; “— Tu! Ta! Kırk bin kere ma, gayeleri, te” zamane * kızlarınm ÖÇ YNe yazda değil mi? ya Muzlar, kadınlar, bezün ira ” $ “UÜ; bes kadm, bir araya toplan ç lerini en çek hoşnut eden kurala Herşey gibi gör kocaman bir HAFTA SOHBETİ ünmek isteyen hiç: KOCA! Işık çelenkleri — Taçlar ye gerdanlıklar — Keki kızların idealleri neydi? — tu, tul herk bir kere maşallah! — günkünlerin idezileri Bedir? - drirken — Haya paftası — Dışarda Uyku ie evlerilr mi? -- Gül kokusu, yor, faça mi, yokan koca 17, SKİDEN, genç kırlar, evlen. meyi, yuva kurmayı, çocuk yapmayı yaşamanın ve saadetin en büyük gayesi sayarlardı, Dü. ğün günü, onlar için, bir bayat bayramının arifesiydi. Bembeyaz elbiseler giymek, kar beyazlığında duvak takmak, Ramazan getele » Tinde, minarelerin kulaklarına ta- Silan ısık çelenkleri gibi, mini mi. ni, penbe kulak memelsrins elmas küpeler, takıp onların ziyalaziyle gözleri kamasık başlarma pır. Tanta taclar, göğüslerine gerdan. lıklar takmak, düzçünşüz yanak- larına çlmas yenler yapısıtrmak isterlerdi. Hele, kocalarmın kok tuklarında, muhferiz, ürkek, hat. â biraz utangaç bir cda ile, mer- divenlerden çıkmak, ihtiyar ka, dınların: — Görenler Maşallah desin! Nâraları, arasmda, gelin odas» na girmek, başlarmıa paralar ser. ii ü görmek, en büyük zevk, i Gelin görmeğe £Zelenler ne kı- dar cok olursa, o kadar hoşlarına gideri, Bah 7, bütün çiçekleri, kelebek leri tebiatm üzerine nasıl bir kon. İeti gibi serpip dağıtıyorsa, Ma hallenin bütün #ileleri de, hatâ falan yerde bir düğün olduğunu duyanlar da, kızlarmı, karılarını, rsoruklarını düğün e yollarlar, bayramlık gocuğunu giymiş, bıyık. Yarını fındık yağiyle bifkmüş eli sopalı bekei babam beklediği ks yıdan —âbir cnizse.— İçeri pü kürürlerdi, Ne güzel, manzaraydı! Seyirci. ler, gelimi #ördükten sonra, yatak odasını, perdesinden kilimi», kon solundan balar manzaolma kadar, titiz ve kıskaç bir gözle telkik e, erler, perdelerin kumaşma ba karlar, hediyeleri gözden geçirir. ler, paçalıklara dikkatle bakar « di. wlenmek, koraya varmak, yil, genç kızların değil dul k-. dirların da Galbini yakan bir alev. Onlar, bir gelin görmeğe git iler wi, içlerinin o tutuştuğunu hissederler, gözleri dolu do'a olur Yüreklerinş bir sızı çöker, güzel #atihalar okurları, Simdi böyle mi? * Buz üler ievlenmeryi 'bir- kül “sayıyorlar “Vava"kuFmak, on- için, bir kümes kurmak gibi r şev: Kolulu seylerle uğraşılır Kelebekler ç gibi, çiçekten i ak, her tomurcuktan | alarak yaşamak, “işte” hayat b kadınlarmın idealleri! X yapmak,, Tahammül e ikleri sey. Firmi”'yirmi bes kürtaj yapanlar, . olduktan bundan da kolaylıkla kur, or; Sayet, bir gaflet anında, İbir biseyle, bir dans atasımda kas ,rıniannı sişirmişlerse, ii” evlenmek saadat Ver gibi düşünmezlerdi, Bunlardan, elbiselerinden, çorap. larından, şunlardan bunlardan ev , iYelyuvalarmı düşlünürler; kulak, larma tabiatm kalbi üzerine koya- i-srrrş öğrenme i İyalnız * süslerini ak, onun içindeki Ee” savaşınlar gibi, kocalarının seylerlen lalilıklarını oeiharını rahatlettirmek İçin me mümkünse, ellerindem ne geliyor. su yaparlar, eylerimim,, gözlerinin içlerine bakarlardı, Yavrahırının ze Hlrerler, tufeyli hir mah, ük saymazlardı, İ | dalar. ma, —varadilesler; eabe— dikodaya , baslarlardı, Fakat, r