Hayâttan parçalar mzzmumı “Hakiki saadet, hayatı anlayabilmektir.,, “Her yerde ziraat, ticaret, sanat, tababeki veri utan, | pukuk, Siyasi ilimler ve yabancı dillere | ün içinden Sit mektepler vardır; hattâ harp yapmak İ Batihin heyren | sa7afini öğreniyor ve öğretiyoruz. Ona Ni ai me eee) mukabil hakiki saadet ilmini öğrecen dj! fikir hayatımızda. hepimi- si a PosT ' BA ve eni ne © Hakkı tarık us Salıcı — Ba otamubill sie yarı kataloğ fiyatma satabilirim, Müsteri — Çok iyi! Kataloğun / fiyata no kadardır. Vefatı münasebetile Yarım asırlık kule Ju ve mürşidiğir, Vakıt'taki 7 e ee bir mektep var mıdır?..,, Ür Üstadımız heykel | |, şasat sahaccind i taraftar değil, İstan . | Teki hayat < her şy mukadderatının nasibi olan yoğa - duygu hazdır. Çocuğuna s#eikatle ih 500 üncü yldönü Patihin mânevi huzuruna sanat eseriyle çıkalım Kir bir eser, belki bir Xi bir mektep, belki bir Maş anlar kanalım yaln sa - olduğuna çılgınca bir ima İL Buzün basıma kavak |! estiği o devirden çok w- | Taa İçtimai sanat eserine iz Mümeyyiz olarak takan İsi, Pesinde yürüyorum, En iti - ia adim fikrine taraftar ol Pa ederdi. Fakat öyle olim. N mukakkak bir keykeii, arasmda kaldım, RA alar aranda ğ bir anketten sonra edin - yorum, Gözleri velfçeri i yaşmda bir afacana n——. Bi ; Fatihin resmini Ks N h Bardtam. Mi? Evet dedi, O halde de bir adamdı. Cevap vere» büyüklerine ve daha sordum, İçlerinde Fo. v Düyük eserini bütün azasiş - Mp etabilener çaktı, Fakat Fu iş Peres, boyunu bocun Ni ai Salstamadı, Bundan şu neti. ima: Yapısık kalan resim ka, e rr e Ny 4 Cantaımıyor. Resmiyle bir VYÜL edemi; ein yoruz, Ona rabll - ., üç şah: İn önünde canlar #atıktan Kürleimey Kazanması, ayaklanıp Mzmeliyor. bunun içindir ki Fatihin Yarınki nesillere gürel İs , #em elinden alıp Tür“ Silen, tarihte bir devir Mp? bir devir açan büyük Fa - n öğretmek sanrrrm ki AA, alarım en büyüğüdür, İm, is geliyor ki, eğer bir ir Ve bir meydanmında Fa * Ykeli alsaydı Ve çocuk, Yelfecri okuyan dokuz ” afacan Fatihin banane bir portresini çizecek » - e yaşıyan Fatihi in? Yüzünde heykelde gör canlarıcak, Fatihin İL İNE kincak ve mini mini yö- Patiliç benzemek arzusu MUZAFFER ESEN bakıyordu. , Amiral (Ritti), A ğı a bi ruhi mesele! Mu İzahat vermekten sıkıl. akat. devam etti: Pp n içi mberi bu kadını X, in uğraşıp duruyor- İt is, üzden en feci cinayeti İk) diler, (Sir Hari Vi. ki Obit ettiler, Fekat bütün A gidiyordu. İşte o İİ ye hi hastalı: basgösterdi y“ hirs doğrutdu: “Bu İş İNN çı Olacak!” kararı verildi ükleri adamı yolla. n biz polisler her iyi karsısında mantığın 'eket ederiz, Riyazi l e kay gibi İN e izini takip ederiz. 0 nayetlerin çoğu bir ğ değil bir his bir haleti ita, Deselesidir. i İ Vu adama baktı, vw isti. Fakot i Getz izti al ir. m birkaç oyun son. yan hir teşkiiâtim, anlattı, | b sendetin ham kaynağıdır ve g İnm yezine vazifomi yaşamak yi laymile mesut olmaktır. Sazdet bil hassa iştima! sahala bir eser yu - ramak ve neslinin beka âbideşi o- İ lan bir nile kurmakla hareket ç | den her irsan için ruhun havası mesabesindedir, Havasız Dir akçi - Zerin hastalığı De kadar boğucu & se, saadetten mahrum olan bir in. sanı ral da o hisbette bir kuv- e içindedir, Birçok insanlar gü. de easdetler İle kazyı karşı. dukinri halde, çok dalın ufak sin ve hayali #nadetler hır. bedbaht Olurlar, Cehnetin nu meyvasi) birçok moral hakikatleri sembolize eltiği gibi hayali saadetin de bir semboltidür, Günagün meyva ağaçlı ve tturlr çi yek bahçeleri içinde mesut bir hs. yat yaşıyan adem ve hava, tadımı lemedikleri bir Memni meyva hatırı için geytanmn menfi telkinle,. cine ve dolayısile beşeri hirelarm, râm oldular ve ün müddet saa « delierimi kâyettiler, Tarik madöi ve manevi hahtiyir Meler içinde yaşadıkları hale şe'ni hayat ü m fevkinde hayali saadeti arayanlar husran ve nedsmet hiköyelerile doludur, Anadoludaki eski Cümhuriyetiçrin den birinin çök zengin Ve mesut İ bir krsk ve mer meşhur Krep. sos mütemadiyen Ulu Tarrrdan ig. | tiriamlarda obulunmalkti VE gece İ istinreleriyle yatmaktaymış, Gü » nün birinde hateften bek. lediği üühi sadayı duymuş ve gu İ istirhamda, bulunmuş: — Yarabbi! Her ööokünduğum istiyenler arasma katlı. | çay altın Olsun! Nitekim, bu süç duasi kabul ç. dilmiş ve me çare ki, içmek için dudaklarına pmar soyu dahi alüna talayyü! sanan hayaltan ibaret olduğunu anlamıştır. Bir zamanlar kendi öz yurtlarında yesil bir dağ yamacın. da günel biz Kır parçasile bir ku, lübeye, kayalıklı bir deniz kıyan. da bir belikçı sındalma sahip olası fakir ve riçmt binlerce incan Çak tın) efsanesinin GÜZ ret telikinlerile Okyanasları agarak al - tm arayıcılığıns koyuldular ve ve. rı yolda öldüler. Gerçi hayat ve bunun içimi hedefi olan medenj İ yet devamlı bir tecessiis ve müca, | deleden haretlir. Fakat inson bu İhayat mücadelesinde takatinin ve edince aklı başıma gelmiş Ve haki. | ki saadetin, sıhhat ve meşe ile ya. | “iin biletler Müger lira kazanmıştır. yal ve isinin semeresini olduğu gibi kabul ettiği takdirde mesut » tur. Saadetin hakiki hocası bizzat ta bint ve hayattır, Her yerde zirae* ticaret, sanat, tababet, hukuk, si- vasi ilimler ve yabancı Gillere ajt Yazan De.R. Adasal mektepler vardır; hatlâ harp yüp- mak sanatını öğreniyor ve öğreti « yoruz, Ona mukahii hakiki saadet ilmini öğreten bir mektep var 1. dır?” Büyük filamf Bengsonun “manevi enerji, kitabında bize du vurduğu gibi, tabiat bize her şeyi ve bu meyanda kaderimizin ver » hesini göskermek zhmetinj derub- te etmiştir, Bunun cn beliğ delili meş» ve şelareltir; ve bunu zevk ve yıpratıcı sefahat İle karıştırma. malıdır, Şetsret, hayatta zzuvaffo. kiyetin ve ftminanın bişanesidir. Hakiki saadet de, ânsanm normel Yüşeyısmda ve işinde duyduğu bu bakan ana, çok mesuttur; çünkü onu bedeneh ve manen halketmek şuuruna mahktir, İşleri yolunda o lan tacir, fabrikası işleyen patron, değirmeni dönen değirmenci, tale- besi hayat mücadelesinde muvaf - fak olan öğretmen mesuttur, Bü. tün bu işlerde saadet ölçüsü para midir? Bugün serbest ticaret piya» masında yağlı müşterilerinden bol para kazanan hekim kedar, bu vizi- tekerden mahrum oldukları halde bir mesni höcresinde tababetin il - mini yapmıya çalışan reklâmeiz he kimler de mesuttur, Mefküresini veya iblam edebibir eser, bir melodi veyahut da gahüne bir tahlo seklinde tahakkuk ettiren âlim ve. ya saralkârın süküti vücudu da en yüksek bir saadetlir. Sasdetin bü- tün tecellileri, zamanmızda kaba materyalilerin #sndığı gibi sırf maddi olanydı şu muazzam mede « Biyetin ihtişamma İmkân var miys dı?.. Değerli bir profesörümüz bir ki zekü beska, hakiki sasxdet bus - kadar, N Milli piyango dün Ankarada çekildi 20000 lira 393849 numaraya çıktı MAN piyangonun sekirteri o teriip Plinmın ilk çekilişi Px,., sat 1T de Ankorudı (o serglevimde yapılı Sonları 3 ve 5 ile nihayetlenen bü 19 AR LARA KAZANANLAR 21 ie nihayetlenen tütün (biletler onar Ura kazanmıştır. 50 ŞER LİRA KAZANANLAR 573 le nibayetlenen bütün biletler eliişer Nra kazanmıştır. 100 ER LİRA KAZANANLAR 280 lu nihayetlenen bütün hületler 100 er lira kazanmıştır. 50 LİRA KAZANANLAR 9560 ve 1109 ia mihayetlenen bütün biletler beşer yüz lira kazanmıştır, 1009 LİRA KAZANANLAR Sonları; S8GS1 25076 50614 11006 19570 48491 37452 P90S7 25091 4410 2000 LİRA KAZANANLAR Sonları: — 03741 70207 58180 66871 65228 81000 15200 72430 SIS9B 12567 5000 Lira kazanan numaralar 216787 110083 371975 280022 10.009 Lira kazananlar 195117 251048 20.000 Lira kazanın numara 398841 Bu çekilişte 20.000 lira kazanan 808349 No.l: bilet Adanada 10090 ar lim kazanan biletler Ankarada, 6,600 ©r lira kazanan biletler İstanbul, Bur. 48. ve Adanada satılmıştır. 2.000 er lira kazanan Bumaralar: 8 parça İrtanbu! 4 parça Ankara, Bur #3 ve Adanada, 2 parçam Kogya ve İzmirde, birer parçam Malatya, Tur gutlu, Pasinler; Blarğin, Tarsus, Si vas, Rafrs, Eskişehir, Buldan, İsken* derun, Antakya, Mesudiye, Cibanbey- evet teşkilâtım karşısındayız. İstemezseniz bana İnanmaym, fakat tekrer ediyorum bu işin icinde daha çok şey var, r? ek) Fakat (Franz Haber) vepyeni bir tahtelbahirle kendi. hayatımı tehlikeye koydu! , Ne yazık ki smirel çok hakir konuşmuştu. herkesin başı önü, ne düştü, Fukat (Sam) hâlâ sc. ğukkanlılığını Kaybetmeden bi. raz evval inan o baleti ruhiyesi. nin cemiyette oynadığı rolü izah eden adama bakıyordu, Merke. sin gözü kendisine çevrilince kol, larırı kaldırdı: Ee işi bu kadar kalabalık bir mecliste görüşmeye yek! Aramızda gazeteci yar mı? Hiç ses gri demek yoktu, (Sam) devam etti: — burada ep bü lerin tek bir zerresi bilinmemeli, anlasıldı mı beyler! Çoğunuz a8. kersiniz ve burada geçenler bir Ni devlet sırrı olabilir, tek bir kelime söylenmesin. own için Amiral etti: — Mösyö (Sam) çok haklıdır, bugünkü hâdisenin nası) inkişaf edeceğini bilmiyoruz onun için en ufak bir gevezelik belki büyük felâketler doğurabilir. Ben bunu evvelden düşündüm, Burada kü. çük donanmaya mensup üsker- den ve (benimle gelen hususi ga hıslardan başka kimse yok! Şu halde bupünkü vakayı görenler hie bir şeyin dışarı o Sizmaması hakkında verilen crari idrak ede- bilecek kimselerdir. müsterih 0 labiliri; Mösyö (Sam Coys), , Oda yavas vavaş boşaldı ve nihayet masanın başında yalnız Öç kişi kaldı: (Sam Coys), ami, ral (Ritti) ve biraz evvel konu. #a0 memur, (Sam) sordu: . — Sahiden emin olabilir mi, yim? — Merak etmeyin, biraz sonra (Ritti) söze devam bir de tahıriri emir, çıkartırım. İşte zaten bizim İngiliz karakteri böyle anlağılır, Öbür adam devam etti: — Evet idrak ederek itaat et- mek! (Sam) maşanm başında yığılı kâğıtları karıştırıyordu, hiç bir şey bulamad», içini çekerek mırıl. dandı” — Bizim için yapacak tek bir care kaldı: — Nedir? — (Franz Haber) i konuştur. mak! Amiral dudak büktü: — Böyle hir adam Korusur mu? — Belli olmaz, bütün gayreti. mizi gösteririz uğrastrız, Diğer adam atıldı: — Herşeyi yapmamız İâzmm, niçin çekiniyoruz, harplayız. İn- gilterenin selâmeti mevzuubahis, -— Ne yapabiliriz? ? Adamın yüzü takallus elmişti: — Her vasıtaya bas vurabil!. riz mademki onu bir kere kıstır- dık, Ne mi yapacağız: İşkence, En fecisini. engezisyonunkileri gölgede bırakacak en delice i# kenceyi tatbik edeceğiz, kimse zaten bir şey duymaz! — Acaba gene söyler mi? — Nasıl söylemez, öldürmeyiz postekisini çıkarırız, İsterse SY. lemesin icakmmda bütün sene, ve ya beş sene zerinde yapmadığı. w b:kçisinin hâtıratı “ Bir gün kuleye rahmetli Şükrü Naili paşa yeldi, benden harita sordu. Ka- famı gösterdim : Harita da pnsula da burada paşam, dedim., Yangın kulesi bekçilerinin maaşları çok azdır — Tulum. bacılık ne zaman lâğvedildi? — 1310 zelzelesinde Beyazıt kulesine sancak çeken i İ Türkiyenin en eski Miaiyecizi Mekmet Erdebil, bu füni hayatlan | çekilmiş bulunmaktadır. Geçenler de gazeteler ölüm haberini birkaç satırla haber verdikleri bu en caki itfaiyeci, yarım âstriik bizmetin - den gonra teknüde sevkini istemiş. ti, 1940 gubatında belediye relejiği feğsikâr ilisiyeciye 40 lira tekaüt EN İçen GöMDİ R iralık tekaüdiye ile geçirmeğe râyet etmiş görünen Mehmet Erdebil, o Topkapıdaki “köşei inzivasmdr” ziyaret edin hatırını ve hatırını Soran tek gazeteci ben olmuştüm. O zaman hana, şehrin bikrediğimiz günleri. ne dair De dikkate değer seyler söyleristi: İ lunduğu yerde İcadiye Lsbiyesi var dt, beni orya Yezdiler, Oresi, ra « pathne oluncaya kadar itfsiyeye ajtti, Boğasn Rumeli Ve Anadolu sebillerindeki yongınları İstanbula haber vermek: büyük hizmetleri , Oraym 400 kurus maaşla inemür olarak gittim, 327 senesine İ kader kaldım. 1527 de belediye bur razmi lâğvet. Ağustos ayndı İ bir belediye seir Patin Hoca kuleye geldiler, de teslim mua melesini yaşyık, Bana da eylil ma. a Uv Zonguldakta satılmıştır. 1000 er lira kazanan numaralar: 13 parça İstanbul, © Parça Ankara, 3 İ parça İzmir, 2 parça Samsun, birer İ parga Trabzon, Sungurlu, İzmit, Bs kigehir, Nevşehir, Emirdağ, Urta, Ge, Holü, Aydın, Tartus, Kâyneri, ve Ci hanbeyl!de satılmıştır. miz eno bırakma yiz, my düştinceliydi: — Evel yapacağız ama belki inşallah lüzum kalmaz! Amiral (Rittü) ilâve etti: — Zaten buna lâyık değil mi? Bu geni herif kirabilir si Ha kanı dökmesine kaç İngiliz yavrusunun öksüz, kaç kadınm dul kalmasına sebep oldu, — Ve kimbilir buraya daha ne meşui projelerle geldi? (Sam) amiralım koluna girdi; — Buyurun hemen şimdi şu herifleri o Görelim, bakalım, bizi nasıl kersılayacaklar! Güzell bir fikirdi. Biraz sonra aşağıya ind (Btanz Haber) ve yanındakilerin hapsedildiği yere geldiler, Kapıda iki nöbetei bekliyordu, Önlerinde ağır bir demir kapı aral Amiral (Ritti) bekler ve daldi, Arkasından öbür adam da iceriye girdi, kat o anda licü de dehsetle lerinde mıhlanıp kaldılar, Önle zara serilmişti, Hücrenin orta. sırda bir kan gölü içinde öca dam yatıyordu, Birinin kafam bu kırmızı gölün içine sarkmış saçları arasında kanlar nıhtılaş- miştı: Ücünün de bilek damar. ları kesilmişti. (Devamı var) — mm mmm 2 İk da Gk eliz mekan bipaylimgğmizy il yi İİİ va Şİ bl meğlrimmeysi minar eciye 5 altın vermişler! aşmı verdiler, Tensikata uğradığım için açıkta kalmıştım, Teşrinisanis de belediyeye istida verdim, Kânı Duevvel ayıdan meclis reisi Tevfik Bey ve hilâhire şehremini cağırttı, gittim, Beni görünce: — Gel kap: yoldaşı, deği, Senin bakkında karar verdik, Mazuliyet müddetini doldurmadığından sana #onzuliyot mnası veremiyoruz, Tet sikattan sonra açıla kaldığından ikmmiye de verilemiyor, Beyazit yahut Galata kulesinde münhal 9 - Tunca derhal seni kayıracağız. Teşekkür ettim dışarı çıktım, “Bh, zanaatımız var, bekleriz” de- dim, — Ne zanaatı? Ağıllı, Gnükü bi zanaatı olmıyanları amuslırdı, O da teselsül usulle, Snanz gelecek de gireceksiniz. Kânunusaninin 23 ünde beni çağırdılar, Gittim, “Ga lala kulesinde wünhal var” dedi - ler, Üçüncü ağalıkla Galata kule « sine tayin edildim, 1822 de Galata Kulesinde ikinci ağa oldum, 33 se Desi haziranda da başağalk, Gel gelelim, 34 senesinde muhasebeci Memduh Beyle itfaiye kaymakamı Cemal Bey, kuleler teşkilâtmı yap» iler. Köşlüler kaldırıldı, Ben de köşlüler arasındaydım, 16 kişiv » dik, Bunlar da altıya indirildi: Üç ağa, bir muavin, iki çavuş, Man» mafih, ben isime devam ettim, — Acaba köslülerin iiğvma se « bep neydi? Mehmet Erdebil, başladığı gibi, hiç düşünmeden anlstmağa devam etti: —Bir itfaiye müdürü vardı: Ve- di Bey, Bu zat, çok titindi. Bir gün tünel başında bir yangın çücmüşti. Yangın söndürülürken Vedi Bey tulumbacılarla ağız kavgasma ta « tugmuz, bazılarına da küfür savar, muslu, Adı üzerimde: Tuhambaer, Ben söversin de o sövmez mi? Faz hı olarak da zannederim Çeşme meydanllar, tulumbayı sp kaç - müşlardı, Masmafih bu tulumbecılar gin de zamanın tanınmış #iknaları bu » Yanduğunu da tabil bilirsiniz. Mehmet Erdebilin asil dikkate değer larafı, 55 seneye yakım kule- bekçiliği yapmış olmasıdır. Beynat kulesini düşünün, bunun kışı var, fırtınası var, zelzelesi, Hastalığı var; sizi burada ikamete memur et seler, acaba kaş yıl sabredehjlir#'. niz? Muhatabıma; Eh.. anlat baksin, #weyi zi yaret ölen “meşhur” lar var my. dı? — Altı, yedi sene evvel vah » metli Şükrü Najli (Paşa) gölmüşt, Yanımda i&! de erkânıherp zabiti vardı, Benden karita istediler, İs- Canbulun haritasım, Yüzüne bak, dıyman “Ne bakıyorsun?” dedi, Kafamı gösterdim : — Harita burada paşam, dedim Birde harita da pozla da yok! — Öyle ise bü zanaatı kimae alamaz, dedi, Zanrat zor, bütün İstanbulun köşesini bucağmı kafana yerleşti» receksin Bir alev gördün mi hav- gi semtin, hang! mahallerin hangi sokağr, hilecekein. kolav m? — Enç kisisiniz? — İlköneeler 25 kisiydir. 16 e. (Lütfen sayfayı çeviriniz? LİN