19 Kasım 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

19 Kasım 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. Sark tarihinden varçalar $ iMÜiyi Evlâdının kızartması ile baba- Kömür ve oduncu .sına ziyafet çeken hükümdar! 'arın marifetleri yazan: RIZA ÇAVDARLI ———— : SİN alayına bakalım! Dünün fâsiası, günün komik bir “ sahnesi olan tarihin sayfaları ara. ; sına karışalım, Hiç tarihte, evli” dinin İozartmasını babasma ziya $et çeken, Ve önü yiyen babanın dn “Kıralım her arzasunu yerine getirmek benim için bir borçtur” diye bağıran dalkavukların bulum- İn ni bilmem tesadüf ettiniz © Banu yapan Medi'nin meşhur , üçüncü Mikündar, Astyate'dir. — Deli hükümdar. Harpaze nam: daki vezirinin bakı tenkiğlerini - öğnlemekten bıkauştı, Hükümdar, 3 osmltnnatın kendisine Allah tara flan verildiğini zannediyor, de- Bilen batalara düşeceğini hatır ve in bile geçirmiyordu, Saray, bugün ne ise, dün de © ii, Yüksek duvarlarında sade ri yanım, dalkavukhığun sesleri akis. er yapardı.. Harpazenin tenkidle- #i, onun mevkiine göz dikmiş olan - #akiplerin i ye O kim ölüyor vi #enkid ediyor! Sözleri nğırdan ağıza yayılıyor, Mielaktan külağa varıyor, nihayet ç ş döne döne bizrat Kralın kulağına — #esldlanıyordu, Astyağe kuduracak hale el, müşti: hükümdarı © tenkide kim cür'et eder? © — Diye bağırıyor, haddin? hilmi ja bu küstaha, iyi bir dlers ver meğe hazırlanıyordu, Birçok eezr tar düşündü, Fakat hiç birisini, in #ikamını alacak kadar siddetli gö” Temedi. — Cellâd kes! Demekle bir kelle uçurulabilir. di! Fakat bu neye yarardı, Onun Kuvvet ve kudretini ölü anlayacak eğildi ki... O, öyle bir veza isti yerda ki, cezayı gören hem yaşa" “sn, het de kirâlın azamet ve deh- getini bütlin ömründe unutmasın! Son derecede hilekiir, İranlı k# esini çağırdı: — Söyle, dedi, «bal! Ömründe mel'anetten başka bir pey düsümmemiş olan bu adam, &zun boylu wülâhaza etmek It>u monu bile hissetmedi. — Kiral, dedi, Bundan daha «lay ne var? Astyağe Meli gibi sordu: w — Söyle nasıl? — İstediğiniz ceza hem ağır ol. #on, hem de İruvvet ve kudretinici ber aman takdir etsin değil mi? — Evet, ne yapalım? — Basit. #vvelâ çocuğunun boynunu vurdurur, etinin kızar * makmı yapar. bn o kırartmayı da Harpağeye vereceğiniz ziyalette yedirirsiniz"” © Karalın #kle hemen yatıverdi. İş , tam düşündüğü gibi tahakkuk ş - decekti, Meh'om köleyi: — Sen bir köle değil, vezir ol Bana bir coza ç mağa lâyıksın* Diye taltif ettikten sonra ; o — Yarın, dedi, safakla heraher, i çoruğu buraya getirilip kesilmeli, Bası da beraber olmak sartiyin a i damakıllr kızartılmak, Ben ile öğ ; İeye Harpağeyi yemeğe davet & | der, ona yediririm?! — Basiistiine efendim! Biraz sonra olup bitenden hahe- ri olmıyan vezir içeriye girdi. As İyağr o gilin pek mültefit görüm ü in her znman fazla defa” aki sözlerini dinledi, Hatt onan: — Korkarım ki hasmetmaap, fazla zulüm bu saltanatı İranlılar eline Zotirmesin! Diyen wizüne biliş ehemmiyet Yereli, Aksine olarak: düşüne- Yarm gel, hem öğle yemeği mi beraber veri. bem de iyi && * Tarlar veririz! Dedi, * Marpağe kıralın adam elmada başladığına İmanarak cıktı, Zaval hk vezir, ertesi günü ziyafetiz. ö nine konacak, “devlet kusunun" ne olduğunu bilmiyordu. Sabahı olur olmaz, hükümdarın iradesi yerine getirildi. Oğlunun böyle erkenden 4lımısınz hayret elen Harpağe, neden Ye niçin sa- raya çağırıldığnı sorduğu zaman: yin öğrenirsiniz! sevahile karşılaştı — Ben kıral değil miyim? Reni | iran, Mi | bugukü | maksadiyle değistirilmesine dair İ proje mütalesları alınmak üzere jalikadar Vekâletlere gönderilmiş. Zeki vezir, daha o dakikada ne olacağını anladı, Mümkün merte- be elem ve ıztırabını göstermeden öğle yemeğini yemek Üzere davetli bulunduğu saraya geldi, Astyağe memnun gülüyordu: — Haydi bakalan, dedi, sofra” Ya otur! eti getirildi. Hükümdar: — Ye bakalım koca vetir dadi. Bu sana mahsus bir yemektir. Ktin yalnız başı kızartılmamıs- bı. Zavallı masum çocuğun bağırır Ce açılan ağrı, öyle açık duruyor Daha ilk bakışta Harpağe çoc Zümu tanıdı, Zâten tanramaması- "na da imkân yoktu, O yüz, o haç | olduğu gibi yerindeydi. Yintizuni- i yetten kabma sığamıyan Astyağe bağırdı: — Haydi be! Bir kıralın neler yapmağa mektedir olduğunu gör!, Zihniyetine, dalkavukhuğa ba - | kımız ki Marpağe hiç istifini bor- wmadı” — Kıralımm her arsusunu Ye- rine getirmek benim için borçtur" Dedi, Ve evlâdınm etiyle, âerk- mış olan midesini doldurdu! Hatti veraret elimden gitmesin diye, o kadar istiha ile yedi ki, Astyare bile hayret etti, Kahvehanelerde Çay Lay yapılabile cek azami zam tesbit edildi Belediye iktasa* müdürlüğü gây, noların çay ve kabve #iyatlarmı tes , bit ederek dün daimi enclimene ver. miştir, Dalmi encümen kahveye 100 para, çaya d& bej kuruş yam yapıl , masını kabul etmiştir Her kalivehane gekere zamdan ev, vel kahveyi ve çayı kaçıp kuruşu ve riyorsa bu fiyata anenk İnhvede Yili, para ve çayde beş kuruş #am, edecek... ir, Fazla zam yapanlar milli korumma mabkemeşine verilesektir , Milli korunma kanun.. tadil ediliyor Ankarâdan bildirildiğine naza. Korunma Kanununun ihtiyaçları © karssamak tir, ——— Kızılay stcak yemek verecek Kızılay 16 tin vatandaşa sıcak vemek verecektir, Fakirlerin toplu | bulunduğu semtlerde ashaneler a» clacak, kazası dağmik bulunan semtlerde de tevziat #evyar aşha. Deler vastasivle yapılacaktır. BAŞLANGIÇ Bu kitap bir roman değildir. Burada anlatılan bütün vakalar doğrudur, Kaderin karşıma çıkar dığı ve arkadaşlarımdan çoğunun hayatma malolan hâdiseleri arr cik bile olsun değistirmeğe muk- bin bağından feci bozguna kadar geçirdiğimiz. hissiyat hakkında a2 ö aylarındaki yeknasaklıkla son giinlerin şaşırtıcı heyecanları a - rasındalğ tezadı göstermektir, Aynı zamanda, Fransız ordusır nun, hücumu bekliyerek “uyudu- ğu” hakkında yer cen fikirleri düzeltmek isterim, Bozgunun se « beplerini tahlil etmek için ken dimde ne kudret, ne de kâfi mo lamat bulmuyorum, Fakat askerle rimiz, tâ baştanberi vazifelerini yapmışlardır. Aldatılmış oldukla- Fin kabel etsek bile, Fransız as kerinin mimeyyiz vasıflarından biri olan cesaretle kendilerini mü dafna etmislerdir. Hicbir sey icat etmiyorum: hü diseleti olduğu gibi anlatmağa ct Hatim, Pu sebeple O birar “mono- ton” olmaktan korkarım, Fakat, 5 nüraplı günler; Yaşamış olanlar, bu satırlarda, beraber getirdiği - miz İvi ve fena dakikalar, gözle * ” | 11302633) — Hava soğuyunca birçoğu dükkânları- nı kapıyarak Vak'a yi yaz Büyukalada cere» yan etmiş, şimdi muhakemesi gö- ortadan rülüyordn. Davacı yerinde bulu. kayboldular nan dört yenç, yanlarındaki maz- İnun yerinde oturan'lan, dövüldük, Kiş başında birkaç gün ba. leri Söğüklükleri için davacıydılar, valarm bozmüsı geçen seneki bü- yük kıştan çok faydalanmış olan İstanbulun odun ve kömürcülerini derhal harekete getirmiş ve odun. Ja kömür fiyatları sür'atle yük- gelmistir, İki günlük Yağışlı bir havanın odun ve kömür borsası. dnki ilk tesiri odun fiyatlarının çeki baza iki buçuk lira yöksele- rek 16 ve kömürün de mevcut narks rağmen kilosunun 15 kuru. ta çıkması seklinde tecelli etmiş. tir, Kömür ve oduneniar bhun'a da iktifa etmemişler birçoğu dük, rânlarını, depolarını kapıyarak or tadan yok olmuş'arim Fakat dün havanm biraz açısı kömürcülerle oduncuları hesaplarında #asrunis tur. Geçen sene kıs bütün #iddetivle eylülün ortasmda ban'amıa ve bu ! İ Dördü de bopsitil giyinisliydi, Saç ları enselerine Kadar uzamıs, omuz ları ileriye, göğüsleri geriye kaç. msi, Birisi pek uzum, ikisi orta. dördüncüsü de pek ken boyluydu. Kendilerinden biraz ortalık du- ran, temiz kıyafetli efendi tavırlı. srta yaslı, mazmun, büyük bir hay- rote düşmüş gibi, sol eli ile ya. nındaki gençleri göstererek: — Yüksek mahkeme bu iddianın r sey olmadığını ei. inanılacak başıma b adört tane güclü kuvvet. rim! Bu, imkânsızdır, Asıl dayık yi. yen, söğülen benim, Rakımız, vak' ayı siya bütün etrafiyle anlata, yem: Benim 18 yaşında bir genç kır kardeşim var. Adı Mshide, Seden lerdş bir gün telâş içinde eve geldi: dan iki ay evvel de sobalar yakl. miştir Buna rağmen kis'n eli şid, det& zamanlarımda odun fiyatla. rt bu senekine nazaran Yiizde elli Önha ucuz bulunuyordu, Kömlir — Ağabey, dedi, Yolda gelir. fiyatisıı bu aenekinden zaman 23. | ken peşime bir delikenkı #nlufw man daha paha'ı olmuştur. Ru 56- | Eve kadar takip etti. Simdi de De kışın gecen Senektinden. iki ay "kia beldiyor. #onra başlamış olması odun ve kö. | Pencereden bakıtım, sarısın olan melirden cok tasarruf edilmesini | bu ikinci genç, köse basında dur. temin edecektir, muş, bizim eve doğru bukıvordu, ee Aldırmadık, döndü gitti, Artık bizim Mahide ne zaman sokağa çıksa hep bu genein taki: bine maruz kalıyordu. Niheyet vak'a aksamı tam yemeğe otura, cağımız sırmla bir gitar seşi ve hir ask sarkısı ile yerimizden