19 Mayıs 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

19 Mayıs 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MET HAPER — Aksam Postasi Dünkü (Baş tarafı 1 incide) | ii Doğum Günümüz Meclis müzakereleri Ratik İncenin koymak istediği hil - küm, bu rejmin ve demokrasinin asa, sına muhaliftir... demiştir. Şinasi Devrim, encümen nami- na tekrar cevaplar vererek sunlari söylemiştir: EE YAYLANIN (Baştarafı ? neide) büyük ve güzel bir yatak ayırtı - yor, Çocuk dn bu andan itibaren artık yatağım bir daha slatmıyor. Hiç şüphe yok ki çocukta görü- Jen bu hal &ardesler arasındaki çekememezlik (Cemplâre de Cain) ıplarma çam bir uygunlukla ve Türk ölâkınm adabına muvafik olmak ©. re gönderilen lâyihadan dolay: bü. sümete, teşekkür etlikten sonra iki mokta üzerindeki teklifini izah etmiş Byorek gönderecek - okuyucularımızın ticari mahiyeti haiz olmıyan küçük | Binları parasız neşrolanar.) iş tir: Bunlardan biri kanunun fevkalâ, de zamanlara ait olması (o cihetidir. lieiet eden Refik o İnce: Zamanda, hârpde, sefer- berikte olduğu gid sulh zamanrnda da hırsız ve ahlâksız gene hursz ve ablâksızdır... demiş, yalnız mazauni, yeti tahakkuk etmiş olanlara değil, muhtemel olanlara dahi hesap aör - mayı istihdaf eden bu kanımı, tsbif zamanlarda da tatbikina taraftar ol, duğunu anlattıktan sonra ikinci tek- Minin izahına geçerek, efkArnımum yede her vakit simsnl mevkiinde olan mebusların da bu kanun hükümleri - pe tabi tutülrnisi suretile müsavata riayet odilmiz olacığımı beyan etmiş. tir. Müteakiben Şinasi Devrim (Zen - guldak), encümen namına şu izahlar. da balinmüştur: “— Refik İnce “(Niçin fevkalâde zamanlara münhasır olman, fevkalâde olmıyan zamanlarda bu şekilde sar - vet Iktisapları meşru mudur?) diye sordular, B:ttabi gayrimeşru mal ik. Usabını meşru çelâkki edecek bir #bmiyet hiçbir saman mevzuu baha olamaz, Sadece bu kanunun tasla etti öl usul gayet istismi olduğu içindir ki, ancak fevkalide zamanlarda tsi. bike cevsz verilmiştir. Hiçbir kuzu. rü görülmemiş hiçbir suç işlememiş vatandaşa (umumi manzarana göre bu malları zasl iktisp ettin?) diye sual sormak ve muayyen bir saç işle- mediği sabit olmama rağmen malla. rmı mandere etmek mevzuu babiz - tir. Kanun fevkalâde zamanlara mah Muş ve İstimsi hallerde tatbikini âmir bir hüviyet taşımaktadır. Yalnız mebusların muhakeme usu- Mi kakkımda teşkilâtı esasiyemizde bir Ana kayı: vardır Xi, teşkilâiz emmsiye, miz tadil edilmeden bu lyihaya bu yolda bir hükmün ilâyesine imkân yoktur.) Refik İnce tekrar söz almış, ve es. elimle demiğtir Ki: *— Kanunun heyeti umumiyesinin verdiği mana idamesine lüzum görü- Her bir dilaturun tsibiki mahiyetinde, dedir, Amma işlerini görenlere tatbik edilecek muameleden mebusların istis bast parli programımar oTuhuna Ga muhaliir., Refik İnce, burun için teşkili ona- siyenin değiştirilmesine de lJzum ol, madığı mülslsasında bulunmuştur. LAYİHANIN ENCÜMENE İADESİ LAZIMDIR Rahatsizlığından dolayı bir buçuk ay mezimiyet atmış olan Halil Men taş, lâyihanın metnine dair maldrnatı içtiler söze başlıyarak demiş tir ki: “.— Yeni devletimizin yirmi küsur senelik hayatmda rejimin bütün ge. raltinin esaslı surette milletin bünye. sine yerleşmiş olduğu kanaatinde - yiz. Orun normalize olan, normalize olması matlüp olan bünyesini tahrip etmek doğru değildir, Her nevi suils- timale masl olacak kanuni ahkâm ve şiddetli müeyyideler mevzuatımızda esasen mevcuttur, Şimdi bunlar kâ. # gelmemiş va vazifesi başında dev. Met hizmeti yapan bezeleri suliatlmni, e büyük servetler yapınış, şu halde murakabe taşkilltımız icki değilmiş demektir, Buna karşı da (o fevkâlüde müfettişler yapılır, tam ( #nlâhiyetle teğhiz edilir ve muayyen bir zamanda sayyar olarak vazifelerini Ma ederler. Hele Refik İncenin müsavat namına mebusları da böyle bir tehdit altına koyraskk istemesine şaştım, Meclisin birinci gartı hürriyetidir; iatiklâlidir, “.— Refik İnce, ahlâksızlıkla | mücadelenin zamanı yoktur, dedi. ler, Bu, hakikaten böyledir, Pa- kat ahlâksızlıkla mücadelenin u. gulleri vardır ve normal zaman. larla fevkalâde zamantarda teha- iü£ eder. Meselâ Mrkaç gün evs | vel yüksek Meclisinize arzodilmiş bir lâyma ile zimmet saçu içini. dsm cezas! veribnişiir. Gene fev- kalâde zamanlara sit birçok hü. kümler konmuştur.,, Şinmi Devrin, bu usulün nor. mal zamanlarda tesis edilemiye- ceğini, hatlâ kanun tatbikata gir. | diği zaman daki, kolay kolay tat. bizme geçilecek usullerden olms. Giğıni izah etmistir. Hami Menteş: “— Ben csasma muarızım. Yir. mi küsur senglik ve normal şartlar içinde yürüyen devletin bilnyesin- de yirmi kiisar seneden sonra bu gibi tahripçi usullere bir misâl ve- tilmesin, dedim,” Refik İnce: “— Meb'us denen ve âmme hiz- meli gören şahısların imtiyazlar: ancak bu sakfın altnda iş gördük- leri zamana münhasırdır, Haijl Menteşi bakiknten çok nikbin gö- rTüyorum, Yirmi senedir kökleşmiş bir inkılâba bu kanunla âdeta bir tesir yapıldığı yolunda vicdan a. abı izhar ediyor bu- günkü fevkalâd, haller tahassul 6lzeydi bu kanun o sıralarda da gelirdi, Kanımun kat'iyyen tahrip- kâr bir bünyesi yoktur, Devletin normal bünyesi içinde işliyecektir. Adli usullerimize muvafıktır. Meh'usların diğer âmme hizmeti gören vatandaşlardan ayrı bir mu. &mele görmesi kanıati ve zihniye- ti de biç birimizde mevcut değil dir. Esasen meb'uslar ahliki ba. taraftan dn mesele teşkilltı esa- iye mevguudur” Reis Şomscdlin Günaltaya: “.— Hai Menteş ve Refik İnce ortaya biver fikir attılar. Lâyıda. Bun züzakereye geçimcden cncü- mene iadesini tektir tetiler, Esas hakkında müzakre açılmadan önce verdikleri takrirler okunacaktır, KEFİK İNCE İLE HALİL MEN. | TEŞİN TAKRİRLERİ NAZARI DİKKATE ALINMADI Halil Menteşin takriri röye kon. muş ve nazarı dltkste alınmamış. tır. Refik İncenin takriri iki fik- rayı ihtiva etmekteydi; biri kanu. tun alelide zamanlarda da tatbik edilmesi, diğeri meb'usların da bu hükümlere tâbi tutulması hak. kmda idi, Ayrı ayrı reye konmuş ve her ikisi de nazarı dikkate alın. mamıştır, Bundan sonra lâyınanın esa& üzerinde müzakereye peçil - Besim Atalay söz olarak demiş- Yr ki: “— Bü liyihadaki hükümlerin tatbikı için Meşrutiyet devrine kadar gidilse na iyi olurdu. Fr- kat hiç olmazsa Cumhuriyetin ilâ. ndanberi bildiğimiz, serdiğimiz suistimaller hazlenda ön bu ka- run cari olsun.” * Bundan