POSTASI 7 eüniyar Müdürü İN MN tarık us İN be Ankara cadi ii, t 78137 Ms, M3 “eğ * sarkar aj 4“ayın derdi Böyle HABER — Akşam postası HAVACILIK manş cephesinde bir hava hakimiyeti kurnlabilir mi? bir teşebbüs için mihverin hafıf, demokrasinin ağır tayya' eler aden. inşasına ehemmiyet vermesi zaruridir.. Alman tayyareciliğinin sark cep besinde hü bulunması, İ İngiliz havacılığınm Amerikan yar- dımı ve İngitiz hava Sanayiinin a. üşlerek çalışmasile günden güne y yalarım düz” bir bir yarça daha kvvetlenmekte ve i insanlar için azalarak Ni değiştiriyor, yeni kia, * Yeni insanlarla ko â lardan beri gör-| ila Mlin değişikliğini , » eski bir aşina. i ©sefle. minimini a PÜyüdüğünü zevkle MET Rün alışmadığı Ke işi oluşuyor, acı tat gezdim, sehir. di, , İhsan o derdini | iy — teselij bulur- v yapmasam bi. nı teselliyi sunduğum Ün p , M ., razı olsun düşünen vali ve hava park yaptır. park minya birbirini Ptylikler çiçekle - baka, dinlenebi. ll iri dskkam hastalık kapacak Kineşten ve hava» r, Sok güzel Fakat Su beşe var Ni M$, İşçi, işinden iy or, memur N &eç ayrılıyor. yan İstifade et » y Nadi midir? 0» parkların ka N yim ve esaslı tet- 1 mesele olabilir, ,* bekçilerin Ni, gtinesi xüç ola. k, len da tahtuku - t e, İnsanlar çiçek: nihayet &ece- da birtakım ah hi tir, Aksarayın fin yerinde değil. badu ne, Bir bir bekçi bl içi gibi Müğe mâni 0 X y Almayı ost y ee Zün bunu da O bir laa, El bir İN i ç* N Maharın ilk güne wer parkımaı e günlük olsun ir. ve hava K Höaret müze, gamma temsil ede, p Heyetinin | m K Ankaraya gide | orada başla” ca oluyor, Her gün | “lan meslek sa» böyle bir derdi! li Enzemiyen, açılan, * m küçük bir) başlıyacak haber 4, i malzeme sayı farkının belki de müzavat tem'n edecek bir safhaya girerek Mun cephesinde muvateneyi büyük Britaryr lehim de çevireceği tahmin edilebilir, Ve öyle zannedilebilir ki, bü kanaat umumi bir mahiyet aimsk iddia İ Sakat, böyle bir Kararı vörme yle bi mg - a Sesi geçen büdiseleri gözden geçirmek ve bugüne kadar cere « yan eden hava muaharebelerile elde edilen o ret'ceieri karşılaştırmak, İ aldanmamızın önüne geçecektir. Alman havacılığı ir ei - sinde kendine bir sephe AÇUZI Bk ralarda yaplan tahminler hilâfina tayyare sayımın otuz vinden ağt- ü: olmadığı göze çarpmıştı. Ba tav yare mevcudundan dört cephe ist. kametince talnin edilmiş bulunan mikver havacılığı vasati olarak Manş havslarıma on bin teyyarelik bir kuvveti ayırmıştı. Bunun kar. İ gısmda muhtelif sebepler dolayı - İsile Afrikada ve Mesir en da bulundurulması zaruri tay. yareler de dahli olmak Üzere İn - giliz hsvacılığının silâh TBevcüdu üç bin sıralarmda idi. Büyük Britanya imparatorluk bava sanayiinin memleket müda faasını istilkam eden İnşaatı, taar- ruzi fikri bulunmıyan İngiltere ha vacılığı tahiyesine uygun ve ufak çaplı av tayyareleri insa etmeğe &kemmiyet vermişti, Bu sebeple İngüiz iayyarcoliği müdslaaya ka kiliyetli bir hava gole sahip unması dolayısiledi “Alman kk sel gibi olanlarını bile önlemek imkânlermi elde edebil - eniştir, Haket mukabil taarruzlar yapabilmek için Yüzumlu bulunan bombardıman tayyareciliği heniz randmahını verecek bir halde de gilâi. Takvivesi icap göiyordu. Alman hsvacılığınin tesbit ve kuruluşu tamamiyle inarruzi ma « hiyette idi, Sayısının çokluğu, u « sun mengilli bombardıman tayya - relerinin bulunuşu bu ikâru da » ha emin bir suretle tahakkuk,ot. lirebilmiyti, Kendisine karsı büyük bir hava taarrumınun gelmiyeceği. ri'de kesdirmiş olacak ki, mihver havacılığının müdsfas tarafı olan av tayyareciliği taarruz tevyare » ciliği kadar olgun değildi, Manş üzerinde cereyan eden u - | zun mücadeleler ve Alman tayya « İ eeciliğinin taarruz imkânlarile mal xeme sayısmın bolluğu bir hava hâkimiyet! kurmak iddiasından ge ri kalamazdı, Halbuki, İngiliz av İ layyareciliği bu imidn ve bidayı çürütebilmek (gayretile ber türlü i fodakârlığs ve mukabeleye bas vurmaktan çekinmedi. Neticede; ilk günlerin sayı farkmdan ve (a | aruz kabiliyetinden istifade et - mek arzusunda bulunan Alman har vacılığı bin, bin beş yüz teyyare - 29 Adam fırladı, gitti, ihtiyar ei dın aynı havaya ikinci kere ba ladı, Sam. Cova anlatmakta de - vam etti; — Co Brice piyanoyu duyu” ca Franz Hoberin işini ça i tirdiğini ve Madamm kaçmak zere olduğunu zannetti, Şimdi şöyle düşünlyor: “Madam kur “tuldu ama ben yakayı ele e dim, kabak benim başımda PE ıyacak; hemen kaçmalıyım! Fa- kat nasıl? Madamm odasmdaki delik açıldı, kemen fırlarsam ben i de aynı yerden kurtulurum. — i Co, dikkat kesilmişti, Sam vam etti: — Dikkat Co, şimdi Con Brice yanına bıraktığımız adamın üze " rine atıldı, bir yumrukta onu i yere serdi; ellerini bağlıyor. bağ | ladı, ağzını tıkadı, eği lik hava akmlarile hedefine var » mak İsledi. İşte ciddi mücadele ve Manş cephesinde mutlak bir ha va üstünlüğü kurmanın roüşkülâtı Ve hattâ imizânsızlığı kendini gös termi$ oldu, Ve mihver makamlas JA. ŞÂRKLI | rında hasıl olan kanaate göre, Manş üzerinde özdei bir üstünlük kurmak pek de kolay değildir. An- cak diğer taraflarda tâli cepheler aşmak mecburiyeti olmasaydı ve Yahut Sovyet Rusya gibi bir top- tuluğa ve böl silahli orduya karşı xuhasamata girişilmemiş bulun » saydı, bu ilik muharebeyi takip e - “en 941 yazmda Manş cephesinde böyle bir teyebbüs göze çarpacak ve hattâ kati heva muharebeleri belki de başarılmış O bulunacaktı. Fakat, Balkanlar, Girit, Akdeniz havzası, Ortaşark Afrikası ve Dİ - kayet Sovyet Rusya « Almanya sark cephesi, mihver havacılığını Parsalayarak dağıtma zarüretleri » mİ doğurdu, Manşm sükünetine karşılık diğer taraflarda göz doyu- rasak muvaffakiyetler elde edile - eği kanaati ve hevesi biraz da bu taraflara © ehemmiyet verilerek Manas ihmal etmekte âmil oldu. Manş cephesinin ihmali sırala - rmdâa, bilhassa şark coptesinde Al. man hatrasılığını tutan, hattâ hır. Paltyan bir kuvvetin mevcudiyeti Büze Garparken, İngiliz tayyareci - liğinin eli kolu bağl: bir vaziyette beklemekte devam edisi büyük bir avantajı kaçırmış oldu, Bunda Amil olumk, başlığı sebebin Tegiliz tar arrüz tayyareciliğinin musyyen DİP kilayeye o erişememiş” olduğu #österilebilir. Yoktan şarktan Sov- Yet ve gürpten İngiliz tayyareci « liklerinin taarruz ve baskıları bü- vük bir ihtimalle ve hiç olmazsa Manş üzerinde bir Britanya hava hâkimiyeti kurulmasına yardım & debilirdi. Öyle tahmin edilebilir ki, Al - man tayyareciliğinin şark cephe - sinde yıpranmış bulunmasına rağ. men Manşta bir hava hâkimiyeti kurmak iddinsmda bulunacak İngi- Viz havacılığına honliz fırsat veril miyecektir. Ancak, Amerikan yars drmunm ve İngiliz hava sanayiinin inşa kabiliyetleri birleşerek, Al - man istihsalâtma yakm veya mü. #AVİ sayin malzeme hazırlaması ve mihverin de şarkta daha birçok #emân oyulanması İcap edecektir. İngiliz sanayiinin mihver sana - YİL kadar bol miktarda istihsal ya- Pamaması sadete fabrikalarının #ir randmanlarından İleri gelmi - vor. Ara yerle, inşa edilmesi za » Türi görülen silâhların cinsleri de vüyük roller oynamaktadır. İngiliz havacılığının tedafüi dü. şimceyle ufak çaplı otayyareler, Yani av silâhları hazırlamış bulun MAS, bügün taarruza geçebilmek Üzere ağır yüklü tayyare-insaatına daha geniş ölçüde yer vermesini İcap ettirmekizdir. Bunun için de fazla mesaj sastinç, bol ham mad- de sarfiyatını ve dolayısile yüklü masrafa muhtaçtır, Mesai saatinin fazlalığı günlük hasılayı düşürmek tedir. Buna mukabil, Alman havacılığı tasrruzi düşünce ile ağır yüklü teyyareler, yani bombandıman &i - lâhları hazırlamıştır, Bugün için müdafaa imkânlarmı verecek kü » çük çaplı tayyare İnşantina yer vermek zaruretindedirr İngiltere sanayinin aksine olarak az mesai saati, az ham madde ve küçük masraflarta tayyarelerini hazırl « yabilmektedir, Mesai saatinin az - lığı, hava sanayiinin orandmanıni kabarık göstermektedir, Bu silâllanma yarışında Ameri « kanım da rolü yok değildir, Bazı rivâyetlere inanılacak olursa, mih- ver devletlerinin mufüzu altındaki memleketlere gizi olarak malze « me sevkiyatı yapılmak üzere bazı stokların Amerikada ele geçirildi. ği söylenmektedir, Bu takdirde des. nebilir ki; Büyük Harpte Almanya ya silâh satan İngiliz firmalarının mevcudiyeti gibi, Amerika da her iki tarafa satış yaparak ticaret sihniyetini tatbik edecek fırsat kolleyebilir. Yalnız bugün için bu rivayetin yanıbaşmda mutlak ola- rak gösterilecek taraf, Atlantik weydan muharebesinin kazan!lmı. #ma sarfedilen gayretlerdir. Atlantik meydan muharebesini kazanmak demokrasinin zaferinde âmil olacak hususiyeti hajzdir, Bu gün Alman mücâdele vasttsları, de nizalı gemilerile mttıyer tayarecili #, Amerikadan Avrupaya müte - çweğeihen hareket eden ticaret ge - ml kafilelerinin yüzde onunu tab. rip etmekte ve batırmaktadırlar, Bu miktarın, İngiliz ve Amerikan deniz tezgihlarının günlük hâsıla. | larmm üç mislini bulduğunu Ame. rikan bahriye nazırının ağzından işitmiş bulunuyoruz, Demek olu - yor ki, Atlantik meydan muhare « besi henüz kazanılmamıştır. Bur. dan başka ve fazla olarak da, şark cephesinde Sovyet Rusyaya yapıl ması zaruri olan ve vandedilen yar» dım da, İngiltereye verilecek Ame ikan malsemosini parçalamış olu- yor. Bütün bu hüdiselerin işaret et « tizlerine ve mubtelif (sebeplerin ortaya koyduğuna göre, Manş cep- Besinde bir hava hâkimiyeti kurul ması pek de kolay değildir, Ve hat tâ iddis edilebilir ki, Alman gefle- rinin Manşta eziri bir hâkimiyet kurduktan sonra yapabilecekleri büyük Britanyayı istilâ Leşebbüsü pek uzak bir ileriye kalacaktır. Ancak mutlak bir hâkimiyet kur. madan istilâ teşebbüsü yapilacak olursa buna bir diyeceğimiz olmaz Lâkin bir hava hâkimiyeti kurula cağı güne bırakılacak istilâ hare - keti, bu cephede kurulması mev « kum bir üslünlük gibi öylece kal mağa mahkümdur kanaatindeyiz. — Sise bir gey soracağım, dokter. vE pal söyliyeyim. SERİDEN — le Kİ Ke Şeker hasıatığı rekli midir? 31 hiç merak etaneyin, Bu hastalığa tutulan ben değilim, kocam RİPURTAJ YARIM ASIRLIK PASTIRMAĞI NELER ANLATIYGA Pastırmanın en güzel parçaları... Kökusu olmasa pek nefis şeydir! çli makine gibi işliyerek pastırma Mübarek bir gıdadır, insanm künmı hararetlendirir, karamı dece yurur, vücudunu sırak tutar, ömre ömür katar, Meraklısı her mevsim de yer uma, rağbet gördüğü mev sim kıştır. Bl senelik pastırmacı OGiragor usta bu fikrime tamamen iştirek etmiyor: — Onun kokusu en nefis çicek, lerin ravihasından da mükemmel, dir, Diyor, Girağor ustanm Kayser» MH olduğunu kaydetmeği bile fazla buluyorum, Artık yarım asırdır pastırması dedikten sönrs Kayse. rili olduğuna siz kendiniz pek âlâ hükmedebilirsiniz. Giragor ustayı ik gördüğüm m man kat kat İstİf ettiği pastırma » ları arasında pek imeşguldü. Balık pazarının hemen ağzındaki dükkör nı arı kovanı gibi işliyordu. Tonha bir günde kendisini gör. düğüm zaman sordum: — Kaç senedenberi bu işi yapı, yorsun usta” Zeki gözlerini yüzüme kakimdı: — Sacları bu zenaalia ağırt “ tık evlât. Dedi, Nerelisin diye sormadım bile, çünkü kocaman bir (g) İle Gayseriliyim",. diyeceğinden e - mindim. —— Zonnaş babadan kalma mi? Diye sordum, — Heh!. Deği, Peki, büyük bahan ne yaparmış! — O da pastırmacıymış.. — Çoluk çocuk var mı, ne İş yaparlar” — Bimdi askerdeler. Onlar da pastırma satarlardı. Demek ki pastırmacı bir nilenin en şayanı dikkat, şahsiyeti ile kars İ şi karşiya bulunuyordum, Sordunu : Sizin zenantin inceliği hercs | GEMA diye babasına bile salar,, sö de? Elindeki kocaman biçağı gösterdi: İşte bunda. Dedi ve sonra anlatii: Pastirma doğramak bir me. harettir, Bu isin kendine göre bir i gelir, istediği amma, n'hayet kokusu da büşkas.”| kesiyordu, Baktım. Kestiği dim - m: rahata ettiği için sadece ken.| lor cigara küğulmdan sz farklı idi dini düşünenler bu husustâ da mü. teessir olmazlar. 1 — Her pastırmacı böyle konu şurken paslırma doğruyamaz.. Dedi, Sordum: — Parmağınızı kesmez misiniz? — Kesmez olur muyuz? Biz bu hale gelinceye kadar senelerce pastırma ile beraber parmaklarımı zi da doğradık. — Şimdi artık doğremyor mu sun?, Kayserili pastırmacı bu sualime cevap vermedi ve s#abiyetle pas , tırmasmı doğramaya devam eli: — Çorbacı, dedim, bu makine - ler çıktıktan sonra sizin bıçağın pek hükmü kalmadı, İşinden yalnızca gözünü kşldırıp kaşının üzerinden şöyle bir baktı; — Onu ağnayan, ağuar, * diye tevap verdi, Paslımnanın şereflisi makinenin altına girmez, Bak ora. daki pastırma 120 kuruş, burrds benim kesliklerim 160 kuruş, — Hangi parçalar kıymetlidir? — Az yağlı sırt leziztiç de yam olmaz,. Kuş gönü dar olur ve balık yumurtasından dabâ lez. zetlidir. Şekerparcnin ağımla da, dıldığını bile hissçlmezsin, — Ya öteki parçalar,” | — Ötekilerin içinde de mefisie. ri vardır ,Pastırmanm lezzeti par” çannı isminde değil, pastırmanın yapılıımdadır. — Siz memlekette pastırma ya. par mıydmız?.. — Zenratımız bü diyoruz, — Namli yapardınız pastırma « ; Kayserili görip gerip yüzüme İ baktı, gözlerinde merhametle, hid det arasmda Kalmış bir his okunu. — Haydi be evlât, beni günaha sokma, dedi. Hiç insan zansatınm sırrını söyler mi”, Bu sanatın sırrı ne olabilirdi? Gayrühtiyari halk arasında söyle, nen: “Kayserili eşeği boyar, pas. zi batırma geldi. Fazla kurcsla * mıyarak başka mevzua geçim: i — Müşterileriniz kimlerdir? — Çeşitlai vardır Meraklılar parçayı kendi $e » ji Şer. istediğin fiatı verir, maldan sirri vardır. Herkes pastırma Ke “| Anlıyan kimselerdir bunlar, Bağl? ser amma doğruyamaz. — Cön Erice Madam delikten kaybolmadan viklymeği > ir ayak sesi duyuldu, Sam sustu, Kapı açtlıverdi. şeşkm Con Brice gözüktü, içeri ok gibi acele ediyor, fırladı, Odanın bog ol u gör rünce yüzü takallğs etti, bir kü- für savurarak, şömineye koştu. Kenarlarını tuttu içine girdi, çık tı, bir küfür daha savurarak ge ri döndü, Sam bir adım atarak, tabancası elinde bağırdı: — Bir dakika Con Ericet O Con Brice küstahça güldü: — Hiç bir şey bilmiyorsun. tü- zak kurdun, her şeyi anlataca - ğgımı mı zannediyorsun? O ka» dar toy değiliz. — Con, eviâdim, Zânnettiğim den fazla biliyorum, — Blöf! : — Sen yaptığını bilmiyorsun, kellen tehlikede! — Biğf! Neyle beni itham edi- yorsun? Sam, Co Benete döndü: Sam, Con Bricenin yanına gel di, yakasından tutup ayağa kal- dırdı — Kalk terbiyesiz herif, ecel saatin geldi! Adam homurdandı! — Hüilâ korkulacağın! mı sa - nıyorsun ? Sam. olduğu yerden Coya döm dü: — Co, aç şu sepeti, içinde bir kutu var değil mi? Co Eenet sepeti açtı. vatsı bir kutu gördü, cevap verdi: — Evet, ge? ©. — Az o kutuyu icinde men - diller göreceksin! Co kutuyu açtı icinde mendil — - Evet, get! — Mendillerin üzerindeki harf» lerden. (Madam Vilyam) ın ol dukları belli değil mi? gelir, anlamaz: “Pastırma over, der, ona da makineden veririz. Bun Mar dn zararsız müştetilerdir, Bir de gelip iyi parçaları ucuza almak için pazarlığı | girişenler yazdır. İşte bunlar insanr çileden çıkarır. Hiç paatırma gibi müberek şeyin İ pazarlığı olur mu? — Mübarek mi? Pastırmayı bö kadar çok mu seversin? — Mübarek şeydir ya!, İnsen | Bekadar yese bıkmaz, İnstnin kar nı nekadar doymuş olursa olsun sofradan kalkarken pastırma gel » se yine de iki üç dilim taze eke meği pastırma ile yuvarlar, Türlü yemeği olur, Kesildiği gibi yenir, yumurtabsı pek nefistir, Maşa zerinde piser, sahanda olur, Ü. mek arasındu fırma verilir Fazla dinliyemedim, korktum. Karadenizli nasıl hamsiden çorba, kızartma, pilâki, börek, hattâ bak lava yapıldığını iddia ederc, Kay serili pastırmacının da mübarek pastırmadan börek, buklava yap © tırmasından çekindim ve tşeekkür ederek dükkündan çıktım. rdü, kadar acele etme ini — Haydi Co, bu zatı inandırı o — Evet şef! İtiraf edeyim kl dükkândan çık. i Se deliği nik ee yorsun? si ömyedaği İm, Git adamdan beyin sepetile — Bu mendillerin kenarları | tığım sele bile içimde bir korku İmer Dur! © Con Brlee sapsarı kesilmişti, akşam doldurduğumuz fincanla- renkli bir iplikle işlenmiş, içle. | vardı. Acaba Kayserili herhangi İ Sam, piyanoyu çalan kadına ttriyordu. rı getir, rinde iki tane iplikli var | bir şeklide beni de kandırmış map i işaret etti, Omu da yanına çağır o — Hilekâr domuz! Co Brice, bir kanapeye otur - değil mi? dı* Ne olnonk, Kayserili bu, yapar dı, çü de kapının arkasına sak” O —Dur bakalım ağır ol kavga muş ıslık çalıyordu, Çok geçme e z ân yapar! İ lanmışlardı. Sam Coys, devam etmektense anlaşmak daha cl - den Co Brioe Samır istediklerile — Bunları iyi emi; MUZAFFER ACAR ai; verişli, döndü, , 5 d â İNS keki id Olkan bizdik seni ç di di