Tarihin büyük davaları Çikmaz -İ. Toplıyan * Bundan birkaç yıl evvel bu serip yi yazmak kararmı verip de vesi « balarımı toplamağa başlarken bu isi nasıl başaracağım düşünmüş, ve takip edeceğim prozramın ana batlarını bir kâğıt üzerinde tesbit etmiştim, 18 maddef'k olan bu programın son maddesi söyle yazıl mıştı: “Alâkadar şahıslardan biri veya birkaçı bügün hayatta olan büyük © davaların hiebirisinden bahsetmemek.” Buzlin karşınıza çıkarken bu ka. rarı bozmuş bulunuyorum, Zira şimdi yazacağım vakanın kahrama nı olan kadın bugün hayattadır. ve evvelez verdiğim karardan sebep İse mevzu yoklu” , Zira yetmiş iki mille. tin adliye hayatımda en büyük ve karanlık davalar o kadar çoktur ki, bir makaleyi bitip de öteki , ne baslıyacağım zaman “acaba hangisini yazsam?” diye uzün u- zan düşünüyorum; ve bu seçme işi bana yazıyı yazmaktan çok daha Büç gelir, Evvelee verdiğim kararı bozdu. ran sobep bu davanın tizerimde bı. raktığı tesir olmuştur, 1908 yrlim da Paris ağır ceza mahkemesi Ma, dam dö Stanhayl davasını görür, Ken Frans gazetelerini nasıl bi- yük bir merakla beklediğimi bâlâ hatırlıyorum, Bu merak yalnız ben dedeğil, Fransız milleğnin dilini yeni öğrenmiş ol. manin verdiği coskun bir arzu içer sinde Fransaya ajt her hâdiseye büyük ehemmiyet veren bütlin ar. kadaşlarımda da vardı, Şimdi Kumkapı orta okulu olan Asonsi” yen kollejğinin bahçesi bu davaya sit dedikoduların o münsknasasile dolar ve taşardı; Hepimiz Madam dö Stashayl'm mahküm olacağı veya beraet edeceği hakkmda tah. minler yürütür, minakasalar, hat, tâ hafli tertip münazaslar yapar, bahse girisirdik., Mahkemenin kararını öğrendiğimiz gün iğdir Yarında haklı çıkanların gururu hayli büyük olmuştu, İşte bu davayı tarihin büyük da- vaları serisine sokturan sebepler... Bu satırları yazarken ilk gençlik nlerimin 6 tatlı heyecanını hâ. duyuyorum, Ve bütün © heyeca” mi bu satırlara vermeğe çalısıyo Tum, Okuynewlarımın da bu he; <andan bir parçasını olsun di bilereklerini düşünmek bana ölçü. siz bir zevk veriyor, “x YEŞİL YUVA VİLLASI Paris civarında Belvüde çıkmaz bir yol içersinde iki katlı güzel bir villâ vardır, Etrafı tahta purmak, lklarla çevrilmiş, çam ağaçlarile Minimini bir koruluğu andıran bir bahçe içersinde arduvaz damjı, pen sereleri yesil pâncurla bir yili, Köylüler ba güzel villiya “Yeşil Yuva” adını takmışlardır. Yuvada tanınmış ve ismi güzel sanatlar tarihine zeçmis bir res - sanı oturmaktadır; meshur ressam Mesonyenin yeğeni Adolf Stan , hayi, Stanhaylın tabloları büyük. ser, girmis, mükâfatı madalyuz Jar almış, sahibine heri haklı bir Böhret, hem de bir hayli para ka. zandırmıstır. “Nisan takan ku, mandan” isimli tablosunun teshi - rinden sonra Heisictimhur tarafım. dan kabul edilerek tebrik edilmis, tablo müzeye konmak üzere hilki, met tarafından alınmış ve rosa - mma Lejyondonörün büyük kor - donunu kazandırmıştır. Stanhayl evlidir, Margrit Hap #smindeki karını severeksajlmış tır, Margrit, Bokatda bir demir fabrzkası mildörünün kızıdır. Zen gin olduğn kadar güzeldir de, Tie mirhane müdürliniim kızına birçole talipler çikineştır. Kanlar arasın da Fennsada mühim mevki isgal etmiş birtakım #damlar, zengin benzerler, hattâ bir başvekil ver, dır, Fakat paraya ve sührete İhtz Yarı olmıyan bahası kez'ns tama » miyle serhast birakmış ve güzel Margrit yalnız kalbinin resini din Tiyerek heniz meshur olmadığı bir devrede ressam Stanhayl ile ev . lenmiştir. inüinden bir yıl sonrs âldii; de , mirhana müdürünün karısından ”— Sokağın Muzaffer Esen ve kızı Margritten baska mirasça. | sı yoktu, Fakat tabiatin güzellik. lerini renk ve #sdi yığmı halinde muşamba üzerine koyan Stanhayi hayatımı demirhanenin çarkların. İ dan çıkan gürültü arasında geçi * remezdi, Binaenaleyh karı, koca, | kaynana toplanıp uzun uzadıya gö rüştüler, münakaşa ettiler, niha yet demir fabrikasını satmağa &a, rar verdiler, Meşhur defi fabrikası İ satıtığa çıkarıldı ve satıldı, Stanhayl, bülün güzel sanat Mensupları gibi paraya biyik bir keymet veren bir adam değildir, | Fakat karısının ve kaynanasının servetini israf silecek kadar baya» ğı ruhlu bir insan de olamaz, O hi. lâkis böyük paranın biz meteliği De bile dokunmadı, parayı onların uamına bankaya koydu ve bunla * rm fsizlerinden para bile alınığa tenezzili eiemedi, Mütevari ezan. | Ciya yaşamakta devam etti, Fakat bu devre cok sürmedi, Stanhaylın fırçası kendisine kar, sm Ve kaynanasını rahat bir sn « rette yaşatacak kadar cesin bir #ervet temin st4i, Bu suretle Ma. Gam Stanhayl ve dul madam Japi baba ve kocalarmın evindeki ka , dar rahat ve müreffeh bir ömrün kucağında yaşamakta devam etti ler, Doğan kızları Mart bu saadeti tamamlıyan hir sebep oldu, 1908 yel ilkiaharin son günle. rindayiz, Ressam Stanhayl &ilesi Konsin çıkmazında Yeşilyuva vil erme saadet içersinde yasam; tadır. Ressam karısıar sonsuz bir askla sevmektedir, Kocasının Meg diye çağırdığı Margritin hayatın. da genç ve güzel kadmın kocasına ) olan sevgisinden süphe ettirecek | hicbir sebep de yoktur, Margrit harikulâde güzelliği zenç kadının | etrafında bir hayli âşıklar, «ovgüli ! ler toplanmasına sebep olmuştur, * fakat genç kadın bunların hiçhiri | ne yüz vermemiştir. Ru yüzden Paris &ibar ölemindç kadının dj er bir lam de “Zaptedimex kale” | ir. ! Marçrit Stanhayl, namuslu bii zevce olduğu kadar dx şefkatli ve eşsiz bir annedir, Kızı Martı cılir rTasiya sever, onun üstünde titrer, Kızını memnun görmek İçin farla etmiyeceğ; hiçbir sey yoktur. Dul Madam Japi, ölen kocasınn biricik yadizirı olan kızına pek bağlıdır, Margrit de annesine hür Met ve itantte kusur etmez. Konsin çıkmazmdaki Yesil Ya, va villâsında oturanlar kalabalık değildir. Karı, kocn, kızları, Ma , dam Japi Remi Kuyyar isminde bir uşak ve Marinet Volf İsminiz yaşlı bir nsçı kadın, (Devamı var) İkinej dünya harbinin gelisimi. ni takip ederken, havada kuvvet. Ni olmanm milletlerin hayatımda. ki derin tesirleri hepimizin dikka. Köben bu kın konuşmadan sonra bir sedire uzandı: — Çiftliğe ne zaman gideceğiz, Ha- ce? — Kardeşimle görüştülrten sonra, — çiftik şehre yakın ır? — Çok yakın. Mağdat (surlarının yarım sant ötesinde, — Sarların dışmda yaşamak tekli, keli değil mi? — Hayır, Çünkü bizim çirtiğin et, rafında benim mensup olduğum ka. Kabileler vardır. Ban çiftlikte, Bağ , dat surları içinde yaşsr gibi emniyet teyim, Oraya biç kimse e) uzatamaz, bir düşmanın çecavürüne uğrıyabilir. .».* Akşam üstü. saraydan bir postaect geldi ve Hasere: aldın, Dedi, Hacer sevindi, Köcasına koş, tu: : — Kardeşim gelmiş. beni çağırıyor. Diyerek Kebonu alduti: Saraydan gelen sdtmla birlikte handan çekirlar, Hacer acaba tekrar Kobonun yanı na dönnenk miydi$ saraya Kaza, göz kör olunca gelir? RAMVAYIN basamak kımmımın başına çarpınası yüzünden 5. len beş yaşındaki yavru hakkında yazdığım fıkra, bir okuyu, cumun alâkasmı çekmiş. Harbiyeğe Kayahatun sokağında 23 numa, rajı evde oturan sayın okuyucum beyan Neşide bana gönderdiği mek. tupta diyer ki: “Fikirleriniz doğru... fakat, bütün kabahati vatman. lara ve goförlere yüklemek doğru bir şey değil. Bunda çocukların ka, bahati yok mu... deği mi” Sayın ve nazik okuyucumun affına güvenerek yasıyorum, ben, fikrirrde ixumrrım, Gerek şoförler olsun, gerek valmâanlar — geçen İ yazımda du dediğim gibi — şasann hayatına ehemmiyet vermiyorlar. ve nihayet, kaza diye bir geyi kabul etmek lâzım. | “Piş , #inde doğmus, İngiltere OKiralı Ha, İ Ben, onların vu ehemmiyet vermöyişlerine kağ kere şahit oldam, Hem de, kendi başımdan geçmek suretlie,.. göför, kaç defa, uzaktan değii, |! ia yanıbaşumda korna çaldı, şaşaladım, Az dahs otomobilin altnda Öl kalacaktım Bir defasında da düştüm, bacağım burkuldu. Tğer #yin #oför, biraz ilerde, korsa çalsaydı, böyle tehiikeli Bir (| duruma alişmiyeceğim mubakkakti, Çocukların kabahatli olup olmadığına gelince, vi ds başka bir merek seviyor, bunu bir eğlence, bir oyun sayıyor. Böyle atlayıp binerken ba. taklarını keybeden yavrular pek çoktur, Busda vatman kabahati « gerçi çocuk kabebatlidir, tramvay yürürken; binip atlamayı olamaz ve buzun cevabı şudur: Kendi düşen ağlamaz! Yalnız, ölen, bacakları kemlen, sakat, kalan çocuklar, ber bu yüz. den mi sakat kalıyorlar? Bu sebebden mi ölüyorlar? Hayır vatman. ! ların dikkatsizliklerinin bu felâketli ve kanlı işlerde çok rolü vardır. || Hale hüetçilerin. Biletçi r, tramvayın basamağın bir çocuk — hatti bazan a3 ker — stlâdı mi, tranıvay son süratle de xitge, mert ve hazin bir timn. | la şecuğa: — Haydi açla! Diye bağırıyorlar, Yahut, gapkalarını, Raake'lermi sip UZAŞa 4. #ayorlar. Çocuk, bem korkudan, bem de şapkasını almak İçin, bass, maeltan atlamaya mesbur oluyorlar ve faciaların çoğu bu yüzden olu, yor, Ben bir kaçma şahit oldum. Böyle hareket etmeyip de, içeri alıp, sabanlıkta kulaklarını çek. (| solur, hatta birkaç da tokat alanlar ve durak yerinde indirmeler, her. kulde daba iyj olur vs bu suretle faciaların önü alnmiş olur. Fakat, kübü mi? biletçi srkudeş derebeylikden vazgeçebilir mi? | Kasa bahsine gelince, — büyük söz söylemeyim ama — buna da pek İnanalardan değilim, Galiba göçen sene, bi mevsuü bcelerken, gebe bi sütunda kaza hakkında fikirlerimi yazmış, bu gili kazaları dikka'rizliğin doğurduğunu söylemiştim, Evet, geförün, yatmanın dikkatsizijkleri vatanunş haya'ma ehemmiyet vermeyişleri bir tarafa bırakılırsa kaza dikkatsizlikten gelir, Ama, bir adam, başkasına bir kurşun srkorken, bü başkasma rastlar, işte bu bir kazadır, Yolda gi, derken, balkordan bir saker rüşer, bu da bir kazadan başka bir şey değildir. Araplar bu çeğit Kazaları, def'i mümin olmıyan bir beriyye ola, rak kabil ederler, Hstiâ bir de meşhür darbı meselleri vardır: İzaca- sikaza nnyelbusar “kaza gelince göz kör olur, demektir. Meşhur hosa Tahsin, b sözü doğru bulmamış, hayır, öyle değil, göz kör olun, en kaza geliri, demiştir il, işin doğrusu da budur, ! Venirieyin Nasreddin hocası diye tanman ve gülünç işleride şönret kazanan müşür Haci İzzet paşa, bir gün bir mecliste bulunuyormuş. İ Bi? hayli kolabalık da varmış mecijste, Kazadan bahsederken, Arap, Inn vetiseasindön bahsetmek istemiş, İzacad'kaza demiş. Sözünün tersi, yanı göz Kör olur, manasma gelen kısmını söylemek Üzere iken, | it başında oturan hatırı adamım tek gözlü olduğunu görünce, bir ar, durduktan sonra “kaza darlanır!,, manasına gelen arapça bir söz uydurarak, bir pot kırmaktan kurtulmuş, işin içinden çıkmişi Tesa! İl kelinm hükmünü gayetle en zira, Tlsanından hatalı söz çıkarın reddi müşküldür. LAÂEDRİ l Böyle kolaylığa can kurban “Ballimur San” ismindeki Ame, rika gazetesi, “Virjini” eyaletindeki Çarlottesvil şehrine bir o Amerika erkânmharp mektebi açıldığını bil- diriyor, Bu üniversilenin rektörlüğüne Hopkins üniversitesinin eski rek- lörü tayin edilmiş, Buraya, 85 ile 10 yaş srasındaki 500 yabit kayde, dilmiş, Bunlar, burada, 4 ay okuya: caklar ve bu müddeti bilirines, ye. TARIİHI «43. ne konuştur — Hacer bir iki saaş sönra döner. Halmki Bağdat her sanan herhangi | Handa bu geceden fazla kalacağımızı sanmıyorum, Yarın umarım ki çifti. ğe glüsceğiz. Oh... çifilikde yaşamak, dünyanın büfün dolambaçıı işlerinden Uzak tir köşede sevgimle, canımda 1 — Sizl saraya götürmek için emir , Gok sevdiğim Hacerimle başbaşa kat. “mak. Bu sandeti şimdiden tetmiş gi. | bi seviniyorum, Zaten sorn gelmiyen kavgalardan, kan dökmelerden, işken, celerden usanmışlım. Vakşjin Kara » kurumda bizim ds geniş (o bahçeli bir YAZAN: Kobon, Hacerin arkasmdan kalker. sarap içmeğe başladı ve kesdi kendi. niden erkânıharp yüzbaşısı olacak” Jar, Zaten, yine böyle, birkaç aydı zabit olmuş olmuş olan bu kıy* metli erkâniharpler, ileride, Ame» rika ordularının işgal edeceği yr. bancı memleketlerde, asker) valilik, idare amirliği edeceklermiş. Bunu gördüklen sonra, Amerikar nın bir senede dört milyonluk bir ordu yeliştirmesine. insan, hiç bayret etmez, İ ROMAN ISKENDER F. SERTELL! dim, Tanrı — pa yazık ki — rel ei Jb anl arel dömemeeez ri cak, İ HACER, HALIFENIN HUZURUNDA Haceri saraya getiren o posteri © kin vezirden dayak yemesi, o Yolda, giderken Hacere derdini açtı: — ilik fırsatta kabileme — kaçmen. | Eım, Sitil! Vezir gene kakssz vara döğ | dü beni, — Nigim döğdü? — Dalkavukluk yapmadım diye. — Ne olur? sen de boyun iğiver sejdin. Dünyada rahat yaşamak için yüvnmez varmış, bosu bana — ben ' bundan daha kolay na var? gocükken — büyük anmem bir masal — Kolay mı dedin? benim için Klibi anlatırdı. Öyle setmiz bir köğede | bundan daha zor hiçbir gey yok. Bas başımı dinlendirmeyi se kadar ister. | bam bir gün benn “Daşkısrın boyun İY EİN 5 İLKTEŞRIN — 1942. işte böyle: evlendile En a izdisad mukavelesi GÜZELCE DÖVDÜKTEN SONRA 'NGİLTERE târihinöe, “Fatih Giyom” diyn şöhret alan bir Giyom” var, Bu kıra, 1027 sene rold'u, “Hastinge” de meğlop edp İ öldürmüştü ve kıral olmuştu. İşt» bu kıralım, sevgil'sinn izdivaç gekiiti şekli pak tuhaftır, Aral, “güzel Matild” 1 seviyordu. Bu saray kadım. İ her zamanki gibi sabah gesintisi yap” mak ilmere atma binmişti Tam alım yürüttüğü Zaman, Fatih Giyem önü, İ ne çıktı, Onu, atınm üsgünden çekti, yere yavarladı ve üstüne çökerek gir” »sice yumrukladıktan sonra kaldırıp kucakladı, Genç kadm, şaşırmış dururken, o, bütün aşkını gösteren bir sesle: — Benli ne kadar sevdiğimi görü, yorsun, Bu hareketim, aşınım elddi yetini sana göstermek içindir. Deyince, kadın, ba garip “aşk ilâ. BI” na şaşakaldı; fakat bir müddet sonra da, kıraliçe olunca, bu dayak, onun en taşlı bir hatırası otdu. . i Avusturya “ Macaristan son im, paratorlarından Fransuva | Jozef ine, göz koyduğu kıza, pek mazik bir tarda izdivaş teklir eğti Bir gür, Bavyern prensesi Kilzabel'in önüne, Tirol vadisine ajt manzaralarla dolu bir sibüm koydu, Bu manzaralardan çok hoşlansa prenses, albümün ber yaprağını çevirdikçe, içini çekerek: — Ne güzel! Ne güzel; Diye söyleniyordu, İmparator, kızın bu his kaymayışın” dan istilade edürek: — Bu manzaralardan bu kada: hoşlandınızsa, o yerleri ibtiva eden güzel memleketin o karaliçesi olmak Jetemez misiniz? Deyince, prenses, “hayt:* diyemed' BUNLAR DA,KIRAL OLMIYANLAR RANSIZ devlet adamlardan biri ölmüştü. Genç ve güzel karısı dul kalmıştı, Bir gan kocasının dosllarından biri ziyaretime geldi ve / kadından, öten arkadaşını hatırlağa,, cak bir yadizâr istedi, Fettan kadr, etlerini ovuşturarak: — Ne yuzık,. Hepsini — dağıtirm. Size vereceğim bir şey kalmadı Ha, , evin içinde, merhumu hatı mtahilncek yalnız ben varım. Bilmece ama, böyle bir hatıraya razı olabilir misiniz? Deyinse, koca dostu da, “hayır diyemedi, ... Yüksek asilet tabakasının e İngiliz, bir Kızla nişanlanmıştı. Ni kâh günü, tam arabasma binip kilise, ye gideceği sırada, nlşanleşmın, başka birisiyle Kaçtığını haber stdu Asli İngiliz hiç şaşırmadan, geriye döndü ve odasına çıkarak evin kâhya kadınını çağırttır — Evin içinde bekir ve nişanlıa olmıyan bir hizmetçi her var un? Diye sordu, Kâhya kadın ba suale hayret eği ise de, sesimi çıkarmadan, gidip s0, raşturdu, Evin hizmetçileri arasi yalniz bir kir, bekâr ve miyanlısrdı, Bu krr, genç ve güzel olmakla beraber mütfak bulaşileçısıydı. İğen adamda haysiyet, şoref ve İzzeti netjs aramak manasızdır!,, o depaişti, Bea o gündenberi vicdanımla milca- Acin halindeyim. Bir türlü alışamadım bu işe, — O halde sarayda me İşin ve** Saray, ancak uşaklığa istidadı olan kimselerin yeridir. Ben senin yerin. de olsam, derhal sırmalı ksmerimi be, Minden atar ve çölde deveelliği hara. dnki şerefniz hizmetlere tercih odo. — Söz veriyorum, Sit? Yarın de. diğinizi yapacağım. Buğusttan kabi. isme kaçacağım, — Acele etme, Sana yurdım ede » bilirim. Saray postacısı orta yaşlı, yakışık. İM bir araptı, Bunu duyuncn sevindi, — Bana yardım. öyle mi? — Evot.. evet, sana yardım edecek mevkideyim. — Siz kimsiniz? — Malifenin gözden. — Yoksa Hacer six misiniz? — Evet, Nerden dyydun benim 8 | | Asilsade, kızı çağırtıı vet — Nasri, bana varır mısın? Çe hiç düşünmeden cevap ver! Deyince, kız, bu damdan düşme alla önünde şaşırmaklı beraber, e disinin istediğini yaptı ve big dr meden “evet!* dedi, Asilzade, kızı sösletti ve arabas İ yanma oğurtgu, kiliseye götürdü, laşıkçı kız, bu yüzden, bir lord ka oldu. BİR MUMARKIR KIZININ ZEK OK çekingen tabintij olas İngiliz tmuharriri, yine bir barrir ve dehşetli bir münekkiş « Birinin keztnr seviyordu. Gelgele. ona izdivaç teklifinde bulunamıyor Muharrir, üzüntülü günler geç dikten sonra, kım bislerin anlatım için bir çare buldu, Ö günlerde w rettiği bir eserinin kapağına sta bir ithaf yazarak kıza gönderdi. Kız, bu cümlenin münasımı anin ve müuhatrire izdivaç mavafakati! Bildirdi. Şimdi, müharrirlia, kızın ix barına müracantı, ondan Kızımı İs mesi ieabediyordu. Çekingen muba rir pse, bana cösüret edemiyordu, 1 Bal karşımnan, bu meseleyi hallet yi de, kız Üzerine aldı, Unu salon belilemesini söyledikten sorra, baba na çıktı, Bir müddet sonra, yürür kapizyan kurnaz bir tebessiimle dü dü, Aşıkının yanına oturduktan son" bir vesileyle, ons arkamı döndü, Muhurririn gözleri faltaşı gibi 0ç diz çünkü kızın arkasında, elbisesi beyaz tire #le dikilmiş bir kart var Bunda, münekkidim, yeni eserler şuna buna takdim otiiği zaman k landığı, şu her zamanki cümle var “Bunu, muhârririn en yüksek lâmlariyin birlikte, dostçasına, İka! edinir... Çekingen muharrir, vü sayede, xm babasının muvafakatini almas du, EN ESKT IZDIYAÇ MUKAVELE İERLİN müzelerinden birl: dünyada bilinra vw eski vap mükavelelerinden bil var Bundan daha eski bir veslaya te 4D edjlememiştir. Bu sp öski barihi izdivaç mwka Yenamesi şöyle yazılmıştır. “Heraklid He Mereber'in izdi muhavelenamesi, “Heraktld, Koso'to Desmeter'i, bası Laptines'in ve anası Wileği muvafakatleriyle zevce olsrak alı; “Kız, eihaz olarak, bie drahm “şya ve mücevhera, getiriyor. Zi Ailenin oturacağı yeri tayında, ka babasiyle anlaşmaya — meeburdur. ğer birisinin newusa muğayir hareketi görülür, diğeri bir mah meye müracast ederek boşsmabi Zinsyı işleyen Herakijd is» ve Der ter da, onu, üç şahit muvncehesiı xina halinde yaknlarsa, Herakliğ, ristna, getirdiği bin drahmı ile birli İs Dir 0 kadar da tazmjmaf vere meebordur., Bı mukaveleasmenin altında, da yah İmzası vardır, M, Rösim ÖZGİ Çorap giymek mecburi» Tomanya hükümeti, soka; Bükreş o kadınlarını corsp givh ye meebür tulmuşlur. Erkekler « sapkasız ve kıravalsız gezemiyece: lerdir. Bu hareketler. Anglo Sakson taklilçiliği addediliyor, © zaya lâyık görülüyor, Hattâ başi, “ açık gezenler, lesmerküz kamp na gönderiliyor. Garip bir sütun Bir İngiliz şirketi, bundan kırk evvel, İngilterenin Şester kontluğ 4a, toprak mahssilerinin şerefine, t süyen dikmişti. dikili taşlar biçimiar idi ve yalnız sebralerle vayvalapd mürekkepti. Sütunun kaldesini 14 alar, balkabakinrı ve kavunlar tı ji eğiyordu. Bunların üstünde Yhr havuç ve şalgam sıralar: yükseliş du, Sırların — aralarında da, eh atmut, erik şeritleri bulunuyordu, & tünun etrafında da, şeftallden kaba msjar görülüyordu, Ba garip sütünden maksat, kans veye düşkün olan İngilizleri, taze # 7e ve meyvaya atıştırmaktı, Öyk ken, İngilizler, bu harbin başma” dar, Pişirmen olmıyan konserve syrılamadılar, Bugün ise, na buluy lassa, battâ pişirmek zahmetine k. lanarak yiyorlarmış.