LT 1 * y vap veriyor, larına benziyor. Sayın arkadaşımız. üsârel:rini hulâsa eder” diyor. hiyelle vecizeler yazıyorlar mi? müstlesna,,. yüzüne Denziyor. tenen sarhoş kazak askerlerine! nikbinlik kaplamalıdır. sına mâni olmalıdır, tenpervorliklen kurtarmalıdır.” tahinet damlası gibi olmalıdır. şaygaracı, çılgın.., F B ' Rahmet Damlası Gribi... VECİZE yazanlarımız hakkında bu sütunda çıkan bir fıkrama HA«-SE remzinin arkasına gizlenen bir arkadaş (İstiklâl) de Vecize, nelfis ve lezzetli bir öğle yemeğinden odada, yumuşak şilteli bir şezlonga yatıp, rehavet içinde ayaklar rini uzalarak şekerleme yapan muhayyilemizi Böyle vecizeler gösterebilir misiniz okullurulan şeylerden renkli hir rahmet değil, bulanık bir sel bo- şanıyor, ihânasızlık taşıyor, ne tevazuları, ne bekâretleti, ne müs« nislikleri, ne şiirleri, ne renk ve buğu mamureleri galeyanlı değil, soğuk, berbad... Ve nihayet isterik kaşlıplat gibi HA-SE'nin cevabı, bizde ötedenberi âdet olduğu gibi, sunlur- Hiyu basarak yazılmamış, Nezakel ve nezahet çerçevesi içinde bir fıkracık. Fakal, bazı yerlerinde Tfiskeler de yok değil, halimiyel içinde başlıyan yazı, bazı yerlerde gürlüyor. Ve bu salır- lar, hürriyellen, adalelten, insanlıktan bühsederken, sık sık setre- sinin düğmelerini çözüp. beline sardığı Trablus kuşağının arasın" daki (karakulak)ı gösleren mutlakıyet devirlerinin zabliye çavüş- Büyük bir Yazının somurtkan ciddiyeti yanında, sırıtan bir şetareti de var, Espiziye omuz veren, nükteye yaslanan satırları dudaklarımıze da tebessümler çiçeklendirecek mahiyette; hele Çapanozlu espirisi, rahmetli Cenab'ın o güzel buluşları kadar kuvvetli!., fıkrasında, “bize kalırsa vecize ne yazılır, ne de söylenir, Vecize fikirlerimizin, düşüncelerimizin kafamızdaki A benim hocum, biz de Lunu söyledik, başka bir şey demedik ki,.. Vecize, aspırın gibi, kömprime bir fikirdir, bir tabletlir. terbis yevi mahiyelleri vardır, dedik. Fakat sorarım, piyasaya diye sunulan şeyler bu ayarda, bu mahiyette nesneler mi?., Vecize yazıyoruz, diye, orlaya çıkanlar, sizin ve benim kasdeltiğimiz ma- “ivecize” Haydi solucanlı türkçeleri biran için hoş görelim, fikir itibar rila de kuru, çolak, sar'alı, tiknefes, çorak, ve sıracalı. Bazı müstesnalar olabileceği ve olduğunu ima ediyorsunuz, Fas kat ne yalan söyliyeyim, ben böylelerine rastlamadım. Tabit eskis ler müstesna, Meselâ Cenab'ınkiler, Agâh İzzetin bazı ilhamları Bilmem dikkat ediyor müusunuz? Zavallı vecizelerin yüzü ne mazlüm bir hal aldı, Tıbkı, yakasından tütulup sürükliye sürükliye koltuk meyhanesine tıkılan ve zorla sarhoş edilen bir rahibenin Vecize yazmak müânisine tutulanların gayretile, biçare vecize- lerin bütün masumiyetk örijinalitesi, hüviyetleri hakarete uğradı. Hidemalı şakkeye mahküm olanlara taş kırdırlıldığını maden ocak- larında çalıştırıldıklarını bilirdim, gibi muamele edildiğin! işitmemiştim. Vecize yazanlarımız bü hallerile neye benziyor biliyor musus nuüz? Kuünduralarının çamurlarını, Refaelin tablolarını silmeğe yel fakat, vecizeler mücrimler Fikrimce, vecize, hergün bize sunulanlar gibi yavan, berhad, sıhhatleri çökük, şetaretleri tortulu, taşkınlıkları kaba olmalı, kayv- rulan dimağlarımiza okşayıcı, serin nelesler üfürmelidir. Müfak« kiremizi, vücudumuzuü isıtmalıdır. Ve ısıttıkça Tuhumuzu ilik bir Vecize, büğünkiler gibi sinirlerimizi bozmamalı, bilâkis kuvs vellendirmeli, fikirlerimize, sevinçlerimize, kalbimizin hareketine, katiimizin deveranina, etimizin ve kemiklerimizin ihtliyarlamas sonra, serin bir uyandırmalı bizi Vecize, hulya ve efsane hanendeliği etmemeli, yorgun göğüs- lere temiz bir hava küvveti vermeli, kokulu bir teselli, tenkli bir Bugün vecize diye bize var. Sıcak ve Bilvesile saygılarımı sunarım aziz hocamız!. Benden selâm, senden kelâm Selimün tleyküm, aleyküm seldm : LÂEDRİ ETMERŞEN DT APRECEAT MA TLT LĞ ) BUT NN T G GG A ZÇT AM CCTT KTT işçi aranıyor İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel işletmeleri Umum müdürlüğünden İşletmelerimiz Şişli tamirhanesi için göstereceği ehliyete göre saalte 40 kuruşa kadar ücret verlimek suretile 3 elektrik kaynakçiıstı ile 3 dö, kümcü ustasina ihtiyaç vardır. Askerlikle ülâkası olmayan isteklilerin nüfus hüviyet cüzdanı, hüsnlü. bai kâğıdı, 4 adet vosikta fotografı ve şimdiye kadar çalışmış oldukları Tüetseselerden almmış iyt hizmet vesikalarile birlikte 24,7,042 günü saat 14 den 17 ye kadar idarenin Metro —Han zemin katmdaki Zat işleri ve sidl! müdürlüğüne mürackatları lüzumu bildirilir. (7841) — ı e p L g"i, HABER *Ilfr'_ı;ı'ıtıîgposîğıt A — Dt l ada AAA Sa f L Âr Nü Hükümet reislerinin necat fidyeleri ve Napolyon benzerleri Bu gün, hükümet reislerinden, harp mevdanlarında ölenler olmamıştır, ama “Necat fidyesi,, olarak oğullarını kurban vermişlerdir NGİLİZ Basvekili Çörçilin oğea Nölgğ KOpuUm STAZAL *j Yükınşark ordularında vazife 3ö . rüyördu. Kahire ile İskenderiye arasındaki yolda, bir öotomobil ka « | zası geçirdi ve derhal, İskenderiye, deki has#tanelerden birine nalile « dildi, Yüzbaşı Rundolf, her halde, ö. lümden kurtulmustur. Fakat ne de olsa, babasını, büyük endİşelere dü şürmüştür, Yalnız şu var ki: harp, ölüm yoluüdur. Hela bugünkü tay- | yareli harplerde, ölümden sakınıl. manm İmkânları, çok - azalmıştır. Devlet başlarının bükümet reisle , rinin de başlarında, bugün — böyle bir tehlike mevcuttur. Harbedetni memleketier, hehüz, büyle bir misal göstermemiş olmak la beraber, basta bulunan adamla, rım çoğunun hiç değilse, kalbleri yaralıdır; çünkü evlâtlarını kurban vermişlerdir, Geçen senenin şubatmda, İngilte rede, Dorset kontluğu dahilindeki bir yol üzerinde, yanında tabanca duran, bir genç İngiliz zabitinin | cesedi bulundu, Bu, bugün Malta kumandanı bulunan eski harbiye nazırı Lord Gortun hassa livasımda hizmat gören oğlu, ikinci mülâzim Şarl Standis Verikerdi, " Bu genç zabit, birka çay evvel, | Dönkerk , bozgununda, — kaçışında bulunmuş, sinirleri oynamıştı, Üyle iken, İngiliz hassa livasında vazi » fe görüyordu. Mülüzim Şarl, böyle. upuzun ve tabancası da yerde görülünce, in » Ühar , ettiğine hamledildi, ama res. mi raporlar, onun motosikletten düştüğünü ve beyninin patladığını ilân etti. " Py a Alman : Rus harbinin ilk hafta- larında Alman yüksek küumanda erkânıharbiye reisi Mareşal Kayte. Tin oğlu