sonra, Adliye Vekili bu kanun önünde memurlarla hâ. kimler arasmda fark olmadığını bölirtmiş, birinci ve İkinci madde. kr kabul olunduktan sonra iyi hanm birinci müzakeresi tamam - 23 yil evvel bugün, güzel ve kokulu bir mayıs sabahı, güneş ufuklardan doğarken, bir vapur Samsuna bir insan bırakmıştı: Sarr saçlı, mavi gözlü, gözbebeklerinde #ek& şimşekleri çakan bir insan, Bu insan, mukadderatı padişah ve nazırları tarafmdan yabancılara peşkeş çekilmiş, vatanı parçalanmış, bayrağı müzelik olmuş, kanı sümürülmüş bir ulusu, tekrar bayata kavuşturmak, varlığını, hakkını, benliğini tanıtmak için mü cadele ve mücahede meydanına atılan, bütün bir husumet dünyasına meydan okuyan Mustafa Eemaldi, Mustafa Kemalin, Samsun iskelesinden Anadoluya çıkışı, zulüm görmüş, haksızlıklara uğramış bir ulusun iradesi, kur. tuluş hamlesinin sembolüiydü, Ve bugünden sonradır ki, millet kötü mukadderatiyle mücadeleye bazladt, Mustafa Kemalin Samsundan başisya. râk her yerde, her tarafa attığı her adım, yaptığı her hamle, her etılış, her feveran, vatan birliğini. millet üstünlüğünü ya” rattı, Vatan davasmı kökleştirdi. Türk ulusunun tarihine yepyeni ve bambaşka bir yol verdi. Güzel, verimi, dinamik ve karakteristik bir yol Bu itibarla diyebi — 19 Mayıs, bizim doğum günümüzdür, ? Şurasını da belrtmek lâzımdır k, 19 mayıs bizim gibi hür olmak, hür yaşamak istiyen, bizim gibi istiklâl davasmı kanla tahakkuk ettirmeği bilen ve bunun için ayaklanan bir milletin mücadele sembolü değil, düzeli, biribirine uygun, iç ve dış âlemini aynı zaviyeden gören, milleti bu düzenli, Şuurlu iârake sevkeden bir ruhtu, Ve savaş, siyasi, durumlar, sösye tenin sosyal nizamı biribirlerini tamamlayan unsular halin, de, yanyana gelerek, yeni Türkiyenin temeli bugünden itiba" ren atıldı. Bu durumu da şöylece adlandırabiliriz: “se Milli hareketin takvim başı! Bugün o ünden tamam yirmi üç yıl Fakat, uzaktayız. ağaçların, çiçeklerin kökleri gibi, yirmi üç yıl evvelki hayata, o sağlam köke bağlıyız: Bütün milli imanımız, milli kudreti. miz, milli varlığımız; milli hüviyeliizle,. 'Türklüğümüzle,,, Ve tek kelime ile; rn) Türk ulusunun, yirmi üç yıl evvel kavuştuğu — minası ve muhtevası itibariyle düinyanm en ihtişamlı, en göz kamaş, Uran aydınlık davalarının birinin taptaze bir başlangıcı olan — bugünü kıskanan, böyle güneşli, ıiklı bir günün has retiri çeke uluslar, iklimler ve var, Onlarda böyle ondokuz mayıslar bekliyorlar. Ve kimbilir ne kadar bekliye. cekler 19 mayısta açilan Anadolu ufuklarında dalgalanan bu bayrak, bugün Mil Şefin elinde bulunuyor, V arkasında dalma iyiye, üstünlüğe, /e yine, onun yepyeni bir hayata doğru / Yaşayıp yaşamak işimiz bizim, Haram lokma kesmez dişimiz bizim, Her yerde eşimiz bulunmaz senn ABDİ bizim, lüm vakaların; nüfus dairelerine bildirmeyi geciktirebilmiye müsa, ittir, Bunun için, çocuğu olan- lar, nüfus dairesine gidip bir ç0” cuğu dünyaya geldiğini haber vermekte acele etmiye lüzam gör, Mez, Öyleyken, erkek çocukla” rin müfus muameleleri pek ge ciktirilmez, Doğan kız ise, iş değişir, Apa babalar, kızları on yahut on İki yaşına gelmeden nufusa haber vermezler, Bu