po —— m7 ME Sahife 7 Beş âilenin IÇyüzü!... / 5— Bay direktör, seAğilisinin li adeta tabii telekki etti ük v aklı artık kati surette Je teni nu öğrenmel kendimi alamadım v mobilden inenin in. dar sd ir olduğunu büyük ed içi inde kal Bay yi buraya ge- tiren sebeb acaba ne olabi- lirdi ? Eğlenenler, bay direktörün geldiniği (o görünce hemen koştular, otomobilin etrafını dale çıplak bay direktörün iline bindi, ve öymobil hareket etti! —10— Yeni, yeni saf! iy e sahneler de ey Çe emrini verdim ve e dön- lü O bir işim balığilış demekti. e; sabah bay direkö- in huzı çıkarak gör- Mi mama anlatti: Bay direktör hande sabah ekte idi. Ben — in gelince: Bu gen i.v Üca aim istediğim “zevkleri almış ea. Vakıa; bahalıya oldu, — fakat azami surette me Bem - hizmat etti! Dedi. direktörün yanında d a artık yapacak bir işim kalmamış demekti. Bunun için mi de epi ayrıldım. rektör, kendisinden ayirken gizli evde evvelki gibi hazırlık yapmak emrini de ii i ve bu defa, ilk de- fa olduğu gibi mutbakta bek- alg saat ona doğ- rek temizlik a im ilâve etti şia rektrden aldığım cibince sesde eve gitim alna e 5 öze ae "aldim, likeliei hep süsledim. e lâzi 'akat şid şekilde görü- detli, hiddetli çin r ses çıkarmadan bay iie ç kadının ses- he yali İlk kapısı- a kadar vürüdüm, ve ora- dn asiye tedkike başla- m: Genç kadın henüz yarı çıplaktı; bay direktör genç kadının sözlerine ie ehemi- miyet vel iyordu. Nihayet ui bal altında bu se ae ak ge ei e yüzüm yok- teklifi: ka bak etme k iş şudur: vererek peşin olarak büyük bir iğ — iyesi vereceksin. burada gebe vi oba açacak, ayrılacaksın. Bundan sonra ei gelerek, benimle resmen &vlenecek$in * Be bu pr eken hiç © - Bu sözler karşısında, bay ma sema. e Resmi Nişanlısı : volmak muhakkaktır! Dedi. ( Arkası var) Maha BERTA BUCK Mütercimi ÂKİL KUYUNCU Patron Küçük Mis Holt işini bıra- o karak gevezelendi: — Kızlar, bu sabah Toob pi Mi böyle bir m; “ Bp olmıyan inda hangi ut aim bilmiyen bir gibi: i Mis Robiasön; lakırdı söy- erken m oklamak alı- ia e. ls kızlar.. Alem “ fırtınada pm iye Çağırıyor cak Pia olmak nlar seçeri Arkası yazı makinesinin muz gibi bi luran ve rşını çukolataya benzetmek ister gibi, koyu h saçla- rını bir file içine sıkıştıran Mis Holt ei saçarak: edi, sanırım ki iie keki da eee bir kocanın hiç olmamak daha iyi olduğunu li ! ag ( Halkın Sesi ) Bir Fransız Mecmuası Atatürkün sulh ve dostlakhir siyasetinden bahsediyor |. Türkiye Cumuriyeti Balkan Antantının müesseslerinden biri olmuşt 'ariste çıkan “Ambassades g Legatians, isimli aylık 'cmua Cumurreisimiz Ata- trk hakkında bir makale neşretmiştir. Bu makalede, Büyük Ön- derin mufassal bir tercimei- hali yapıldıktan sonrr askeri muhtelif kt Mü Tedi itibaren gk günlere kadar başardığı ük inki- lâplar sırasıle meler Makale harici siyasetimize tahsis ettiği son kısmını şöy- il bitirmektedir: “Türkiye (o Cu Na harici siyasetine gelince bu si hem hu dut iyi Lömşu luk mü- ene tesis veya idame etiğekilek ibarettir. Türkiye hükümeti, Balkan müessirlerinden Si a milletlere, Sulh imsalini zatmaktadır. Türk iklim ahramanı irk ancak sulh sahasında seme- oppa lâzım geldiği ka- naatindedir. Atatürk bizim memleke- timize karşı hassaten dosta- e bir durum almıştır. O ci sıkıcı Lotus işini, biz zihni- mizden ağır? Rahibleri- ttihaz (edilen ri Dali gelince pel > fazla genç bir “nasyoni bedii dolayı kabahatli ia in dostai Fran ancak tasvibine tur e olabilir. 1921 de M. Franklin Bouillon ağa yapılan anlaşma, 1926 anlaş- ması Türk-Suriye Tali akkındaki dikenli meselele- rin kz Anadolu harbi es ında ( gösterebildiğimiz senpai m vee ve Tür- kiye ında mevcud an'a- nevi ve alk dentleği can- landırmıştı. O zamandanberi bağlar Kiye kayid derece- de sıklaşmış ve Atatürk Av- rupadaki teskin meler aya koya tli bir yarı ol- uştur. Esasen Türkiyenin ei elçisi Bay Suad Da- vaz bu sahada Büyük Önde- rin direktiflerini takip ederek bu elbirliği siyasetinin ve Fransız-Türk O dostluğunun inkişafına gayret etmekte- dir.,, Töözüm ÜZE (Çarpan Ve En büyük ve En acı hakikat ! ütçe münasebetiyle üyük Millet Mecli Mecli- sinde cereyan eden müzake- reler birçok im memleket il soz m ve katların öğrenilmesine. gine teşkil e E Bu raki içinde bizi alâkadar edeni i£ Vekili Saffet Anka- ranın ortaya attığı rakamlar- ir. Bu rakamlardan öğreniyo- larımızın üçte ikisi ookumu- yor. Bu bir. İlk yeke Di di den nüfusomuzun yüzde 75 i ola- rak kabul edilirse, şehir mek eplerinde bulunan çocul ların yüzde 75, köylerde yüz- de 25 dir. Filhakika: ee 39 bin “köy vardir. dan ye r, 34 bin. köy me ii olm'zsa 34 inik m iş rd ih- j kişidir. Bu rakamla ih- döl- durmak i sem yarım asır bek- lemi ve lâzımdır. m dört yüz tiyacımız olan miktarı ya Bu raka iii e a Sonra diğ kadar hiç bi rimizin maarrif meselesini lar. ramadığımızı ( anladım. teferrüata ait meseleler üze- rinde duruşumuzaaözüldüm Görülüyor ki pr me- vi bizde henüz allim r mektep muselesi balinde: bi ir 50 Di dir. “Daha terbiye | sistemi, ti senelerdenberi Y# izi y nazariye, imtihan, kalabalık ! dır. Bunların sahipliğine sınıf, kitap vesaire gibi me- türlü m seleler onunçu derecad. Ancak ru miyeti olan ve ana me- halletmiş : olan ileri tler için mevzuubahbs olması lâzım gelen mesele- rdir. o daha maarrif mesele- sinin ana hatları üzerindeyiz ve her şeyden evvel bu acı hakikati ri enin müzesinin res münasibetile d s nal esin bir çimli i ba tesâdüfe ne Amerikan bank daki sahipsiz Da dilik biç Di Z Satılık İzmir MemduhiY 7.8 si Hacıali caddesi e“ di 658 bin e satılıktır. bini köy binek pille; İN in ve “diğer ; me durarak muhakeme yürütme- Taliplerii Balı bini şehir mekteplerindedir. bar sr ole m ğe mecburuz. mutemet kâtibine Tl Köylerimizin nüfusu umumi m ancak ; dört beş | (Son Posta) ları. e, Mamafi şu var ki, kızım, a rime dokunmağa baş- | hüde idi: n Syndicate'in > # | eri is eniz. ( evlisinizdir ve dı. aym kaldırnndir — Evet, tam saat ikide, | -iliştirmeyi vak ire size eğin deye- o anda, takırtı. ve mırıltının d Budapeşte ii mez. Amma değilseniz değil- linde V bir ses aksetti : Hafi, endişeli bir sesle: mişi yi vi ve kim de size evli- ütfen! p — Pek iyi, Harold. için, belki de Bell niz deye: Par makin. sym duydum. Odadan | Belçka yazdığım, İl Mis kn ruya içinde sizi dişi Küçük ire çıkan çocuğun (o arkasından rn böyle bir pe gibi: arsonumuz! Londralı | kapıyı m ler Mist gi — Ne kadar duğru, dedi. küçük yüzüne beyecenla bak-| (o Makinesi üst n ba dın e şikel ar / Değil mi mis Traut? bakan mis Robinsonun şey- | biliyorum. Üç bak e e tamamile anlayıb anla- — Evet, ne var Harld? tani, sevimli ko! lerile | na tehdidi. ba! yi madığımı görmek için şey«ani — Mis Traut, mister Na- | karşılaşmak üzere döndür. Mr ne ise Öğ bana bi man: e buda laca mukavere a ağ bu Yakın Doğu vapur işletme acentesinde çalışmağa baş- ladığım ilk günlerde ki gibi ters sizi saat ikide dairesin- de görmek istiyor. Korku icinde, bunun doğ- ru olmadığını, kulaklarımın tesadüfün bir lütfü olarak beni aldattığını temenni ede- rek: — Görmek mi? Beni mi? alli Diye ila Temnni bey- di Mahzun bir baş a ettim. — Ne için acaba, mis Traut? > — Bu son ve da bir şey > olami Dedim'v. hiç içimi 0 i M — “Kimbilir. - Belki Mest- did ere Mis vl p ; önül sre