Sanırı 3 m... ŞAIRIN DERDİ VE NASIHATI! Nise zen Ne yanımda sükün var ne kalbimde huzurum v Söyle bana sernivişt niçin ben bihuzurum ? Ne fakirler vardır ki evlerinde huzur var gin sükünu gökden, Hüdadan azar. RE Tarih misalle dolu hayat kırkında başlar İster Nedimi & Kırk yaşımda gözümden dökülüyor hep yaşlar. ” Gelir diye bekledim ya sürurum ya sürüm ; rkten sonra anladım bahtsızlıktır. kusurum, d Bu dünyada çektiğim benim encak hep cefa Maddiyundan olmalı hissiyattan yok vefa. N © Elden giden yalnız değli gençlik ve babar g Gözettiğim o günler doğmakta hep bikarar. f Kavuşmadım ömide, sona erdi fusulüm 1 Tülüumu görmeden nasibim mi üfulüm ? © Visali ummuyan kul hicrana mı katlanır ? © Benim gibi namurat en sonunda aldanır. Şarklıyın ben neyleyim hayal ufkum geniştir Bilemezdim bu' çıkış hakikatte iniştir. Hakikat ah zannile hayal gülü derenler Sonra derviş gibi der: Hu eyrallak erenler. Hül dalma kari! şiirlerden fayda yok i Son'at öğren san'attan memlekete hayır çok, Benim gibi ömründe şiire eden hep ikdam Hügo, Hafız, Fuzuli hep oldulardı nakâm. ç sem çevir sayfa Göteden Hep iztirap yeri hayâttan ve öteden, Saki sunma şarabı, mutrip bana bir saz çal Ecel, canan gelmiyor bari sen gel canım al. Zarif söyler bektaşi insan oğlu değil hoş "Alnımdaki yazıdan belli ne söylesem ar Desti ezel alnıma kura yazmış yazım Felek döktü meyimi, kader kırdı sazımı, iten istedim, bana bir gül vermedi Verdiği hep dikendi buna aklım ermedi. Kari' yoruldum artık kapatalım bu babı El titeiyar, tel kopuk kim çalacak rübabı? YAKUP KENAN İz erikanın büyük zengin- yiüden Grinhavz, çek kol- heyecanlı seyahati pe yazdığı bir maka- i olrrak verilen 500 cek de vardır. Bü- İk biç servet sahibi (olan tesis iflâs nde a ili. makalesi İçin iştir. > i İ Tarihi çekler Koltuklara yapışan hayvan tüyleri Kedi yahut köpek bulu. man evlerde, oturulan bir koltuktan kalkınca elbisenin üzerinde hayvanın — tüyleri yapışmış olduğu © görülür. Fırça ile me kadar süprü- lürse çıkmıyan bu tüyler hafif nemli bir sünger ile silinirse derhal ep ve el- bise temizlenir. e A Çorbanın tuzunu azaltmak için çare Fazla tuzlu her hangi bir çorbanın tuzunu gidermek için gayet basit bir usul. Çorbanın mikdarına göre bir veya iki patatesi soy- malı, dörde bölerek çorba içine atmalı. Bir iki taşım kaynatmalı tuzu patates hemen çeker. Kepçe ile pata- - tes alındıktan sonra çorba az tuzlu olarak kalır, * | min yanına geldi. HALKIN SESI) Tarihten sayfalar Peçevi'nin at- attığı idam tehlikesi Yazan: KADIRCAN KAFLI ar Orduda/bulunduğu sırada disiplire en çok : ehemmiyet överirdi. hele köy ve kasabs- la.dan gaçseken halkın ordu tarafından rahatsız edilme- sine ekinleri: çiğnemesine dükkân veya depolarla yağ- ma edilmesine ağaçların ta- hrip edilmesine hiç razı de: dü, m seferde ordudu tel- lâllar bağırmış; ekinlere te- cavüz edilmemesi zarar ve- riİmemesi (tekrar (tekrar tenbih edilmişti. Buna rag- meu bir çiki kişi (o turlalara girmişler; hemen O sorğuya çekilerek kababatleri "tespit olunmuş; idam edilmişlerdi, lbrabim efendinin © sirada orduda mühim bir vazifesi onlardan bir kaçının da akrabesi ol- düğü için pek çok kimseler tarafından tanınmıştı, Lâlâ Mehmet paşa onun en yakın ukrabasından, ha- bir Peçevi ordudaki vazifesi dolayısiyle bir aralık önde gidenlere takılmak zorunda kaldı, ji buki yolu çavuşlar ve yeli- şöriler