ü harpten Sü ı ilsayisi sön İ Bir Alman tayyarecisi : Rus tayyarecisi,; kudurmuş bir adamdı. Peşimden ayrıl- madı, Tayyaresini tayyareme çarptı. diyor, Bir petrol yemisi de, birdenbire | alevler içinde kalıp batıyor | selâmetti, Alman hatları önümdey | Stalingradı nlınak, vermemek uğ: rumda, bugün, hayalin kavrıyamı. yacağı kadar harp malzemesi sar. ieden Bü milyon kişi boğaz bolu” za çarpışıyor, Bu, yerdeki top, tü. fek, süngü, bomba, alev makinesi çarpışmasının üstünde de tayyare htlcumlarından cehennemler kay naşıyor, Artık, öğrendik: Tayyare tefev, vuku temin edilmeden, bir yerin zaptedilmesi, imkünsizdır. Banun için de, Almanlar, Sialingradda hava hükimiyetini ellerinde bulun durmak, Baslar da bu hâkimiyeti kırmak ioh bütün gayretlerini sar fediyorlar, hatıra gelmez fedekür. bklarda bulunuyorlar, Bakınır.. işte, bir rapor. Bütün bir gayret ve fedakârlık sahnesini olduğu gibi canlandırıyor. TAYYARECİ HANRİHİN RAPORU Stalingrad cephesimle bulunan Ajman hava kuvvetlerine mensüp “Do 17X71” di, Helezonlar çizerek iniyorum. | bir süratle düşüyor, Saat 10 dakika 50 — Altınızda Rats alev içinde, baş döndüren BAHRİYELİLERİ ÜRKÜTEN | KIRMIZI BEZ ! Birleşik Devletler Amerikasının birçok petrol gemileri batb: Fa. kat geride epeyeb var, Yalnız bin” lara tayfa bulmak, bir mesele ol. du, Amerika bahriyelileri, “intilâk maddesi", yanıcı madde” işareti olan kırmızı besi, gemi direklerin. üç görünce yüzlerini ekşitiyorlar, lam yüksekliğine, hizmetin bafifliğine rağmen, Amerikalı (a micilerin çoğu, petrol İ çalışmaktan İse, tahtelbabirlere -İ girmeyi tercih ediyorler; o çünkü | torpillenen bir tahtelbahirde kur. tulmak ihtimali var; fakat bir tek top mermisi ile bile 10.090 tonili- toluk bir petrol gemisi, birkaç sa. hiye içinde, nlevlere görülür ve böyle bir yangından kurtulmanın mkânı yokter, Vazife emri! Dilgmanı kuvvetler? nin hareketlerini tarassnt etmek ve onlara hücum eylemek, Sani 10, dakikn 07 — Emirde bildirilen düşman müdafaa hatları üzerinde, 1,200 metre yüksekten “Sonra, uçuyorum, Bana karsı bir maka, bil hücum yek, Tuna dair de bir işret görünmüyor. Sant 10 dakika 23 — Yükseliyo. vam. Mükemmel Körebiliyorum gara bulunan cezası, bütün yol. | enluk müddetince prangaya vural kolarının yürüdüğünü gösteriyer,. Ben, sürülüp mitralyöz ateşine tu tuyorum, Netice, pek iyi, kollar, dl ve melzems bırakarak dağılı » yor, - Sasi 10 dakika 32 — Alman sırlı kolu, ufulta, pek wralja, Ona keşfimi ve yaptığımı bildir; - yorum, Sant 16 daköm 37 — Düşme. nm dağmık kuvvetlerine tekrar hücum ediyorum, Yedi araba alev. ler içimde. Birçok hafif toplar ter kedlkimiş, İki hafi tanka bomba isabet etmis, yanıyor, Kızlar, be. ni, iri bir tüfek ve mitrmiyör ate, Şing tattular, Tayyarsmin ağ kar vadır birçok yerinden delindi. Saat 10 dakika 41 — 2596 met kundura giyerler; | Kii #kçelerdeki bir çivinin'bir vere çarpmasiyle çıkaracağı bir hiv) - “crm döhsetli bir felikete sebep 0. | Mar, İl Son zamanlarda, Venezilellâidan lendiği tahmin edilen, diğer bir petrol ze. misinin nasil yandığını söyle an almış — Gemiden maazsans bir alev A e t. Denize yayılan petroj soya am senil yüzmede; van sl ame M, Râsim ÖZGEN Birmanyasın bir âdeti akımları, o skrabalarin; yapmaya kabiliyetli için, Budapeşlenin Joe Bernös ismindeki cücesi ise bu meylin aksini göster miştir, O, maddi hiç fanliyet iste, riyen, bulunan bir meslek intihap etmiş, tir, İyi bir tesi gördükten sonra, ki tatmin etmiyor, YUFKA YUREKLİLİĞİ BIRAKALIM! ENÇ meslektaşım, Orhan Sadri Osbocldan bir mektüp aldım. O, bu mekiubanda, son günlerde, vurguncular haklunda yas dığım fikralar münasebetile, hakkımda bazı iltifat cümleleri yazdık. Lan sonra, bazi saaller soruyor, İlifalına teşekkür ederken, günün en önenli bir mevzuu olan vurgun işleri hakkındaki güzel fikirlerini ay, nen naklediyor ve bünüu yaperken de büyük bir zevk duyuyorum: “Gazeteler bergün, bir sürü mmhtekirin yakalandığını haber ve riyor, Yaka arkadan, corslandırıldıkları hakkında çıkan tafsilâğ hal, “Bir kere vwrgünet, diye yakalanan adamlar — son günlerde, ba, zıları müstesna — gıda maddelerinden hariç geyler üzerinde kür bad. dinden ya kirk para, ya (ki kuruş fazla fark alan kimseler... ve ca. sem kalk &n bunlardan © kadar şikâyolzi değil, “Pek tabii olarak hayrete düşüyoruz; neden bir kalanter vürgun, cw, yahteki; bir yağ türcarı, pirinç İstitçisi, zahire kaçakçısı kolay» kolay yakayı ele vermiyor? “Deveyi böşücile yatanla, vurgunculuk yüzünden milyonlar karasanlarla, tanlar neden bir tutatuyor? yirmi para farkla saş tekme sa, “Gıdu maddeleri birer birer piyasadan çekiliyor, Ortadan kaybo, tuyor, Fairst, bir kilo pirince yüz dokuaa kuruş, şekere iki yüzü ver dinir rol, mübarekleri çuval çuval, sandık sandık almak mümkün. “Ba eden oluyor böyle? Masels gayet Dasitı Biz, Şilet vurgun. cularmın, toka rwbtekirlerinin beş kuraşa satimaer lizımgelen bir fincan kahveyi yedi kuruşa sattı diye sdilyeye sevkedilen bir kahve, cinin peşinden koşarkon, beri tarafta, ambarma isfiflediği malları — fiyatlarına, bergün birer miktar ilâve ederek — piyasaya sahveren varguncu ensesini kalmlaştırıp duruyor, “Sonra, biz, kendi düşmanlarımıza, canımıza kasteden adamlara acıyan, yüreği yafkn insanlarız. Vurgunculara, sülistümal yaptığı gö, rülen memurlara, âmirlerm, kara borsaları, kaçakçıları, mili var. hığımınn selâmeti için, bir türlü öm, dayak, geşhir, kürek cezaları tatbik edemiyoruz, Ya sürüp hava tebdilin» gönderiyor, yahut, ağır, hafif para ossasıns mahküm edip, kazancının binde, hattâ milyonda birini elinden alıyoruz, Bazan da, satışından menediyorur, dükkünla, re kapalıyorur, Falai ekser akvalde bu, ceza olemyor, lüğat oluyor. Olmkü, bu müddes içinde, mallar birkaç misli yükseliyor. “Kanunlar, her memlekotie ârıme mavzunbaha ol duğu yerde, ferdi menfnafleri takyid ederler, Fakat bizler, milli bün. yemizin hayat hakkı bahis mevrsnm olan bir cemiyet davasında şu Üç buçuk soyenma aeiyor, en ağir ccaalara çariplırmeyor, mesi var Dos yok mlisadere etmiyoruz. “Grda maddeleri üzerinde varguncalık yapan namassazu, dük, kânmın önünde asmıyoruz? fakat suçlu, kimselere ceza vermekien maksat medir?.. Haşkalarma ibret olsun diye ceza vermiyor muyuz? Islahı sefa etsinler diye mahküm etmiyor muyuz bunları? “0 Böldo se bekliyoruz? Neri bekliyoruz? Yufkz yürekiiliği ba. rakalım, Bütün bo güzel memlekeğ çek sarar görmüştür, Ağalarımez ne gitzei söylermiş: “Merhametten anaras doğar! Fırsatı fevt eyleme yüz tutmuş iken ruzigfr vüce bir hâkim Gücelerin çoğu, taşka bir sanal olmadıkları canbazhanelerde İş ararlar, nız fikre ve hükme bakir hâkim olmaya talip olmuştur. Hü, kümet, böyle güç bir işi, bir cöce, ye vermekte tereddüt etmiş ise de, nihayet muvafakat eylemiştir. Joe Bernös, küçürük vücuduna rağmen, o kadar #simle hareket etmiştir ki bir cok meslektaşları, Ban başa çıksmadıkları devaları halletmiye muvaffak olmuştur. Avrupada pamuk ziraati Pamuk sirasi, bugünkü müşkül, | du. Böyle ölmukin beraber, bal em , icller, | ta rağmen, Avrupanın cemubu şarki , doğruca, | wnde, (o inkişaftan geri Harplen evvelki sene zarfında, Av . cenubu şarki memleketlerin. | mektedir. İde 50/400'ton. pamuk — istihmekedii.. şişti, Hunan 48/90 tonunu “Türiiye, İ16600-40munu Yunanlatar, 6,000:t0nü kalmıyor, 1099 ieriddişsenelerinde o pamuk konusur | zirnatine, daha *büyük arazi, tahsis Hüseyin, vezirin konağın alt kan tındaki (meyüm kuyu) hakkında bir çok şeyler duymuştu. Gerçi vezir bü. #im bunların tarafmdan uydurulmuş birer ui olduğu , wa ileri sürerek, Finii karşı da - tana b gibi sözleri Meliyor ve yie ateş etmiyor, Aca ba, onda dn mı, aynı üren vukua geldi? Böyle iken, benin peşimi bırakmıyor. Tehrar üzerime saldı; nyor, Bann, 50 metreye, 20 mek. < reye, 10 metreye Hsfler yaklaşı klor, Mağyocn, Nas pilotunun Zileünli ve kini; çülününü görmliş; dMisnevrla geç kalım, Rafa, beni (meşum kayujya düşürülüp dönmi. yenler pek çoklu. Bu kuyuda yılan, aslan ibi vebşi mahihkinem mevcu -|* diyetine herkes İnaamrdı, Hiiirdi? a au hikâyesi herke | r, Tayyareme öyle çarptı ki, bar, #akimrm yerinden oynadı, ferlar kovuşün » , | ağiramıştar, diyordu. Reşit onu orta - dan kaldırmakla Hacere de bir ders | d. Bürüyn düşürülen adama bergün . | vermiş olacak, KORONUN (MEŞUM KUYU)DAKİ ARKADAŞLARI nl, bir tuzağa mami © düşüridüğünü Zaten böyle dalkavuk rehin gnd. hirçok khmesler pekâlâ tahmin ede | dar Bir verirden başka no beklene. | Biliyordu. Jekatlerin pamukçuluğu £yj bir istik. bale sahiptir; çünkü ber sene, biraz daha böyük bir araziye pamuk eki)” Bugün. 18-bin hektarlık bir arazide pamuk eken Famnanys, bunu, bu sena 54,000 hektara, yükseltiyor, Hrvatin, «rada, pamuk çiftçilerine Yzumlu olası makinelerin teminine de girişilmiştir. TARİHİ .54- YAZAN: Ve bundan sonra delikanlı ortadan kaybolmuş. Bu bağdatlı gencin nereye gittiği. Henüz ' dedikodusu dillerde dolaşan ” Sen günlerde biri marangoz wstaa | bu genç marongoz (meşum kuyu)da aslanların ağımda parçalanmıştı. , Hanife oğla | Buna hiç yüphe yoktu. a Ver ve vie zebani ön ayl Mlekölş ROM AN ISKENDER F. SERTELLİ wetre derinliğinde, konağın kazılmış ve ayrı ayrı kaplar ve böl , melerie ayrılmış olan bu işkence ve, rinde yedi İnne alan vardı, Aslan lar bir bölmede bulumuyordn, Yılan - ların bölmesi daha derindi. Barası tam bir kuyuya benziyordu; konar da bir insanın güçlükle yürüyebilece, Bi dar bir yol vardı, Bir tarmftan as. lanlar hileum ederkes, onlardan ka, laaların koynuna düşmemesi | icabil değildi. Bu kuyunuz bir rep bekçisi van bir tuzla sonun verilirdi. o Mahküm , barada ya Salanların pençesinde yahat yılanların koymunda ölünceye çınmak istiyen adamın korkudan yr. ! Margo gece nöbetini'atmük üzere ayak uçlarına basarak (O deklorun bulunduğu koğuşa girdi. Hastanın üzerine eğitmiş olan doktor, hem zana gece nöbetçi siz misiniz? Vaziyeti teblikeli görürseniz. der, hal bana haber gönderin, Şimdilik bir hüküm veremem, Biraz evvel getirip buraya yatırdılar, Tayya, resi ateş almış, parasını boral, — Henüz birşey bimiyoruz, Dediğim gibi, Sonra bir daha hastaya baktık, ton sonra koğuştan çıktı, Margo yaralı ile yalnız “kalmıştı, Sargı, İlarla örtülmüştü, Yalmız, hararet, ten kızaran gözleri meydanda idi, Bütün gece başı ucunda bekledi, Sabhleyin kahralt etmek Üzere yemekhaneye İndi, Başhemşireye* — Öğrendiniz mi bu yaralı day, yareci kim araba? — Kimse tanıyor, Üniforması ;! param parça olmuştu. Üzerinde ne mektup, no para ne de,hüviye'ini belli edecek bir vesika dberlsndu, — Hiç, Yalnır bir fotoğraf, Margo, kendisi de irah edemedi” ği bir dnyga İle bn yabaneıya bu, susl bir slöka göslermeğe basin, mıştı, Belki de şahsiyetini örlen esrar onu herkeylen dalım enteresan yapıyordu. Margo, ne ismini, ne rütbesini ne de içtimai vaziyetini biliyordu. Hakkında hiçbir malâ, matı yokta. Hiç.., Bu adam hir nur amma idi, Üzerinde bulunan (o, loğraf bile yırlılmış kana bulaş, maşlı, Yalnız sarışın bir iki bokle güçlükle - farkedilebiliyordu, Bir küçük kısın saçımı andırıyordu. Tayyareci aşağı yukarı &ırk yaşın, da vardı, Acaba ; kışının o resmi miydi? Margo eline baktı. Yüzüğü yoktu, Bu esnada (o doklor servise çıkmıştı, Heraşireve sordu: — Haslanız nasıl? — Onu kurtarmak için Mimden geleni yapacağım, Doktor derhsl anladı: Hemşire, yaralıyı seviyordu, Fakat hasir, mânasız. hareketsiz gözlerle Mar, goya bakıyordu, Konuşulanları an, Iamıyordu. Bir gün Margo Fendinden evvel nöbetçi olan O hemşireden sonfa vazife başına gelince yaralının ko, nuşmağa başladığını haber wd: Heyecanla sordu: — Ne dedi? — Miç. Yalnız birar su istedi. Margo yaralının 5 kadar sabır. sızlıkla o beklediği iIk o sörlerisin başka irisi tarafından işlediğini öğrenince ağlayacak derecede üzül dü; Sessizce koğuşa #'rd!, Yaralı şimdi genc normal bir ifade alan sözlerini üzerine g'Kt, Margo: — Maşallah çek ilaha iyisiniz, , Diye teselli eti, 0 gülümsemeğe gayret etti, Fakat o tebessümü her şeyden evvel derin hir azabın İiz, desiydi. Margo bu Lebessümü gü: mek islemedi ve gayri (ibliyarl başını öbür tarafa çevirdi. Hasa zayıf sesle: — Bunu size horstuyum, İİ Kobon dağda bayırda o seğirimeğe alışmaş çevik bir adamdı, Veririn 6 , vindeki taşlıktan buraya düşer düş . mez bir durvarm taşlarma © tutunap kalmıştı. uzaktan Kobona baktı: — Vay, sen bir saray mahafrsımın, yle mit — Evet, Yeni mi gördün” — Öğle ya. Birkaç gündür buraya gelen müşteriler arasında senin ka | dar kibar ve marifeğli bir adam yok. İ tu, Nasıl düştün buraya? — Tuzakla düşürdüler, — Zeynebin bayılışına ve feryat - lartna sen de inandın demek?! — Yeynep de kin? — Kucaklayıp götürdüğün kadm. (Devamı var) Sarışın bukieler' Nakleden: |. be m geldiğini farkedince dönüp 'İ'yat... *payarak koma vaziyetine düştü. "kadar fazla müddet oturmakla Margo mülehassis: o. — Cok geçmeden nekuhat'd sine gireceksiniz, — Ahi-Ondan sonra tekrar Diye fısıldadı vesgözlerint Marso düşünüyordu: Acaba sözlerin omânası neydi? Sit kavuşacağına seviniyor mü, hayatın (— tersliklerinden yo düştüğü için ölümü mü tercih yordu? Hasta gittikçe iyileşiyorda. kat henüz umumi bir amnezi kurtulamanıştı maisinden bir hatırlamadığı için ailesine, aki balarına haber aöndermek müf kün olamıyordu. Margo ikide b komodinin çekmecesimdeki fo rofı alıp seyrediyordu, İçini merak kaplamıştı, Öğrenmek yordu, Fakat doktor, mazisi kında hastaya sus! sorulm kat'i sürelle menelimişii, Derin heyecan belki ona zararlı olabi çi, Başi ucunda mümkün sevk /duyuyordu. Bir, aralık. — Hemşireciğim, deba öyle hoşuma gidiyor ki Margo Itiraf elmek istiyordu: “Gülüyorum, çünkü seni yorum ve günden gline i görüyorum! Benden bir misli İsım,.. Bunun ne mânası olabil Aşkıma mâni olamaz!,, O akşam basiareden biraz çıkmıştı, Koşar adımla evine derken arkadan: ğı — Narsot., Mason, “İM Diye birisi seslendi, Margo Bi vi çerirdi: Eski çocukluk Piyerdi. — A, sen misin, Piyer? Bu atte işin ne buralarda? — Margo, niçin artık seni miyerum? — Haslahanade o kadar çok rim var ki. — Tabii, Ben harp değilim, Terhis oldum, Artik faydası olmayan bir adamım... — Saçma şeyler »övleme. — Margo. yaralı Bir sevdiğini duydum. Doğru Hatırlıyor mnsun, bir 29 karım. olacağımı ümit etmemi lemiştin?.. Marso seni — Ben de seni seviyorum, Biliyorsun. — Öyle ama, Benim başımda rel ve kahramanlık — balesi Halbuki ©, Bir kahraman olsa rek... Marso ne cevap (vereceğini şırmıştı. Piyerden ayrılınca bir nefes alarak (içinde fi hissetti, Ertesi sabah Margo ınsta tu, Bü yüzden. birkaç gün kalımağa mecbur <.du. Kendi bir salâh hissedince hemen tahaneye koştu, Fıkat o vazi başlamak için deği", yeralı sini görmek, © vaziyelini için, Hastahanede Lik #ey, layyareelnia hüviyetini fetmeğe muvaflak olup ailesine ber göndermeleri olmuştu. merakla sordu: — Hakkında başlı ne ler? — Mühetdis olduğu — Doktor, iyileseceğini ve ninin aydınlanacağını ümid ağ hissiyalır: Belli ede tavırla — Allah vere de iyi olsun! Diye içini çekti. Ağır ağır kelimeler kulaklarına kadar — Girin içeri, Ümüt edi sizl tanıyacaktır. Koğuşu solda birine kapı, Margo, yüzünü şörmeğe ken o. göslerilen © kapıva yürüdü, koğuşa girdi, O doktor, Marsoya dönerek — A! İyileştiniz mi? © şefkatle baktığımız tavyareeiyi meğe gelmişsiniz muhakkak, mafih şimdi bir rizsretçisi — Evet, Biliyorum, Al