8 Kasım 1940 Tarihli Halkın Sesi Gazetesi Sayfa 3

8 Kasım 1940 tarihli Halkın Sesi Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ka m . (Halkın Sesi) Ri doktoru! Möğütlerizii lar, düşen dev- yemeliyiz? 2 Ni ille etten Ziya”, tat v8 meyve! dl | her ne iin her | vü iklim ve (— başta | yaşatılsın (o çok etmek lâzım gelmek h Sebze ve meyve ile ân müteassip taraf- ip y, diyor lar ki: tan, ebze ve meyve- ii nasıl * kuvvet » Vi anlamak için bor- er dişleri ile bir dar- m ağaçları de- aman filin, İ z meyvelerden başka yemediğini hatırla- A Küfidir. cüsseli Rinose- Rus- pota denilen su rd otlar da otla ya- * | Ra Vvet veren «| 4 va nedir? en kuvvetli im- Küme Milon meşhur un sadık şakirti ve amd ği ile geçinen İd. vi titreten goril- O İ,, Yalnız ot ve meyve NN Rusyanın ar slanı Sırtını yere getiren Rus pehlivanı Yorgi , “Mitin hayatını tetkik k K eşbur fiziyoloji âlimi Onun hakkında şu PN. Yazıyor: hi, fakip pehlivanı bir un Zarfında yere vuran arslanının (o sabab Ks nı tek bir / taze 8 be Zı “sebzelerle taze lerden ibareti.,, Ayni ta * bulunan bir insan- i defa kuvvetli oldu- #ılan goril adındaki ların da yalnız taze meyve (yediklerini mak lâzım gelir. —Sonu var— pi atken Mütehassısı İlinci Beyler So Ne. ON Ne ve Blektrik tedavisi k TE İ Devğileii taç- let reisleri Arnavutluk: 70y0 Ahmet Zogo, 1893 te doğ- muştur. 1920 de Dahiliye nazırlığını işgal etmiş, 921 de harbiyeye geçmiş, 922 24 arasında da başvekilliğe ka- dar yükselmiştir. Fakat ay- Bi sene dahili kargaşalıklar- dan Yugoslavyaya ilticaya mecbur kalmış, 1925 te ise Arnavutluk cumhuriyeti re- isliğine in ir. Zogo, 1928 de memleket- te krallığı ilân etmiş, ken- disi birinci Zogo O sıfatile kral olmuştur. Takip ettiği hoşnutsuzluklara (sebebiyet vermiş, 1931 de de bir sui- kast tehlikesi © atlatmıştır. Kralın Italyaya (o dostluğu, Italyanları Arnavutluğa ısın- dırmış, nihayet nisan 1936 da italyanlar Arnavut- luğa asker ibra ederek memleketi istilâ etmişlerdir. Zogo, karısını ve eni doğan çocuğunu alarak güç belâ kaçabilmiştir. | Bugün karsı ve kardeşlerile b:ra- ber Londrada bulunmakta- ir, Polonya: 1867 de Rus Polonyasın- da doğmuş ve daha küçük yaşındanberi Lehistan istik- lâli için çalışmıya başlamiş- Gizli faaliyeti meydana çı- kınca 24 yaşında Londraya kaçmış, muhtelif o Avrupa şehirlerinde Leh milliyetper- verli ile beraber Lehistan .stiklâli için savaşmıştır. Büyük harp, gayesini te- min etmiş, 1926 da Pilsud- cumbnrreisliğine ( getirilmiş ve mihver felâketi memle- ketine oçökünceye (kadar mevkiini muhafaza etmiştir. 939 eylülünde Polonya iki ateş arasında ezilince Mos- cicki de bütün devlet er- kânile beruber Rumanyaya iltica eylemiş, eylül sonunda ise sıfat ve ee mira den feragat etmişi Talih 74 imes bu ih- tiyarı tekrar vatanının istik- lâlini temin için (yabancı Tarihten: iskender ve Yunanistan Sendos nehrinde terli terli yıkanan (Büyük Iskender, yarı ölü bir halde çadırina getirildiği vakit, (o düşmanı muazzam bir kuvvetle yak- laşıyord Doktorlar, büyük kuman- dana derhal (şifa verecek bir ilâç bulmakta izbarı ac- zettiler. Fakat küçüklüğündenberi iskenderin yanında bulunan Filipos, bütün diğer hekim ve kumandanlarin itirazına rağmen bir ilâç hâzı'lamaya başladı. Iskender, bu ilâçla , şifa bulacaktı. İ kinin diktatörlüğü altında | Kumandan yalağına uzan- i mış, Filipos ilâcı bir toprak Italyan taraftarlığı siyaseti, | i çanak içinde hazırlamıştı. Tam o esnada . İskender, general Parmanyondan Fili- posun bir düşman casusu olduğunu, bazırladığı ilâci katiyen içmemesini tavsiye eden bir mektup almıştı. Fi liposun, mektubun muhtevi- ari e haberi yoktu: — andanım, diyordu. birden için Iskender bir elma ile ilâcı son damlasına kadar içerken öbür elindeki mektubu he- kimine uzattı, da kurtuldu. Bu tarihi vaka şimdiye kadar daima “iti- mad,, ın yüksek bir misalini verdi. Onur içindir ki Geli rin hareketi ile Yunan mil- | sabahın saat üçünde verdi- ği karar arasında pek bü- yük yakınlık vardir. Isken- a Filiposa itimad ediyor- du. Bu iman ona hayatını ka- zandırdı. Meteksas, bile tereddüt etmeden Par- Iâcın süllğimine ürkmeyin Iskender. ilâcın tesiriyle | saatlarca terledi, kıvranıp | ardu i Fakat kendisini ölüme gö- türen korkunç hastalıktan | letinin şefi Bay Metaksasın | biran | KEN İİ LİLİ Fuarın geniş sahasından geçip, gül bahçesine doğru giderken, biri kolumdan tu- tarak beni biraz sarstıktan sonra gayet şen bir lisanla; u telâş ne azizim? Dedi. Âlem dayının b: ğına badem toplamağamı gidiyor- sun? Bunu soran ayni mektep te, ayni sınıfta beraber oku: i duğnmuz o arkadaşlarımdan i biriydi. Onunla birlikte, ba- har mevsiminde çağla badem ler olmağa başladığı zaman mektebi eker, Bozyaka bağ- larına taze badem yemeğe giderdik. Bize uyan daha bir kaç haylaz vardı. Bu arkadaş hepimizin elebaşısı idi. nun mazarında girdi- | gimiz her bağ! “Alem da- yının,, bağıydı ve bizim ye- i diğimiz bir kaç bademle i Âlem dayı ne sarsılır, nede iflâs ederdi. Onun bu fikrine biz de uyar, yaptığımız kabz- hatı büyük görmezdik. hoppa o arkadaşımın sualine kekin cevap verdim; , dedim. Badem Dini dağtl, sıhhat ve şifa toplamağa gidiyorum. — Biraz. — Maşallah bir şeyciğin ok.. Haydi seninle hayva | nat pipaz doğru öle lima — Ne yapacaksın canım orada? Her zaman gidip vanyonunkinden daha kor- kunç olan Mussolininin mek- tubunu reddetti ve tıpkı Iskender gibi âzim ve me- tanetle B. Çörçile gönder- i, a Tayyare Sineması Tel. 3646 setti. hakikiyedi i gösteren: filme aa -olivut ka ülkelerde didinmiye sevket- || baiğtir. ! Bu hafta herkes Tayyare Sinemasına gitti. Her yerde herkes Tayyare İNME LU m ör bah- Şark farla saman Fatma Rüştünün Hayatı aşk v sml sözlü, şarkılı Arapça şarkılı SAADET YUVASI Emsaline ender tesadüf edilen bir şaheserdi. Bu güzel | ün daha gösterilmesice devam edilecektir.. | Matineler: Saadet Yuvası: > 10. | i olivut Revü: 5 - Cumartesi günü 1.30da Me seansı.. mış bir & nile faciasını t revü filmi ilâve edilerek bir FUAR SEVDALILARI zan:A. Fuat Tuğsevi Binbir lâtif koküğa karışa- rak gönüllere bir bahar neş'esi saçıyordu.. —0. gördüğümüz şeyler. oook anlıyamamışsın azizim. Şu halde sen hayva- nat bahçesine yalmız sina şebekleri gör- ğe gidiyorsun. Demek ki o mini mini şebeklerin türlü türlü oyunlarını üstün bir zevkle seyreden meleklere hiç bakmamışsın. — Haaa.. Desene o taraf bunun içia güzellerle dolu uyorl.. o. ette ya. Hem © yumurcak mahluklar da olur maskaralardan dağil.. Güzel- leri gördüler mi, bütün me- aretlerini onların karşısında gösteriyorlar. — Vallahi olur şey değil- sin, hiç bir şeyi gözünden kaçırmiyorsun vesselâm. — Amma çocukça sözle- rin var haaa.. Böyle güzel manzaralar gözden kaçar mi? — in kaçmış. i, haydi, senin de ei li nelerin — Olabilir.. Müsaadenle. — Yoook vallahi bırak- i zsa yarım saat rr; birlikte gezmek istiyor — aba kardeşim. — İyi ya işte.. Gideceğin yerde, bulacağın şifayi gide- ceğimiz yerdede bulursun. Fuarın her köşsi şifa, sıhhat ve ye e İM mi? — Evvet Benim krali bilem var. (Devamı var) w Bol temiz, katıkısız ve iyi mal. Alışverişte saygı,'doğruluk çeşit, uygun fiyat, ve inan.Telefon :3882 30 —1 Milli kişeşinden alınız ) Piyanse Çorakkayn (o Polirmarkari Biletlerinizi kargısı ( SAADET ) R64 Hasan Tahvin5 Önder Telefon 8497

Bu sayıdan diğer sayfalar: