e A a kalk ge m ME gg: SAYIFA 6 : SİNEMA ve TİYATRO. Alman sineması. Alm; ai ham Jelerin ve dahi Slm nlmda, bilhassa birinci plândaki Iı zaman in; “HAKİMİYETİ MİLLİYK m va değillerdir. Sinema matb: d ,sonra iycat edilmiş; en yle -|sinemasının hayati menfaati başka dadır. 2 hil kr beyaz perdeye ak- in büyük hu.) US terketmektedirler e edecek baanın ve matbuatın yerini almak- tadır, Frnasa idarecileri fransız fi- lim İknge nı tesadüfe, intizamsız- şağı bezirgânlığın eline Bizi ve zamanı- bir tâli eseri olur. Ben siyasi nokati nazardan fikir musikili komediler herhalde pek az tüimdur. Sovyetlerin misali bütün çünkü yürütmiyorum, sadece vakaları iy- yap, inkişaf ede cektir. Alman senar-| paganda endişesi onların sanatında | 2âh edip hâdiseleri hulâsa ediyo- d hi mele kalmıştır. Bununla beraber bu eserler, tıpkı fransız operetleri gibi saklanamıyaca kadar aşikâr bir un. * İsurdı ber: Mei Bire olsa, takip ettikleri gaye EL Sovyetlerden aşağı kalmıyorlar. E- ger İtalya bu yolda büyük eserler rum. Alman sineması Hitler zama- pındanber Ez bir safhada em a İ yordu. kısmı Pore > e olr rı için ve diğ, gibi sol bala kandan dez layı hicri ge aç mıiyetsizliklerinin en mühim delili arzu noksanından değil sermaye ve 'knisi: ğ ileri gelmi mişlerdi. ii çıklar bi bile siyer sardı P a a bi tâ ok kyivek i Mn bu neviden eserlere al 'dırış etmi ir. Basit bir eğlence vasıtası ii enini için bun- ra ehemmiyet verilmiyor. Alman şi sahaya iş İ kuvvet, hat ; bir e rü, e sene 24 NİSAN 1934 SALI m Madlen Röno “La Maternel filminde. kontrolu. u en meşru hakkına hiç kimse iti- - bu raz ede! mezken aynı devlet bir mil terbiye ve propaganda e | Fransa'da bir sinema nezareti tesi | AL 2 için nasıl müsaade ede- kontrol edil- tir. Esasen ratama İma e başladığı haberi dolaş. maktadır. Bizde idareciler sinema nm Li hakkında hiç bir fikir taya atmıştı. O Sema dün - i di hâdiseler, ve muh mi ileri sürülürse, bu kontrol an- klan tahdit çeliği “umum! 1 le ettikleri e eserler vücuda ge tirildi. A EeE nda b Tün lir Bine brake filim en nema ticaretinin. ii genfaa t lehi- inkişafı ii iğI Eee rler bu pıgan mak bakımından ve çok dar bir çer- geve içinde yal ip. akla Bugün- ü kliyle fili: ol heyeti ese- eyi propaganda vasıtasıdır. geek k larak ğ maneviyat sa yapacağı opi sahayı hazırlama! bir vasıtadır. Fakat t propaganda a ko- kusu hissettirilmemek şartiyle. Bir tek filim seyredilince derhal ve te- n | telakki almıştır, - İfade ederi serbest gösterdi. Ferdin e hürriyet mefhumları EEE yepyeni bir Bu telakkiye gör hiç bir fert, mutlak iri isti- ek şahsi menfaati hesabı- i umumun menfaati aley- ferruattan sıyrılan esası olan birçok filimlerin en kâ- Di Bu filimlerden mü; şte- De vi hine olan teşebbüslere girişemez. mi bazen JR cemiyete | geçir: ii a değildir. ei asıl um vardır. için de rek fikir de ancal Bi oi Almanya'da yaşamış bir ecnebi ta- yakan sezil sa'da gösterilen o Tünel vi iyiki öbür ucunda isimli filim- lin lerden 3İ i anbi Veli Kaf ma işi de ticareti, gilin iymal ve ithali fertle- icari şirketlerin elinde kal ilim iymal ve ehe E ÖN e tutacakları ye- böyledir. Bilim | limi ir ki bu sin mi; v PN şahıs ve t işi Ol lir. tifler üzerinde işlediği ve işliyeceği | © ve a a başka yi sey ner Halkın ak gi dutluk ve a anlaşılıyor. Bugün beayz perdenin| o; hayatı nasıl yakaladığını, b <e Hüzünler vatandaşın ka, ti li 20) len fuhuş ve ilik dilimlere ola gini, hazmettiğini ve onu doğurdu yatı ve ahlakı di i ın bir telkin vasıtasıdır. NA şey yoktur. Yalnız e sene ara Cene TE mektebe. benzetir: a okutulan e aplrdır, ferdin hürriyeti yi cemiyetin k | haklarmı ihmal etmek olur. Sinema iptilasının irki gitgide ge- esas itibariyle biribirine di Tı eserleri kıyas ediniz. RE. asırlık mesafe göreceksiniz. Mari Bel son filminde. TERCÜMELER KÜTÜPHANESİ: 2 pl Tefrika; 42 42 metlidir. TUZ. eksan: op ir Arni 2 uvel ee nup mi SL resimleri bu bakımdan harikulâde kıy- Bu acip yerlerin ortasında durmaksızın ii iniyor ve e İ Göreme? En hakk bir ses, bir sada 'yi, manzarasını, ei derin bir k, Sanki ai bal e tesir ve telkin e ME bu dı işi i bir teşki- yan ve bir let orada okutulacak kapar en büyük bir titizlikle seçer v zel bir kârgir mektep il evk sahibi ini 0 rle lata raptını bütün ehej Te tet- ni kik etmek zamanı gelmiştir. Y.N. p inşa edilmekte, Bu mektebi geziyoruz. ahibi olan vi mektebi selçuki tezyin sanatından miş. süküt 5; Aksaray'dan ii pe e e a ova baş- iyor. azim ızda ve solumuzda, örüyoruz. Bunların e kesif nn Yazan: Prof. PİTAR si, dünyadan ayrılmı izans devrinde buraya birçok insan kütlesi gelip ömür- hrapların mad il, A akan mum | etekleri farkedilebiliy, ierini murakabe ve dua içinde tamamlamış. Kendi elleiyle ii duruyor. Bunlar acaba anından saha AE dikeni nebatlar, cılız otlar besliyebi- taşın içinde sütunlar, kubbeler, sedirler uymuşlar. Mezarla. | Yoksa o devri takip eden Fk ai yemi içni pe Elmada bir serap görüyoruz: Buharlı bir gölün ar- rini hazırlamışlar, Henüz renkleri € mamiyle kaybolmamış | Jen mi kalmış? da bir sıra ağaçtı rekkep bir serap. Yaklı eto bul dini 1 i ii öldükleri vakit, Büyük bir kasaba olan Nevşehir'de Üçüncü Sultan we ağaçlar ER bulunuyor. Sağımızda diğer bi ei aynı kayalıklar içine oyulmuş eli «görülmüş e in sadrazamı İbrahim Paşa t e ii e e ap: Kalay rengind Bu manastırlar lm asırda kurulm Fakat rahip e Gi Ya a a a medresenin ye EE Jerphanion'a göre burada; altıncı ve ea âsrlardan “Ri ii ei nefis renkler ve hendesi şekillerle yim kub- ŞEN blesseli ği baren “rogladit; ri oturmuş. | tiriyor, sanki Del hasta muhayyeleden doğmuş gibi görünü- mi rm mütevali ei Sl ei miz; fevkalâde güzel ciltlenmiş arap gi yazılarma tesadür | Yor BÜY ir kale duvarının kapısına benzettiğimiz şey, ralar, h leketi; lm bir de | güneşin üzerine iye ve ? gölge levhaları 2 ii topr: i ki bir ilticagâh teşkil etmişlerdir. Bilat ii Sadi'nin ç ikerdr m kullanı yi lar. vasıl olmak üzere pere dan ei büyük ri e bir fundalık gibi görünüyor. Cesamet mefhumu ta- Bu kiliselerdeki boyalı lc veliye en eskileri 10 uncu ve ulaç ei yol buradan başlar. le kaybedilmiştir. 11 inci a aittir. Oralardan ge Eğ çobanlar, a, bulutların örttüğü dağlar arasında buz rengi bir ii iç A Ve ti ddüm eden sünger mahiyetindeki k kıymetli 0- ir göçiyoruz. yaylanın her tarafında lav kümelerine -aklara varıyoruz. B: imal şarkında sarp yamaçs ziyaretçiler eski eserler tetkiki bok: Biye lan bu resimleri epice bozmuşlar. G; sanatının kısmen küçük Asya'dan mülhem ğ ö, De mi? lip Jerphanion bu mazariyenin doğr ei daki Avrupa heykeltraşlarına ve camcılarma Asya sanatın: dan nümuneler getirdiklerini farzediyor. Halbuki: -şark nastırlarmın sanatına artık, ancak bu havalide tesadüf e adan TUZ, nın tesadüf ediyoruz. Çölün başlangıcmdayız. Sanki memleket, ıssız ve hayatsız sahaları yavaş yavaş, tedricen hazırlıyor. Biraz sonra Ala; dan ge TA e olmuş bir Sel- ki hanı, bir çeşmesi, birçok meşe ağaçları saray, kısmen “Di i bir şehirdir. Tuğladan yapılmış, çeşmesi var. Buralarda su; ve binnetice ağaç ve ii mevcut gü- topr: U lar var; fakat ee diğer kısmı diz ve bi Seyy: a Tavernier ye göre on yedinci E leri anlaşılıyor. Belki ir e yuları tuzsuzdu ordu. ataklıktır. es pad bi ifad o zamanki li şerait başka idi, belki ve muhtelif - yol di He Karadeniz'e (Sonu var)