TA AE er oNuapUg3. ezoyeredun Uepuıyere NSİİYLA Wesueynl, opuyum (65) yani ia A UIĞ Tpzopeoojenu uoAyuruylığ 2919) FEPA BepURpTeY WE4p9 24 “0y9s)9J “1949y “yek “1403 HaRL, 114 Tpe (SönuN - EL) uejmepuR 9Ul) opo1ejos Uepujeıe) Iuey UBAUE3 (612) #PUNTEAA JISE 19UIZEJPŞ 'NINOİ Yad 19) -1ejzo4ryıg sp ruryevU4) u3EN “iepjep3ng uejJo Mejize4 114 SaSyeLi oUlloJIpUN 1OgUOP910) “1Ipze yod uo4ruujıg HELIZEA YELUNYO EPUISEIR #ley ng uejo yosn4 zepey ng 99941495 Jeli »BÖT 1pzejloıyıgopa SET! TULIG 10ĞIp SULA .Tey 1SU91d Jig o epulgeoı ieyziyis ng UEJo U —-s— Si lara “Bu medeniyetin daha ziyade inkişaf ettiğim biliyoruz. İranı yıkan arap orduları Ceyhun boyla- rına, Belh sularına dayandıkları zamanlarda kep Tuharistanda yüksek bir kültür yaşıyor- du. Bu medeniyeti yaşatan halk, siyasi, ida- mai heyet, hükümete riyaset eden teknikler- den, dini temsil eden âlimlerden, büyük ara- zi sahibi Tarhanlardan, Çinle Şarki Roma, Hintle İran arasındaki ticareti ellerinde tu- tan büyük tüccarlardan ve nihayet köylüler- den mürekkepti. Tekinler, Tarhanlar, âlim- ler, zadegân sınıfı teşkil ediyor, büyük tüc- carlar ise zengin bürjuvalar yerini tutuyor- lardı. Ceyhunun gerek şimalindeki gerek ce- nubundaki halk, asırlardanberi Asya ile Av- Tupa arasındaki ticareti ellerinde tuttukla- rından servet ve samân içinde yüzüyor, mem leket de baştan başa bir mamure halinde bu- lunuyordu. Tekinlerin salâhiyetleri Tarhanların, bü- yük tüccarların âralariyle mukayyetti. Hü- kümet üzerinde büyük nüfuz ve salâhive*” N9AİZEA pJepusıĞne YEN uruesun LAF Apyen urumlafcunanu YOLUAIŞ po YEUNSI 94 -m TUS 1g #n4na “104rşt11g 3941unu Teyes 11g $ru98 uğ! 919S0) 9A Z8A ULTEJUNUE) YANA “nayok umzuj 9U1s9Ln9 31093 nunğnplo EU9J sp uneyerey UeJlJ BASA UJ4oS UEJUJ “Tozn3 un 7 04 giye “NURİ “a1ezn3 OTA sTeje 24 24$a “19J109ÂTpIV “IpJeploânını 124rı Ifje u3ap nırıs$ epunsnsnu ujde nydny nusnu Bfopleje 94 e4$a uspeunsı eseso ng 9ULA öm e bir mahiyet atfeden devirlerin pes - zinde bir hatırasıdır. İnsan, her türlü irade ve ihtiyardan mah- rum bir kukla değil, kendi efal ve harekâtın- da müstakil bir varlıktır. Efal ve harekâtının hâliki bizzat kendisidir. Kur'an mahsulü ilhamdır. meni lar. Nazariye, kâinatı teşkil eden cisimlerden her birinin bişekil ve âtıl cüzilayetecezzalar dan yani Atomlardan mürekkep oldukları EİN aj BW “npzo4nunma yane yanl, ng ipe (g9. - 294 ney9a) p£9an majoa dwy voj -1uop nığo deg epulseg UNeYMEH “1p191503 -eg epeıseg n3npo SıSejıs4 ayı91ns 114 J1s91 UTUJSORDA HATL 9X9JEY HAY AL empmi -ox oğaumyesın4 ol4molirşij Igejmjur LrepIp 2 Töre 914pETgE3 EpuSEJe Teymsun UEJO UL ire a394ypeej FE HgU9PpAA9 EUOS UFKA? İzi me e den sonra başlıyan yeni hayat şartlarma hiç akliyeye müstenit diğer yollarla da hallet- mek çarelerini aramıştır. Ebu Hanifenin bul duğu bu yollar, rey, ürf, kıyas, istihsan tari- klerdir. Muhtelif seviyetle, muhtelif kavimlerden mürekkep bir heyetin her an değişen ihtiyaç ve kıyasla, akıl ve mantıkla lüzum ve ihti- yaçtan, iktisadi ve medeni hayat şartlarının EN UESEJOJJ UpEAIZ Tuog El9A43 9pıeAty ng HApITNL, 1ej4og UNY4og, GENE 9U1Z9NLOLU ULY9JA9Pp JU34 “e,ye1J UEpJok Mefşmöe ulumempıo Jejiyuj “IpI 9PUY9 WU -24yeZ n13o OJEH nJ3O youLog EpEYNS 34 ie yapi “ULUSAL 2g9 1pN Jse4is 2a “pi uzunıng EpuSzg geye ANANI (0Ş0). —3— Sıvas Mebusu MW Şemsettin Beyin Konferansı. Muhterem Meslekdaşlarım; Şu saatinizi günlerdenberi derin bir şevk- le takip ettiğiniz Türk tarihinin heniiz esas- lı bir surette tetkik edilmemiş olan bir mev- yükseltenler acaba kimlerdi? Biliyoruz ki son zamanlara kadar gerek Şarkta ve gerek Garpta bu sahadaki en büyük mefharet his- sesi Araplarla İranlılara ayrılıyor. Türkler