i gençler : binalarını © <maşlardır, arasında merkezi, polis dan başka pol Tedhisçiler memurların, d orduları genç imzası vardır, ye verilmiştir. KOYLUMUZUN DERTLE RİNDEN Lekeli hummadan daha korkunç bir hastalık: Bugün Git, | ararkee Kemüyone bir tahrir, FÇENLERDE yaptığım bir köy Tahrip edilen binslar Seyukal nazırının binası da vardır, Bun nünde atılan kurşunlardan polis ve bir gözeteci yaralanmış tır, Bundan başka Japon bün, harap olmustur. sonra Japon #iyasi partilerinin, kaların hareket tarzı hakkında giddetli tenkidleri ihtiva eden ri, salelerin altmda deniz ve Japon beşveldlinin ölümünden sonra Japon besvekili mevkiine #maliye nazırı Mösyö Taknhasi- Nazırlar meclisi fevkalâde bir toplantı yaparak kabi fasmı imparatora verm imparator bu istifayı kabul et, in toplantısmda devam yarın gel! bu illetten. Fire köyünde Köyülerle beraber nüyor. bür hmnetalakz rastlamak mümkündür. sehir veya kasalatı yaz dönliyor? zzep oldum. .|y» "Tokyomun muh” de bombe e si. medim.,, diyordu, fırkasinm merkezi, adliye e nüdiiriyei SU) emmi bir mmewiştir. bımları yaptıktan Adarecilerti peşinde, iplomatların ban e e ei subayları bit Nice fıkaranm erin) yıktı. Aman yaratı, yedir burun nin isti fakat titriyor; kere etmiştir. # Hollanda Hindiatanmda Se lep adasında Menado bölgesinde Dir ver saremeeı ölrwetur Za, rar oldukça büyüktür, Betavya rasafhanesinin ederek alımağak tedbirleri müza- Memurlarımızı, saltanat devrinden kurtarmalıyız.. yet've gayretini göstermiyor. “bugün gli, yarın gel!" demenin köylüye me, lere mal olduğunu bir kere düşünse, ler. Düşünseler ki, şehir içinde bile kıs mevsiminde , bunca vesaile rağ. mon , gidip gelmekte bir hayli sıkın. ta çekiliyor, Ya Miylk se yapsm? Bir dilekçeyi bilmem kime imzalat, mak, veya bir günde mwtlaks biti. rilmesi mümkün olan herbasezi bir işi takip etibek üzere öç dört saatlik yoldan karda, çarmında, yağımır al, Anda, şehire geliyor.. ve İşini bitirdi, den aynı vorlukları yenmeğe calşa, rak, eli böğründe, meyus, köyüne dö. Saltanat devrinden kalma, ve lekeli hummadın çok daha mikthiş, korkunç | | “— Bugün gil, yarın geli, Ba hastalıktan şikâyet edenlere 2, man zaman kasabada ve şehirde de rasında , buğün gidip, Şar gelmek imkânlarını bulabilir; fakat köylüyü düşünün bir kere. Nereden kalkıyor * Ne müşkülâtla geliyor? Ve mas me, Köy kahvesinde fazla aturamadım. Bahçeleri gezmek bahanesiyle dışa, riya çıktım. Fakai, içimde bir. sw belirdi: ATA et Dat betik ? EEAA vne git gel? Diyerek, köyün dar yolları arasında uzum uzun düşündüm ve mü. Evvelki gün Karstan gelen değer- MW bir öğretmen Eminönü Halkevinde, oralardan derlediği halk münl ve des. tatlarını okuyordu. Çorah vilâyetinin Yusufu kazasından “AN Huzur Coş. kum” adlı bir halk şairinin, yakarıda bahsettiğim (gün git, yarım geli) ievzuu otrafında yazılmış çok kuv- vetli Bir bicviyesini dieledim, “İİ Giumuri Dayımın yazdığı bakılırsa, kendisi çok heyecanlı bir halk şairi, Zaten bize bazı parçaları, ni okuyan kıymetli öğretmen bu ar. kadaşımız da onu yakından dinlemiş: “hemen hemen bütün Anadoluyu do. laştım,. bogünln halk şairleri arasın. dn (Huzur) kadar kuyvetiisini gör, “Bugün gil, yarın geli, Hlletinden halim ne kadar çok bezdiğinin en be, Uğ ve safiyame bir ifadesi olan © uzun dert yanmalardan birkaç masromı ay. “Huzuri Dayı” bunu idarecilerimize ithaf etmiş ama, öyle sanıyorum, ksiöylü orasında — yayıldığı kadar, mamurlarımızın kulağına git “Huzari Dayr" şöyle deri yanıyor: Zehiel her yerinde deği, alginde; Pek çok kullatıtlır tapu işinde, Bu İlefhummız mana: bugün git yarm., Herkes bu cümleden usandı, belt, act? Nişadırdan keskin, zehirden act, , “Huzur Deyi, bu hastalık süzün, deni her yerde ve her zaman muztarıp alduğunu uzan uzun İnliyerek salat. tletan sonra sözünü şü ii merala bi. Birbirine katar çarşt pazarı, Lekeli bir humma: bugün git, yarın. Ra değerli halk şairimiz, inlitisini, ea kendi saziyle duyurmamış, Ben akset. şiirlere ni Züccaciye | satışları hadlerini tayin etti Be iely iğ Fabrika, bir pera- kende satış mağazası açıyor Paşabahçe şige vo cam fabrikası bir taraftan iç piyasada züccnciye maddeleri satışmı tanzime uğraşır İ ve terzlat için yemi sistemler veze derken diğer tan İstanbul fiyat mürakabe komisyonu da züccuciye yüsi İle alelüğüüm cam satışlarında kür Badlerini tayin ve tesbiti muva, fik görmüş ve yapılan tetkiklerden İİİ sonra, ithaltçı, toptancı ve peraken. deciye. verilmesi münasip görülen kâr hadleri Tizaret Vekâletine texiif edi imiştir. Zceseiye ve cam Ücnretirin | merkezi İstanbul olmaxla * beraber butun darüce derece bütün memleke:, ie mifikasr bulunduğundan vekAletir. | mütaleasının aloıması lüzumlu gö » | rülmüştür. Ticaret £ Voküeltinin bu husustaki cevabının bugünlerde gele, İ| ceği ümit edilmektedir. Bundan son, ra Gyat mürakabe komisyonu kati kâr hadlerini yilin edecektir. Diğer taraftan Paşabahçe şişe ve cam fabrikasi bem fiyallarda nâzim olmal ve hem de halkın yhtyacını temin maksağile bis mağaza açmağı karar vermigtir. Bu mağuzada pera, kende her hevi cam msınulAtı salla. caktır. Müğüsu büğünerde açdacak, ter, Çay ve kahve inhisarı Ankaradan büdirildiğine göre, mes Us muvaklent ehelimene çây ve kah, ve İnhisar besisine dair Lâyihasın müzakeretini bitirmiştir. Muvakkat encümen, mazbatasmda, ötedenberi çay ve kahvenin iştihzar va sataşile meşgul olanlara yeni ink, s8f İdaresinin bayilik Gereti muknbi. nde eya amaa sattırmağa devam Tinden malrum edilmemesini lavs etmektedir. Bu inhisar, inhisaris mum müdürlüğüne bağli olacaktır, Bon yedi snelik heaaplara göre mem tekete senade 4,5 müyon kile Kahve ve 800 bin na bir milyon kilo çay Elrmektedir. Almanya ile ticaretimiz Türk Alman tcaret anlaşması ©8s>. larma uyularak bir müddettenberi üceret vekâleti adına zirant banka, we Pritz Şaefer aönrönki bir Alman ticnret firmaat aramnda yuprlan mi. Zakeriler söns çrmiş ve bazı #mtiz nm mübadelesi hakkında hazırlanan mükavele terasların salâhiyeti mü meksitleri tarafından İmzalanmıştır. Otobüsleer sıra ile binilecek Haykın sakli vastalarında ve UMU, mi yerlere giriş ve çıkışa sıraya girmeleri üsülünün tatbikt etrafında bir tecrübe mahiyetinde olmaz Üzere bu hafta cumartesi ve pazar günleri Takslından Boğaziçme gidecek oto - binlerde #rra gözetilmesi temin olu, nacaktır. Cevap verdim; — Çok çiizel, mutabikır. Bir hafta sonm bana haber derdi, Tehlikeler büyümüştü, Mu, halifler, nih toplantısının mantıki bir de - vamı olmak icap eden “Pransre âlimin dek'ürasyonu,, projesini bir türlü gerçekleştir mek istemiyordu, Bu deklirasyo. nun, İtalvanm hareket tarzımı ne deroeç kolaylaştırdığı da, bilimi, yordu, Memlekete hitabemi bütün kal. bimi vererek yazılım, Ayım *3 ün. de Dalaiye hitabemi aym ?4 ün. de sant sekiz hucukta radyoda re kuyacağımı söyledim, Hitabemi kendisine göstermemiştim, Bana dedi İd: — O akşam İngiltere sefatet. banesinde Mr, Neville Çember iaynia yemekte olacağım, Fakat merak etmeyiniz, hepimiz sizi din 0 hitabemin büyük akislerj ©» du, Kemlnistlerin bazı tahrikleri Te Du sarsıntı kaydettiğine zü- bir dakika devam #irrbilirerm â5 Ketıtin! an dr ark istisna edilirse, balkm ruhundan ISKENDER F. SERTELLİ kopup gelen, bircok tebrik mek » Nisi” - kkenieninenine al ,S ultanM ahmut tür- besinin kurşunlar Mimar Sedat Çet intaşın şehadetine hırsızlar itiraz ediyorlardı... Busnar sa ahbap, Gör nüşte yaşları 10, 17. Biri «smer, küçük bıyıkları var; silet Yapılı, çevik halli, karayağız, Öteki birax sallapati tavırlı, Sarmıral, uzun yüzlü ve uzun bu. ronlu, Necati İle Misak kimbilir si da işairdi, Parkları dolaşıyor, lar, Sinemalarım (kapılarında re. bası tülumba ve terkos işleriyle uğrasırdı, Bir dükkânları vardı, Sonra dükkân kapadılar, İhtiyar baba, ayakda iş yapıyor, Misak dn snkak sokak dolaşıyordu, Necati » nin babası ölmüş, bir anası var, Mektebe gitti, okuyamadı, İşe ver üller; adamakıllı calışmadı, Artık bıyıkları terlemiş, koca delikanlı olmuştu, Annesi onunla başa Çı « kamıyordu. Saatler bir saat İleri almmadan önce yedi ile sekir aralarında or. siyaha döndüğü aksamların birinde Sul - fan Mahmut türbesinin önünden İ geçiyorlardı. Ellerini şöyle zata, bilecek hir yükseklikte bir kurşun inin parrınklıkları üzerinden sark ağını gördüler. Bayan hâkim sordu: -— Bunları koparmak evveli ki» min sklına geldi? Necati cevap verdi: — İlimizin birden aklıma geldi. İkimiz birden gördük, Biribirimi. ze bakıstık ve kopardık, | — Nişin kopardnız? — Satmak için. İşsizdik, Para. ya ihtiyacmız vardı, İ Kurşunu kopardıktan sonra ba- İ kıyorlar ki oldukça ağır bir sey. (sna sliyle bir tartıyor. To ver, olyor, epey yara İs yine baktyorlâr ki ortalik epey. | ve kararmış, gelen geçenler arak mes, Kimse işin farkında değil, Bir, bir daha bir daha koparıyor” lar, Bunları Neeatinin evinde sak yorlar, Ertesi xün Nesatinin an mesinin evde olmadığı bir sırada bir mangalın üstüne bir tencere haf eriyor, Neeatinin içinde kü » çük bir melâl vardır, Bel do hasta yattığı bir gece ihtiyar bir | kadının bir kepçe içinden bir ber, rak suya carir cuzut bir seyler döktüğünü ve annesine: — Nazar değmiş çocuğu hanım kızım! dediğini halırlıyordur. Bü bir dakika siren sikıcı hava çok sörmüyor. Kurşunu külçe yapıyor. lar, Üç gün sonra tekrar Sultan | Miahmnt türbesine © damlıyorlar, Yine sant Yedi sekir sıralarıdır. Yine ses söda kesilmiştir. Noeati anlatmakta devam edi » | yordu: — Pentereye filân tırmanma - dık, Zaten kurşunlar elimizin ye. tişeseği bir yerdeydi. Gayet kolay» AVRUPANIN © UMAN Yazan: JUL ROMEN tupları aldım, Bu mektupları bana gimderenler küçtik memurlar, mü nlllmler, aMöleler, köylülerdi, Hi tabem küçük hit broşür hâlinde, yiz binlerce nüsha basıldı ve dn- btıldı, Samimi olarak öyle zan - nediyorum *i bu hitabe Daladiye, nin dahildeki vaziyetinin sağlam. taşmasına ve 30 rin umu» mi grevinin bastırılmasma yardım etti, Fakat aym 74 ünde, bu gre. vin tesviliğileri, tahrikçileri artık ondan vazgecmiyrerk kadar isle - rini ierletmiş gpilunuyorlardı, .. Girşv emri, memurlar ve demir. yolları mistahdemler; de dahil ol mak fizere, memleketteki bütün mesai erbabına teşmjii edilmişti. Almanya esraronsiz Mr tarda, hiçbir tefsirin bülenmeyarak, VE. kua gelecek seyleri gözetliyordu. İtalyada müfrit fasistler — belki de Musolinivi biraz srkiştırarak — daha simdiden İmalarda butun - ya, grev aksamı için o mahut göre derilerini hazırlarmın baslamış - fardı: “Tumus! Korsika! Savua! - emmeinmslizieien eintteiin ke ieeende amele del DİZİ » simlere bakıyorlardı. Misakm bas ! barçasnn Sultan Mahmut türbe. | iş? Müz.) dür JMkis elimizle söküp aldık, Ertesi güm bunları da eritip külçe haline | koyduk, — Kime İ maydunuz? satacağınız biliyor İ babasının ahbabı Hüseyin bey is. nered, tanışıp ulbap oldular? İki. | minde birisi varmıs, Ona götürdük Mela Yaşımda, yahsi İ sattık. -- Kapa sattınız? — ENİ kuruştan, — Kaç kilo vardr? * —wTam otuz beş kile idi, 17,5 lira aldik, — Sizden bu Hüseyin kefil is , Lemedi mi? — Misakın babasını tanıdığı ie | millet fert olarak gâyet cesur. kanaatli, çin kefil filân istemedi, Misak uzun yüzlü, adetâ etrafı na darılmış gibi bakan bir deli « kanir. Fenebi tebaası, İkamet ter- keresi yanmda olmadığı için yası iwmalüm deği Anlatıyor: züzel İbir türkçesi var, -- Biro kopardı, bir ben, On. İ dan sonra götürüp Nevatinin e - vinde, evde kimse olmadığı bir w» rada, erittik, Hüseyin beye zötü- rüp sattık, —— Bunları nereden buldun di. ye suna sormadı mı? — Eskiden babamın (dükkân onun dükkünmin yanımda idi, Be, ni tanır. Eskiden de babamla ba - san götürür, kursun satardık, O- nun için bir sey sormadı. Babana söyler diye korkma dm mı? Misak cevap vermedi. Dudakla. rını uzattı ve suslu, İ Şahit mimar Sedat Çetintaş, Sultan Mahmut türbesinin par. | maklılları üstündeki kurşun ter yinat hakkmda şu malümalı ver «der Man MERMİSİ eye alamam — vide hakkmda sevgi şa: nü arzedeyim, İsim Abideleri kos ruma 1 adamı: Garibaldi — Ben bilmiyordum, Misakın | yapıldı; operalar, marşlar ve di- rlüğündedir. Akşam | 15 MAYIS — 1942 HADİSELER | TARAR Büyük bir macera TALYANLAR geçenlerde Garibeldiyi hatırladılar, On sekizinej asrın sonlarımön Fransa da tutuşan hürriyet ve cümburiyet ateşi on dokuzuncu asrm deve mmnca bütün Avrupayı, dünyayı dolaştı; her tarafta hükümdarla- ra, müstebid idarelere, yabancı işgallere karşı ayaklanmalar oldu: aynı ruh bütün güzel san'at su belerinde tesirini gösterdi; ro manlar, dtamlar, Şiirlerle dolu cilt cilt kitaplar yazıldı; tablolar üz bu arada ön saflarmda gayet cesur, feda- kâr, romantik adamlar o görüldü. İşte Garibnldi baölardan biridir. İtalyan milleti hakkında uz Ve ince araştırmalar yapan mes- hür Avrupa ve Amerika muher- rirlerinin' kanaatlerine göre b“ idealist, heyecanlı ve “| coşkundur; o Avrupada ve Ameri- kada pek büyük cesaret nünune leri gösterenler arasında İtalya olanlar mühim bir sayı tutar, Fa: kat cemiyet halinde, grup halinde iken aynı karakteri bulamıyorler, | Easirmin gayelerinden hiri de iste bu eksik tarafı tamamlamaktır, Garibaldi 1807 senesinde Nis" de doğdu;'o zaman bu şehir Fran &a'nın hudutları içinde bulunuyor du, Onu on dokuzuncu asrm en büytik macera adamlarından birt olarak sayarlar. Evvelâ Sadrow- ya donanmasmds hizmet ederken görüyoruz, Genç İtalyanlar cemi- yetine mensuptu ve bu İtalyanlar tarafından yapılan bir komplo de- layısile Tumusa kaçmağı mecbur oldu; orada fazla kalmadı ve Ce- nubt Amerikaya geçti; öküz tien ret! yaptı, birbiri arkasindan U rugvay devletine sit kilçlik bir Fi: loya, sonra Cenubi Amerika dev» letleri aramda çan o harpte bir 1348 de Ayrapada yine hüküm » * darlar aleyhine ibtilâller başlayın» ta İtalyaya geldi; Fransız generae vakti idi, Hademe geldi, vakayı haber verdi Gittim, tetidkat yap. tm, Beş büyük, dört kücük parça İ kurşun tezyinat eksik, Bunlar bey Jai, güneş (o veya yıldır şeklinde | tezyin mahiyette eserlerdir. Anti. Ankaradan habar verildiğine göre, | konuyor, Kurşun ne çabuk, Ne tu- İ kitedir. On dokuzuncu asır sans İ bnn güzelörnekleridir. Sanat ta- tihinde ampir tarzmın nefis şekil, İeridir, Halen bu pek İ çoğu yerli yerinde durmaktadır. Yerlerinden gayet zorlukin, ancak İ âlet kullanmakla sökülebilir, Bune lar yüzlere parçadır, Büyük par galarm bir tanesi 7 kilo gelir. Küçüklerse dört Mo gelir, Bu hırsızlar 28 adedini çalmışlar, — Yani meemun nekadar kilo cder?, | — Tahminen yüz kiloyu geçer, İ efendim, Polis yakaladıktan son » ra aeak (35) kilosu İade edilmiş. İ s& de antikite mahiyetleri tama SAİT FAİK (Devamı 4 tüncüde) ALE €HUAMMASI LUTFİ AY Merak ve endişe İçinde, kendi kendime söyleniyordum: — Allah vere de Daladiye, son 7 Şabattaki gili her ses Daladye mükemmel bir enerjiye, bu hareketi ezmek istiyen tam bir »zme delâlet elen teğbirler alı - yor ve ba tâbirleri İlân ediyordu. Demiryolları müstahdemleri, va - zifeleri başmda kalmak üzere, si, Mh alana almmrşlardı ve askeri makamların eline © verilmişlerdi, Yani greve İştirak edenler divanı. harbe verilecekti. Küçik, | büylk 30 İkinciteşrin sabahı vazifesi bü şına gelmiyen memurlar arledile. tekli, O gün İçin önemli polis ve aker kuvvetlerinin seferber edi- leceği bildiriyordu. Buna rağmen ben yine bir kor. mecliste Daladyeye tesir ettikle » rini, onu hâlâ komünist tahrikçi « lerle “görüişmeğe,, vaz Olmiys zerladıklarını biliyordum, Bazı na zırlarm bile — mazur görülmiye- 1i Udino Roma üzerite yürüdüğü zaman onm hiç beklemediği bir s6- kilde, ateşle karşıladı, Fakat mu- vaffak olamadı; zene Amerikays “actı; Nevyorkdn mum fabrikmer biletti, Peru ve Çinde ticaret İş- lerinde bulundu, 1899 harbinde Yeniden İtalyada göründü, Bir” gönüllü ordusu topladı; muhtelif hükümetler halinde yahut ecnebi idaresi altında o parçalanmış olan” İtatyayı birleştirmek gayesini , to kip etti, Ertesi senş kendi teşeh- büstü sayesinde Napolliyi ve Sicii- yayı kıral Viktor Pmmanüel'e ver. Onun asıl hedefi Roma şehri İtalya kırallığınm merkezi yap: maktı, “Ya Roma yahut ölüm!" diyordu. 1870 de ise Almanyayt masmı istiyordu, 1857 da öldü. 5 Kacircan KAFLI ecek bir basireteizlikle — ayni ş04 kilde hareket ettikleri muhakkak Düstnliyordam: “.— Herhalla 8,7 şubat 1984 te ayni şeyler olmustur, Deladyeyi ayakta tutmak, ona bergen ok mıyan bir ruhla kuvvet vermek | için o zaman balummak lâztmmeş... 4 29 İkineiteşrin akşamı kendisine Şu tezkereyi yolladım: seyde fedakârlık etmeyiniz, Zam nederim ki en müşkül anlar, YE”, rin sabah saat on bire doğru Daf göstereceklir, O sırada, kendinisi pek yahız bissetmemeniz içi, yanmızda olmak isterim, Bana © vap vermek zahmetine katlanma * yrız, Yarn saat on birde odan” zn kapısını vuracağım,,, Ertesi gün saat tam on bird? Daladiye'mia © yanına gidiyordum Masasmın başından o kalktı, Saki” ve gülen bir yüzü vardı: — Mert davrandım, Jül Rome dedi, Amma İşte vaziyete hÂKİ « mim, Zafer bende kaldı, Rant masasmın üstünde dura” *g eva» ö wn ün >wa SE. 2