r 6“ KIŞM diğiklaN) Efip”? Gaszir FPE-tER MTA TE VE i göl — e Aya Had'selerin göz Önünde bulundurduğu sima Mısır Kıralı FARUK Bu gün yirmi iki yaşında bir genç olmasına; İBNİ hakiki: NKâysleri Trabiusa Dir deniz hücumu i ragmen, olgun kafalı bir hükümdardır ve tebeası tarafından çok sevilmektedir Karmuzı renkij bir otomobil, çıt Ein bir süratle sidiyor, Görenler, beyocan işinde, Bir kaza olacak, telli de birl ezilecek, Fakat ha - sır. Hiçbir kaza çıkmadan, hiçbir Kimse ezilmeden otomobil Abiddin. #sraymın önünde duruyor, Kırmızı renkli otomobil de, için “deki de belli, Kral &iin Kırmize resikli yirmi bes oto » mabilinden birini, hem de kendisi, böyle son siratiş yürütür ve kjm- seye zarar Vermeden geçip gider, Zaten Misrda, onunkilerden baş * ka, bu renkte otomobil yoktur, Kralın bugünkü gezinti dönüşü, Alman tayyarelerinia bombaladığı Melyopolisten, Kabirenin şu zarif ral Faruk, İngilizlerle dost tur; mihvere düşmen değildir. Za | ve Faika ile aimüngti, pe li meriy. ni 5 Hiyorlardı, amma gene prom, he“ dan ibaren . , . Safinaz Eraliçe Feride oldu, Kraliçe Feride, Avrupai bir tah sil gördüğü için, Misir saraymın tesettür an'anesine uymad:, Evlen diği gündenberi, çarşat giymedi Ve yüzüne, Mısır usulü yarım peçe açik geren yalnız Kirnliçedir, KIRALIN MAVİ GÖZLERİ Kıral Faruk mavi gözlüdür, Bir çok miklekkikler, bunu kiral Fa - rukun baba annesinden tevarüs ditiğine hamletmektedirler, Baba annesi, bir Fransız mühte- âisi olan ve Mısırda çak iş gör * müş bahman Süleyenn o paşann kızıydı, Kıralm büyük babası İs - mail paşa, gençliğinde, Pariste tahsilde bulunurken, Napalyonla birlikte Mısıra bu - lunmuş ölan miralay Josef Sevin kizi ile tanışmıştı, Onu, Mesıra dö“ nüşünde, beraberinde getirdi ve onuniz evlendi, Kır da, Mesir or » dusunda muallimlik eden babası Bir karar vermek lâsımdı. Cim Kleaburi dakikalardan beri masa Üzerine koyduğu ellerine bar kıyordu. İşte aylardanberi bu eller yutüe şak ve iradesiz olmuşlardı. Çalış mıyan ellerin ektfbeki xıten badar, Vâktiyle o kadar becerikli olan bu eller şimdi hiçbir İşe yaramıyordu. Fakat bir adam ellerine bakmakla yaşıyamaz. Cimin 10 parmağı iş isliyor. Fakat iş de yok, Cim dudaklarını büzdü Yüzünde bir keder mânası dolaştı Dünya Kendisine İş , vermemek için Müfak elmişti, Para kazanmak kendini beslemek, giyinmek, varir Zınm yükünü hafifletmek için hiç bir ümidi yoktu, Rasgele bulunan mânasız bir iki iş açlıktan ölmiye cek kadar bir ekmek parası temin edebiliyordu. o Fakat böyle yavaş yavaş ölüme yaklaşmak neye ye rar, Cim Kiçnbüri uzun bir tefekküre dahmışlı, Ümütsizliğe bir çare arı makla meşgul olan kafası bir motör sibi işliyordu. Yavaş yavaş gözlerini ellerinden 3 çve bakışlarını karanlık mul> dolaşan ihtiyar kadının zayıf hayaline çevirdi. Bir söz sözlemek için kendini zorladı, Sesini işitmek şimdi onan için bir ihtyağ olmuş tu. Kendine güveni olmayan bir ses fakir yovanın sükütunu kırdı: — Nasilsim anne İbtiyar kadın durdu ve imerakie delikanlıya baktı, Çok uzun zamane danberi oğlu kendisine böyle bir sual sormamıştı, Sonra gülümsiy* rek cevap verdi: — İyiyim yavrum. Delikanlı haşını salladı ve o da annesine güldü. Bu iki kelime yorgun ruhunda W yun uzadıya düşündüğü bir tasav vuru olsnleşliriveren bir kuvvet olmuştu, Evlerinde para yoktu. Fakat köye de lüromunden fazla para verdi. Aklın almıyscağı büyük yekünlar, Gimin ve annesinin ak gürler gör” mesine bol bol yetişecek bir para, Cim bunları düşündü, Nerede para hulacağını pek iyi biliyordu, Cr martesi akşamı bilardo salonunu işleten Petenin kasam bankolar. dan dolup laşardı. Oraya gittiği günleri hatırladı. 0 raya gelenler de zengindi. Değir - wende çalışan delikanblar cumar. tesi oskşamları oraya eğlenmeye gelirler, . yediklerinin içtiklerinin bedelinden o başka oynadıkları ke mar parasından da salon sahibine bir hisse verirlerdi. Bu para sessiz bir davet mektubu #ibi Petenin kasasında yatıyordu. Cimin bu paraya malik olması için elini uzatmaktan başka bir şey ife sım değil, Sonra bu o yapacağı ise hirsizlik denebilir mi? Süphe yok ki denemez. Zira bu. para .namur luca kazanılmış para değildir. Pe- lenin kasasını boşaltmak, mahalic bakkalının çekmecesini rorlamek tukmadı, Saray kadınları içinde, | Süleymen paşa gibi müslüman oh | ması altında harelenca mustu, Hidiv İsmnil paşanmı bir kar sinlan b:$ çocuğu, Silleyman pa- şantn amdan da bir oğlu dünya. ya gelmişti. Ba da, kırai Parokun babası haral Fuattı, Cenubi Afrika amelelerinin ,kurnazlığı Genubi Afrika madenlerinde ça“) lışan ameleler, tebdilhâya alıp ür releri kesilmeden yan gelip Olum! mak için pek kurmazem bir çare! bulmuşlar, o tönlken o muayenesine girmezden evvel, sırilârind bir cins | loz yapıştırıyorlarmış. Röntkenci* | Jer, onların göğüslerine, ciğerlerine baktıkları vakit, bu dozları cierie rin içinde görüyorlarmız. Tabintiy« | le âmeleye, verem (damgası yapış” Yazan: Assosyasyon Presin deniz muhabiri Lari Alen İ vası. bugün garp Çöl tırıyorlarmış. Ru tuhaf ciğer hastalığı o kadar çoalmış ve tebdilhavamlar o derg” ce artmış ki, doktorlar, hastalığın İMALI © Afrika kayılarının! uçıklarındayız. hi Amiral Kaninaham, bunun ke mulasındaki kudretli filo yrap «©; Akdenisin sakin satbını beyaz çizgilerle yirlı- yor. İstikamet garp, hedet Trablus, Esi korsanların mukavemet yuvar de hareket n başlıca eden mihver kuvveileri Üssü, Bu harbin en dikkate değer de niz bomlardımarlarındati bisi, bar kaç sıl içerisinde o başlıyacaklır Herhangi bir istilikârm; zorlamaya, yıkmaya “kadir yüksek infildkiy 1090 ton bomba İmam, rıhhmları, dulgakıramlerı şehrin nskerf yanlar Kalırmı patimma, #lev ve dümen dan ibaret bir cehennem hâline koyacak. Yarın bülün dünya bu cüredi| teşiiifisün neticelerini Öğrenecek. Cüsetli. “teşebbüs, za Trahi Kuvveli ssbil balaryaları İle müs esasıni srayıp darımeşlar, nihayel kurnadlığın farkına varmışlar, Bu kurnezbli, hayret edilecek şey değil mi? ELLER YUKARI Çeviren : Muzaffer ESEN yehnt köçük bonkanın kasasını aç” mak gibi namussured bir iş değil dir. Kezalik ba iş yolda hirisini bekliyerek ve osu lüververle kor kutarak cebinden para çantasımı ak makla da mükayese edilemez, Bu İş bunlardan tamamiyle farklıdır. Bundan başka Petenin müşteri rinin umumi bir yerde kumar oy" mamaya da hakları yoktur, Kanan bunu menetmektedir, Binaenaleyh baltâ onlar bu işi Cimin yaptığını öğrenseler bile ondan ötürü polise müracaat edömezler, Zira adalet her şeyden evvel bu paranın nere» den geldiğini araştırır, Vakın bura da kıtmar oynandığını biliyor ve bile bile göz yumuyor. Fukat res mi bir tahkikat sırasında kanunn tam mânasiyle tatbik etmeye mes bur oscaktır. Sonra