8 NİSAN — 1941 « “JAM POSTASI Beki; co Nejsiyet Küdürü Hasan Rasim Us Basildığı yer Vakıt matbaası Korsan harbi... hriitere bir “fabrikalar mem, MW” dir. Bu adanm yetiştirdi. Jiyecek mahsulü, oradaki 'n- âncak bir hafta besliyo- : orada çıkan iptidai mad. fabrikaların bir kaç gün. İhtiyacını bile karşılayamaz: Sun içindir ki İngiltereye beş gemi hiç durmadan dün- in her tarafından yiyecek ve sal maddeler taşımaktadır; ticaret filosu durduğu gün liz milleti ve İngiltere felce "amıs demektir. İngilterenin #ayıf tarafı budur ve bunun sr ki İngilizler, ne kadar verirlerse versinler, gemi . bir an bile hareket. atkoymuyorlar. izciler hemen her gün D Iraktaki hükümet ! Sreste yeni darbesi İş başına geçen Raşit Ali İngiliz aleyhtarı imiş Bond, 5 (A.A) — Röyter Ağam sinin diplomatik muharriri yazıyor; İrak, Kral nalbi yok iken ve parlâ menbo da tatilde buhmurken O Raşid Alinin bur hükümet darbesile iktidarı ele almış olduğu teeyyüd etmektedir. Raşid AH, iktidardan düşürüldüğün. denberi muğber bulunuyordu. Alman İ lar bilhasın Raşid Alinin İngiliz aleyh tarı fikirleri olduğunu gördüklerinden ozu kullanmakta tereddüt etmiyecek» ierdir Bu İngiliz aleyhtarı darbe bi zim zararımıza dönebilir, Hususile ki, Raşid Alinin arkasında ordunun bazı unsurları bulunmaktadır. Londranın sslâhiyetli mahfillerinin mütahusma göre, vaziyet celddi ol makia beraber vahim değildir. Ingi- tere hükümeti ve onun Bağdatlaki mümaasli Sir Kinahan Comvallis —bu zat Arabistanda uzun tecribelere dü» hiptir—. vaziyeti yakından takip edi yorlar. Londrsam salâhiyetli mahfil. lerind> kaydeliliyor ki, İngiliz - Irak münasebellerinin kesilmesi mevzi bahis değildir. Ve iki memleket arn- sında tmevcut muahede otamamile mer'iyetin katmaktadır. YİLAYETLER VAZİYETİ NASIL KARŞILIYACAKLAR? Londra, 5 (A.A.) — Röyter ajansı, nın diplomatik muhabiri, İrakta hil. kaç gemi kaybettikleri hal, koca Okyanuslarda her an ile, tayyare bombalariyle, , 2 düşman gülleleriyle mah- z korkusuna rağmen - ÜL göstermiyorlar; onlar her bir tilecar gemisinin tay- “değil seferber ve asker bir n nakliye kollarında çalı. Askerierdir. İzler Almanları abluka ile ettiler; bu tehditleri i hak hususunda hiç bir feda- | ikta iyorlar, Alman- ŞİA oninra karşi aynı silâbı yorlar; düşmanlarını ada, ia açlığa ve yokluğa mah. ii, ttmek, böylece pes dedirt- İstiyorlar. Bunun için de «$ #amanlarda denizaltı gemi- > tayyare, zırhlı ve torpito. > İngiltereye gidip gelen © kafilelerini vurmağa, kor, harbi, yapmağa başladılar. “Â bu maksatiz yirmi altışar tonluk iki zırhiılarınıda > Okyanusuna çıkardıkları: yoruz. zak ve malzeme gemileri. ik için yapılan harpte ye.i hele korsan harbinin Mükemmellerinden çoğunu iler yapmışlardır. Kk”! senesi temmuzun ilk gün- de | limanından i kadar Türk kadırgası er. Yüklü olarak denize açıl, O sirada bizimle sulh ha- lunan ve açıktan açığa edemiyen oVenediniler amiral Anderyadoryaya verdiler. 17 temmuzda j kârlı olduğunu anla, İçin şu satırları okumak i, Sârosun yalnız kendi his lişen ganimet “bin kız ve dan elbise giymiş iki Benç erkek ellerinde altın pmüş sürahiler ve kadehler Yard. Bunların arkası si, m aitm sinen e dok: aşıyan otuz kişi, ufe” yla dolu torbalar götüren 2 kişi ve en sonra omuzla. irer top çuha tasıyan bir İlerilyordu. Bütün ganimet- kümet darbesine benzer bir hareket yapıldığı hakkında Londraya baberier geldiğim bildirmektedir. İraktaki va. ziyet henüz müphep olmakla beraber | son haberlere göre paritmantanun &a. lâhiyetleri tahdit edildiği ve kral sa. 1bi devlet merâezinde bulunmadığı bir sırada Raşit AM fktidarr ele atmağa muvaffak olmuştur. Raşit Alinin Bağ dattaki mahalli bazı askeri kuman, danların müzaheretile resmi daireleri aga) ettiği zannedilmektedir. Londra» ya gelen malhmata göre maip, başvekil 'Taha Haşiminin istifasını henüz kabul etmemiştir. Binsenaleyh naip, yeni bir hükümet teşkili vazifesini o kimseye vermiş değildir, Vilâyetlerin bu vasi. yet karşımındaki hattı hareketleri de meçhöldür. Kutup mıntakasında ilmi tetkikler yapmağa giden heyet Londra, 5 (A.A.) — Landra radyo. su vir Sovyet balonunun 2 Nişanda Yrangel adasından Kutup mnlakasi» Ba bareket ettiğini bildirmiştir. 3 Ni sandâ balon 82 dereor arz ve 180 de reoe gark tul dairesine vasıl olmuş ve burada buzlar Üzerine inmiştir. Balo. nun mürettebatın: teşkil eden heyet bu mıntakada mühim ülmi tetkilder yapmağa memur edilmiştir. Heyet telsisie muntazaman muhabere etmek, tedir. nedenberi sulh zamanları, a korsanlığın yasak olduğu bütün devletleroe kabul edilmiştir; te- rakki bundan ibarettir. KADİRCAN KAFLI “Hasta olan bir adamı kendisine şifa verecek ilâer almakatn kimse #menedemz, Hayata kanıkatyan bir adamın hastalığını gçirecek yegâne Mâç olan ölüme müracaat etmesine kimse mani olamaz,” — Eğer ölümü ilâçla mukayese etmek istiyorsanız Sermet, bunu cesarotsiz insanların ilâet olan ko- kain, morfin, esrar gibi uyuşturucu göhirlerle mukayese edin, Çünkü bunlar acıyı asla geçirmez, Yalnız. ca unutturur. — Unutmak!,. Ob benim ma - mun çocuğum. Unutmak, en bü - yük şifadır, Unutmak tamamen u- nutmak ıstırap çeken insanlarım aradıkları en büyk menfi saadet . tir. Cemil Sermet sustu, Biraz sü- künet bulmak için kendini zorlad: ve bnun nafile bir gayret olduğu- nu görünce sözüne devam etti: — Hayır Şükran, sen bilmiyor sun, ıztırabın ne olduğunu anlamı» cidan hahsettik.. Sen bu,roman - bir dehssr olduğumu söyledin. Ben de sana: “Bu adamı affet, fena bir bir akın iki Alman muharebe (Vakya federasyonu kruvazörü arasına bombalar düştü Iondra, 5S(A.A,) — Hava ne, zaretinin tebliği: Cuma - cumartesi gecesi bom, bardıman servisine mensup kuv- vetli bir hava filosu Alman mu, harebe krovazörleri “Scharn, horst” ve “Gneisenau" bulundu- gu Brest deniz üssüne tekrar hü- cum etmistir. Mehtap sayesinde bu harp gemileri mükemmelen teşhis edilmiş ve büyük bir sid. detle hücuma geçilmiştir. Tay. yarelerimizden bazıları bomba- larını alçaktan atmışlar ve iyi neticeler Oalmışlardır. Birçok bombanm biribiri arkasından gemilerin arasma düştüğü gö- rülmüştür. Doklar yanmdu büyük bir yangın çıktığı gibi petrol depo, ları ile antrepolarda da bir cok yangınlar çıkmıştır. Diğer tayyarelerimiz de Rot, terdam petrol: depolarmı ve Rhur mıntakasmdaki öinsi he- defleri bombelemişlardır. Bir tayyaremiz kayıptır. Cuma günü bombardıman tay» yarelerimiz garbi Fransa sahil, leri açıklarında iki muavin kru, vazöre hücum etmişlerdir. Bun- lardan birine isabet vaki olmuş ve gemi batmağa başlamış bir vaziyetle (o bırakilmiştir. Bazı mayn tarayıcı gemileri üzerine de mitralyöz ateşi açılmıştır. Bu harekâta iştirak eden tayyare- lerimizden biri üssüne dönme, mistir. Perşenbe . cuma gecesi Bres'i bombalamağa giden bir İngiliz tayyaresinin bir düşman avci tayyaresini tahrip ettiği teyit * Vişi 5 (AA) — General o Vey. gant Öszair ve Tunusa gitmiştir. Ges meral buralardaki himaye idaresi ma. kamlarile görüşmelerde bulunacak, tır. * Nevyork, 5 (A,A,) — Assoclatad Pressin bildirdiğine göre o Amerika mart ayı zarlmda 1216 tayyare imal etmiştir. Bunların 1064 tapesi Ameri. Ka ve İngiltere ordu ve donanmalarını verilmiştir . * Belgrad, 5 CA.A.) — Radyo, Yu- goslav başvekili general o Simovlçin kont Telekinin ölümünden dolayı Ma. car bükümetine tir tariye — telgrafı çektiğini bildirmektedir. Altın fiyatı Alim dün, 24 lira 95 kuruş Üze- rinde kalmıştır. İ Berlindex hareket etmiştir. Müstekil . Polonya - Çokoslo- Polonya başvekili Amerikada Ruzveltle bu mevzuu da görüşecek Londra, 5 (4.4.) — Pata. jansı bildiriyor: Siyasi mahfiller ve matbuat, Polonya başvekili Sikorski'nin Amerikayı resmen ziyareti mü naseebtiyle generalin Amerikada miktarinrı beş milyonu bulan Polonyalılarla yapacağı temasın Polonya ordusunun takviy: a“ kımından husule getireceği bü. yük tesiri tebarüz “ettirmekt:. dirler. General Sikorsitki, halen Ame- rikada bulunan milli Polonya meclisi reisi (Paderevski ile de temas edecektir. General Polonya başvekilinin reisicumhur Ruzvelt ile ezcüm'e müstakbel Polonya - Çekoslo. vakya federasyonu hakında 8i. yasi mitzakerelerde bulunacağını yazmaktadır, Amerikada bulunan bep mik yon Polonyalmın general Sikors, kinin faaliyetine kıymetli bir yardımda bulunacakları süphe- Japon hariciye nazırı Moskova yoluyla Memleketine dönmek üzere Zerlinden ayrıldı Berlin, 5 (A.A.) — Japon hariciye nazırı Matsuoks ve Almsn o baripiye nazırt von Ribentrop öğleyin yeni bir millâkat yapmışlardır. Japan hariciye nazırı öğleden sora Matsuo» ka, Rusya yolu ile Jappolyaya o dön. mekecir, N SEYAHAT FAYDALI OLMUŞ Tokyo, 5 (AA) — DNB