Eşek anırtısı ve karcağar maki fazan: Münir Süleyman Çapano”!u e ei yıktır sesine ve ke sise hasret kalmıştık, hirde rastlanmıyor, mustkiş'nasların karcağır makamına o benzetilkleri anırtısını işlimiyorduk. Zaman 7x man şehirden dışarı çıktıkça görür yor, hayran hayran seyrediyorduk. “Fakat çok şükür, birkaç aydır tanbul sokaklarında o rostismemn başladık. o Sebzevatçılar küfelerini yüklemişler maballe aralarında dr- İaşıyorlar. Küçük yemiş arabali , ma bunlar çekiyor, Anlaşılıyor ki bar, onların da mevkilerini değiş çiirdi, şehirden: tardedilmişke: Ban eşekleri, ba kır filozoflarım İldellerine müsaade edildi Şok severim, Hele fırın küreklerine benzeyen kulaklarımı, rutubelli bü. irunlarını okşamaya bayılırım, Ve Adaya çıkınca, ileride ki- in yanındaki boş arsada beşi, oan birden duruyor. Oradan geçer , Ken, mehakkek durmyorum. Barun. "larını okşamadan, duruşlarını 80“a i retmeden eve yollanmıyorum, Hav “baların, birbirlerine sokulup, cik ; veleşmeleri, göz süzüşleri, bir genç Ikızın sevgilisiyle çilveleşmesi ve "göz süzüşü kadar tollı. Bazılarına gözbebeklerinde de melâl ışıkları bilir, me derileri ver 7. Belki de âşk ateşi yü. reklerini o yakıyor, belki de arpa hasreliyte kalpleri burkulap ezil. yor. Geceyarısı, serenndlarım da dine Miyorum, Kitara ve mandolinlerle, yeçine kokulu çamların altında kıv- rak havalar çalıp, şakrak sesleriy şarkılar okuyan genç kızlar konse”» lerine nihayet ve, dök'en gonre, dudaklarından sev gililerinin *“bütelerfnin tadını ve hazzını muhafaza edip uyurlarken, bu sefer eşeklerin konseri başlıyor. Evvelâ, alt mahalleden biri vzun anırıyor, derken bir baskası buna cevap veriyor. Daha sonra Yyanıbaşımızdaki sötçünün merkehi ahenge İştirak ediyor, Sesler, bir fonda değil, anırtılar kalınlı, İnceli arada base vezifesin! gören de v Eşek Bayvanların en İvilerinde (dir, Ben onlari ne kadar severe sem o kadir da acırım. Habgi işe sürseniz bâşarsria xlerimi bağ- Jarsınız bostan dolaplarını çevirin. Jer. Ne ceşil yök vüklesen'z — boş, dolu küfe, taş, et, gübre, “insan ve ilâh taşırlar. — Develere Bilavuzluk ederler, Öldükten sonra “da İşe yararlar: Etflerinden pastır ma ve sucuk yapanlar bulunur, İ Üstadım Ahmet Resimin dediği Ee “Aralarında şarlatanlık, iftira, ; lan yoktur. Kadere tabi ve mr. ler, Hele Hodpesendlikten asla i haberder değillerdir. Siz, hiç bir celi merkebin, bir köheylina , sleyhinde © bulunduğunu ,Bürdünüz mü? veyahut işitiniz mi? İ Mhknk kt hayır! * “Gitteleri, o anirmaları varsa da Biri müdefan hakları, lğeri de haklarıdır. Biraz inatçıdır Basun içindir ki “sudan geç t” derler. Fakat, bu da pek ye. Me söz değildir, İş sürmesini Ben onların sudan geçer, çok gördüm, Hem öyle geçi- ki, yine Ahmet Fasimin gibi “Dahk gibi! Hele dikkatlerine diyecek yoktur: tehlike sezliler mi, hemen kor & dikerler. Bu dikkati değme Mesan gösteremez, ? Bu kır filezoflarının tarihini ef» i Seneler karışlıran wlema olduğu İ gibi, Gliparyoa) hanedanının en asil ve necib ahladından biri ole. rek kaydeden hayvanat mülehassıs- Yere dn vardır, Rebme'li Salâhattin is, “Miveryon hanedanının asi) evlâdı esi, diye (o başla bir) Hed atla Omecebet mi verir nesir yazmıştı Da yarı (Rübab) üniforma, mecmuası nida bas, “evstyr, . Zerduz palan vursan eşek gene © Kaç yıl oldu pek hatırlıyamıyor eşektir! irum, bir Fransiz dlimi, veryüzün. © İldeki eşeklerin on iki milyonu © Şğımı söytüyordu. Fransız bilginiz inin wrun uzadıya yaptığı İnceleme lere göre, bu on iki milyori eşeğin © milyonu Avrupa bölgesinde Ya, yormuş? Fraosada ancak üç mik yon eşek varmış! Fransız Mimi Wiyordu ki! “Ayrı pada eşeği en çok ölün semleket HAFTA SOHBETİ Eşeklere dair kii—Ada eşeklerinin konseri—Kitara ve mandolin — Eşek yastırması — Ahmet Rasim ne diyor? — Dünyada ne kadar aşek var? — “Bırak şu eşek herifi!” — Haksız hitaplar — Birkaç beyit — Eşekler hakkında darbımeseller — Şekspir ns diyor? — Ahmet Vefik paşa ve devlet idaresi — Çimen- der, kibar, elmalüm, kabakulak, marsıvan, odur 01. Önle eşek ki bâldsındaki teşdidinin. Âleli (mara benzer liyuad dendent Eşek pür Eşeklik Hlihar eyler seninle? * dü “ N amı — Eşeklerin içtimai mev- o#'u İspanyadır. İspanyu © kılasından sonra o Hindislanda eşek (bolluğu vardır, Diğer bölgelerdeki eşekler, pek öyle göze balacık kadar çok- luk göstermiyor... Şimdi, rakamların bu belâğatir, det sonra, bazı ulusların kabiliyet ve karakterleri hakında İncelemeler yapar, münasebetler keşfedebiliriz. Ben ufak bir tecrübe yaptım, istgr- seniz, size de anlatayım: İspanyolların pek” gürülücü ve kağadayı ol'lukları tevatüren şayi- dir. Eşeklerin oruda bol oluşuna güre, bu karakter üzerinde müessir olduğunu kabul etmek lâzımdır. Avrupa kıtası, Avustralyadan son- ra yeryüzünün en küçük kılası o» duğu malümdur, Böyle olduğu hak de, dünya üstündeki eşeklerin dört te birinin orada yaşamasında gizli bir mâna olsa gerek! Eşek çokluğu göze çarpan memle- ketlerden birist de Hindistandır. Ve bu çokluğun Hindiilerin kara'e terleri üzerinde yaptığı tesir gü neş kadar rüşendir, Tevekkeli mil yonlarca ve milyonlarca Hindili birkaç yüz bin kişinin esiri olmu- yor! Bir başka Fransız bilgini de şür, ları söylüyor: “Eşeklerde, bu sevimli, şabur £ leşollarda şu vasıflar pek bariz bir sekilde görülmektedir: 1 —— Her ne olursa olsun diledi dini yapsbilmek enerjisi, 2 — İnatçı, kavgacı ve dayakla uslanmaz bir tabiaş sahibi oluşu, 3 — Tahammül ve sabretmek meriyetlerine malik oluşa!,, Şimdi, düşünün bir kere, böyle önemli vasıfları ve hasletleri olan bir mahlükü hakir görmek doğru mudur? Bonus için; — Durak şu eşek herifi! — Eşek gibi inatçı! — Eşek gibi anırıyort Gibi lafarı, tahkir makemınaa kullanmayı biç doğru bulmuyorum. İleke “eşek herif!” sözünlin tahkir tabirleri oorasında kullanılmasına hiç aklım ermiyor, Hattâ insafım kail olmuyor. Çünkü, eşek, dün; yaratıldığı sünlerdenberi insanlara fayılası dokunmuş bir mawüklur, İsa Peygamberin bir eşeğ' olduğunu hepimiz biliriz. “Harı İsa” terkibi edebiyatımızda. bile yer almıştır. Nükte yaratıcısı Nasrettin Hocanın hikâyelerinin, fıkralarının onda se Kizi eşekler üzerine değil midir? Bu itibarla, “Eşek herif!” sözünü <esur* kavgacı, enerji sahili mütine sına almayı ve kullanmayı — #rans sız âliminin oeşeklerde keşfettiği hassalardan sonra — daha muvaş fik, buluyorum, Şahin gibi, arslan gibi, k gibi yırtıcı