ie SCİTEŞRİN — 1941 Haber İle.;,,', 3 ME YANSA K” S) SU Yakıt matbaası Lİ) e yöre SIZ MÜS- “ekelerini “afaa için Alman taraftarı 8 nazırı IŞ getirilmelidir NALA) — Stefani: mahfillerinde şi Ki İngiliz taarruzuy. Veygandın ismi Pal eden bazi hüdi- tesadüf etti. ii Sie konulmaktadır. ti ei, Veygandın mev- İL, SA edilmesi, aksi müstemlekeleri - Yol, Me maddelerinin adaki Amerikan ta Vİsi hükümeti tara” hâyreti yerinde a3 rinde Veygön - ie, Sakiki rolün De oldu dır, tesi, bu mesele bir yazda, şi - M, Fransız müstem- Ve askeri vazi - a Lilması Yizumu - Ye bu müstemleke* > maruz kal #öpbe bulunma - 6 tevdiinin kati bir ettiğimi Hive edi - a ile Vişi , sebetler Ni, (AA; Birleşik Mi, Fransanın Al akı bir iş birliğine aa Manu gösteren ems. e en dolayı 4 . iş, aümindaki münase etmek mecbu » PMU Vişiye bildirmiş. Mi Mn mahattı, çütşam Miiştaşarı Sumner Vişi büyük Ölçeği is hakkında yaz diplomatik münasös iy, İnkünını ihtiva et tedir. Amerika büyük el. İh raporu gelince hürekete geçikie Azmiralin “yy ektedir. p Alıbmas beklen 3, eahy. dün uzun traş KL Peter görüşmüştür. betlerini kesmiştir. Porgembe sabahi ti protakol mit » Bükümetinin bu ka” im aldığı bu tedbire akl Fransz işgüderi konsolosu geri Içtimai HABER — Aksam postası Bah isler Çocuklar sigaraya nasıl alışırlar? Bunun bütün mesuliyeti çocuğun ebevey- nine, arkadaşına veya büyüklerine aittir Beyazıt meydanını arkasında - İzi kahvelerden birinde oturuyor . dum, Biraz ötede çamurlu ve kirli değneklere disdikleri bayat si. mitleri satmak için birkaç © duruyordu, Biraz #oarâ içlerinden en büyükleri olan ve takriben 12, 13 yaşlarımda bulunan ayakları çıp, lak, başıaçık yakasi bir gocuk rengini kaybetmiş ceketinin cebin. den buruşmuş bir sigsra çıkardı, Hepsinin gözleri onda toplarımıştı Nihayet küçlük tiryaki etrafına ba. kındı. Kihrit arıyordu. Yavaş ya . vaş bana doğru geldi ve Yanımda durdu: z : Kibritiniz var m ağabey” — Yok yavram, ben sigam iç , İ Bur dikkazl, Bunun üzerine yüzüme dikkatle bakan çocuk biraz durdu, bafif ses le bir şeyler söylemeğe başladı. Ben nnlıyamıyordum, Sordum: — Anlıyamıyorum dediklerini, bir az daha bağır! — Yüz para verir misin: — Ne yapncaksm bu parayı sen? — Kübrit alacağım!. — Kibriti ne yapacaksın — Si içeceğim! — Ya! Peki sen bunu içmesen olmaz mi? i —— Alastım bir kere, birakam: , YO asıl att, anlat bakalım? — Babama beka baka, Annem de içer, — İçerken bir tat buluyor mus sun? —- Bwvelöe ac geliyordu sma, and alaylı. e Biz böyle konuşurken diğer 40 cuklar da birer âkiger gelerek et » rafımızda dizilmişlerdi. En son ge. İlenlerden biri işe karıştı: — Ben de bulursam içiyorum. Bazan da, babamın paketinden as, Tyorutü, da « Peki sen nasil alıştın, biliyor musun? vi — Hiç bilmez olur muyum ağa. bey, Anlatayım. Lai İki üç sene kadar oluyor. ç pim evimizin arka tarafıma bulunan bir arsada toplasımığ oy - nuyorduk, İçimizden Ali adında bir goruk yerde on beş kuruş bihı Paylşmağa karar verdik. Fakat J parayı bulen buna razı olmadı & bir sigara paketini almamızı teki if etli, Kimaç iğiraz etmedi. Nihayet Ali köşe basındaki bakkaldan bir paket birine aldı geldi ve hepimi, 43 “Tomas Murdok gerilmis, elin, de bir tabanca peyda olmustu: — Kusurumu affedin beyler, fakat beni daha sakin dinleme - Kürü e vd vam ediyorum: Küçü rr bu- fi jeri tünde, birden Yada etajerin Üs yük le > nizi istiyorum, lâmhalar sönüyor, ne sadüf değil mi bunun elimize geçmesini istemiyen biri aş firltyor ve defteri alıyor. Ri. ki bu bir tesadüf değil ve haric- ten vin ime Su halde! Şu h : : — Bunu odadakilerden, yam dördümüzden biri aldı, Amiral Kii m “ tan 11 olmuştu: yl rma delisin! diye bağır. kazandık» di : ra Murdak daima sakim bi. Sinirlenmeyin, hepinizin üstünü arıyacağım, i 4 Zile bastı iceri iri yarı bir â dam girdi, i Tomas emretti: ve — (Jef) çıkar tabancanı : beylerin rahat durmalarını te- min et. (def) tabancasını çıkar çe. virdi ve bekledi, (Pomas Mur- dok) gülümseyerek (Sam) ın ya: — Dostüm müsaade edersen evvelâ senden başlayacağım. (Sam) sesini ” larını — yana a a gam) e 1e birer tane verdi, Ben evvelâ a» mak istemedim, O zaman mahalle. mizin kömürcüsü (*) nm oğlu “O zaten beceriksizdir, mahallebi- “i çocuğu” deyince dayanamadım İ | ——. yalm ve kendimi göstermek istedim, On. dan sonra da her toplanışımızda aynı şeyi tekrar ediyoruz vo böj» lelikle de tiryaki cldum gitti Üçüncü bir çocuk atıldı: — Bulunca ben de kaçırmam. Hem dumanları hop içime çekerler. — Sen de mi arkadaşlarından öğrendin? — Hayır, ağabeyimden — Nami? — Ağabeyim küçüktenberi size, Ta içer, İlk günlerde onu hep be bama şikâyet ederdim. Ağabeyim buna mâni olmak için her çareye tas vurdu, Fakat ben yine onu ha. ber veriyordum, Nihayet beni de tütün içmeğe alıştardı. O zamana kadar hiç sesini çikar. mwiyan başka bir çocuk hafif hafif öksünlü ve şöyle konuştu — Bir gün teneffüste birka; örkadaş doluşıyorduk. Halamın oğ» S1 cebinden Wir paket çıkardı ve ime birer sigara verdi, Oku - a tarafına geçtik ve İçmeğe basladı. Nç bilelim, meğer bir sr. bizi haber vermiş, Öğretmen Sekli, hepimizi yakaladı. Bizi te - miz dövdü ve sonunda da “Bir da. ha İçin de göreyim bakayım? İm. “kün yök anlarım. İste o zaman gü vüsirie” dedi, İşte o samandanbe. ti inadina istemiye istemiye içme. ie basladim, Bu esnada yanımıza 14 yaşların da bir çocuk daha geldi. Koltuğu - mun Sltmda birkaç tane sabah ga» #etesi duruyordu, Bir middat ko. Büşmamizr dinledikten #onm o dn söze buşlndı: — Bir ii sene kadar oluyor. Babam akşam eve dönünce odada köşedeki yerine oturur beni de diz lerine alırdı, Çok sigara içerdi. An nem İse babama bazan kızar, “Su sigarayı brak kuzum, günde bir lira ki , onun da bir kiö- mm: sizaraya, kibrife veriyorsun,, derdi, O zaman babamı derin derin İSİNİ ceker: "Ne yapayım, onu ön içmesem patlıyacağım, onunla a - vunuyorum"” derdi. Iki sene evvel babamı kaybettik — Müsaade eder misiniz? — Hay hay! (Lionel Forver) in üstünde de mavi kaplı defter çıkmadı, Ami. ral (Ritti) nin yanına geldi: — Lütfen, Karen (Rittt) sesini eden hâlâ ie ri lu, Te amiralin - ceketinin erine elini soktu, yüzü aydmlanıverdi, Herkesin hay. retten açılan “gözleri önünde #- miral eebinden mavi kaplı defte- ri ckarıverdi. mira eosmiz yardım etiedi a. Amiral“ sendeledi. » yanındaki koltuğa v — düstü: vığılıverdi; başı önüne başıma mani” Nedir bugün (Tomas Murdok) elini başıns götürdü porukasını çıkardı. tak- ma kaşlarmı, bıyıklarını söktü. (Sir Vilyam) ın yüzü çıktı, Amiral vii meydana — (Sir Harri Vilyam). Tam) (ir Vive). si r Vilyam) ın kul&. ğına fısıldadı: — Şimdi ne yapacağız? Görürsün! ir Vilyam) bu sefer (Lionel Hep ağlıyordum, Bir gün babamın sözleri aklıma geldi ve belki dert . lerim azalır diye gazetelerden bi- viktirdiğim para İlç bir paket sigr. ra rldım, Evvelâ başım döndü, f». kat yavaş yavaş alıştım, Simdi w damakılı: içiyorum, Bütün bu sözlerle zehirlenerek düşünürken bir arkadaş yanıma geldi, Küçük tiryakiler de birer birer uzaklaştılar, Ben hâlâ duy - duğum sözlerin tesiri nitmdaydım, Arkadaşım sordu: — Ne düşünüyorsun dostum, dünyanın isi biler mi hiç, aldırma her geye... — Bazı şeyler var ki aldırma . dan olmuyor! Meselâ? Sen gelmeden yanımda bir kaç çocuk vardı, Gördün değil mi? — Evet, simitçi çocuklar, — Hayır, “tiryaki çocuklar” — Anlıyatmadan, doğrusu” Hepsi sigara içiyor, — Peki, ne olacak” Şimdikiler hep böyle azizim, bizimki bile içi - yor, — İnanın — Temin ederim ki içiyor! — Kabahat kimde” — Kimde olucuk, içende!, — Aklanıyorsun dostum, Çocuk iar durap dururken o aci Ve müzir seyi içmezler, — Ne demek istiyorsun? sigaraya nasri haa « ladı, biliyor musun”? — Hayır! — Biraz düşün, — Vallahi biç hatırlamıyorum. Yalnız küçükken ben ona birkaç defa büyüdüğü zaman nefret etsin. öçşmesin diye sigera içirmiştim Öksürmüştü, iğrenmisti, Bildikle. rim bu kadar, — Görliyorsun ya, çocuğu siga- raya sen adaştırdm. —ın — Evet, dostum. Hem de aksi. ni döşünerek, — Peki ama, sigarayı sevme - işti, — Alışmak için bunun hiçbir e- bemmiyeti yok, — Ne ise, şimdi onları bırak da <uydarmanın yollarını söyle baka » Irma, Fukat mesai zamanı yaklaşmış - tı, Çocukları sigaradan nefret et - i#rmek için almması gereken ted « birleri kendinine başka bir zaman, da söyliyeceğimi, şsyot bu müm - | küm olmazsa bir mektupla bildire . | ceğimi vaadederek ayrıldık. - (Lionel) kardeşim senin işin yok zannederim, bi geceyi burada geçir! (Lionel), centilmence iğildi: — Teşekkür ederim, fakat imkânsız, hattâ mani yoksa ber hemen fırlayıp gideyim! hay! (Lionel Forver) omemnun ol du, yanında duran (Sam) m eli, ni sıktı: — Allaha ısmarladık, muvaf- fakıyetler dilertm! (Sir Vilyam) m yanına geldi. elini uzattı, (Sir Vilyam) hemen mukabele etmedi, uzatılan ele bakıyordu, fakat uzun sürmedi o da elini uzattı; (Lionel) gülüm severek: — Insallah gene görüşürüz! dedi, Ayrılmak istedi, şaşırdı, (Sir Vilyam) elini bırakmıyordu, Bit anda kolunun büküldüğünü, ha- vada döndüğünü ve yere fırla, tıldığımı hissetti, Kendine çeldi. ği zaman karşısında (Sir Vi. yam) 1 elinde tabancasıyla bul- du: — Ne oluyorum Çok geç ve - “ çök acemiler (Frig Fon Ştas)! | İ l OKUMAK i Vaâ.Nü, tashih sanatı ve musahhihlik adlı yazısının başına: “Universite rektörü. nün okuması ricasile” kaydı. nt koymıya bilmeyiz niçin lü zum gördü | i Filipin adalarının devlet mer. kezi Maniladır, Fakat yazm bu İ merkez değişir. ve Bognio şeh. rine geçer, Buraya vardığım za. İ man, bana Hurasının mukaddes bir hafta yaşamakta olduğunu söylediler, Bu söz üzerimde hiç bir tesir yapmadı, Herkes iste. diği haftayı takdis etmekte ser. bestti, Fakat geçirdiğim mace ra bilmediğim Ge şeyleri öğ. renmeme sebep oldu. N , otomeobilimle bir hayli dolaştıktan sonra geri dö. Siyar; Yolda ötomeobilim çamura battı, Çamurdan çıkar. mak için garfettiğim bütün gay. ret boşa gitti, Civardaki evle, rin birine uğrayıp yardım iste. mekten başka çare yoktu, Işıklı bir evin kapısını çaldım ve kapı açılmea içeri girdim, Kapı, ze. mini bamboleria döşenen büyük bir odaya açılmıştı, Bir mâsanm etrafına bir sürü adamlar dizil. miş oturuyor ve içlerinden biri bir kitap okuyor, ötekiler dinH, yordu, Derdimi anlattım. Kadm beni başka bir yere gö. türeceğini, orada dilediğim yar- damı bulacağımı anlattı. Bu ka, dar adamın bana yardım etme. melerine merak ettim. Sordum: Kadın cevap vermedet, dışarı çıktı, Ben de onu tekibe mecbur oldum, Yakmezcık bir eve gir. dik, Ben de ev sahibine derdimi | açtım, Fakat ev Bahibiz. — Maalesef, dedi, İZ€ Yar. dıma imkân vok, Neden? vemiş gibi gendeledi, (Sir Vil. “ ram etti: az dep! Bağla sıkisikıya şu herifi! ğ Sonra bir bardak su doldurdu (Amiral Ritti) ye uzatir — Amiralım sizden nasıl af dileyeceğimi bilemiyorum, Fa, kat böyle hareket etmem lâzım, dı, tAmiral Ritti) yudum yudum suyu İçerken oalnrodaki terleri siliyordu, (Kendisine Kelmişti, Meseleyi az çok anlar gibi ol. muştu fakat herşeyi kavraya, mamıştı, İri yarı (Jet) işini gö. rürken sordu: 4 — (Sir Vilyam) eğer sekteyi kâlpten bugün ölmediygem hiç ölmem, beni ne kadar korkuttu. nuz! Çok esef ederim amiralım, fakat bu adami ele gecirmem lâ. zim, — Peki ama defler cebinde ne arıyordu, v — Bundan öasit ne var! (Friç) veya (Lionel) işi #Sâlama bağ. lamak istedi, defteri çaldıktan sonra sizin cebinize Koydu, biz hariçten birisi geldi zannedecek. tik, ÜLionel Forver) homurdandı. (Sam) devam etti: i — Eğer (Lionel) den şüphe. lenseydik, üzerinde bir gey bula mıyacaktık, tabii sizden de yüp, ha kimsenin aklını edi, Amiral (Ritti) gü çk — Pekââ şüpheletdiniz anım! | (Sir Vilyam! Kasa kesmek İstedi: — Kısva köğükhir tek kurmuştum, e Sİ uyan yoki” “okutan i, uyoruz. Ace- üniversite rektörlüğü. ar saril bir ifade mi? gerek; i okur; İ endilerini döven — Ne demek bu? Ev sahibi ilk önce cevap ver. mek istemedi, Ben öğrenmek için israr ettim, O da bana bunun De demek olduğunu göstermeğe razı oldu, Bunun için © gece orada misafir kalacaktım, o da bana hem bu adamların kim ol. duklarını anlatacak. hem de ken- dilerini gösterecekti, İ Otomobilimi unutmuş çgibiy, tn O gece orada kaldım ve erte. si günler de kolay kolay görüle. miyecek bir takım hâdiseler görmek imkânmı elde ettim, Filipinlilerin mühim bir kıs hiristiyan ve katolik olduklar ye bunu ga tevarüs ettikleri eski dini hiristiyanlığa karıştırmış ve kendilerine mah sus bir din vücuda getirmişler. Bunlar İsanm asıldığı günü arifesinde kendilerine mahsu merasim yaparlar. Bu merasim bir yürüyüs! başlamakta ve erkekler bellerine kadar soyunarak bu merasime iştirak etmektedirler, Bu yarı soyunmuş erkekler omuzları, kolları ve bacaklarında düğüm- lenen ipler taşyor, başlarını tâ Zöğüslerine kadar uzanan baslık- larla örtüyorlardı, Bunlaç yürü, Ye vürüye bir ormanın ortasma gidiyor ve burada merasim bas. İyordu, “Yarı çıplak adamların kimi güneşin altında ağaçlara bağlar. makta kimi kocaman bir salibin üzerinde çarmıha çekilen İsa gi- bi durmakta, kimi eline bir kır. baç alarak kendini bütün kuvve. tiyle kamcılamaktaydı, Fakat bu kırbaçların ucunda ince ve sivri bıcaklar da göze çarpıyordu. Bu yüzden kendilerini kırbac. lıyanların — sırtından şiktr şıkır kan akmaktaydı, Ara sıra bu adamların orta- sında bir bakrâç su taşıyan biri dolaşıyor ve kanıyan sırtlara su döküyordu. Dü Kengditrini kırbaçlıyanlar için, de düşüp bayılarlar yok değildi, Bunlar oldukları yerde kalıyor ve merasimin bitmesini bekliyor. Vardı. Kendilerine işkence ypan bu adamlar kana kana işkenceyi tattıktan sonra kan ve toz içinde geri dönüyor ve şehrin metha- linde bekliyorlar, Şebrin içinden cıkan iki erkekle bir kadın bun ları yine ellerindeki kırbaclarla karşılamakta ve veniden kame? lamaktadır. Bu işkence de bir müddet de. vam ediyor ve daha sonra bunia- rm hensi de kiliseye gidiyorlar, Kilisede yapılan kısa bir âyin den sonra bunların bepsi de pe. hire yakm olan nehire giderek yıkanıyor ve mehirdeh cçıkıncs sırtlarma merhemler sürüyor ar, Âyin bu gekilde bitmektedir. Yerlilerin anlatışma göre e! öen bu âyinler daha muhteşex. (1) olurdu, Ve kendilerine işken ve yapımlar sayıltmıyacak dere cede çoktu, Avrupa medeniyeti. nin Filipinde intişarı ceki itikat. ları çürütmüs olduğu için bürün bunların sayısı azalmış, , Arabamı İsirtarmaya ancuk b mieraximden sonra imkân Mw dum, Ve yoluma da bunlar 55. iyi