20 Ekim 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-—i Robespiyerin idamı Fransayı bir sene, kadından, paradan ve şöhrettennefret eden bir adam idare ett Toplayan: Muzaffer Esen .1. Danton ihtilâl mahkemesinin ariyle ölüme mahküm edilip giyotine giderken ölüm arkadaşla. Tile beraber Sentonore sokağından Robespiyerin evinin önünden ge, çiyordu. Buraya kadar kendini kaybetmiş bir halde bulunan Ka. mil dö Monlen kendilerini ölüme götüren, adamın evini görünce sü” künet bulmuş, soğuk bir sesle: “Bu ev mutlak yıkılır” demişti, * Danton arkadaşının bu sözleri. me: “Robespiyer mutlak arkam. dan gelir, o da idam olunur.” cüm. lesile karşılık vermişti, İki ölüm mahkümunun bu seziş” leri yerinde çıktı, Robespiyer, Dan tonun idamımdan sonra ancak bir Sene yaşıyabhikli, o da Danton gibi Ve hemen bütün Fransız ihtilâli » nin meşhur simaları gibi giyotini boyladı, Robespiyer, büyük imnkılâbın kor kunç bir simasıdır; hiçbir zaman tamamiyle anlaşılamıyan bir si . ma!,, Kısa bir zaman içersilne & . gun bir ömrün büyük maceralarını Bığdıran garip bir insan!., 1794 yılında giyotine çıkarken daha © tuz altı yaşlarmdaydı, Fakat bu o- tutz altı yaşın otuz birini sakin bir vatandaş olarak geçirdiğini düşü. nerek bu ihtilâl adamının faal ha . şyatmın yalmız bes seteden ibaret olduğunu kabul edebiliriz. Bu beş Senelik faaliyet devresinin ilk iki hattâ üç yılında Robespiyer hiç zefuzu olmıyan bir mebustu, bina” enaleyh Robespiyer için tarihte kâ büyük rolünü tek bir yıl içersin. de oynamıştır diyebiliriz. Bir yıl - bk kati hâkimiyet devresi Fransız Zhtilâlinin, kan ölüm dolu bir say. fasıdır Robespiyer hakikaten anlaşı: maz bir adamdır, Fransız millet meclisine ilk girdiği vakit idam cezasmın bile aleyhindeydi, ölüm cezasınm — kaldırılması için takrir bile vermisti, böyle bir adamın Fransada mutlak hâkim olarak ya- şadığı bir yıl içersinde bütün si. yasi rakiplerini, kafile kafile ölü » me göndermesi anlaşılır bir şey de Bildir, Bir insanm ölümüne ağlı - yan merhametli Robespiyerin, tas rihin çok kan döken insanları a . Tasina geçmesine hangzi ruhi bule ranlar sebep olmusştur ? — Bu suale cevap vermek mümkün değildir. Zira Robespiyerin hayatr ha dağr bildiklerimizin arasında onün bu değismesini izah edecek biçbir sebep bulamıyoruz, - Robespiyer için ilitiraslı adam denemez, Para, söhret, ask bu a « 'dam için cok kıymetsiz — şeylerdi, ne parada, ne söhrette, ne de ka. dmda gözü vardı, Doğru ve na » muslu adanı olduğunda hiç şüphe edilemiyen bu ihtilâl adamı, Fran” â;nm diktatörü olarak hüküm sür “_ gü devre içinde, dahi yaşayışını değiştirmedi, yine eskisi gibi bir doğramacının evinde — pansiyoner blarak yaşadı, aylıfından başka beş para almağa tenezzül etmedi, Bu çok dürüst, çok namuslu in Banın hasta bir tarafr vardı; et . rafında yasşayanları hep namusz . Suz. sanıyor. dünyayı bozulmuş gör rüyor, bu bozuk dünyayı düzelt « mek, bu namussuz İnsanları orta dan kaldırmak — istiyordu, Belki Robespiyeri kana susamış bir Zu « lim baline sokan sebep bu namus endişesiydi, Robespiyer belki bu endişesin * de samimi değildir. Titizliği, pa radan, söhretten. kadmdan ırml: !'