12 Eylül 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

12 Eylül 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER —- Akşam postası N : Genç kanatlılar Mİ | kes inönünde büyük birinan ve OTANTIK e, di ri | BİR FIKRA — Zekâmin fazlalığın. ani 3. imanla ı orliar » Genç, fakat" saçları vak - dan... «dedi. ÜN 2. Sam, ! | tinden evvel dökülmüş güze Şair durakladı. Kendin. Pam a a lk 2 Sİ aldi tecilerden biri, kendi deha. den, kendi dehasından bah- hk Lia * va :j EE MARİE MON ey ee ” sına kendisi inanmış şairler. settiği zamanlardaki ciddi 9 Vaz .. | den birinin bulanduğu bir o. tavrın; takındı: mİ Matbaası dadaydı — imkân yok... dedi. İnönündeyiz. Milletlerin mu kadderatı üzerinde rol oynayan | havacılığın memleket davasında, ki yerini takdir etmis bir genç Zimr#nin ortasında ve arzularm şahlandığı kahramanlık Ülkesin- deyiz.. İgü bayan olan yirmi beş retmenin melekeli ellerine, te bak şlari, meslek — inâniyle | parlayor. Sabahın sekizinde gösterilerle bütün bir heyecan ve inan geçti beşli paraşüt lar.nı, sekiz saniye boşluklarda yuvar. İ landıktan sonra açılan bir para“ şüt denemesi takip etti, Bu at- İayışı yapan öğretmen Rüstem, bin metrelik irtifadan atlayarak #ökiz sâniye zarfında 550 metre kadar bir düşüş yaparak yürek- leri heyecanandırdıktan sonra paraşütünü kullandı, o Avrupa tayyareciliğinde bir ihtisas yeri tutan bu zamanla atlayış İşinin. İnönü tayyare meydanında 'ımi. vaffakıyetle o başarılmış olması ilk değildir, Hemen her gün paraşütçülerin sinirleri takviye etmek gayesiyle bu gibi hareket. , | lerin tekrarlandığı mutlaktır Paraşütçüleri takip eden plâ- nör sıçramaları ve otoromork Avrupadaki benzerle. rinden çok daha ınuvaffak neti- cöler vermesi bakımmdan citten iftihar edilecek bir neticedir Plânörcülük memleketimi: ki kisa tarihçesi zarfında dünya rekorlarına yakm hamleler elde edilmiş olması göğüslerimizi ka- barimaktadır. Öğretmen Ali Yıl. dızın ön sekiz saat otuz beş da- ika devamlı olarak havada ka- :, 270 kilometre mesafeye Se yahat edebilmesi ve diğer bir pi- lotumuzun 3200 metre aa çıkmış olması, kısa zamanın bü- yük başarıları olarak takdire de. ğer hareketlerdir. İnönü kampında göze çarpan canlılık talebenin öğretmenine karşı olan samimi bağlanışiyle tebarüz etmektedir. Bu samimi havanın disiplinli faaliyeti Türk gencinin uçmak gayreti ve mem- leket müdafaasındaki idenliyle Kuvvet bulmaktadır. Kuruluşundan bugüne kadar Mag İsvecli A, MENGHAM Ceviren: H. D. kölimeyle teşekkilr ederek elelâ, cele bulvara yürüdü, Kaldınma geçti, Süratle yürüyerek uzaktan ssl. lanarak yürüdüğünü gözlen key, betmemiye çalıştığı tahta bacaklı ©8rarengiz adamı takibe başladı. Tayyarelerde kullanılan seri a, tesli toplarla tâyyare dafi toplarile mesgul olan bu tahta bacaklı adam kimdi? Bu yeni silâhlarla niçin mesgul oluyordu? Acaba tahta bacağı da sahte miydi? Acaba bir casus muydu? Topçu subaymdan sırf enssusluk İçin mi bazı malhmat almak iste. mişti? İnönü kampında piknörler geçirdiği muhtelif o safhalar ve bir sene önceki gösterilere kar. şılık her senenin yeni yeni başa rıları, Türk çocuğunun tayyare. cilik davasındaki enerjisini ve muvaffakiyet şansını bir parça daha tebarüz ettirmesi Gakımın- dan fazla alâkalı bulduk. Yazan: A. ŞARKLI nünü kampının bir çok talebe. ieriyie yaptığımız konuşmalarda daima ileri görüşlü ve hiç bir za- man muvaffakıyetten şüphe et. miyen bir kanatlı