firin dık. nihayet bıktı ve Sahte kinın yapanlar İki kişilik 'bir şebeke yakalandı Emhiyet wemürlâr, sahte | kinin yapıp piyasaya siren bi; — şebekeyi ey'düna çıkarmıştır. Şebeke ofyudı, Kumkapıda Mollataş esddesinde her şört sokağında 122/14 numaralı € ds oturan Laonlda oğlu Vasil Se ay, ni semtye başka bir evde oturan Bo. gos oğlu Dimişriyadistir. Bunlardan Leöpida, sulfat dö kinin tadında bazı maddelerden komprimeler yapmak. (3, diğeri da kendi evinde bunjara (eczacı Halil Sami) etiketini yapış trarak piyasaya sürmekteydi. Di , mltriyadis, diplomastz eczacı kalfa - uğı yapıyordu, Dünkü dürmümeşhüt esnasında bunların yanında o 24 kilo #âhte kinin bulunarak müsadere ediz Zira bizim soknk oldukça salin- dir, Ne radyo vardı » de gazi, ne, Büyün için bu gitar ve sarkı *oti Üzerine, saşırdık, hep beraber pencereye fırladık, - gördüğümür. manzara suydu: Sa dört gene köşkümüzün kar. yısmdaki iri bir taşm etralına çö, melmişler, birisi gitar, diğeri man dolin çalıyor, Öcllncüsü de sarkı söylüyordu, Sarkı sövliven * Mahilleye takılan Şeneti, Gözleri penceremizde: meri Adı gürel, kendi daha izel, Mabide | Mahidecec". Diye garip, kötü bir şarkı oku yordu. Ev halkı bep beraber gül, miştir. Her ikisi de bugün adiyeye li... aldı s—j de ak na, duk, Fakat vakit gepiktiği Ve yat, mak yarnanı geldiği halde ask kon seri bitmemişti, Nihayet ” sabrım tikendi, sokağa fırladım, Yanları" na giderek: — Bu yaptığımız resalettir, de- . Jim, Fakat dnha sözlümü bitirme. den küstah, cüretkâr tavırlarla” — Na olnakmrs, sanki, sana ne Evvelki gün 31,70 olan altın fi- yatları dün sabah 30 liradan âşı'. #914, aşam üzeri 31 lirada Kapan, miştr, 24 âyar külçe altin bir gram fivatı dön 405 kuruştu, Fransa harbi - Umumi Seferberlikten Dünkerk bozgununa kadar YAZAN: RÖNE BALBu 1 rı önünde canlandırabilirlerse, kendimi gayeye erismin adıledece. ğim, Beni mücadeleye devama teş - vi eden sebeplere gelince, bün lar, tamamen sahsidir, Bununla berâber, bu sebepleri bu kitapla ##kretmiyorum ; cünkü bunlar mü nakasa götürür bile olsalar, mem. leketini kurtarmak gayretini baş- kalarmdan beklemeği kabul etmi * yen bir Framsızm fikirleri olması bakımından, herkesin hürmetine Biyik olmalıdır, ÇEVİREN: A.MİTHAT KANIK Sx çocukların oynadıkları küçük bir plâj... Harp!,, Münihtenberi o bunun patlıyacağmı herkes biliyor. Fa - kat herkes ümitli, Hayat devam ri günler geçiyor, tehdit git- tkçe daha arlaşıyor. Deni Denize hâ- kim tepesiğin üstündeki klinikte, hasta olan karım yatiyor, Kızım bir buçuk gene henüz yürü » meğe çalışıyor. Sarı saçlı başının üslünde, karımın Ve benim nazar larımız. birleşiyor. Düşüncelerimi - 2 biliyoruz. Yedi senelik müteka- bil sevgi ve sefkat, bizi birbirimi- xe karşı âdeta Seffaf hale getirdi, Esasen, sekiz gündenberi bütün Fransızlar bizim gibi hissediyor, 'adyo, hergün Führerin zehir gi “CObamr İbi sözlerini nesrediyor, o Merkes, kuvvetten baska bir mabut tanımı yan bu fâtihin nasıl zaptedileceği- Diyep, Mans sahillerinde Würük | şi merak ediyor, Kuvvet... Fakat bir Fransız kasabası, Bir müddet: | bizim Aç kuvvetimiz vok mu” Fran tenbari tÜtremeğe iyan Anne - | sa ve İnzilterenin tükenmez kay- terin dikkarli gözleri önünde kayıt ' maları var, Mitler, Hiendinj kanlı PASIL 1 SEFERBERLİK Alsas ve Loren cephesi — pasne” da istirahat İN dinç delikanlıları nasri dövebili. | isnanyolvari bir aşk macerası Bir genç &ız, ağabeysi ile sevgilisinin davasında şahitlik edecek oluyor, Süzleriyle üzerime atıldı. lar ve beni hep beraber dövdüler, Tabii kendimi müdafan için ben de Mukubele ettim, Ancak bu, İ devede kulak kabilinden saytlabi- | lir, Ben de aleyhlerine mukabil bir İ dava açacağım, Maznunun sözlerine karşı dört davacı gencin, hepsi birden ava ğa kalkarak Karşılık vermek iste. ! diler. Lâkin yalnız bir tane- sine söz hakkı verdi, Bu âk ve tenör olan gençti: — Efendim, dedi, Ben bu zatın kız kardeşi ila coktanberi konusu, yorum, Birbirimizi seviyor Ve ew lenmeği düşünüyoruz, buzdan sert, aks; bir ağabeysi olduğumu işiti. yor, lâkin kendisini tanımıyordu, Vak'n geresi bu üç arkadaşla buluştum, Carumız sıkılıyordu, Ha- va da güzeldi, Bir sokak ötede, ; Mahidelerin kösktü önündeki arsa. da denize karsı büyük bir taş var dır, Oraya giderek oturduk ve kendi kendimize o çalgı calmağa, şarkı söylemeğe, eğlenmeğe karar verdik, Gittök, oturduk, arkadaş- inr benim biraz güzel sesim oldu. ğunu söylerler, Bazı tangolar çal- idik, söyledik, İikin hicbir zaman | Mahideve karsı değil. Esasen ben konuşmakta oldu i ğum bir kıza bu sekilde hareket etmem. Maznun: — Efendim, bu genç yalan söy- Miyor, Benim kardeşimin kendisi ile katiyyen alâkası yoktur, Ta- »unaz, bile, — Fekâli tanır, isterse şahit islarak gelsin de dinlensin, — Kesin artık, siz devam elin bakalım, — Bu sırada bu zat çeldi, Me. i ger Mahidenin ağabeysi imiş, Kor. kunç gözlerle üzerimize yürüyerek i bisi birer birer döğmeğe basladı. i vakıa biz de, kendimizi müdafaa, biliyordu, - Hiçbirimiz, en yumruğa mukabil bir tek yum- ruk vuramadık, İsbatı hepimizin kasında, gözün. de, burnunda bulunan yaralardır. Halbuki maznunda hiçbir yara be, re yoktur. Polisler, bekçiler yetis- ti, Ve zabıt tutuldu, Biz davaer ol. duğumuzu söyledik.,, Diğer arkadaşları dn aynı seyle- ri söyliyerek, mazmunun Kendile. Tini dövdüğünü Ye hakaret ettiği, ni iddia ettiler. Neticede mahkeme şahitlerin celbi için duruşmayı baska bir gü- ne bıraktı, Asıl merak edilecek taraf şahit, ler arasmda Mahidenin dabulun- gençle #onuşarduysa mah. kemede vereceği ifadesi bir hayli güle olacaktır. Malâm ya, asağı tükürse sakalı, yukarı tüklirse bı. NİHAT ŞAZİ bir maceraya ntacak kadar deli 26 ağustos 1989 Fransa sefer, berliği sökünet icinde devam edi * yor, Duvarlam, yapıştınlan afişler de, çağırılan sınıfların mamarala” rı var, Benim numaram 6, yordum, “Menux” da güzel bir fırsat da bulmuştum. Ancak, mü temadiyen sarkan doğru hüreket eden asker Ve malzeme dolu tren- ler » kadar çok ki. Pazarlıktan caydım ve sekiz gün müsande iste" dim, Düsüneceğim, Ba sekiz gün zarfmüa meler ölecek? Kliniğin pencereleri altında, denirde biyik bir zevkle yüzülyo - rum, Su ılık, Hava biraz kapalı, Suları yevkle kalaçlıyorum, Fakat, 5 ne? Niğin hastabakıcı hemşire bana isaret ediyor” “Mösyö, Mösyü!.. Madama he - süz söylemedim. Öyle zanmediyo- ram ki 6 numaralı sınıfı sağımı - yorlar, Duvarlam asmıslar..” “Hay Allah belismi versin!, Sey.. affedersiniz. hemsire, Geli - yorum, Siz yine bir şey söyleme - yin,» Hemsire “zannediyorum ki.” di yor. Demek ki emin. Zavallı hem- sire! Ne kadar da telâşlı, (Devamı var) ŞELER TARA Vatan ve hürriyet en büyük servettir ARLIK vergisi kanunu iç #i” yasetimizde son zamanların en mühim hâdisesidir. Adı üstün) de, çok parası ve mak olanlar bus” Jarın kiymetleri üzerinden devle") te para veneöeklerdir, Çok parasi ve malt olmıyanlar için böyle bir mecburiyet yoktur; onlar umum sırasında mükellef oldukları ver| gileri ödemekte devam edecekler" Gir, Zaten yök'uk içinde bulunan bir insandan bir şey istemek ta * rihe karışan ispparâtorlu'rların. müstebit hükümetlerim işidir Çok şükür hudutlarımızda düş * man yoktur: toplar patlamıyor, makinelitüfekler © çatirdamıyor; göklerimiz, yabanet uçakların ee bennem uğukularmdan o uzaktır? tv'âtlarımız, kardeşlerimiz, baba ve kocularımız harp ateşi içinde kavrulup erimiyorlar. Dünyanın tarihte eşi bulunmryan bir felâket içinde çalkandığı şu yıllarda yur” dumuzdeki hayat bir cennet hava”) tı sayılabilir, Hüküm vermeğei evvel mutlaka mukayese etmek 'â- zmdır; yeksn yanılacağımız şip dedir, Bunu kime borçluyuz? Her s<1* üçn evvel kahraman Türk ordu “| tuna. Bu orduyu ayakta ve silâh elde tutan milletler arasındaki si” yasi maksad ve ihtitaşları gavet iyi kolliyan, “Türk siyateti" takin €den hükümetin şeref payı da 03“ Di derecede büyüktür, Osmanlı 5 Paratorluğu diplomatları daima çv veya bü devlet siyasetini tutuyor» lardı; ialihlerini onların talikleri* ne bağiiyorlardı, Olmhuriyet hir) kümeti kendi talihin; kendisi var) ratıyor, Orduyu ve hükümeti kuvvetli bulundurmak için milli birlik vel para lâzmmöir, Bu iki vasıtadın birincisi vardır; fekat ikincisinin) tedarikinde güçlük çekildiği mu * hakkaktrr: sira ekonomik rn daralmamna, devlet gelirinin azalmasına mukabil masraf la kapatmaktan başka çare yok tur, Vatan elden gidince servetimi”| zin kıymeti nedir? Servet bir. $ İngilterede iki sene evvel çikan bir kanun resmi ve hususi her çe şit serveti kıralm emrine verdi/ harpler topyekün KADIRCAN KAFLI Deniz ve demiryolları ücret tarifeleri Ankaradan baber Venensıne Vekâleti devlet demiryolları ve denizyoj!» rı yolcu ve eğya nakliyat tarile'e rinde değişik'ik varmak maka“: le bazı tetkiklere basları'str. Pe fiyatların bir miktar artalara ynuhtemeldir. , j

Bu sayıdan diğer sayfalar: