Tarinim bDÜyüÜk davaları Çıkmaz 1 — -4- Toplıyan : Polis, Madam Stenhaylin kayba” ika mücevherleri e uzun uzadıya meşgul oldu, Bu müeşvherlerin bir Bstesi bütün kuyumculara, müza, yeda ile satış salonlarma gönde » rildi, fakat bütlin bu araştırmalar bosa çikti, Stonhaylin mazisi de uzun uzm - dıys araştırıldı, ressamdan inti . küm almak istiyen bir kimsenin bulunamıyacağı sabit oklu, Polis, ikliyar madam Jepi ile de meşgul dincağızn ölümü iç bulak son derece müşkül görü “ niiyordu, Haziranın onuncu günü polis Madam Stsahay ” est Volfu ve uşak Remj Kuşyerdi bir dahn sorguya çekti, Bu son İs. tntakta bilhasen sağın vaka ge. wwini nerede Ve nasıl geçirdiği neoktasmda israr edildi, fakat Re mi bu mesele etrafında ilk verdiği ifadesindeki sözleri, ârleta ne bir kelime ilâveşderek, ne de bir ke. hme eksilterek tekrarladı: — Her gece saat on hir ile oni. ki ortsmda viflâdan ayrılır, yirmi yirmi bes dakikn makta bulunan evima kdar giderim, Yol üzerinde beyax tavşan meyhanaslna uğrıya- rak bir iki bardak şarap ktiğim — olar, sn Mayıs Eotesi saat on dnlriknsiyle bil - diğ'imin sebebi basittir, Çıkmak ü, zers bamrlanırken Mösyönün ya » tak odasmdaki yil çalmdı; bay Estenin bu saatinde uşak çağır * mak âdeti olmamakla beraber der. bal yatak odasına çıktım, Mösyö, eeketini çıkarmış, pantolanı a. ğında, saati elinde söminenin ya. ninde duruyordn, beni gürlnee: “Remi, dedi, saatim durmus, bil. yük salondaki saate bakıver,” der tin on biri yirmi geçtiğini söyle dim, Orarlan çıkmak üzere iken bi. zim bay bir el isaretile beni dur durdu ve sordu: “Gidiyor musun Remi?” “Evet” dedim, Bizim bay Salgın dalem yüzüme baktı ve “giderken kapıyı kapamağı unut, ma!” dedi, Usağın ifwlesini burada kesen müfettiş soru: — Müsyü Stenhasl her aşan cikarken size kapıyı kapamağı tav “iye ler miyü;? Usak sakin sakin cevap verdi! — Ben gillerken baym odasına olmazdım ki... Akşam dokur, do kuz bueuktan sonm Mösyö Sten »« İmyh he görmeziim, Bu iki sene” Hk hizmetim arasmda ilk defa vâkkotmeş bir hüdisedir. vers vehi: — Peki, getevi nerede geçirdi. BİFİM'Nir daha anlatmız. Tek aynı sükünetie devam et Söylediğim evden çiktm. venm önlnder geçerken Besmr uzatın söyle bir kapıdan Bene dedim, bakar bakmaz bi- vim İnke beni cağırdı. “Gel Remi Wi bardak çekelim, Poloda hurada biriparti ds Bölot oynarız” tokiye pek -diskün bir allam değilim ama Büte barılırım, Hemen içeriye iradi... Üç parti Bâlet oynadık. Ücümüe de venillim, Fena sinir Töntiğrim. Öfke ile kalkarak mey. bandın fırladım, Polis arahık tahkikatta bütün bu yeeyrek kalınsaya kadar Be - “en Meyhamesinde şaran İ, amele a Meriva ge Fatime İnce, lersive, ge Tiğ Jan ve Reminin iki oyun AİN yiten if ndeler'le tesbit et - ER Ozinn icin İnt nekislinr et. varilin hiçbir sev sormağn Hizm eren usd d'nlemekle il ikvira Taki bundan asa Siren suratla anlatır — Eva mirdiğim zaman