18 Kasım 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

.. ti Rİ ENCİTESRİN — 1941 AM POSTASI Nejriyet Müdürü e. < | Hakkı tarık us eee a adre an belaleme$ 7 , ww ESR e Si peni Sİ Mı yer Vakıf matbaası Vin içinden “ar kapanınca N Üniversitesi her see Bibi bar yal da umumi kon. » baskıdı, © Gazetelere, , halkevlerine ve bunu Yerlere dağıtılan reklâm. Serbest konferauslar, to Sewel bilgilerini olgun. maksndiyi, tertip | © —İİ Üçüncü Mehmedin snadrazamia » vından Bosnalı İbrahim Paşa, cö - mertlizte, lütuf ve İsramda züma- »nm Hâtemi Tay idi. Ama, bü. vüllüğüne hiç yakısmıyacak ve hareketleri vard. Üç defa razam olmuştu; Üçüncü sadaretin- de Kanije kalesini fethetti ki dün. valar durdukça hayırla anılmasına sebeptir, vaka, İbrulim Paşa merhu r Ve hareketlerine ya, ve üniversite bilimlerini | hk Vİ tür deniliyor, Mayırı ve 5 Allah ba fikri ortaya! MG)“ olduğu kadar komle | $ Verenlerden de razı ol alarım ilki salr günü) .. Nr istediğim halde bulo- Fakat ibalmanlarla ke. Sözlerine İmanıler arkas. ferans salonunun w Senı dinledim Ve İtiraf Şok üzüldüm, İnt noktalar İlki se. #ayssı, yaslı bir ada li döslerin sayesin) “MEY. Bu hali bilmem kon-| Ç mek © İstemediğimize iğ, nterans mevzularının | y ihtiyac karşılmmayan Sesilmiş olmasına mi, yol- Üçüncü sadrazamlığında Satırcı Mehmet Paşanın yerine gelmişti. zamanda Avumurya Sefer; serdar: olan Satır Peşa bu vaz'. feden de atılmış, İbrahim Paşa serdariıkla sefere de memur eğil - misti, Ordu İle Belgrada yaklaştık. ları srağu da Satırcının klamı eme ri gelmistir ve yeniçeri ağası Tır. nakçı Hüsaü ağanm Rermretinde iğazı olunnuştu. O srada sipahi Mehmet bilüğü ağası olan Alaca ağu anlatır “Satırcm idam rahim Paşaya söy Bu yalandır! Aslı Bu haberi kim getirdi? yoktur!, Diye fevkalâde gadaba geldi İHaberi getiren herifi bulup getir. - sreced, , İ diler, Pasa: Biama Gi li — Bu haberi kimden isiltin? Ke aelediyorum; Oyle | « Diye sordu. Adam de — pimler e değilim, il idam olunurken oradaydım, ken « alldüzüim nokta: tik) ğe ğa! ii, , Veren «ayın O profesârj hp, ei Ni e ei ea ei kale ilmuyorsam pro 5 e, egm Ait, öğrencceklerdi. | im | Mt yl gecti, Hhlü bir i inden halka yabanci İğ? ediliyor, İnsan ana di a Serbest konuşur. bunu Nm Şüphe yokki ub nek profesör için de- | fakat dinleyici içim Dinleyici bir tercilma- ziyade söz wöyliye | anlamak İster, Dinle-! di usıl buradadır. Ğ ide anlaşılan benim! pa, iyorlarmıs, Zirs konfe- b, tan sonra birer İki ty başlamışlar, Bu çaş A Yüzü dikkati celbelecek e Kelmiş, gözle kasla hade- .* verilmiş, hademsler| yp atmuşlar, körenlerin an.) ak lâzimgelirme, | ha birikenler, dinliyon-|! eğ, ok deilse bie daha! , kışladan ve ©! çdalmıyacağım Li. me umumi ve ser-| wlan çıkmak İçin Müsande nimak lâzım Mmyorduk, Konferans ri konferanscmın © kudreti yerinde tu- Ydık, Vanılmışız. Bir.| bu yanıldığı bir 2-| Yanılıs büyük bir sey A — Keke enin tmldine, istekle - ay, ,<tite, gayretlerine ve a emin olduğumuz ve N Verdiğimiz. içindir ki Yazdık, Yoksa “bize KM, Seçmek de mümkündü, Memleket mekelerj kar “İ Yunanistan- A zelzele Ür > — Buraya ge- imei siddeti KU tar. Sarımlı Ür sani " Hasaratm ovüsafj Deniz, . YP biç bir haber al. 4 Tai veçhile geçen s0n- vi sa bir zelzele » ice barap olmuş” iştir! Bir yeniceri ağası, padişa . bm izni yek, benim haberim yok padişahın söyle namlı bir vesirini katleder!,. Buna itlmat etmek ol. saz” Diye kfik yemin oder, kâh sar eder, güya dilinin söylediğini kulu ğı duymaz. Biz karşısında olurr, duk, İşaret etti, yanma Yardım, 40 Evvelâ bir sessizlik oldu, A, miral karşısında oluran ihtiyar adamı süzdü, Arkaya taranmış beyaz saçları, uzun esmer bir yüzü vardı, Gepe beyaz gür saç. İarı parlak genç siyah gözlerine daha ziyade korkunçluk veriyor. du, Fakat yüzünde garip bir ifa. de verdı ve bunu smiral tanıya, cak gibi oluyordu, İlk sözü gene iz 22 Erel (Sam) 1, vazifesini en mükemmel bir şekilde gördü- ğünden deleyı tebrik ederim. Bu emirane konuşus amiralin tuhafı m N iğ madı, diğeri devam ediyordu: — Bununla beraber yapacak. larımıza nisbet edilirse yapıan, Jar hiç mertebesindedir. (Sam Coys) yutkunarak (To. mas) m yüzüne baktı: — Ne diyorsunuz? Düşündü, (Tomas Müurdok) böyle söylerse vaziyet hakikaten vahim olabilirdi. d (Tomas Murdok) devamı etti; — Evet beyler! Almanyaya kısa bir seyahat yaptım, bize hazırladıklarını çok iyi öğ- (Tomas Mur. ter rendim, Mi — Nasıl MZ i TTomas Murdok) (Sam) a bir öz attı, gülümsedi, 5 siiri Bu #hemmiyetsiz, öğren. mek icin elimde çok emin vasıta. lar vardı, bu kadar bilmek şim- dilik kâfi, — Peki neler yapacaklarmış ? — Neler! Amiral karşısında oturan ada mın konuştukça değiştiğini riiyor İayret edi, dik olmuş sesi isbütün yim bir ton almıştı Devam di amiry — YAY Tarihten Yaprak kulağıma eğildi: “Satırcının def- terdarı Ekmekçi Zadeyi bilir mp İn?” deği, “Bilirim,, dedim, “Var, nerede bulursan kaldır, çadırma götür, muhkem hapseyle!,, öçü Çikıp soruşturdum, “Bu seat yeni- çeri kethüdasınm çağırma girdi” dediler, Vardım, Ekmekçi Zadenin alt yanma oturdum, Kahve içildi Sulırcının katline dair we açıldı, Sonra Ekmekgi Zade kalkınca ben de kalktım, Konuşarak yürümeğe başladık, yolumuz ayriknak yerine gelince: “Bizim çadı ai dedim, Rengi değişti: dir? dedi. “Sadrazam öyle emrele Üler!,, dedim. “Kethüda birade - rim... ümkün değildir!, dedim ve çi götürdüm, Ek » mekçi Zadenin adamlermdnn biri kethilda Beye varıp keyfiyeti bil - dirmiş, Mehmet kolhüda, kendi çö dirmda adam kaldırıp kendisine haber vermediğine çok kuzmus, 9» *eş kesilip paşasma varm$ Alaca şöyle etmin, siz buyur. dunuz mu? Diye sormuş, Paşa: — Haberim yok,. yalandır! Bir bölük ağası nedir ki, senin haberin olmaya, benim haberim olmıya, söy le bir ileri gelen adamı lüzumsuz yere götüre hapsede.. bu ne olacak İetir!, Der, fakax kethüda beyin itira - #ihdah kurtulamas, Beni çağırır; — Seni ben Seri gelen adamı hâpdetmişsin!. Ben mi emir ver » dim, kethiüdam mı emir verdi? ne ise, ben tebiatini bilirdim, hiç ce - Yap vermedim, basrmı eğdim, dur dum, O kadar sövdü, o kadar kö - Hiledü, halini bilmiyenler bu şimdi bri adamı kutlettirir derlerdi. Sons ra yine divan erkânma hitap edip: — Görün müslümanlar! Ne gin lere kaldık.. ne hale kaldık!, Bir bölük ağası adam, alâkası y kendizine sipariş © olunmamısik öyle bir muteber adamı götürür, hapseder, Ben bunu, ne siysset ile katledeyim,, muhakkak ki bunun ölümü benim elimdendir... Diye bir saat diline gelen galiz küfürlerle sövdü, Arada da yözü » me bakar “kâfir! kâfir!.., deyip baş parmağını avucu İçine skar, . Bunun üzerine verin salıver Dedi, Paşa: İ — Ne biçim maskarelıirtır!, Bir udam bu sast hapaolunsun, bu saat salıverilein!, Böyle sey olmaz!, NS Bosnalı İbrahim Paşa İbrahim paşanın garip halleri — Alaca Mehmet ağa ile Ekmekçi zade komedisi — İbrahim pasanın üzerinde aslan resimleri olan Selânik keceleri — Yüz bin kisilik ordusunu buğday tarlaları arasındaki yollardan gecirir. ken bir tek başağa bile tecavüz ettirmeyen bir serdar Yazan: PEÇEVİLİ İBRAHİM EFENDİ İSKENDER F. SERTELLİ —— Aşki Cinnet... İhtiras... Heyecan... Dedi. Mehmet kethüda dışarı ç- kınca beri yanına çağırdı: Hele pek tut sana derim! Dedi, — Hey sultanın ben pek tutam örn 8iz beni kethüda beyden nice kurtarırsınız! N Dedim, — Ya bana söylersin!, Beni din le, Belgrada gelirce kalede zmda 1 ba sttar! değ,” l Semendire unncağında, Tamşvar | yakasındaki kasuba ve köylerde ne | kadar delikanli ve tevena, cengâ »- ver yiğit varsa İbrahim paşaya ge lip bayraklar alıp her bölüğü bir ta rafta eşkiya gözlemek ve yakala « mak için and öçerlerdi, İbrahim Pe sa bu delikanirlara, üzerinde arslan reami bulunan Selânik keçesinden birer seccade hediye ederdi. Paşa - dan arslan resimli keçe seccade lan bir gencin, akran ve emsali rasmda kadir ve kıymeti artardı, Birisi karşısında ağlasa, beraber ağlardı, Ama, yerinde de gayet kanlı adamdı, Hem öldürtür, kem de: “Güyet acıdım! derdi, Maca « tistanda bulunduğu müddetçe, ken disini Mecar köylerine fevkalâde sevdirmişti, Otuz yildenberi Macs. Yistanın asayişi öyle bozulmustu, haydutlar yüzünden; bir köyden bir köye bir kaç viz kişi olmayınca gidilemezdi, Sınırların © emniyetini bakımından fevkalâde ehemmiyeti olan Kanijeyi fethederek bu rin » yaya iyi münmelesile sükün ve asa yisi iade etti, Kanije seferinde, ors) duyu öyle bir intizam ve inzbat| ile sevk ve idare etti ki, on binler. ce kişinin içinden geçtiği tarlalar.| dan bir başak bile koparılmadı, İbe | rahim Paşa himmeti büyük adam » dı, Üçüncü sadrazamlığında 1601 de Belgradda öklü, — Neler, cephedeki harbin da- ha müthişini, bin kat vahşisini memleketin İçine sokmak İstiyor lar! Biraz evvel dostum (Sam Çoys) un üzerinde durduğu gibi (Franz Haber) dn vazifesi çok daha mühimdi, (Sam) düşünceliydi: — Amiral (Ritti) bilhassa 1s. rar ediyordu fakat diğer vazife. lerini nasıl öğrenmeli? (Lionel Forver) (Tomas Mur. dok) gelelidenberi ilk defa ko muştu: — Mösyö (Tomas Mürdok) herhalde bunları öğrenmiştir. Söylerse bize ne büyük bir var. dımı dokunacak! Amiral (Ritti) dikkat kesil mişti, (Tomas) devam etti: — Evet hakkmız var! (Franz Haber) İngiltereye iki vazifevle geldi: Biri (Madam Vilyam) 1 her ne pahasma olursü olsun ka. <ırmak, diğeri, (Tomas Mürdok) birar durdu. ii heyecanlanmıştı, tekrar — Diğeri? (Tomas Murdok) en sakin ses. lekonuşuyordu: — Diğeri daha mühim. dedi Lonâr 8 on kişi yerleştirecekti, Bunların ismi “Kayzerin gönül lüleri” dir En emin o'duğu on kişiyi başlarında kendi tayin ettiği adamda Lohdraya yollan dı, orada orların yerleşntesini temin etti, — Demek Londradaki Alman casusları kendilerine kâfi gelmi. yormuş, — Hayır, gerleriyle alâkası yok, “Kayze. Bu yeni grupun di. rin gönüllüleri” müstakil olarak çalışacaktı. (Sam) (Con Brice) nin söyle- diklerini düşünüyordu, demek yalan söylememişti, Sordu: «-- Acaba bunların ne gibi pro, jeleri vardı? (Tomas Murdok) ayağa kalk- mıştı, kollarını göğsünde ka. vuşturdu: — İşte asıl mesele burada, Bu grupun ilk vazifesini size söyli- yeyim: “Kayzerin gönüllüleri” Londrada ilk iş olarak “haneda, nı mahvedeceklerdi.,, * Amiral (Ritti) — Ne dediniz? Ne dediniz! — Evet ,dadim &i, (Matmazel Doktorun) emriyle on adamı ev. velâ kralımızı sonra da kraliyet ailesine mensup yoket mek için memleketimize geldiler, Bu sfer amiral (Ritti) kıpkır. mızı olmuştu, (Sam) la (Lone Forver) ayağa kalktılar, — Bu söylediklerinizden emin misiniz? (Tomas Murdok) aynı vaziyet- te, kolları göğsünde kavuşmuş. dimdik ve sakin cevap verdi: Zanned: di edemezler, imk: — (Lord Kiçneri) katletmek. ten çekindiler mi? Uzun bir sukut oldu. Başlar ve nihayet ölümle biten bir maceranin romanı aşk mdâboği! — Böskinlar — Kulüpte kimler bulundu? — Gcaç kızların el Böstünde taşıdıkları bir sabut,.. gip,, * N * İSütuntarında SINEMA PERDELERİNDE OLDUĞU GIBI SEVDİĞİ DELİKANLIYI KAÇIRAN BiR YILDIZ Geçenlerde bizde de dört kızın dört delikanlıyı kaçırdıkları ya zildi. Genç kızların. genç delikanlı ları kaçırmaları ilk defa rastla. nan bir gey değildir. Harplen evvel, Arjantinde de rastlarmız. tır, O şamenisr gazetelerin belli başlı mövzulerından birini teşkil eden bu göhül Tscerasinı bü mü. nasebetle şütunlarımıza o geçiri- yoruz, Anni Tarahusna, Bucnos Ay. resin en eevilen gözel bir yıldızı, dır, Henüz 18 yaşmda bulunma, sına rağmen, ateşli Arjantinli. lerin kalplerini teshir etmiştir sayısız mektup alır, Bu mektuplarda, kendisine evlenme teklif edilir ve birçok ZeDzin er. kek, bütün gervetlerini kerdisi uğrunda harcıyacaklarından bah, sederler, li öne düşmüştü, Bu öğrendikleri ne müthişti, (Sim Coys) yum. ruklarını sıkarak bağırdı: U — Şu halde harekete gecelim, bu haydutlar yakalamak veya hedeflerine uleşmslarına mâni olmak için ne lâzimsa Yapalım, ne lâzımsa! Amiral de iştirak etti — Evet, durmaya gelmez! (Tomas Murdek) h etini bozmalnıstı, ünde kavuşmus dimdik du, yüzünde ifade dolu bir yapılmıştır. Omuzlarınt Silkerek devam etti: — Eğer böyle olmasaydı be. nim burada ne işim vardı? Yüzlerde bir rahatlık dolaştı, İBu fevkalbeser adamın önünde ezilmişlerdi, Bu beyaz saçlı kı- velerm bakışlı &dam adetâ İngil tere tarihine hükmediyordu, Gü. nün en büyük kahramanı telâkki edilen (Sam Coysk şimdi sanki inmişti, gözleri ka. Bu kudret nereden geliyordu? Bu kadar büyük bir şahsiyet na- sıl gizli kalmış karşılarma böyle birdenbire nasıl çıkıvermişti, (Sam Coys) neden bu derece hürmet, takdir ve itaat gösteri, u, Ve nihayt meşum habere müthişti, De kızıl bir cinayeti, Bütün bu müphem sunller a- miralin beynini didikleyip duru. yorlardı, Gözlerini (Tomas Mur- dok) a dikti, bir hayli zamano vaziyette durduktan sonra: * — Sizin, dedi, kim olduğunuza bilmiyorum, fakat bu gece haya, tımda unutulmayacak anlar yö. sadım, (Sam) hayretle irkildi, . (To. mas Murdok) un yüzü değişi yordu, Sordu: o (Devamı var) Bu güzel sahne yıldızı, ancak sevdiği erkekle evlenec&kihi, pa- zada gözü olmadığını ortaya at- hoşuna giden kimse bulunmadığından, hepsini de nazik tavırla, gülümseyişle, fakat kesenkes reddetmiştir. Nihayet bir gün bir erkeğe ka ırşi sevgi duyuyor. Bu bir de. likanlıdır, Sosyeteye, sahneye ve yahut ta stüdyoya mensup de, Rildir. Sadece bir talebeğir, Ar- nesiyle babasının sözünden çık mıyan bu talebeyi, yıldız bir toplantıda görüyor, tai Mi yorlar ve ilk bakısta,,, İkisi de biribirlerine gönül veriyorlar, çok geçmeden de, pek yakında do Kumunun 19 uncu senesini tesit eden Albert Sotoba ile Anni Ta. Yahuana, sözleşiyorlar, Bütün yaşayış müddetince, biribirlerine ait olacaklarıdır! Kararları, bu merkezde, . Derken, talebe delikanlının ba, bası Sevor Sotoba, oğlu ile yıl. dızın aralarında işi pişirdiklerini öğrenines, sevişenlerin evlenerek birleşmelerine şiddetli bir mu- halefet gösteriyor, Baba, huşu- petle “bir yıldızm, hiç bir suretle benim evimde yeri olamaz” di. ye, inat ediyor, Ve böyle deyişle, işin kökünden hailedildiğini sa, rıyor, Diğer taraftan, bu evlen- e meye engel başka sebewler de ile- ri sürüyor; oğlunun daha evlene cek çağa varmadığını, kendisini Tunmadığını, hele böyle bir yil para yti ik. onun için imkâsız oldi ân kaydediyor. Buna karsı yıldız kendisinin omüsrif olmadığına işaret ederek, “ben yalnız Alber- timi istiyorum; bana kendisi ye- ter, Ondan başka bir gey arami- , O ve ben; ikimiz birlik. te bulundukça, ben baska bir ge, ye ibtiyaç duymam:!, diyor. Baba, yine inat edince, sevişen. ler, büylaşa eri mücadele plânı hazırlıyorlar, Evvelâ, sevgileri- nin derecesini bir kere eşya nemeyi uygun buluyorlar. i Tarahuana başka Pir şehirde angajman alıyor, Alber Sotoba da, Buenos Ayresde kalıyor, Bu Si bir tecrübe mahiyetinde, ir! ne vardığı gibi, delikanlı da ki zı sevdiği neticesine vararak, her ikisi, aynı esasta birleşiyor. talebeye bir