Cim vekalan « madan da bu işl yapabilirdi. Bu düşünce ile çehresi değişti, Yüzünde ıztırıba benzeyen bir mâna dolaştı, Masanın Üzerine bir yamruk vurdu, Pelenin kasasında para vardı. para, Bir daha ellerine ye AE Yunu masaya vururken eli masa zerindeki bir çivi ile çizilmişti, kan akıyordu, Annesi: — Banu niçin yaptın yavrum? Dedi ve oğlunun elini tnflu ve kanayan çizgiye baktı, Sonra hiç bir kelime ilâve etmeden Gimin kolunu bıraktı, sargı ve sıcak w gelirmek üzere öteki oday» Gill. Döndüğü vakit Cim artık orada de Bildi. Annesi odadan çıkar çıkmaz de Ukanlı korulu bir kukla gibi yerir" den kalkınıştı, Artık kararını ver * miş bülunuyorda. Derhal mutağa gitti, Mutfakta, bir cekmecede 24 çapımda kısa namlulu bir Jüverver vardı, Cim bunu çok evvel satın ale muşlı, Fakat nişan slmayı bir tür lü beceremediği için Jüververi br rakmış ve yıllardan beri aramamış* #1 Silâhı aldı ve cebine koydu. Silâb dolu değildi, fakat Cim esasen adam öldürebilecek bir 10“ ververle — hırsızlığa teşebbüs 1“ mezdi, zira bu takdirde muvatlak olamaz ve yakalanırsa akibeti çok fena olurdu, Halbuki üzerindeki si“ lih boş olursa. Dışarı çıktı, gece simsiyahlı. Cira kendi kendine söylendi: — Ba çok kolay hir iş, bu sestie Peten yalnızdırd.) Herhalde günlük hesabını — yapmaktadır. Karanlık'a Kolay alınacak bir. o kadar fsxia ki. Pete ihtiyatsız bir adamdı, Para sını kiliemez bile, Cim bu paranın tezgih alında, Cidtreların bulun duğu elajerde ski-bir konserve kus tusunda okluğumu pekili bitiyor O hele cesaret. Cim Kimseye fenalık yapmıyor. Bir adamın ça * lışarak Kazandığı parayı da elinden almiyacak soracağı adam bir ha « sızdan başka birisi değildir, Ya yarın, yarın istediği kadar yi- yecek olacak. Aylerdanberi çektiği yoksulluğun acısını çeksrmak üzere annesine ve kendisine gürel b'r #iyulet çekecek. Annesine İsterse bir hattâ iki alacak, Fakat o kader acele etmemeli. İs tikbnl- penbe “renklidir, Fakat bu » günden ihtiyatlı davranmak lâ * zın. Derhal parayı meydana çıkar mak doğru olmar. Evvelâ etrafa w zakça bir yerde iş bulduğu havadi sini yaymalı, Birkeç gün işe gider &elir gibi yapmalı, sonra parayı Yavaş yavaş meydana çıkarmah. Güzel bir fikir, Bu düşünceleri yaparken OCim köye geldi. Cekelinin yakasını kajs dırdı ve ayaklarının veuna bastı, Köyün küçük evleri karanlıklara gönrüldü, Fakat ibliyat fena şey de dildir. .Belki köyde uyuyamayan birisi vardır, Bir dofa da sokakları gezireli, Hayır, hiçbir evde ışık yok, 5». kaklarda cinler lop oynuyor, Ku Pisi önünde hava alan bir tek köy. iü bile yok. Herkes tavuklar gibi uyuyor, Cim durdu. ve Petenin oyun sale” Munün kapısını açtı. Kalbi çok kov veli vuruyordu, Cim sanki hu kalp çarpaşları bütün köyü uyandırncake miş gihi korktu. Fakat kalbinde yas nan ümit limbesının ışığı cesareti” ni aritırdı, cebinden hizla mendili ni çıkerdı, gözlerinin ayağısını men diliyle sardı, Bu işi ya şimdi başarabilir va hulta biç başaramaz, Sür'atle dü « sündü. Lüververini . sinirli sinirli avucunda sıktı, Gülmek istiyordn. Bu iş me kadar da kolaymış Bu bunak Peten kapıyı da açık bı rakrms. İş iyi başlıyor. araş yavaş, okapınm kanadını iti, Kapı gürültüsüzce açıldı. Cin sesizce içeriye kaydı, Limbaza i#hliyacı yoktu. Orada nenin'herede bulunduğunu ezbere bilir ve kafan» lıkta gayet güzel yürüyebilir. Yavaş yavaş tezgfihn doğra gil” vor. Fakat hu sirada skhna b'r maden tellerle kapalıdır. Hücuma uçakizr birlikleri yavaş ye dafaa edilmekledir ve sulari eli 5 şel geliyor ve mevzi alıyor, € niz toplarının tehdit edici oğardarı ömrümde bir maa- *ebre doğru dikilirken hir daha göremiyeceğin zora ile karşıkarşı projeklör gökku! di ölim ve yansın Ya rünmeyen kuşları yakalamaya ç> balıy Gecenin karanlığı beyöz, kırmızı, sarı portakal rengi tem. Tişekleriyle aydınlanıyor. Kenduui Amerikan bir sil bayramında sandim. Hor toraftan halkın sevin- cini ifade eden havai fişekleri his trladım. Harp birlikleri © sebrin önünde Yarım daire şeklinde « dılar ve bekliyorlar. Kyrn bir emir “ateş aç”. Devamlı bir gök gürülüs sü denizin yüzünü sâpürdü. Harp gemileri, krayazörler, (o desiroyere ler, yardımcı gemiler çelik ağızlr rını açılar. Yakıcı mesajları, şehre | doğru tükürüyorler. Trablus şehrinde o düşmenin bi. tün öfkesi aökyüzüne doğru top; lanmıştır. Şehir bütün ateşini w sual geldi. Ya Peten parayı yatak odasına gölürmüşse ne yapacaklı? Biraz evvelki güzel cesareti eridi Etrafını saran. sessizlik omuzlarıma bir ağırlık gibi çöktü ve onu dur *, darda. Bütün iradesini toplayarak birk açi adım altı, Ne oluyor? Tezgihin ars kasındaki kapı açıldı ve aralıktan bir ışık çizgisi aöründü, Gim korkudon olduğu yerde da du, Şimâi yandaki odadan gelen her fi£ sesler işiiliyordu. o Birdenhive kapı ardına kadar açıl. Peten ve Tottijet çikt. Konusuyorlar ve Kalır kahalarla şülhyorlardı. Gim Klenburi birdenbire saki leşti ve haykırdı: “Eller yukarı” bu ses o kadar sertti ki delikanlı kendi sesini bile tamyamapmıştı. İk! adam bir kukla gibi kollarını kaldırdılar, Klenburi başı le önle) ra duvara deyah duran koca bi dolabı — gwstererek o homuürdandı: “Girin şurave!” Lüververin tehdit eden nğzı önünde Pi sdam koru gibi dolabın içine girdiler. Cim dolabı kapadı ve kililledi, Bu işler #ki dakika içinde olmuş”) tu. Cim konserve kutusunu buldu. Eline aldı, fakat eli titredi ve kulu yere düştü, Cim bu halden hiç bir şey amlayarıyordu. Paraleri topl» yamadı, bir deli gibi koştu, kaor:* karanlıklar © içerisinde kaybolmat istiyordu, Durdu, düsündü ve mı rıldan apamıyacağım, birselik «e Wmden gelmiyor. Düşündü. Olan olmuştu. Şimdi bel İşin içinden nasıl çıkacsitı? Aklına hiç bir şey gelmiyordu, “Ne olur sa olsun, diye söylendi, dolabı © çar, onları. çıkarır, her şeyi anle fır, beni polise telim etmelerini rica ederim... Lüvepverini cebine koydu. Yakı”! sm indirdi. Yüzündeki omeadili çekti ve dolabin kapısını açtı, Pete dolaptan çıkar çıkmez hay*| kırdı: — Vay sen misin Cim? Scsimisi| işittin de biz kurtarmaya mı gel din? Cim evet der sibi başını salladı Pete heyecanı heyecanlı sözüne devam ediyordu: — Bari herifi yakılayabildin mi?) Herif bizi öldürmek istiyordu. Bü sırada gözü Simin e'indeki! yaraya ilişti, O vakit sörüne şöyle devam etti: , — Seni de ml yaraladı? Vah zo yalı Cim vah, bizim uğrumuzü yaralandın demek, meğer #en ne &sanr bir çocukmuşmun? Eli taban cali bir hayduda karşı koymak be olur cessret değil, Fakat herif pe tarafa kaçtı? Ve ertesi gin Pete Cimin bu © saret ve fedakârlığına bir şükran borcu olmak özere milessesesinir Kaendariik verifesini | delikanli verdi m İ kedar ki birim , geldiğimizi çaklara karşı terai elmiştir. Mava bücurna düşmam çok işgal m te bile etmediler, Fakat biraz sonra bisim gürültüsü öteki o ürültüleri i Kocaman gülleler ıslık çalarak &i- i diyor, yumruşak toprağa ( #ömülü i yor, yerden binlerce işıklı demet çıkıyor, belon parçaları göbsüsüne fışkırıyor. düşman mevzilerimdö jake” likler açılıyor, “İstiğiki yakı” yor, insanlar ölüyor. salvoda gemiler direllerinden teknelerinin dibine kadar titriyer, topların 0 guzlarından çrkan ülevler şimşekler gibi hepimizi aydınlatıyor. Top serleride — elrafımıza düşes İ ve su Sülunları kaldıran düşme, güllelerinin ısbiğı da kerstr. Sah ! bataryaları dünyanın bu köşesinde cmlayar. bu cehennem korusuna gök gürültüsünden (seslerini #âre elreyi unutmaduar. Hızlı, şiddetli, öldürücü 45 dake kalık hareket. Başlarımızın üse « rinde Trablus merhanielsizce dör j ven obüslerimizle gilikçe sıkişım şiddetlenen ve şehiri: sında çelik bir duvar istiyen Meraj leşi Di şıyor, Bu korkunç gürüllü arasında İ korkulu dakikalar o geçirdiğimi de j itiraf etmeliyim. Düşman bizi vuru bilirdi, zira gemilerin toplerından © | çikan steş mükemmelen hedef teşkil ediyor. Fakat bütün İnsiliz gemileri ba cehennemden - zararsıt . kurtuldu. Bonbordıman sona yaklaşıyor. A9 molral getsisinin komula kulesinde görünen “ateş kes” emri toplarım. 71 susturdu. Bütün toplar devsmis aley Yüzünden kipkırmızı kesik i mişler, karanlıkta lori bir yılan gibi parhyorlardı. i Yavaş yavaş filo borda nizamına girdi ve açıklara doğru acıldı; be” calatdan düşen yıldızlara benziyen binlerce #leş parcası gökyürümde kayıp gitmiye başladı. İstikamet şork, gemilerin barnu İskenderiyeye doğru. Arkamızda (o yorslanen. yıkılan Trablusgarp geniş yaralarına por saman oyapebilmek için sabahı bekliyor. Bu hücum söyesinde-çül ordusu için hazırlanan tonlarca yert kefiyen li görülen rafihimmat gideceği gidemiyecektir. Parlak bir güneş bülün yes, ih” i tişmeiyle parlayan deni: Üzerine | doğuyor. O Fakat rublarmız çok il meşsuldür, Doğan güneşe şöyle hir bakıyoruz. Bu dekiknde göneşin bizce bir tek mânası var: Bizi için gündüz hava bücumlarının langıcı demektir. Her er herp ya" bul farassut mevsilerindedir. Düş- manın gözükmekle gecikmiyeceğis ne İnanıyorum. Hücumun intikami nı almak istiyecektir, Fakat saatler yavaş yavaş geçiyor. Ufukta kıyt açık acık gizlemiye başlıyor. Ve karşımızda İskenderiye. Li* mana girdik, İstihbaral ajansları canlandı ve dünyaya denizden dövülen Trair lusun hikâyesini anlotmıya başladı, Bundan birkaç hafta sonra Akde“ niz İngiliz filosu unutulması müm” kün olmayan başka bir hareket yaptı. 100 şene yaşasam Gizltie gördüklerimi hafızamdan silemem. Tarihte ilk defn olarak ndawın sularında iki büyük rakip birhiriy” le karşılaştı: Harp gemisi ve bon* bardıman uçağı. İngiliz harp ge * mileri gökten ardı arası kesilmi" yen hücumlara güzel dayandılar, 500 Siuka fasılasız gemilerin Üzeri ne bomba yağdırdılar. İngiliz filosu 4 kruvazör ve 8 destroyer kaybetti, Girit deniz ve haya harbi, harp gemilerini — bera bombardımıania- rından korumak için gemi topları? , dın kâfi olmadığını gwsi di Bu deniz harbinin yeni tekiğe, Si tiyacı olduğunu gösteren en ka deki oldu, Son Pasifik hareketleri”. eril bu dersten çok isil» de etmiş olduklarını gösleriyor., . m 2AŞID RIZA TIYATROSU HALİDE PİŞKİN beraber Her alişam sant (11,80) öm HABİBE TEYZE Vedvil — 3 — Perde