basım Afrtrorğı, Derhal yatı mn gir - im. Snhahleyin veç Tnlesm da Atın) vatafıtan kafeamndim 5 selin, Serabı biraz farla Kard: Garstelerin tenkidi dola Şnzsia. mr. #yheleremler müdüeir ermiiiie ve polis ber a m e Muzaffer Esen vurmuş fakat hiçbir şey elde ede memişti, Polisin yaptığı işler ara, sında Yeşil Yuva villâsmın aşçı kadmın ve uşağın evlerinin siu sılaya aranması da vardı, Fakat | bu araştırmalır hiçbir metire ver. İ Metmişti, buna rağmen Vojirar po * | Msi üçüncü defa olarık OKeminin villânm alt katında; odasında bi araştırma daha yaptı, müddek * venumi, polisler, Remi ile beraber alt kattaki odaya girdiler, Uşağın eşyası yeniden karmakarışık edil, dı, bu sirada Reminin valizini arı. yan bir polis birdenbire arkadaş larını çağırdı: — Buraya bakar mrsmız? Başta müddejumumi olmak üze te herkes valizin basına gitti. Valizin meşinini örten astar Üz, rinde bir parçası sökülmüş bir di. kiş vardı, ve bu sökükten bir me” şin üzerinde parlıyan Obronz bir “R” markası görünüyordu, Dikişi baştanbasa söktüler, pa » lis elini uzattı, ve mesin ile astar arasındaki aralıktan sarı bir cüz. den çıkardı, Müddeiumumi derin! Komiye sordu: — Ba porföy senin mi? Rem) gözleri elizdanda cevap | verdi: , — Evet, fakat on beş günden . beri kaybetmiştim, Müddeiumumi bu kısa cevaba ka ni olmadı, Cüzdanı nerde ve maşıl kaybettiğine içersinde neler bu - Tundüğuna dair izahat İstedi; Re. mi miüddejumuminin sunllerine ce vap verdi, Fakst bu sefer Sözle , rinde eski emniyet yokdu, biraz Kelimeler #aşırmış gibiydi... dan eski inançla çıkmıyordu. — Nasıl kaybettiğimi bilmiyo, rum, “dasen paramıbu cüzdana beline ve içersinde (terhis bir iki mektup vardı, emağır için esketimin 'ç cebinde bu clindanm durup durmadığının pek farkında değildim, Yalnız on beş gün kadar evvel ütülemek için ce” ketimin ceplerini boşaltırken cüz. danımın yerinde olmadığını far , kettim, Evdeki ve buradaki eşyamı , Bulamaymea bir yerde dü cüzdanı, açtı, ların yanında ufak bir i bulunuyordu, iri taneli on iki inci” den ibaret ufak bir dizi... O yaman fiyatile on, on iki bin frank lay » metinde bir dizi inci... Müddeiwmumi sordu: — Bu inciler de sizin midir? , 7; Hayır, kimin olduğunu da | — Ba incilerin siex sit bir can, tada bulunmasını ne suretle izah deceksini — Bunu izah etmeğe bence im. kün yoktur, Cüzdanım galnmış ve ine bu İne'ler konduktan sonra bavuluma yerlektirilmiştir. İnciler Madam dö Stenhayle gös terildiği vakit güzel kadın bu in cilerin kendisine ait bir gerdan » ! hıktan çıkarılmış olduğuna derhal tanıdı, (Devamı var) Böyla olmakla beruber, sarayın ha. rem dniresindeki kadınlar sıkı göz hapsine alınmışlardı ki, ha, bersiz bir yere çıkmak veys bir ya. Baner ile görüşmek İmkinsır gibiydi. özleme miş değildi, Hattâ bir sabab Cafer ağaya: onu görüyor Hacer, kocası Kubonu — Kobon ne yapıyor., musun ? Diye sormaktan da kendini alama. meyil. Cafer, Halifenin gözdesini cevapsız bırakınadı: — İyidir, dedi . yakışıkiş bir erkek oldağu için, şimdiden birkaç maşı, kası var, Aradan aylar geçerse, sev. gililerinin sayısını « sanırım ki , ke di de unutacak. Cafer bunu kasten söylemişti, Zel, ağın , prenaipleri Lerkelmemisk, medeniyetinin gereği, Frarsanın şerefi icabındandır, © derece HABER— al nz İŞİN m am amma yasi İZ RM Postası Alfred dö Müse- nin sögğüdü “Fransanm meşhur şalri Alfred dö Mise'nin şöyle bir giri ver Aziz destlarım, öldüğüm vaki Mezarlığa bir söğüt dikiniz. Ben, onun sdıklı yüzünü severim, Onun solgunluğu, bana tat ve azizdir, Onun gölgesi hafif olur Uyuyacağım toprakta , Şairi sevenler, onun bu İsteğini yö rine getirimişler, mezarınzı başına biz soğur, dikeişlerdi; faka; bu söğüt a. &rcı, son zamanlarda kurumaya baş- sayınca, #8iri sevenleri düşündürmeye, hatlâ kederlendirmeye başladı. Evef.. Şairin mezarı başına, yeni bir söğüt dikecekler; takat eski söğüt ağacı sr, jantinden gelmeydi, Arjantinden yeni bir fidan getirlimesinin güçlüğünü di. şünüyorlar ve Kederleniyorlardı, Arjantinin sabık mazırlarindan ve meşhur müharrirlerinden olan ve gim, di Pariste ikamet eden Oyhanart, Fransızların bu kederini işitince, bu işte alâkadar bir mecmua müdürüne, şu mektubu yazıyor: “Dost ve aziz müdür! “Ben, biraz eskicz olan bir gazete, Gen, Alfred dö Müsenin mezarını, dost ve bazin gölgesiyle saran söğü, dün, zayıflumasından dolayı değil ds, dallarının fazla büyümesinden çök günü anladım, “Okuduğum gazets, kırul #40, ya, yasın kıral” diyerelr, şairin başucuna, ihtiyar söğüdün yerine bir genci di. Kiimesin; tavsiye ediyor. “Böyle bir şey yapılsaydı, bilmeden büyük bir yazlıştık yapılacaktı; çün, kü, “Hbedi,nin başında münzevi bir bekçi bulunan bu süğüdün şerefli bir sergüzeşti vardir, Bunu, mecmuanızın okuyucularına hatırlatmakla babtiya» rım, “Memleketimizin bir şairi, memleke ri olan “Hilaryo Aş» Yahudiler ve Fransız kilisesi lsvigrenin Fribürg şehrinde © orka “Hürriyet, gazetesi, Lâyon başpisko- | pomu kardınni Jeriiye'nin 6 eylül pa. , £ar günü, kilise kürsüsfnde okuduğu Protestoyu aynen yaziyor. Bu dikka, yaz protestoyu aşağıya oakledi. yorüz: “Yahudilere karşı #era edilen teb'id tedbirleri, bütün © işgal arazi, adar acıklı manzaralar meydana ge- tiriyer xi, bu Bal, bizi, vicdani proles, tomuzu yükseltmek mecburiyet; gibi elim ve zaruri bir vazife karşısında bulunduruyor. Yaş, sayıflk, hasta! farkı gözününe alınmadan (ailelerin zalimcesine dağıtıldığına — şahit olu. yoruz, Binleros insana reva görülen ve görüleceği de aşikâr (bulunan bu muamele karşısında, oisan #etrrab duyuyor. “Biz, Franaz hükümetinin hallet , meye merbur olduğu bir muadele ol- duğunu ve unutmuyoruz ve küküme, tin göğüs germeye mecbur olduğu müşkülâtı ölçüyoruz. Böyle İsen, bu Karanlık asatte ve bize verilen aztı , rap Margısmda, İsanım kendisins |. man edenlerde yarattığı mümtaz çi- ar iklızasından olan mesxen ve mile masuniyeti hakkını, bağlılığı vasfını, yüksek sele teyit etmek latiyen kil, soyl klan musheze edebiir? OBöy'e hiristiyan TARİHİ - 48 - YAZAN: Cafer bu işin tehlikeli o olduğuna fan beraber, Havre söz ver. di: — Hik fırsatta Kebonu görüp, arsa- larını kendisine söyliyeceğim , merak etme! ».. > Saraym muhafız kovuşarımdan bi. ki Hacer ba suretle Kobondan mefrep rindeyir. eder diyordu. Oysa ki, Hucer bu ea, ; vabı alımes kıskançlık damarı gale; "yana geldi : vhta yeni dan. Bağdatlı Abdullabin bir Xxöşede | O gece Kobön nöbetçi değildi. ks, rkadaş olduğu muhafızlar — Aman ağacığım, değ - sep de konuşüyordu: bilirsin ki, ben onunla ev'iydim, A m anulmamaştır. Belki halife günür| Mirimde benden bıkar ve beni ona Çi, vak eder. Bu Ütimeli Kemiieine söyle 4» tandem Ornidini hemra. kazlibi”, Müsenin romantik yerine getirmeyi düşündü ve pa” bin heyecanlı uykusu Üzerinde şablanan Delta dö Pavana'dan getir. diği yeşil bir süğüt dalı gairin me. “Pam, zarmın başma dikil4!, İşte, bugünkü söğüt odur İl, miş semedenberi, “Rol&” şairini bekledi ve himayesini, onun yanmdaki “Resimi” gin mezaris Ea uzaktı, “Bir gün, ahmağın biri, Viktor Hü, goya, fikrince, “an büyük Fransız şe, iri kimdir?” diye sormak budalalığını gösterdi. O da, Kendini kasdederek: “Alfred dö Müse, ikinci gelir, dedi “Ron, rik olmak (o itibarile — Dbi- #iücl olması ihzimgelen bu “İkinci gajt” in son uykusuna ninni söylemek hakına, yine, bir ikinc; Arjantin sö. güdünün haiz olduğu kandatindeyim. Daha yeni devrimi; olan Sk dallı göğüdden bir dal simai, onu ŞA, irin fâpj cesedinin çirüdüğü toprağa daldırmalıdır. Buradan, yeni filizler fışkıracaktır, Bu da, vatanımla Fran, sayı birleştiren ruhani bağın devami: bir remzi olacaktır, “Eğer buna imkân yokss, ben, aziz üstad, memleketimden, bir Arjania söğüddalı göndermeyi taathüt ediyo. yorum, Bu sayede, güzel ağaç, Vadi, nin bekçisi olduğu gini, Per , Lâşez mezarlığında da, mukaddes mezârı saklayan Fransız toprağı köşesine, yorgunluk eseri göstermeden, bekçi, Vk eder. H. B, Oyhanart neşrettiği bu satırları yüz, Mecmua o müdürü, mektubun altmda, yer! “Fraasamızın bu tam ve mümtaz dostuna, bütün O muharjrlerimizin minpetini arzediyorun Per , Lâgezde devrilen ağaç artık yeşeremez, Ama yenlleştirliebilir. Bu da, Arjentinden gelirse, şaire ve onun memieeklin? yi beslenilen ohürmet, iki katir “Yeni nisasa, te2yik ve kinle tesis edilemez, Sulh e beraber bu yeni ni, zam, ancak, vatanımızın asirlık pres, tijini, tecelli ettirecek olân mareşalin büyük sesinin davet ettiği © kir ve kalb birliği sayesinde husule gelecek *dülete hürmet yoluyla tahakkuk e « debilir... Fransız kardinalinin bu hitabesinde Xi «bömmiyet bunun, papalığın te kini ile yapılmaşındadır, Bir lsviçrelinin fikri Gitfeli isminde