> . ii Onbaşı o Füljans Jomay ç - «iğ Reis âzalariz Susun bir istişare» deh sonra “mahkeme Havra © turan Kurpantiye'nin sehid ola. rak dinlenmesine karar vermiş » tr,, hükmünü tebliğ ettikten sen ra suçluya döndü: — Bu adamın azık adresini ve. © mir misiniz? İ Suçlu yerinden kalmıştı, hâ- imler, gazeteciler suçlunum bir benzinin sapsarı kesildiğini, vücn dünün kuru bir bayrak gib! tit remeğe başladığını âdeta sezililer. domay “ekeledi: — Bil, Bil, bilmiyoram, Reis rsrar etti! — Mektuplastığınız bir adamm aüresini bilmez olur musunuz? Bana imkân var mudır? gomuy. wrar etti: — Bilmiyorum... Müddeitmumi tekrar yerinesn kalkarak suçlunun sözünü kesti? — Füljans Jomay'ın bu adresi söylemesine ihtiyaç yoktur. Müd. doiamumilik sbıta vasıtasiyle bu adamı buldurmus Ve mahallinde © Gstinabe suretiyle ifadesini almış» #adeyi dikkate değer bulduğu ve sabidin Havr'ı terkedeceği hakkın 'da bazı belirtiler sezdiği için Kar. ün mâzâret Alunda Pa derilmesini münasip hal, , muş ve hakkında muvakkat tev. kif müzekkeresi kesmiştir. Binne naleyh Karpantiye bundan sonra. ki duruşmada huzurunuzda Vale. mübileektir, SÜRPRİZLİ BİR DURTSMA A Ertesi günkü gazeteler Tiavr'da oturan Karpantiye'ye dair malü- mat ile dolu çikti. Hatti ba hü. “direye fazla ehemmiyet Veren hir Miç gazete başla Kotidiyen olda. iğ halde Havra birer muhabir gönderdiler, Fakat bu gazeteler. #den hiçbirisi Karpantiye'nin bu ;cinayetle olan alikasını gösteren #bir sabr bile yazamadı, sira Havr gpolisi ve müiddejmumisi ağula, ; Or çok sikt tutmuşlar, “tahkika. jr vorlestırmamak,, için bu mese #leye dair hiçbir şey “öylememis , Hlsrdi, Rana mukabil bu gezetelere de Karpantiye'nin sahsi ve hüvi- iyeti hakkında bol bol tafsilât Bu gazetelerin yazdıklarını gö- re, Lwj Karpantiye, Hasr'la fa “öğle para verme, ve buna benzer ler yapmakla geçinen bir adam âdi, Memlekette pek iyi bir süh. İreti yoktu, herkes bir takım ka. © genlik ve dzlavereli ticaret işle © (mi de araştı ine de burnunu soktuğunu söylü. yordu. Gazeteciler bu adamm rinayet ,günlerinde Parke gelip gelmediği. » fakat bu hu- isasta kat'i hir sey öğrenememiş, © — İleri, konustukdurı adamlardan bir © (açı Karpantiye'nin sonkânen ayı inde/bir hafta kadar Havr'dan saiyrıldığinı söylemişler, fakat bu. : Başmukabil birçok kimseler de fa. İszeiniü 'bir' yıldanberi bir gün bilg (Havı © terkirimediği noktasında © srar'etmiğlerdi, yı EE En <urctlç vak'a hakkında £e, 4'çösir've bazan dn birbirine 7d yöne yazan gezetelerlen (doğru İBiç bir sey Öğrenemiyen me ;yakhlar büyük bir sabrszlıkin 'makeme gününü bekliyorlardı. Nihayet mahkeme günü geld. Suçlu ve avukatı dinleyii'erin ve hâkimlerin önlerinden © geç.rek Yerlerine oturdular, Biraz <onra- Davası Toplayan: Muzaffer Esen — $7 nci alaydan onbasi Kil, jans Jomay, — Kendisini tanırsınız? — Askerlik arkadaşımdır, — Ordudan ayrıldıktan sonra kendisiyle görüştünüz mü? — Hayır, — Mektuplaştınız mı? ne münurebetle Şahit bir parça düşündü, Sonra sözlerin; tarta tarta cevan verdi: — Kendisine #j defn mektup yazdım ve bir cevap aldım, Bütün münasehetimiz bundan ibaret ©" duğuna göre hu mektuplasmanın hududuna girmez sanıyorum, — Bu mektuplarda neden bih. sediyorsunuz * — Mektuplarımın muavyen bir mevzuu yoktu, eski bir arkadası yazılan mektopli — dJomaydaı sakladınız mı? — Hayır, — Askerlik arkadasımız Jomay Madam Ru isminde yaşlı bir Yad, Bı öldürmekle itham ediliyor, be kadını tamı mismız? — Mayır, — Ba cinayete dair bildiğini” var mıdır? — Hayır.. Hâkim milddeimemiy« sordu” — Kendisine sorularak sunlle rinix var mdr? | Müddeinmumi önündeki dosya» dan bir defter aldı ve sahide doğ. ru uratarak sordu: — Bu defteri tanıyor musunur* Karpantiye bu yeşil kaplı defta. re dikkatle baktı, senrn eevap verdi RP, aldığınız. cevab | — Yanhanemde > kullandığım | el defterine benziyor. 0 Müddeiumumi söründe devam etti? — Ba defteri tetkik ettim, *R senkânun tarihinden bir kaydı ay. nen okuyorum. “Paristeki kler tarafmdan teslim erlilip veviive- nin 184 ve 221 No.sma kaydedi.. mis bulunan 18 bin frank geri verilmiştir.” şahide bu on settiz hin frangın Pariste kime inde edildi Zini sorar mısınız? Karpantiye reisin müdahalesine hacet kalmadan cevap verdi Yeni Çocuk Hikâyeleri Küçük Doğanın Serüvenlerinden © lan bu hikâyeleri her ana ve baba çocuğuna tavsiye edebilj,, tik hikâye Kitabı Beyazdağ haydautları Renkli resimler, mükâfatlı müsabakalar ve yalnız 5 kuruş Yarın müvezsğlerden almayı unuğmayınız. Emi dedi, du, — Hârinemizder bin olta getir. Rugün kabile şeyhlerin; o dağıtacı, — Şimdi gidip getireyim, yelini metim! Fakat, istediğiniz altınlar o şeyhleri tatmin etmiyesektie, Çünkü ben baylardan birini tanıyorum: ün Bağdat çarşılarından iki bin Iralık mal satın aldı, — Ne diyorsun, Haşim? Pir kabi, Ve eelsi pazardan iki bin lirik aliş veriş yaptı, öyle mi? — Soruştarabilirsiniz, velinimetim bu adama, istediğiniz bin altını bir. dem verseniz bile onu avlamış olamaz, SUNA. — O halde ne yapmalı? Daha faz Ma veremez miyiz* — Veririz... takat, verm belki biz de zarürele dilşerir. Parasız kalırız. — Haniya sen zenginlerden çok ver gi alıyorüdun ? Ne oldu bu paralar? — Efendimiz müsaade buyrulursa Du paraların herelere #aefedildiğini dan Havr'dan polis mezareki al, tında getirilen Tari Kurpantiye sa hit mevkiine gecti, Reji sohidir evvelâ hüviyetini tesbit etti: — İsminiz — Taj Karpantiye, — Kıç yasındasmıız* — Yirmi altı, — Nerede oturuyorsanız” — Havr' Jon Bar sokak nuna. Lı — Pvli misiniz? ,—Mayır... — Lütfen $u suçlu mevkiinde oturan adama bakınız, tamyor mu, sunu” aj Karpantiye arkasına döndü, kapakları şişkin, çekik gözleriyle #anki Yeni görüyormuş zibi Jo may'a baktı. Sonra hâkime döne. rek csvap verdi: : 7 Evet, Ye X aleyhinde Agvazar'ın jüblesi UGUN: Beyoğlunda, Türk garinosunda bir törsa yapdaçak, ©, kuyucu Agyazarın Kırk dört yulık musiki ve sanat hayati kutlanasak, . Kırk dört yıll, evet hiçbir fasılaya uğramadan devâm eden bir sanat hayatı, Söyletmesi bile kolay; gelmiyor ve jnsanın kalbine bir hürmet hizri veriyor. Bu uzur yıları kucaklıyan önirür içinde, Ağyazar, tir,çok mahru, miyetlere Ballandı, sefaletin en koyusunu çekti, fakat buna .rağman, defiri elinden dirakmadı, mütemadiyen okudu. Restekârın eserine dil verdi, mısraları, beyitleri bülbülleştirdi. yayar baajt, bir okuyucu değildir. Onun, Mz heyetlerinin bir ke. narında, «linde defi, mazllın ve muteyazı okuduğunu görenler, mihayot, birkaç şarkı geçmiş bir okuyucu zannederleree pek aldanırlar. O, tam manasile üstad bir tezgihtardış, Ve klâsik Türk musikisinden bilmedi, #i bir eser, bir benta, bir peşrev, hiç, hiç bir gay Yoktur. Baz heyetierinde tezghtertrk, çok mühim bir iştir, Bugün, Ağya, z51dan Wara, Nuri Halilden başka sncak birkaç isim sayabiliriz. Tez. zühlar saz heyetinin ruhudur, Orkestra geti neyse, bizim musjkimizde de seğübtar odur, Meysti 5 idare eder, okunacak şarkilars o başlar, icrakârlaız hareketlerini o ayarlar, onlara yolu 9 gösterir. Bunu içindir ki, Ağyasar birkaç şarki geçmiş bir okuyucu, ber, yanzı bir şatajyet değildir, O, kendi ruhu İle Türle seuetldinini birleştir. #hjg, hamur ballar koymuş, sanatinin potasında yoğrulmuş, elini detinin üzenmde reğdirdiği zaman, vuruşlarının, okuduğu eserlerin içinde, ken. & hâssak vürtığni konuşturmuş, ona İlâhi, ulvi ve giir dolu bir lisan bambaşka, stud bir Ağyazar, sanat&ir Ağyatar varğır. Sanati sanat, için yananı yalnız kendi iihamile okuyan Ağyazar.. Böyle samnnlarda , ki pek şoktür, - © kimseden takdir ve alkış beklemedi, yalnız gönlünün en ince duygularıma ve yalnız kendi Kapris. lerine serbest bir cereyan vererek olta, işte Ağyazaz, © saman başka, hir Ağyazardır. Onün sesi, #ânati, olgünlaşnış bir höner, tekâseli etmiş bir kud, ret olarak töbetlir etmiştir. Bugün kırk dört yldanberi okumasma, yıpranınasına rağmen hAlA eski boreaklığıı, getfatlığını, güzelliğini muhafaza etmektedir. Bu nağme hünerlerini, sea güzeliğini, tatir bir hiz ummanmın coş. #untuğunu geniş, güre bir hatıra gibi hafımlarında yaşatmak isti, yönlere tavaiye ederim, bi amekter musjkl adamın törenine gidiniz. Bu yalnız annatklra Karşi ödemeğe mecbur olduğumuz bir borç Seğti, sanata karşı da bir vazifedir. Kadrizer, #örger şinaset, kadri gerher geven, HAEDRI X Ingiliz kuyumcnları İngitterenin birçok eski ve şöb- retli kuyumeuları, büyük hirer sör vet yaplıktan sonra çekildikleri is uhet köğelerinden ,"iş haşına., Kuyumeuluğa değil, harp sanaylin de çalışmaya dönmüşlerdir. Bunlar rın çoğu, seksen yaşını aşmış adam Jatdır. Öyle iken, harp silâhları yap kraliçe Vikforya İle saray mensup larının mücevherat yapmış olanlar mevewllğr, Diger bir fabrikada 00 sene ça İışmıs ol bir kuyumeu, 5 nei Jorj Ja Mari'nin 'taçlarını okendisinin yapmış bulunmasından dolayı öğü” nüyor, İngilterede, iyi. sanatkârlardun iş basına geçmeyenler yek gibi bir | debilenler de vardır. Bunlardan bi: arö»| şimdi, harp sanayiinde. amelesinin | rol ve pet Seyit Maşinı halife ie daha derji konuşmak ve unlaşmak fırsatını bul, yorler, Londru kuyumevları ve saalçi'e ri içinde, iyelerini muhafaz; rinin otuz işçisi 60 ie 80 sinda bulunuyor, Bunların dde, şeyilir. Bu kuyumeulardan biri, 19 30 senesinde, Napolyonun Mari Lar ite verdiği gerdanlığı 1 milyon franga salın almıştı. Ba ihtiyar da, başında çalışıyor. Amerikada petrol meselesi Petrol kaynakları pek bol olân! Bu yüzden, mühim isthlâk merker Birleşik © devleller £ Amerikasının, petrol sürfnda lahdid O Yapmmasına ibilmal © verilir mi idi? Bugünkü harp; bu #sribeyi de döğürde. Amerikanın petrol tahdidi. pal rol istiyel etememesinden deği, istihsal ettiği" mikdarı sarledeme mesinden İleri geldi; çünkü memle kelin her tarafına kolay kay, pe len istıhsal edile vesaireyi gönderemiyor.. zin, yağ TARİHİ -7ğs YAZAN: siz Söylemek fırsatım kaçırmadı; ağ zar açti: — Beyldin masrafına sizin hazine. leriniz tahammül edemez, etendimiz! 0, Bağdatta ikinej bir halife © gibi, İhiişam ve debdrde içinde o yaşıyor. Bağdadın bütün fırmlarıni darbiane, ye çerirsek, ona gene para yetiştire, meyiz, v — Ne söylüyorsun, Haşlın? Başve. sir bu derce müsrif midir? — Müsrif demek de O TAf mı, vii, İ #imefim” Onun dünyada eşi yoktur. Bir sümyer vıyu nasıl çekerse, © da Batineden öyle para çeker, — O halde bundan sonra ona güve, »im kalmadı. Kendisine o munşından başka bir alçe dahi vermiyeceksin! laPaL ROMAN ler, petrol ve esans ihtiyaçlarımı te minde güçlük çekiyorlar. Birleşik devletler oAmerikası M 1947 senesi başında günde, 430,000 varil isiihsgi eriyordu, Ni san ayında, bu mikdar, 900,000 va- ri) noksanı ile 3,400,000 varile in dirildi. Teksas eyaleli «ibi, pelmi kuyusu en bol bir yerde bile, kuyir lar, pazardan maada haftanın diger İki gününde de işletilmiyor; çünkü İSKENDER F. SERTELLİ kimseleri henden iyi bilir. — Bü da ne demek? — Ne demek mi? Zenginleri teğdit ederek, vergileri kend; collâğları Ya. mtasjle tahsil ettirir. Gene maksadına, erişir , Halife hiddetinden yerimde otura, madı. Odanın içimde dolaşmağa başladı: — Şu halde bundan kurtulmak için ne yapmalı? — Kulunüuz onun vazifesini gör , meğe ve siri memnun etmeğe bazı, rım velinimetyimi Zeten o artık ibtiyarlamıştır.. kadından, sefahattem eğlenceden başka bir şey düşünmü , yar, Ümmedi muhammad Üilkenizde pek sefi vo muavenete muhfaç bir — Vermesem de, a para yea haldedir, Hn İşin sonunu ben çole teh, » Tramvay Bayezit meydanını â8 nüyordu, Rahardan daha taze, $8 taktanzdaha parlak genç kız pençe” reye “dâöynemış urkadaşile konuşur. yor, Sem ssercecikler gibi civıldaşı” vorlağdı” Biraz daha - ötede ucan gözlü bir delikan Pa me ni? a asılmış sicak bakişlafile kızı, sürtüyordu. Genç kara sıra bâyını