kapamışlardı. Onların aralarından geç- meğe imkan yoktu. Ancak bir ekin tarlasının yanında ince bir yol vardı ki oradaü geçmek lâzimdi. j İbrahim efendi biç tered- düt etmedi; ekin tarlasının kenarındaki ince yola girdi: hızlı pi iyriemmeğe başladı o sadrazalın ça- Bir geğ” anl ozu gördüler. kaç tsnesi birden gür lerije bağırdılar: Tarlaya girme! girme Fakat o girmişti ve çavuş- ların hiç müsahemuları yoktu Başçavuş onu. yeniçerilere gösterdi. ve emretti: ia utun götürün! an! Tarlaya Ko- © Birkaç taraftan yetiştiler Peçevi Ibrahim efendiyi tuttular; adeta sürükleyerek götürdüler Sadrazam : Ibra- him paşa onu (görmüştü; tanımıştı. Mataracısını o ça- yavaşça birşeyler Mataracı, İbrahim efendi- Rus denizaltısı batırıldı ei Bükreş (a.a)-——Rumen baş- kumandanlığının bir tebli- ğine göre (Kral Ferdinand) Rumen kruvazörü 18 kânunda Karadenizin şimal batısında su altı bombalarile bir Sovyet denizaltısını ba- tırmıştır. Girme karşı gelmi Ikiçeşmelikte Gi sayılı firin müsteciri Ademiu ek- mek .buhranıma önüne ge çilmek üzere fırınların gece saat 23 de işbaşı yapması hakkındaki vilâyet emrine karşı geldiği iddia ve hakkında kanuni muame- leye başlanmıştır. a Ispanya Karışmıyor Madrid (a.a) — Ispanya- mn harbin genişlemesi kar- şısında yeni durumu bu sa- bah resmi gazstede 7 meşre- dilen bir kararname ile bil- dirilmiştir. Bu kararnameye göre 1s-? panya Pasifik harbinde gay- ri muharip kalacaktır. —Hay ne ettin? Dedi. —Ne Gri şim? — İrmenin Fyasak ollğtümir 2 bilsem in? —Bilirim lâkin iğ okine? girmedim! 'orada irce yaya: yolu vardır; festaze derler; oradan giderdim —Efendimiz we sözlere kızar bana dedigin — gibi ders?a hoş görülmez. Biraz?) sonra seni! akarak sor- duğunda dersinki',ben anın ekin olduğunu bilmezdim; —Lükin ben yaşta ve be- nim gibi adamın'bu tarlanın ekin tarlası olduğunu bil-$ memesine imkân var mıdır Yalan söylemiş olurum; sultanıma yalan diyemem, — Sen biliisin, lâkin beni sana kim gönderi, bilir mi- sin? Mk olacak,» elbet rl gelirs ayır — Ya kim gönderdi? Mataracı bir adım daha yaklaştı: Peçevi Ibahim efen- dinin kulağına o sukuldu ve fısıldadı: — Sadrazam Ibrahim Dis efendimiz gönderdi | Va a bu ihtarı dahiomu yaptı? vek | Peçevi Ibrahim efendinin yüzünde bir şükran aydınlığı görüldü. Ibrahim paşanın: —Sonu yarın— keymizn ümit ” ramanlıklarına güveni, diğimiz bu cesur mazi — yincilerde İdi... “Sana dar e) mak imler kazsın? “Gömelim ed seni tarihel, esem çıkmaz$ın!. il $ Emekli bahriye binbi yerleştirerek (| tekr başladı : — Şimdi anlatacağım ka, 5 mart muzafferiyetini; -vani "düşmanın “ mukadç hezimetinin- hazırlan, masınd fevkalâde rolü olan bir gü dökme vak'asıdır. Düşman © uzun susmuş görünüyordu.. Sicak ve durgun günlerin , arkasında nasıl o fırtınalar İsaklı ise, bu manidar sükü- tun da yakında patlak ver. 7 mesi bekleniyordu. j işte epey muvaffa olduğunu da söyle emeliyim.. Nihayet istihbaratımı boğazın adamakıllı temizle, mavın © gece sal umumi bir taarruza yeçece- i ğini bildirdi.” di £Z Düşünün bir kerre elimiz- Tdi e beş altı saatlik çok Sa i metli ve kaçırılmaması Jâzı yem bir zamanımız var- dı.. Bizimkiler adını na ME eseri yakınlı riyor demek Iki saat ia Sonra 'ma- yincilerimiz, neşe içinde dön ie İçlerinde bir lâz yar. ay ç batırımdadır, karaya çıkmı Ha ie Çanakkaler,, diye sevincinden türküler ve bu ameliyelerin ârı an söyleyince g ir İtimat içinde kledik,