Haber M POSTASI Meirimez Müdürü Ni tarık us Bir Selânik Kadı- sının Marifetleri Yazan: Ahmet Bülent KOÇU On sekizinci ösir Ülemasından gsir ve muharrir Mirza Zade Salim Mehmet Emin Efendi hakkında, Hele gu son beyte gelince, hem soğuk, hem haksız! Kazasker İİ Vakit matbaası Mirza Zade Salim Mehmet Efendi & Sabuna madan Sene sonra SFiz, Birkaç kişi ©. ylâra asılmak me- üzere olan ev- fıkarıya kömür *r günlerinde dü- , <0 tutun da ufak yatak odamıza dlzdiğimiz, kar arit fasılalarla i Söyle bir doktora İirinü, odununu ? Kaç kişi se #obn bacasını te- Ski, huy olmuş &- » yi bırakıyoruz ik düşünmeğe baş. gün gelecek ki tn Iki sane son- heykele » büyük ”. Evvelâ, en uy» «sas teşkil ede- nil, diyecek; ki- danmı stislemesi. Türkün, o 9 koca Fatihin AL NOGAN 4 MOTÖRLÜ BİR İNGİLİZ DENİZ TAYYARESİ wharebeleri her gün bir pala daha teknik sılâhların mü. cadslesi gekiindç devam edip git mektedir, Bazı müLehnasın! ar tay yareler üzerinde bulundurulacak bol sayılı gilâhlarm ateş hüzmesi- ne girecek hatlar için doğurscağı tehlikeden ve hava muharebeleri. nin kazanmaları üzerin lerinden emin olarsk ) ci derecede bir Tol Oymıyacağını iddia etmekte, diğer bir kısmı da, az ateş Kuvvelini oynak ve hasım önünden kolaylıkla kaçmabilecek bir süratle tevhit etmenin muvaf fekiyet âzmili olacağını rarla söy i kt der, Me ve İngiliz sanayii da silihiz kagir hasırlamağı düşünüyorlar. Ve bu- gün MELİS saflarına ge » tirmiş bulundukları tayyarelerin sürstleri normal bir had içinde bulunmalarmıa e ilk pie Kyetleri göze çarpmaktadır. 1: İngiliz ev tâyyareleri arasında ddden muvaffak iki 7 il n Spitfire ve uri YI de dörderden olmak üzere sekiz makineli tüfek vardır. Bu tüfekle Ein her biri dakikada on iki bin mermi atmakta bulunduğuna naza ran bir tayyarenin dakikalık ateş kabiliyeti (9600) mermidir kisa - niyede sürat (460) kurşun eder. Bu derece şiddetli olarak göze çar pan bu atış kudreti de a görüle « tek bazı teyyareler Üzerine ve mo törün içine, ans milmi oysrok bi- Ter yirmi dört milimetrelik ufak çaplı top bile Yerleştirilmiştir. Amerikan inşaat: daha ziyade büylik yapıdaki teyyareler üzerine kolarlıkla fazla sayıda makineli *üfek ve daha ayr kıymda top koymağı uygun bulmaletadır. Alman havacılığı SİS e si harbin başlangıcma nazaran ig dil etmek Jürumunu hisactmiztir, Av tayyarelerirde en fazla olu makineli tüfek bulunas Alman av cılığı müdafaa tayyareciliği tabi - yesinden ziyade himaye Bvoiliği siş v vi ip ale ve le Alman aycılığı- nr temsil edecek silâh da Messer- ir. süretin ikin (Sam) ım gür sesi cevap V — Bir şartla z canm ( kurtarabilirsin Haber)! i — Kahpe herif, kalleş herif! Tuzak kurmaktan başka elinden ne gelir senin! — Çok söylenme dostum, vâ- kit kaybediyorum, biraz gönra sesin çıkmayacak iyisimi pazar. lığımızı bitirelim. (Franz Haber) Homurdandı: — Ne istiyorsun? — Çok besit, sen ve adamlari nın şartsız gurtsuz teslim olma- nızı istiyorum, Aşağıdaki bir müddet #wetuk- tan sonra yarı baygın cevap verdi: — Kabul! (Sam) sordu! — Asker sözüne inanayım mı? lerin (Franz A, İ HAVACILIK ateş kabiliyeti mi? nede öteki ihmal birer mezivettirler... Shnit - 110 dur, Bu tayyare üze » rinde dört tane cepheye kargı, iki tahe geriye doğru nlan makineli tüfeklerle başka, türel üzerinde her tarafa tevcih edilebilir ayrıca bir de topu vardır. Demek oluyor yemleme ARKLI | ki, bu tayyare sadece uçus yaplır # Stikamette değil, diğer cephe- lerine karşı de taarruz vo müda faa kekiliyetine milik bulunmak - tadır. Silâh adedi bakımından İngi liz avoılarını nazaran bir gömlek Zeri oluşunu, silâh tabiyesi nok - (azından üstünlüğü ile telâfi ede- Tek ciddi bir hasım mahiyetini al. M8 bulunmaktadır. İkinci derecede rolü balunduğu idâla edilen sürate, Alman hava. cılıği İngiliz ve Amerikan ioçan - tmdan önha fazla ehemimiyet ver mis bulunuyor, Bir tarafın 600 — 550 kilometre sastteki siratine karşılık bu tarafta 700-750 kilo- metre anatte sürat göze çarpıyor. Bu süratler muharebe meydanla. TInİN çarpışan avet pilotlarının idame ettirmek mecbüriyetinde bulundukları süratler değildirler. Bu süratler, tayyarelerin tecrübe. leri Siralarında ve tecrübe pilotla- TI tarafndan elde göllen neticeler dir. Bununla beraber, tayyarelerin tecrübe süretleri uhumiyetle ön safta gösterilirler ve bununla da © tayyare üzerinde uzun müddet uçarak meleke kazanın bir sıra Pö'otuhun ayni süruti yapabilece - Gini, tayyarenin bu sürte uygun bir inşa tekniğine malik bulundu. Sunu anlatmak isterler. Mihverin sürat üstünlüğü önün- de ata kudretinin de kırıcılığını takllir ederek elden tadilâtla tay- Yarelerini #ilâhlandırmakia bulun dukları muhskkaletır, Buna karşı, #ilâhlanan tayyareleri karşılamak düşüncesiyle demokrasi tayyareci liğinin de sürate ehemmiyet verdi- Ğİ görülmektedir. Denek oluyor Xi, üret mi?. A- İŞ kabiliyeti mi? düşüncesi kısar duk Panacalam! Elini çabuk — Sende etrafındakilere iyi tenbih et en ufak şüpheli bir ha. ere bulunursa burada bağır. Şakam yok anladın mı? — Anlaşıldı, elini çabuk tut! — Biraz daha sabret ve dinle; Üzerinizde silâh namına ne bu lunuyorsa yere atın, Önünüzdeki duvara sıralanm şimdi bir delik açacağız birer birer çıkarsınız anlaşıldı mı? (Sam) (Co) ya döndü: , — Fırla (Co)! Amelelerden üç muhaftzandan da üç kişi bu. r&ya gelsin! “Taraçadan sabah konuştuğumuz işareti ver! (Co) fırladı, (Sam) yalniz kal mıştı, delikten baktı, (Franz Haber) adamlarını duvarın ö. nürde #iraya diziyordu, Kendisi en arkaya geçti ve kurtuluş saa, tini beklemiye başladılar, Çok geçmeden (Co) altı kişiyle gö- ründü, hemen kazmalar yeni du. vara indi; beş dakika sonra bir adamm geçebileceği kadar bir delik açılmıştı. Almanlar yerde sürüne gürüne bu delikten © geç- tiler, temiz havava kavuştular, gözleri kan içinde ve burunları (o Telefoncu kız gülümsemişti: caksınız, ırta hepinizi gebertirim. ea, her ikisi, diyerek kestirilebi - lir.. Fakat süratin vereceği nvan. tajlar önünde, etiy kabiliyetinin, daha mücasir neticeler ekle etme- de önayak olacağı Mutlak gibidir. Hasım hir yanından dalarek öte yanından fazla bir süratle uzaklağ ma sirasında kesif bir ateş hüzme sinin tehlikeden uzek bulundura - cağı iddia edilemez. Bugün için en kuvvetli ve süratli silâhlaria donanmış bir tayyarenin Âzami a- taş sürati dakikada on bin, saniye de e 160-1635 mermlâir. Saatte 700 kilometre sürat yapan bir tay yare ise saniyöde iki yüz metre mesefe katedebilir.. Ortalama bir Kesapir görülür ki tayyarenin Ker yüz yirmi santim ilerleyişinde hedefe hir mermi atılmış bulunu- yor.. Böyle bir ateş vağmuru al - tmnda iki yüz etrelik messfeyi sşabilmek de, avcının nişan hattı- na girmiş bir hasım için büyük bir şans okm,, Bu tahmin ve kunağt saatte 700 kilometre sürati olen bir tayyare içindir.. Ya bir bom - bardıman tayyaresi ne yapar” Böyle bir tayyarenin sürati saatte 350 &ilometre olabilir. Şu halde bombhardımancı her altmış santi - metrelik bir ilerleyişine o mukabili bir mermiye hedef teşkil etmekte dir, Ateşi, silratin artmasma göre ayarlıyarak birinin fazlalaşmasm- dön korunmak veyahutda, bir yasım artışı önünde ötekini de ik mal etmiyerek ona Yetişmek ve u- laşmak tarafmı çöz önünden ayır mamak icap eder. Hava muharebelerinde eleman İltisasmm Ve soğuk kanlılığın rol. leri olduğu muhakkaktır. Fakat sürati az, mânevra kabiliyeti dü - şük ve atss kabiliyeti noksan bir tayyare içindeki mütehasas tçucu nün da rolü çok zavallı kalır. Sürat ve aş kabiliyeti hava müharebosinde özdürler, Silâh ya rasında €vsaf noktasından göz ö « nünde bulundurulan iki meziyettir ler.. Birini ötekine feda etmek gok güçtür ve muvaffakiyet zararma- dır.. Fakat atış kabiliyetini daha önee düşünmek inşa tekniğinin tabiyesi olmaktadır. kıpkırmızıydı. Çıkan derhal iyi, ce bağlanıyordu, Bu suretle en küçük bir vaka ve intizamsızlık olmadan kan dökülmeksizin altı, #r da yakalandı sıkı srkiya bağ rt, (Franz Haber) gibi zaferden zafere koşan bir haris casusun sonu böyle olması insanı hayret ve esefe düşürebilirdi (o (Franz Haber) delikten en son çıkmıştı, gayet metin durmakla beraber yüzü simsiyah olmuştu, Ellerini bizzat (Sam Coys) bağladı, o yalnız yere bakıyordu, Bu işte bittikten sonra ağdamlarınm ö- nüne düştü, 4 .“U - 745” (Sam) bu işi böyle kolay ve seri hallecedeğini oummuyordu Neşesi yerine gel i Bütün mesele tahtelbahiri ele geçir, mekteydi! Derhal otomobile at. ladı, (Bdimburg) a gitti. Telefon santralının önünde durdu ve te lefona sarıldı: — Alo! Matmazel düşman tahtelbahirleriyle mücadeleyi i- dare eden amirallik dairesini verir misiniz? Bursalı Tahir merhum Oğmalı müs ehiflerinde şü Satırları yazıyor: “Şairlerin o fadıllarından ve kw zaskerlerden Olup İstanbulludur. Yazdığı mesheviler ruhlu ve rev naklıdır, Hicri 1156 tarihinde Trab lus Şam İle Şam arasında öldü, Sehzade civsrmda Bozdoğan keme» ri yanındaki Kalenderhane soka - Zında babasınm kabri yanma na mına bir mesartaşı dikildi. Birçok keşmetli telif eserleri ve tercüme leri, bu arada bir de şülera tezke resi yardır. Kendi el yazsile yaz'« lı nüshası Halis Efendi kütüphane. sindedir (Bu kütüphane bugün Ü. riversite kütüphanesine ilhak edil miştir)”. ln Zade Salim Mehmet Emrin Efendi, Şüera tezkeresinde kendi - sinden şöyle bahsediyor: “Bu eserin müelifi olan Salim, — Bu abdi fakirin adı Mehmed ç. lub şeyhülislâm Mirza Mustafa E- Tendinin yedinci oğludur. Babamın benden evvel olsn bütün evlâdları öldüğünden, nerede sekiz on yaşın. da bir çocuk görse kendisini tata. maz ağlarmış, 1067 tarihinde Mek- ke kadısı olduğunda © mükaddeş topraklara yüzünü gözünü #ürerek İ kendisine hayırlı bir halef olarak bir erkek evlâd niysz eylemiş, Bir Mi e tanbula dönüşünde 1099 yılında bu fakir dünyaya gel. mişim, Dört yaşımda iken Yenibah- geli Çelebi Efe mârhumdan o kumağa başladım. Ondan sonra ta yin edilen hususi hocalaria tahejli. mi ikmal ettim; bizsat pederimden de tahil; ulüm eyledim. İstanbulu da yıllarca müderrislik ettim, son. ra Selânik kadısı oldum, oradan Serez kaddığma mekledildim, Se rezie ik) ay Kelâm, İstanbula ge lerek Galata kadısı oldum, O sada babam Mustafa, Efendi Seyhülislim Ji; sadrazam Şehit Ali Paşanm giğsbma oUğrayarak babam ile hersbe” Trabzona sür - gün edildik, bir buçuk yıl orada kaldık, sonrs Keşen kadısı, İstan. bul kadısı ve nihayet kazasker ol dum, şairleri arasma girmeğe Ilyakatimiz yok idiyse de kendi tercüme halimizden de bu tezkerede bu kadar cümle bahscis Sİ araeker Mirsa Zade Salim Meh» et Efendi tereümel halinin son satırlarında tevazu göstermiş de gidi; asrın şairlefi arasmda gü. Elde bir sima sayılamazdı. Tezkere- sine seçip kendi şirleri ge rasından nağlettiğini şu beyitler, bu hususta kati bir hüküm verme ğe kifayet eler An hâbda görmek (dilersen VEE ey Salim Felek de dideme hübi benim haram öyler. Deli Bahrmuhitte sensverlik ederken emelin sahili efkâra — düşürdü. Hemişc Katı câh eyler olanlar ilimden hâli Teâli pest olur olu İrâavezonun kefi mâli? m — Cebinizdeymiş gibi konuşu. UNUZ! Seli Şakanın sirası değil, kaçır, madan veya imha edilmesine meydan vermeden haber vermek istersek biraz adele edin, (Sam) ın sesinden İşin ciddi. yeti belliydi. kız ceva pverdi; — Bu hal Sizi a. miral (Lord Ritti) ye veriyo. rum, O bu işle doğrudan doğ. ruya alâkadardır, Lütfen ismini, zi bildirir misiniz? (Sam) ( sabırsızlanıyordu, ca. vap verdi: X Sea Detektif (Sam İgiei “Skot. land Yar” cinayet kısmı şefi, — (Sir Vilyam) m şatosunda bulunuyorsunuz! Günün en mühim vakaların dan biri olan (Sir Vilyam) ın &. lüyle telefoncu kız bile alâkadar olmuştu. İki dakika sonra, ken, disini çok iyi tanıyan amirsl (Lord Ritti) nin karşısında bu yordu, j — Allo! Ne diyorsunuz, bir tahtelbahir mi gördünüz? « — Ne görmesi amiralim, o öy- le bir vaziyette ki çabuk yetişir. seniz elinizle koymuş gübi ala. (Devamı var) Felek şikâyet ediyor: “Cahiller. her 284 man mevki ve miemuriyetie yükse lirlermiş.. çün terazinin gözü dolu ölunena (o alçalırmış! OoOYani ilim sahipleri, kafası terazinin gö zü gibi dolu olanların kader ve kıy“ meti bilinmezmiş?,” Evet... Karaskerlik gibi İlmiye mesleğinin on yüksek basamakla rına kadar çıkmış olan Mirza Za. de Efendi, asrınım münevver sima larından biriydi, İfskat kader ve kıymeti bilinmemiş, haksızlığa uğ- ramış bir adam değildi Rilâkis, babasinm büyük nüfuz ve kudre « tinden bol bol istifade etmiş bir “mahdum” idi, Tereümel halinde birkaç ay kadar Selinikte kadılık ettiğini yazıyor değil mi?! Bakı nız, o zamanlar henüz 25 yaşında bulunan bu genç mollearın Selânik kadılığının nasıl geçtiğini, Yesmi bir vesika, biz6 ne güzel anlatıyor; bu vesika, zamanm padişahı Ü « güncü Ahmedin bir battı hüma - yunudur: “Sarayı hümayunum kapıcıbaşı « larından olup sabik Selânik kadısı Mehmet Salim ile Selânik ahalisi » nin davaları için mübaşir tsyin o bunan Dayazade Mustafa ile dave. te tayin olunan Rodos kszssi mü- vakkrti Mevlâna Hüseyire büküm ki: “Bundan evvel Selânik kadısı o lan Mirza Mustafa Efendi Zade mezkür Mehmet Selim, beş aydan» beri Selânikte bazı kimselerden hiç bir suçları yok iken şer'i şerife ay» kırı otuz beş kese miktarı akçe ül. maş. Nahiyelerde belkı renside et miş, Kendisi, mahkemenin içini, hâşâ sümme hâşâ meyhaneye dön. dürüp, geceleyin Hristiyan evleri De varıp geteyarısma kadar şarap içermiş. Ve alenen hem ... ve hem ss. Olurmuş, Venedik balypsunu, metropolidi ve birkaç kefereyi top- layıp beraber oturup içtikten ima. Ada, memnu olduğu halde düşmana zahire verirmiş ve karşılığında akçe alırmış; kendi kubahullerini setir için de ehli islâmdan bazı kimsele re İftira edip ceza verirmiş. Şehir dışımda Hristiyan bağlarına ve me #irelere çıkıp kefere ve feseka ile horoz döğüştürürmüş, İngiliz ve Felemenk gemilerine gidip zuma ve nak “ale meclis kurup dört beş sası frenklerle şarap içermiş, Birkaç defa vakrtsız kadınlar ha - mamna varıp adamlarmı kadınlar Üzerine saldırtmış ve kadınları ha- mamdan cebren çıkartarak kendisi Ve hempaları saz ve şarap İle hi mama girmiş, Ettiği flsk ve ficer efali kobiha sayılmıyacık kadar çokmuş; birçok rezaletlerinin nak» ne hicab müâni olurmuş, Selâniğin inde ve dışında bir ferdin rahatı kalmamış. Selânikliler, #kâyetimiz dinlenmezse, evlâd vo (iyhlimizle Selâniği bırakıp dağılarak perigan olmağa karar verdik diye feryada başlamışlar, Selânikte bulunan lema ve suleha, Şeyhler, imamlar, hatipler, âyan ve sair fukarn tara falan bir mahzör yapıp bana Sü Bulmuş, Belinikte yeniçeri zabit olan Yusuf Hasokj de Mehmet Sas Him için “mahkemede gece ve güb- düz sarhoştur, Kula binip çarşı ve pazar içinde eylediği foset sayıl « maz, Hristiyan gemilerine gizlice #ahire gönderir, Kelemeriye kule sinde ulan birkaç mahbusları kule hin üst katma çırarmak için dizde ra tenbih eder, Birkaç gün sonra bir canbaz zahur eder; âletlerini mezkür kulenin üsütne bağlıyarak büner göstermek için İzin alır. O gece mahbuslar, canbaz İplerine ssrilarak kuleden kaçarlar, Ertesi gün Mehmet Salim sarhoş olarak canbaz seyrine varır, mahbusların kaçtığını haber nlınen getirin diz- dar bozmasını, canbazın ipine #8a yım!,. diye hağırmağı başlar.” di- yor, “Sen ki Rodos kazası muvakkiti Mevlâna Hüseyinaln,, Mehmet Sa » lm ile Selânik ahalisi arasmdaki davada. hiçbir tarafa meyletme yüp hakikati gereği gibi meydana dikarıcakam, Dava bitinceye ka ösr Mehmet Salim, Serexde otur - tulacaktır, Gelen defterde Mehmet Balimin 5918 kuruş da borcu oldu Hu gösteriliyor. Bu para da kendi #inç taksitle ödettirilecektir. Mek- met Salimin hempalsrından ve Se inik ahalisinden Küçük Ahmet nam şakinin de Limmi adasma si (Lütfen sayfayı çeviriniz)