” ii YA TY N KURUN 27 İkinci terşin 1034 Yeni seçim münasebetile :5 TT Cihan ahvalinin ve bizim vaziyetimizin bilânçosu Bundan evvelki dört yazım bir başlangıç mahiyetindeydi. cak şimdi giriyorum.. anın ne çapraşık bir vazi- yette, hattâ bir çıkmaz sokakta ol- duğunu gördük. Şu buhran içinde aziz vatanı- mızın, mukaddes milletimizin va - ziyeti nedir ? Müsaadenizle bir istidrada gire- ceğim.. Bir devletin asıl vazifesi nedir? Hangi hukuk ve idare kita bri çacak olursanız (görürsünüz ki, klâsik mektebe göre, Gelirin başlıca vazifeleri ikidir u I — Hariçten gelecek tehlikeye Tü Gara vatanı ve mil orum. — Dahilde emniyeti, asayişi li etmek Yani klâsik hocalara göre dev- let, hükümet ni o devletten daha başka biri iş beklemek haksız Klâsik olmıyan âlimler ve bil- hassa sosyalistler buna ilâve edi - yorlar: Ji D Milleti yetiştirmek, yük - seltm: O kısa İstinattan sonra düşü- o : Türkiye eti üç vazifeyi gördü mü? On bir sinelik siyasi bir ve yapmak mecburiyetini: gi "g8 Gazinin arduğu ve idare ettiği ni, Sai hudutları muhafaza işini Jâyıkiyle, Bakkiyle gö ab Kolay bir iş değildir. nü li - ce bir vazife letme! yanlıştır. Koca memleket, e ki lometre dörtlemesine yakın Ti kiye bir uçtan öbür le liyle, hattâ şose ile bile bağir de- gildi, ükümet her noktadan meseleyi kavradı. Siyasi ve askeri nafia ve idare noktalarından ayni hedefe baktı. ; Gerek, siyaseti, gerek askeri öy- le bir şekilde tanzim ve tensik i ki eski tabiri ile “yedi düvel,, gelip bize bugün kur Yazan: Celâl Nır İçte sulh, dışta sulh! Konan bu prensibe hemen hemen her devlet kanmıştır. Her ne vakit bir ihtilâf çıkmışsa, devlet son dereceye ka- dar sulh yolunu tuttu. Hiç bir va kit, âmiyane tabirimi (oaffediniz, muzıkçılık emedi.. Kıymetli dost - lara Mia olduk . Biz olmıyan bir harbin ve hattâ bir İle bile bizi müte- essir edeceğini iyice bildiğimizden başkaları arasında çıkacak uygun- suzlukların ortadan kaldırılması - na, dostların biribirine yaklaştırıl- masına a ki bunun iz iyi zun olu: rkiye sulhün e direkle- rinden biridir; biri old Bununla beraber ilk makalemiz- den biri naklettiğimiz tehlikeleri, Cümhuriyet hükümeti asla unut - muş değildir. Hükümet uyumıyor. En ufak hâdiseden mem kapmak ki siyasilerin şiarıdır. e Onun içindir ki henüz evrensel müsale- metin uzak bulunduğu bu devirde, Türkiye Cümhuriyeti, gün geçtik - çe kuvvetleniyor.. Öyle bir. halde Hi a sataşmak en bü- bir devlet için bile -bir İslika olabilir. İşte, bu ihtimal her devlete telkin dilmiştir; h sözle, ei ile değil, fiil il1. Altı yüz bu kadar sene süren a devleti, bibi devrinde böyle bir t. o Cümhuriyti isimle mukayese. etmek bir küsthalıktır. levlet- leri içinde bile bzim kadar iyenati hariciyesini ve emniyetini bu d. rece resanetli (temeller üzerine kuran çok değildir. Türkiye Cümhuriyeti sergü - zeştlerin düşmanıdır. İnsaf ile söyleyiniz.. Henüz ikinci dün giren Türkiye .Cümhuriyeti, hudutlarını akilâne bir surette korumakla bir devlete terettüp eden vazifeyi (görmedi mi? Bu noktadan hangi darletin im cümhuriyetimize bir rücha- nı olabilir? Sulh... Lâkin Osmanlı sulhü gibi mütezellilâne değil... Mertçe, in - on ai N ZA a 5 a 2S Bir kad Ateşe dü düşüp, yandı, öldü igadıçta Hatice e adir bir kadın yanarak ölmüş Bigadıcın orta Me vaiz Âli efendinin sar'alı olduğu anlaşılan karısı Hatice hanım mutfakta yemek pişirdiği bir sı- rada yine ars'asi tutmuştur. Za- vallı kadın bu sar'a nöbeti esna- smda yerde sürüne sürüne ocağa kadar yaklaşmış sonra feci akibe- te uğramıştır. Kadın elli, elli beş yaşlarındadır. mhuriyet üddei isi Salih Zeki bey Bigadıca giderek mam seviğa yerinde tahki - kat yi Kaba eşek alınacak İzmir: Vilâyetince : bu sene muhtelif köyler için Kıbrıstan da- mızlık Eşek satın alınacaktır. Vi- lâyetten bütün kaza (o ve nahiye müdürlüklerine gönderilen ( bir na bu paraların yatırılmış bulun- ması lâzımgeldiği bildirilmiştir. n sene alınmış olan 24 E- ek a dan çok iyi verimler elde edilmiştir. Henüz sekiz on aylık Sıpalar köylü 50-70 liraya satılmıştır. Şimdiden avans suretile köy bütçelerinden iselere uzak olan köylerde ii veriş ar eyi har faza edilememekte ve bakılama- maktadır. Onun için kaza ve na- hiye merkezlerinde bu aygırlara mahsus olmak üzere 300-400 lira- ya çıkan fenni ahırlar yaptırıla - caktır. Emet te yeni Emet Yeni Belediye Reisi Hamdi Bey kasabaya elektrik te- sisatı yapmak için borçlanmaya karar ei ea söylemiştir. Ka- sabanın Belediye varidatı 15 bin liradır. Bu para çeki iyi cak, yangm söndürme makinele- ri çoğaltılacaktır. Bütün evler be- Hükümdarlar, başvekiller, hari. | sanca sulh.. Herçibadıâbat ya boya veya kireçle boyanacak: eril ih değil! Hukuk ĞI ili gelmekte ve şartiyle bir müsalemet.. ri ayet gezmelerini de karar- Kl dostluk tesis etmektedir - | (Klâsik usul aklımdan çıkmıyor: laştırımışt ler. Eski tarzda devletin (mütehat - | di? İşte, Günkü bu işi Bu, müsbet, dürüst bir siyaset- | tim) vazifelerinden ilkincisi hari- | hakkiyle görmel tir, ce karşı vatanı müdafaa değil miy- | p kr Erteye) İÜLKEMİZ DE Konyada belediye işle Yol, meydan, park yapılacak, sU getirilecek, borçlar ödenece Konyada bu o seneki intihap devresinde tekrar belediye reis- liğine seçilen Şevki ii beledi: Belediye ile bazi milli mi esseselerin birleşerek isi çi yapmaları mevra enin kında 2 beyden hi lm “— 1934 Bütçemiz çok müte- vazidir. ir için şehrin imarı namına büyük işler yapmağa im- kân yı “Hükümet ve istasyon cadde- sinin düzeltilmesi (oCümhuriyet ii iş 1 pi kaldırım döşenmesi, ihtiyaca kâ- sı, mahalle aralarmda ve çarşıda bozulmuş kaldırımların yaptırıl- ması ilk yapacağımız işler ara- sındadır. “Alâeddin eteğindeki Di maillerin bu yıl sonbahardan baren muhtelif yeşilliklerle saç zim ve tezyini, şehir bahçelerinin de ilkbaharda değişik ve cazip bir halz getirilmesi mukarrerdir. in mean münasip bir üsliyecek bir- şekilde bir eler abidesi yapıl- ması da bazı zevatm tavsi e kongre kararlaştırılmış - “Dutlu suyunun şehre getiril- mesi için şimdiye kadar sarfetti- ğimiz mesayie devam edeceğiz. Her a mani ve müşkülâta rağ- m sehva getirilmesi Teirdiye için bi gâyedir. Buyu buna muvaffak olacağımıza ka- naatim vardır. Hususi idare ve Tütün satışları bitiyor — Tütün satın almak işi mıntakamızda bitmek üzeredir. D: Kili tir. “Bugün