ışam_axı ruhunda parlıyan fazi . letin ienpalrmdan ziyade tem'z İn san ız_ör'ıî*nme!ı, Ve cemiyete kendi :'leeş!n;rıde kullantlacak silâh ver . 'Mek #rzosundan doğ ı .Macik da olabilir. Mtarbir v Robesniyerin yaptıklarma baka ca:lı olt;.—sak kendisine büyük x m Sılatını. vermekte tereddü debiliriz. Cünkü o &aa dülnnektl'c': başka hir iş yapmamıştır. Çocuk İuk, gençilk, İhtilâl arkadaslarına W_ınncayıı kadar bütün sevdikleri. n-ı, tanıdıklarını ölüme gönderme” Si hasta bir ruhun Mantıksızlığın. dan başka nasıl izah olunur, Dan ton, Kamil d8 Wolen gihi Mhtiâl arkadaslarımı en nfak bir rztırapn Maymaulan, hattâ tereddüde bile ka — ypilmadan cellâda teslim etmek bher | ihtilâl hükümetini el altından ida” Tarihin büyük davaları|4lısralard halde beğenilecek, bir hareket değildir. | Robespiyer hayata tıpkı Danton gibi dava vekiti olarak atıldı, bir müddet mensup olduğu vilâyet be. rosunda çalıştı, bilgisi ve süz söyle me kabiliyeti İle diksati üzerinde topladı. | Robespiyerin söz söyleme kud | reti Dantonun hatinliği ile muka - | yese edilemez, bu adam hazırlan- müdan söz söylemez, bülün nutuk larmı evvelden uzun uzadıya çalı. şarak hazırlardı, Röbespiyer Fran sız ihtilâlinin ilk meclisinde aza olarak bulundu, Fakat bu meclis. te hiç nufuzu yoktu, hattâ nazarı dikkati bile celbetmemişti. Onun için ikinci meclise aza seçilmedi, yalnız Komön denilen belediye meclisinde azalik yaptı, Bilhassa alkışlanacak | Fejeden Jokoben klübünün en ile ri gelen bir azasıydı, bu klüp va, sılasiyle tanındı, Fransız ana ya. sası hazırlayacak olan ve Konvan” siyon suliyla anılan üçüncü miüllet meclisine girdi, burada ihtilâlin her sahada tamamalnmasını isti- yen ifratçılara karıştı. ön altıncı Luinin derhal idam edilmesini is . tiyenlerden oldu, maktuller; Fran saya ihanetle itham ederek ihtilâl mahkemesine gönderdi, kısa bir muhakemeden sonra idam ettirdi, Robespiver mecliste mutedille » rin işini bitirdikten sonra silâhını kendi arkadaşlarına cçevirdi, ilk iş olarak ihtilâl mahkemesini'n res'n den, müddeimmumisinden başlıya * rak zabıt kâtibine, mübasirine ka, dar bütün adamlarını değiştirdi,. Yerine kendisine körükörüne ita, at edeceklerinden” emin olduğu birtakrm kuklaları koydu, Sonra meecliste en ileri gelen Ve tanm * mış gazetecj “Ebert”in reisliği al. tmda çalıştıkları için Ebertist n » dıyla anılan grupa hücum etti., Ebert gazetesile birçok insan « lara hücum, birçok zavallıların ö- lümüne sebep olmustu. Ebertin ve arkadaşlarının bilhassa katolikle, Te ve katolik dinine htlieumları çok şiddetliydi, Ebertin gazetesi kıral on altincı Luinin ve talisiz kraliçe Marj Antuvanet alyehinde yaz . madık vyazı bırakmamıştı, Robespiyer, Ebertistlere karşı dini müdafaa eder görünerek bil « tün bu grupu ihtllâi mahkemesine gönderdi ve hepsinin alayhinde idam kararı aldı. Bütün bu ölümlerden sonra gi- yotine gitmek sırası, büyük ihti * lâlin, en temiz, €n namuslu baş , larma, Dantonlara, Kamil dö Mo. lenlere gelmisti, Danton davasmı yazarken bü « tün tafsilâtile anlattığımız — gibi Danton bütün ihtilâl devrinin ©n | büyük simasıdır, iİhflâle imaur sağlam, düşünceleri mantıki ve sa- mimidir, Maksatlarını — saklamaz, olduğu gibi ür, Kamil dö Mölen is2 Robespiyerin — cocukluk l ; İR gazele yeni bir anket F n& da bu sorguyu sorsun baril,.. Hasan Bedrettin sordu: — Moeselâi,., Semih Lütfiyi,.. 'Yeı;i azalardan ne bekliyoruz ?.. larmdann ne işler bekliyoruz?,, diye soruyor, Dostum Feridun Kandemir, bu suali, eski belediye reislerine 80 ruyor, Sirazjle, başkalarına soracağı tabildir. Aziz arkadaşrma hatır. tatmak islerim, Belki, Hstesinde yoktur; şehir meclisinin eski azaları, Matbazada, yeni anket etrafında konuşurken, bir arkadaş değdi ki: —Bu Bualj bana &orsalar, ben kendi hesabiıma şuü cevabt verir. dim: Onlurdan duâ bekliyoruz. Şoöförlerden, tramvay biletçilerinin nezaketsizliklerinden, nasıl yandığımızı, vurguncuların, esnafm elin. dan neler çektiğimizi görsünler de,bunlarım kalbine merhamet vermesi icin, ellerisi açtp Tanrıya yalvarsınlar, Vekillerimiz değil mi?,. Tanrı nezdinde delâlete salâhiyetleri vardır. Belki duaları müstecap olur. Bir büşka arkadaş da şunları söyledi: — Yeni meciiste sanayici, usta ve esnaf yok, Varsa da pek az, Bunlar İstanbui sanayicilerini, meslek erbabmr temsil edemez. Be, nim fikrimce yeni meclise böyle elematlar seçmeliydi.. * — Meyhaneciler Mahmut Yesariyi, Berberler Neclp Fazılı, Nal bantlar Abidin Daveri, Palavracıddar Nizamettin Nazifi, Hamamcılar, Hamamizade İheanı, Arahacılar Nalbantoğlu Hıfzıyı, Kitapçılar da Deme olmaz, olmaz buna âlemi imkân derler, açlı, “Yeni şehir meclisi âza, LÂEDRİ * -a Amerikanca bir dava Birleşik Amerikadaki Detruna şehrinde, bir duvar ilânı yüzünden garip bir dava açılınıştır. Bir sabun fabrıkası, milyonlarca duvar ilânı baslırtıış, bunları A, merikanın her — laratıma yapış'ır" mıştır, İlânda, bembeyaz çamaşır, İarınt ipe asan güzel ve mülebes, sim bir kadın görünüyor, Yanında de, çimtenlere uzanmış bir- çocuk oynuyor, Manzarada bir saadel ha, vası esiyor. İlânda — “bu — sabamla çamağırını — yıkayan, böyle mesut oluür,, yazısı var. Bu ilân, yüz binlerce âzası bulu, nan bir kadınlar birliğini kızdır. mış ve fabrika sahibinden “ahlâk namına,, ilânlarını — kaldırmasını istemiş. Ve boykotajla ön tehdi! et, miş, Nihayet mahkemeye müracaat etmiş, t * *t Davadaki mesele şudur: Çamıa, şırlarını. seren genç kadının ya" mındaki çocuk, muhakkak; onun kızıdır., Haibuki kadının parmın , ğında nişan yüzüğü yok, O halde, bu kız, bir gayrimeşru — izdivaç mahsulüdür, Böyle bir ilânla Bir, leşik devleller Amerikası şehirleri , nin duvarlarımı doldurmak, gayri meşru münasebetleri teşvik elmek demeklir, Bü da, Aahlâksızca bir harekettir. Fabrikanın avukalı, müdafaasın, da şunları söylemişlir: — Evet,, Çamaşırcı kadının par, mağında nişan yüzüğü yok, Fakat aşikârdır ki, kadın, çamaşır yıka, yacağı zaman, hayatının en kıy , metli bir hatırası olan yüzüğünü suya düşürmemek için parmağın. dan çıkarmışlır. Çamaşır yıkayan kadınlar, daima, —böyle — ihtiyatlı davranırlar. Gel gelelim: Bizi dava eden kadınlar biriiğinde, kaç tone böyle aile kadını vardır? Hâkimler, bu meharelli müdala, adan çok hoşlanmışlar, Fabrikacı, yı Deraet etlirmişler ve — kadınlar birliğinin davasını da - reddetmiş" ler. Seciye farkları Seciye — meraklısı bir müdekkik, dört büyük milletin seciye farklarını şöylece tesbit etmiştir: POLİTİKA MÜNAKAŞASI Bir İngilize göre: Siyasi münakaşa, hiçbir menfaat temin eimeden boşu, arkadaşıdır. Fakat Robespiyer bun ları hiç düşünmeden Dantonu ve arkadaşlarımı da ölüm arabasına bindirdi, Hattâ Dantonun kendi - sini şiddetle müdafaa edeceğinden korktuğu için da önlün Ne millet meclisinde, ne de mahkeme huzu., runda kendinj müdafaa, etmesine izin! vermedi. (Devamı var) — En kolay ölüm hangi taraftadır. arkadaş? — Niçin soruyorsun ? — Ben; öbür dünyaya kolayca u , laştıracak olan ölümün koynuna atı, lacağım da, — Dur bakalım, O kadar ncele cte me! Bekçi yerdek| meşaleyi eline nldı, 'Dar yoldan yürüyerek Kobonun yanı na sokuldu — Bizim vezirin büyük bir düşmanı vardır. Onun kim olduğunu öğrenmek ister misin? — Rim ölürsa olsun.. bundan bauna ne! Sen benjm #oruma Cevap ver: Ö, lümlerin en kolayı hangisidir? Bekçi başını ifdi, vo dikkaşle Kos bonu süzdü: — Ben ölecek bir adam değilsin! | Yüzünü ilk defa görüyorum. Asil bir adama benziyorsun! Bijraz önce de | dim ya,, Sana iyilik yapabilecek bir mevkideyim, — O balde söyle bakalım.. klnım!ı yvezirin et büyük düşmanı? Bekçi bir keljme ile cevap verdi: Kobon bayretlö — bekçinin yüzüne baktı: yeryüzünde en , TARİHİ . 56 « YAZAN: — Ölümle pençeleşen bir insanın gülmeğe müktedir olmadığını bildi . ğima halde bu sözüne içimden gülmek geldi, Başını sallıyarak acı aner güldü. Bekçi hiddetlendi: — Büyük adamların düşmanları da Büyük mü olmalı? Benim ona bir fe« nalık yapabileceğime İnanmıyor mu, sun? a — Bayır, Çünkü sen onun konağı. nın dişimda, yer alftında yaşıyan bir zavallısın,! Eğer elinden bir şey yap- mak gelseydi, kendine başka bir İş bulur ve bu korkunç, iğrenç vazifeyi — Doğru söylüyorsun ama, ben gü, nön birinde ondan iİntikam alabil . mek için böyle ağır ve tehlikeli bir | mu gelmemiş miydi ? na vakijt kaybeltiren bir şeydir. Bir İtalyana göre: Bir uzlaşma ve. silesidir. Bir Almana göre: İmkân dahilinde birlik, Bir Fransiza göre: sövüşmedir, DÜNYANIN EN GÜZEL $EYİ İngilize göre: Bir gemi, İtalyana göre: Bir mandolin, Almana göre: Bir geçit resmi, Fransıza göre: Güzel bir kız, BİR MÜKÂLEMEDE bi İngiliz, az söyler ve dinler, İlalyan, çabuk söyler ve dinlemez, Alman, yavaş söyler ve düşünür, Fransız, hiç düşünmeden söyler, ROMAN ISKENDER F. SERTELLİ vazifeyi üzerimc almağa ve bu suroie le buraya girmeğe mecburdum., Ben Reşitgen intikam almağa Büyük cami mihrabı önünde ahdettim.. Allah ve melekler şabitlir. Baldırı çıplağın bi riyim ama, sözümden dönmem, Bir tek meziyetim varsa, © da doğrulu . ğum ve İmafçılığımdır. Ajlemin inti. kamını almadan öliürsem, gözlerim a, çık giderim. İçimi boşalkmak — için bugüne kadar vakijt ve fırsat arıyor. dum, — Buraya seni memnun edebile « cek benden başka bir ölüm mahlıü, — Hayır, Sen yürdumuzun yaban. cısısm! Sana yardım etmekle birkaç kişi birden kurtulacak, Korina, Balonun erfesi günü bir | merakla uyandı, Acaba kuyumeu, ya yapltırdığı yeni bileziğin para" sını babası bu seler de üdemiye razı olacak mıydı, O kadar zarif, modaya ve arzusuna öyle uygun işlenmişti kil Kutular dolusu mü, cevher olduğu halde aklı fikri böy* le bir bileziğe yapışmış kalmıştı. Şöyle ki onun modelini bile ken . | disi çizmiş, eski ve İşe yaytmaz birtakım bijuları mukabilinde o muhteşem bileziği yaptırmıştı. Ta, I sarladığı modeli babası B Daner'e göslerdiği zaman o yalnız: — CÇok pahalı! Demekle kalmıştı, Korina ise o, nu jikna etmek için münakaşalara kalkışmadı. Şimdi Lendisine he sabı gönderirlerse ne yapacak ? Ö gün yatağından geç kalkmıştı. Babası çoktan vazilesine gitmişli, Yoksa tereddüt etmeden — odasına Bgirip ona yalvaracaktı, Ve, bermu, tad gene muvalfak olacağına emin" di, Acele giyindi ve Daner ve Şki bankasına gitmek üzere yola çıktı. Babası müessesenin genel direktö, rüydü, Şüphesiz orada kızının ar, züsünu reddedemiyecekti. Zalen bankatan yeni binasına o gün ilk defa ayak basıyordu. Geniş — hole girdi ve hüviyetini söylemeden B, Danerle görüşmek istediğini söyle, di, Küçük grum, müdürün hususi kâtibi B, Marliye haber verdi. B, Marli işini bıraktı, dül ve gezgin bir direktörle görüşmek istiyen ka dını görmek merakiyle odasından çıktı. Belki de iktidarı ve paiası olan şahısların her gün kapılarını çalan kadınlardan biri. Halbuki köket, boyanmış, kendini beğenmiş bir kadınla karşılaşacağını bekler. ken şimdi, sempl hir kız gördü. Kendi kendine:; — İş arıyor!, Diye düşündü, B. Marlt çaoak gençti, Hindistandaki İngiliz aile, lerindendi. Uzun baoaylu, nazik. al“ let vücutluydu, — B, Daner burada değil, Vazife istemiye geldinizse bana söyliyehi, lirsiniz, 1 Korina, muhatabının yanlış tah, minini tashih elmedi: — Âilem B, Daner'i nır ve ümid ederim ki.., — Korkarım münhal bir ver bulunamıyacak, Daktilo — musunuz yoksa muhasip mi? M — Bunlardan hiç biri değilim. — O halde,.. Ne ümid ediyorsu, nuz? O arada bir müşleri sözlerini kestiği için B. Marli yazıhanesine gelmesini rica elttli, Korina ısrarla: — Fakat ben B. Daner'in kendi, sini görmek İsliyorum. B. Marli kıza acıdı: — Size göre bir iş yok, Mmatma , zel, Beyhude ısrar edivorsunuz. B, Marli ayağa kalktı: —— Bugünlük kâfi! Diyerek koridorun kapısmı açtı, Korina yerinden kımıldamadı. Mu hatabının ciddi tavriyle eğleniyor* dür. — Çok müteessirim; sizi mah, biraz ta* '" — Evet, Çünkü, günlün birinde Re. — En başta Hacer, değil ml? Şit hajni, Haceri elde edebilmek için haltfenin bile canma kıyabilir. — Ne diyorsun? Bu adam o kadar cesur mudur? — Evet.. çünkü cakildir, Her cahil adam, cesur değil midir? — O halde şimdi bana yapabilece , ğin iyilik ve Reşide yapacağın fe . malık, olabilir? — Bunu şimdiden keatiremem. Şu büzüldüğün yerde bu geceyi geçir « meğe mecbuşsun. Yarm konuşuruz, — Beni buradakj vahşij hayvan ar, kadaşlarım rahat, bırakır mı sanıyo . yorsun? kaybedersen, içine düşebilirsin! Fa , kat bu daüvara yaslanıp geceyi bura«. da geçirebilirsen, hiçbir — yılan senj rahatsız etmez, Çünkü, yılanların ku Yöyek - . K orifıa iş buldu ! Nılloloı:lı.l._ cup etmek niyetinde değilim, * — Maheup etmediniz, lükin,, sIsrarınızı mânasız buluyorum, — Bir şeyi öğrenmeğe teşebbüs etmek mi münasız — Evet, Cemiyetteki mevkiiniri bilmiyorsunuz. Siz — belki aileniz ve bir tebessümle her işte muvaf . fak olabilecek kabiliyelle bir genç kız görünüyorsunuz, Halbuki bu es, rar ve davalar dünyasında ancak tecrübesiz bir kızcağızsınırz... Korina bu sözleri kızmadan din, ledi.O güne kadar koemplimanlar- dan başka Bir şey dinlememişti. Korina için bu, bir yenilikti. — Ekmeğimi kazanacak kabili * yetle olmadığımı mı zannediyor, sunuz? — Buna eminim, değişirse, başka. — Yani fikrinize göre evimde oturup açlıktan ölmeliyim, — Hayır, Sizin muvaffak olabi* leceğiniz bir meslek var: Pekâlâ satıcılık — yapabilirsiniz, — İstikbal için buna göre güzel plânlar harzır* lamışsınız. Sizi müsait bir yere tavsiye edebilirim ve kimbilir ile* ride yükselir ve bir gün alıcı da olursunuz. Karakteriniz Tinız var miı — Vardır tabil, ama söylemem. Meselâ bankada ortak olmağlıı arzu ederim, Ve belki de muvaffak © | Turum, kimbilir? Diyerek güldü. Korina — yüzüne bakarak: — Bu dediğiniz, romanlarda o, lar, Sonunda müdürün kızı fle gv" lenirler, i — O, hayır! Bu Dehim işim de, Bil, R v — Maltmazel Daner'e karşı fena hisler besliyorsunuz? — Ben mi? Tanımam bile. Yal, nız gönderdiği hesapları bilirim. Diyerek yazıhaneden bir hesap çıkardı, Kuyumcunun borcu öden, mişti. Korina çok sevindi: — Demek matmazel vDaner ma, nize gelmez? ı — Gayem zengin bir izdivaç yapmak değil, bilâkis benden fazla şeyler islemiyecek sempl bir kıt bulmağa çalışacağıta. Ben — yalnız kendi kuüdret ve — merziyetlerimle muvaffak olmak isterim; işte me, selâ sizin gibi bir kızla, Yalnız bu, hiç olmazsa beş sene sonra olacak bir iş, İ -af ? Korina tebessümlet : — Aman yarabbi! Ben aö unma ediyorum ki... — Beş sene sonra Buraya uğra, mak İsterseniz tekrar Bu arada yarın beraber yemeğe gelir misiniz? Sizi, bahsettiğimn mağaza sahibine de tavsiye ederim. — Noerede? , at uzak. Ö esnada B. Daner geldi, Krızını görünce şaştı: — Sen burada mısın? Ne var kızım? j Husust kâlip sarardı, , — Marli, kızımı tanıyor mutun?7 — Müşerref oldum, müdür bey. — Baba bileziğin hesabı için geldim, lâkin ödemişsiniz. Mahcup kaldıum, — Mahcup kalirsınız ya, haneme gel! Korina, muhaberalı telkik -et, mekle meşgul olan B, Marliyi gü* zelliyerek babasını takip etti. — Yarın kendisini, restoranda göreceğim, ; _ Diye düşündü, Ertesi gün ran ; devuya sadık Çipsayt'a gitti, Fa, kat B., Marli gelmedi, Çok nazik* mişt- Niçin gelmesin? — . | yak Günlerce onu aklından silemedi. Bir gün babasının — yazıhanesinde Fakal o, nezakelle selânı Yazı, kaldı. Bunun üze rine Korina müesseseyi haberdar . Ö günü intizar ve heyecanla geçirdi., Sant dokuzı doğru B. Mar, li geldi; kütüphanede bekledi. Bi, raz sonra odaya giren — Korinanım yüzünde ne bir kin no de — bir hayret eseri — seziliyordu. Tebes, sümle: (Karsıki savlava gecimiz) dahi — şahsınızda sevimli, zeki — Sizin de istikbale git plânle. — konuşurur, | — Çipsayttta.,, Buradan bir sa,

Bu sayıdan diğer sayfalar: