HABER — Alşem Porta — re mi Eiplii. Ankarada Atatürk Günü ERÇİ Atatürk her Tülkün ;fif hıçkırık sesleri işidiyorum, Ün kalbinde yaşıyor. tin hangi kösesine seniz her vatandaşm size seffuf bir Kristal gibi göstereceği kalbinin içinden Atatürk'ün vakur yüzü, tatir bir ümitle güler gibidir. Atstürk'ün yaşıyan minası da budur. Web fâni bir Atatürk vardı ki, nin de söylediği gibi “bir gün top. | rak oldu”. İşte o fâni vücudun sessizce yattığı mukaddes yer An- karadır. va. Ğİ TATURK Ankarada oldukşa sarp bir tepenin üst başımı kurulmuş Etnoğtafya o Müzesinde yatmaktadır. Bu sarp tep», Ol kayatmı tanzir eden iki husasiyet güsterir, Biri, muvaffakıyete var mak için çektiği güçt Öteki, milletin rahuns hâlüm üstünlik... Ba, çıkılması crüskül ve yüksek tepede Atatürkti bekliyen — bütün bir milletin sevgisinden haşka-— yine kendisiymis gib; at üstünde Bir heykeli görülüyor, Üniformalı bu bronz heykel, gece va”ti türkün rabiyle canlanır gibi, bü, Vötün hayati bir manzara alır ve tepenin eteklerinden £eçen yolev- Mara 6 munis ve tatlı Sesiyle sanki menkıbeler anlatır, yam BEDİ Şefin dördüncü kayıb yılı dolayısile Anharaom ya" riya inmiş bayraklarla renk renk kızarmış sokakları, sabalım pek erken saatlerinde akın akım Ata türk âşkı ile dolmağa basladı, Ko- dın, erkek, çoluk çocuk, gene, il ya Müzesinin yolunu tutmuştu... Ba kafile arasına katıldım, Et noğrafya o Müzesinin bulunduğu tepenin eteklerine o varınca, me” merlarm ihtarı #zerine ikişer ol, dak ve ağır ağır, tepeyi tırman. mağa basladık, Yanıma düşen, bir gençti, Heye canlıydı... Benimle konuşmak ve bir seyler anlatmak istediğini has inden anlıyordum, Netekim nz sonra söze basladı ve Atatürke dair samimi bir hatıra antattı, ie İR yandan tepeyi tırmanıyor. duk; bir yardan da onun ke" sik kesik anlattığı canir hikâyeyi dinliyordum. “ Floryudaydık, dedi, Tşil isil bir günesin altnda, bütün geneler, isk suyan içinde hoplay hoplaya yilzüyerdek... Sevincim, zin ucu bocağı yoktu... Bazan çok ilerlere kadar açılıyor, bazan Seyi. da çırpmlılarin oynasıyordak... Derken, köşkten doğra birkaç ka” yığın kalabalıEımza doğra ilerle, diğini gördük, — Atatürk! dediler, Hepimizde olazan üstü bir s> vinç... Büyük bir zenç kalabalığı, ma doğru ilerlemeğe basladık... Kendisi de bize doğru yaklaşmak in olduğu icin 87 sonra kayığın yanmdaydık... Bn #rada bir fotoğ. rafçı peyda olmuş, ba mesut man. zarsyı tesbit için Atağirkün mi saadetini rica etmemizi yordu... Sedar. sö TATÜRKTEN. yafvardık... bedi Sef mavi gözlerile har na dönüp —ellerini köreklerden #yırmaksınnı — başındaki şapkasını güneşliğini işaretle: — Ellerim ulak, dedi, Suns 1 misn,,, Mademk; resim Emrini yerine zetirdim., Gin yüzü açıldı... Ve tii“kayığın.ctra- ima topleyarak, oank bir genslik, il 'Su Ve parlak bir ısık sağnağı ortasında harikulâde-bir resim çi. karttık.” Genç arkadaşım bandan sonra cebinden bir cüzdan, onun içersin” den bir zarf ve zarfm içibden hir resim çıkararak gösterdi. Sarsalcı bir insan örgüsü önünde her 7m mankj vakur ve güzel yüzile Ato, türk zülimsiiyordu, iki yanmda büyük meşaleler yene yor, Muvakkat kabri önünde iki Sira arslan erlerimizden mürekkep bir saygı kıtası bekliyor... Yavaş yavas merdivenleri ekiyoruz, İki. ser ikiser gelen #essiz halk dizisi, nin bir vew mabedin yüksek kapr sma girerken, öbür neu tâ tepenin Memleke, | nümde bir kadın, heniz kucakta yavrusunu göğsüne yaslamış, w klarının ucuna basarak ilerli « yor, Ve ardımda hir çocuk, elinde bir çiçekle arada bir. sırasmı da asarak, gürültüsüz bir heyete içinde büyük kapıya bir an evvel ulaşmak istiyor, “ö İKAYET girdik, Munzzan bi. ünlün tâ kubbesine ks varan iki taraflı beyaz tülün orta sından çeçtikten sonra vavaş Ya vas lihds doğru ilerliyorez, İki yanımızda, Atatlıkün emek ver « diği Kurumu” “Tarih Kuru mu”nün, yine Atatürkün gayre tindenbisse almıs “Arora viliye” W, “Ankara Belediyesi”nin bağ lık ve tasim çelenkleri... Ve li- hit!.. Bembeyaz bir mermer zem. ne parlak somaki mermerden yi. pılmıs olan bu muvakkat kalrin üstünde Mili Sof İnönürün, Rü yük Millet Meclisi Reisi, Başvehil ve Genelkurmay Baskanmın i rer «ırak sevg; bi duran— ki demetleri... Bu sırada arkamdaki küçük yav Fünun birdenbire, diziden ayrlı rak, elindeki minimini çiçeği, Odu daklarına götürüp o öptükten sen ra, Atattrkiin başmevna koyduğu, xu ve heyecandan yüzü solmus, gözleri dolgun bir halde küçük a. dımlarla gerikyerek aramıza kn trldığımı gördük. su TATÜRKÜN muvakkat kabrj öntinden geçen yüzlerce An karalı, yine ikişer kisilik dizi ha- linde binsnin arka Kapısından ses, sisöe çıkıyor; ibadetini yapmış bir cemaat halinde ağır ağır dağılı, yarlardı, Ankaralılar, Atstürkü bütün memleket halkından dah bol fırsatlarla aralarında görmüs ve ondan değerli hatıralar taşıyan bahtiyar bir sehir halkı olduğu için çoğunun dilinde Ebedi Basbuğun hayatma ait fikralar osrlanıyar: her bii hayatın bir baska renkli safhasmı anlatıyordu... Atstörk, bitip tilkenmiyen bir destan... Ziyaretten sonra herkes, Atar türkün de istediği ibi isiyle gü eyle meşgul oldu, Günün verimi. ne birçok seyler daha kattı... Aksam üzeri onun maöyodan se, sini dinledik, Cümhuriyetin onun” eu yıldönümünde alman ve iki bü. yük bobin - tutan sesli filmi, sa, bahleyin Halkevinde dinlenmiş, ayrıca hayatına dsir filimler gös, terilmis ve aksam mikroforJa tek” rar eğilmek Üzere Radyo Evine getirilmişti, *“. A ECELEYİN 20,15 de bütün p evlerin, bütün umümi yerle. rin radyolarmdan, Milk Şef İnö, nüntin 21 sonteşrin 1988 de 'Türk milletine yaptıkları o emsalsiz be. yanatm tekrarı dinlendikten son- ra, Atatlirklin dik, tok ve muzaf. fer sesi ortalığı çın çın öttürmeğe başladı. Bu milleti daba yüksek merto. den bir kısım TAVA gibi disünen ler İngiliz muhafazakürları bu ted birlerde ısrar etmemeğe karar verdiler. Bu karardan Her - Tâ- vâl plânı değda, Bu tarihi yılda Lâvâl siyaset” in garip fasllarından birisi de Rusya ile karşılıklı vardım gaktı. nın imzalanmasıdır. Bu Fransanm halkına karşı bir manevra idi: 31 mukaveleyi övle bir takım ayıllarla bağlamıştı ki halikat mahkemesi —— Suikast maznunla- rının reğdi hâkim talebin! reddetti Apkaradan haber verildiğine göre. Alman büyük elçisi Foa Pa» Ppene yapıcak istenen suikast bödiseri suçlularının gecen celse #ihde Pavlof ile Kortilef reddi bökim talebinde bulunmuş, dosya da bü şaleb halkında karar veri mek üzete Keskin ağır cezasına gönderilmişti Keskin ağır ceza mahkemesi dosyayı tetkiki sonunda reddi hü» kim igin ileri sürün sebepleri yerinde görmemiş, talebi redü miştir, Bu vaziyet karşısına karna ağır cera mahkemesi önümü: deki çarşamba günü muhakeme yi tekrar görmeğe başlıyacak Ve bakz ka: a uyulup uyulmanazı etrafındaki Ticaret ofisi Isveçten kamyon getirtti Ticâret Ofisi İsvcet yon getirtmi lar ufak getirilip şehirde isle tadilâtla otobüs ek Bir Romen kadınının ölümü şüpheli görüldü 'Tepebaşında, Perapalâs oteli» de misafir Marya Ancelesko adın dü 35 yaşında bir Romen kadını, dün sabah odasında öü olarak bulunmustur. Adit hekim Kâmil Ünsalan ölü- mil Şüpheli görmüş, cesedi morga göndermiştir. Vaka çtrafında tah» kikat yapılmaktadır, Ecnebi ve ekalliyet okulla * rındaki öğretmenler zam alacak Benebi ve eka'üyet okullarmda çalışan öğretmenlere de pabajılık zammı yapılması karaminsürümiş tur, Aymet “talebe “tabsileri' de yüzde 20 artırimesur. Pehalibk zamları; “bu ders yılı Başım dari iti baren yapdacaktır. Ticaret odasında istifalar İstanbul Ticaret v esanayi oda» sında sön günlerde bazı değişiklik ler olmuştur, Tethikat şubesi mü dürü Tevfik Alanyalı vazifesinden istifa etmistir, Evvelce müdür ve kâleti yapan Hüsamettin ile tet » hikst şubesi Taportörlerinden Hak kinin da istifaları kabul editriş - tir. Altın fiyatı Altın fiyatları <welki gün lira 90 kuruş iken dün bu fiya düşmüştür, söylediği zaman, baştanbasa bır milletin ye'se kapılmak bitmiyerek göğsünü, bir kere daha *eref, gir iherla kabarttı, - “Ne matlu Türküm diyene!” Gece bittin Ankara, onun Fe. voğralya müzesi önünde, mes” leler ortamda, dalga dalga ya” nan at üstündeki temç heykelinin esatir kahramanlarını andıran bir heybetiş o kımldnarak, ayyı dine sayhayı kopardığım duyar gibi & leyorün: Ne mutlu Ttirktim diye, nel HİKMET MUNİR matlarından birisi bu peki Sak- söylemişti: “Pak- ten bu pakt LAVA) siyaseti için bir engel değildi. bilâkix Lâvâlin se. İ çim dairesi olan Obersil Selirinin isçi ahalisine hoş görünmek için i yapılıms güzel bir siyaset manev- rast idi, LÂvâl bu anlaşmada Fi sanın hiçbir sey taahhüt etmemiş il du; Diğer de urat. 1936 sorküne nunda Lâvâl istifa ettiği ovaki pakt henüz tasdik edilmis de. gidi. Karaya asker çikarma münasebetile Fransanın Cezayir YARAK müstemlekesi Cezayir, Fas, Tunus, nasıl yerlerdir? Anglo — Saksonlar, ne gibi yerleri isgal etmektedirler? Okuyucularımızın ken di kendilerine soracakları ba suallere, cevap vermk üzere bu birkaç yazıyı yazıyoruz. — RANSANIN Şimali Ameri- kadaki Cezayir mitstemle- 1 — Şimali Gezayirdir ki, mesa hası, 207.000 Kilonitere murabbar dır, Fransanın nüfuz ve men'an- b, bu kısmda. toplanmıştır. 2 — İkinci kasım, Cenubi Cera- yirdir, Bu kısmın mesahası, 297. 550 kilometre murabbaıdır, Buna Sabra” namı verilmekteğir. Garip bir tesadüf olmak üzere Fransx (550.000 kilometre mz rabba) ile Cezayir (514.090 kilo- metre murabba) ın mesahaları bir birinin aynı gibidir. Cerayir, Akdenize muvari 9'a- rak üç mıntakaya ayrılır; 1 — Tel. 2 — Yüksek yaylalar, 3 — Sahra Atlası, TEL Tel, “dağ,, manasina bir kelimedir. Tel mmtakası, dağ “ilsilelerin- den, dağ kiltlelerinden Ve kitcük ovalardan tesekkül etmiş bir yer. dir. Burada yağmur yağar, arazi ekilir ve Avrupalılarla, göçebe ol mıyân yerliler sakindir. — Tel'in, sahil kısmı, Akdenize karsı kayolıklardan o #ilteşekkil sarp bir cephe vücude getirmistir, Fasılasız devam eden bit istihkür halindeki bu sahilin surasında, bu- rasmda, bir takım koylar olmasa gemilerin Cezayir kıyılarına Ya başmasna imkin bolanmaz, Bu koylar, bir talam Invrilmış barun. ların teşkil ettiği girinlilerdir ve liman sehirleri de buralarda kurul muştur, Bu sahilin yalınında başlıyan ve 150 Sülemetre derinliğine ce- nuba doğru yayılan Tel Atlası, 1200 ile 1500 metre arasında vik selir ve Lâllâ Hödice'de eb yük- sek irtifar olan 2,308 metreyi bü- lar, Bu dağlar, kolay kolay getile- mer #arplıktadır, Yollar, kayalar arasından, dar boğazlardan eter. Biida ile Meden arasmdaki Şiffa gotidi... Bujiden Setife geten boğar yolu,, Cezayir sehri ile Kons tantin arasındaki o demiryolunun geçliği “demirkapı, geçidi bun- lardandır. Arazi bu kadar arızalı olduğu halde. Akdeniz etrafmön kademe li rirante müsait bir vaziyettedir. Sonra, sahii dağları Oran, Cernv etrafında, Se bil vadisi geritleri boyunda vesa- ir yerlerde alçak, yükselir vadiler vardır. Bu vadilerin öslenmesi, sulanması kolay olduğu için ali san mahsul bereketlidir. Ve bu yüzden de, buraları, hemleketin hayat ve zevk merkezleridir. #»» Tel mmtakasının iklimi, açbat. ları, akan suları, “Akdeniz hav- #ası,, vastilarını haizdir, Dağ'arda, yazın, hava miilâyimdir. Kış mev. siminde ise, kar Yağar, ve soğuk fazladır, Sahilde. kışlar kısa ve dıktır, Cezayirde sonkânunda ha. tometre, ancak (-- 12) ye düşer, Yazın ie, deniz meltemlerine rağmen hararet farladır Ci 25) Yağmır, intizamısız olarak birinci. tesrin ile nimn ayları arasmila Arapca Fakat Habeş isindek; movarra. kıyetsizlikten mes'ul olan yalnız Tâvâl değildir. Sosyalistler ve Ta- dikaller (bilhassa Lüvül kabinesi. ne dahil olmasına rağmeti Heryo) bir taraftan siyatette İngiliz dos- tu oldukünr için, diğer taraftan Vâvil'in Ateş Haçları himayesine sinirlendikleri isin Lövhle sidlet- owun hareketini örnek yaparak Tâ vâl kabinesini düsünen radikaller, ne ds Sosyalistler Nesüsün hatır için bu davada sonuna kadar sçhat ettiler, Bu adamlar, Milletler Us miyetinin Habeşistan isi gibi eok karık bir meseledn tecriihr edil. yağarsa da, yağışlı günler mzğır se sisli hava hiç yokter. Atlas Sahrasmdan çıkan Ve 700 kilometre uzunlakta bulunan Selif suyu hariç olmak üzere Taf- ün, Makta, Ilaraş, İsser, Sabau, Rummel, Seybuş vesnire ismindeki İ sular sahilden ancak 150 kilemet. İ re mesafeden başlarlar ve mevsi- İ me göre azalıp çoğalan sel mahi İ yetinde sulardır, Bunlardan biri olan Tel suyu, yazm tamamiy'e kurur ve kış yağmurlarında ise saniyede, L000 metre mikâh su i sürükler, Meydana getirilen baraj lar, kanallar ve su depoları, bu sulardan, ziraat hususunda istifa. de edilmesini temin etmektedir. Mmtakada çam, meşe ve hatti Sidre ormanları vardır, YÜKSEK YAYLALAR Tel mutakasının osnubunda, Sahra Atlasna kadar 209 den 240 kilometreye kadar cenuba uzanan Cezayir arazisine “yük sek Yaylalar,, mmtakası denir, Ru mintaka, Cezayir ve Oran vilâyet- lerinde en derin kısmı teşkil © der ve garlıa doğru uzandıkça dar- Jaşır. Tunos İududunda ortadan kaybolur, Bu mmtaka, önünde Atlas dağ. ları bulunduğu için, deniz rüzgü- rından ve bulutlarından mahrum. dur, Bu yüzden, havası, Tel min- takasınmkinden daha serttir, Ke sın çok soğuk olar, yazm da sw caklar daha fazladır, Burada or- min değil ağaç bile yok gibidir. Vadinin boz sahasmda, barı barı demirhindi, hurma ağaçları görü. Tür, İnsandan eser bulanmıyan bu yerlerde, yazın, çadırda oturan Bedeviler dolaşır, çalı çırpılar a- rasmda sürülerini otlatır. SAHRA ATLASI Üçüncü mıntaka olan “Sahra Atlası” na “Cezayir Sahras,, a denir.Bu Arsu, Sahradan “yani gölden, Fas “Büyük Atlas, nın devamı olana ve "Ores. de en yük- sek noktasını (2,531) bnlan ara. zi dalgaları ayırır, Ru dağlarm şimal sırtları, epeyce sulak olduğu için hububat, sebze, ok yetisir. Göle doğru olan mukabil sırtlar, çoraktırlar, ve çöl manzarası arze- Oezayirin, gurt vesair gibi Biskra Tug. ahalam, Tal, mwntakasiyle alâkalı ise de, ayi seyyar Bedevilerin, mevsimi; göre, kâh yüksek yaylalarda, kâh | simali sahrada dolaştıkları görü. lüyorsa da Sahra Atlası hir çöl âyetini muhafaza etmekte ! İ | Sehrada, Ahazgar, Air, Tibesti gibi dağa benziyen artralar.. Has mada gibi vâhalar, arazi dalgala- rı mevcut olmakla beraber, pek wak olmuyan bir #klim değisikliği devresindenberi, yağmurun kesil mesi yüzünden, bu yerler coraklı. ga mahkim olmuştur, Burada, nehirler kurumuş. “u havzaları, rüzgürlarm getirdiği kumlar doldurmuş ve yerlerinde kum tepeleri vücnde gelmistir. Sahrada iklim şartları ağırdır. Yesin, hararet, e (Side ya karsı koruyacak bir müessese telâkki ediyorlardı. 1935 ilktesri- nin de Pariste toplanan radikaller kongresinde Piyer Kot İtalya aley- binde Milletler Cemiyeti tarsfim dan alman askeri ve bahri tedhir- ler ehinde söz söylemek istediği vakit onu, bu niyetinden var Ze siren Herye olmuştu; Heryo böyle bir nutkum, halk tarafmdan hoş karşılanmıyacağını düşünmüyordu, Lâvâl, 1936 sonkânununda YT dikniler tarafmdan bilhassa Habe sistan meselesi için düşürülmüş. tü; fakat yeni kabinede haricive narırlığmı Hzerine alan mösyö bargo #oydurmak hususunda Wi ter Edem'in tesebbüslerini Fransız hariciye nazını movatfakı. yetsizliğe uğrattı; ve bundan hir kaç gün sonra da Almanlar Ren havzasını işgal ettikleri vakit İm giltere hükümeti Fransızları v dım etmek için pek de istekli 13 SONTEŞRİN — 1942 (HADİSELER Dört asırlık Türk korkusu... IR asır evvel Cezayire ibre yapmağa hazırlanan Fransiz drdu ve donanmasında üş asırdan beri devam eden bir Türk korkusu tereddüt yaratıyordu; bunun. ye rinde olmadığı çektin anlaşıldı; Türk korkusunun da artık geçtiği ve unutulduğu sanılıyordu. Fakat öyle değilmiş, Simdi Cezayirde Türk hâkimiyeti bulunmamakla berâber müttefik ordu ve donaD- manın gayet ince ve yenip İesap- lâr yapmasma bir Türk zaferi hatırası sebep olmuştur. Bu bar ra Barbaros Hayrettin zamanına cnun vekili Hasan Paşa terafın- dan kazanımıştı, Tarihte zaferler göktur, faknt böylesi belki yoktur çünkü Osmanlı imparatorluğun bağlı bir beylik tarafından, tor» rakları Üzerinde hiçbir zaman gu neş batmıyan bir hükümdara, ta rihin en büyük ve kudretli dev'e tine karşıydı. Vakıa Şarlkenin bu hezimetinde tabiat kuvverlerinir. tesiri de mühisedir, fakat yalniz tabiat kuvvetlerine bel bağlamak zaferi temin etmez, esasen o 2â ferde tabiat kuvvetlerinin rolü bozgunu tamamlamaktan #baret * tir, Türkler Mohaç zaferini çoktan kazanmışlardı; Şarlken Karada vurulan bu darbeden sonra deniz de vurulan Preveze darbesinin üstünden üç sene geçmişti. 1541 senesiydi; Barbaros deni - ze açılmıştı; fakat garki Akdeniz de dolaşıyordu ; sonbaharda donan anın İstanbuls dönmesi üdetti; Şarlken de Cezsyire hücum için böyle bir zamanı seçmişti; mevsim itibarile müsait değildi; lâkin Türk korkusu onu mecbur etmişti, Düşman donanması 20 birinci teşrinde Cezayirin on beg mil ke» Gar şarkmda'ri Tementos min sınâ demirlemişti; bu, taribin kay- dettifi en büyük armada ve en büyük ihraç kuvvetlerinden biriy» di. Hemen hemen Avrupanın bü- tün denizoj develtlerinin 65 ka dirgasile 451 gemiden ve 36280 3skerden ibaretti. Askerin büvük kısmını 6000 Alen ve $00n İtak yan piyadesi teşkil ediyordu. İm- paratorun kendisi ordunun batır da balunuyordu; umum! kumar» dasını Anderya Dorya almıştı. Düşman ordusu Cezayirin bir kilometre şarkında Haraş deresi” nin denize döküldüğü noktaya ç* karıldı, Önde İspanyol, ortada A'e man, geride İtalyan ve Malz kr taları olduğu halde yürüyüş bas ladı; imparator Almanlarla bera berdi, Türkler pusu kuruyorlar, baskın yapıyorlar; kendilerinden çok üstün ve pek mükemmel silâb. lanmış olan istilderları fenâ halde hırpalıyorlardı; fakat hiçbir sa. man bütün vari'kjarımı ortaya at wıiyorlar; hararetli bir kumarbaz gibi davranmıyorlardı, 25 bitinci teşrin gecesi fırtına ve Yağmur başladı; Türkler hücumlarını sk» laştmdılar; ilk zamanlarda dlişma» Bin kazandığı küçük muvaffakı yetler gölgede kalmağa, hani pek çabuk silinmeğe mahkümdu, Dor ya sahilden açılıyordu; zira kars ya düşmekten korkuyordu; Aydın Reis en #ert denizlere sirkan İe- yendlerile düşman donanmaşının ortasina atıldı; eği £cmi zaptet öfreniyoruz. KADIRCAN KAFLI Yünlü mensücat fabrikalarının imalâtı Yünlü mensucat fabrikaları i malâtindan yüzde doksanmiın dev- letin göstereceği ihtiyaçlara tah - aisi takarrlir etmiştir. Diğer yüzde 10, fabrikaların kendi satış mağ zalarmdn satılacaktır. Ihtikâr suçluları . yama suçile wilN koram ma mahkemesine verilenle, rin isimleri, gazete sütunlarında gün geçtikçe kabarıyor, Daha bir kaç elin evvel, yalnız isimlerden ibaret olan bu yazıla:, nihayet hir sütunu geşme?ken, burn ili si tun yer kapladığını görüyoruz. Alınan tedbirler, bonon dahı çok kabarmasma elbette ki imkân İvermiyecektir. Fakat, bunun böy” le bir veküna çıkmış bofunması (bile bizim için ne acıdır. i heat mi ekli Durçok