HAKİMİYETİ MİLLİYE 25 HAZİRAN Prens Garol Fransa'daki Şatosından Nasıl Ayrıldı? — Madam çok güzel. dudakları çok kırmızı. Bakkal M. Gabaret prens üzerinde mahrukat taciri M. Janvier kadar nü- fuz sahibi değildi. M. Janvier Bellöme'in tipik bir a- damıdır. Henüz cemiyeti belediye azası değildir, fakat male. olacaktır. Prens- in itimadı e her ittabi, bunlar hep kendinden mervi. Ciddiyetle devam eder. Prens Carol Mme Lefuscu ile yanlarında büyük köpekleririden biri. — Haaa! Prens bulunmaz adamdır. hepsi de ö; Kibat adamlardı vesic- Mme Lepuscu (solda) kardeşleri ve Prens. lam. zi bir kere bile şapkasınr çı- ri bir sitayiş duyuyorum. Fotoğ- dam kaıyor. Köpekler köpek değil kö ek azmanı Fransa'nın onbğ Paris'in “gar- heceyi bir “devlet sırrı, olarak ağızdan Bu nadir sesler müstesna olmak üze bir boşluk hüküm sürü» her zaman memnun olurdu. binde Fransa'nın havası Ayak kabıcı: zel, iklimi tat ig tevdi suretile muhafaza etmekte- i, ları ulu, yemişi bol, (suyu lez-| di Eve memnun etmek pek kolaydı. yor. Her şey uyuyor. Köpekler bile... İ Kasabaya gelen herkes yerlilerin yü- i pre: u gi ağaçla işi zetli, Gem agi sakin ve mes'u r vilayeti vardır, Orne. Bu e Nİ zünde “ben ide s onun muvaffak olmasını t6- Ulu ağaçların gölgesinde duran boş ka- He ö i ğ ş menni ik ayni zamanda kasabalarını de, yukarıda e) bütün umumi ge ç. Ml m şi 1 bütün h nepelerde bile bir uyku hali var. terketmiş olmasına da teessüf ediyor evsafını ususi güzelliklerile net-| inbisat görür, “bakkal dükâninin kapısı > a Yoldan g e köylü kadın: duru- sinde cemetmiş bir nahiyesi vardır Bel-| «prens bura liği Dükâncılar da şöyle diyor: yok) yatbyhl uzun üzüm seyetitiktesi'san” nahiyenin pek yakınında da| yan bir gıcırtıyla açılır itmesi benim ticaretime e-| Ta-iğini çekiyör * belki bütün uzun ömründe hep gizli kal- | | pey bir kesat vurdı . Benden ayda 6bin! (Ak Hele boş bulunup da tatilleri için buraya gek franklık alış veriş ederdi. set d a ze başlıyacak olursanız bütün yakın- duvarların içinde, saklamış şimdi ulu-| a da bulunanlar başlarını çevirir ve en j laşmış ağaçların > ; > baylara gölgesinde Üeslemiş ÜL) yağ zda oiliiler “rolu. MİyE <kbas : İ b lu ak bir şato vardır. Bu şato bundan az) geyam eder. Ve arkası gelir. Bellâme i dan iskat edilmiş bir kıralla bir kadın i EA bir hâdise vardır. Hetkes kendi oturmuştu kkına hürmet ettirmek maksadı hali- Bellöme eski bir Zee Orada bir-) sanesile Sin hakkma riayette ok art atika,, ismi | kusur'e Bellömede herkes prens Carol'un' kasa i balarını şenlendirmiş olmâsından fev- kalâde memnundur. Memnun olmıyan | tek bir kişi vardır, o'da tütüncüdür. i adam: — Prens Makedonya sigarası içiyor. ! ten in epeyce | getirttim. Paketi 5,50 frank... Ansızın gidiverince LEE bana kaldı. Bura- yam? Bellöme'deki Coğsme şatosu. İda kim 2... Giderken bunu dü- va > bizzat geli Kasabanın müntehipleri mesi lâzım gelirdi. Demektedir. Piar ii boyaleln (salosumda) dükâncı prensin bizzat gelip bu- i ip i Ke laşık bezi aldığını söylüyor. Şatoda bir . — Yaşasın Kıral! diyorlar. İ o Bu bir tek zemi yüzlerce medh ve R i : 5 karmadan