seyden evezi, hayatım göze rünen, serilen paftasında, güz. mn silostiğdi. Kovuları, hiçhir raflari aksamalar kalplerine illün yerlesmielerii, Ve zihin. : in We enkıme as“ telükkilerini gösteren fik kncatanı hakkımda bir takım imler çıkardı, Kocalar hay. > Ün olsa, onları “ine överlerii. EKİM A A ve a e m A e MV A Gelin odaları — Paçalıklar — Bu, Kelebekler gibi — Eeki .bir kitabı karış, aslan, evde pura — Ciliz deve — tavşan huyu! — Soba ma, oyuncâk Yazan: Münir Süleyman Çapanoğlu Kâfiri masihat değil, sakiri nimet biler. e Eski bir kitapta, bir yazıya rast ladım, Sözlerimi kısmen vesika , landıran bir yazı... On beş kadın toplanmıslar, kocaları hakkında fikirlerini ve hislerin; söylemişler, İste bu yazı, bu sözleri tesbit edi- yor. On bir kadının, kocularım tarif ve tavsifleri hoşuma gitti, beliğ sizin de hoşunuza gider, ba. günün sanma çevirerek nakeldi. yorun 1 —— Kocam dışarıda arslan, ev de pars gibidir, Dızarr çıktıkça LüğüMür, eve £ciince uyur, 2 — Kosamın huyu güzeldir, e. Ni açıktır, Deima güler, Onun yanında günlerimi uzun, geceleri, ml kisa buluyorum, 3 — Eşimin iyiliğini benim e. de ve yağımda ve vanaklarımın kır mzdığındr. göretilirsiniz. Beni böy le şişiren onun iviliğidir!, . 4 -— Benim kocam dağ bâşmda bırakılmış ediz deve etine benzer, Bulunduği yere zahmet edilip de ç'kmağa değmez 5 — Eşim illet sergisi, dert kumkumasıdır, Hezer oltaydım, halim yaman olur, beni iflâs et. tirirdi, 6 — Kosam, benden ziynde baş. kalarınmdır. Konuklarıman çek, luğundan beni seyrek hatırlar, ben de ondan ziyade misafirlerimi ze hizmet etmekle Vakit geçiririm, ve kendi evimde bir misafir giti yaşarım! 7 -— Benimki, kumsala benze. #lir; denize yakın bir kumsâla,, Ne soğuktur, ne sicak. Bundan ötürü de, ondan ne ösanılır, ne Xorkulur, di 8 — Kocam uyumakta yörük . tür. “Yemekte içmekte de öyle » Onu sofrada, #Ürahi basında hay, Yet'e #syre dalarım, Yatakin ise kaybederim, Mübârek, adam be, nimlie değil, uyku ile evlenmiş gi. bidir! $ — Benimkinin ahmak olduğu mubakkak. Beraber yaşadığımız. halde, ben, kocasını kaybetmiş Likadin durumundayım, 10 — Erim eşim, gül gihi gi. zel kokuludur. Huyu da, tavsan büyü gibi yumuşaktır, Herkesi me. riyetleriyte #lt eder Fakat bana 2€Ve seve, Bövine sevine, güle gü. le yenilir. 11 — Kocarar #nlütamam #ie,, tünkü, kelime ile tarifa imkin yoktur onu. Eşim hersey gibi görünmek istiyen kocaman bir hiç. tir. 12 — Kocam melek gibi bira, damdır, Ensesine vur. lokmayı, ağzından a). Ben onu deli gibi se verim, 13 — Eşim bir soba gibidir O. nun koynunda öyle raihtyorum ki, 14 — Koram bir oyucsk gibi . dir; fakat steşten ve busedeh bir oyuncak, Ben onun'a oynamkatan 0 kadar heşlanırım ki... 15 — Kocam bir fare Ve ben onunla bit kedi narım, l lir. di 0Y. gi Yeekleri meydana çıkarttı: kah. valtı ve yemek İçin gemidekileri dolez postaya ayırdı; kahvaltı için bir çeyrek saat, yemek için yarmı saat wüddet koydu, Elinde meveut her seyi bize verdi. Kahvaltı çay, portakal mamaladı ve pek 24 ekmek, Yemek için de bir tabak et. patates, pirinç ve ekmek, Ka” marotlar, yolculara kahvalt, ve Yemek için hangi santte salona rideseklerini gösteren biletler dn öıtlılar. Bn biletlerin yaln Mur rinde yazılı olaa santte külkmü zeç tiği icin herkes, tem zamanında yemek salonunda bulunmağn mec bür olda, Beyaz ve zenci tayfalar ellerinden gelen her <evi Yaptılar; teşkilât yapman çok Numlu ve tok faydalı bir sey olduğu bü su. retle bir defa daha sabit oldu, ge, mide hiç kimse a; almadı, Pir baldkaten tali insanlarımız! Ma. va çok güzel gidivor ve kaptanı mr vaman bir adam Dalzal, bir denizde thin tiklan dolu bir ge mi öle seyahnt etmek anlaşılması he'dinsiz bir Kâbus olar, Bunmisberator ikinri On — ya ni baziranm on sekizinde — he Devlet resim ve heykel sergisi Ankara, $1 (A.A) — Devlet resim ve hevkel sergisinin dör, düncüsü bugün saat 15 de başvc. kilimiz Şükrü Saraçoğlu tarafın - dan muvaffakıyetler Gileğiyle açil zaaştIr. Bu münasebetle Maarif Vekili Hasan Âli Yücel bir nutuk söyle. vekiller, mebuslar, temyiz mahkemesi ve devlet şüra 4! reisleri, riyaseticümbur umumi kâtibi, Cömhuriyet Halk 'Fartisi umumi kâtibi idare heyeti azala rı, başvekâlet müsteşarı ile vekf. letler ileri o gelenleri ve bir çok seckin davetliler haxr bulunmuş lardir, Sergide T2 ressamın 841 tatlo gu bulunmaktadır, Ru Tess nrasında güzel sanatlar bi P. grupuna, Ankara prolesyo ressamlar grupuna, mlistakii re? #am ve hejkeltraşlar birliğine da bil olanlarla hiş bir birliğe gir“ miyenler de vardır, (o Serside 6 heykeltrasm 10-büstü vardır, Yüri heyetince tetkik edilerek müküfet verilenler çunlardır. 1 — Güzel Sanatlar Akesde, Misi öğretim heyetinden Zeki Fr. ik İzerin “masa başında,, tablo. su, 2 > Güzel Sanatlar Akademi, si öğreticilerinden Bedri Rahmi | Evüpoğlunun peysajr, 3 — Ankara Atatürk lisesi fesim öğretmeni Eşref” Ürenin (Bira patı) tablolarıdır, Başvekil ve davetliler açılma töreninden sonra gergiyi gezmiş İer, tabloları ve büstleri birer bi. rer tetkik etmişlerdir. Başvekilimiz sergiden ayrim. ken maarif vekili tarafından ken disine takdim edilen mükâfat ko. zanan ashatkârları ayı ayrı teb- rik etmiştir. Sergi yarından itibaren halka Açık bulundurulacaktır. Elektrik Hatlarına bugünden itibaren zam yapılıyor Yeni elektrik tarifesinin tatbiktne bugünden itibaren başlanacaktır, Ye, Nİ tarifle, yapılan zamlarin birlikte İ şu şekildediri , Adi tenviref, birinci tertip kilovat başıma 14, jkinel tertip kilovat başına $ ve üçüncü tertip kilovat başms 5 kuruştur, Üçüncü tertip yalnız tica, reihanelere tatbik olunmaktadır, 1000 vattan fazla Vip takatte alef kulleran müşterilerin bütün İstib . lâklerinöen ant 17.71 srasndUu kilo, vat başıma 14, bu santler harle'nde 6 kuruş ölinüçektir. Mezkenlerinde buz dolabı kullanan #boneler bişln istibikkleri için saat 16,22 arasında kilovat başma 14, bu saütler haricinde 5 kuruş ödiyecek, lerdir. 'Tienrethsnelerden yalnız buz dolâ, bı isfihidki için 16 22 arasında kilovat başma 14 kuruş © kuruş, bu #aatler haricinde 5 kuruş alınacaktır, Resimi ve belediye dajrelerile ha yır müsasesoler tem adi lariie üzerinden eskisi gibi yüzde ei ten, akla tatiğir. Tramvay ve tünel üsretlerine ya , Pancak #ütimn yılbaşında (| tatbiki m4 başlarncdğrı ânlaşı'maktadır. “ Yaran: ) Aleksander Vert »iüz Fransız kıyısının açılarmda demkliyken, telâşlı dakikalar ge- <irdik, Dir Alman uçağı üzerimiz- de daireler çerirmeğe başlardı; fa, kat bir Fransız av uçağı bu uça i uçak üzerimizde w- 2 tkeriları yordok, İki vesk yarım adanın ö teki kıyısına kadar dövüşe dötüşe İ uçtn, ersda Alman bombardıman Jasağı yere düserek purozlandı ve İs görme şartlarına çek fena ol. masına rağmen wznkta neyler ve dumanlar gördük, Avor gün, Braz daha sonra uzakfardı düsen bam ba sewleri de isitik, Denize açılmadan biraz evvel, "mak istemiyor, Ben «e öyle" za İtırabından ve can MAMA Sl ei yandı. Hafif bir infilâk sesi işiztik, | Böylesi de görül- memiştir, 4 ! doğrusu Çalmış, çalmış, ama, hiç |: haberi olmadan çalmış? * : Sultanahmet civarmda oturan ve kunduracılık yapan Ahmet a- dında birisinin başımdan hayli ga, rip bir vak'a geçmiş ve zavajlı haberi olmadan hırsızlık yi Ur, Mükemmel bir kom. zwu sayılabilecek olan hâdise şöy. İe cereyan etmişti, Bundan 15 » 20 gün kadar ev. vel Ahmet, dükkânını kapatmış, hafta başı olduğundan isçilerinin paralarını dağıtmış ve eve gitme. den şöyle köse basmda ayak üzeri birkaç tame atmağa çılımıstır. İçki âlemleri majüm,, insan çok defa bir iki kadeh içmek üzere gittiği meyhaneden körkütük ol muş çıkar. Aynı hal Ahmedin de başına gelmiş, arkadasları kendi. sini görünce masalarına çağıra rak: — Bir tane benden! — Bir tane de senden! Diyerek zavaliıyı adamaknlı sar. hoş etmişlerdir. Arti vakit gecikmiş ve bütün meyhanedekiler Ahmedlin arkadas ları da dabi olduğu hölde evleri. ne gitmişlerdir... Abmet de gide- cektir, Gğdecektir, amma, rakıyı fazla koçırdığından karısından korkmaktadır, Derdini meyhanecye açmış, meybaneci de: — Bira ie derhal açılırsm, Tav Siyesinde bulunmustur, Ahmet bir sişa bin da İcmis ve sonra sallana sallana ersan, çıka. rak yola Jdüzülmüştür, İste Ahmet bundan sonra hiçbir seyi hatırla. mamaktadır, Ertesi sabah gözlerini evinde, Yatağımda açmış ve karısını kar şisndda görmüştür, Kalin elin de bir takım erkek elbisesi var. dır ve kaşları çatıktır: — Bunlar könin Ahmet? — Neler? — Neler olacak bu elbiselet, — Ne elbisesi. Karı, sen çıldır, dın m? — Bir çildıran var, amma, her halde ben değil, Bunları eve san getirdi; — Allar, allah der, bakayım sun Jar, Ba, olduken eski bir elbiserlir, Ahmet ceplerini karıştırmış cebin- de ve bulduğu elzdandaki nü lâğıdmda WMiseyin adında b ne A'£ olduğunu anlanıstır, — Yolsa çaldın mı? — Sus be karı, biraz kenGime ge'eyim., iyise düsün, bunları St biden ben mi getirdim. — Ana yalan nu söyliyeceğim, elbet sengetirdin. Ahmet düşümmüs, taşınmıs, f», Kat kafasmı ne kadar yormuşsa da kimin verdiğini veya çalıp çala madığını hatırlıydmamıstır, Ken disi namusla Er adamdır, Müthiş bir viodan azabi ve koruya düş miş, nihayet elbiseleri kolluğuna aldığı gibi meyhaneciye koşmuş * tar, — Aman beni kurtar, bu elbise let? gece eve gilerken sarhoşluk. la çalınmış olacağım, Hüseyin isim, akşam Muzaffer Esen gertideki Fransızlar aramda gas rip bası hâdiseler geçti, Frans. lardan birkaçı garip bir buheün Keçirmeğe basiadı, Mendilerini bakliyen telilik ; Ve iztirap ne Ka, dar büyük olur.a memleketlerini terketmek istemzdiklerini, Fransa dan ayrılamıyacıklarımı anladılar, Manrlel'in tevkifi Peton Fransa- İsımda yağadi aleyhtarlığının bae / lamıs olduğunu #rıkça göstermiş. ti Dena rağmen hareketten bir. kıç saat evvgi Jülyen Hen, ben. i den kendisinin ve Karsın körü iya alarma imkâş olun olma. İ dığı sordu: “Bu bir factadır, ka, rm Frasız topraklarmdan ayrıl , Yalı adam derin bir ıstırap içine “* etmis: ertas; sabah tetrar gemiye li birisinin imiş, Ara bol, kendisi. ne ver, karakolluk olmıyalım, Zi- ra bu kadar senelik namusum, şerefim, haysiyetim mahvolacak, Meyhancej bu hale çok saşmış fakaş yine mühimsemiyerek: — Sarboşlukja her hal insanm başma gelir. Diyo kendisini teselli etmiştir. Fibisenin de sahibini tanımış- tır. Bu civar fabriknlarda bekçi. lik yapan birisine ir, Ahmet kendisini bilemiyecek de, recede sarhoşken bekçinin Kulübe kapısını açık görmüş ve o kafa ile aklıma eserek içeriye dalmış ve elbiseleri alıp evine gitmiştir, Meyhanecj Hüseyini bulmuş. el. biselerini vermiş, fakat bekçi daha evvel karakola baş vermus oldu. igından Ahmet yakasını kurtaras mamış, yırkalanarak mah'emeye verilmistir. ### Kundaraci Ahmet sonbaharın hayli serin günlerinden b olmamıza rağmen suçlu siper şıpır ter döküyordu. Alnr kı. rışmış, bası önline eğilmiş, bitkin bir haldeydi, Orta yaslı, temiz kt, yafetli, efendiden bir adamdı, Ni- hayet ayağa kalktı ve kalkmasiyle beraber de hüngür hüngür ağla. ağa başladı: — Bakınız efendim kicatımlan nasıl ter döküyorum Nası oldu, bu elbNeleri ne suretle caldım bi'» miyorum, Sabahleyin uyanmca gönlüm ve derhal sahibini araştı. rarak buldurdum, elbiselerini ver. dim, Eğer haliksten hırsız olsay dım, böyle hareket eder miydim? Atelyemde bas, ali: kisi cole ran bir adamım, Hiç hırseiik ya par mıyrm, Amma, bişa o gelötek vartıs, iste, hirsiz da oldum. Hem nsl karahat de meyhane «dedir, Bana bira içirdi, büsbü. tün kendimi kaybettim. — Yine iciyor musun? — Ne mlinasebet, artık tövbe ettim, zerresini ağzıma koymuyaca gm, Hikim sakıldı: — Amma, esnj vine ber akenm aynı meyhanerle görüvorlarmış, — Müsa hüşa, artik önünden bile getmiverum Belki arkadaş. Tar zorlar da dayanamam, diye., Dinlenen sahiller de Ahmedin ifadesini teyii ettiler, Neticede malikene, kendisini, elbiseleri birerlik maksadiyle çaldığına da. ir bir kauaat edinemeiiğinden Kak kında beret karar, verdi Mükim Babaen bir tavırla: — Haydi bakalım, dedi, Berset ettin amma, bir daha bu zıllamı içme, Ahmat yerinde temennalar a» tarak: — Tövbeler tövbesi., abilest al. dam Ja öyle yemin ettim. Artık kokusu bile haram, Allah uzun 4. Türler versin, Diye söylenerek sevine sevine disari çıktı, gitti, NİHAT ŞAZİ de,, biraz sonra gemiye birkaç yol. cu getiren bir moför, Ken ailesini tekrar Fransız toprağını götürdü, Fransızlar arasında bu çeşit dü süneelere saplananlırm sayrsş e peyee ii, Gemide geçirdiğimiz ik gestde bir Frensiz kallmı kendisi- nin karaya çıkarılması için srar gelmis, ikin; vaka sant altıda dermis aldık, Gündüz bir asalık gökvüzü bulatlanmış de, nizde dalzacıldar görünmüş, fa. kat biraz sonra güneş tekrar mey dana çllmıstı, Hareket eflerken deniz masmavi ve bir gök kadar sakindi, Buruumuza dosdoğen sar ba çevirdik ve birer sonra Ame rikalılar #bidesinin müphem çiz. gilerivle berabsf Fransız Hayıları nı gözden Fayhettik, Guruh bu akşam cok muhtesem olda, gökyü Zi, portekal, meneksa Tâl roukles rinde »k çizgilerile çizgilendi Sa bil kaybolmus, her seyden nak, taym., hattâ zavnli, Fransanın az. | |. Kahraman bir Türk paşası ARİHİ tetkğk ederken muliss sara harplefinin eskiden de .a çok olduğumu görüyoruz, Hes men ber harp uzun Süren bir veya kaç muhasaramın kahrarcanlık destanlarile süslenmiştir, Halbu . ki bu harpte böyle hâdiseler çok olmadı, İngilizlerin o kadar güven dikleri Singapur Ümit edildiğin den pek çabuk, hemen hemen ve muhasara edilmeden düştü, T: rek muhesârası tam bir muhas* sayılamaz, çünkü kaledekiler de izden takviye ve malzeme alıyor. Jordt, Fransa barbi muhasarasıs| bitti, Vatyeyi isç pek ax daynadı, Fakat Sivastopol epeyce inat etti; balbuki oranın dehiz yolu açıktı Hatti Leningrad nav: tamamiyle ayrılmış değildir. Sta lingradda ise muhasara hârbi d ğü sokak muharebeleri oluyor, pun sebebi her halde eski harp taları arasındaki farklardır. Türk tarihinde belki bütün &x rihin en parjak muhasira hârpleri vardır. Bunlardan biride vata siri Namık Keme “Vatan » Si listire” piyetini ilham eden mühi; tarihi hâdisedir, Kumandan Mi sa Pasanın kahramanlığı dille, destandır, Halbuki onun kad cesaret, kalıramanlık ve ust gösteren bir kumandan var ki kadar bahsedilmez; bati Mus Paşanın şöhreti yanında âdeta si Yk kalmıştır. Silistirenin eş'â fkinej dereceyi) düşmiyen ikinci kahramanı Ahmel| Rifat Pasadır, İstanbulda 1810 se mesinde doğan ve Çekdiri beyi E min Beyin oğlu olan bu yiğit aske) ikinc; Mahmut zamanmda Avru » ya wswlünde ordu kurulurkön bt mesleğe girmişti, Arkadaşları ara sında yüksek kabiliyet gösterdi Fransanın Sen Sir harbiye okulu na gönderildi, Henüz yirmi akt yaşmda iken pastlık rütbesini: yükselmiş ve harbiye mektebi na sırlığına tayin edilmiş bulunuyor in, Bu mektep Çiniliköşkte ike 6 da Pangaltıdaki yeni binasi na saklolunurken Rifat Paşa yin mektep nazırlığını yapıyordu, 1353 de Rusya ile harp başladığ znmsn Edirnede kurulan asker meelise Tsislik ediyorda, Oradaı iireye gitti. Musa Paşa bu ka k etrafındaki çetin savaşları şehit olunca Rilat Paşa kuman dayı aldı, Ras ordusunun baştmd. Polohya ve Macar ihtilâllerini bü tırmakla meşdur olan genersi Paskiyevie bu'unüyordu; kaledek un beş bin Türk ##kerine karş doksan bin kisi İle dehşetli bü #umlar yeapiordu. Fakat bütü bücumlar Türk ordusunun kahra| mankğı, Rifat Pasarın yüksek 1d resi karşısında püskürtüldü Har tok zanızn toprak Gakiyelerde bo Baz boğuru ve pek kanlı hir gekil de oluyordu. Ruslar hiçbir muva!| (aktyet kazevama lılar; muhasara| yı ka'dımıp çekilen; e mecbur oluu| lar, Sultan Abdülmecit, kıymet bi İp bir hükümdardı; Rifat Paş bianbula döndüğü zaman Silisti re müdafansinin hatıram olara! iftihar misanmı ihfas etti; kend cüöyle paşanın göğsüne taktı; bün dan başka ölünceye kadar devan etmez üzete öna yirmi bes bin ku| Tes yali bugünkü hesapla doku Vit Tira vea15 bağ'adı, Kahraman tkalrı takdir etmek de fazilet v kahramanlıksr, “ KADIRCAN KAFL Suyanu içip Bürdağii da aşıran adam . ERTMEK fülinin mina malâm; bir seyi bıcakla ve ya herhangi bri seyle çetele gib kesmek demek... Bu fiilin kökün bir de adam mânasına san ekli yerek elde ettiği Kertman soyu) alan biri, Sirkecive Nisimin kah vesins gisip bir kahve ısmarlamıs kahve ile getirilen suyu içmis, «0; va da sw bardağın: kertmeye dah lüzum görmiyetek o cebine indir miş, Olacak a, görülmüş, Yaka 'aimıs bardağı fiyat takdir edile rak kendisi makkemeye verimi Mer karuş icin bir süne, tepyeküi yirmi güne mahküm edilmis, Soyadunn kendisine (o verdiğ