4 MART — i$dı Büyük hâreket z ime > kartı aldı, onuda öx. gm torkik oral 7 Ham! Üç siyah nokta, De - 2 “Birkaç ki bunlar, Bu kart ” Mühim ve kiymetli bir vesj « Bikndiy; >> Muhakkak ki öyle. Eğer in avucuns bakacak olur - “ ayni siyah noktaları orsda Sİ A Börürsünüz. Müfettiş Gaddi hayret etti; tek. Langforda hitap ederek: > Bay Stefan, bayanın bu si - * hoktalardan haberi var mı? “> Zannedersem hayır. > O halde ona sormak mecbu- a Darakombun bü noktalar hiçbir malümatı yoktu, “AML fazla rrar etmiyerek odu. A“ çikti, Biraz tonra, yine geldi, i Ma Üç resmi memur vardı, es odadan Odışari çıkarıldı, * kaybetmişti artık. Ob, ben ne yapacağım şim. “İ Yapayalnızım, Burada dostsuz, a ış nasi kalacağım? > İsterseniz ben sizinle kalı» & Size ber hususta yardım ede» Çok minnetar kalacağım. Peki; o halde şimdi nereye im? Odama çikalrm. isi, ağır sdmlarla uzaklaştı, li tüd OStandiş, Langforda k Acaba Simon Maksveli sev. PN? > Vallahi bilmiyorum, Ölmüş aleyhinde bulunmak doğ fakat herkes onun şüp, “ bir adam olduğunu söyler dü, 8 Aslen İsveçli imiş. Nevyorka Gelmiş, > Epeyi nüfuzlu bir sdammış, >> Öyleymiş, Amerikan gazet9- #“timdi sayfalarını bu cinayete <8 edecekler, Ölümü çok 6s- iz bi r mahiyet taşıyor, * yeni evlenmiş genç bir için me ağır darbe! Acaba İtreden indiğini gördüğünüz hin bu cinayetle alâkası ver, İl deği » > Gatma, Onu yalnız ben gör. 3 Müfettiş Gadin'n, tafsilât al. İçin buna muhaxkak ihtiyacı Cinayetle alâkanır olduğu hoşunuza gidiyor galibs! >> Neden boşuma gitmesin? R derareng'z geyler bende A alâka uyandırır; amatör pü çok hoşuma gider. © Vaziyet (O hoşuma © gitmeğe e 1 — Nitekim işi sonuna “| © tâkip etmek, Yalnız bir Hüseyin, Lukreçyayı görünce: — Vay anam. dedi. insan bu ş€- Tİ Körünbe nasıl sabreder... Lulseçya kapıya baktı. OİL önce haydut bakışlı bu eda | m Gözlerinden korktu. © Fakat, inn içinde fikrini değiştirdi ve — 9 sordu: İİ — Ne istiyorsun? Çapraz Hüseyin bir kelime ile Ap verdi Lüktecya birdenbire © itidalini İ Bana adiyle saniyle Çapraz Yoktur. Derhal temize geçer 0) Kime güveniyorsun? li İRK OMLUYMMIN İKTİDARI ui zabıta romanı Yazan: OTWELL BİNNS şeyi anlayamıyorum. Bu güvercin kulesi de ne? Maksvelin kâşane, sinde böyle bir bina var mı? — Eibette, Kârgir âbide gibi bir kule var, Üstüne güvercinler kon- duğu içn buna güvercin kulesi ismini vermişler, Garfild Staniş bu malümatü, »örine heyocanlanarak sordu: Kule parkın neresinde? Güvercin kulesinin yeri tarif edildi. Garfild: — Mademki kartla güvercin kulesinin adr geçiyor, oraamı bir ziyaret etmek İcap eder. Gerçi cebimde bir elektrik feneri var... Fakat belki buna ihtiyaç bile ol, mıyacak, Mehtap etrafı kâfi dârecede aydınlatıyor, Sonra Langroda dönerek: — Benimle gelmek istemes misiniz? — İsterdim fakat gelemiyace- fim. Polisip karıştığı işlere bur, numu sokmak İstemem, — Mademki öyle... Standiş red cevabı aldığı için o müteessir oldu. Gü/eren kulesi onu bir mıknatıs gii çekiyordu; ber ne olursa olsun gitme”s karar verdi. Kimsenin nazarı dikkatini cel, betmeden vahçeye çıktı. Bahçede goföre rastladı; — Güvercin kulesinin nerede olduğunu bana gösterir misiniz? — Hay, bay, buyurunuz. Ve önden yürüyerek yolu gösterdi Yolda Standiş şoförün eline bir banknot sıkıştırdı, , Şoför vaziyeti kavramış bir a- dam tavr'yle: 77 Müfetiştem,.. evvel... gitmek.) istiyorsunuz; © halde biraz ace, ie edelim. — Tadil, tabil; oraya muhak, kak herkesten evvel gitmem lâ mm. Maksvelin katilini bulmak daha kolay ve çabuk olacaktır. Fazla bir şey konuşmadan yol, larma dövam ettiler, Sık ağaç bir yere geldikleri şvakrt şoför ileride bir yeri işaret. ederek: “İşte orası.” dedi. Slandiş: — Farholmede ne zamandan. beri bulunuyorsunuz? — Üş aydanberi, Cumartesi günü gideceğim. — Sebep: — Burası hiç hoşuma gitmiyor, hem de Mr. Maksvelin yanında çalışmak zevkli bir şey değildi, Yanlarında çalışmağa alişmiş ol, Cuğum adamlardan biç birine benziyordu. Hiç bir şeyden memnun kal, mazdı, Her hareketimi tenkit & derdi. — Zenginler aşağı yukarı hep böyledir. (Devamı var) Yen:çerilerin eline kaç kere düş tüm... o kurtardı. —Şımdi beni istiyorsunde- mek? — Evet. — Iyi ama, beni saraya götür ceklermiş.. — Sen saraya gidersen, o yük» sek duvarların arasından bir dah? veryütüne çıkamazsın! Benimi: gelirsen. senin boynunu incilerle kolumu altın Dileziklerle, göğsünü necef taşiyle süslerim. — Okadar zengin misin? Beş odalı bi revim var. İçi tıklım uklım dolu. Ne istersen var, — Evli misin? — Hayır. Her cinayeti vaptım. Fakat o işi yapmadım. — Neden? evlenmekten korku yor musun? gl se, bee © Onun e) HABTR — Akeym postam KEL Yazan: Nezihe Muhıddin bir hastalıktan öldükten sonra Bay Nuri genis bir nefes aldı. Neydi o karanlık ve azap'ı gün- Ier!.. Ne de olsa kırk yıllık eme ğin yüz suyu hürmetire hasta kadıneşğızın gönlüne hizmet et- meyi boynuna borç bilecek kâa- dar Hakka inanmış bir insendi. Zavalli karısı Yastalığı arttıkça, hırçınlığı, o nisbette de kıs'tanç lığı müzminleşerek kocasını ken» di gözünden bile esirremiye baş- lamıştı. Hizmet'leri Emine ka- dının köyden getirttiği kızı Ker banm elinden ağız tadivle bir sa” bah kahvesi içmek şöyle dursun, hasba ortada dolâsirken $z ka- za gözü ilişiverse, Hak gani ga- ni rahmet eyliye merhume, kızıl ca kıyametler kopararak biçare Bay Nuriyi Münkir ve Nekir su- alleriyle Arafattaki hacıva dön- dürmesi bir olurdu. Bay Nuri İse içinden Velfecri okuyan göz- leri yerde, parmaklarının ar sındaki kahribar tesbihle yâ sn bür çekerek bu günü bekler, du: rurdu. , Neyse, ateşten daha yakıcı 0 lan o intizar günleri uzun sür medi, Kırk yıllık eşini bir öğle üstü .ihtifalâtı lâyika” ile ebedi meskön'ne tevdi edip evceğizine dönerken Fay Nurinin gözleri haymlı bir kararla ışıl ışıl yanr yor, kanburlaşmış vücudu âde- ta bir delikanlı bıziyle canlanı- yordu. Merhume hatunun lokması dökmeye bile sabrı kalmıyan B. Nuri mahalle imammın verdiği fetva üzerine genç ve güzi Ker barla nikâhını kıydırarak gerde- ge girdi. Yaşı altmış! aşalı hayli zaman geçmiş olmasına rağmen Bay İlu ri ay parçası gibi on sekizlik kız ile hayatmı birleştirince âdeta | ilen dünyaya gelmiş ol. dream şia de muradına erince sımsıkı kilit” ler altında yatan altm torbaları Dın ağzımı açıverdi. i Kezban lehçesindeki ağırlık ve kabalığa rağmen en şık b valetleri giyerek sallanmasını öğrenmişti. Pakat öğle vakti lâ- me bir kumaştan uzun etekli ve dekolte bir suvare robu giyivor, akşam sofrasına lâcivert b'r tay- yörle oturuyordu. Ama ne ye parsa yapsm hensi de haspaya yakışıyordu. Sedef gibi dişlerini kırmızı dudaklarınm arasından gösteren ateşli otebessümlerle yüzüne baktıkça Bay Nuri, nin canına can kat'larak genç karısını nail me: nun edeceğini şaşırıvordu. Esi evden çıktılar. Ye-i, k9- bik bir apırt'mana en nad'de eşyalar" getirildi. | Kezbın bum lara övle memnun oluvodu ki hattâ pek beğendiği kırista! bir büfeyi vatak od-sma koy 'ur'u. Bay Nuri nerede natd: bir gev görse derha! satın alıyordu. Bir gün açık arttırma İle y'pi- lan bir müzeve'eve gitti, Bu ve- ni ölen meşhur bir rassamın te. rekesiydi. Bay Nuri birçok tab- İolar seçti. İhtiyar ve çirkin karısı uzun | kapı Yanı İSKENDER F-SERTELLİ Ressam aynı zamanda hey. keltraş olan sanatkârın modelâj halinde kalan son eseri bir “A- donis” heykelini büyük bir meb- lâğ mukabili satın aldı. Bu güzel delikanlı heykel sa- Jonun en mütena bir yerine yer leştirildi. İlk günler Kezban bu heykele acaip acaip, sıtmalı, yan gözle bakıyordu. Bu bakış Bıy Nurinin pek de hoşuna gitmedi ama heykele de epeyce para ver- mişti hani... Bir akşam eve geldiği zaman Kezbanm başında beyaz bir örtü görerek: —Ne o? Hayır ola? diye sor- du. Genç köylü kadm kacamak bir bakışla heykele bir göz attıktan sonra asabi asabi omuzlarını sil kerek: — Heş, diye cevan verdi, her gevi sorun durma bele... Bay Nuri saşırmakia berabei dilini kesti. İçine bir kurt düş müştü. Ortalıtan el ayak kesil dikten sonra yavasça salona gi- derek büyük aynada bir kendi kametine, bir de levent ve cazip bir erkek güzeli olan heykele ba- kinca yaptığı affolunmaz hatayı anlamakta güçlük çekmedi. O. yeni evlilikten sonra kendini bambçaşka zannediyordu. Kalbi, bu lüleci çamurundan dicikanir ya karşı derin bir kin ve rekabet- le doluverdi. Ertesi akşam eve dönünce kal binde kabaran Kin ve intikamla doğruca salona koştu. Adeta hey kelle çarpışmak istiyon bir te bevvtirle önüne dikilince şaşkın İrktan ağzı bir karış acık kaldı. O güzel, o levent delikanlı sanki kalbinin inkisarıma u#ramış gibi çarpuk, çurpuk bir #cube hali ne girmişti!.. Düzmün ve uzun mıştı! Birden verdiği müthiş pa* ranın acısı yüreğine saplanarak bağırdı: — Kezban.. Kezbah.. Buraya gel. yavrum! Kezban arkasma dökülmüş ıs lak saçlaryile içeri girdi. Gözle rınde haşin bir manâyla ihtiyar kocasına bakarâk: — Ne isteyon benden? diye ö- nüne dikildi. — Bu ne hal böyle.. Bunu bu hale kim koydu? — Bir de durmuş da soruyon ba?.. Hepsi senin suçun, senin taksirin işte... — Benim suçum mu?!.. Ben ne yaptım kuzum?! — Daha ne yapacaksın? Ateş le pamuk bir aray. konur mu heç?.. Gül gibi körnesik karmla elin yaban delkanlısmı bir oda- ya tıkarsan akıbeti böyle olur işte! Bay Nuri kekelemiye başladı" — Ne. ne diyorsun? Beni deli etme Kezban! — Deli olacak bir şev vok bun- da... Kâfirin o”lwna isıcak gav nar sularla ahdest aldırdım. A- ma velâkin şevtan dölü hakkın İgsiliavs el ia KREÇYA Ka ge ZE -113- kızım başmı neden vok vere yar kayım. Ben ele avuca sığar bira dam ceğilm, Bugün burudayım., yarın başka yerde. — G halde beni götürüp ne yar pacaksın? — Sen benimle gelirsen, belki uslanuşm. Çünkü ben. şimdiye kas dar gönlümce aradığım bir kadına rastlamadım. — Benimle oturabileceğini mi sanıyorsun? — Allah bilir ama.sen eni eve bağluşacak bir kadina ( benz'voi. sun! Buzine kadar hiç bir kadm ihecimie böyle genin gibi Esc dı. — Senin'e bir şartla gelirim. Çapıaz Hüseyin odadan çeri w zanm'ş Lukreçyayı dinliydu. — Söyle bakalım, neymiş bu şar tm? Give sordu, Lurraçya: — Beni beş on gün sonra Vene- diğe gönderirsen... Çapraz Hüseyin düşündü: — Beş on gün kadar benim ya nımda kalacaksın. Tam her sans asınazağım... o zaman çıkıp gide ceksin öyle mi? 7 a m YAA, “Yırtırlmış şaheser, (Bu parçaları ihtimamla toplayınız) Büyük gümabakunız. astlerlecdircetk ve büyük wüsubakadan hirineisi ve başladık. Bu unüsabılnnın adı “Yırtılmış şaheser,dir. Siz parça parça edilmiş bu şaheserin purçalırın Cuplyacak, biridirime aygun gele çe parça edilmiş bu şahesern parçalarını topltvaçak, biribirine Uygun gelecek bır surette yapışlıracak ve meşhur tabloyu ortaya çıkararak bunun kangı ressamın eseri olduğunu ve hangı müzede bulunduğunu söyliyecekyiniz. lik amisabakamızda yapılanak şey bundan ibarettir. Bifüm barçaların neşri Ismamlandıktan sonra on beş gün içinde parçolanı mutazam bir surette yapıştırarak vücude getirdiğimiz resmi, tablonun ressamı nın adıni ve tablonun hangi müzede bu.unduğunu da yazarak üzerim de sörih isim ve ödresiniz yazıh zar) içme koyacak ve zarlı başkası ta rafından açılmıyacak şekilde mühürüyerek, 6 nci noter Galip Bingö le teslim edilmek üzere idârehanemize tevdi edecek ve mukabilinde idarehanemızda sıra numarası taşıyan » numata alacaksıma, Zartların içine şınıdıye kada gezel imizin başlığı yanında neşredu. len ve 365 numaraya kadar Ja devam »decek olan kuponlar koyma” ya lüzum yoktur, Manirr öç misatnka bittikten ve müsabakalarda kazanı dıktan sonra hediyeler alınmaya gelindiği ant gösterecektir. Müsabakalarda kazanmış bulunan b okuyucumuz bize bu kw Donları tam otarak veremezse bütün hakkım zayı edeceğim bilmeli ve bunları bedeilerim ödemek istese dahı Jaydenz olduğunu bilmelidir. Büyük bir fırsat Idaretmnentiz, müsabakalarımız.n kolaylışı ve cazibesi karşısında böyle bir hrmatı kaçırmak etemiyrurilerin banmabileoriin) düşünerek bu giilerina, şimdiye kadar geçmiş kupoulurı tamamlayabimelerine imkân oazirlamaştar, Bu gibiler, bu müsabaka aelieelenip de mal zarfların İdarehanemize teslirn Edecekler zamana kadar bütün kuponları becellerini ödemek suretle ta mumla yabilecekierdir. Yırtılmış şaheser 81 parçadır. (81) parçayn uyrılan gadesörin parçaları hiray içinde tamamen bitirii meye gayret edilecektir. . Hediyelerimiz | Tertip edilmek Öç müsabakanın öçünü dp halledenler şu hediyeleri ka sanaraklardır: 1 — Ev (10 teşrinlevvel 1940 10 teşrinlevvel 1931 senesi içinde yaptır nlacak ve ayda mütahmnmli olduğu kira ücretinden Asgar takalt lerie müsabakalarımızı doğru halleene verilecek. Msaümkalare mız) doğru halleden bir Gişiden İarin olur araarında kâtibiadil huzurunda Kur'a çeklicerktir, | 1 — 206 tire nekld. | Ev kazenamıyamar arasmda yeniden © Gekileeek Wur'ndu Kazunses4 bey kiyiye tese mükâfatı, Ki Kırkaş Mirm| $ — 20 lirn | Teselli mükdlatım kazanamıyanlar o armmndn çekilecek kuruda Kazanacak bir üişiye 20 liralık pardesi aimak aalıkını veren vir Mart j 4 — 36 Ürn (20 viral perdesi almak hakkı kazanamıyanlar oram ân çekilerek kur'ada Kazanacak Wi kişiye 15 er lirik öardesi aimak nakkını yep karl 8 — Geri kalantar arasmda çekileceli Haber #bomemi İ — Geri kainniaı arasinda çekilecek kur'ada 5 kişiye sit: aylık Haber abonesi, Pis #avaiva 1 — 8i parçayı biribirine yapıştırmaya elinizde ew er on beş parça bü, “anmadan Daylam yiniz. ? — Parçaların csnartarından kesmeye başlamadan bunu kalmen biz mukavvaya reskulz ol; k:layla yapıştırdıktan sonra kesiniz ve araştırmalı. rını böyirer mukavvaya yapıştırılmış parçalarin yapınız ki sizi ince Ağrı kıvrılarak şaşırtmış olamam, VAKIT matbaası Kitap kısmını yeniden tanzim edip açmıştı Kitap, mecmua, gözete basar, Tübilerinanmna' #52 lala öle. in dei Kam emrine dayanamadı, eriyiverd böyle... Bay Nuri rakibinin uğradığı feci Akıbeti görünce sükünet bu- lan Intikam hislerinin ferahı i- payım? Kırk yıl burada kasamam sonra karakoldan kaçırdı, ya, — İyi ama, biraz sonra saraya girersen. ölünceye kadar oradan çi kamıvacaksın! Lukreçya fazla düşünmeğe lü zum görmedi. Saraya tekrar git memek. o korkunç duvarların içine tekrar düşmemek için: — Ben nasıl olsa bu adamm e inden bir gün kurtulup kaçarım. dedi ve Çapraz Hüseyine döndü — Pekâlâ, Uzun zaman seninle beraner ka'acağım. Fakat benne dersen onu yapacaksın. söz veri» yor musun? bile ine'tmiyeceğiri! — Ovleyse, fazla vakit geçirme! haydi ne * “uyorsun? al (Ogötü beni turalan... Ve Çanraz Hüseyin birdenbire kapı tı duran nöbetçinin vğeüne bir tekme vurarak yere yusarladı. Lukreçyayı sarıp (o sarmaladıktan çinde verdiği büvük raranın a cısmı derhal unutarak genç kr rısını derin bir memnuniyetle kucakladı. İşte, aseshaşı saraydan döndüğü zaman bu hâdise ile karşıaşmıştı. Lukre vanır. nöbetçisi Çapraz Hü- seyisin intikamından korktuğu sin, Asesbaşıya: —ilerkes yangına gitti. Ben ka rakoliz yalnız kaldım. Bu rada Vene'ik aşültesi kaçmış. Nerey» gittiği bilmiyorum. dedi. Asesbaşı bu haberi alınca bey» nincer vurulmuşa döndü. — Cemal çelebi nerede? — Şuradiki odade., Asıhaşı odaya koştu. Bir torulju duydu. Kapıyı açıp baktı. Bİ gece evvel uykusuz okalan Cema: çelebi horul horul uyuyore du. Yanma sokuldu: — ema! çelebi. uykunun sıra m mı? Aç gözünü... “Devamı var) o © mn surtadn 5 kişiye, Dizer Apel oyma i