mahlöklar, melhe yor Kahramanlık, cesaret ve cür'et Üimsali olarak gösteriliyor da, öşek gibi faydalı mablöklar neden maks duh ve hakir oluyor. İşte buna 0'» lm ermiyor , Halbuki zavallı hayvancik her işi. mizi görür, ber zahmete kallanır, fakat biz nankörüz, tahkir ederiz. Çünkü insanız, nimet kâfiriyiz, — Eşek tekkeye taş taşmakla derviş olmaz deriz. Yahut: Eşeklik dadı haktır o herkese olma? amip Mısrammı okuruz, Birini icvet mek İslediğimiz zaman: var, * zibüziverdir teninle, Ismet Paşa Kız enstitüsünün sergisini açtı Ankârü, 11 (A.A) — İsmet Paşa kız enstitüsü ile kız meslek öğretmen okulunun 1041 — 1949 ders yılı ser, gisi dün "sayın Bayan İnönü tarafın. dün açılmıştır, Açılma töreninde mil, 4 müdafas vekili general Ali Rıza Artunkai, maarif vekili Hasan Ab Yücel, Vekâletier erkânı ve birçok davetliler bulunmuştur. Celâl Arkun için jabile yapıldı Banat mektepleri mezurları cemi , yeti sanayi mektebinis kırk senedir fasilasız musilim!ik eden ve binleröe sanatkâr, teknlâyen yetiştiren mua), Yin Celat Arkun için dün vir Jübile tertip etmişlerdir. Taplantıda Celât Arkunun mezi yetleri tebarüz ettirilmiş ve 40 sene, dir memleketimize hizmeti geçen mualilmin vasıfları öğülmüştür. Me tasimden sonta davetliler çay #y3 feti veriimiştir Pozanti ormanla» rında yangın Adanadan bildirildiğine göre. Po. #antinin Çitinlik ve Hamidiye orman Wrmda temmuzun 3 ünde bir yangın Çıkmış, derhal bilyüyerek bugüne ka. dar söndürülememiytir. Karalsstı kaymakam: Poza: biye müdürü ve civar o karakolları yangın yerine gitmişlerdir, Seyhan valisinin direktifi üzerine elvar köy. er halkı ba biyük yangını söndür. mek için selerber edilmiştir. Her iki ormanda da tahribat mühimdir. ————— mA, Regaib gecesi İstanbu! Müttülüğünden: 15 Temmuz 842 Çarşamba günl Raoob ayının bitine #yiismaır rat Ski. ertesi perşomte “günü akşamır (Curii yede ) Tayip Reznlb'oldığı ila tunür, aim altıri” demiş! * Etek küçüklür amo, bir Kuler deveye kılavuzluk eder, * Altan inen eşeğe biner, İngilizlerin büyük şairi Şekspir de “her kakahatin altında bir esek yalar!,, diyor, Asiyabı devleti bir har da döndür Für! Alısrar da meşhurlür. Ahmet Vetik paşa da bu mısra şu &ö ekiemiştir: “Döndürür as e döndürü, eğe blr çok isimler de lakmış “Cemender, brnağı <k kabakulak, kılkuvruk, mars van, kibris, kareşek, o topmleşeir Uyuzeşek, eimalim, laklı, odur 0" Eşek, edebiyatımıza da girmiştir. Mizah edebiyatında eşek önemli fasıl teşkil eder, Hendese dava'as; içinde bir de (eşek davası) vardır. Bunlardan da gelerek yarımada bah- sedecedim, Münir Süleyman ÇAPANOĞLU ibar, ozun kv üindülğünü bilmiye, onun hakiki luyzularını öğrenmive büyük bir ünem veriyordum, Acaba onulara karşı simdi, nasl bir vaziyet ta. kınıyordu, hayal ettiği şeylerden haazisinin tahakkuk ettirebileco. ğini umuyordu? Naziler İktidarı ele aldiktan sonra artık gaye edin. diği seylerin bir manası kalmış mıydı? Bana müphem ve ihtiyatlı o'» makla heraber kendi düşünceleri ni uksettiren bir Hsan'a cevap verdi, Sizlerin, bakılırsa, ari ok madığında, hattâ memleketi iyim çok daha baska bir siyasi islikn. metie yürümeyi temenni ettiğinde süphe yoktu, Fakat insan yalnız hayni