22 Mart 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

22 Mart 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 MART — IML EN Büyük harekeli zabta romen A? e yi Diye cevap verdi. Bu s*fer ger #eslendi, Garson yanına gel. #âman tekrar sordu: > Bu ismi kim yazdı? başmı salladı: > Bilmiyorum, dedi, yem bu sefer Standişe hiddet. e ve kadına dönerek: az Geliniz, gitme zamanı gel. * dedi, Randiş adem korkusundan Man zannediyordu, İst'cal bakilirsa vicdanının z olmadığı mubakkaktı. mai Standiş az deha küçük b © yulacaktı. Çünkü adamm a- Miran garsona para verirken, m bulunduğunu görmüştü. ok be 'rtc0 Bat'st Kaye ile “ber bulunan adamdı bu., Yar. Madiki kadın da düğünün nerede i abla ca öm, #antini filân haber ve ğ cake pe #rkek kapıdan çıkmiş » Standiş onları takip için sö. Müş kalkarken ufak masayı de - ea, Üzerindeki tabak çanak şar. “ni, Oğur yere yuvarlanarak kı » ik Vak't kaybetmeye gelmezdi. İ Kendisine doğru gelen garso. “eline, yaptığı zarardan fazla re sokağa (irladı. la serkek taksiye binmek U- Bütteni ğini diler, Kadm otomobile bine erkek dişardaydı. diş koşarak yanına gitti ve: iü Bana bakmız, Batist Kaye da öğrünmek istediğiniz bir var mı? “ye sordu, b göelerinde bir alev pars ? e yumruğunu kaldıra» “iaşe na yere yuvarlanır » başı kaldırım taşma çarparak a, güldiği - zaman, yine a E birez evvel ayrıldığı lo » çı via buldu, Ağzıma konyak a- Mişlarar, Gözlerini açarken bir > Kendine gel'yor. polise telr. İg Ümeğe hacet yok, bu işe bel. di isin karışmaısmı istem'yor - Bang a ağ başından geçenleri ha « » ağa çalıştı. i Buray şişmişti ve iyi görmesine — Oluyordu. Biraz evvel sesini “Gu adam Üzerine eğildi. > Bakin olunuz dostum, sizi e, © neden nakavt ettiler? Bir gebe istirahat etmeniz izm. tavsiyeyi dinliyecek va. * değildi; bir dakika kay » yay bile gelmezdi, Kendisile adamı görünce hayretle: Nasal, siz. siz... daha lazla (bir gey ma tay Evet, benim, baskası değil | | taniyor gibi görünüyorsunuz, da ARA i Ş ükreçya... vize seslendi. $ya birden gözlerini açtı. iç bu isimle hitap eden kım. Yan başmı kaldırdı: yin Sinyör Greçyu mu çi Benim ismimi Hüseyin bil- 2 ire, Lukreşya,, Güzel Lukreçval in bu ismi Korkarak söy Havdudun sesinde garip çtizaz vardı. Arkasında pa * cellâdı duruyormuş gibi yordu, es Lukreçyanın yanma ee kadar hüviyetini Söylenirken, Hüseyin oda. “in sak'aln. Lukrerva? dr enne Yazant OTWELL BİNNS halbuki ben #'zi tanımıyorum, Standişin başı dönüyordu. Konr. şürken büyük bir gayret sarfetti. ği belliydi, eli ani e Sİ töden inen adamsınız... — Vey conma... Pakat biraz sonra Standişi ha » trladı, — Ha evet, o uğursuz nikâh ye. pıldıktan sonra görüsmüştük de - gü mi? Stand'ş sözünü kesti: — Demek döndünüz? — Döndüğümü nereden biliyor. sunuz” — İstasyon memurunun tarifin. den sizin olduğunuzu anlamıştım! — Hakkımda niçin molümat tor ladığınızı sorabilir mivim? sonu uzoklaştırdiktan sonra 68 » vap verdi: — Zira Mister Maksyel dün ge- ce b'r cinayete kurban gitti ve siz. Standiş devam etmedi, karşısm. daki adamı cinayetle itham ötmek doğru bir şey olmazdı, Adam Stsndlse ae bir eda İle: — Ns demek İstadiğinizi anlı - yorum, dostum, Simon Maksvweli ben'm öldürdüğürü “zannediyorsu. nuz, sizi temin ederim ki benu dü- şinmekle hata ediyorsunuz, Kat. Ni aramak için beşka yoldan yü - rümeniz iâzm. . — Beri şliphelerimden Kurtara bileceğiniz! zannediyorsanız... — Pist, pist!,, Garson geliyor. “ Adam garsonem setirdiği içkileri alarak | bif otomobil çağırmasmı Bu esnada gelen garson laknin'n hazır olduğunu söyledi. Uzun boy» lu adam Stardişe: — Kaikabileeek misiniz? Yok- sa size yardım edeyim mi? — Benimle görüşmek isted'ğin'. zi anlıyorum Ben de sizinle görü. mek istiyorum, Lâkin gideceğimiz yeri bın tavin edeceğim... Adam gülerek: — Hıyhay, diye cevap verdi, — O halde Savoy otel'ne gide lim. Oraya benim için bir oda hr. zirlamalar'nı söylemirtim. Garson ve yabancı Standişir kollarma girerek kanmm önünde duran taksive soktular, Yabancı, garsona bahşiş verdi ve arabanm İçine g'rmeden.şolö re: — Sevov oteline, dedi: bunu söy lerken #oförün eline bir bankno' sikret-rdi, — Yolcunuz çok sarhoş, cam» durmanız ti» versa hile durmayın yolunuza devam edin. — Baş üstüme efentim. (Devamı var) — Duydum Lukreçya! Herkes- ten duydum.. Cemal Çelebinin ağ. zmlan da duydum, — O beni tanımaz. Yalan söy” lemiş. : : — Evet, Seninle buluttuğu gece tanımıyormuş. Fakat sonradan senin kım olduğunu öğrenmiş, Lukreçya daha fazla inkâr ve tiraz edemedi; —EL..t, dedi. ben Sultan Mu- radın gözdesiyim. Fakat, valanımı özledim.. memleketime gitmek Ü- zere sars”dan (kaçtım. Sakın bu sırrı kimseye söyleme, Tüssyin! « — Merak etme, elmasım'! Ben sana, boşboğaz bir adam olmadı. ğını vk önce söylemiştim. Saray - dan bunu duyarlarsa, senden önce benim derimi yüzerler. Yulreçya dürünmeğe başladı: M estmMasırca 'Lukrezva * nn “veriyeti büsbütün değişmişti. Dı yine ya müddet oturma- Pale, ee | MH BALIKÇI UR 1$iMA TARO| — Bır Japon mö$âlı — Çeviren: GEVAT TEVFİX ENSON Japon adalarının çöçevelediği deniz, bu adaların limanlarına ka. dar nüluz ederek müstesna oir gü- zelik arzetmektedir. e Adatardak kaya'ar knmızıyı andiran topra- | ğın tesiriyle sararmağa yüz tut muş; çamların özttüğü dağcıkların eteğine balıkçı köyleri uyumak. tadır, Urzaşima Taro,'yirmi asır evvel pazlakbir yaz sabahında (küçük bir yelkenliye binerek bu köylerin. birinden ayrıldı, Yakışıklı bir delikanlı idi; yü zündeki çizgiler, gayet muntazam- i dr. Omuzları geniş; göz'eri de par- Standiş baş ucunda bulunan gar | taktı, O sibah, epsyoe bir zaman av lanmasına rağmen bir tek balık bi. Ie tutmağa muvaffak olamamıştı. Birdenbire, oltasmın kuvvetle çe. kildiğini hissediyor. Oltayı çekin- ce, bir.deniz kurbağası yakaladı. Sını görüyor. Japonyade kurbağanın bin sene ömrü olduğuna inananlar pek çoktur; ve bu hayvanı öldürmenin uğursuz olduğunu ileri sürerler, Uruşma, vazifesini (o bi.iyordu. Yavaşçacık iğneyi hayvanın ağ- zındar çıkardı. Kurbağayı bir be. bek gib: oksayarax onunla konüş- Mağa başladı: “Tedbirsiz kurbağa. dünyada hiç te eksik olmıyan hain insan lardan birinin eline düşseydin., A- caba silin ne olurdu?.. Seni mu hakiksak surette zevki için kizazlıp. Urüyma' yeri; Böylece“ birdenbire "sonapröği.; odaları çekildet" "İŞE eren uzun ömrüne pek yarık ©. lurdu; çünkil belki daha birkaç asırlık ömrün vardır. Shi azad edeceğim; yalnız. deniz perisine benden selâm götürmeği sakın AİN İs Kurbağayı salrveriyor, Artık. avlanmaktan usanmıztı; âdeta tenbellik hissediyordu. San- da'da, arkam ütü yatarak mavi iten geçen beyaz bulutları sey» retmeğe koyuldu, Bir sürü hâtıra ve bülyalara kapılmıştı. Kö; düsündü. Bir aralık, kendisini bü- yütnek için ana ve babasının kat. tandıkları sayısız meşakkati ha. tırladı, Öğle zamanı gelince, ılık bir rüz- gâr etrafı kaplıyor. Denizde ve ha- vada şet sada yok, Sandal. büyük nr sükünetle gelişi güze suların mukarMeratına kapılıyor: ve Ura» ima Taro uykuya İalıyor.. Elinin tatlı tatlı okşandığın tiissedince uyanıyor; ve büyük bir saskm'ıkla gözlerini açıyor. Kar sırda gayet sirel bir kadın gö. rüyo. Kadının saç'arı uzundu; ve topuklarına değiyordu. Musiki se l Topkapı idi andıran bir sesle'mırildandı — Şaşırmayıniz., Ben, denizler kralını. kizıyı gayı sexverdiğinizden dolayı çok memnun oldu;'size teşekkür edi- .. Babanın sarayına gidelim. Orası, ebedi bahar ve Sandet ül kesidir. Eğer arzu elerseniz.. Ev- lenelim.- Orada ebediyyen mesut bir hayat gelçririz. Ureşima, kursısında duran ve şayanı hayret deröcede güzel ka- dını derin derin süzdü, Artık ken- disini mesut hissetmeğe başlamış. tı. Hayatında böyle güzel bir mah tuka tesadği ettiğini asla hetirla muyordu. Kadını sevmekten ken- dini alamıyor. Kadır., balıkçının cevabımı bek- lemslen sandalın bir köşesine -ili- şiyor; ve küreğin bırini “çekmele başlıyor. O'da gayri ihtiyari öte, kini çekiyor. Biras “sonra sanda) Saadet Adasma vardı, Rengârenk çiçekler açan bir bahçenin ortasın. da koskocaman mermerden * yapı mış Sı köşk vardı. Yüzlerce uşak ve, cariyeler prensesle - nişanlısını karşcamak ütere kapınm iki tara. * İma dizilmişler,- : birçok koridör- ; “aya girdiler; Kapının karşı. sında €'maslı bir'tahtta oturan Te nizler kralı “merasimle ikigene evleniirdi.* Kolikofa; * ebedi hayatlar * bu dört düvarm içinde geçecekti, Uraşima Taro, denizler kra'inım sarayındâ o haddihessbi olmıyan bir dehdebe ile mesut bir hayat m rağmer ici sıkılıyordu. Kandi kendine düşündü: — Kimbilir.. Ailem ne kadar bedkakttır, Akıbetimden haberdar olamartıkları için ne büyük bir ke der içndedirler, Burada sürdüğüm (Sa Otsun sakın açmayıyız. Kör a , safadan haberleri olmuş olsaydı her hölde çok sevinirlerdi. Sonra re kadar zamandanböri Denizler Kra'ırın sarayında bu unduğumu da bilmiyorum. Bir sene mi.. İki $ene mi,, Belki de üç sene. Bura- da vaz kış yok ki seneyi hesap & debileyim.. Bu İki fç senelik ztı. rap avallıları kemirmiştir. Artık bu “hayata tahammül! edemiyeci.” Ein. Karıma rica edeceğim: ailemi girmek Üzere bâna birkaç gün mü- sade etsin Sonra tekrar döne- dın, bu vaziyet karşısında höyat, Sarâayiıne e İdi Tol zğeabe İYLE MELal Ş İRLİ İN Li #İSKENDER EHSER TELL ki, o günlerde Sultan Murat İs - tanouda Duumuyordu. Lukreç - yayı kım arayıp soracaktı. Şimdi yapılacak biriş vardı: Çapra? Hüseyini aldatmak, — Babam gelinceye kadar bu © rada, senin yanında bir misafir gi kalırım! dedi. Bana gösterdi Fin bu iyiliği ve fedakârlığı emin 0! ki, mükâlatız birakmıyacağım. Çar”ız Hüreyin o gece o kadar avam ki. Evleeçaya “sov. gilim” demi? du. sdili varmıyor. kingenlik içinde boralayıp durur yordu. Yarın padişah gülecek ve Lukraşvayı ele geçirecek olursa ve Lukreçya padişaıa Müseyini şikâ: yet edsrse, haydut. cellâda boyun iğmekten başka ne yapacaktı? O keceyide sükünetle geçiren Lukreçya, ertesi * gün Hüseyinin arkasından sokağa çıkraak İstedi. Hüzoyin gider gitmez, Lukreçya da Cibaliye. Veisdik elçisinin yas * *sina 2'e. « LEKREÇYA, TANDURACI Mi KARŞILAŞIYOR a evden çe çıkmaz “ie, birdaha b al oz z r be e “e la ilk dela o'arak teessüre kapıl. dığını hissediyor, Sevgilisinden ayrilacığımı düşününce aflamağa baş Tyor. ? karısının kederini dağıt- mak için: —- Çok