e, ak A e Arl. a İs SANAY EY b ) rk YAZAN: ISHAK FERDİ Atü yıllardanberi iri nunda yası yalıyorlar” iK İnişi, "li abi il ilde ) bir Fırtına ğe çağırır, E pi ye iğ ri N 2 başında esen bir aşk Se milletin tacını gi * i kal tan O hükümdarı üç “ hira, le kapıları kapanmış Sn dışarıya çıkamıyor * N Şi orduları (Babil) i Artık © şehirden uş bile uçamıyordu. ara: likkeyi Sai savuştura - ak etm Düşma: den i Geriş giremiye - da teh dk Mera Ti Ze B ed yi “w Bu bir kuru teselli | ee “a olduğu günden- ambarlarını ye. Ee ih e) a güvendiği ve her gece gü - ar i sabahlara ka - Ye m eh Pükü ik iü ara! il R e niz kadar > ere verdiği sözü in salışıyordu. nsan Sema ür bir kaç il hi di Miri Bin eş ismin tüya Ep Ş sıksık İiliikküleğe lan nm, ; al ii Şirden adlı bir İkna l NE vi ea arasında, ö eldir, lemiyen ve vie Yl — diş bileyen, bayi Len ea bir adamı 1d © li gün Dârâyı öldürme: a MR ii götürdü: ağ a r ve bir kadın an i ; vi Mitlayı hüküm» i wi dn çok seviyordu .. N a on birinde yüksek 9 me onun da cak, o da ar- gi ar NE bi gebine bir ha - “aray > b gündenberi i *“hirlemek i için fırsat ç ç Süzej kadını her akşam güzel karısı (Mitla) Şirden hükümdarı öldürmek ve Babili skendere teslim etmek istiyordu. sten Balile gelen | md. yı Dârâya hediye Elinden şarap iç“ ul (Babil) i sardığı zaman, Şirden'in ümitleri büsbütün canlanmıştı.. iskender, Dârâdan şe: ehri dökülmeden teslimini istem nderin siçilerini te ters üzüne ve menfi bir cevapla gön- derirken, hir İran zabiti, elçiler » den besle kulağına şu sözleri söY- BE miş — e e e haber verin: Şir- den ismini unutmasın Makedonya içilen bu sö Şirden'den başka bir ki söyliyen se değildi. Şirden Dârâyı öldürttükten sonra (Babil) in kapısını düşman u suretle İs- askerine açacak ve kenderin gözüne ali olacaktı. en karısını m için her gün saraya & idiyoi — Mitla, b ikbal bizimdir. Ma- butlar bizim halâsımızı istiyorlar.» Yarın sen de kraliçeler gibi, ihti - am ve debdebe içinde yaşayacak- Dârâyı ne kadar çabuk öl - sın!... u saadete o derece dürebilirsen, b kavusaca: ağız! ” o gece Dârâ sara ın bahçe- sinde bir eğlence sikii Gözülgi Hükümdarın bir tarafın fında Sem” bir tarafında Şarap dağıtan genç kümdarın kadehini usanmışlardı.. Dârânın gözleri pişir ki tla, niçin bana şarap vi kollarımı bu güzel ka- ra, dol ir miyor$i Diye dınm omuzun: — Sen, ui de'nin koyni Mitla?. a attı. uzun yıllardı danberi Şir * unda nasıl yatıyordun, (Devamı var) iktaşta — Naki Be TefrikalarımıZı çıkması Me ünülecekti izzet Doğan Beye: — Anka yari hakkımdaki 2 kit inde bittikten sonra ma termalar şüP dünkülerin de durmiy Ol. bıraktığı yerde Tanca şehrinde Tanca şehrinin veba ili ğu haber alınmış. V e bu şehir: Li eler hakkında bl düşünülmüş —— ede terfi i edenier i hâkim ve Osman 2 ismail erfi ederek Mai Adliy İstanbul Adliyesi müddeiumumilerinde» Şükrü, Kâşif, ik Hakkı, birer gen maaş zammı ei pon heyeti ip ei erer üç kişid: Bir Ja Bugün şehi eğ vi 2 . mürekkep bir yetinin geleceği çi alınmıştır. ÖKONOMİ Yumurta istek çok, fakat verim az Son gl ğe bin yüz kü - çük andığı muayene € - dilmiş, pk öndeler Önümüzdeki haftalarda yu - murta ihracmın o çok azalacağı va Günkü kış mev- minin başlaması VK - tarafın seye azalmıştır. in çoğalmasına karşı yumurta azlı - ğı piyasaları daraltmıştır. İstanbul yolu ile Almanyaya, Fransa ve İtalya ile İspanyaya yapılan yumurta gönderimi is - tekleri ame karşılayama - makta be sahillerinde birinci sınıf yumurtanın yü tanesi iki İstanbulda 1440 yumurtalık we sandıkların fiatı 42-45 li- r. Buna göre küçük sandıklar a liraya satılıyor. İsteklerin çokluğu bilhassa ara mıntakasında kendini göstermiştir. adaba yüz yu - murta iki yüz seksen kuruşa ka vi yükselmiştir. Kürk deri piyasası canlanıyor Kış mevsiminin başlaması do- layısile kürk, deri piyasalarında kımıldamalar başlamıştır. Avru - n en canlı kürk deri piyasa - gelen haberle- re göre daha şimdiden 300 bin tilki derisi istenmektedir. Şark vilâyetlerinde havaların soğuma- tilki derisi dar ey eçen e kalan kürk deri stoku bitmiştir. Arjantia buğdayları Yunanistanda rakipsiz * li tilki avları alla ” iİ öBür e Kaya ka” alımı 5 istana buğday ihracı çok azdır. Buna da sebep Arjantin buğ - daylarının Yunanistanda Türk buğdayından çok ucuz satı tılma - sıdır. Yunanistanda fasulye istihlâki istan yakında yüz bin 'unanista! mühim bir ün Yunanistana en çok beki gön - eket Romanya ile Yu k fi ton beli alacaktır. Yı nda sapi yaşar, ekü istihlâki son üç yıla nazaran çok düşüktür. mi Ki okuma açıl ka Je e kN ti- cari malümat almak "etiyenlerin üracaati üzerine Türkofisin İs- nba li vi okuma odası ma odasında a rh dair her dilden ki- oi r bulunmakta. adır. Bundan başka Avrupa piyasa- ın son vaziyetini öğrenme! istiyenlere Türkofis (o tarafından malümat verilecektir. işini uyuşturucu maddeler inhisarı günler zarfında Bel- çika, pan ile İtalyaya olduk. ça mühim mikdarda afyon satışı yapmıştır. IKURUN'un Edebi il No. 37 KURU! TE .meerren arasa sanad Kanadı Yaralı Kuş Yapamıyacağina eminim.. Ba: korkacak ne var?. Gider mi, ben den ayrılır mı?. Söz aramızla menun olurum. İsmini taşımak ar anele yaşar gibi m değil... orum... Bu sefer Tanınmış, meşhur bir adam. nun arkadaşlığı ile övünebilirim.. DÜRDÜNCÜ KISIM ke emi IŞIK ğe ii dediği zat bir ün telâşi mahzun geldi Kardeşi ee Selma düşündü.. “Onun için kalpsiz derler, acı maz derler... Gelip te şu karşımda ki halini görsünler Bu ölüm, Knlelin barak de giştirdi... Dedi ki: — Artık bestekârlık yapmıya - cağım.. Herkes itiraz etti. Buna hakkı yoktu.. Matem ( sürgit gitmezdi.. ik Yas bittikten sonra gene en büyül teselliyi san'atte bulacaktı. bu parayı arttırmasına imkân yok- tu. o Orada burada dolaşmakatn da usanmıştı.. Ondan sonra ciddi ciddi Sel - mayı düşünmeğe başladı. bahçesini seviyor ip mi, yalnız Selmanın evinde kendi: | ni kendi evinde hisediyordu. Tali kendisine yardım da etti . Nermin: “Kış gelm meden evvel ev- lenmeliyim,, "diye karar verdikten sonra kendine koca aramağa baş - ladr.. Kocası uzun boylu, $ ık olacak .. Spor yapacak, fazla akıllı olmıya- caktı.. Göz kamaştıran bir “erkek istivordu. Nihayet e evlâdında ka - rar kıldı: Neci Ondan sonra in ve ve ba- Kn için cibi De imi Amma seni ek sık görmesin.. Süheylâ ği ME Ben kalabalıktaı| Nakleden : Selâmi izzet ya — Oğlum, Nermini alıyor.. Be « ğenmiyen varsa söylesin! Necibin Demi; Şefik Beyin evi- ne, bir çamu batıyormuş gibi, ihtiyatlı bark girdi.. Kulak ka- açtı.. Ne bir şey duy- du, ne in şey rr Süheylâ yoktu.. Dedikodusunu duyduğu keman» cı görünmiyordu.. sün Beyin hali, tavrı hoşuna gitti mili kababatlernden de a- nasiyle babası meşgul olamazlar- dı ya?.. Kocasına tenbih etti: — Mümkün olduğu (Okadar az konuş, çok yeme.. Hele bahse tu - tuşma.,. Az konuşmak kolaydı.. Fakat az yemek güçtü.. Necibin babası sa - yılı aç gözlülerdendi.. Masrafının ve he: bahse tutuşurdu. Bu onun bir nevi kumarıydı : *“a Nermin alleeri Neciple bir iki ay gezip dolaş! Avdette Mm başladı. Bir kere kayınpederle kaynana durmadan kavga ediyorlardı. Necip sersemdi.. Nermin: — Ben senin ne budala oldu - ğunu biliyordum amm. a, bu derece sersem olduğunu Kabi) olim Diye yüzüne çıkışıyordu.. Süheylâ Ankaradan geldi. Artık hislerini iyice anlamıştı. Şefikten ayrı kalınca, Şefiği sev * | diğini i tamamiyle an gere ba bu aşi bugüne ka sakladığı gibi ME yükledi miy- i?. Buna artık emin değildi. Bu onu kendi kendinden nefret ettirdi. Karar verdi.. Kalkıp Şa- irin yanına gidecek, onunla evle- arkadaşı, yoldaşı olacaktı... Gençliğinin sonunu, yağmur * erer “İREN bir yer gibi bekli - yord ŞA Şefikle biribirlerinden Karanlıkta yalnız kalmi K Artık eskisi “gibi Şefik pa — Neden d NM kalkarsa ben üc? © zararlı çıkarım., ir zamanlar onları bir sir biri - Meri gi meş di dn bağlamıştı. Şimdi baş - 7 bir sır k : meşgul değilse, Süheylâyla da o kadar meşgul değildi. Yi ba - - tabii, dürüst bir aile olarak tanıt - mak lâzımdı.. Süheylâyı bir müd- det sh İmre gönderdiler. Nermi — mii da pek görünme - sin, dedi.. (o Esasen onun matemi var.. Necibin ailesi de (o san'atkâr falan tanımaz Nişanlısının gaflarını — ileride ihtar etmek üzere— not ediyordu. Süheylâya mektup yazdı.. O gü- ne kadar orada kalmasını rica et - i “Bilirim, sen düğünden de hoş- lanmazsım.... Necibin babeti Şefik Reyvin ma- zisini pek karıştırmadı. Kendisi - nin meteliği kalmamıştı. (Buna mukabil Sefik Bey zengindi.. Ge- lini ile iftihar ediyordu: adas sudan bahsediyorlar - dr... Yavaş yavaş Süheylâ, Şakirin yanına gitmekten söz açtı.. Şefik kekeledi: — Gene mi PM — Hemen deği Mak di Bir sene geçi . Şakirin bei seyrekleş - mişti... Süheylâ ile Şefiğin arasın - da bir şey kırılmıştı. Selma pek nadir evde görünü » yordu.. Göründüğü zaman da hep musikisinden bahsediyordu. Şefik daha sık sokağa çıkıyor- du. Kendin! unutmağa gayret edis yordu. Kendini avundurmağa ça» du. lışıyordu. (Devamı var)