itfaiye teşkil çiyacın? çok basittir. Şehrin ihti dir. fi gelecek vaziyette değil biri Yeni yıl bütçesinde yeni b | razöz ve bir yangın mi e tmalınması için tahsis# çi dır. anl itfaiye teşkili di bir dereceye kadar takviye b itib»-ile şehri toz ve dan şimdiye kadar ancak! lira ödenebilmiştir. “Daha ödenecek bir € cCumuz oldügü için bu ütçe ile büyük işlere / imkânıfr bulamıyoruz.,, © Bazı kumpanyalar # devamı ediyorlar ve tül biltnek için köy köy ne kadar satılan tütün mıktarı 11,5 milyon kiloyu buli 12,5 milyon kilo tahmin edilen re- kolteden şu hesaba göre geriye nâ-| daha bir milyon kilo kadar tütün kalmıştır. Satılan bu tütünlerden Geri d tün şirketi 350,000, Ostro Türk 1,000, küçük alıcılar 1,500,000, kilo almışlardır. si Bu sene tütünün kilo? olarak 60 kuruştan sai m a A m KURUM'unMilit Romanı: 24 valımı ten şimdi rağbet güzelle zengi - ne.. Hey gidi hey, bu denizleri biz çok zaman yardık geçtik. Si- zin gibileri de çok gördük. Bu mantarları siz başkasına yutturun arslanım. Biz de işe ilk başladı - ğımız zaman sizin gibi toyduk amma, çabuk yırtıldık... Kadm neler söyliyordu Yarab- bi. Etrafımızda âdeta bir halka ucundan tutan yok. Za - 1 olen Hırstan göz Süslü - rım dindi. Şimdi taş kesilmiştim. Beni asıl koca evine yaklaştı - ran bu yolculuk hayatımın çetin bir imtihanı oldu. Babamın sağ - lığı bizi bu güne kadar yoksuzluk ve kimsesizlik acısı duyurmamış - tı ; Bu karanlık gece, denkler, va- riller, tavuklar, ve çeşit çeşit in - nlar arasmda geçen Bandırma - İstanbul yolculuğu hayatın (Fo - ça) daki gibi hep mavi ve taze yeşil olmadığını acı acı anlattı. İstanbul. Bana hiç te yabancı gelmedi. Gazetelerde, romanlarda oku- ya okuya öğrendiğimiz caddele - ri ve hattâ vie sormağa bile ihtiyaç görmiyoru Ergin bizi Tophane tarafında bir apartımanın iki odasına pan- siyon olarak yerleştirdi. “Pansiyon sahipleri iki Rum ka- dın, fakat çok iyi insanlar.. On - larla beraber bazan öte beri al - mak için sokağa (çıktığımız za- manlar ilk defa gördüğüm bu ka- labalık şehirde hiç te yabancı gi- bi olmadığıma hayret ediyorlar, Öyle anlıyorum ki, İstanbulun bu çeşit insanları ve ham Anado- lu kadınlarmı çok yörğüsüz sa * nıyorlar. Onlar görğüsüz olabilir. ler. Fakat akılları her gördükle - rini kavrıyacak kadar yatkın ve işlek olduğuna şüphe yok. İstanbul modasına biraz uy - oldu - UZ tanbulluların bir kısmında şu ka” naatimiz var. Anadoludan gelip te İstanbula biraz gösterişli yaşı - yanlara (kalantör, altın babası), adını takıyor ve böyle parası çok, aklı e zannettikleri Anadolu hal- kını sızdırmak için bütün hilele - rini kullanmak istiyorlar, nutmam, bir gün (Ergin) bizi Büyükadaya götürmüştü. Ne- fer yiyecek sepetimizle önde gi - diyor. Biz üçümüz arkadan geli“ yorduk. (Nizam) caddesi üzerin- deki büyük bir otelin kapısından ipekli, süslü muhteşem. elbisesi - nin hışırtıları kulağımızı yırtar gibi © geçen bir hanımefendinin (Ergin) le selâmlaştığını ve bizi kim. kr Bu a ! şırttı. ere ane geler — ki meni Demek idi al > madığını anlayı — Sana yi e Şu Harbiyede rB kız. Şimdi gi ibs > değil” evli... Size de ie! Hem — İnapli Hemirii larından birini