ey Tulreymsna “Tulropojizej UUYOJU HR “erejo fiure ng ugez 3A bonseg epung d40$tune nur üreter ütürez repey ng utğtu sfey ng yOJMu iMPpEİŞEUNO ya Tens ig Epemg “unup 705 eirep Lrepensriti ng UYG 4MmL 94 npulı youuyod 795 9ULid gevude4 orepi MIŞİ dre üep24unp tüld *Zouno TEPEYEJe L9J 210 17 29015933 ofıg uepumiizey Yeuunmd #ydpasez E49A 1ıju9y) Epürşgyey of9soUi SESİJ “UM10ATp9INIZ UL youLro1s08 nunğnpjo € “atüuytueym piseu UTUTp Js ireferiij ng “uri -s1 opzoymsn yaruısolu 94 soAradiyns LAHŞEI “2 1se4is 24 Tuytopoune yOUMAYIMLI vurAstı Ak —100— sademelere dayanmıya mecbur kalıyordu. Büyük harbı takip eden mütareke bu mâ- cetarın ve aynı zamanda Türklüğün feci s0- nu gibi görünüyordu. Türk milletini alnının akiyle ve asgari za | l ilimleriyle halletmek kendi kanmı ancak ken di uğrunda akıtmak, kendi servetini ancak Kendi uğrunda sarfetmek ve bu işleri böyle- ce görebilmek için kendi inukağderatina biz zat kendisi hâkim olmak iycap ettiğini ve yegâhe selâmet yolunun bu olduğunu . gös- teren ve kabul ettiren Türk evladının ismi i için tarihinin kendisine ana yurttan süresi öz adi edindiği. ucu bucağı (ip Tülopouej4e 7eg9S epLirejierey JeSYN —i0i— zünkü millet yine o eski millet midir? Yoksa tarihte emsaline tesadüf edilen birçök millet er gibi; büyüklüğünün temelini” teşkil etmiş . olan eski faziletlerinden mahrum, sönmüş ve devrini bitirmiş büyük bir mazinin, ve bü- yük bir şöhretin altinda bayer bir halk ini dir? Pilevne, Çanakkale, Sakarya ve Dumlu. pınar kelimeleri ve bunlarıtı husule gelebil mesi için ibrazı zaruri bulunmuş olatı kahra- inanlık, deha ve teşkilatçılık bu sualin en kati cevabıdır; hirmmetsiz asırların mirası tısadi uyanıklık bunun ii kil eder. Bu saule üçüncü bir catal spa şu söy“ lenebilir: Cihan tarihinin <a mühim dönüm za, ve hakimiyeti altındaki arazinin işgalsiz kalması a1 “termin edebilen yemine m alinan : <a$ıpe5 opulgoyyou 941grepj Tugyıg ug “TUM »zodi$ije5 edruyejue oA NSZ bus OUĞIpPİ ize) yeayejue 9u10goJE) TUBE Aıyeantu 1Spo9) JIseu 34 Tulğıpuejdoz epEs Şeti öt 94 ıse Unuo “o9U9 uepetuejseg Btu anö hunnzZAoLI 11g UOAKENLI UYE? UOUİEI tuistuijo UESŞOU ULUMELYJe “UNpaodyu imç ye > tercünfesidir. Cemiyetimiz ki mual- lim Ragıp Hulüsi Bey tarafından ve doğru- dah doğruya rusça aslından tercüme edilmiş olan bu eser “Milli tetebbular mecmuası,, nın birinci ve ikinci ciltlerinde, 1914 senesinde . intişar etti. Profesör Bartold'un, 1911 - 1912 tedris senesinde, Petresburg Darülfünunun- da takrir ettiği dersleri, “İstoria izuçenia ni tetkik etmelerinde müessir ölan amilleri ve bu tetkiklerin ne suretle vukua gelip, ne gibi nöticeler verdiğini gösterir; daha sonra müslüman müverrihlerden tafsil ile bahse- tgefr,, Butreyrurs 4 TUŞA ra9s 4e Sesjaığ ueputüeji USANTLSOğN DUDY © npjo psey uğyun okıujıpesyeg uapınsn 93YUe) 2A BAfuunjo Fijoz SA oumd19) LieJdeziy YU “23 *ekruynı$o tire 033sad10s opofdoyyalu “dyfeoynti rurüeji | Uğekımıdatu UN ŞE —»— Tarih Yazmak ve Tarih Okutmak Usullerine Dair "ânkarada Toplanan Tarih