Aliş, Ye N ekinden i a, İanarak £ kadının — Sele, Si Kali Ji kiminde işlendiğini İn ün, bir banka vw m Fatma adında dikk , Tüzel bir kadını ( ölen bıçaklı- , düğünü yazmış- Ba gelin a etrafında yap- gil kikat, gazeteci: aç leğind de “ender ras- 'v derecede © entere- gi m bir mahiyet ta 0* bal, niyet ikarşısı 2 9” Unu meydana r m. cinayetin faili mi Sandı . hp Iğından emekli öm; . Ria :Birara o Hal "8 iştigal etmiş e , th kça müreffeh e. tek bir servet sa- e sonra, işleri- İ mieriee halı- hi el a Mersine git işti eyi ilk aylarını maz- i sörmekle ge: N a nih iyet bir bazı arkadaşlarına y İzik ringi Mürevvetin Taci £vihde kendisine bu- Mi işleten ka Muştır. Bu kadın ” ee ifa- İla yerin- N e adli “deşik ğ v Fatmadır ki; o va- a Ü yalrsin ıbarlarında anda bahsi ge- ç( ata, i evde Hayat, ! Niye çalışan ve “Yette kendisine Mil. balesi, lâkabı Yy adı nan tahkikata naz m Yat 3 Safranbo- tap eN birinde al- rak ekmeğini çika- K IZ mes! ek okulla;ında | Maarif vekâleti, kız mes- lek okullarında, atölye ve ai okulların di- ğer kısımlartsın temizlik İş- lerinde okul idaresi ile ay- ni derecede ev idaresi öğ“ retmenleriniv de mesul ol- malarıvı esas ittihaz etmiş ve keyfiyeti bir tamim ile alâkadarlara bildirmiştir. KÖYLERDEKİ ÇALIŞ- MA RAPORU Maarif vekâleti, köy ka- dınları “gezici Kurslariyle köy demirciliği ve maran- “İgozluğu “kurslarından ali- “İnan neticeler hakkında gön derilmesi icap eden rapor- arın hazırlanmasını maarif müdürlüklerine tamimenbil- dirmiştir. Taşan sulara karşı tedbir Ankara — Her ne se- “İbepten olursa olsun yurdun her tarafındaki su taşıntı- lanma karşı vilâyetlere sa- lâhiyetler verilmesine dair olan lâyiha Meclisten geç- miş've so. şeklini alanıştır. Bu gibi yerler Heyeti Ve kile karariyle tesbit oluna- caktır. Su Laskını esnasında tehlikr ile karşılaşan köy ve kasabalardaki 18-50 ya- şına kadar olan bütün er- İğkekler ve vasıtalar, tehli- ke yeri.e koşacaklar 've | gösterilen hizmeti görmeğe mecburdurlar. Heyecanlı bir kurt avı © Adapazarı — Kayalar köyü muhtarı Kâmil Atey birkaç gün evvel avlanmak üzere gitliği ormanda ü kurt ile karşılaşmıştır. Ce- davranarak asgın kurtlara ateş etmiştir. Kurtlar yaralanmış, fa- kat ölmemiş ve Kâmilip üzerine hücum etmişlerdir. Silâhı ateş almadığığı için Kâmil tüfeğ'n dipçiğiyle vu rarak kurtları öldürmüştür. "ur avcı hemen silâbine| —İHALKIN SESI) 14 Nisan 1942 © "Dikilen ağaç! jar bakımı döt uy içinde dikilmiş olan meyvalı ve meyvasız ağaçların tutmala- rine ve iyi bir durumda bü yümelerini o kolaylaştırınak içim dikkat edilecek bokta- lar vardır Ağıçlasın rüzgârların te- siriyis salianua'as bönleri- nin oynamasına sebep ola bilir. Kökleri mütemadiyen toprak içinde oyniyan akaç- #r tutmazlar. Ağacin tut- demek; oköklerin toprak içinde yerleşerek beslene- mesi Herhanhi bir ağç olursa olsun yeni dikildiği zaman toprak otuzmuş olmalıdır. Böyle bir ağaç kaç yaşında olursa olsun mutlaka bir ve ya üç herek ile iyice top- rağa tesbit edilmelidir. Genç ve çok dallı olmi- yan (yapraksız ağaçların yanlarına birer bherek ile yaşlı v9 dallı olanları üçer herek ile tesbit etmelidir. mereklerin "boyu ağacın boyuna yakın olmalı ve üç yerinden sağlam çlarakbağ- lamalıdir. Yere kazık çaka- r k ağıçları tel ile bu ka zıklara bağlamak dihi müm kündür. Yeni dikilen ağaçların Nisından itibaren bavalar yamursuz gittiği müddetçe haftada bir defa bol sulan- ması lâzimdir. Yuğmurlu havalarda sulamığa ihtiyaç yoktur. Hazirandan itibaren son bahara kadar bu ağaçlar susuz birakmamak ve on günde bir defa akşam se- tioliğinde yapraklar üzeri- nede su serpmek mal temizlemek faydalıdı Ağaçlara Hazikmdar sonra sulama sıralarında bir defa gübre şerbeti ver- mek faydalıdır. e Baharda yapraklanan ağaçlar ancak on gün yapraklı kalırları tuttuğu anlaşılır. Baharda yepraklanmıyan gözler ku- rumağa başlarsa ağaç tut- mamışur. Böyle bir fidanın gövdesini tırnakla kaldır. dığınız zavan yeşil değil. dir. Şayet yeşil ise henüz Mürüimiiii. Meyve ağaçlarından ye- si dikilenlerin bu yıl mey- ve vermesi ihtimali- vardır. Fukat siz buna .eydab vermeden: hemen çiçekler- ben sonra meydana gele cek (meyvecikleri henüz bezely?. tanesi kadar büyü- ce koparınız. Bu 5 Katma kızıdır, geldiği zaman öz gd an e iğfal scl isminde - bir AN b. | yarın— PATATES İ Mezarlik başında hal içinde 43lnumaradaki patates pa en nefis ve ucuzunu bula- terkolunmuştur. Sonu uş! caksınız. zarında bu faydalı gıdanın | ağacın ertesi seneler İçin iyi gelişmesine ve bol me ve vermesine yariyacak bir tedbirdir. Aksi halde ağsç zaif kalır ve bazen de mey- yeleri üzerinde iken kuru- yabilir.. Yuvasız Kuş YAZAN: NEGDET RÜŞTÜ Öldürücü birsoğuk. İstanbulun şubatı., Kar sacan bulularla örtülmüş doğr, batı; Yağıyor; biç durmadan, karlar yağıyor gece, Yols tıpkı serilmiş beyaz, kalın bir keçe: Fakat bakan korkuyor, kefen gibi rengi var. Kış, insanlara çekmiş sanki mermer bir duvar; Diyor; Kuvvetinizi keser buzdan bıçakım, Yere kapıklanınca, sizi donduracağım!. Kuşbaşı kar yağıyor.. evet; hava pek soğuk.. Ağaçlarda inliyor rüzgârlar boğuk, boğuk. Kuru, sıska dalları ber esişte kırıyor, Karayel baykuş gibi, damlarda haykırıyor, Yola çömelmiş devler.. gözlerinde alevler.. Bunlar penceresinden ışık dökülen evler.. Bize anlatıyor ki bacalardaki duman, Bu evlerin içinde tatlı geçiyor zaman, Çünkü soba yanıyor, yahut tütüyor ocak, Ağustos havasiyle bütün odalar sıcak, Lâkin yol öyle değil, yok bir kıvılcım bile üstünde sürünenler doldurmaktadır çile.. Saat bir.. daha arttı ıssızlığı sokağın Kar üstünde izi var bir çift küçük ayağın Bu yolcu kim acaba? Neden böyle yorulmuş? Bakın, emekliyerek gidiyor yuvasız kuş Parmaklar buz kesilmiş, titriyerek yürüyor Canlı bir ölü gibi göadesini sürüyor Karları aşmak için gayret ediyor, fakat Rüzgâr sık sık vuruyor donmuş yüzüne tokat Onu her yiyişinde zavallı sendeliyor Bu soğuk, iğne olmuş, ellerini deliyor. Çare yok, yürüyecek, tipi kursu da pusu, Gece bu beyaz yolun bahtı kara yolcusu Yuvasız koş bir evin penceresinden baktı; Genç bahtiyar bir ana uyanmış gece vakti; Beşiğinde sallıyor güzel bir yavrucağı Yuvasız kuş inledi. bir an kalbi tutuştu, Çocuğa şu ninniyi içinden okumuştu: Uyu böyle her gece, Bu rahatından bıkma. Çocuğum! büyüyünce Baba evinden çıkmal. Pek korkuludur sokak; Ne yemek var ne yatak! Başkasına kanarak, Saadetini yıkma! Dişleri çarpıyordu okurken bu öğüdü; Soğuk fazlalaşmıştı, ıstirabı büyüdü, Öyle bir hal aldı ki, düşünemedi artık, sl Dedi : j “— Bir yangın çıksa, ısınsam bir parçacık!, z Dermanı kesilmişti titriyen dizlerinin Izi karlarda kaldı yaralı ciğerinin Yuvasız kuşun kanı.. bitmiyor bu öksürük Yüzünün rengi soluk, gözünün altı çürük Artık yürüyemiyor, bir kenara ilişti; / Bakıyor; mahallenin manzarası değişti K Yuvasız kuş görüyor kendi eski evini Mavi çini sobanın seçiyor alevini Etrafını süzüyor, he: şey yerli yerinde: Avnesi yün örüyor, kardeşi minderinde ! BaYassı bir köşede kitabını okuyor d Köşede bir karyola.. Çarşaflar mis baml Annesi yalvariyor: “Kızım, yorgunsub; uyu.,, Yuvasız kuş ariyor evindeki uykuyu Bütün felâketine sebep olan sahneler. İ Gözlerinden geçiyor, neler görüyor, neler; | Bir tesadüf. bir zengin, yakışıklı bir erkek. j SONU YARIN