topçu mülâzimi Hans Jörj Kaytel, Rus cephesinda harheder. çen yaralanarak öldü.Bu genç mü lâzim, Mareşal Kaytel'n en küçük oğluydu. DA Yine aynı cephede ve aynı haf- talarda Ruslar, Vitebskde bozul . müuşlardı. Almanların eline esir düşenler arâsmdaki Rus zabitleri en yakm, esirler kampına gönde . rildi, Bunlar, tahkikattan geçiri » hirken, içlerinden biri, isminin Duzaşvilli olduğunu ve dozef Sta « Hnin büyük oğlu bulunduğunu söy. leyince, Almanları çok sevindirdi, Sovyet devlet reisi, Stalinin oğ. lu, topçu mülâzlmiydi ve jlk Al , man darbasi e mahvolan 7 İnaci Sovyet ordusuna mehsuptuı. Bu mikközim bugün esir zabitlere mah- sus kamıplardan birinde bulunu yor. »- 1941 senesi ağustosunun 8 inci günüydü, İtalyada Pize şehrinİn yakmındaki San « Giyüto tayyare meydanında, sekiz kişilik bir mü . tehassıs heyetl o günlerde, cephe- yo gönderilmek üzere olan yeni bir | bambardiman tayyaresini tecrübe ediyorlardı. Tayyare, birdenbire, bilinmiyen bir sebepten, yuvarlanı Ği Ve yere carparak parçalandı, Büyük fâcia,, Tayyare meyda . nmdakiler, birbirine girdi, Ankaz ayıklandı, Sekiz kişinin 5 şi yara, b, 3 ü ölüydü, Bu ölülerin biri, tay yareye kumanda eden yüzbaşı idi, İsmi: Brüno Musoliniydi, İtalyan Başvekilinin ikinci oğlu, bu suretle öldü. *& * * Hükümet reisleri, büyük adam ları kendileri ölmüyorlar, ama böylece necat fidyelerini veriyor . far, Yalnız şu kadar var ki, bu harp, bu hususta, geçen büyük harpten daha İnsaflr davranıyor, Geçen harpte, başta bulunan bir çok büyük adamlar, daha ağır ne cat fidyeleri verdiler, Fransız Mo, reşali Foşun Marn harp meydanım- da oğlunu kaybetmesi, Fransız ge- Nerallerinden Keastelnonun felâ « keti kargısımda hiçti; çünkil gene ral Kastelno, 1914 senesi eylülün. de Nansi harbini kazandığı gün, o harpte ve birkaç hafta İcinde, üç oğlunun yaralanıp — öldüklerini haber almıştı. Haber 'in bulmacası D1 23 4 5 6 7 8 9 t0 —| ©0 GU we - ö Soldan sağa: 1 — İstanbulda bir semi, bir mek« tep ve bir kulüp, 2 — Bir dil, atlı. yan, 3 — Papaz, yavaş alılan ayas ğin sesi, d — İnsanı idare eden küvvet, güzol sanat, İngiliz alfabe- sinde bir harf, 5 — Emir, başka bir emir, Bir cins bez, babamızın zeve cesi, 6 — Büyük ev, 7— İyi « yazı yazanlara. mahsus larzda, 8$ — Bu gün giren ay, İranlıların cedatların. dan, 9 — Bayan, tümsek yer, 10 — Hezimet, bir işi hul ve fasledecek olan, x Yukardan aşağıya: 1 — Acaip şeyler, 2 — Anadolu: da bir dağ, bir oyun, 3 — Bir sebze, itikat, d — İbadet eden, arapçı (başlangıçlar), 5 — (Tibetle men sup, Avrupada bir deniz, 6 — Bir lâhza, isim, 7 — Bir emir, insan ll ubali olursa karşısındakine böyle hitap eder. 8 — Fazla, bir dilde (e« vet). 9 — Âsker yürürken çıkan ses, saçı düzelimek, 10 — —Ahide, ekseriya (işlte) kelimesinden evvel gelir, Anadolunun garp tarafı, İ1— Memnun. olmadığını beyan. 19 No, li bulmacamızın halli: 1 — Keçi sürüsü, 2 —— İşibitir, S, 3 — Tenis, Fes, 4 — Alişar, Mal, 5 — Bde, Madeni, 6 — Emir, Bakir, 9 — Deri, E, Ü, 10 — Ecel, Gelin. NAPOLYONUN BENZERLERİ Meraklılar dikkat etmişler, a . raştırıp tetkik etmişler, yalnız Nev york şehrinde, Napolyon Bona - parta benziyen on yedi kişi bul « muşlar, Tehafı şurası ki, bu ben. zerlerden yalnız biri Fransızdır, Ütekiler: İkisi İtalyan, ikisi İspan yoldur, Diğerlerinden altısı Ame. rikalı, birisi Alman, brisi Macâr, birisi de Danimarkalıdır, Bu on ye di kişiden, Napoiyona en çok ben, ziyenler, Macar ve Almandır, Napolyonun benzerleri araştırı « hrken, diğer büyük adamalara benziyenlere do tesadüf edilimiş. Bunlardan 7 si meşhur musiki dâ- bisi Betövene., 938 sı Lenine, dü Çankayşeke, 9 u ölen İspanyol Kı rahı 18 üncü Alfonsa,. 5 i Hitlere, 3 ü Çörçile, 4 ü Musoliniye, 8 i ge nReral Persinge, 4 ü Yâyd CoCrca, 2 si Cümhurreisi Ruzvelte benziyor muş, Liste, burada tamamlanıyor, ama, biz tamamalamamağa mec , buruz, Bu benzerleri bulma marifetin - de, Nevyorkun büyük bir gazetesi rekor kaırmıştır. Muharrirlerini, Şeh rin İçine saldırmış, günlerce hafta- larca aratmış taratmış ve İisteyi tanzim etmiş, Tabii gazetesini de bolca satmış, NAPOLYONUN YÜZ KALIBI Noverraz isminde bir İsviçreli son zamanlarda Napolyon Bona « parta ait birtakım eşyaya sahip bulunduğunu, bunların arasında, bir de imparsatorun ölüm yatağın da almmış bir yüz kalıbı balındı. ğunu söylemiş, Buntarı Fransara satmıya kalkışmış, Bu adamın babası, Napolyonun hizmetinde bulunuyormuş, Ve o . nunla berabar Sent-Elen adasma gidecek kadar sadakat göstermiş, Napolyon Ööleceği —günlerde, oğlu “Roma kıtalı”na, 16 yaşına girdi- ği zaman vermesi için, kendisine bir sürü şahsi esya vermisş, İmpa. rator öldüğü zaman da, bu adam, onun yüz kalrbını almış, Bu sadık hizmetkâr, Avusturya da nezarzt altımnda büyüyen ve yir mi yaşlarında ölen “Roma kıralr' ile karşılaşmıya imkân bulamadığı için elindeki eşyayı, Lâzan müzesi. ne Vermiş; fakat maskeyi muühafa za etmiş, bu da, bu suüretle oğluna intikal etmiş, Noverraz müzesindeki! b eşya e maskeyi, satmak iİsteyince, Fransızlar harekete geçmişler, ve maskeyi kılı kırk yararcasına tet» kik etmişler, Maskedeki kılları kimya tahlillerinden, elektrik zi - yalarımdan geçirmisler ve netice « de, bu kalıbın Napolyonun hakiki kalrbı olduğunu anlamışlar, Fransızlar, bu hatırayı her kıy mettan üstün tutuyorlar ve Napol. yona ait hatıralarla, dolu bulunan Envalid müzesine almak istiyor , lar, Fransa, kimbilir, ne kadar yüz bin frank verecek ve o sadık ada mın oğlu da, bu sayede, büyük Lir servet kazanacaktır, M. RASİM ÖZGEN başlık yanındaki tarih çerçevesini ex. | Üyerek gönderecek okuyuculurumızun ' eari mahiyeti haliz olmeyan küçük « | sanları parasız neşrolunur,) l Evlenme teklifleri: * 48 yaşımda, yüksek şahsilli, tica . | rtetle meşgul, ecnebi dillerden bir ka. | çmma vâAkıf, şen ve sıkhatli, sima ve — | aşkâli gayet İyi, mütenasip ve İkusur. refahmı süz, işi ve serveti bir aile yüksek derecede temine kâfi bir bay, koöyü kumral veya siyah gür — saçlı, iri elâ veya siyah gözlü, güzel ve ga. en az İise yşirmi — yediyi geçmemiş, yüksek, gayet te. malümatlı bir yet mlütenasip endamlı, tahsili görmüş, yaşı nihayet miz, şen Sevimli ve kızla evlenmek istamektedir. (F.D. K.) remzine müracaat.) . 38 * Hayatla yapayalnız bahtsız bit kâdın, namuslu, zine müracaat, lra maaşlı, beş Odalı bir caat. evlenmek — istemektedir. remzine müracâat, caat, iş arıyanlar ne müracaatları. remzine mürâcaa', * Lise ve orta ökül ziye dersleri verilmektedir. remzine müracant. 8 mecbüriyetinde — Olduğundan, her rTacamt , aramaktadır. (8. racaüatları. ÂAldıenız: Aşağıda remizler> yaren olün © » kuyacularımızım — Nnamlarına — gelen ları hariç) hergün sabahtan — öğleye ları, (Deniz) (E, Ura) (B0) (Hulya) (E. — Önsal) (Kaymak) (LütfD)(M.T.R.) (M, Nur) ÜMemduha) (Mehtap) (N.N.)(Nelli) (N. F. 50) (Sami) (S.R. 42) (8 T.) (S.H, 16) (5.R.) (Sevgi) — (ŞCE) (ŞF.) (LERZ) (Tekcan) (TAŞ) (Tallim Kkimdl) (Uthu) dek denizti) »— ...0 D 6 - * —.-.-.-—...4 .. Nakleden: Muzaffer ESEN — Babamıgörmek istiyoram,., bir feryadla itiraz etti , nâ kızm — demeyiniz. kelimeyi — kullanmak yalmız Çehresinde öyle detin bir ümrit sizlik vardı lâ, müdür — şaşırdı, adetâ dij tutuldu. Bir şey süyle, ba — Metlen onü İacağına aldı, göğsü ne doğru çekti, Müdürün bu şefkati samimi | di. Fakat bu kalpten ge'en bir vef kat değil, heyecan —merhamettean Goğan bir histi, Çehresine değen bu yabancı dudaklar, genç bıza kaybettiği sefkalin acısmı — daha O çok bisseltiedi. Hiç Bir mmsan, Hiç bir muhabbet ona babasını aat — ) Müdür genç kızın Lirdenbire kollarında ağclaşuğu nı hissetti., Üm't bayılmıştı, Bu baygınlık —*ki saat aürcli, NÜ Vç '#ün” Blafler “ iindü yan di ve hiç kendini bilm>2di, Doktor bün:1 evvelâ ağır — bir N CAĞ beyin hastalığı başlanğıoı sanmış, tı, Fakat üç gün Sonra hararet düştü ve Ümit dudaklarımdıa. ay ni cümle ile uyandı: B — Babamı görmek istiyorum... Geçirdiği hasta'ık — saatlerinden mübhem bir hatıra, sünük bir İz Uirap ve aet hayâli kalmıstı. Simdi ta mamile nantulmuş kârip, korkunç rüyalar içinde ernındığımı ancak batırkıyabiliyordu, vakrt sabahiı, Kapah perdelerin nrasından yal , dızlı bir güneş aydınlığı sruyordu, İhtiyar hastabakıcı bir kadın Ümi- yordu. Gene kızın yavasça söyledi din yatağı yanmda diliş diki ği bu “babamı görmek İstiyorum,, sözleri üzerine — telaşla yerinden Tırladı: — Nasılsmız, Ümit? diye hatı. rmı sordu, Genç kız yine o zal! ses le: *Babamı görmek — İstiyorum.. Mutlaka onu görmeliyim.,, dedi, İhtiyar kadın derin bir merhamet, le ona bakryordu: — Yavrucuğum babanızı göre , mezsiniz... Üç gün hasta yattmnız... Ve bu gün onnu.... İhtiyar kadın sustu; “Gümü | yorlar,, demeğe cesaret edememiş ti.. Ümit bu söylenmeyen — süzün bir mizrak gibi kalbine saplandı. ğını histetti Genç kız derin bir yels ile: : — Demek bü gün «nu gümdü | ler, öyle mi? Amnnemin yanına mı? — Evet yavrucuğum — Demek Oraya götürürlerken yanıda kimse yoktu öyle mi? — Hayir, yaltnız değildi.. Sab, ri Pek bahanızm ölüm haberin? a hr almaz hemen geldi, — Bu beni bir dereceye kadar teselli etti.. O bahamı çok sevi, yördü, 0..0 ,, Devam edemiyor, sesi zabtedilmiş göz yaşları içi boğuluyordu... Birdenbire babasmın son sözle, rini hatırladı | Ayrıldıkları gün: “Seni cok seviyorum kızım,, de | mişti. Bu sesi bir daha işitmiye cekti... Genç kız. ağlamak İçin gayet yavaş sesle: — Çök yalnız kalacağım ... Yapayalnız dedi , Hayatakar - Şi derin ve müphem bir korku hissediyordu, Şimdi ne yapacak tı? Daha hemen hemen bir çocuk tu... Babası anası yoktu, Künin yanında yaşayacak, kimi sevecek, kimin emirlerine itatat edecekli? Bütün bunlar, Ümidin şimdiye ka dar hic aklma gelmeyen — bir ta, kım meselelerdi., İhtiyar kadın onun elini elleri i, çine aldı: — Yalırız kalmayacak sınız meleğim... Babanız her şeyi düşünmüş, Sabri Peki size vüsi ta, yin etmiş, Vüsiniz felâketi hâaber alır almaz hemen gelili... — Sabri Pek buraya geldi mi? Evet geldi, hattâ arkadaşmız Pervinin annesi ve Noter Bay Ni, haüm zevcesi de sizi görmeğe Beldi. Fakat siz kimseyi tanıyacak halde değildiniz.., Bir çok saatler yanmızda kalan Sevkiyeyi bile ta, Rryamadımız, — Bay Sabri Pek tekrar gelir Mi acaba” söyledikten sonra tekrart gözlerini kaparlı, Sab ri Pek'in ismini işittiği dakikadan beri kalbinde müphem bir sükün ve teselli hissediyordu, Öğleye doğru ziyarete gelen doktor yataktan kalkmasıma izin verdi. Genç kaem ateşi düşmüş, buhranları sükün bulmuştu, Ümit elbisesini geydikten son, ra müdürün odasma gitti, Ümit, müdürün yanmda, geçir, diği hastalıktan sonra üstüne çö, ken yorğun sükün içinde ne söy , Terlerse dikkatle, itaatle dinledi, dudak ucuyla müphem cevaplar verdi. Fakat kendisi hiç bir şey sormadı. Yalmız arasrra dehlizde bir a, yak sesi işİttiği vakrt başını ©e viriyor, büyük mavi gözlerile ka, pPrya bakrıyordu. ; —0 Eı: . .- Müdür onun yalnız kalmak is, İle odadan çıktı Ve Yirmi dakika Sabriye baktı, sonra hıçlara hie, kıra kendisini bu sıcak dost kolla kalmış, dürüst çalışkan 50.55 yaşlarmda bdir bayıa evlenmek İstemektedir.. (Değer) rem klilo 7T0, GÜ evi olan, içki kullanmıyan ve kumarla alâkası olmıyan, yalnız iki yaşında bir er . kek çocuğu bulünan bir tay; ken. disile her cihetçe Mütenasip bir ba. yanla evlenmek istemektedir, Musevt müstesna, gâyrimiislimle de evlene . bilirim, (Ş- Özüğlü) remzine müra. * Yaş 18, böy 1.60. kilo 56, esmer kara kaşlı, Küra RBöÖzlü, sabırlı, orta mektepten MeZun, Ösil — bir ailenin dürüst, şen ve ŞUh, Zevk ve ağlenceyi seven, ciddi bir kızı, 25 35 yaşların. da, dürüst karakter sahibi, yuvasını seven memür VeYa âskar bir bayla (D 18,.D) » *& Ayda SÜ.100 Tlra kazancı olan, serbest meslek Sahibi bir bay, 20.22 yaşlarında bir bayanla evlenmek is. çemektedir. (M.K. 74 )remzine müra. * Kocam asker Olduğu için çalış « mak mecburiyetindeyim. —Yaşım on dokuz, Türküm. BİrÇok Mmüesseseler. de çalıştım, bonsetVislerim var, Sü - ratlı daktilo — biliyorum. Muhasebe, ve muhaberat işlerinde daha fazla biülgim var, Taliplerit (Uthu) remzis * 17 yaşında orta-akiü bitirmiş bir sene muhtelif yerlerde çalışmış, elin. de boönservisi olan DİT Senç, herhangi bir işte çalışmak istemektedir. (H45) tâfebelerine — müssit şeraitte kimya, fİZİk ve riya, (AŞE,) * Ortamektebin SoN Binıfında, 1928 doğumlu bir genç, Gilesine bakmak türlü işte çalışmak istemektedir. Taş, raya da gidehilir. (F-D) remzine mü. *« Ortamektebin Sön Einifinda oku. yan bir genç, tatil Münasabatile iş ) Yemzine mü. mektapları idarehünemizden (pazar, kadar ve aat 17 den sönra aldırma. (Acete 179) (AM (AZTA) (Bahar) (B.LM.C.) 1B.V.) (85 ciddi olalrm) (EL,) (FE.N.S.) (Gülseren) (Gar)(HB, 888) (H. 450) (Y.B.) (Ye. --