suretle, Meksika, da, her kız, mufusta, ön, oniki yaş küçük bulunur, Meksika kadınarı, Yaşlarını soranlara, İ gere gerc, nufus kayıtlarmözki yaşlarını söylyebilirler, Başka memleket. lerdeki Kadınları kıskandıracak bir mazhariyet., Hangi kadın, Meksikayı kadınlar cenneti say maz? Holivudda, Ses - Volf isminde bir adam var, San'ati: Örümcek ağından Dez yapmak... Ses Vo'f, bir müddet evvel, bir gok sahaları metruk bir şatoda geçen bir film için, bin tane ö- rümcek ağı bezi yapmıştır, Bu sanatkâr, işini kolaylaştır. mak için bir makine icat etmiş, bununla istediği gekilde ve bü, yüklükte örümcek ağı bezi yap maktadır. Bu bezleri hüsusü bir ecza e katrlaştırılan o ve renklendirilen sa“ 189 defa tevkif Kalifomiyada o Veniz kasaba, sında Fred Marin namında biri, son iki sene içinde 1S defa tev kif edilmiştir. Suçu ekseriya hır. suzlılkmış.. Son defa bir sent ça” larken yakalanmıştır, Aynr za. manda, Fred çek içki içen bir ile çok yakından alikadardı ve bu çekememezliğin sebebi olan rüç- hahiyet ve yalamlık duygusu İza- le edilince kaybolmuştar, ... Amil de cinsiyettir, Zahiren ba biraz gariptir, Fakat yapılan u. xn etüdler bu gerçekliği meyda. na çıkarmışlardır. Evet İlk na- varda tamamile fizyolojik bir ene- #ele gibi telâkki olunabilecek, ya. tak wlatmak itfiyadı gayri şauri alâkadar. diye Okadır zannedildiği gibi bir hastalık değil tesekkfil halin. de bulunan çocuk cinsiyetinin bir nevi iadesi, tezahürüdür. Bu hal onun için cinsi münasebetin ilk taslağını teşkil eder, Gerek kız ve gerekse erkek çocuklar için ba hal aynur. Gece idrarı tutama. mann manasmı ve bunun hangi gili iptidai İesiyakları bağlı olu bileceğini anlamak için hayvanları tetkik etmek kâfidir. Kısırlaştırıdmamış hayvanlar ve bilhassa kedi ile köpekler çiftles- me zamanımda, hele çifleşmeğe imkân bulamadıkları günlerde id. rarlarını akrta akrta dolasırlar, Bu nun manası disileri iğfal etmek ve muhitlerine arşı duydukları kini ifade etmektir. Eer dikkat eder. sek köpeklerin kendilerine karşı İyi hareket etmiyen kimselerin kapı. larma, kapalı kapılara, bos Kanla. Tahlili ruhiyat birçok beşeri İz. tıraplarn deva olmağı başlıyor. Çocuklarda görülen Ararlır meyan, nmda gece İdrarı tutsmamann de sebeplerini araştırmış ve neticede unun ruhi lardan mey. dane geldiğini, cinsiyetin ilgil; bar Junduğunu meydana çıkarmışlar. Annesinin koynunda uyumağı alışan bir çocrk baskın bir yatağa ve Yak cinsi rütimaseietin biğdemdi — yetimi serpe yatanı rslalır ve bu suretle de onları kendisle mesgul ederek duyduğu memmuni. yetsizliği tozahlir ettirmek; ki çük şahsiyetinin cinsi mevcudiyo- ünden onları haberdar etmek is ter, Bu gibi vaziyet karşısmdı büyüklerin gösterdikleri ölçüsüz şiddet ve basvurdukları cezalar e. sasen çocukların duydukları ve ifrat derecesini bulan suçluluk duy gusunu şiddetlendirmekten başka bir netice vermezler, Burada çok enteresan bir vaz. yetle karşılaşıyoruz, Cinsiyetin &elişmeğe başladığı bulüğ çağında çocuklar yataklarını mistmazlar. Bunun sebebini cinsiyetin inkişaf etmesi; cinsi meveudiyetin beşka şekillerde tebariz ettirilmesine lüzum kalmamasında aramaislır, Bu da gösteriyor ki yatağı wlat. makta cinsiyet geniş ölcüde mü- dahalede bulunmaktadır, Yatıklarmı rslatüklarından do. ayı çocuk'uarı coralandırmak çok fenadır. Yukarıda da dediğimiz gibi bu onlarda mevcut kabahatli. lik duygusunu şiddetlendirir; kü güklük hissini yaratır, hemen dai- ma elnsi nehyler meydana getirir. (einsi iktidarsızlık ve soğukluk). Sonra çocukları başkalarının ya- nında teşhir etmek, utandırmak da arıyanlar » 18 yaşında, ortamektebin Ikinci sıtma kadar okumuş bir Türk gen ci, resmi veya hümüri bir müessesede çalşmak istemektedir. (Aryün) rem. sine müracast, apartımanları dördüncü daire 12 numârada (Tüner) remzine müracaat, Müteferrik: 468 Vk, iyi kullanılmış bir o Zays dürbün istenmektedir. Satmak isti . yenlerin En Son Dekiks gazetesinde (Dürbin) remsine mektupla istedik - ileri fiyatı ve adreslerini bildirmeleri, Aldırınız; 010. 82) (Gar) (EB, Uras) O(4O) (F.R, Günel) (ŞU) «HB, 885) (R.R.G,) (Ciddi söz ver) o (N.CK) (Yoldaş) CAM) (AX.) (Ganj (SR. 71) CTHRZ) (23 48) (BBG) (4D, 315) (Tekcan) (NB) (S.CK) (Devlet kuşu), Aşağıda remiz sahiplerinin nümls - rma gelmiş fakat şimdiye kadar al. ârrilmamış mektupları bı aym sona. ba kadar aldırmalerı Oİrmdmr, Ay mektepler imha edilecektir. (25 Sezen) (GM) (AG) (88) (RMY GK) CAL) (BY. Kays) (Oran) (o (Ciddi) (My oCEmekli) (£. Şenkan) (Nadide 79 O CTunelıy ——<C Yeşilay konseri 20 mayrı çarşamba günü akşa- m san 21 de Beyoğlunda Saray Sinemasında asturkn Ve alafranga allâ Işılay ve arkadaşları ile Fer. di Won Statzer « Muhittin Sadek ve Lümja Andaym iştirk edecek- leri bu konserde ayrıca milli oyun- lar da vardr. Davetiyeler her gün eomiyetin Sirkciğdeki merkezinden ve sinema kişsinden elmebüir. Kürek müsabakas- Gençlik bayramı dolayısile bü- yün Fenehtahçe ile Moda arasın. de bütün irelipler aşık olarak bir kürek müisabaleası yapılacaktır. Yarı, tek, Hel çifte ve dört tek tekneler arasında yapsnleaktır. İstanbul . Edirne bisikl. yarışı Bisiket fedemsyonu tarafın - dan hazirlanan üçüncü İstanbul - Edirne arası gidiş geliş bisiklet mukavemet yarısı bu subah saat 7,20 da Topkapıda başlamıştır, Yarış 21 mayısta İstanbulda teeektir, bi. .iğ- — Onuda öyle amma, ne e Allaha ısmarladık., teşekkür g- derim. Muhaverenin tarzı crvıklaştığı İ- Bu sefer yokuş aşağı inmeğe başladı, Sokakta siyah önlüklü ço. doğru. incrken gözlü. vazan: NEZİHA MUHEDDİN tanmaştır. Ni > j >e derhal oraya girdi, Sokak üstün. iskemle bularak oturdu, Kahveci kirli pstemalma ellerini kurulya- rak basııcuna dikildi: i — Sade mi sekerli mi bayım? — Şekerli bir kahve., Kahveci teneke barakaya doğru Seslendi: — Şeker bir balam,, Ferhat kahveyi beklerken rute. betik dıvarm aralığından fıslrmış mer boru ç'çeklerini okşadı, Biraz sonra barskadan çırağın bir tepsi içide kahvesini getirdi. ğini gördü. Ah bu kahveci çıra. ğını bir köşeye sılaştırsa eline beş on kuruş tutaşturarak belli bir seyler öğrenebilirdi, Fakat ne öğ- renecekti? Ferhadın içinde başka Gmitler de uyanıvordu. Bediaya bir haber gönderebilmek... fakat kahveci çıraklariyle haber gönder. da sinsi sinsi hemen çatmak üzere dilşlincesiz hareketiyle Redlanm mek pek âdi bir tesebbüs olmas mıydı? Kahvesini içerken sokaktan ge çen kadınlara dikkatli dikkatli bo. , Bediayı görmese bile bel- ki annesini görmek mümkün O turdu, Gün aksama erişmiş, sokak daha tenhalasmıştı, Ara sıra geçen 0t0- bilsler beyninde uğultalar yapıyor, yanıbaşında şak şak oynanan tavin knlak zarmı yırtıyordu. Birdenbire yerinden sıçradı: ya- nrhasmda tavla oynayan gencler. den birinin see erik bir telâf. fazla: — Ooo buyuran Bedri hey sön- . mevedo kaldın burün bu ve kadar yahı?.. diye yük. Ferhat gözlerini kaldırınca Bed- rinin sert ve hağin mavi rözleriyle karsılaştı, Eyvah?!.. Ne miitbie,. na mfitiis bir tesadüftü bul, Bedri kaşın birini kakiremıs 8. bürünü görünlin #stüne indirmiş, mukabil taraftam da bir omuzuna İndirip öbürünü kaldırarak Forha. bakıyordu. Redri kemiisini karşılıyan zen- ©: — Burada yabancı kuşların eti ka alaka karman? Gla osuuzdaşım! pin Sonrr tokrar dönerek güz göze gelince. Ferhat ona terbiyeli ve ciddi bir selâm verdi, Külhanbeyi omuzunu daha ziyada &aldırarak Ferhada yaklaştı, Ferhat tepsiye kahvenin parasını birakarak ayağı kalkmıştı, o Kendisine yaklaşan Bedriye: sapkasivle hafif bir sa- lâm vererek Kahvehaneğen ere, Bedri faslın ve öfkeli bir sesler — Avcrlam gören aeemi tavşan gibi amma da seğirtiyor bn. hele su #ippeye bakım bet, Diye arkasından bağırıyordu. Forbadın beyni büsbütün İlre. muşta, Kararan gözleriyle bastığı yeri göremiyerde, Cnddeye çıkın. en Davutpaşa tarafından gelen bir #tomobile güc İKaret ederek içine atladı ve eltyie yokuşu gösteri, Arıbanm içinde düşünüyordu: or badalaca hareliet ettiğini ve bu zavallı başma ne büyük bif felâ- ket açtığını düşünerek iki yumru. ğiyle &afasma vuruyordu, Araba dünemeçlerde yavaşlaymea dışarı. dan geçenlerin içeri doğru bu gay- ri tabi hallerine bilyilmüs ve açıl. nuş gözlerle baktıklarını farkede. rek birazkendini toplamağı £ay- rel etti, Ne yapacaktı? Ne yapacaktı?!. Biran sıkışan kalbinde duyduğu a. «lar onu bir tehlike hissiyle tit. den bu beklenmedik vak'ayı ale. Ade görmeğe kendini zorla. Ni. bayst ortada ne vardı? İstanbul. dan ayrmanm hüznü asebme bezmuş ona her seyi fevkalâde göstermişti, z Kendine hâkim olmak lüzemdı. Bütün bu selim düşünce gayret. Terine rağmen beynine ve rahuna saplanan acidan kurtulamıyor, bu derin ve yakter ezanm vahimlesti. hece: tefin eti, Ve bir arkadaşa olan ihtiyaç onu kıvran. pe dırıyordu, Bu arkadaş Tarıktan Başkası olamazdı. Şoföre seslene. “rek Tarığın adresini verdi, Tekrar arabanm döşemesine yas İanınen rahat bir nefes aldı, ve bir signen yakarak sür'ati arttırmak istiyen bir hareketle sinirleri geri. len bacakların uzattı. Tarık beyaz gömleğiyle mnaye- ne oğasımm kapısında, bir misteri- sin! teşyi ederken Ferhatla, karsı. laştı, Müsteriye derhal veda ede- rek attadaşmın solgun ve harap yüzüne dikkatle baktı? — Gel baka'ım Ferahtçığim.. bu ne rorantik hnl böyle? . diye onun arkasını okuyarak mmsyene odasma aldı, Ferhat utanmasn si. nirli bir genç kız gibi ağlimağa başkıyacıktı. Ferhmt onu tatir tat. Ferhat acı mer Daşmı salladı: — Evet Gönül beni fena her. pahyor! . diye mırıldandı, . — Kâfir kız dün beti yakala. dı.. gitmediğini öğrenince bir kö- pürdü., bir,, mü

Bu sayıdan diğer sayfalar: