z Büyük Milli Roman > Yazan: MAHMUT ATTİLA AYKUT a er şeyi Bi “Ok açık söyle © Fukat başladığı gibide bitti. İyi vet Habil değil miş Gider hiç oyun almadan ve Sofrada bir zaman bu tavla münakaşası devam piti. Geç vak te kadar büyük bir neşe içerisin. de yenilip, içildi. Gece yarısı ol- muştu milsaade ederseniz diye öyağn kalktım: — Yo,. Bu saatten sonra nere. ye?. Yataklarımız hazır, Hem canım hiç kalmadığınız bir yer değil ki.. Kendinizi tutuyorsunuz, Oğamıza henüz çekilmistik.. İhsan pencereyi açarak biraz ha ” hâlâ yabancı gibi Bü Yar. ©“ Yaşamağı va almak istedi. Birden basmı| yu > nda, üğakta k içeriye çeker rdevi kapadı. olak ahta ko, Geriye döndüğü zaman yüzü ; deri satarmıştı. “ Sü İren © oynayan — Ne var İhsan. Fena mi ©- vi Ya, İalar; eekiyorum.' luyorsun?. Fazla içtin, Dokundu | ringe akları ir ine galiba?.. di — .. Çi arı Bana lini dudaklarına ü. çi tük isti Siyorum, rerek sos! işareti verdi. np Mere un Nec, Ve yaynaça: , n eğimi ve in 4— Buraya gel Kemsl dedi İ te wer Yaşa, Perdevi araladı. esini Clear “diğimi anla (| Caddedeki havagazı fenerinin N ları dı, altında iki. üç kişi görünüyordu. Sa Dikkatle baktım: .,. — Düşman askerleri diye mi rddandım. . — Araba? — Bişi takin ediyorlar. — Bu saatte bunların burada | işi ne? İhsan tabancasına davrendi. Bileğini tuttum. i — Ne yapıyorsun deli olma. Ve derhal dışarıya fırladım. Canip beye vaziyeti bildirecek. tim Canip bey orta katta bahçe- ve bakan bir odsda vatıyordu, Oda kapısını hafifçe vurdum. İçeride lâmbası yanıyordu. — Giriniz dedi. İ Ben odaya “girdiğim zaman l Canip bey soyunmumustı” Beri görünce sandalyesinden hızla doğruldu. — Hayrola Kemal bey. Rahat- siz mı oldunuz” Ke ““ — Hayır, Yalnız büyük bir tehlike ile yüz yüzeyiz. 5 Şaşırmadan, telâssız ve sükü, | vetle sordu: i — Ne gibi tehlike arlayama, ; dım. — Lütfen biz dakika yukarıya gelir misiniz? Fim Yatak odasına girdiğimiz 2u- man ikimizde hayret ve dehşetle olduğumuz yerde dona kaldık. Odada boylu boyunca yere u. zınmış kolunda (İ, P) bantli bir İnsanla gözleri egnevinden frria. mış İhsan: elinde tabancaile gördük. Cegeti o parçalanmış. boyon bağı kopmuş. gömleği yırtılmış tr, Dişlerini sıkarak: — Basıldık! diye bağırdı. Ve ilâve etti: — Evi kuşattılar. Canip bey saraya tutulmuş gibi titreyordu. Ellerini oğuştu. rarak: — Feng yaptınız İhsan dey dedi. in bi. Yi, irk mağ tavla #ampiyon, ba #vâg İğ Bümmeteizi. ei Bileği mredermeniz ” a GEN zafopı Kuvveti yle öy, lek baya <rden zevk N ibi Seliyap net bir Tinem Sampi- (Devamı var) merak ediyorum.. acaba pa- dişah bu mektuba ne cevap verecek?! alacağından emindi: — Neden cssaretimi kırı- yorsun, Nurullah'efendi! sen kalem sahibisim... iktidar ve liyakatin herkesçe malüm * dur. Eğer bu mektüpta liya* « katini gösterdinse, padişahın bunu reddetmesine imkân yoktur. Ben de nişancılıkta mahir bir okçuyum.. havada uçan kuşu vuramazsam, ni * dedi. Çanı ne'manası ka * 3 Nurullah efendi gülüyor - du. Rüstem arizayı bir harem on eliyle padişaha gönder i , Yıldırım o gün çok neşe - liydi.. Yabancı devletlere Rüstem müsbet bir netice iŞ! Y/G/Z, Me LELE MAM SSM ü Yazan ve oynıyan: yedimet eden meşhur dolandırıcı Mahmut Saim ALTINDAĞ Başrollerde: Mediha, Zeynep, Mahmut