çabuk döneceğim vaa- dedi$orum, diy: Burada böyle bir hayat geçirdikten sonsa orada kalmama hiç ihtimal var mı?., Nibavet. Prenses; — Madeımkı, gitmek arzusun dasınız. gdebilirsiniz, Sizi vazıle elâkki. ettiğiniz du hareketten alı. koymak aslâ dolu “olmaz, Fakat İrimizi kavuşama samak» ihtimalini de düzündükçe,'a .deta tüylerim ürperiyor. Burunla berater ebediyyen ayrılmamak İ- çin Lir çare var, Size bir hediye wereceğ'm, Bu suretle bu hediye sayesinde tekrar buraya dönmek tarsatırn elde edeceksiniz. Tabii Prenses, “kocasına, “bir-kurdelâ ile sağlı minimini: bir kutu veris yor, ve: — Bu kutuyu amız, diyor. Kâybetmeyiniz. Bilhassa ne olur. çarsâamz bi daha buraya döne- mezsinız, dak doğrusu beni -ebe- diyyen kaybetmış olursunuz. Bunları söyledikten sonra göz- lerinden boşanan yaşları sildi, Uraşıma. cevap verdi: — Sevgili karıcığım, dedi. Kork ma; kutuyu açmayacığıma dair sana söz veriyorum; Âllem! görüp onla.a mesut bir haya: göğirdiğ mi anlatıp tekrar yanımıza döne. ceğimi, i» Uraşıma sandalına binerek ka tısmm verdi kutuyu bir kenara ü nefe Hasadı Saatlerde kir rek çektikten “ona hızlı hizr yürümede basladı" Hü seyin gözcülerinden biri sokak başında Lukreçvanın yanına s0 . kuldu: — Nereye çidivorsun?. iht denizin etrafımda, birtakım dağlar peyda omağa başlıyor. Balıkçı yavaş asları ta ne çıkıyor. ie“ içinde kalıyos. herkes kendisine azariyle bakıyor; 6 vaziyetinden başka umıyor. Evle da. dağların hiç vir kimseyi ti değişmiş. genişli Sü yeneşmiş. Evlerinin bulundu Bu yer şimdi bir çam ormarıydı. Gelen geçen. hayretle balıkçıyı di tamdığı halde türlü Mate bir'smaya railğe emiğerli Bur süre önün den hartonuna dsvenarak ik: bük lâm bir ihtiyar geçiyordu, Balık cı düşündü; ve köyün başına ge enleri her halde bu ihtiva" adam den © ivi bilen bulunmaz deği Afedersin. ihtiyar baba; de ma Taro ailesinin nered otursuğunu bana gösterebilir mi sın? — ne dediniz?.. — Uraşıma Taro?, — Nasi, — Uraşma Tarol., Batıkçı, istiyarın sağır olması al'ni düşünerek bağırdı; »— Uraşıma Taro! Uraşıma Ta- 101. Uraşıma Taro ailesi şimdi nerede oturuyor?., İityor — Heirdiniz mı?. Diye cevap verdi. Uraşıma Taro ısminin bun. Gan» Gücü asır evvel demide Doğu. © tan ir Da ıkçıva ait olduğunu şim diye kadar hiç isitmediniz mi?. Zavallı adamın pe cesedi; ve m de sanda.mi buiadilmişler. Balık- cı Urayma Taro iğin eski mezar. hıkfa, bir âbide yaptılar. Eğer b CLâler sayfayı 5 ş: Lukreçra: (Fatık meydanf)nr kaim yürüdü. Ep:yce yorumu yz; tü; Lukraçra bu adama topluca pa Ta verdi: — Al şımları.. Çeneni tut. Ber biraz sonra döneceğim. — İyi ama, çok az verdin. Ge çen gün mektıp götüren arkarlası- ma daha fazla vermistin. Lukreçya wissii'esin ve havdut. ların el'-ten kurtulma armet - mişti, Koynun-a. kometli bir mücevher es'ayın uzattı; * >. Bu veter mi »özürü kapa" meğı?. $ Asker saam af se'miin'ari eamastı, Sevi meğ: baz'adı: — Haydi, uğur.ar olsun... Edirnekapı ile Cibali arasında bir havı uzun mesate vardır, Lükteçya cami avlusunda bira dinlendikten sonra, medreseleri? ürasıdenn geçerek Cibalirın yolv nü tutmuştu. Veşdik düberi rum o kadınlar kıyatetle gidiyordu Başı“ örtü düydü O gür sinyor Greçyoyu bulu bulmaz yalvaracak ve Venediğ birân evveli gönderi mesini rica «e decexı. Son beskın hdisesinder “onra o Greçvonurda (o kendis” taa “üetik güstermiveceği VE günümü göreceğini umuyordu (Devamı ver?

Bu sayıdan diğer sayfalar: