Sa & ik © dar fazla olmuştur ki bunları hep EE yama evlerde oturan — öreceğiz. ra yüketiler açık denize HAKİMİYETİ MİLLİYE Buhran... Brezilya'da Fazla Kahve. 'Açıkdenizlere Dökülerek, Yahut Katranla EK Tuğla imal Edilere| ii ogi Kalıyor. Şur e bakım; ız: dünyanı ne hale “geldiğini görmek i için, Bre e meşhur kahve mahsulü- ünne hallere geldiğini düşün- mek kifayet eder. zamanlar Brezilyanın kahve mahsulü bu geniş İM Amerika ilkesinin en mühim servet memr- bar idi. Bugün o servet membamı e 2 e a İdame Bir — ei ei imi elde e- , ea Şimdi, an, fazla mahsul elde et meyin! iyorlar.. İşte bu resimlerde neler görü- gorsunuz? a Brezilyada kahve e oka i ile kâr vermek şöy e dursun, istih- ması İşte yapılan şeyler 1.— Kahve elen katranla Sü tırarak “mağ bir ha- ta elde ediyorlar. 2.— Ve, bu halitadan —— e ii ediy: iii Tuğlalar Külli Demek ki günün birinde İni arda Rehve çuvalları vapurla- .Ve, açık denizde bu çu- mi denize dökülüyor. Demek ki günün birinde kahve deyaklı “alla ağıza düşerse şaşmıyacağız İşte bul ları anın gerin bir cilvesi iş al li in tahribine metiyce veri; ğunu , çünkü M. Von Papen'in bir parlamento ekseriyetinin mev- Mn Bir Hitlerci a teşekkülü ihtimali her ne kadar pek o kadar ,teveccühle kanala vi bir şey de ükümet yüz yurg” şka hiç bir şey inde etmez..,, Mu. Petit Parisien diyor r ki: — İcra kuvveti, teşrii kuvvete olduğu mütale | lee Rechstağm man ai asayişi ve emniyeti miye- klan edecek mahyette olduğu Eğ 4 —. Denize dökülüyor. 1— Brezilyada nie ANİ? mahsul ü halita vücude getiriliyor.. kat. anl Meşal sert bir 2 —. Ve bu halitadan tuğla iymal ediliyor. h uvalları. Aka'nın Romanı: 26 UVEY ANA. âmil Ercan Bey somurtuyor, ihtiyar Ertuğrul Bey sus şmamacasına söyliyordu: — Lai geçmiş maç İ tiyor. — Çok böl li mel bir de dörtte, hattâ dört buçukta kalması — O zaman ia sen söylersin. Şimdi fırsat bende! Sofadaki Hanımlar odaya sesleniyorlar dı: — Hadi a e kalacağız. Sonra masada yer bulas öğle m, Gördüm. Koca sofaya baş“! tan basa bir sofra kr Hepimize de yer ayrılmış. — Eyi bir gece geçireceğiz. işi kim yapmış bilir misiniz? e yapmı basma söylemiş. Emin Bey de gizliden in masrafına yardım etmiş. Bu, Bibi'nin aklı değil. Bence bunu yaptıran yine Lâ edir. — Muhakkak odur. Haklısın. Çok eyi çıktı şu kız. Kendi, «sini sevmiyen — Hele a Bey, , hele Emi — Hım LERE Da İyiliği — İşallah. Lâlecik de bu sayede büsbütün Yanal caer, — Asıl babası ile a LAL eder, — Sahi, Lobut eee geçende gördüm, eyice ihtiyarla- mış. Tanrı memleketin bütün öksüzlerine böyle birer Lobut “Ağabey, Pakize anne versin. — Ama bu işe Kudretullah Beyler fena yp a m — Sebebi malüm. Bak e çektiler ÜEemin Bey, i dolaşan o is yüzü pasaklı — Yok canım, sözün g; — Geç kaldık. Elini ii tur canım; 2.2 ün evinde koca sofanın Ee vole eğik kosko- i bahçesi uştu kes Emin Lâle, e nin kul ulağına eğildi: edi. Bir gün senin için de böyle bir sofra kura ğIZ. Bibi Emiş sevap verdi: frandan sonra ablacığım. Ben sıramı bilenler denim. Sü EİEkER seki mi? Ne münasebet. Benim kurulacak hiç bir sofe yam — ii yok. Hem kocaman hem has cevizden bir sofran var?