bildiri, yer: i Dümsel ujansmın verdiği bir habere göre, Avrupada bulunmakta olan Ja. pon hariciye bazırı Matsuoku bir şah. #i temasin diplomüsi kanalı ile yapı lan yüz müzskereden daha faydalı ole Suğunu söylemiştir Mstsuokm Alman © ve İtalyan zi, mamdarisrile yaptığı görüşmelerden #onra Uçlü paktim takip edilen gaye. ler hususunda tereddüt edecek hiçbir uokta kalmadığını düve etmiştir Japıa hariciye hazırının o yaptığı mülâkatlarm netiçelerine gelince, ban inr ümitlerin fevkinde olnrak tezahtir etmiştir. Matrokn bu netlerlerin Japonya. nin refahını ve tealistni temin odece. ğine emin olduğunu söylemiştir. AHRETTEN Bc mSS -37- Nakleden: Muzaffer Acar serlerindeki acı ifadeye bir mans “ vermiştin! Fakat bir İnsanı yiki. lan hayatta tutunacak kuvvet dırakmıyan hüdiseleri masum dü- şünüşünle anlıyamadın, Bu gibi kimselerde yaşamak cesareti bile kalmıyor, hattâ her seye süphe ot. tikleri hayata şüphe e dahi baka- mıyorlar. O kadar düşüyorlar ki, belki çekilemem, belki hayatta ka rım, korkusuyla, şüphesiyle titre- yorlar, Bunları teselli bile büyük bir şüphe bir korku doğuruyor. İş. te Şükran bu Yesari Gündüz, bu kötü görüşlü adam, servetine, şöh- retine rağmen günlük kazanemi bin bir müşkülâtla kazananiardın gok dahs betbaht olan zavalir, bü. tiln hayalleri kiran ve artık saade- te inanamıyan insan benizi... — Bunu biliyordum Sermet, Ye. sari Gündüze verilmek üzere ben- — Eğer yaşamak vazifesi bü - tün insanlar içni bir olmasa yine, Yesari Gündüzün, fensliğı gören »ekâsiyle kendisini iyi de sdetile- ceğini ve binansleyh yaşaması iâ, sm gldiğini söylerim — Yesüri Gündüz bammu we teşekkür ederim, Fakat sizi. de düştinüşler gibi tahammüller aru- sımda da bir fark olduğunu takdir etmeniz lâzımgelir, Sonra bu dün. ya yüzünde bütün kadınlara düşer vazifeler de yok mudur? Ve bu ve” zifelerden biri de betbahilar: tesel, Ni etmek v onları ayrıldıkları doğru vola getirmek, hayatlarmı kazan. dırmak için biraz fedakârlik »tmek İâzım deği midir? — Bir kadının vazifesi Lor gey- den evvel kocasına bağlanmak, €o* cuklarmı yetiştirmek ve bu yav, rularma ıstırabı yenmek .çin rovel. verden çok daha buşka (vasıtalar bulunduğunu öğretmektir. Sermet, Şiikranın bu (sözlerini anlamamış görünerek dudakların. da acı bir istihza ile csvap ver dg: — İşte, dedi, görünüşe saade. to bengiyen enteresan bir vazife, Hâtıraları yazan : Aşçı Dede brahim Bey Yazı cemiyeti, hatim duası — Arnavut İsmail pa- saya mühühdar lâzım! Vâız Sani efendi— Erzurumdan alayı valâ ile ayrılış — Bir delikanlı- nın yol kıyafeti , O kış, Azizin ve Hüsamettin İ Çelebinin tahsil ve terbiyesile uğraştım. Hemen her cuma gü" nü, öz oğlumla manevi oğlumu alır, hamama giderdim. Bazan da çarşıda gezip dolaşırdık. Ay. da bir kere falan da, Azizin few kalâde ısrarı ile Hacı Osman E- fendinin ve, Hacı Mustafa Baba- nm dergâhına