İki sene sonra,S TEFRIKA No: DAİ mi YAZAN: İSHAK FERDİ Tr li ölümden kurtardım. Geni Unuttun? Klitos, imparatora da'kavukluk edenleri görünce, elindeki şarab kadehini yere vurarak bağırdı: Sen bir mabut değilsin !,, emerkand| m korur, (İskender için kendini ölüme aktan da bir gece e meni iki sene sonra ordusu- e 1 ear k sarhoş ol ia m başma geçerek, Semerkand kii skender ço ye valisini işgal etmişti. Z il Güngen bekl ze ver in methiyesini gülerek *İ de karargi uştu.. Bu ilin davetliler arasından eni (Semerkand) daki a-| sert ve yüksek b'r ses 2 P tileri çadırınm ii birer m Kl'tos ayağa kalkmıştı. ğdurduktan so: memleketi tıyordu: |) ber erener ii tesise SE fak olm lala ordusunda ücretli Yunan askerleri de vardı. İran sü- da yi bir hücum alayı teşkil *tmişlerdi Genç ilmi ve İran impâ- Tatoru o gece, Yunanlı | feylezof (Zois) in tavsiyesiyle bir ziyafet vermişti. Ziyafette, bü- tün ordu ümera ve zabitleri ile o “İhavalideki as'lzadeler a İs -|; px r muhteşem bir mak için, daima: ME bir mabutsunuz, haşmet- meab!, Memik İskenderi gururlandırır. |. 2 o gece de, herkes şarab erken; — Siz (Iraklis) den ve an da büyüksü emiş ve imparatora evvelce karin uzun bir methiye ©- kumuşt Davetliler (Zois) i alkışladık - sonra Dağ Mabut İskenderin (şerefine Ki Diyerek şarab kadehlerini kal- ymuşlar ve hep birden içmişler - (So- Ziyafette İskenderin silâh ar - daarndan (Klito) du bila < uyar ui. İskender bu eski İlay onu böyle meclislerde gör- Vek istemezdi.. Fakat ziyafete / yüirmamak ta işine (gelmezdi. vet saad sile ein meş - N Granikce) muharebesinde Ab eme y bu muharebede aske- A önüne atılmıştı. Düşman mu - N rin omuzuna bir lde Askerin elinden düşen X,, > Bundan ei hayatımı Ü uyum a İk erle (o imparator LONEY Yarileri de İskenderin ordusun - dem d Beğeet (Zois) imparatora ya- — İskenderin babası kendisin - den büyük ve uzağı gören bir kahramandı.. Fakat, Makedonya da ona hiç kimse, sen mabutsun, Ve sonra nda döndü: Make - sl da LK büyüdün! Dedi.. Şarab kadehini yere vu - rub kırdı.. kendere doğtu ilerledi: dalk; bir düşman askerin'n silâhı senin gırtlağına dayanabilir miydi? Se- ni ölümden kurtaran ben değil miyim ?. Davetlilerin önünde eni - torun izzetinefsini leri herkes hayretle dinliyordu. İskenderin başı büsbütün dön - müştü.. . İmparator elinde duran şarab kadehini Klitosun yüzüne fırlat - tı ve uzandığı yerden doğrularak yanındaki kılıcma el atmak iste - di. Zois mpa'ratorun arkasm - da duruyordu. Kılıcını saklamıştı. Davetliler İskenderin © etrafını sardılar, Ve Klitosun has salona girerek genç kumandanı dışarıya çıkardılar. Zois: — Mabuda bürmetsizlik eden, cezasını nl e Siz ia olu - nuz, haşm çe 2 teskine çalış- lak rütbeli (o zabitler şarab kadehlerine sarılmışlardı. Güzel sesli kadınlar, imparatorun neş'e- sini kaçıran bu hâdiseden sonra, hep bir ağızdan (Zafer şarkıları) söylemieğe başlamışlardı. zaktan Klitosun sesi iş'tili - rdu: — Filib senden büyüktü. Filib, daşlarını unutmaz ii var) i deği vr rad gibi konu - her yerda Perl kür yi iyerer yarimi bul şubesi İl sl yn gi mi tıfın Sü - paşa fabrikalarında çalışan altı yüz işçisini Tayyare cemiyetine aza yaz" ilk aidat peşinen Tayyare iyetine vermek ve her ay başında ai- datı cemi; i teahhüt eylemek KURUN isim babası Her gün yüz ad Kemalettin ve Orbay 3101 — Şeremet: 3102 — ee Ça 3103 — Şerm. 3104 — izi F amal, fasih 3105 — Sıgva: Levi 3106 — Şık: Manzara, 3125 — Şulan: vn 3126 — Şurgun: geri 3127 — Şuvak:; 3128 — Şüyün: Bayar yaş — Talşık: İtimat. 3142 — Talu: Mümtaz. 3143 — T. < Si 3144 — Taluy: Bahrimuhit : 3145 — Tamur: İri 3146 — Tan: Acayib. 3147 — Tanak: Acayib. 3148 — Tanç: Hudut. 3149 —Tanğ: Mucize. 3150 — Tanğlay: Ruhsar — Tanış: Aşina, meşi ret, 3154 — Tanlak: Şafak. 3155 — Tanlası: Fecr. 3156 — Tanman: Seher vakti 3157 — Tanşu: Hediye, yadi - gâr. 3158 — Taparlı: Saadetli. 3159 — Tapgaç: Namdar. 3160 — ayi sa 3161 — Tapmç: 3166 — Tarba: Sihr. 3169 — 3170 — Tarlığ: Hediye. 3171 — Tarnı : 3172 — Tartu: Bergü: 3173 — Taşgıt: Timi 3174 — Tatu: Sul 3175 — Tavış: örme nağme 3176 — Tayaksı: Melik. 3177 — Tayız: Mürtefi yer. 3178 — Taylan: Kameti mev - zun sahibi. 3179 — Taysı: Mürşit, prens. 3180 — Tabiri Arif, hâkim. 3181 — Tebis: Emniyet. 3182 — Tecik: İktisat. 3183 ma ee İdareli, dik 3184 — Todik: Zeki, b KURUN 38 Birincikânun 1934 same — Kama ann ———— Kurun'un edebi romanı : 16 GÜL ÜSTÜNE GÜL KOKLAYANLAR Yazan: pir İzzet Kayacan ve bir türlü inanmak iste - ordu. Datün haykırdı: Bu hediye, aklma şimdi, bir - daha Siğa yarasını biraz da - La Dönel onu bir iskemleye oturt- tu... Ondan sonra sapsarı oldu.. Ya- nakları çöktü... Gözler'nin altları, dudakları m İskemleden düştü... Üstün âdeta sar'aya yakalan- mıştı.. Kendini ordan oraya atı - yordu. Masa, iskemleleri deviri - Büfenin üstündeki çanak çömlek yerlere düşüp kırıldı. Pencerenin camı şangır şungur parçalandı.. Zeyneb biraz Kl topladı .. çek - Asabı, lâstik gibi uzayıp kısal yordu. Danalar gibi böğürüyordu. Kendini yerden yere oatarken pa du. vaş yavaş takatten düştü .. Buhran hafifledi. Kımıldayışı durulmağa başla - dı. Yeri daha hafif yumruklıyor- d i dr. Sade omuzları ürperiyordu tırmık içindeydi.. Dişlerinin gıcır- tısr duyuluyordu. Zeyneb yatağmı açtı. Komşu - ları çağırmak istemiyordu.. Duy - dukları gürültüye ne mâna verir- lerse versinler, onlara bu manzara yı göstermek işine (o gelmiyordu. Üstünü yatak odasına sürükledi.. Bu narin, nahif kadın, Tekini düşündükçe hiddetleniyor ve bu öfke ile, kendinden ümid edilmez t bir kuvvet buluyordu. — tünü kucağma aldı.. Yatağı - na yatırdı.. Genç adamın ölü ba - şı im değdi. Yatırdı, ba- caklarmı uzattı.. ndan sonra, ci onu ayıltmak kastiyle, soy - du.. Yalnız yeleği ile ceketini çı - karamadı.. Yorganı örttü. Sonra biraz sirke aldı. Bir bez ıslattı, Üstünün şakaklarına koydu. 3185 — 5 — Tekçe: Yeykne. 3190 — Temel: a sas, 3191 — Temeş: Hemefkâr, 3192 — Temiz: Tâhir. 3195 — Tendik: Adalet. 3196 — Tengiz: Bahr. 3197 — Tenik: Azim. 3198 — Ten''k: Adalet, 3199 — Tenşi: Mösavi. — Terece: Narin. ği Hasta iyileşiyordu.. Nefesi ta - Tr e seyrekleşmiş- ti. Uzun fasılalarla, arada bir de- rin göğüs Er dura rdu. eyneb, karyolanm ayak ucu - na oturdu, Tekinin yaptığı işi dü- şündü... Amma ağlamıyordu . Kocasınm bu ilk ihaneti değil - di. Fakat bu, ona karşı olan mu - habbetine son bir darbe oldu. Bu- güne kadar çektiği seri eğ ğu eza göz yaşlarını Geceyi, bir iskemle ai Üstünün başı ucunda geçirdi. Ertesi sabah süt (Oalmak için sokağa çıktı. Fahir beye rastladr. > sahibi, o sinirli, perişan balin - de Üstünü yaln O man olmuştu.. bir üm Zeynebe, la görüb görmedi - ğini sormağa gelmişti ilingirin orada mai pe - reni nce rahat bir nefes aldr.. Jolie ayaklarının ucuna rak girdi. Üstünü uyandırma - mi in, yavaş yavaş Zeynebe her vr anlattı. vermiş ve ra vadalmıştı. Bir daha görünmiyecekler, alçak - ça ihanet salağa rahat bra - ine İnek Dm Nabzmı İn a halini pek beğ kedi: gideyim de doktor edi. arareti kağ u, sa» yıklıyordu. Bu haldeyken evine götürmek tehlikeliydi.. ç gün başı ; api ga leg hire mıyor, açlıktan bitab düşmemek için pa ekmek yiyordu. ece, hastaya mukannen yanliz ilâcmı vererek, dok - Benzi Avurtları Nihayet o da süzüldü. uçtu.. Gözleri çürüdü.. çöktü.. taşi mevsim ş i, yün oturuyor, bir tür- lü rsmamıyor, mütemadiyen ©- muzları ürperiyordu. Dördüncü günü Üstün açıldı .. B'raz kendine geldi.. Gözlerini açtı, hayretle etrafına bakımdı.. Buraya neden ve nasıl gelmişti?. Burada işi neydi?. Zeyneb cevab veremiyor, hatır- latmak istemiyordu. mma bir anda Üstünün aklına & k a & 5 : z - 5 z Sa çeneleri kilidlendi.. — savurdu.. Onu e koymuşlardr.. nakisi bulacak, ala: ea sa buhrandan da bitab Peel an yatağa uzandı. vamı var) ak için ilik aça - . >