Saim, Komik Hasan efendı, Agop, Meddah Kâzım vesaire Mediha, “Cihan yandı, lar pususuna benim düştüğüme inanmış, hallâ sakalımın takma oduğundan şüpheye düşmüştü PERDEYİ AÇIYORUM: ie ei AŞK VE MUSİKİ Ertesi akşam Mınak Efordirin, Dahüttalim musiki heyete birlik- Osmanbey o gazinosunda biyik bir missmeresi var, eMdiza hem müslkiyi çok sever, ve hem Mr. nakyanm melodrumlarma ba Help zeni; dün ukgam düşür: kapan neticesile sakalsız; Yy. sız, saçsız cascavink göreceği zan. siyle muhakkak geleceğine karl - im, Tiyatro hmeahmç dolu, Sahne- deyim... Perdenin kilçüclük deli. Binden Oâşarıyı (seyrediyorum. Mediha Zeyneple beraber oturu yor. Arasıra kapı larafına bakı, yor. Sonra Zeynebe bir geyler frsıldıyarak fikir fikir gülüyor, Darikttalim musiki basladı. Evvelâ “Nihavent,, ten: ; Koklasam saçlarını Bir gece tâ feera kadar, Acı duysam, gözünün rengine dal- sam da senin,. Kanatır ruhumu mazide kalan hatıralar; Doyamam ömrüme ben kalbini çalam da senin!,, Sonra “Hicaz,, dan: , Bir gizli günahın izi gül benzini sarmış, Esmer gilzeli, gözlerin esrarla Mrarms, Duydum *i seni dün gere o ağyar eli sarmıs... Nereden — çeliyorsun? Yüzünün rengi sararmış?. Bildi; “Uşşak” faslma gö cildi; Bağrıma taş basaydım; basaydım da susaydım, Düsşmezdim ei diline, suna yalvar. masâydım, Artık içim. karıktır, sesim bir hiç- karıktar; Kış değmesli yazma, sana yal varmasaydım... Yino “Uşssk” dan: Askm beni bak gülme ne müşkül Tere saldı; Leyli emelin zulmet hicran , daldı... Kahrınla inadınin gönül sanki bunaldı, Vüllahi inan kurtuluşum Jütfuna kaldı! Saz biti, Kulis arısımlaki deliktün onun bütün harekâtmı bir bir seyredi, | Yorum, Muhlesem saz höyelinin $4 cüguhuruw Medihayı adelâ vetde getirmiş. Dalgm dalgm din. | liyor, mi?. Herhalde yürürken iki tw rafa terazilönen benim gibi'bir H- Uyarı değil ya”. Kimi?, Kadın kalbi bir muamma değil midir?.. Minak Eföndi ve heyeti terusili. yesi “Para kuvveti, nammda bir dram oynadı. Arkasından Komik da “AL kapıyı r!.., ko, modisini oyüadılar, Aktör ve ak. trislerin bepsi ahbabım olduğun - dan sahnede oturuyorum, Bir w ralık Çobanyan yanıma geldi: — Abbabr mühteremim, . de, Yazan: # gönderdiği elçiler birer birer dönmeğe başlamıştı, Bu elçi" ler gittikleri yerlerde Niğbo- lu harbinin dehşetinden bah» sederek, o memleketin hü. kümdarlarına birçok hediye” ler de götürmüşlerdi. Yıldırım bu sırada Rüşter min arizasını aldı... yavaş ya” vaş okudu. Çok iyi bir tesadüf eseri - olarak, Ahmet paşa da padi. şahın yanında bulunuyor * du Yıldırım, Rüstemin mek * Muhakkak birini seriyor! KI. Ona: - Senin nasıl muavi kendime göre muavinler Gi, Ne düşünüp dürorsun ?.. Bu İki piyesin böyle tesadilfen bir arya gelmesi cenabı sliyeniri (1) hayli düşlindüror”., Her şeyde kuvvet parada, Altun anahtar her kapıyı açormus... — Senin meleksima burada! Elbetle menzuru Âliniz buyurul muştur, Delkten tavşan koval» yan avci gibi dışarıları işkandi! e- dordun, gördüm, Fukat hanginiz ave, hanginiz yolcu, Hsnginis tav. gan, hanginiz. Lili? Ağuamo - Senin gu hareketin bizim ma . damin da çok riürketi kalbiyesini mucip ölör. Madam Çobaryan ne dear bilorsun? Mahmut, deor, 70. valir bu yuşandan sonra aklımı ha- yalardırdı deor,, Ka,, ne acorum © hinte deor!,, Buna tirkçesi, horos ölmüş de gözü çöplükte kakpış derter deor.., Mmak Efendi üsta- dımız da meseleyi işitmiş, O da s#inr tak ciğerinin oortasmdan yandı, Ka bele Madam Kınar, onu hiç sorma! Bir ağzın: açlı, Yarn, saat çenesi işledi, Sana bir teşrik koydu, Ne dedi bilirsin?.. Dur er. inenleesini türkçeye o gövireyim: Akir vardır ama fikri yoktur. Küreksiz sandala benzer... dedi, — Ne biçim teşrih bu yalm? Ben hir şey anlıyamadım, — Ağnıyamezsın... Bizim oyun. cu karlarının ağzıma düşeceğine Defterdar iskelesinden biulice düz daha iyi!, Oyun bitti? Heyhat! Şu Teni Alemde bir gün ömrümüz de bitmiyecek mi, Halk tiyatrodan çıkıyor. Onun Adeti en sonra çıkmaktır. Kapının Yanmda duruyorum. Hizmeişisinin .koluna girmiş, tif kraliçe gururu ile kapıdan gık, tı, Tem önüme gelince birdenbire beni gördü, sapsarı oldu, — Ah!,, . diye bir irkildi, Yanma gitim: — Ne o Mediha Hâninı, ne ol dunuz? « diye sordum. Kendin! topladı: | — Piç! » dedi, nlerin varsa benim de im vardır, dedim. Gayrlihtiyari elini sakaima u - zattı, Şöyle bir sakalımı yokladı. — Bu akşam sakslmiz ne gü, zel? Takma olmasm bu? — Nasıl takma?., Zeyneple birbirlerine bakışlı . lar, Gülmeğe başladı: z .. Allahın verdiği kendi sakalma m8 olmuş da talıma sakal takayım?., İkisi de şaşırmışlarir.. — « (Sonradan ijgittim ki Arnavut-“ lar İmamın saçını, sakalmı kestik. ten sonra kesilen saç. İar bir kutuya koy. muşlür, Medihaya (getirmişlerdi. Mediha bu oyuna benim düştüğü. mü sannelliği İçin ben; bu akşam göremiyeceğini, yahut, görse de sakaları, bıyiksın cascavlak güre ceğini zan ve tahmin ediyordu...) Teklifsixce kolumu girdi. Yü- rümeğe baştadık: — Size bir şey aoracağım! — Ha, Affedörsinir... Sizinle Ereanköyünde o buluşacaktik, Na . alsa unutruşum. Affedersiniz.., — Hayir... Unutmassmız!, — Siz niçin unuttunuz?, — Allahaşkma sakalmız tak » ma olmas... Tekrar sakalımı muayene elfi, — Mediha... Sen ba akşam bir sakal hikâyesi tutturdun gidiyor. sun ?.. Yoksa erkek kıysfotine gi. rip de sakal m: taknonkem? Koluma adeti yaslandı? — Allahaşkma!,, dün gitmediniz mi?,. — Nereye?.. aksam Sonrt bir an aklimda bir sir şek çakmış gibi İlâve eli; — Kimdi oraya giden? . dedi, Sonra ân yine muammayı halletti Bine kani olarak: — Buldum... Muhakkak bir tas kasmı yolladmız!, “Başmda sarık Yardı,, dedikleri zaman enlamış - İm. o (Gülmekten okatıbyordu), Kimdi 6 hoca”. — Margi hoca?.. — Dün aksam &izin yerinizs E- renköyüne giden hoca... Kapana giren zavallı... EN Erenköyünde kapan mr var. — Siz evvel& benim suslime sevap veriniz! Kimdi o hoca” .. 7 Bizin o münvinleriniz var: “Zeynep,, “Muzafter,, “Yervant, Ye #nire, Elbet benim de munvin. lerim vardır değil mi?. Hem Mah. mut Saim bir (ane değildir ki, — Eaç tanedir? — Üç Nahmut Saim var! O, gülmekten katiyordu, Ben Mâve ettim: — Bir numarah Mahmut Sa. ir... İki numamılı Mahmut Saim, Üç numaralı Mahmut Saim... Bir nirosrah Mahmut. Satm hiç yel. tan gşeytenlik icat eder, İki nu maral Mahmut Sajm temiz bir insandır. İnaniyete hizmet ede ; bilmek arzusile ysnar durur, M Kolumda gülmekten bayılıyor « M3 — Ya üç numarsler?.. O ne, dir? ve ne yapar? —Oda Dr Memiş Ağanir (Enayut,..) dediği Mahmut Saim. dir. Ne yapacak?., İşte böyle ge- ceyarsı