3 Mart 1942 Tarihli Halkın Sesi Gazetesi Sayfa 3

i SAHİR Ş, makta —aiğeş 1 ya san bağl Pp Yakmaz m) 1 dağ... , n —. K la, dağ olur. Bak- Da olur.,, “© “derler baktığımız halde vi Hiç bir çar, * Ancak, VU 7 kalındı, Ürünün * ç iç bir şey doldu. a git zaman... e , Bini, kalan i 5 ağdan köye ğdön Tk Paz Arın. halini görün- e eYüreği / > yi ği Isızladı. / 4 diyar görmüş af! » bunlurdan kimisi ihtiyazı lıktan kuru- a dikelim!,, “Bakimazlık ez m ei Vİ Kn ğin reel rl ibiri vard Ür yele id 4 We ur gölünde ; yat vller Üzümüüz. Nİ de e m Ne Yük Deği sikle Seşmakin yanındaki Nu akşam çu- Haye iki tanesini - köy e Zetirdi, komyulara "SU sözleri ; söy. mış emir mi tarafında kendi NE Zördüm. | Oralar- 98 bana (Delice) mem e Fa ş mmm —— (HATRIN BESİ Ağaçiarın bu *Xoordirasyon danmasını ge“ çiktirmeyiniz ğa Bu sene tam budama za- manrads şiddetli kış yaptı. Birçok bahçelerde meyva #gaçlarının O budanmasına »mkân kalmadi, Budanması usulden olan meyva ağaçla- rının meyva verebilmesi için mutlaka meyvaya © yatiril- masi için meyva gözüne gö- re budanmmaları lâzım gelir fakat havalar müsait o git: mediği içia bu işi yapmak biraz tehlikelidir. Meyvasız ağaçların (o budanmamasının ehemmiyeti yoktur. o Hetta bu kış günlerinde budansa- lar bile o-kadar büyük bir zarara uğramazlar. (Lâkin meyva ağaçları böyle de- ğildir. Budanacak kısımla- rın husule getireceği 'yara- lar meyva gözlerine yakın buluaacağı için meyva gö- züsün donmak tehlikesi baş gösterebilir... Bu itibarla meyva ağaçlarını? bavaların müsait gitmesini bekleyerek ona yöre budayırız. Esasen budanması geç kalmış ağaç- lara su yürümeğe başlıyaca- ğı bir sırada fakat su yü- rümeden evvel budama tat- bikaedilebilir. Ağaçlara su yürümesi de- mek köklerin faliyete geçe- rek topraktan gıda almaga başlamaları bir fidanin da- marlarına nebat katı dedi- imiz (ausg) yani öz “suyun şikması her tarafini dolaş- maga başlaması demektir. Ağaçlara su (o yürüdükten sonra budama © yapılamaz. Çünkü' agaç 'suyunu kay- bederek kaerelien düşer, Ve o sene meyvasiz (veya pek az meyva verebilecek bir vaziyete düşer. Havalar ısınmadıkça toprağın sicak- lığı a a ağaçlara su yür —ğğ.—.ş. m ve Devlet. kurumlarını tahta binalardan çıkarmalıyız Adliye sarayından sonra Zeynep Hanım (konağının konğinin yanması, tabta bi- İ malar içinde yerleşmiş devlet kurumları üzerine bir daha dikkatimizi davet ediyor, Bu binalar yanmıya mabküwdur. Bunların değeri yoktur, daha iyisi yapılır, diyelim. Fakat içindeki vesikoları, kitapları, âletleri - hele bu zamanda - yerine koymak imkâasızdır. Yanıp yok olmasını iste- mediğimiz şeyleri abşap bi- karmalıyız. mahicemeleri Ankara,—Bugün neşrolu- nacak 'yeni koordinasyon kararı mucibince milli ko- runma (kanununa temas eden suçlara bakmak üzere adliye vekâletine icap eden yerlerde sekizjmahkeme ku- rulması selâhiyeti verilmiştir. Bu mahkemeler, Ankara, Istanbul İzmir o Zonguldak gibi milji korunma kanunu- na karşı nufus kesafeti he- sabiyle fazla suç (görülen yerlerde kurulacaktır. Icabında başka yerlerede nakledebilecek (Oolan Obuj mahkemelerin bulunmadığı yerlerde mevcut mahkeme- ler milli korunma kanununa temas eden suçların mah- kemesini görmege © devam edeceklerdir. Ya buyıl ya hiç . bir zaman Londrafa.a) —gMaruf Ingi- liz muharrirlerindeu OCon Kordon ; ,,ya şimdi, ya hiç bir zaman, başlığı © altında yazdığı seri yazılardan birin - de diy ğ » Üstünlüğümüze teşkil eden hasletlerden birçogunu yirmi yıldan beri kaybetmiş bulunuyoruz. Bizi yükselten hasletleri tekrar bulacakmı- yız. Ben bulacağımıza emi- nim, İşsizliği ve (o ekonomik emniyetsizliği ortadan kaldı- rar yeni bir ingiliz nizamının kurulması lâzı Senelerden beri OBüyük Britanya imparator! yıkması ihtimalinden endişe eden korkaklar mühim mev-$ kileri işgal etmişlerdir. Men-; fi ruhluları bertaraf etmek için amirallık dairesinde ha-f va ve harbiye nazırlıklarında | temizlemeye ihtiyaç vardır.,, Mubarrir , yabuyıl, ya biç bir zaman,, sözlerile ma- kalesine nihayet vermekte- dir. Talebeye As- kerlikten tecil| " yok Ankara,(a.a)—Okul disip- lin kuralları tarafından /bir veya iki yıl okuldan © uzak- lartırılma İle cezalandırılan talebeden askere | (çagrılan voya askeriik çağına girmiş olanların 1111 sayılı Jkanuna göre tecilleri mümkün o ola- mayacağının maarif teşkilâ- 3 Mart 1942 » delesine hazırlanıyor —jiya Belediye, yaz mevsimine girmeden çşek- rimizde sıtma mücadelesine £ başlıyaçaktır. Kışın havaların daimi surette yağışlı 'gec- miş olması çukur yerlerde su birikintileri meydana getirmiştir. Bunlar yaz/mevsimin- de sinelslerin üreyecekleri birer sıtma ya” vası olncağından bol mazot dökülmek su- retile şimdiden bu sıtma yuvaları (imha edilecektir Bu sene “evlerde de sıkı bir sıtma mü cadelesi yapılmasına ihtiyaç vardır. Bele- diye sıtma mücadelesi için kâfi : miktarda mazot teminine teşebbüs etmiştir. Umumi yerlere mazot döküleceği ( gibi evlerede memürlar nezaretinde mazot dök- türülecektir. Evlerde döktürülecek #masot- ların ücreti ev sahibi veya kiracılarından slınacaktır. Yağmurltr yüzünden çöken bazığ sıgi- nakların tamir edilerek ve Çiçlerine dolan sular boşaltılarak buralarının sıtma yuyala- halinden kurtarılmaları dir. Belediye zabıtası bu işle de ciddi surette alâkadar olacaktır, Yardım sövenler koüyrasi Ankara — Bayan Inönünüu bâmi reisli- ğindeki yardım sevesler cemiyeti umumi kongresi cumartesiye toplanacaktır. BENDEN SANA TAVSİYE: YAZAN : Stefan Zoeig Bir iki gün evvel camua kıyan muharrir,. Viyanada devam e. mektebin 6m istidatli talebesi 16 yem bir gençti, Hem yakışıklı, hem de nazik ve zarif bir çoktu. Çok ve her şeye de aklı ererdi. Meşhur bir adam olmağı kafasına hoy- Di Avasturya'diplomatının adımı kul- lanarak kendisine ( Meternichin lâkabını takmıştık. Çünkü o üstün zekâ ve diyle büyük bir adam olacağına biç biri- mizde şöphe yoktu. Yalniz şıklığından pek beşlsnmazdık. Şıklığı çok ileriye vardıriyordu. Her. gün mektebe taze ötülenmiş ile bağlanmış bir Jkravatla gelirdi. Fena havalarda lüks bir otomobille mektebe ge- Ür türün yerlere kadar eğilerek kapıyı açması bize garip Gi 3 pla beraber gli yoktu. Kedisi b sini benii Ede dik. “Günün birinde sınıfta Meterniçhin yer boş kaldı. Öğle zamanı sebebi anladık. IBüyük bir mali müessesenin müdürü babası tevkif edilmişti. Bu müessese baş” tan aşağı dolandırıcılıktan ibaretti. Biz- s0 üstüne oturmuştu. erkânının resimlerini basmışlardı. Zavallı dostumuzun mektebe Biçin gel mediği belli olmuşt rına utanıyordu. Belediye sıtma müca- say- lerce zavallının tasarruflarını ele geşirerek â Gazeteler bu rezsletin havadisin büyük . başlıklara neşretmişler, adamin, hattâ aile “ w, Babasının yaptıkla bir “elbise, itina |