20 Eylül 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

20 Eylül 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Mei #tirm ihet i Kani ei ca İtiyaca ee e Tağmes yi, Ma e, Ne inş va DE an kai kaş e feiye Le Örünleburg Hora LA BİK Çe #ünlerde MA, ; eke, iğ rebele de ba, ber W Ye hava #ddetle bo, kalenin Me, Me iki tarar | Bayi tekrar tarar | başla, az, | laa vr balka | e BABER -—— Akşam postam mekteplerinde bir dolaşma: Istanbul Sanat Mektebinde Milli Sef İsmet, İnönünün sanayi mekteplerine gösterdiği yakın slâ kn malümdur, Bu cümleden olars& İ relsicumhurumuz, istanbulu bü de” İfa tesriflerinde Sultenahmetieki merkez sanatler mektebini ziyaret etmişler, mektebin vaziyet ve çw lişmn sekli İle yakmdan alâkadar olmuşlardır. Mil $efin sanat mekteplerine gösterdikleri bu yakın alikayı Köz” nüne alarak bir arkadaşımızı sa nayi mekteplerini gezip görmiye memur ettik, Duharrir srkadasr muz, ilk olarak, Sultanahmetteki merkez sanayi mektebini gezmiş tir. Asığıda ukuyacağınız satırlar, bu ziyaretin mahsulüdür mektebini gidiyoruz parkındaki an dar bir »nberlitaş a gitmek mümkün. Biz, Suk meydanını teretl ettik. sapar sapmaz, karşımı in kübik kapısı çıktı bale girdiğimiz vakit kapleiya sorduk — Bay direktör buradalar mı” göreceği, im? , vakit öğleye yak» yordu, Bundan dolayı da biraz muktöhin öğle paydosu ya” işünerek Jâf ile vazi! açten bir zat imda derdimiri anlattık emişti, İsterseniz, pay” »| atölyeleri gezin, son ra da mektep müdürü ile görüşür sünüz, ELEKTRİK AYÖLYESİNDE Hem müdür muavini, hemde esi sefi olan Siri e gölürdü. işi faklı çocuklar, ©; tani bir çlektrikhane ha” linde, Pir tarafında münhasıran talebe ereği ile vücude getirilmiş bir civak redyesör var, Bu cihazm yalnız bir tek tüpü hariçten geti rilmiz, diğer bütün aksamı mel lepte yapılmış, Cihaz, 250 liraya İmal olmuş, Âlet sitermetif eereya” İnm kontinüc tahvilini gösteriyor. Bü kistin Tü kadar müdavimi ver, Elektrik atölyesinden dökllmhe” neye güçlük, Ziyeyetimix esnasında izabe ocakları hali faaliyette de” gildi, Yalnız, talebe, eide mevcut işleri başarmakla meşgul, Atölye” nin kapsındı gümüşi renkte koca” man bir yuvarlâk ver, Aynı zaman da başnrunvin de olan siölye şefi Albay bu İngiliz nüktesine mem. nun bir hisle güldü, Sonra ona bu nun için ne yapmayı düşündüğümü sordu, Sürüing bir çöl kartalı gibi tek gözünü kızın güneşte br cima beldesi gihi parıl parıl yanan dağ. lara doğru dikti: — Ne mi yapmayı düşünüyo » rum? dedi, Bir Afrika Budasi gibi Bu dağlara çıkacağım, Her dağda Yeni bir millet yaratılır!., Filha © kika Stirling ertesi sabah mai - yetine vörilen üç İngiliz subayı İ ie Habeşistan dağlarmın dar ge - çitlerinden İtalyan imparatorluğu. nun yeni talini götürüyordu, Stirling doğruca Hebeşistanın dağlarda yaşıyan en üzılı kabile, İ leri içine girmişti, Bu kabileler ne milletten ol * duğu artık anlaşılmaz olan bu €s, rarengiz adamı gördükleri #amat kendileri İçin yeni bir peygambe- rin geldiğini asla o bilmiyorlardı, Stirling, albayia konuştuktan son. -——— İhsan Torolun ifadesinden anladık ki bu gördüğümüz nesne Türkiye” de ilk defa yapılıyormuş, Hattâ bazi cenebiler, böyle birşeyin Tür kiyede yapılamıyacağını bile iddla etmişler, Halbuki Türk zekâ ve çalışkan” tığı bu iddialeri bir kalemde yalar” lam:ş, Efendim, resimde de gördü” günüz bu “nesne,, İskenderun li Teşat Yazan; manınm betonarme kazik vidası imiş, Gördüğümüz nümune slamin» vomdan yapılmış, Sikleti: bir ton, Bunlardan başka döküm atölye” sinde Mili Şefin bir büstü hazir lanmakta, Bir müddet evvel de Ebedi Şefin büstleri yapılmış, Ankam sergi evinde âşılan Türkiye Kız Enst tüleri ve toknik okulları sergisinde teşhir edilmiş, Her iki büst de cid- den muvaffak. Döküm atölyesine model veva kalp bazırlıyan bir başka atölye var: Model atölyesi. Şef: Celâl Arkun mektebin en © ki muallimi imiş, i EN AZAMETLİ ATÖLYE: TESVİYEHANE Fakat, Sultanahmet sanayi mek* tebinin görmüş itibarile eti a2x metli atölyesi tesvivehane, Karar sından baktığınız vekit tıpkı bir fabrikaya benziyor, Tavanlarda çarhlar, kayışlar, orlada kenarda İlmen tümen âletler, Bir harıltı, bir hıritlır gidiyor. Daha mek tep tatil aylarını yaşadığı için, bü tin diğer atölyelerde olduğu gibi tesviyehanede de Boksan faaliyet varmış, Siz asıl onları mektep açı” Buranın şefi, aynı zamanda mek tebin zootörcülük muallimi olar Kemal Denker'dir, Atölyenin mii” davim; 220 talebe imiş, Ba atölye” de el presleri, ağıç destere maki- Beleri, torna makineleri, modelei tezgâhları, mengene, motör, buhar makineleri, mekanik tecrübe âlet leri yapılıyormuş, Hem de hep tw lebe emeği ilc... Mektebin bir de motör kısmı var, Burada dn tayyare, otomobil motörierinden tutun da gazlı, bı” Aydın, Kastamonu, Sivas, Diyarba kır, Bursa, Konya, İstanbul, Edir pedş olmak üzere on tane erkek sanayi meklebi vardır. Yalnız bun lardan bir tanesl, Edirne sanatlar mektebi, kapalr bulunuyor. MENSUCAT ATÖLYESİ DE VAR! Bütün bu mektöplerin hiç birin de olmıyan bir atölye, mensucat atölyesi, yalar Saltanshmetteki UT KIZIL KİTABI ' Mektebin tahsil müddeti 5 senedir. Talebe müsabaka ile alınır ve üç sene alölye mesaisine. tabi tutulur. | Mektebin leyli meccani talebesi, gece kursları da var | sanayi mektebinde dört seneden” beri faaliyettedir, Burda mens” cat sanayiimize yarıyacak gençler yetiştiriliyor. Ben, bu ntölyeyi d* gördüm, Çocuklar, çalışıyorlar, Bu” rada talebeye, kıravat, gömlek ve sofra takımından kumaşa kadar dokuma sarayin, alt hersey Öğre” tiliyor, Atölye şefi Rüstem Birman'ın anlattığına bakılırsa atölyede yer K kumaş da dokunuyor, Hattâ mu. âlimlerden birinin sırtmdaki koe” tüm, mektepte dokunan bu kumaş” lardan yapılmış, Yünlü kumaşların metresi 420 kuruşa mal olmuş, A” | tölyenin talebe mevcudu 70. Mei sucat atölyesinin bir de sınai kim” va lâboratuvarı var ki burada tale” beye bilhassı boya kimyası öğre” tiliyor, Mektebin hususiyetlerinden biri de muellimlerin hemen hepsinin, buradan mezun olduktan sonra Av rupada staj yapıp mütehassıs ola” rak mekteplerine dönen vatandaş” İeri teşkil etmesidir. YA MEKTEPTE BİR KAZA OLURSA... Peki,ya bu hummal; fenliyet os | nasında çocuğun biri, Allehesirge” sin, kolunu, budunu, kaşını, gözünü hanenin emekli doktoru, Sultanab” mel sanayi mektebinin emekli bf” zwsihha muallimi doktor Hafız Ce” malden başka kimse değildir. İstanbul merkez sanatlar mekte binde 600 talebe vardır, Bunların 16081 leyli meccsni. Alâikadarlar, bu mektebin gitgide niharileşme sine karar vermişlerdir, Leyli mec cani talebe, daha ziyade Anndolu” daki sanayi melteplerine inhisar ettirilecek, Mekteple ayrıca gece kursları da var ki geçen sene 300 *alebe devam ediyordu, Mektebe ilk ve orta meklep mezunları mü” sabaka ile simryor, Tahsil nrüğdeti beş senedir, Orta mektep mezum ları ise-iki sene taheile tabi tutul” maktadırlar, Beş senelik tahsilin ilk iki senesi tamamile ihzari mahiyettedir. Geri kalan tahsil müddeti de prstik ve nazari olmak üzere ikiye ayrılır. Her ders gününün yarısı nazari, diğer yarısı da atölye faaliyetire tahsis edilmektedir. Yalnız, mektebin nazarı dikkate çarpan bir noktası var: Yabancı dit olarak yalnız Fransızca okutuhr yor, Halbuki fen dili, teknik dil yalnız Fransızca midır? Hani Ing lizce, hani Almanca? Eenebi dil işinin diğer aanayi mekteplerinde sasıl olduğunu bilmiyorum. Gönü! İstanbul sanayi mektebinde, bur dan sonra da olsa, teknik dillerine önem verilmesini diliyor, Yazan: Casus mektebi profesörlerinden İsvecli A, MENGHAM 127 Ceviren:. va, fühakika, tekrar Avrupalılık. tan Afrikalılığa geçmiş, yarı çıp - lâk bir halde z#nelleşmiş derisini tekrar Afrika güneşlerine açmıs* te. Yalniz belinde sop sistem bü yük bir İngiliz tabancası asılıydı. Maiyetindeki İngilz subayları de tapkı Sürling gibi yarı çıplak bir haldeydiler. Stirling doğrucs Pozu - Luha . ma kabilesinin en büyük reisinin da ihtiyar, fakat son derece cen- güver rublu bir Habeğliydi, He * üz hristiyan dinini dahi kabul et. memişti. Stirling bu doksanlık kabile re» sine dedi ki: — Tuhama hükümdür koca ih tiyar!,, Sana Habeşistan kralı o lacağın müjdesini getiriyorum!.. Luhama reisi kendisine böyle garip bir miijde getiren bu yaban. © adamın belindeki parlak silâh gözlerini dikerek müthiş hir istih” zayla cevap verdi: — Anladım! dedi, Fakat müj - deri a), İtalyan kralına geri gö- #ür!,. Benden Selâm söyle ve de ki: “Lahama,, rejsi hiçbir zaman “ GABİ ve İSTİDATSIZ i o Bir araba lâf okursunuz. i Bakarsınız ki okuduklarınız- | dan hiç mi hiçbir sey anla. | mamışsınız. Hayflanırsınız, hayflanırız. Dudakları nız - dan şu cümle dökülür: — Dünyada, bizim kadar da gabi olmak fena şey. Fakat içinizde bir sual kıv- rılır: Tarihte kor — Hey,, Kadın niçin ağlıyor. sun böyle, Sana haksızlık mi yaptılar? Göz yaşlarını avucunun içiyle kurulayan kadın, başucunda du. ran adamı görünce İsparmoza tutulmuş gibi titremeğe başladı, Yerlere atıldı ve gözleri kamaştı, ran sırma elbiseli adamın ayak. isrma kapandı, — Söyle, niçin ağliyorsun? — Kederimden o ağlıyorum, Yaşlarım kendiliğinden akıyor. — Peki ne var?” Kadın söylemiyor, yutkunu. yor, kekeliyordu: — Sizin, dedi için ağlıyordum. — Benim oğlum ici | nd ? Bu hakkı sana kim ver- Ni sizin oğlunuz Bir saniye derin bir süküt her tarafı kaplamıştı, — Başını kesin bu kadının,.. Bunu söyliyen Ozüst'den sonra Roma tahtına geçen imparator “Tiber'di, İdam eltirdiği oğlu için ağlıyan tebaasından bir kadını aynı âkıbete uğratıyordu, Tiber. kırk dört sene saltanat süren Özüstün en çok güvendiği kumandanlardan biri ikenhü. kümdar olunca Ozüst ailesinden ele geçirdiğini öldürmüş, Bu su. retle derhal etrufa dehşet sal. misli, Tiber yaptığı her işle halka korku vermeyi 6sa8 prensip say. dığı için öldürttüğü adamları gömdürmez, cesetlerini şehrin bütim sokaklarında dolaştırırdı. Bu hareketiyle şunu demek isti. yordu: — Emir ve arzularıma karşı İ durmak istiyenlerin oözaları bu. dur Halk bıkmış usanmıştı, Zu. lâm gittikçe artıyor, huzur kaçı. yordu, Bir gün: — Tiber öldü, Haberi bir ba. har rüzgârı gibi etrafa yayıldı Halk bayram yapıyor, veni hü. kümdars dua .ediyorlar, Yeni hükümdar Kaliğula hakikaten halka sevgisini gösteriyor, cina, yetlerin önüne geçivor ve günah. #rz insanları öldürmüyordu, İyi kalbli hükümdar bir gün hastalanınca, halk mâtem içinde —S“ğ <A dağlarım çıplak tahtından bir |. talyan bayrağı altındaki altın tah | ta çıkmayı kabul etmiyecektir!. Stirling bu sözü nefret ve hid detiç söylüyen doksanlık ihtiyarı çöl güneşleri gibi parlıyan ve işi kinle gülen, belindeki tahancası - nm namlusundan daha korkunç gözleriyle süzdü: — Hayır!.. dedi, Sana bu müjf deyi İtalyan kralından getirmiyo. rum? İhtiyar Stirlingin yüzline buruş muş dudaklarını sarkıtarak büyük bir hayretle baktı: — İtalyan kralmdan değil mi?,. O halde bir dağ keçisinden gelen müjde dabi başımın üstündedir!.. Oturumuz!.. o Dedi. Garip bir müjde getiren bu Yol- culara Höbeş dağlarının piri Afri, ka dağ geyiği boynuzundan kap - lar İçinde taze dağ keçisi sütü ik” ram etti, Sonra Yenemediği bir merakla kimin tarafımdan geldik - lerini sordu... «Devası var) “ — Biz mi gabiyiz, yoksa o mu anlatma kudretinden. mahrumdar?,, Laf ebesine göre gabiyiz. fakat diinya gözünde istidat. sız odur. Bir tek kisinin de - gil, ekseriyetin sözüne inan mak lâzım geldiğini düşünür sünüz. Muammav: kolaylıkla halletmiş, kimin gabi ve ne - yin beş paralık değeri olma- dığını anlamış olursunuz. Mesalin Sevgilisini tahta çıkarmak için kocasını öldürmek istemişti Yazan: NİYAZİ AHMET kaldı, Herkes ona dua ediyor, kurtulmasını temenni ediyordu, Zula i başı kesilen bir kızına, oğluna ve di râbalarına seyrettirirdi Kaliğula mukaddes sayılan at için mermerden büyük a hır yaptırdı, Sonra-atım kosum. va incilerle süsledi ve * ilâve — İşte, dedi bu bir gün Roma. lara hâkim olacaktır, Kaliğulenın bu derece şiddetli zulümleri büyük bir isyana yol açyfak üzere” aa aflmda bir sabit işi halletti Hü rın * zabitlerinden Şereas hülkümdarını bir hancer. le cansız vere yikii til bir kurtarıcı dis! tahtı ele gi N kat ancak, üç gün kadar hâkim olabildi, Yerine, 50 yaşmda Klod geçirildi 4 Bu da akir Ç nçler ve AS. rkân ile eğleniyor, bu Sw retle bir çok dedikodulara yol a- giyordu. Kiod karısının bir türlü önünü alamıyordu, O tuz beş ör. üç yüz gövalye bu uğurda kurban gitmişti, Mesalin, kocasmm tahakkli. münden tamamiyle isini kurtarmak için onu 26 ve sevgilisi Silinos'u Kral yap. mak kararını verdi, Fakat bu mu yerine getiremedi. Du. ve Klodun emriyle nde de, Silinos da öldü. r Klod selsi yaptıklarının 1 unutturmak için imparator Oşüstün akrabalarım. dan Agripin'le evlendi Dul Ağrinin, imparator karısı olmakla kendisine kazandırılan serefe kanaat etmedi. Klodun oğlu Britanikosu verd set hakkından mahrum ederek kendi oğlu Meronu tahta çıkar. mak içir Mesalinin vapamadığı. nı yaptı, kocası Klodi'u zehirledi, Şimdi, Neron imparator ol. muştu, Nikâh Merasimi İstanbul Avukatlarından Bay Hüsn mettin Girayin küçük kerimesi Fren, larından ve Hukuk fok ve Kabataş iisesi Frances & lerinde Bay Nal Mehepiin Cuma günü beled'ye dalresinde evlen me akitleri “akraba oostlarındaz milrekirep slimatar 2evat sinde iera kılındığı öğrev rafları tebrik we azdir ederiz dünkü temenni Bulana Mükâfat Arifiye » Einydarpaşı yolunda tree du veya intasyonula bir cüzdan düşür. dihm, İçerisinde para yontu. Nüfus ve ticari kâğıtlarım mevcutta. Bulup Sir eri Arkara hanında 3 No, ya geti. rep memsun edücecktir. Tevfik Canbuiat ' Sü

Bu sayıdan diğer sayfalar: