Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
-w - miçre —T e T a Üü ZÜNÜN ADAMLARI 1yzenhover ve İiro ! Amerikalılar ve İngilizler Şima.| li Afrikaya bir ihraç hareketi yan. ' Hlar, Amerikan ve İngiliz gazet.. leri bu ihracı Avrupada kurulacı ık 'kineci cephenin bir başlangıç ha' reketi olarak kabul ediyorlar. Bu* harekek idare eden kuvvetlerim hbaşında Amerikalı general 3,4 zenhover bulunuyor, Müttefik or. düların bu Amerikalı baş komu, tanından bir İngiliz gazetesi <n suretle bahsediyor: *“Generalin vazifesi Nazileri Av. rupada yahut başka bir yerde yen mektir. Avrupada bulunan bütün Amerikan kuvvetlerini'n ve buğgün lerde SŞimali Afrikada harekât ya. pan müttefik ordularm başkomu. tanı olan tümgereral| Dıvğt 0. ÂAy. zenhoverin bir portresini çizmek Fzım gelirse şunlar — sövlenebilir. Ortaboylu, kısmen dökülmtüe saç- lar, elâ gözler, geniş bir burün, irada akan bir çene. Harcketleri stür'atli ve sessizdir, General Ayzenhover faydasız sözlerden hoşlanmıyan tir adam. dır; bütün Zzekâ ve iradesini, iyi , bir neticeye bağlamak için uğraş. Hör, ağır ve güç vazileye hasret. tiği gündenberi de âdeta ağzmı hiç atmar olmuştur; söyledikleri bir telgrafın satırlarına benziyor, arasında faydasız ve lüznmsuz bir tek kelime bile yok gibidir. Ayzenhover erken kalkar ve |. şini Cüşünerek yatar, Son hare. ketlerine başlamadan evvet dost, larımdan birisine şu sözleri söyle. mistir: “Bana verilecek emirleri: Rusyada, Libyada, Merrda, Çinde Amerika oMusımuıı başka bü. yük subaylarınımı anksine olarak Beneral bundan elli bir yıl evvel, Birlesik Amerikanm cenup devletlerinden birisinde, Teksas topraklarmda doğmuştur. Fakat htütün gençliğini Karsas'da geçir. miş, orta Ve yüksek tahsilini o. Tada yapmıştır. Bu tahsil yılları içerisinde Ayzenhoöver İyi bir fut- bol oyuncusu olarak söhret kazan, mıştır, 1911 de asker olmafa ka, rar vermiş Vestpavan âskeri mek. tebine girmiştir, 1917 de gönüllü olarak Fransa- da bir Tank alayı ile harbetmiş. tr. Daha o zamanlarda bile Av. zenhover zırhlı kuvvetlerin harp. lerde oynryatağı mühim rolü anla- mış bulanuyordu, Bu anlayış ve muvaffakryeti yüzünden general daha geçen harpte henliz pek =ııç yaşındayken yarbay olmuş. 1028 da manevra meydanlarm. a altı ay geçirdikten Ssonra er. kânıharbiye mektebinin dersleri. ni takip etti. Brrada da, her yer. de olduğu gibi üÜstlerinin dikkati. ni çekti; 1980 da general Mak Ar, tür, Ayzenhoveri malyetine aldı. İki atker arasmdaki hu bezaber çalışma tam on yıl stürmüştür. Ay- vyenhöver 19385 de Filipin'ere gitti ve Filipin ordusunun teılıılmde Buna Nte 'bışlıdı Ve pilot Brövesi aldı. Filipin adalarmda bava üsleri kurdu, mumnır yetiştirdi. 1940 sonkünununda Ameri, Kkaya cağrıldı. Burada birçok ko. mutanlıklarda bulundu, Ve 21 ha riran 1942 de Avrupadaki Ameri, kan kuvvetlerine bas komutan ta. yin edildi. Bu adam yorgunluk nedir bil. mez, Büroları haftanm yerdi gti nünde ve her giln en armdan on İkf saat calışır, Hiç bir davet ka, bul etmez, resmi bir toplantıda hazır bulunmak içcin — dairesinden ayrılmak icin cok tereddüt eder. Vazifesi başında bulunmadığı vakit çok tatlr bir arkadastır. Gü. zel ve nlikteli konuşur; güzel hi. küyeler? dinlemeyi ve anlatmayı çok sever, ; General Amıhovmhn sonra buztinlerde adı çok gecen adam . lardan birisi de general Jira'dur. Amerikan kuvvetlerinin VUransız Afrikasına ayak attıkları andan itibaren bu generalin iİsmi her fa. rafta anılmağa başlandı. Müttefik gazeteler kendisine Afrikalı Jiro admı taktılar, Visi gazeteleri ve mihver basmı İte Jirotan Fransa, nm bİr ntmaralr düşmanı İsmiy. le bahsetmektedirler. General Ayzenhoaver Genera|l Hanr; ÖÜnöre Jiro 1914- 1918 harbindenberi meşhurdur, O vakit 385 yaşmda olan general coşkun cesareti, inanılmaz fakat makül cür'etiyle temayüz etmişti. Sarlsuva Meydan mubarebesinde bir süngü hücumunu idare etti, Almanların eline esir düştü, esir . Hkten kaçtı. Holanda yoliyle İn. Biltereye geçti ve sonra 1915 de tekrar Beşinci ordudaki vazifesi. ne iltihak ederek yine Almanlarla düğüştü. diro Afrikada da çalışmıştır. Hattâ Afrikelı Jiro lâkahı biraz da o zamanların hatırasını canlandı.- tır, Fransız müstemleke ordusu arasmda Jironun da mares-l Li. yöter kadar şöhret sahibi olduğunu söyliyenler olduğu gibi generalin bütün Fransız ordusundaki nülu. zunün general Gurudan aşağı ol. madığını iddin edenler de vardır, Bü harbin başında Jiro general olmustu; general dira Fransız or- dusunun Alman ordusıma karşı koyacak derecede silâlilanmamış olduğunu bilenlerdendi, Buna rağ mer diro 1940 savaşımda a 1914. 1918 de yaptığfı. gibi cesaretle döğüştü. Dokuruncu Fransız or. AMusuna kumanda eden general Bigot bir otomobil karzası netice- sinde ölmüştü, Jiroya bu Fransiz ordusunun kumandasmı alması emredildi, Jiro bu ordunun karar. gâhmm bulunduğu yere geldi. Fa kat o gelinceye kadar köy Alman. lar tarafından İisgal edilmişti, general Jiro da ikinej defa olarak Almanlara esir oldu, Almanyaya getirilen diro kaç- mryacağına dair askerlik #erefi ü. terine söz vermeğe Tazı olmadı, Bu hareketin manası açıktır, De. mek oluyor ki, diro yine esaretten kaçmayı kafasıma koöymüustüu. KRa.- nigstayn şatosunda çok sıkı hbir nezaret Ve muhafaza altmda bu. lunmasma rTağmen buradan — kaş. mağa Mmuvaffak olmuştu —Alman. ya generali' yakalryana ROM İnti. Hz Hirası mükâfat vadetmişti. Fa. kat Jiro yakalanmadı. Birkaç de- Tekrar hareket edivoruz. Fekat ba yoldan gitmek tehlikeli. Ta. mamı! Şurada bir yol düha var; haritaya nazaran, daha pizli ol. malr, Bu yol daba vzün ama, her kes bunu tercih ediyor . Bacağmdan bir kurşun yarası alan babasının yanmda bir yastık Üzerinde diz cökmüş bir kadm, yal | varryor: — “Babamı lütfen arabalarmız dan birine bindiriniz, Mösyö! Ye- di saattenberi yaralı, Tayyareler de durmadan geliyorlar! ” Emrimde olan dört arabada bir parmak bile yer yok, VWer hangi bir sey yapmak imkâr.sız.. kendli. mi fena hissediyorum, Bununla beraber, mutlaka reddetmek (â, zım, Kendisini kurtarabilecek bir va, purun uzaklaşmasına bakan bir kazazede gibi, bizim tzeklaşma. mızı seyrediyor, Birkaç nddim atar aftiraz, hemen gürüp"mün başına geçiyorum; cçünkü yaşlı gözlerim yanıyor, Hayır, ben muharip de. Bilim!.. Bavay'a geldik. Saat virmi iki. Yine büyük bir fabrikada konak, İyoruz. Ne vorgmnlük! Tahtadan sedir gibi bir şeyin Üzerine Uuza. nır uzanmaz uynyorum, Tam gece yarısı, korkanç top sesleriyle et. rafımda her şey zangırdıyor, Mau, beuge'denberi takip eltiğimiz is. tihkâm hatları, elinde cephane na HABER-—-MişımPoıhq Çimento hakkında yeni kararlar alındı Dün aksamkji Radyo Gazetesi. | nin bildidirğine göre, bugünkü Resmi gazetede bir karar intişar edecektir Bu kazara nazaran ge. rek dırşarıdan ithal edilmiş, gerek memlekette istihsal olunmuş bilü. mum çimentoların tevzi ve Satişi- nin tanzimi için İktisat Vekâletine salâhiyet verilmistir, Kararın ana hükümlerite göre, bütün bususi! şahıslar çimetto ih. tiyaçlarının hakiki miktarını bildi. rir beyanname'er vereceklerdir. Bu beyant amelere hakiki ihtiyaç " miktarını gösteren resmi vesika. lar eklenecektir. Her mahallin en büyük mülkiye Memuru tarafın. dan vazifelendiren memurlar in. satt yerlerine giderek kullanı!. mış Ve mevcut cimentonu'n ne Su. retle ve nereden tedarik edildiğ: ni sormağa ve fatura istemeğe sa. lâhiyettar kılımmışlardır. Bir muhtekir mahküm oldu Galatada Bankalar caddesinde Bakalit mağazasının sahibi Andon Kasapoğlu tıraş bıcağı ihtikârt vap tığından oön ay #eğır hapte, sekiz yüz lira ağır pâra cezasını ödeme. Se mahküm olmuştur. Ayrıca tita. rethanesi iki ay kapatılacnk, üç sandık ticaş bıcağı da müsadere e- dilecektir , Vali Ankaraya gitti Vali ve Belediye Reisi Dok. tor Lütfi Kırdar, dün ahşamki ek. spresle Ankaraya gitmiştir. Vali, Ankarada birkaç gün kalacaktır. Altmn tekrar düşüyor Altın fivatları dün tekrar düsş. müştür. Dün bir Resediye altını. nn fiyatt 81 Hiraydı, 6 fırın kapatıldı Son zamanlarda bazı frınların hamur ekmek çıkararak tndan ta, sarruf ettikleri görülmüsş, takibata girişilmiş ve 6 fırın kapatılmıştir. fa isim ve kryafet değiştirerek İs. viçreya oradan da Fransaya get. meğe muvaffak oldu, Mareşsa! e- ten, Jiro ile konuştu, öonunla uvuş mak ve işbirliği yapmak istedi. Generalin, Fransaya geçtiği günden, Afr'ka kıyılarına çıktığı ramatla kadar nasıl yaşadığı kat". iyetle malüm değildir, İngiliz ga. zetelerinin yazdığıma güre diro Fransada s#erbestçe çalışabilmek için mareşa| Peten ile uyusmuş g8 rtünmlüş; fakat buna rafmen hare - ketleri şüphe uyandırdığı için Li. yozida ikamete mecbur edilmisti. Fakat muhafaza altında bulun. duğu Almaryadan kaçmayı bilen general Fransadan da kaçarak tam zamanıinda Afrikanya geçti. Afrikaya gecen general Tadiyoda heyecanlı bir nutuk vererek Fran. sız ardularımı müttefiklerin yanı. basımda Almanlarla harbetmeğe davet etmiye davet etti. Jiro sağ fikirlere mütemayi! bir general olduğa İçin savasan Fran sızlara katılmamış, Darlanm kur. duğu Fransız idaresine iltihak et. mistir. Umumi YAZAN: RÖNE BALBO Fransa harbi Seferberlikten Dünkerk bommma kadar Karpuz kabuğuna das nış da... Delikanlıyı yalnız başına döğemiyece- gini gözüne kestirince arkadaşı kolunu tutmuş, kendisi de kalın sopasile Davacı olan genç, davasım â, deta bir harp tebliği kelimeleriyle anlatıyordu: — O sabah bahçteye dut yeme ğe çıkmıştım, Bu Şerefin arkadası Ranmniz de bahçedeydi, Yanıma yak laştı, Şerefin karısı ilea ne diye lisan münakaşası yaptığımı surdu, Buanun ehemmiyeti baiz bir t#ey olmadığını söyledim, Bu sırada Şe ref arkamdan geldi. Elindeki sopa ile vurdu, Döndüm, Bu sırada Ra, miz ellerimi arkamdan yakaluadı. Bu sebehten bir müdafaa tertilratı alamadım, Şeref hainane taarrurz. larına devam ediyor. Ben ise sa, dece imdat istemekten başka bir şey yapamıyordum, Şeref rastgele sopa ile vuruyordu. Nihayet kom şular imdadıma yelişti. Beni kur. tardılar, Zaten bütün kuvvetimi kaybet. miş, beyhuş yere serilmiştim, Bu kavgada sol kolrm kırıldı, Bit bü. çuk ay bastahanede yattım, — Simdi kolun iyileşti mi” — İyice bilmiyorum, param yok ki, röngenini aldırıp baklırayım. Fakat hafif bir sey bile taşıyamı. yorum, acıyor. — Davacı tusm? — Tabil davacıyım, - — Pekâlâ sen bünün karısı ıle Ne diye lisan münakaşası yaptım ? — Basit bir şey. — Ne gibi?, —Efendim, bunlar bizim kira. ermızdır. Üst katta bir âile — orta katta diğer bir arle, alt katta da Seref ile karısı eturur, Evde su yoktur. Bunün itin kiracılar bah. çedeki kuyudan su almalarını söy lemişizdir. Fakat Şerefin — karısı Emine hanmm Üst katfaki kiratıla. ra buradan su aldırmıyordu. Çün . ktt su tasşırken kirleniyormuş, Ben de kendisi'ne gittim, — O halde sen de kuyudan «n alma, Ne diye kuyayu kendine hasrediyorsun? dedim, Hepsi bu kadar iste, Delikanlı suçludan tarminat da İstediğini ilâve ederek yerine o. turdu, Reis maznuna döndü. Bu, kısa boylu, kısa ve kalm enseli, kıvır. tık siyah saclı 80 yaşlarıda biri. siydi Merzbahada calışttöinı söyle- mişti, Reis: — Bak, dedi, Hem on sene cv. vel yaralamaktan birbuçuk sene, Ve Mahküm olmuşsum, hem de hâ, İâ akıllanmamışsın, Nedir bu yap- tığın? Seref yutkundu: » — Hepsi yalan, dedi. Ben bu. nun kolunu kırmadım, Karımla kavga etmisş, kendisine niçin böv. le yaptın, dedim, Bana “çıkn ev. ÜÇEVİREN: 22 — A.MİTHAT KANIK -0 mmaâ ne Varsa Sarfediyor, Tekrar uyuyorum, 19 Mayıs 1940, Bııgün galiba pAazar, Artık gllıı lerimizi de unuttuk, Top sesleı-ı durdu. Fahbrikada herkes uylnıyor He, pimiz temizlenmek için sa peşinda yiz, Tıraş elmak bir lüks. Fahri. ka müdürünün evinde reçel, çuku. lata, krem ve birkac sişe saran bulduk, Yecik ve içtik, Ekmek? Bunu bir daka ne zaman İınlaca, Bımızı kimse bi'n'iyor. Saat on bir, Hereket edivoruz : kaç kilemetre yol yöürüyeceğiz” Kimse bilmiyor. Yürümeğe huslya t yarrm saat olmadı ki, bir “kır, lantıç” gözüküyor. Tek — satıhlı kesif tayvareler'ne kırlancıç diya. ruz, Bu tayyarenin yetâla yara, mazlığı, güzel bir hef?ef bulunca bombardıman tayyarelerine haber M | vermek, Geçiyor, bir daha geçi. | 'Siz de galiba oraya yor, Yolun ortasında yalnız ara, balar kaldı, Hepimiz - tarlalarıla yüzükoyun yatıyoruz. Alçaldı, tek. rar yükseldli. Heyır! Bııımlı ala, kadar bile değil! İhtima) — topçu, yahut tank krtaları arıyor, Fakat, hiçbir. sey bulamadı! Yolda tanklar görüyoruz Saşdık' Yirm) beş, yirmi altı. yirm; yerli, otuz, kırla elli bes! Vay — canına ne toz! Yüzleri yorgunlutta» ba, rap olmuş terden tirşiklam- toz. dan simsiyah insanlar turellerden kafalarmı çıkarıyorlar, Fahat güz. leri parlıyor! Nereye gidiyorlar? Maubeuge'ye mi? Muammn!, Yolun ikiye ayrıklığı bir nokta, ya geldik, Bir binbaşışn rastlıyo. ruz, Benimle konuşuyaor: — Ey, Komutanim ne olaca. gre? — Marak edilecek bir şey yok İşler iyi gidiyor! Malplagtet or. mManı tarafında onları durdurduk, gidiyorsunuz. | Simdi kendisini | velin jlk haftasında şehrimizde 47 den" diyerek bir tokat vurdu. Ben de kendisini ittim, bu sirada üyü ı bahçedeki karpuz kapukların. dan birisine tesadüf etti. J Reis Serefin sözünü tamamlâdı: — Ve karpuz kabuğuna basınca kaydı, düştü, kolu — kırıldı, — öyle mi? Mahkemeyi böyle sâflarla kan | dırmağa çalıştcağına şunu duüğru töylesen iyi edersin. Seref hâlâ tevilinin anlıyamamıstı, — Doğrusu budur. beyini, di. ye srar etti, Esaten Lü!finin ko. lunu kendisiyle güreştiğimiz sıra, larda incinmişti, O da sporcudur, ben de.. sık sık güreşirdik, ken. disiyle,, Lütfi atıldı: * — Yalan elendini, kolumun *71 rıldığın! ve mükemimel bir dayak yediğimi bütün koemşular gürdü, kurfarmak irin zırvalrğını böyle söylüyor, Neticede mahkemie, diğer mar. nün Serefin arkadaşı Remizin bu. lanup mahkemeye celbine ve şa. hitlerin çağrılmasına karar vere. rek muhakemeyi baska bir güne bıraktı. NİHAT SAZİ Romen radyosunun bir iddiası Ahnkara radyo gazetesi tarafından tekzip edildi Dün aksamki Ankara Radyo Gazetesi neşriyatında, 7 ilkkânun 1942 tarihinde Romanya radyosu sıat 20,30 da yaptığı nesşriyat es. nâasmda İngiiizlerin - Suriye ve Lübnana cicçek ve tifüis hastalıkla. rı getirildiklerini, bunun — üzerine Türkiye hükümetinin Suriye hu- dutlarında tedbirler aldığını ve İngiliz hükümetinden aşı vermesi hususunda teşehbüslerde bulun. duğanu, fakat bu teşebbüsün aka. mete uğraması üzerine Türkiye hü kümetinin Almanyaya baş vurdu. ğunu, Almanyanm da mevcut müş kül sart'lara rafmen Tirkiyeye aşı verdiğini bildirdiğini söylemistir. Ankara Radyo Gazetesi, yapılan tahkikat sonunda bu baberin, ha- kikat olmadığınm anlasıldığını bil dirmistir, 400 biu sehirli arılandı Halka çiçek aşısı * yapılmasma | devam edilmektedir, Dün Ankara, dan şehrimize 50 bin tüp ası gön, derilmiştir. Şimdiye kadar 400 bin kişiye ası yapılmıştır. Kânunuev. 'de tehlikeli | xaferler Kkazanarak to İLKKÂNUN — 1942 ' HADİŞELER PARAHH İYİ BİR DEVLET ADAMI NASIL OLUR? UGÜN dünvada ve kalhur üstünde olan Gevlet adam larını kısa bir tetlikten geçirir. sek iki kısma ayırabiliriz: 1 — Muvaffakıyeti — sadece harpte ve zaferde arıyanlar, 2 — Harp istemereklile beraier zaruret hasıl olunca harpçi olalı. lar, Harbin faydalarını sayan s- ısyn loji âlimleri bile var. Bir kısım imsanlar için iyi neticeler çıkabi. lir: bazı milletlere geniş hayat sa. haları temin edebilir; fakat büyük ülçüde bir mukayase yapılınca muhakkak ki zararları faydaları. na göre pek büyüttür, Bır itibarla her neye mal olursa olsun ve her | fırsatta harp taraftarı olan dev. let adamları kendi milletleri itin mablüklardır. Zira harp ancak müdafaa halinde ve Lir zaruret halini aldığı zaman ca iz görülebilir. İyi devlet adamı, harbi sev. miyen, ondan nefret eden, fakat mecbur olduğu zaman <la yaman Dir harpci kesilen adanıdır. Atatürk harbi sevmezgi, lükin tarihin en büyük harp adamların. dan biriydi. Bugün Turkiyeyi ida- re e'len sefi de harbi asla takılı etmez, Nutuklarında bütün intan, Pğin iztirabinı kendi kalbinde his, seden bir ndam n sesi vardır, Meş hur Osmanlı Sadrazamı Sokullu Mehmetl Pasa da bu çeşit devlet adamlarının haşında gelenlerden birldir. Ne zaman Ssarayda ve zirler arasında bir harp havası | hissetmişse bu bavayı dağıtmak için çalışmıstır. Harp ateşini kö. rükliyenler harp mesdanlarında kendilerine san ve Şeref temin etimek istiyeh. lerdir. Sokullu Mehmed Paşanm hayatında bu adamlarla — yapılan didisşme mühim bir yekün tutar, Sokullu, Kıbris adasmı almak Üzere padisşahın Veneldiklilere kar. Şr açtığı harbi de istememişti; *a. kat bir defa buüna karar verilince lâzım gelen gayvretleri öyle büyük miktarda gösterdi ki muvaffakıye. — tin serefinden biiyük pay ona ait. r tır, Sepant'da Türk dJonanması mah. volduğu zaman yenitlen kurmak ü. zere çalışanların başında Sokullu Mehmed Pasa — vardı. Yüz yirmi günde yüz otuz parça hâarp gemi. Si yaptırdı. Bütüu vezirleri kendi kudretlerine göre yardıma ça, Zırdı. Zira ihtiyar vezir harpten nefret ediyordu amma devletin Şerefini her şeyden Üstün — tutu. Yordu Ve şimdi bunun İçin çalışı- yordu. KADİNCAN KAFLI bin kişiye aşı Yyapılmıştır. 'I."ınlılur buradan geçtiğine göre onlara arkadan hücum edeceğimiz anlaşılıyor. Müşkü| anlar gecti ar. ı,ü ”» Binbaşının sözlerini dinliyen as kerler, duyabildikleri cümle kırın. tlarını birbirlerine — anlatıyorlar, Herkeşs biraz daha rahat nefes alı. yoroŞürüyüsümüz daha hafif e&eldik, asçılar, Belçika dan getirdikleri danalarla bize bir tiyafet hazırlıyotiar, İlk defa ola, rak oldukça rahat bir yemek yiyo. Yuz, Şimdi, biraz istirahat! Hayır, yeniden yürümek Jâzım! Ormandan çıkıp çıplak araziye gi, riyoruz. Burada duracağız Otoma tik silhâhları hazırlamamızı emret, tiler, Komutan, diğet kısım ümirleriy Te birlikte beni de çağırıyor, Varzi. Vet sade, Bir hülenm bekliyoruz. Day ik Tâzım MHakikaten Hir. bir şay anlamıyoruz, Sant bes. Çok beklemiyoruz! İlk top ses leri duyuluyor; fakat çok uzaktan. Herhalda hedef hiz değilir. Galiba arkamızdı bulunan topyuyu dövü. yorlar, Bunlar derhal cevap veri. vör Ve korkünç gürültülerden iba, Tet bir konser başlıyor, Bir $ey deği) amma, mevzi ola rak daha iyi hir yer seçebilirdik, Pat! Bum! Bu da ne? Saat al. tı, Beynimizin üstünde infilâklı o. büsler patlıyor, ş (Devamı var) General Sikorski Amerikada görüşmeler yaptyor Londra, 10 ÇAA,) — — Amerikadı buunan mareşal — Sikorski, bugün Martin tayyare fabrikalarını gezecek tir . Mareşal, Vaşingtonda — Amerikan genelkurmay başkanı general Marşal, Amerikadak; İngiliz askeri mümessi H Sir Con Dil ve diğer askeri! eks, petlerle muhtelif görüşmeler yapmış. tır. —Rasigele. Çiçek aşısı ÖMEN Tradyosunun,; bizim, yabancı devletlerden çiçek asısı istediğimize da'r verdiği uv. durma haberi, alâkadarlar tekzip ettiler. Ben serum müstabzarı dağilim ; böyle olduğu halde “Türk - ciçet aşısı” nun — yaltız Türkiyede de- ğil, muhakkak ki aşı için bas vur. duğumuz söylenen memleketlerde de meşhur olduğunu bilirim, Yalnız bü bile, bunun — uydur. malrğmı isbata yeltmez mi? Bulunan define EFİNE bulnecağim diye Şün. rü adında bir zenginin 2400 İrasını dolandıran, (bu büvadısi veren bir gazetenin tâbiriyle) bi Mehmedıu defineyi bulduğunda ştiphaniz olmamalıdır. Defineden malhrum olarnım da Şükrü olduğun. da yine şüphe edilmemelidir. Mehmiede göre, bu define ma- hakkak ki Sükrüdür ve netekitu 2400 Krayı burada bulmus, Ada, ........