Bir Konferans: Türk has Biri, bir türkiyatçı sıfatiyle en Türk isimleri safta izinden yürüyerek teşekkülünde Tefrika: 35 ©“ ANADOLU. Yazan: Prof. PİTAR Sıvas'ta hayat pahalı değildir. Bilhassa etin ç Batı pek i TERCÜMELER KÜTÜPHANESİ: 2 n eden derin bir mağarayı gezdikten sonra e ya hareli ediyoruz. Yol e e e ve e Evvelâ, büyük yağmur - n Kızılırmağın bati bir seyir geçilir ve da sonra pek dik k yakalar Mi meli: Ti ok geçmeden rn Kavaklarla çevrilmiş Sıvas'ın umu- mi heyetini görüyoruz i ehrin zi bir e otlr k gi nüyor. Pek dik sn e yokuş skar sonra, küçük bir tuzlu göl yan gimiz yayla! pia çi Dn e yokuşlar silsilesini tırmanıyor ve nihayet & Bindi. de kırmızımurak ve pas rengi dağlar arasında bir Resimle dünya haberleri hukuki işlere ait vesi- alm romen ve edildim. Galip Frache ve diğerlerinin neş- bu Avrupa . ile oldukları da neşrettiği Arme - Rumyantsov'un 20.000 Yer atları isimler ongo danslarından birinin figürü böyledir. yarın) ra ova A a başlıyor. Karobel dağından uzaklaşarak zenuba gidiyoruz. erpiç evleri taş duvarlarla Elek bir köyden geçiyo- ruz. Evlerin dışından u çi kan merdivenler yap rk. mış. Köylüler, sıcak geceleri bı Biraz sonra Ek kazasına varıyoruz. Öğle yemeğini yimek için z kahvede, yuvarlak bir masanın etra- rkaç erkek, yeni alfabeyi hecelemi meş- gul, Grelii T inkılabı için neşriyata baş a deveredeyiz. Mustafa Kemal'in milletinden istediği inkıla- fına oturmu! için bü- ve e m rileir. Bu gayreti, memleketin her bayanda Anadolu'nun, milletin i gör mi e öğrenmek hevesiyle hissetmeksizin çalıştıkları muazzam bir mektep haline gel- diğine sahit oldu! Yaylalardan eğe yolumuza devam m Sağda ve solda ufku örten dağlar şimdiye kadar gördüklerimize hem benzer, il benzemez Şeke: De skala itibariyle m olan bir meşe ormanı ile in Fakat keçiler hemen bütün dallarının yapraklarını yem Si başka bir dağ silsilesinin GL tırmanıyoruz. Alkin my e e muazzam bir dağ o rta An la ii umumi mânzarasıdır. Gurubun aydınlattığı u yor, Etrafımızda canlı bir tek mahlük, bir kuş bile yok. Issız- Si t Mala atya'ya varmak için büyük bir ovadan geçiliyor. su: anzarasmı, kendi e canlanı nn mı medyundur? Eskiden köş tenvir edilmekte olan bu sokaklar, a hale Mi ay dinleniyor. De taraf m nur r tufanı i içind ikleri için diğerli dı farklıdır. Hekimhan köyünün ye asmalar, salkımlarla süslen- miş, çelenklenmiştir. Köy anında her yerde olduğu gibi, ee oturuyoruz. Ha toplanıyor. Fakat hiç yası ilemez. Biraz sonar, Kuruçay'ın pek. meli Mi e tah- -a köprüsünden k ar ge siyması, Anadol ulu siyması: Çıkıntılı evleri, çarşısı, dolam- baçlı sokakları... Hele sokakla! in en manzarası her li gibi daima yeni, daim: atya' 'da güneş ve su ik a Gn içindir ki şeh- bir bahçe ve bağ çevresi vardır; satı- cılar dükânlarının önüne dağ gibi yemiş yığmları kurmuş» lardır. (Sonü var) sevdiğimiz .*