peşinde osmayıp, harekete gecmek isterse, her Seyi olduğu gihi kabul etmek lâzrmdir, Zatsn Beyiltlerini okur, söyler, yazarız. Eşek hakkında bir çok darbı me» sellerimiz de vardır; * Eşeğin uyusu pındrın büstnde sulanır, * Eşeğin coni yanında aft geçer. * Eşeklen doğma katır, Ne gönül bilir, ne Fatır? * Kola babasmı o sormuşlar hâdisat, kendiliğinlen, tediği gibi gelişirse Nazl'eri ber iki tara fm işlediği hataların mahsulü o- larak telikki edivordu, Bütün kv. bahati onlara yüklememek lâzım- dı, Onlarm bütün mazeretleri, ne- reden geldikler'r'n pek farlanda o'madrıkları için, nereye sin büyük bir önemi yoktu, çünkü badützatında fikirleri yoktu, Onlar Kör b'r kvet, wdefâ hilminü tera &decek fırtınalı bir büyük br. Juttan baska bir sey değiller. Bütün marifet bu fırma Bayan inönü | Yaman bir kapkaççı “ Açlıktan yaptım olum hâkim bey, vallahi açlıktan... Ne zaman nüfus kâğıdını Kaybettim... — Adm” — Aron, — Kaç yaşındasın, —ı£ — Sabıkan var mi? — Yok, — Niçiu mevhkufsan? — Başka işten, Yani aldam, Mani sabıkan yoktu? — Var, ama, başka isten da dim, bani,, — Hanisi maasi yok, Sabıka, sabıkadır, kaç ay ceza yedin? — 1,5ay. işten dolayı? ilet, — Ne yaptın, surat mi kestin, yoksa,, — Yoook, aldım, —- Yani çaldın, Ha? — Evet, — Bak şimdi de yeni bir iş yâr. mişsan, — Söyles'ne Niçin y'ne çaldın? — Ne yapayım beyim açlık, aç katmnştam, — Aç kalmen insanın çalması i mı Hüzem, Bak daha IR yasında İ çaki gibi delikznlisin, çalışana, mahküm | — Nüfs kağıdı kaybettim İ beyim, Kimse ise almadı . — arsaydın. — Param yoktu, ki çıkarayım, — Evvelöz üz iş yapardın? — İğas satardım, Ne vakit sü fus Kağıdını, ekmek kartımı kaya bettim, Kimse bana mal vermedi. İki yunden fazla açlığa o dayana wadım, Ba mulmazelin dükküyma yittim ve uç gömlek kaptım kaç Lam, Dükkânmda kinse yok mu. du — Cırak vardı, — Ne dedin dükküna şird'ğin raman? — Pu kıyafetle wütteri yibi İ dükküna girilir ml? Yavaşça yir- İ dim, oç gömlek kaptım, kaçarken İ errak yordu, Ayağım kaydı, düş. im, yalka'adılur, — Ba hırarlığı yaptığın zaman, Jilet hirsrzliğemm mwbakemesi baş lamamış mıydı? — Yok o daha sonradır? — Yanın, demek seni serbest bırikmea: hemen bir. hırsızlık daha yapin ha?,. — Peli seni nicin tevkif etihre diler? — İkamzte raptetliler, Mâbim çahnın o Köm'eklere f'- yat takdir çden ehlivukuf raporu nu olur — Bak, üç gömleğe 12 Hira Fi yat biemişler, Ne Mweceksjn* — Mireram var, Bo gömlekler dört Bira değil, 8,5 Trader, AVRUPANIN 2 LAZ Yaranı YUL ROMEN nun seyrini idarş etmek, Alman ve Avrupa semasından geçerken, tamir kabul etmiyecek tahribat vukug getirmesine meydan verme- mek, hatâ, ne kadar İmkânsız gibi görünürsş görünsün, ona far. kmda olmadan fayda'ı bir Iş gör dürebilmekteydi. Mer sey bu kör kuvveti iestklen ve dışarıdan ila» re edecek açıkgözlü İnsan'srın gösterecekleri feraset ve Mehâre- İ bağlıydı. Tabii Abçtz bütün bu düşünceel- rini, bana size anlattığım sekilde bu kadar açıkcn meydana vurmre yordu, Onlar kısa, alaylı eiimlele- irmak ka'imelerin altında giz liyor, fakat gülüşleri, manalı te Ke leriyle her seyi ifade etmis oluyordu, onda bir sene evvel (Neptehe de Toulon) İntisar ew den br seri malialede buna benzer fikirler ortaya atmıştım, Meselâ: “Almanya ne İstiyor?,, sunline etvap vermiye galisrken diyor dem ki: “Almatyanm ne istediği zan değil, ne ist'yeceği bizi alkkadar — 50 kuruş mu farla, * — Oyle, madmazelin çırağı bös na söyledi. — Peki otur yerine. Ilırsızdan davacı olan genç bir kaflmıdı. Lüna Almalej, Uzun boylu, esmer, düzgün vi- cutlu güzel bir kadındı, Sultanha- mamında gömlekçilik yapıyordu. Nereden bindiği o kestirilemiyen iki, belki de üç tane tahtakurusu sırtınıla" dolaşıp duruyordu, Hâki- min hitabı üzerine: — Dükünda ben yoktum, Çırak görmüs çalarken, Ama, ne zaman ben gömlekleri aldım, Ne için dos vacı olayım bu çileikten dedi. — Vaz mı geçiyorsun davan- dan? — Evet, Yazıktır, — Orasını mahkeme düşünür, Sen davanlar vazgeçsen de müd delumumilik vazzeçmez, Tüma, herhalde milliyetinin t©. siriyle olacak Arona acıyıp davar sudan vazyeçmaekle her seyin bi töeeğine kaniydi, ki derin bir hayrete düşmüştü Neticede mahkmee, dükkündaki çak Davitin şahit olarak malıke, meye celbine karar vererek mu- haliemeyi başka bir güne bıraktı, NİMAY SAZİ Ödemişte bir cinayet Bir muhtar kon- disini yaralıyam - öldürdü mişin Kışla köyü muhtarı o Metmet Kuuç, gece vakti Ahmedin tarinsına hayvanlarını sokmak istemiş, Ahme. din oğlu İbrahim mlmunant edince kavga etmiştir. Neticede İbrahim çşabanca ile Muh, tarı ağır sürelte yaralamış, Muhtar da İbrahimi öldürmüştür. Hu arada babası Ahmedi de ağır surette yara. inmiştır, HÂDİŞELER TARAMH Kendisini boğaz- luyan kırlangıç Ge ding, neşeli, tatlk dimi bir tanıdığım vardı. Bu tai. dık gene yaşıyor; daha doğru öl. memiştir; çilnkü insanlar vardır ki ölmemişlerdir, lâkin O yaşamıyorlar. Yaşamak sadece ellerin kolların ha, reket etmesi, gözlerin o görmesi, ku, Jakların işitmesi değildir. Arznları, mıza hizmet odemiyen ellerin, güzel manzaralar ve güzel yüzler güörmi. yen gözlerin, tatlı sesler dinlemiyen kulakların bize yük olamktan başka ne rolleri yardır? O bir felâket geşirdi; bütün para. sunt ve malımı kuybefti. Parasız bu, günkü dünyada ne yapılabiliyor? E. ğer paranın bilinmediği bör dünyuda olsaydı onun yokluğunu da daymıya, Gaktı, Üstelik ayakları da tutmuyor; dör duvar ortasında, birkaç kederli yüz arasında, ayni mahdut manzara karşısında bunalarak yaşıyor, Hata, ralara fazin bağlı doğ ki onlarla haz duysun, İşkembeli hayvanlar, bir çok şeyler yediklen sonra bir kenar, du otururlar; o yiyecekleri ağızlarına getirerek çiğnerler; #evk duyarlar; hatıralıra kıymet veren İnsanlar da bu hayvanlara benzemezler mi? O kadar çak şey Küren, © kadar tatir yıllar yaşıyan bir adam bunla, rm hepsinden mabrum kalırsa elinde yalar ört İçler. Ürt de katmmanış, sn, ne yapmalı? Ümlte'zlik kötü şey. dir derler; lâkin Ofenalığı da yar; shründürür; beklemenin atoşten gön, leğini Süme kadar bize taşrtar... Bu adam mit etmediği için gi, mek itiyor; ölümü arıyor. o Acaba bulacak met Yoksa CAPna kıyanık mt? Banu bilmen, OHkin kıyanlar var, Bu harp içinde bile mesela Eih, piinde hemen muvaffak olumiyan Ja. pon kumandanı ümitsizlikten dolayı intihar etmedi mir Bu his hayvanlarda bile var, Vak, tile Yuzeslavyalı bir muallim, dr, langışların sıcak mesmloketisre gö, zamanmda kanadı Kırık bir kırlan Bıç buldu; bütün kış besledi. Bahardı, karlangıçlar dönünce ZAYAİY! ban, çode bir masa Üstüne koydu kır gıclar. onun başının üstünde dolüya rak beraber uçmak içim Çağırdılar, 9 uçamıyordu, Üzltsizlik çöktü; siy. ri pençesini kaldırdı; boğazın ona uzattı; deşti; kanlar akti: gözlerin, de sisli ve göklere, mesafelere basret çeken bir ıstırabla öldü. Bununia beraber yiğitlik her dei, kete kuryı metin olmaktır. â Kadircan KAFLI Taş ocağında facia” izmirde eşek eti Izi amele kaya altında kalarak ezildi ! | İzmirden bildirildiğine göre, Öde, İzmirden haber veriidiğine © göre, Kozıtçutlu mevkiinde taş ocuklarm ön bir fasit olmuş, Ugnleir Abdullah vgin Mehmet, 100 tonluk bir kaya, ami sarsıldığını görerek bağırınış ve | arkadaşlarını War etmek İstemiştir. Paket İzmirli Ahmet ve Mhmet a. dındakl arkadaşları kaçınımış kA, yânım altında feci bir şeklide ezfimiş. lerdir. Mehmet ağir yaralı | Olarak kurtarılmış, diger iki kişi ölmüştür. KAAN LUTFİ ay «der, Onu bazı şeyleri istemiye ve diğer bazı şeyleri İstememeye sevketmek az çok bizim elimizde, dir. “Onun için Abetzin söyledik. lerini kaçamak sözler telâkki edes mrezdim, “, İğimser delikanlı gülüsiyle Yana, demek istiyordu ki: “Siz va ben kendimizi synı #ayeye vakfetmiş Inaaaları?: Seli krrtarmıya; onu en çok tehlikeye düştüğü yerler de, meselâ Fransa ile Almanya w rasında, idame ettirmeğe, Şimdi yolumuzun üstünde aynı manin veya aynı muamma İle karşılaş. yoruz: Nuri fenomeni, Siz dısar. dasmız; ben içeride. Aynı vadi- de, müstereken çalışmak için an- lirs'niz... , Romanın, girli konu binezonlar sayesinde, dilnyanın her taraftarla sulh lehinde çalış- mak İstiyor "iyi niyetli; İnsanlar, mı iyma ederek: “Onlardan birinin MUAMMASI daa .salanlar yakalandı —u— Birinin evinde de ihtiyar bir eşek ele geçirildi İzmirden bildirildiğine nazaran, İz, piste sökük aralarındı halke gizli, | 0s eşek eti saran üç kişi yakalanmış, 15 kilo eşek elinden başka ovlerinde kesilerek eti gatılmnk Üzere Çarşıdan satın alındığı anlaşılan — İbtiyar bir eşek de ele geçirilmiştir. Tilhakika onun vaziyetini tak, ille ediyordim. Bana “İçeriden” çalışma usnilerine dalr bazı imha verdi, Bir taraftan Fransız «Al Peen emmi arasında bir ye, İn edecek o teşkilâi; imei eğimi Bu işin bem faydalr bir eser vücuda getirmek, hem de kendirine ehermiyetlice bir mevki teminine başlanmış teş- kil etmek gibi iki hedefi vardı, Diğer taraftan rejimin en nü- fuzlu şahsiyetlerinden birinin iti, madını kazanmak suretiyle merke. zi bir tesir icra edebilmek İmkin- larmı araştırmıstı, Bu usulün be, nim “hayati noktalar Üzerinde faaliyet, prensibine Uygunluğu derhal nazarı dikkatimi o celbetii, Abetzin Itimadmı kazanarak mah. remiyetins dahil olduğu Adam Fon Ribentroptu, (O zamanlar Ribentronun ha, nüz' resmi bir vazifesi yokta, Sa dece Ribentrop . Büronun sefiydi, Bu büro dış siyaset Üzerinde bir nevi tetkik ve tecribe Taboratü” varımdan ibaretfi, Fakat Ribent. rop daha o yamanlarda büvük bir vüfuza sahip bulunuyor ve asil e melinin Vilkelmtrmssey, o (Alman baririyesinin basma) O germek o dutwnu yakın mesaj arkarlaşhırın saamanas