herkes evinde istiraha - tinde bulunduğu bir saatte Medi, ha Hanmefendinin koluna takı. Yır... Ağz bir karış açik, şıkırdım Pafruç, karanlık sokaklarda dola gır durur!!r.. (Devam: var) — Erenköyüne! m. Umum idaresi anları İşletme nları 19:1941 tarihınden itibaren Beyanköyü nakliyatın mahsus D.D./215 No, it tarife, uzak mesafeler nskiiyatma tenzilât yapmak süretile tadil g- ditmiştir. Fazla bıfalAt için Satasyonlara mürscaat"edilebilir. (B565.7162) Hozat 3. J. Er. Ok. Alayı Satınalma Komisyonundan: Cinsi Tb Tb, 2 kilosu sai Kü, #azılya sdü S0 Buülyur 21000 — 18000 Mercimek 20000 25000 Nohut 5000 10000 Patates 10000 10000 Tus 500 400 Kuru Seğs” 10000 7060 Sarmısak 200 200 Sabun 400 2000 Kir, Biher 500 300 Kuruüzüm 5005 2000 İrmik 3000 egon Kara kuru etik 200 2000 Alayımızn senelik yiyecek ihtiyacını leri yazın üç kalem erzak kapalı zarf bhamilen belli gün ve sasite Hozatta İskender F. SERTE - 103 - tubunu başından sonuna ka” dar okuduktan sonra, kendi kendine gülmeğe başladı: — Rüstemin hakkı var. Sevgi, onun gibi ateşli genç” lerin kârıdır.. Öyie bir ba- bayiğitin elinden nişanlısını almak, hem haksızlık, hem de saygısızlıktır. Ahmet paşa birdenbire bu konuşmadan bir şey anlaya” madı. Yıldırım, Ahmet paşaya döndü: — Rüslem, iyi bir'nişan * T».8. Mühammen Oo Muvakkat kilosu bedeli tamiratı Men Mira 20009 11200 34 1800 13650 1039 25000 14000 (1 14000 4930 “o 10000 4600 0 “ 130 10 “7000 2140 162 20 100 3 2001 4500 30 200 806 38 4000 3520 24 3000 360 2 2000 2025 210 teminen yukarda cina, miktar, muham man bedeli “le ikale İhslerin tarihi günü santi usul, 3.P.BİL çarşamta OB. OK, zari " , 0.00 " 10 , ” 49.941 çarşamba iğ açı keksütme ” » tarih gün ve saat ve on kalem erzak ta açık eksiltme ile salın alınacaktır. Satın slımacak O. Ian bu erir taburların bulundukları mahallerde tesilin edilecektir. Şarlnam eler ülay levazımında ve wösal saatle. rinde kerg'in görülebilir. İsteklilerin #41 yılı Hcnret olası vesikalarile mali yerin muvakkat teminat makbuzunu askeri mahiilde içtima eden siny satır slına komisyamuna müracnatları.(7I5İ) ama cıdır.. cesur bir askerdir. Ben onu her zaman takdir e derim. Deyince, Ahmet paşa da Rüstemin lehinde bulunma » ğa mecbur oldu: — Gerçek, kendisi daima taltif ve takdire lâyıktır, şev. ketlim! : Yıldırım manalı bir bakış” la Ahmet paşayı süzerek: — İyi ama, böyle bir kahr ramandan bir cariyeyi esir - gemek doğru mudur? dedi- Ona, çok sevdiği Macar kızı Mariyi neden vermedin? hem de Allahın emrile iste - miş.. derhal nikâhlıyacik * mış? Ahmet paşa her şeyi in” kâr yoluna saptı: — Kulunuzun hiçbir şey © den haberim yok, şevketlim! Rüstemden bir değil, beş o riye de istese esi 2. Ben onu kendi evlâdım gibi severim, X — O halde onun istediği cariyeyi hemen kendisine ver,. düğün masrafı da hazi- nemden miyam lâ” yık bir düğün $ — Başüstüne, şevketlira! Ayakta duran Hamza bey bir naiienberi Se re i dinliyor ve in nereye Zİ le merakla bekliyor” d i ei bey bunu duyun * ca: N — Allah sizden razı olsun, şevketlim! sadık bir bende - nizi bugün sevindirdiniz. Rabbim de çok yakında sizi s » n Diyerek dusya başladı. Pk Rüstemi çok seven bir denizciydi. Padişahın bu iltifatmdan o da Rüstem ka” dar girer Deyamı var) ii »