buraya girmemiştir. Ben Ro-| pizmetçi doğurmuş, prens her gün gider | Sosyalistler Sena takip eder. sela prensin alış ve- | bit © — “Yaşasın Kıral! diyorlar, i manya Kıralı Carol Hazretlerinin A eş i ! riş ettiği bakkal ön başlar l fedaisiyim. Ben sağ iken kimse ona &- İ Bellöme at yarışları için 6 bin #rank e — Güzel olduğu kadar sevimli idi de. Tini süremez. Beni çiğneyip geçmeli)... — Yaşasın Kıral diyorlar i ık mükâfat tesis etmiş. Mü! k İ San en | Hiş masraftan gekinmezdi. Hiç bir şe-, öyle... İ t ee 3... Araba kend ellâme'de ayak kabıcı dükânı. | “bu da pakalı!; dedi i e nisbetle Co&sme mükâfatıdır. İ memleketinde de bu muvaffakıyeti ka- i ye e “Dükâna ilk geldiği zaman karıma| : Hi | verilmektedir. Bu son hatıranın izleri . | x de madam'ın medhiyecisi : mabilece le bu sakin kasabanın mes'ut alisi-. Bakkalın üç yaşındaki çocuğu devam | “bonjur,, demek için ta dükânın arkası- der: dı ederse kendini s na yi n ği : i be nin kalbinde arada sirada öm! z ML ari e vü bir kadındır. ME EE sabi ir bealicake | eek pi amy e eş e ee o <4 | güzel ki... Sonra bir erkek kardaşı var, hem de cici esvablı ama ben bebeği kır| Kızımı da kucağına aldı ve ona yazı öğ manın yumuşatıcr, - yuvar- , i © kadar çirkin ki... İnsan şaşıyor. | | y Şi y dım. O tayyareye bindi, gitti. Hem de retti. Madam da şuraya oturdu, bunla- | kıral oldi rı asla unutamam.,, 5 | Şimdi şato e — Mecazi manasında layıcı eli bu izlerin üzerinden geçmedi- ”, ği için hatıralar henüz çok canlıdır. Mir ararlar kak ı Gg ğe 2 r hakkın. - Beliöme halkı bugün bir hükümdar olan | ç Bakkal küçük kızının sözünü keser:| |. |... Bazlakbir gün Paris'e bir) PO İçeride adam var. Fakat onlar ne sö — Madam sertti, prens hiç sert de- L kom$ularma sürünmüş olm ri > a ve takım gizli — götür. prens, 1, ne Carol.ne de Madam | vellit bir heyecan-hissetmekte, kulak. (gidi Pakat madam da gok eyi kadındı... pu sandıklarda mühim siyasi | Onlarhizmetçi, - uşak. Halk. sadre gifa larını onun ağzından çarpan en ufak Küçük kız devam eder: GAR kat o böy. | verir bir haber almak, onlar da prensin, 2 madamın kokusunu duymak ümidiyle hizmet etmiş olmakla iftihar | onları görmeğe de Tazı. Fakat ne müm- : kün!... Şatodan. değil insan çıkmak, su bile sızmıyor. — Benim yegâne gayem prensi mem- nun etmekti. Bir gün madam beyaz ke ns giderken ” gayet > emir -Prehs hizmetçilerinden birinin çocuğile vermiş “kimse dışarı çıkmıya j di istemişti, buldum. Başka bir gün : ayr <2 Sımsıkı dam kapının üzerinde “gir- asaletmaap içid karides istemişti, balı. k yasaktır,, diye yazılı. Bazı mer-k klar bir li göz uydurmağa çalışır. ERKEZ HASTANESİ İ biri E MÜTEHASSISI. d Sarayı o Karşısında Çulha Zade Apartımanında Her Gün Öğlen S Sonra Has- ularını Kabul Ed. kane kapalı idi, hususi müsaade alarak u t açtır: edim, — karides yolide. “Gine birgi me ni süs ederlerse içeriden hemen bir u- için bir bahçivan istiyordu, Wi. | Şehirde şak bağırıyor 'aman kaçın köpekler çö- t eden korkunç bir kö- şağı teyi dolaşırken her uğradığım dak esi kp ve meraklı a- Mans Carol'ua evelki zevcesi Madam Zizi Paris'teki apartmanında.