gençliğe tesa- düf bahtiyarlığı günün verdiği en kazançlı bir inandır, Kampın en genç uçucusu Bü. sent Çiğ memleket midafaasını başta gelenbir ga; olarak izah ettikten sonra, iyi, gözde ve fakat kuru şöhretten uzak, tam mânasiyle asker olan bir av pi- lotu yetişmeği düşünüyor.. Za- fetlerim “benden çok bu neslin malı olmalıdır, diyor. , Bu seneki kampın tek bayan talebesi olacak Nezihe Vrariyalı, Gökçenin OBalkan turnesinden heveslenerek Bulgaristandan kal. kıp Türkiyeye geldiğini, Ankara- da paraşütle atladığını anlatı. vor ve, pilotaj muhakkak ki çok zevkli olacak, Fakat paraşüt çülüğü de seviyorum. Çünkü, u. çuş kadar atlayış da bir ordu- nur taarruz silâhıdır, diyor. Kadınlı, erkekli İnönü ailesinin bütün düşüncesi aynı nokta üze. rinde tonlanıyor ve milletlerin tarihini değiştiren, orduların za ferlerine önayak olar tayyareci. sliğin inkişafında bir çalışma has sasının bulunmasını istiyor, Bastan başa bir meydanı kap. 10 Sene evvel bugün 12 EYLÜL i9ti CUMARTESİ Atina — Censvreden gelen tig, ramamelere göre, Teçlik Küştü Bey yarın Cenevreden İsstanhala hareket ediyor. Tevfik Rüştü Bey, salı günü istanbula varncnk ve İsmet Paşa He Alinaya indei riyaret teferrüntanı tesbit edecektir. zihnine hücum ettiği için bu ada, mın hakiki hüviyetini ve esrarını De pahasına olursa olsun öğrenmi, ye karar vermişti, Netekim adam tahta bacaklı olduğu halde otobü. se binmiyor ve yaya yürüyordu. Tahta bacağından beklenmiye, cek bir süratle de yürümekteydi. Per Lepe adamm otobüs veya tramvaya binmediğine göre herhal de yakın hir yere gitmekte oldu. Zuna hükmetmişti, Halbuki adam bütün bulvarı nihayetine kadar yü rüdü, Hattâ, bulvar bittiği zaman sağdaki caddeye saptı. Per Lepe bu caddenin şehrin dışma çıktığını biliyordu, Acaba tahta bacak adam şehrin dışımda" bir yerde mi oturuyordu? veys fabrikalardan birinde mi çalışıyor. du? Zira gilüği istikamet fabrikale. rım bulunduğu taraftı, Halbuki tah, ta bacaklı adam tam fabrikaları giden yola geldiği zaman aksi isti. kamete döndü. Bu yoluda bir hayli yürüdü. Nihayet şehrin dış mahallelerine gelmişlerdi. 'Tahta bacaklı adam otrafına bakmadan, gayet dalgm ve zihnen “ talebeler ve yor gunluk derecesini anlayabilmek için boşuna dolaşmak lâzım gele. cek. Çünkü saatlerce süren me saiden sonra kampın spor öğret meni Bay İlyas tarafından yetiş tirilmiş genç zümre! yaptığı spor hareketleri ve oyunları, bu gençlerin daha zinde ve hiç de yorulmamış olduklarını gösterdi. Bastan başa en basit Aletlerie ve hiçten külfetlerle hazırlanmıs titten hesaplı ve görüşlü öletler önünde uçan geneiğin kndine has olan çevik,' seri ve neşeli hareketleri mesafelere günün son saatlerini büyük bir alâka ile takip etmek zevkini verdi.. O kadar ki bu samii havanın do- ğurduğu yakmiık bizleri de ara” larına çekecek kadar sempati gösterdi, Sabahm alacasnda başlayan hareket ve enerji, her an bir par. ça daha hızlanarak. her saniye biraz daha mlâka uyandırarak saatten saate değişerek devam etti ve bütün bir heyötin hayret ve takdirlerini de sürükliyerek sona erği,. K İnönü dağlarının batı sırtlö- rından güneş yavaş Yavaş çeki. lirken, bu inan ve iman dolu gü. nün bu kadar çok çabuk geçtiği” ne hayıflandık.., Hava silâhlarının büyük roller oynadığı son Avrupa harbi ara. sında ordunun bünyesine lüzum tu bulunan yedek elemanların hazırlanmasında ve yetiştirilme” sinde çok büyük müşkülâta uğ- rayan muharip devletlerin mir yarlık bütçeleri karşısında, teva. zuyla ve fakat mutlak bir mu- vaffakıyetle devam eden İnönü kampının faaliyeti, Türk hava kurumunun bir eseridir, Bu ©58- fin büyüklüğünü ve tam mâna siyle hamlesini kavrayabilmek için de onu yakından görmek ve onun samimi ve karta! yuvasının havasını içinden koklamak icap eder,, Bu yuva kartalların ocağığır Yüksek dağların hırçın ve haşa» rı yaradılışı atmacaları kadar da kendini korumasını bilen Bir çü” ğın malıdır, Onlar bir İnönü İ O. ufacık tefecik, İ na rağmen de büyük şairin ha Şair, genç gazeteciye ba- i karak: — Nedir bu senin halin? i diye sordu. Yüzüne bakan İ seni en çok yirmi, başına ba. i kanda kırk yaşında sana- cak! Genç gazeteci lâtifeyi se- verdi. Gülerek: Ba doğru olsaydı; benim başımda bir tek saç bulun. maması lâzım gelirdi. Genç gazeteci yine güle - rek mukabele etti: — Haklısınız... kıllar üzerinde yoktar. Zekânin hiçbir tesiri R. ,Meşhurlar ve Karıları ——— Ona “Gölgedeki kadın” derler, rin yaşlı ka, dma,, gayet sade yatında en mühim âmil olan ka. İ ama, Core Bernard Şov, bir gün bir gazeteciye onun için şöyle demiş tr: — O, benim benliğimin en iyi tarafıdır; çevresinde kanat aça, rak dönüp dolaştığım dinleniş noktam ve kutbum, beni sevk ve idare eden kuvvet ve bütün ya - sayış zaman'mca sevmekten âsla vazçeçmiyeceğim kadın! Eksantriklikleri bütün dilnya nın diline destan olan bir adamın ağımdan çıkması bir parça mu. tat hilâfına olan bu sözler, esası kuruldu kurulalı, yani 40 sene , den fazla zamandanberi asla cid. di surette gölgelenmiyen bu fev- kalâde mesut evlenişin vasfım barizleştirir, Onun hayatına dair anlatacak fazla bir gey yoktur, Mis Betti Tavnsend, yüksek bir memurun kızıdır ve orta halli bir İngiliz kızını gördüğü tahsil ve terbi . yeden istifade etmiştir, Musiki ve birkaç san, dans ve» idman öğrendi ve annesi, babası refaka, tinde harice bazı seynhatlere çık tı, Fakat, muhisbelerinin aksine olarak, kendisi sporla flörtten daha ziyade kitaplara ve musikiye karsı alâka besledi ve bu suretle de bütün yabancı mem leketler edebiyatını iyice tanıdı, Bir gün ailesinin yazları geçir. diği Londra dışarısındaki evin sokak vorandasmda otururke ta bir kaza vukua geldi İe geçen biri o kadar dehşetli bir gekilde vere devrildi ki, bir baca, ğı kırıldı ve bir kolu ekti; bazı kimseler, kazazedeyi doktor zi yar#te gelinceye kadar evda ya - tırmak Üzere, içerive o getirmek evlâtlarıdır.. Muvaffakıyotlerin. den şüpheye düşmek en büyük | bir saygısızlık olur, —— zn pek meşgul bir halde yürüyordu. Bu mahalleleri de getti, Şehrin dışma çikti, Tahta bacaklı adam şimdi şeb. rin dışındaki geniş otomobil ş086, sini takibe başlamıştı. Yollarda geç vakit süratle geçip giden bir iki otomobilden başka biç kimse olmadığı için Per 1» ta bacaklı adamı takip ett, ettirmemekt, güçllik çekiyordu. Onu uzaktan takibe mecbur ol, maktaydı, Nihayet adam durdu, Sosenin yan tarafından tümsekçe bir ve tr, Bir fenerin altımdan geçti, Fenerin ığiyle hari? aydnlan. makta olan bir yabani kestane a, Önen altma gitti. O vakit, yeni aklına gelmiş gibi, dikkatli etrafına bakındı, Sanki hiç kimse tarafından görülmemiş olmasını istiyor gibiydi, Sonra “hiç kimsç tarafmdan gö- rülmediğine emin bir halde ağacın altına oturdu, Per Lepe şimdi adamın bu saat, te burada'ne yapacağını büsbütün merak ottiği için âdeta koşarek, tahta bacaklı odamın oturduğu ye. rin arka tarafını dolaştı ve ağacım icin müsaade rica ettiler Miş Betti ile annesi, tabii der arkasma gelerek adamm Be yapa, cağmı gözetlemiye başladı, Tahta bacaklı adam bir milddet âlnliyormuş, yahut rihninde gayet mübim birşey düşünüyormuş gibi durdu, Sonra cebinden küçük bir anak, tar çıkardı. Tahta bacağını İleri doğru uzattı, Küçük bir çivi şeklinde olan bu anahtarı tahta bacağım iç tara, tında bir noktaya soktu, gevirdi, Per Lepr adama hayretle bakı, yordu, Bir saniye sonra admin tabla bacağında kliçücük bir kapak agi, dığını gördü. Tahta bacaklı adam tekrar etra, fına bakındıktan sonra tahta baca ğmın içinde bir takım krerimiş küğtlar gikârdı, Onları açtı, Sonra tahta bacağmı Adâta bir portatif Önüne doğru uzatarak onun Üstünde, eçbinden çikardığı bir kalemle bu kâğıtlara bir takım şekiller ve Kesaplar Yap, mıya başladı. Per Lep gördüğü bu manzaraya pek ziyade hayret etcizli, (Devamı ver) * bulduğundan, böyl, Herkesi dilile sokan arı dilli adam! Gorc Bernar Şov dizginlerini karsın eline vermiş biridir hal razı oldular ve hattâ, birkaç dakika sonra gelen doktora, has, tay: kendi evlerinde alıkoymak ve iyileşinceye kadar bakmak tek lifinde bulundular, Hasta kendine malik halde olmadığından ve dok tor dü bu halde bir nakilden içti, nab edilmesini gayet muvafık 1 Son radan anlaşıldı ki, ietle ge - zerken kazaya uğrayan bu sabir siz hasta, o zaman henüz birkaç muvaflakıyet temin etmiş olan p bir şairdir: Cor OBernari Sİ varlık ikisi de, biribirlerine siddetle tu. tulduklarını saklıyamadılar! Bununla beraber, daha o xa, mandan aksilik damarı tutarak her şeyin zıddına gitmek isteyen Core Bernard Şov, böyle hisle « rinin baskınma uğramağı ve mit kadderata böyle basit bir gekilde yakalanmağı düpedüz larak, daha koltuk seke seke | yürlüyebile gizlice kaçmağa karar verdi, Ve bu karazmı hak atbi i riştiği sırada, h deyken öy 'dı; bu sefer ev velee kılan de; ağlamı! Derin baygınlık halinde yatar ken bir aralık kendine gelip göz. lerini açmea kendisini gene ora, da, kaçmak istediği yerde, Mis Tavsendin şefkatli himayesinde buldu ve genç kiz, bu sefer göz lerine öncekinden daha cazip gö ründü, Şiddetli ağrılar cekiyor - du ve kendisini pek berbat hisse, diyordu, İkinci bir bayımlığa da ha uğramadan, son kuvvetini top za bir gayretle çarçabuk sor na: — Benim karım misiniz? Aradan birkaç ay gecince ev - lendiler ve Core Bernard Sov, bu intihabından dolayı, asla neda - olmak ister getirmedi, Çünkü bizzat ken, söyl i gibi, birlikte, bu kadar el: bir aile hayatı sürebleceği ve kendisine kar$ı bu kadar snlavıslı ve sabırit dav ranabilecek ikinci bir kadınm mevcut olabileceğini hemen hiç zannetmiyordu : Misis Betti Şov, onun en iyi arkadaşı ve akıl öğreticisid Tam yerinde hayran olmasını ve tam yerinde tenkit etmesini bi . len kadındır. Kendisine tazyik a" zabı hissettirmiyen ve buna rağ men şair farkına varmadan onu kollayan, kullanan, sevk ve idare &den kar'sıdır! Çünkü G, B, Şov, kullanılmak kollanılmak, sevk ve idare edil - , O, kolay teheyyüce ka antrikliklere kuvvetli gösteren bir misterdir ki, böyle bir şiddet ânmde bir parça ileri gitmeğe müsaittir? Ona nüfuz ve tesir icra edebi, len biricik insan, karısıdır: karı. sinm gülümseyen iyiliği ve ihatn li kavrayışı. kotasının bütün ak- siliklerimi. kuysuzluklarmı yatış, rr Kocam, farkına vavmadın karımı volurdan gör, ei” (Lütfen sahile getir

Bu sayıdan diğer sayfalar: