LE —— 3 ağam POSTASI Map” Neji Müdürü ” Bhkmen e i Metanet Ankara caddesi eriği anlar ALA İİ TEMASI b sdiseler Va , İm Tarin a, İx Kadircan KAFLI y vi basmdamberi köşemde gö- uç Bütün tekrar okuyu hizi yrnlarkn, hudutları. iu Kilyen askerlerimir- T ocağından bahsede- » Mp a8 ber Türk için baslı , bir mektep, bir e ie oraya hevesle gidilir, ç h bir o vicdanin a a borçların en bü- i , varifelerin en mu Yüpılmıstır.. Günlük ve iş Sümzda ahmet ve miah- ii Seyler ie toprak rengi elbise. Nönyrasıl müsavi ise ruhlar Yi bir: Dinlerin, on binle ve milyonların tek kilip © bayar aldığı, tek * ©» ha 1; vatan ocağı, mil xy vlet ocağıdır; ruhamu- NE derim, kadar yakın, vücudun ) İZ kadar yapışık, kafa» yiz kadar uygun bir Cİ kei *nlgeri ocağı, zorba 0- iy Türk ordusu “silâhie ordusudur; silâhlanmış ei edilmiş bir milletin yaş © Bunun içindir ki onun tay, İaYanarak hudutlarda .* iy da bilinmesi, as e eg tem N na “CDİ askeri halis var ; baba evinden, an Maga veya nisan. ayrılarak ocağa / KİN Türk or kil V on, Pl Onların göre kurur yülnbuşı, binbaşı Kirma san Veya başka bir alâmet 1 eğen yakısıklı ye Olanlar seçilir; “acemi "tağmn almardı; ilik se ; i ; : toplanırlardı. Osman. #nferini yeniçerilere eehnlettir; asıl ördn bağrından sayısı yükselme dev- * hiçbir zam lâkin Türk ordusu yür Nani Asıl za i dünkü Mehmet- Yuan sipahiler, sekban- Aske, AT | , saya geliyor İstanbulun dertleri 4 Bakırköy köylülerin ' Düşmanı tatlı toprak lâzım! Bataklıklar kurutulamaz' mı? Siyavuş Paşa köşkü Güzel bir yaz gününde Bakırkö- vüna gitmek hem zevkli, hem keseye elverisli, Şimendifer ücre! leri, Kadıköy ve havalisi tramvay. larında olduğu gibi, kesenin dibine darı ekecek mahiyötte değil, kom- pariımanda, pencere konarima ku. rulun, Marmarayı seyrede ede, bü- tüm bir banliyö sahilinin yaz haya” tını tada tada Bakırköyüne kadar vzanm,.. Oradan, ver elini deniz kenarı, Sahil ile istasyonu bağlıyan cad” delerden biri, Taşhan adlı olaar, bu meye kadar toprak bir geçit ha. linde idi, Ona, parke döşenmiş. Ay ren, asfalt bir yol da yapılmış. Çocukları Kurtarma Yurduna. ana caddeden ayrılarak varın 80, kak ta tamir edilmi, Sırası gelmiş- ken, belediye tarafndan kurulan Yu müesseseden kısaca bahsedece. ğim, Başımda profesör Fahreddin Körim Gökay bulunan ihtisas he, yeti “tarafından idare sistemi ve tedris proğramı tanzim olunmuş. Çocukları Kurtarma Yurdunda ahlâkı tereddive uğrıyan, ileride cemiyet için ciddi bir tehlike ol, mak istidadı gösteren küçükler faydalı bir İnsan haline getiriliyor. Evveloa, hayatları, zabıtanın, eline düşmekle geçen bu hasârılar, şim, di, mürebbilerinin şefkat ve hima- yeleri altımda hem ilk okul tahsi. İini yapıyorlar, hem de sanat öğ, reniyorlar, Çocukları Kurtarma Yurdunun sa mk em ğe dönen yok, Kimi marangöz öl. muş, kimi kutduracı, kimi de mp, bilyeci, Yurd binası, deniz kenarmda, geniş bir bahçe ortasında, Psasen, Bakırköyünün bütün evleri, köşk- leri biyik ve bakımlı bahçelerie çevrili, i Lâkin, kazanın köylerinde, bu toprak bolluğu maalesef vok! Ba, kirköylintn 17 köyü var. Hepsinin de arazisi az, Bilhassa, Mahmut, bey köylülerinin, bu yüzden, elleri böğürlerinde kalmış! Nihayet, on- larm imdadma, Uğurlu . eski adı Pandelçe . çiftliği satın almarak yetişilmiş, Amma, geri kalan 16 köy ne ola- cak? . Vakıa, öğrendiğime nazaran, bu mesele üzerinde durulnumaş değil: Sahipli arazi, pazarlıkla satın ek. Barak, milli emlâk iânresine ata, razi de, kanuni yollardan istifade €dilerek köylü menafiine tescil olu- naeskmış, Bakırköy kaymakamı Buhir Öz. trak, bana, formaliter muamelenin davasınm hallini dört gözle bekli, yen köylülerin yürekten duyguları” na İamamen tercliman olmak için yazıyorum: Acaba, işin, önümüz. deki kiş ziraati mevsimine kadar tamamen neticelendirilmesi kabil eğil mi? kazanacak, hem de Bakırköy ka, #asının 17 köyüne birden, refah güleryüzü ile girecektir. ... Esasen, bütün köylerimizde dörl €3aslı der: görülür: Toprak, mek, tep, fidanlık, stma, Halbuki, Bakırköy kazasında, mektep ve fidanlık meseleleri hal ledilmiştir, diyebiliriz. Meselâ, Av dılarla Ambarimm okulu yokmuş. İkisinin arasmda 5 dershaneli bir mektep insusma geçilmiş, Atışa, lanı köyünde yapılan büyük okul da tamamlanmış Fidanlıklara gelidec; Firuz köy de, Avcılarda nümüne tesisler ku rulmus, Dbudek, akça, kavuk, Aetvi, çam gibi meyvesiz; şeftali vişme, ceviz, kaysı gibi mevvalı a, lar yetiştirilmiş. Kilade, «koyların Germ tea. Tesellimiz de şu: Ummuyoruz ki bu mevsun tekrar avdet etmiye ceğiz. Suma isc, tersine: Sivrisinek, köylerde yok, kazı merkezinde var, Vükın, mücadele yapılıyor. lâkin, derdin esanmndan halli, yani, «ivardaki bataklığın kurutulması Yazım, Bu ise, kaza, hattâ vilâyet bütçesile başarılacak işlerden de. ğil, Sihhat ve İçtimsi Muavenet Vekdiletinin harekete geçmesi ge. rek, Evveleo, üzerlerinde durdu" f£umuz birkaç mesele hakkında, bu Vekâletin gösterdiği bariz alâka ve hassasiyet, bize emniyet veri. yor. Yazımıza, fili bir cevap vere, ceğine kanliz, ... Bakırköyle beraber Mimarsinan dı hatıra gelir, Zira, Çavuşdere şindeki Siyavuş paşa köşkü onun pimi ele sanat eseridir ve bu. e kalan © şa > dipdiri yeğin: 16, uzunluğu İlam oğlanları, 2€ zaman tamir edilecek? rİndedir, Ön ve arka cephelerde ikişer, yan cephelerde birer kemer | danayı vanlı, Ekser * açılmış, köşkün böylece dört bir yanı Su İle çevrilmiştir. Methali, toprağa bağlıyan merdiven, bir İç mma ÜNİ İİ a mmm sözlerle 7ehİr- e İtmeli, mukavemet kudretini ; İçinden kırmalı sonra hücuma veçip yere vurmalı", AŞIK PAŞA ZADE DERVIŞ AHMET 1ö inci asr müverrihlerinden Hicri 891 (Milâdi 1488) yılımda idi, Mısır #ultarı ile Osmanlı padi. abı arasmda cönk vardı, Sul. ran Bayezidi Sani Anadolu beyler. beyisi Ahmet Paşa i emretti, Ahmet Paşa da yürdü A, ıhinin atı voktu, yayaktı, azikları yoktu, #- vo yalmeak düşmana karm dur. dular, Karamanlı âstmda ' kuibenin kenarında yükselen ikin. | kantılar, Trabson be“ Sinan Bey, ci kat, bakımsızlık yüzünden çök- müştür. Kubbeyş gelince, geniş hir salona ziynet vermektedir ve içi altın nakışlarla süslüdür, Salo. Engürü bevi Ahmet Bev de Niğde - kadar kaçtılar. Öb"r “evleri de eenketmediler. dahi çıkarmadılar. Mw ...k Kil» askeri nun etrafındaki kapılar, höcrelere | Mersekoğlunu sardı, İki vüz yeni - aşimaktadır. Pencere kenarların da, mermer üzerine oyulan lleler vardır, Siyavuş paşa köşkü, gerek mi. marlık, gerek tarih, gerek estetik bakımlarmdan tam manasile bir saheseldir, İnşasna gelince: Padişah, pa- gaya kızmış, zavallı Siyavuşun bir adaya sürülmesini forman eylemiş, Lâkin, sanatkârm yakınları, pasa. yı sevdikleri için, bu hileyi bulmuş” lar, Mimar Sinana köşkü tezelden yaptırarak menfiyi ora” otuteme lar, Aradan zaman geçmis, pad, sahm hiddeti, hasrete dönmüş, sormus “.— Paşayı nittiniz?,, Bulunan seri hileyi, yolile an Istmişlar, Hünkür da meraka dük, müs: Hes Siyavuş pasayı affet miş, hem de gelip köşkü görmüs ve pek beğenmüs Artık vakit va kit Kasrı Siyavuşs giden padişah erin y altm kupalarin “bödenis, mug” U günden üşüme e “adima, zaman, be “Peşa” karm?*- ne de “peripeykerler,, kaldı, Bur Jar için ne tfossürüm” made eesüfümüz var, Lâkin korku--ruz yarma, Siyavuş paan köşkü de kal, mıyacak! O zaman, çocuklarımız, bizleri, kötü bir ihmalin suçluları olarak gösterecek, İşte teessür ve teesaliflimüz, bu bakımdan, bu en- dişedendir!. Soruyoruz: Siyavuş paşa köşkü ne zaman tamir edilecek? Genubi Dobrucada Romence konuşan paraşütçüler yaka Sotya, 24 (A.A.) — Cenuti Dobru. cada bir çök paraşlitçü o tevki? edil. wi Hersekr”'- ila epey cenk “t, tiler, Hem kırdılar, * ” Sonunda Mner askeri galip geli, Hersekoğlunu atma - ““*siirdüler. Yaralı esir tuttular, Cerrahlar ge. ti:i3 yarasmı timar ettiler, Geri kalan asker de esir »'*ı, Aç, yalı. nayak, yüalmcak (ipe dizdiler. Kimini Halebe, kimini Sama, kimi ni Mısıra gönderdiler, Her şehir? vardıklarında hükaret * “wnla. rma hristiyan hacı taktılar, Yürü, yemeyip yolda kalanların ho - vunlarını vurdular, st Gt Hersekoğlunu hs“ “atra gö. türdüler, Mısr Sultanı tahlımm ayağını öptürdüler, r Sultanı sordu: ma Hernek sade divorlar Hersek denilen ne kisi ii”. #met Pasa: bam Hersek bir tıristiyan — Memleketimiz kilela aldı, ber' esir etti, — Rey kader! Se bel kisi ben kişit,, Ne itmeğe seldin benin memleketime ? — Saltan bir kulunu bir işe gön derse, kul için varmam demek, lar mu? - Olmaz! Beni de senin üzerine efen , dim gönderöt, geldim! — Derler ki sen o padisahm kızmı slmtssm ,, O kızı nasıl akim? — İyi hizmet ettim, sadakat gösterdim, efendim de himmet et. ti, aldım. — Birim bu Osmannöuna Üstür velmemize ne dersin?! — Padişahın padişahı yenme”, ne sasılmaz; sonunda t yine dostivöndr!, — Seni er'*--* « ayırayım, var beri Osmanoğlu ile dost kıl!, , -— Buyururem yarayım seni 0- munla dost edeyim. Mrsr sultanı Herselroğinnu ser. miştir. Bunların hepsi Romence ko. | best bıraktı. Bir nee hedivrler nuşmaktadırlar. o Hepsinin üzerinde | verdiler. At, kumaş, akçe, * #İtim Ley bulunmuştur. Bunlar Çernavoda | verdiler, Hersekoğlu da onları ba. civarında, Tuna üzerindeki bazı köp- | rıştırmağı ahdedip bir nice beyler. rüleri atmak vazifesile mükellef bu. le beraber sultan Bayezide geldi, Koma sen ol müdârayı alinden, KI fırsat. bulasın sen ol diyare Müdara, etti Hersekoğin Sultana Bu dem de sultanı iti svâre Aşikı müdara hardar yerinde Müdârüdır vuran düşmeni yere, Padişahlarm dostu karı tok o lan vezirdir. Muhkem asker de o. ma derler ki tok ola, açlığı kaygu. #u çekmiye, galebe onundur. Pa. rm iki hazinesi vardır, Bi- rinde akçeleri, altmları durur, a mA asıl hazineleri, tebaasımın Sev. gisi, güveni ve Bayır dnasıdır, Ve, zir aç oldukta devlet sırrı kalmas” Ve kor mahbüb — age durur cariye oğlan Homan dem biter anm mahfi sırrı Kapucu gelenin elin gözetir, Bulaşa, ellerine dünya kiri, Osmanlı ile Masırlı conkten yüz yil evvel, 798 yılmda Bayezid e Karadeniz boğazında yüzeler his. ri yaptı; #onra İstanbul tokfuruna haber gönderdi kim “tiz hisarı bo, şalt, bana ver! ve Mâ hazar ot zerine vardım" dedi, Tekfur dahi yüz balık gönderdi, Hepsinin için! altm ve gümüşle doldurmuş, Ba - klar vezir Ali Paşaya geldi, AN Paşa da sondik ve kese ile balık , lara karşi çıktı, Zira rayet hür . metli eiçidir. Sulha maslahata gel, miştir. Sözü kesen, dili *es-ağe Ali Paşa da Boyası Hana vardı. İstanbul tekfurundan yana gaye* yalvardı. Elhasıi hnm soba ya m eyledi: İstanbul içinde hünkürm bir ka. dısı otura, bir Türk mahallesi olu bir mescidi ola, tekfur yılda on bin filori haraç vore, bu şertler Üzeri. ne salk olund” Gazi Sultan VW Han da Güzelcehisar karşıma Roğnske , sen hisarı yantrikta ve Ağde , niz ve Karadeniz boğaslarmı tutfuk ta İstanbul tekfuru! “Eğer'ba Türkten o kurtulmağa eare olurua dostumuz Halli Paşadan olur, Ha. lil Paşaya helvkçıklar “#mdermek gerektir!" dedi, Balığm karım filori ile doldurdular, Halil Paşa, ya gönderdiler, Tekfurun bir vezi. ri yardı o: “Her, Hall balığı yutar, Ama size dermanı yoktur, Siz başımızın hasırlığını görün!” dedi. Hale balığı getirdiler, Half balığı yedi, karımı sandığa ân, Kâfirlerin sözünü tuta Mz küra geldi, arzetti, #- eğ “Yaz olsn sörelimi Alak se yururaa öyle olur!” dedi. İstan. lum fethi he-erleğr #te meet old, durdu. Hicretin sekiz vüz elli ye, di yılımda İstarinı! Sultan Mehmef Gazi eliyla fethedildi, Ya Halil ve oldu?.. Hünkâr emriyle boğuldu, Bina, o gönişliği İlerlediğini söyledi. Topraksızlık 17.60 metre olan bir havuzun Üze- by : İki papdişahı barıştırdı: den: A. Bülent KOÇU ETİLİ KIZIL KİTABI Vera Casus mektebi profesörlerinden İsveçli 4, Wengham Çünkü casus radyoları her ta. raftan vızır vizir işlemiş ve düş- zaman yirmi bii İman o toyyareleriyle saniyesi sani yesine muhabere etmiş, düsman tayyareleri genel kurmay heyeti, ni tâ Romanya hududna kadar a- dım adım takip edebilmiştir. Verici radyo cihazlarına gelince bunun casuslar tarafından kullanı, lan nevilgrine mahsus teknik esas. Jar heniz meçhulüimtzdür. Fakat, bilmen cihet şudur ki, bugünkü modern casuslar küsüsi şekilde imal edilmiş ve son derçet küçül , Raya, ÇA) — Babek İrax *müş verlej radyo cihazları kul - İİ m dan sy an “ umaktadırlsr, Esasen gerek alı. ole dün akşam ssatİ er ve gerek verici casus radyoları, , “emobilleriş şehrime | kaydettiğimiz. gibi, her memlekete Durnân geçiren miaatir, | göre değismekte ve teknik plânla. TURKİ trenle Aakaraya ha. | FI Ve esasları geyet gizli tutulmak dir, tadır, Verici radyo cihazlarının ale radyo cihazlarından casusluk işleri hususunda çok daha mühim olduk. tarı aşikârdır. Zira alıcı sadyolar sırf emirleri Anında simaya yarayabilirtar, Hal. buki verici cihazlar casuslarm mü. bim ve müstacei haber voya ra . porlarmı âtında vermelerine yara. dığı için çok daha mühimdir. Verici cihazların İse alıcı radyo sihazları kadar basit olmadığı ve aslâ cebe girecek derecede küçül- tülemiyecekleri muhakkaktır. Buna rağmen bugünkü casusla | rım muhtelif tipte ve esrarı yalnız imal olundukları hususi milcssese lerce malüm olan verici casus rad. yoları kullandıkları da mutlaktır. Teknisyenlerin izahlarına göre veslel camız radyoları, hakiki ve bildiğimiz verici radyo istasyonlar: şeklinde değildir. Nitekim Vilnada tutulan bir Uk ranyalı essusun üzerinde garip bir cibaz bulunduğu zaman pek çok hayreti mucip olmuşta, Mütehasaısın evvelâ bu cihay, gayet hususi ve yeni tarsda İmal edilmiş alıcı bir radyo olhazı zan. netmişlerdi, Fihakika bu âlet, yine kalın bir sigara tabakasmdan "iraz dah böyük bir cihazdan ibaret bulunu. yordu, Pakat içindeki tertibat an. laşılamıy»* o derecede karışık bn welerden mürekkep bulunmaktay. * dr, Nihayet bu cihazm esrarı çö . zülmek suretiledir ki, bugün ca - suslarm kullandığı verici radwo cihazlarmın sırrı kısmen anlaşila bilmiştir. ' Zira yakalanan Ukranyali casus kendisinin elektrik mühendisi oi , duğunu ve bu öletin bir teerbte için yapılmış bulunduğunu, hiçbir suretle radyo İe alâkası olmadığı nı ısrarla iddin etmekteydi. Filhakika resmi o milbedisler hu esrarengiz cihazm neye yaradığını bir türlü leshit edemedikleri için Ukranyalı itham edilemiyordu, Halbuki sonradan iş, büyük bir hayretle anlaşıldı. Ukranyalı cx . susun bu eihazr #ihakika verici bir radyo cihazı değildi ve olamazdı. Fakat bu adam habor ve raporla, rin bu cihaşla mükemmel surette verebilmekteydi. O da şu suretle mümkün oluyor. du: Oasustaki cihaz, o suretle tan sim olunmuştu ki, wülemadiyen işletilmekte olan Obakiki büyük verici radyo İstasyonunun dalgala- rmi alıyor ve kutudaki kilçük bir mikrofonla söylenen sözler bu dal, galar vasıtaslle O neğrolunabiliyor. du, Yani, bu küçük eihaz telsiz, bir mikrofondan ibaretti, Fekat verici büyük İstasyonun dalgalarma göre ayarlanmıştı, Ca. #48 bu kutuyu açıp kücük mikro. fon karşında konuştuğu zaman, tapkı büyük verici istasyona mer - but telsiz bir miktofon gibi bütün söyledikleri nesredilmis oluyor du. ii Bu şekilde verici radyo cihax weselesi de hakikaten hayret ve, recek bir maharet ve basitlikle halledilmiş oluyor. Bugünkü yeni harp mesafeyi gerek muhabere ve gerek nakil vasıtatari için hemen hemen or. tadan kaldırılmış bulunmaktadır. Aynı gey bügünün casusları içimde stabildir, Mesafe ve zamanın ortadst kalkması için radyo bu auretle cx. suslara en büyük hizmeti görmek. tedir. Bugün gerek ordulari ve gerek casuslara karşı kurulmuş olan t0$. kilâtta casus radyolarınm faaliyeti mutlaka nazarı itibara almdığı için gariptir ki, resmi ve »skeri ma kamlar ve şahıslar yerine DİZESİ esmalar gifre kullanmaktadırlar. Herkesço malümdur ki, bugüne kadar bütün devletler ve ordular casuslardan korktukları için şifre kul Halk *-»iin Iş tamamiyle ter sine dönmüştür. Bilâkis radyo casusları şifre kul lanıyorlar, Buna muksbil de tay yare ve tank radyolarda açık ve şifresiz muhabere yapılıyor! Rayolu casuslar muhakkak ki, bugün mahrem muhaberat için en tehfketi düşmanları teşkfi etmek, tedirler (Devami vs?