giderdik. O gece dergâh yerinden semaya giderdi. Ağiz, güzel olduğu kadar zeki i. di. Altı ayda yazıyı öğrendi. O na fevkalâde bir vazı cemiyeti yaptım, Evvelâ kendisine bir kat güzel esvap yaptırdım. Bir cu - ma günüydü. Ahbaplisra fevka - lâğe taamlarla hir ziyafet ver . dim. Bahşişler dağıttım. Erzu rumun eski müftüsü Dursun E- fendi, bu yazı cemiyeti için bir tarih sundu. Lâyik olmıyara; hediyesini takdim ettim. O gün Hüsamettin Çelebinin de hatim duası vardı. Hüsamettine mevle, vi elbisesi giydirmiştim. Önde o, vfak telek, arkada Aziz, uzun boyu, setre, pantalon ve fesi ile! kapıdan içeri girer girmez, içi - me bir hüzün çöktü, kendimi tu | tamadım, ağlamağa başladım. Çocuklar davetlilerin, sıra ile dolaşarak ellerini öptüler. Aziz, utancımdan ter içinde kalmisti. Nihayet benim karşıma geldi. Fakat ellerime sarılacak yerde vefakâr çocuk ayaklarıma ka - pandı. Kaldırdım. Bir iskemle * ye olurttum. Abdülhamit Ağa . ya: “Azizi götür, anasmın elini öpaün!” dedim. Evlâdı manevi ama, Aziz bana hayli masrafa mal oluyordu. Eski boreym iki kat oldu. Erzurum hanodanm - dan pek çokları, mekkârecibaşı- num oğlunu kendi hizmetlerine al- mak istiyorlardı. Erzurum vali. #i Amavut İsmail Pasa da baba” sma hâber göndermiş, “her ay yirmi lira maaş vereyim oğlunu kendime mühürdar yapayım” demiş. Hamit Ağa da cevabında: | “Yüz lira verse olmaz. Ben Azi- Zi rTuznamçeci efendiye evlât diye teslim ettim” demiş. Ramazan geldi. Kıştı. Evi zin civarındaki Narmanlı camii. re, soba kurdurdum. Sani Efen diden rica eltim. İkindiden sonra vaâza basladı. Biz de Aziz ile be- raâber camie gider, Bursa İşi see Şükran dargın bir gülüşle: — Buna inanmıyor ve benimle eğleniyorsunuz, Sermet, Evet ben- ce sandet bazan bir vazifedir Ve vllhassa biz kadmiar saadeti vas zifemize bağlı olarık buluruz, Çün kü otrafımızdakilerin #aadetleri de bize bağlıdır. Biz her ne pahasmz olursa olsun bu saadeti hazırlamak mecburiyetinde olan kimseleriz, — Şu halde mesut olan sevgili yeğenim, Alle sizlerden lütfunu esirgemesin. Cemil Sermet acı acı güldü ve kalkıp odadan dışarıya çıktı. O gür öğle yemeğinde, Güzide teygesinin gösterdiği misafirperverliği (azla suiistimal etmiş olduğunu söyliye. rek af diledi ve yakında hareket edeceğini bildirdi. Güzide teyze bu haberi duyunca derhal (o İtiraz etti: — İmkânı yok.. diye bağırdı. Daha hiç değilse bir hafta kalacak- sın Sermet, yoksa o dostluğundan şüphe ederiz, Cemil Sermet mukavemet ede - cekti, fakat teyzesi söz bırakma - dr: — Şükran her halde sana ya» kında resmen dostiarımıza bildi - receğimiz nişan merasiminden bah setmiştir, Ben sizin Nocdetle tanı manızi çok İstiyorum. (Devamı var) cademizi sererek vaaz dinlerdik. Sani Efendinin vaâzı kimya gi . biydi. Sultani aşıkinden bir ka lendermeşrep vaızdı, Camide yet kalmazdı. Kapıdan giren: “Alla- hını seven ileri gitsin!” diya