bir İsviçreli, başlamadan evvel, bir İngiliz esine, İngilterede at ntcrakını acak bir vvurundan bob» eli, İngilterenin bütün yolle. ri, patikaları üzerinde ahırlı otel ler kuracak, bularda atlar bulundu” racak, bu suretle. bir yerde diğer bir yere atla gitmek imkânını te min edecek, Bu suyede, eğerciler de, <eyisler de, oleleller de para kazanmiya muvaffak olacaklar. Çilteli, araya harp girdiği içi plünndan sarfiazar elmiş; faks son zamanlarda, İngiliz gazelecisiy- le Londrada tekrar buluşmuş ve plânini tafbike çalışıyormuş. İsviçreliye göre, hafp *zerureli, İngilizleri vilâyilerde yaşamaya ve hayvandan istifade etmiye sevkedi, yor Gozeteler, plânın. harp serelerinda bir çok ları olr cağını, bu suretle de at muhabbeti, nin tekrar uyahacağını yazıyorlar, C4 Ci ISKENDER F. SERTELLİ — Niçin? Yasak mıdır? — Evgt. Halife hazretlerinin emiri vardır., mubafırlar dalma bekir ep. keklerden seçilir. Çünkü, ber muhafız gteosini gündüzünü burad» vazife ba, sında geçirmeğe mecburdnı, — Garip şey! — Ne o. sen evli eisin yoksa? — Evet. evliyim, ve hallte benim ev Mh olduğumu biliyor. " Firattan gülüştüler, Kobon hiddeşlendi: — Neden gülüyorsunez? Ben yalan — Sen kaç yıldır bu sarayda bulu, | söylemiyorum. Halife, benim kasımı de nina Koben benim kocamdır. O be. , Bayorsun” — Üç yıldan fazla oldu. — Bekâr puun* — Kidette bekârim Evi atsın he, “mt saray muhatızlığına alırlar mıydı * da tanıyor. — Haydi sus, budala! Buraya evi erkek almazlar, Sen süyn görüyorsun Kebon fazla bir şey söylemedi, Zaten duha tleri giderek: “Halife. ALMAN TAYYARELERİ KIŞTA NE YAPACAKLAR? Amerikalı Amiral Vates o Stier. ling, Almanların kış mevsiminde” ki hareketlerini, söyle tahmin edi. y | "Almanların (“Atlantik ardı bombardıman tayyareleri"nin, kış iptidasında, yüni soğuğun ve ka - rın şark cephesinde hava hareket, lerini felce uğrattığı zamandı, A merikanın şark sahi ziyaret et mesi ihtimal haritinde değildir. Bu mesele imkânsız bir sey değil dir, “Son elen haberlerden anlaşıl. dığıra göre, Almanya bugün, bü. yiik mesafeler aşabilen “Hen Kel 177” isminde yeni bir bombardı man tayyaresi meydann, getirmis ve bunum miktarmı artırmakla meşgul bulunmuştur. Bu tip tay - yareler, 600 kile bomba ile Atlan- Üği aşmıya ve hiçbir yerde dur - muya ihtiyaç görmeden üssüne dön wiye wuktedirdir. “Tayyarenin ağırlığı 33 tol, 2 nabildiği mesafe 7,000 deniz men ali ve sürati de 480 kilometredir. Künatlarmı idare eden frenler sa yesinde, pike hücumları da yapn” biliyor, Bu tayyare, 2.000 millik bir mesafe dahilinde 8 ten bomba taşıyabiliyor, “Şark cephesinde kış başladığı zaman, hava hârplerinde bir de * ğşiklik göreceğimiz süphesizdir. Almanların şarkta serbest kalacak teyyareleriyle, İngiliz adalarına sekrar hücuma geçmelerini ve Al, manyanin hava hücumlarma karşı mwüdafassını o kuvvetlendirmesini i beklemek icap eder, “İnzilteredeki kanaate göre, SILKTEŞRİN — 1942 Bugünkü ve yarınki dünya harbinin hakiki manzaraları Alman tayyareleri, kışta ne yapacaklar -Japonlarla ingilizler- &.Düval nediyor? | | için durmadan boğazlaşıyorlar. İste, en inanılnesk haberleri, buraya nalediyoruz: , “Ünited Pres” ajansı, Mak Ar - türün barargâlhından bildiriyor: “Japonlar arazi kazanmışlar dır, Bundan dolayı Maresbi lima - sinin şimalinde yakında muhare » belerin cereyan etmiye başlama İ sma intizar olunmaktadır, Gene . | ral Mak Artürün tayyareleri, ge te gündüz, Japon kuvvetlerine ve inse hatlarını bomba savurmak - tadır, Yeni Ginede, cenuba sokul. makta olan Japon ku iaşe olundukları şimal sahilindeki üç Japon üssüne siddetli hava hü <umları yapıldı, ayyareler, bilhasaz liman te - sislerinde, depolarin büyük tahribat yaptıktan sonr geri döndüler, Muharebe yerlerin de, yeuigfik kara kevvetleri, düş | manın höreket noktaları devam Ir surette, müessir ates altma alan &ver tayyarelerinden yardım gör . | mektedir. “Gönsral Mak Artürün son teb Eği muharehenin oMoresbiye kuş uçuşu İle elli kilometre mesafede Lülünan Yoribeva havslisinde ce. reyan ettiğini bildirmektedir. İki i tarafın kesif müfrezeleri arasın ds muharobeler cereyan ediyor ve Japonlar ilerlemekte devam edi * Simdi müttefiklerin muayyer bir hat iz ya geçmeleri bekleniyor.” Avustralyanm Melburn Weralı) Ajansı da muharebeyi şüyle tasvir güiyor: “Japonlar büyük kuvvetleri Öven Stanley dağlarının en ârıza Almanlar, sark cephesinden âla . cakları birçok tayyare o filalırını, mareşal Kemelin horekâtını kuv vetlendirmek için Afrikaya gesi * recek “hava kuvvetlerinin büyük bis ile de İngiliz udalarındaki sanayi merkezlerini bombalıyacak. tur, "Müttefik hava kuvvetleri, sim. diki halde, muhtelif taarraz hare ketlerinde mevcudunun yüzde 5 ini kaybetmektedir. Bu kayıp yüzde 10 u hulursa ağır ol “Eğer Almanya, reye harşı, büyük mikyasta ta; re baskınlarma zirişirse, Ame kanın da İngiltereye fazla miktar. da avcı tayyaresi göndereceği süp hesizdir, "Hasmm, böyle bir tescbbüste bulunacağı, Almanların ikinej cep. he meselesiyle fazla meşgul olma lurından anlaşılıyor, Asmanya, biiy le bir tehlikenin ancak hava hâ - bimiyeti ile bertaraf olacağını pek | ivi bilir, İşte bundan dolayıdır. ki, kon gelen haberlerin de haber | verdiği sibi, Almanya gayretleri ni artırmıştır.” JAPONLARLA İN LER Türkiye hala, Pasifikte yani Salemon adalarile Yeni daponlarla Amerikaliların pal boluşmakta olduk'arından halet , vir gibidir; çünkü gazetelerimizde | her nedense, bu harplara pek a7 yer sarilmeaktedir. Ha'bukl, Japan lar, Avastralya yolunu açmak, Amerikulılar İse bu you !apamak nin gözdesi benim karımdır., diyeetk olsa, ana: — Sen delisin! diyecekler. di. Kobon hiddeğinden dişlerin; gıcırda, tarak uyumağa çolşti. Uyuyamındı. Saray hayatı onu sıkmağa başlamış tı, Nasıl olup da kadın sözüne uyarak Beğdada geldiğine şimdi (o kendi de şaşıyordu, Karakurumda, arkadaşla. ri ona “kazak Kobon, © derlerdi. O, hicbir yaman kadın #irils nareket er. mezdi , Kobon bir aralık Bağdattan kaçma, yı düşündü. Fakat, güzel © Haetre 0 derece bağlıydı. , onu o kadar seviyor du ki. Bu teerübeyi bir türlü O yapamıyor, onu bir kerecik olsun görmeden xa. saydan uzaklaşamıyordu. Bir gün, Kobona, muhafız arkadaş» larından biriz — Seni vezir arafıyor. o Acaba me Diye sordu. Kobon dudağını büktü: — Kimbilir? Benim vezirle alış ve. rişlin yektur, Bir haremağası o gin Kobonu e hafızlar kovuşundan alıp götürdü. İz, be, loş bir yerde bir gölge gördü. (Devami var) Gine'te, ! hı kısmını geçtiler, Lüşman Avus, isiyalılarmkinden daha ağır olan toplarınm faikişetinden istifade ediyor, Düşmanın kuvvetini mü » bimsememeye lüzem yoktur, Ma harebeler dağlar arsında bulu * nan bin metrelik sarp bir vadide cereyan «eliyor, Bu «on günlerde yağan şiddetli yağmurlar, vadide an selleri kabarttı, Bu tab # rıralara rağmen, Japon ileri ka , rakolları mevzilerini yine ilerlet « #ler” ERAL DÜYVAL NE DİYOR? Meşhur Fransız askeri muhar * rad muhsrebelerj hak. irde balunuyar: “Stalingradın zaptı nihayetle . İniyor, Hsetâ, nihayetlenmiş gibi | telliksi etmek Tizımdır, Alman or- / dusunun Volgayn varmasmdan ve toplarını, sel nehre hâkim te İ velere yerleştirmesinden sonra, İ Sovyet kuvvetlerinin, yaşamıya İda, harkket etmiye de imkân bu * nmıyan (o barabeler sahasında wukavemet etmesinin az ehemmi, İ yeti vardır. “Ehemmiyeti olan cihet, birzat Stalingrad mak meselesidir ki, Almanlar, bu yi Volgaya irdar olan ca . ruyorlar, Bu Kafkas | merkezi Rusyn arasmdaki kara ve hatlarmın arası bitin mukave ” et hirilmsl icin Kafkasyanın si de, daha yapılması icap eden ! seyler vardır, fakat işçak elilmesi, yat bir selölde ta olunması 'özmeelen mıntaka çevrilmiş Ve ayrılmıştır. Almanya, sarka olan son hamlesini yaparak bu havsli. ye gelmiştir, “4 inci Napolyon, Sent-Elende 1812 daki Moskova seferinden bah sederken, cek çabuk gitmek iste » mesini munahaza etmisti, O, bu su, retle, Besyn İlç harbini, bir defa da bitirmiye kalkışmaması icap et. #ğini anlatmış oluyor, Yani aske" ri bir salerden ziyade Rusyayı is gal etmire ehemmiyet verecekti. İste, Almanlar, bu hesaba (göre görüyorlar, Onlar, harbin ikinci stmesinde, bütün Avrupa Rusyası. wn sahibi bulunuyorlar, Sovyet Rusya, bundan sonra, zirai, made ni veisinai kaynaklarınm en bik yük kışımlarından mahrundar, “Sovyetler, bandan sonre, evvel ki harp talarına malis bulan * mıyacsklar ve dahan az uzun bir cepheye çarpacaklardır, Bundan sonra, fsaliyetin, belki de havası daha milsajt yerlere, meselâ şimal, WU Afrikaya ve ortayarka (intikal ettiğini göreceğiz, Belki de, Manş denizinde ve Atlantikte hava ve deniz herplerine şahit olacağır. İz te, istikbalin sırrı buradadır.” M, Râsim ÖZGEN İ