çeviriyor, bekı- şıyorlar, İkisi de genç, dışarda çis çekleri açtıran ılk O Mayıs güneşi gönülleri de mitiyor, kalpler sevgi #htiyacile tiltiyordu. Travmay Bayezit meydanını dö nüyordu, Genç kız gülerek yanın daki parlak gözlü delikarftıya bir şeyler anlatıyordu, Genç adam bir az ona doğru eğilmişti, Sözlerinden ziyade bu sesin , bu dudakların to» sirile yanan sevgi dolu bakışlarile dinliyordu, Onu o kadar kendine yakın sörüyor, o kadar hesretmek istiyorduki, başkalarmaı elbisesine bile dokunmaması için kollarından parmaklığı bir siper vücude geti” riyordü, Şüphesiz onlar | sevişiyorlardı.. O kadar şen mesut idiler ki, bu çok saadetlerini elraflarına taşırmaklan çekinmiyorlardı. Bir genç kız gip'a ile baktı, Bir delikanlı “ide bir gift, diye mırıldandı, Orta yaşlı bir adam gülümsedi, İhtiyar kadın da bizim gençliğimizde böyle kepa xelikler yoktu, gibilerden dudaklar rını büzdü, Oh onlar birbirlerine ae kadar lâyıktılar. Di Tramvay Bayezit meydanını df nüyordu. Genc kız yalnızdı. Başını pençereden o dışerı çevirmiş , kas ranlık düşüncelere dalmıştı. Ya © parlak gözlü aşık da nerede idi? Şüphesiz ki, uzaklarda, Ihtimal ki,-su-dalikeda diger bir sevgilinin sicak bekışlarla gözlerinin içine ba karak aşk destanları okuyor. İşt aylardanberi mektup yok, unulmuş tu, Disarda rüzgârlı yağmurlu bir sonbahar günü, birkaç kişi şap&n- larını tutsrak acele ncele meydanı geçiyorlar, şemsiyeli, o muşambalı, erkekler telaşlı yürüyüşlerile evle» rine dönüyorlardı, - Duraklar dolu. Giçekler sararmış, kuru yaprakları rürgir meydanlığı sürüklüyor. ka” did dallarında tek kök < yapraklar #ilreşen ağaçlara o bakıyor, Bunlar onun ölen aşkına ne kadar benzis yorlar. Fakat onlar iki mevsim son Tâ gene isre yapraklarla süslenecek Amerika sahillerine petrol nakleden sarnıçlı vapurlar, gittikçe azalıyor. Memleketin merkezindeki kuyula » rın peirolleri demiryolları sayesin- de, doha kolaylıkla, etrafa gönderi lebiliyor.. Şimdi, Birleşik devletler Ameri* kası, şark eyaletlerine, evvelki serf ettiklerinin yüzde 80 nin! göndere biliyor. Bu hal, ne vakta kadar da vam eder? Hiç şüphesiz, harp de vam ettiği müddetçe, Belkide sev kiyat daha güçleşir. Bundan dola yı, hükümet, şark — eyaletlerindeki petrol ve benzin istihlâkini karla iahi tutmayı da düşünüyor, Nikel görüyorum, Halife Nâsır bâşveririne oO6 kadar kapılmıştı ki, Seyit Maşimin ba söz. leri halifenin Raşit (o hakkmdaki iti, maç ve tevecelihünü zerre kadar sar, halbuki, onun sararan götlü de bir daha olmasına imkân yoktu. ..... i Tramvay Bayezit mey'danmı dö nüyordu.Genç kız gözlerini kaldır- dı, nişanlısına baktı, Gölümsediler. O bu gözlere emniyetle bakabiliyor dü, bunlar o kadar, parlsk değildi ler, Göz alıcı yalanı faşlar.gili yanmıyorlardı, Fakat bir elmasın asilâne donukluğunu — taşıyorlardı, O Kadar ateşli değildiler fakat di vamlı bir sükünet bir ciddiyet var- dı, bir şefkat titriyordu, genç ku bu farkı anlıyor, gene ocmniyele genç adama gülümsüyordu. nüyordu. Genç kadınnın kollarında lutteğd dört beş yaşlarında kader güzel tombul bir “bebek , sevimli şaklabanlıklarile bütün yolcuların sempatisini üstüne eelp ediyor. sev gi dola bakışlar topluyordu. Her kes onu okşamak, takılmak için bir bahane (o buluyordu. Kız çocuğuns gösterilen bu mlikadan memnin genç kadın ars sıra sözlerini kald: rıyor iftharia dolan müteşekkir bu kışlarını yolcuların üzerinde gezdi” riyorda, Travmay Bayezit meydanını dö nüyordu, Genç bir kizmi yanımda duran orta yaşlı Kederli bir kadın üniversiteyi işaret etti ve sen > burada okuyorsun değil mi, şükür bu sene hitiyor, Rahmetli Baban da sağ olsa Tâ! de görseydi, Kadının sesi bir acı İle bitiyor. Genç kır boymunu büküp susuyordu, Tramvay Bayezit meydanını 88- nüyordu. Genç bir kız kolunda ih tiyar bir kadını Içeri getirdi. Ke.” dın yorğun ve halsizdi. Bir gene kalktı yer verdi. İhtiyar kadm teşekkür etti, ayak 1 düracek half yoktu, Genç kw sordu. Büyük anne rahat olurdun mu? Bu alâkalı sorudan memnun kalmıştı, buruşuk yüzünden bir «e vinç parıltısı geçti « tarıma gü Yörmsedi, Tramvay Bayezit meydanını di- nüyordu, yavaşladı. Dört beş otomn bilin takip ettiği bir cenaze araba. sı yolunu kesmişti. beş dakikada kâra araba ve otomobiller voeyda- Dı geçtiler, yolenlardan ihtiyar bir kadın içini çekti, dudaklarında bir dua murıldandı, Orta yaşlı bir ks dın da Cenabıhak taksiratını affet. sin dedi, Genç bir kız sevgilisine sokuldu, “Seninle ilk tramvaya bi- nişte cenazeye rast geldik, bu uğur değildir., ded!, Digerleri alâka gör termediler, tramvay yoluna devan eti, .. i ——-—— Gaziantep müdafii Aslan müdürü ve Gazi Antep müdafilg.. rinden Kilisli yürbaşı oArslanın cenazesi dün merasimle kaldızıl suptır, Merasimde bir askeri «ta, merhumuü aileni erkân; ve irstla, ri hazır bulunmuşlardır. Cenaze saat 11 de Ortaköyde Dereboyundaki evinden alınmış, Ortaköy zamlii civarında bulunan motörle Üsküdara geçirilmiştir. Cenaze namazı Yenicaride ktm. dıktan sonra, merhumun tabutu dostlarmın elleri #zerinde Kara. gö. türülerek ebedi istirahalgâbıne mamamişte Seyit Haşimi de kırmak istemiyer, Ştevdi edilmiştir. i da. ————ğ—ğ— — Peki, Ben bu meseleyi düşünece, $ Sovyet sefaretinde dünkü Him, Sen vazjfene sadakatle o devam resmikabul “ Ankaradan bildirildiğine göre, dün Sovyetler Birliğinin yıldönü mü münasebetiyle Sovyet sefaret , hatesinde sant 17 den 20392 kadar devarı eden bir resmi kabul et. Dedi, Marine (o sazırmın getirdiği bin altını aldi... Seyit Haşimi huzurundan Şıkarken: hek — Hallfeyi yarı yarıya olsun kan, vrdrm., diye seviniyerdu. Bir gün önce Reşit, bazün de Seyit Haşim dalkavuklukta hemen hemen yarışa çıkmışlardı. dar, — PM FA LEE İzmir ve Canakkale valileri takdir edildi Ankara: 7, (AAY —Devlet bee Bubat hisselerin! vözde yür tahsil eden Çanakkele valisi Fehmi Uesl ile İzmir velisi Sabri Örey ahit.