ba- gırırdı. Kadir gecesi ise, camiin hali bir başka oldu. Sani Efendi bir vaaz etti ki ağlamadık kimse kalmadı. O gece Medinei Münev vere ahalisinden bir zat gelip fakirhaneye misafir olmuştu. O. mu da camie götürmüştüm. Van” zın sonunda Sani Efendi duaya kalktı, Arkasındaki cübbeyi çı » karıp kollarını Ey ehli tevhid!.. Bilir misniz içimizde bu gece kim vardır? Hazreti Ca- nânin köyünden gelmiş bir sul . tan vardır, Hic süphe etmeyin ki, ruhu hazreti resaletpenahi şu anda buradadır..” diyerek duaya başladı. Onu gördüm ki, halk o saat diğer renge ve âlemi vah - dete dalıp külliyen âşk ve mu - habbeti hakikiyeleri cüş ve hu - - ruşa geldi. Değil insanlar, kan . diller ve şamdanlar raks ve se © i maa geldi. Gözlerimizden akan yaşlar muhakkak cehennem ate- şini söndürürdü. Cenabı Haktan mağfiret diledik. Dağlar ve taş - lar çekmez günahlarımız bir an. da mahv ve zail oldu. Bir müddet sonra ordu meçii sinin Erzincana nakledeceği ha- vadisi şayi oldu. Manevi oğlum Azizi de beraber götürmeğe ka rar verdim. Haremleri evvelec arabalara bindirip ileri çıkar dık. Arkalarından, ikindiden sor ra da biz alay Vâlâ ile cıktık Ama ne alay, tarif ve tavsif e demem. Teşyi eden dervişlerin had ve hesabi yok. Azizin yol el- bisesi söyle idi: Sırmalı keyfiye başında, Üzerinde sırma topuzlu age, keyfiyenin püskülleri ormu- zundan âşağı perakende, perişan sarkmış, sırmalı palaska boynun dan asılmış. Belinde sirma ka . yişli kılıç, ayağında Napolyon çizme. At üzerinde yanımda gidi yordu. Arkamızda muhafaza me. muru serçavuş Hacı Bey, ilerisi ve gerisi de müthiş bir kalaba - Uk, atpazarı meydanma doğru yola revan olduk. Caddeye adam sığmaz. Hayvanların ayağı al . tından kalkan toz âsumana ser çekmiş. Gürcü kopısma geldik. Bizim uğurlanma alayımızı gör mek için etrafta olan dilkkânlar- da bos yer kalmamış. Güç halle şehirden sahrayı bulduk. Erzu - rum delikanlıları sahrada &' sürmeğe başladılar, yani Brzu . İ rum âdetince at dizgin edip öy narlardı. Kimisi güzel sada ik mugat okurdu. Erzuruma üç 8& at mesafede İlca nam köye va sıl olduk. Evvelce çadırlarımı; | gidip kurulmuş. harem daires | uzacık bir mahalde olup selâm Ilik icin dahi öyle, güzel bir çi İ menlikte su konarmda kurulmu tu, Akşam oldu. Yemekler yer di. Herkes dinlenmek üzere kö: de birer mahalle taksim oldular Ertesi gün, günes doğar doğ maz kalktık, iste orada Erzu rumlularla bir veda ettik ki, me cut bulunan ihvanm ruhlar; & setlerinden ayrı'dr. Mevsim ya? dı. Artık subaşlarında taamla ederek, indiğimiz köylerin ya nmde çadırlarımızı kurup İstira hat ederek Erzincana vardık, © strada Hicazdan dönmüş bulu nan Fehmi Efendi hazretleri be nim için, camii kebir karsısındı harem ve selâmlıklı bir büyük konak hazırlatmış. Konağa in dikten az sonra, Azizi alıp atlar: bindik, Fehmi Efendi Hazretle: nin elini öpmeğe gittik. sıvadı