vg | Sapıta Şİ n aşk Yazan: Nezihe Muhiddin Orm ilk defa sokakta gördüm. Görür görmez de dilimin ucun al duvaklı gelin hanım” tekerle, *ü aşağı bir buçuk metrelik ee bir tül vualet dalgalanıyor. du. Kemikleri fırlamış ufak, te- fek zayıf vücudunu, on santim ökçeli ve topukları açık bırakan Şit kırıldım iskarpinin üstünde serdeleye sendeleye sekerken gördüğüm anda o sivri uzun to. puklar bana batmış gibi ayak, larimda gıcıklanan bir stzt duy, dum. Muhakkak yetmislik var- ÂL İnce vualinin altında dumanlı ve fersiz gözleri baygın ve mü, tebessim koyu bir sürmehalesi İçinde süzülüyordu. Hayatm e, teğini sımsıkı yakalamış teker- meker peşinden sürüklenen bu kadit Vücuda inanımız ki acıdım. Kimbilir böyle koşmak için ne müthiş o yorgunlulları o göğü geriyordu!.. O, şimdi tertemiz yıkanmış yüzü, berber elinde Söatleree eza çekmemiş ak saç! ile, ılık bir.odanın yumuşak bir i ayakları yün örme bir terliğin içinde rahat ev me. #ut, torunlarına boyun atkılârı Örecek sakin bir yaşm kadmıy. di. Halbuki onun, üfleyince yı- kılacak vehmini veren tuhaf vü. Sudu hâlâ arzu, ihtiras, zevk ve ask rüzgürlariyie savrulan ave. TO bir çöp gibi bocalayordu. Nedense güzel görünmek her kadının. hattâ her insanın hak. kide deyip keseceğime bu harap kadm enkazı beni bir çok dü- sindülrmüştü. ... Ruhumda derin bir betbinlik vardı, Her şeyden üzülmüş ve İ$ gibiydim. Gönlümün v bir iki saat avutmak isin bir arkadaşımı ziyarele ee Sılonda misafirler, or. Y masası i : vardı, Içeri dudaklı gelin hanım” da oradey.. lin Oturduk. Onun iki de bir, Ançeresinin merdivenlerini hi- rıldayg hırıldaya tırmanan kak, kahaları beni titiz bir hayrete Alâkamı hisseden öyleydi. Möşruti- Yet devrinde Peçesini kâkülleri, m CASU rdündü: Mu > ALLEN Sarayina S LUKREÇYA ll AT e O YY TEL ağ tirmesi ona tipik bir şuhluk ve. riyordu... Güzellik ve gençlik temin eden reklâm tuvalet kremlerine dair söz açıldıkça 8ö- rük gözleri şaşılacak bir iç ale, viyle birdenbire pârlayor ve ira, Gesiz bir el hareketiyle sarkxuş yanaklarını yukarı doğru çeke. rek, porsuk dudaklarını bizi yordu. O anda yüzünde beliren acı, telehhüf eski ve me:kul hikâ yelerin mânasını hulâsa ediyor. du. Fakat kiş ortasındaki bu sohbette, mayısta giyeceği bir tayyörün renk ve biçimini lez. xelli bir ifadeyle tarif etmeğe başladığı zaman yüreğimi ezen betbinliğin tabaka tabaka soyul. duğunu ve içinden taze usareli bir bahar meyvası gibi tipikliği, nin penbe rengini görerek neşe ve ümitle hissettim. “s4 Aradan bir kaç gün geçmişti. Bir öğle sonu “benim bürüm. ekli bürücek kadma” mağazala, rın birinin vitrini önünde rast- ladım. Beni görünce derhal ya. nıma geldi. Bugünki tuvaletinde bir başkalık vardı: Kürkünün yakasına bir beyaz bir de al, iki büyük kamelya iliştirilmişti. Hoşbeşten sonra bana mahre, mane sokularak vitrindeki man, kenin üstüne gerilmiş kolları devekuşu tüyürden parlak pen- be saten penyuvarı gösterdi: ,.. deki seç büklümünü mahut jestiyle düzelttikten sonra çürük dişlerini gösteren iğrenç bir gü. lüşle: üye Şaştımız değil. mi? dedi. Alelâde bir zaman İçin bunu almağı (o düşünmezdin,- tabii, Fukat evleniyorum. > Nişanim daha genç. Yirmi yedi yaşmda.. Benden tam on yaş küçük! Dilim tutulmuş gibi yüzüne bakarken o bir düdük gibi kah kaha atarak devam etti: — Yarın saat beşte belediye, | de nikâhımız kıyılacak.” Teşrif buyurursatız beni ihya edersi, niz efendim, O mağazaya girdi Bende gene bu biçarenin çekeceği zak. met ve eziyetleri diiziinerek san: ki omuzlarıma bir yük çökmüş gibi yorgun yorguri yürüyüp çe. elesin lap -74- Arap dudaklarını şişirerek: — Birak şimdi o ma-Iları 2 canım! dedi. Gelişinin sabebini açikçe söyle. Para im! istiyor #uS? Yine tanburun mu eskidi? — Hayır.. Hayır. Hiç birisi değil. Param da var, Tanburum da yeri. Ben Şevketmaap efen- bizzat takdim edilmek Üzere bir ernanet getirdim. Onu vermeğe geldim. Emas Ağa gözlerini açtı: mma gönderdi bu emaneti? — söyl ürdir, yliyemen. Bu, bir — O halde bende böyle es. varlı işle girigemem, Ömerci. im! Padişahm yanma girmek içn başka bir yol ara! Ben. 1, anlamadığım işlere burnumu sokmam, Örer tereddüt ediyot bu sırrır sayi olmamasını istiyordu. Fa, kat, ziyaretin sebebini “ânlama dan da bir insanı padiğalım va, HABER — Akşam postası iki çocuk annesi bir film Sw yıldızının maceraları Sullavan'ın 3 aşkı (Baştarafı 6 imcıda) 5 giyinmemekte ve süslenmemek- te olan inad yüzün. meşhur olmuştu. Çevirdiği her filmde Sullavan'n hü inadı devam etmiştir. Vüyan Wiüler ile çevirdiği bir filmde de böyle oldu. Boyanırsm, boyanma münakaşaları arasında yıldır std” yonun sahnâsini terkederek odası, «a çekildi. Wiler de arkasmdan, Aradan tam Üç giin geçti. Ne Sullavan, ve io Viller ortada vardı. Nihayet üç gün sonra moydana çıktılar, Fakat hirbirleriyle evlenmiş olarak, Bundan sonra Sullavan'n üçün *li ve son macerası gelir: Sullavan, Villerle uzun zamar yaşamadı. Üç ay sonra eyrildilar. Sullavan Holivutta boyanmamakta ısrar ederek film çevirmekte de, vam etti. Bu inatçı kızm ba kötü buylariyle sinema merkezinde u- sin saman berimamamam icabe” derdi, Fakat arkasında çok kuv. vetli bir hâmi olduğu için (üs şir, ketleri bu hırçın kadma hiç biz şey yapnmadılar. Bu hâml Laland Hav. #ibi yeş-yan, parasile her şeyi yap »ağa muktedir olan bir adam, Bir çok sinema yıldızları şökretlerini bu zata borşludur. Hattâ Katerin .epbürm bie, Bu yıldam Hav Yard İle nişanlı olduğu uzun za. man söylendi durdu, Zakat Lajand ver gin başka biryıldırla beraber HAB ER Yabancıdil derslerinin devamına başlıyor Haberin birkaç sene evvel hergün forma for- görünüyordu, bir gün Katerin ma okuyucularına verdiği ve takip edeni hiçbir bir gün Marzaritle, üçüncü gün | haşkasiyle, ! Bir gün Holivutta Sullavan'm Nevyorka giderek yeniden tiyat, | rozuluğu haşlıyanağı şayinsı dolaş. ui, Bu dedikodudan sonra Holivut- takiler umulmadık bir hâdise ile karşılaştılar, Zaten Sullavan'ın ha* yatı bütün umulmadık hâdiselerle doludur, Sullavan imzaladığı mu, kaveleyi bozdu ve İeland Hay, vard fe evleniyordu, İlk çocuklır; 1937 de doğdu. Sullavan'm sinemadan ayrı bul ması uzun zaman sürmedi, İlk ço. cuğumun doğuşundan sonra tekrar stildyoya döndü, Fakat on ay &r ra yine stüdyodan ayrıldı, Çinkü Sullavan yeni bir yavru bekliyor. du, Şimdi Sullavan ikinci defa anne olduktan Sonra tekrar sahneye dönmüş ve iki film çevirmeğe bas. Mam'gtır, Tik Yıtlık teminat kirest— ÇI) senelik 22.00 7300 543 istanbul Belediyesi ilânı KA : mA — Jdil dersleri yalnız kendilerine 80 kuruş 1875 Keresteciler merkez hâlinde İtin 33 numaralı yazıhane (bir sene müddetle) Arnavutköyünde Lüt0iye mahallesinde Küçlkayazma kağında 32/61 numarali ev (1 A 3 sene miirkletie.) Yılık kira bedeli mubammenleri Ve ilk teminat miktarları yukarda yazı U gayrimenkuller bizalarnda gösterilen müddetler için kiraya verilmek Öze, re Ayrı Ayrı açık eksiltmeye konulmuştur. Şartnameleri zabet ve musmelit mürtirtiğn Kabirde görületilir. İsale 4.204 perşembe günü saat 14 de, is Bibi öncihende yapılacaktır. Talişlerin İlk Lemtnaz tbuz“v6ğa”mlertep “| ları ve haldeki yazıhane için şartname mucibince ibrasi Mizimgelen vesikala. larile ihale gün muayyen saatte daimi encümende bulunmaları, (445) »”.» Zinçirlikuyu mezarlığındaki moşahire mâhaus kabirler önüne Karosiman düşeme inşası Ue birinci armsf aile kabirleri ara yollarının beton olarak kazası işi açık eksiitmeye konulmuştur. Keşif bedeli 9045 lira 28 kuruş ve Hk te, minniı 746 liradır. Keşif ve şartname zabıt ve #ouamelât müdürmiğü kalemin de görülebilir. Ihale 7-2.041 cuma günf saat 14 te daimi enetimende yapıla, caklır. Tüliplerin ilk teminat makbuz veya mektupları, ihale tarihinden 8 gün evvel dalediye fen işleri müdürlüğüne müraonatla saçakları fenmi ehli, yet ve 940 yılma alt Hcavet odası vesikalarile ihale günü muayyen süntle daimi encümende bulunmaları, (479) Devlet Denizyolları işletme umum müdürlüğü ilânları Karadeniz yolu Salıpostası muallime müracaate muhtaç bırakmıyacak surette hazırlayıp HABER METODU ad. yla neşrettiği yabancı “il derslerinin ikinci ısmına pek yakında yeniden başlanacaktır. Beri kım. takip edeeek di) merakkları ingilizce, ainnca, tranarg, ca dillerinin e» Güzel romanlarından oirumi törkyetrile beraber kap gihklı takip ederekler ve bu dillerdeki bilgilerini “er etecekirrdir. Haber okuyunularının #ransız dilinde iakip ederekleri eomanm Habe tar, BİRKAÇ GÜNE KADAR HABERDE (HABER) in yabancı dil cerslerıni takip edecekleri ı3ir müjde 250 şer kuruşluk yabancı HABER çazatesinin (Yabancı dü ekrersisleri) öe başlamasından istifade oderek gerek yabancı dillere yeni başlıyacak. gerk Bü dets- leri takip edecekler için emsalsiz bir yardımcı olan “99 deri; kord kep- fırsattan istiinde etmek İstiyenlerin orsularını yerine yetirebil- wwiz için şn şartlara yöre hareekilerini rica ederiz; 1 — 2 Ikincikânın - 20 Şubat 1041 arasının sarih nörsaleriyle tip bir sipariş fişi almalıdırlar. (20 Şubaktar sonrs sipariş kabul edilemez) 2 — Bu satış Haber okuyucularına münbasrir Bundan dolayı (izci ân tarihinde siparişleri alabilmeleri için 1 Şuber 1041. 1 Biart 1041 tarihleri arasmda Haber gazetesinde zeşredilecek olan irıponları da sipariş Gişleriyle birlikte gelirmelidirler. VAKTE KUTÜPMANESİ in kn li ni o edi 4 şubat Od1 salı günkü Karadeniz yolu postası yapdmıyacaklır. 6 şuba” $d1 perşembe günl kalkacık (Ankara), v8puru programına ilvoten gidigte Tireboluya dönüşte Pnzara tğrıyaonktır. (744) Kildim. İki gün sonra gazetelerde şu bavadisi okudum: “Istanbulun eski ve tanım”; bir ailesine mensup bayan (....) din gece ani bir kalp kriziyle yetmiş iki yoşmda vefat etmiş. tir... — Bu da ne demek? Sen he. im misin? — Hayır. Şunu anlamak İs- #yorum ki, bugünlerde dışarıya çek ar mı? i le Nezlesi var. Hava. lar sert gidiyor. Bir yere çık. miyor. Ve bahar gelmeyince çikmayacak ta, Ömer, eğer yedişah yl ıkıyorsa, yolda bekleyip, Talk. len yüzüğünü kendi elle. vasrtasız olarak, vermek f1rs9 imi bulmuş olacaktı. — Mademki dışarıya gikmmi. yor. Benim bahara kadar bekle. meğe vaktim yok. Sana itimadım var; Ben Yalıköşkünden geliyo. rum. Lukreçyadan Padişaha ve rilmek üzere bir yüzük getirdim. Bunu kendisine vermenizi rica yorum. Deyince, Arahm gözleri falta işt gibi açıldı ve titremeğe baş. ladı; Zavalir al dudaklı gelin ba, nım! Nihayet hayatın altm zin-İ cirini elinden kaçmim ha?t, İ Ölümlü yenmiştin. Nihayet aşk | seni de yere serdi. Fakat kimbilir şimdi ne ks, dar rahatsın! NEZİHE MUHTTTİN — Ne diyorsun.. Sen Lukreg, yayı gördün mü? — Evet. Gördüm ve uzur boylu konuştum. Haremağası Elmas, Valde Sultanm çevirdiği dolapları hepsini biliyordu, Hattâ Luk reçyayı saraydan, Kara Musta, fa paşanm yalısına kaçıran & oidi, — Sen nasıl oldu da onu gör dün? Halbuki efendimiz onur Venediğe kaçtığını haber almış Bu iste sen yanılıyorsun, Ömer! Tedi. Tanburacı Ömer: — Yahu. ben ayâkta rüyr gören takımdan değilim! , diye sevap verd' . aklım başımda Geçen aksam pass efendimiz hususi bir eğlence hazırlamın.. Rana da haber söndermieti Kög, kin erhanriimaemda Lukrecva ile sibaha kadar bo-*-sa kaldı, lar. Onları saatlerce eğlendi VAKIT Kitap kısm dim. Ben de oldukça sarhoş ol muştum. Fakat, paşa efendimiz benden sarhoştu. Biraz uyuk, tadı, Bu arada Tarkreçyu, par. mwağındaki yüzüklerden birini çıkararak: “Yarın saraya koş. Padişaha haber ver, beni başka yerlerde aratmasın. Kara Mus- tafa paşa beni kendi köşküne ka çırttı. Sözlerine inanması İçin, Padişahın bana hediye etmiş ol. duğu bu yüzüğü sana veriyo. rum. Kendisine takdim eder ve beni buradan kurtarmasını söy” tersin!” Dedi. Ben de kalktım. buray? geldim. İm Elmas laklarıma inana, miyacak yi iz sersemlemişti. Lukreçya meselesi meydana çı. kacak olursa, Padişah ilk önce Elmasın derisini yüzdürecekti Elmas bunu düşündükçe tüyler diken diken oluyor, © “duma hatıyor ve şaşkınlıktan OÖmere matbaası ını yeniden tanzim edip açmıştı Kitap, mecmua, gazete basar. Tâbiler namına dizi isleri alır. söyliyecek Jâf bulamıyordu. Ömer bu sırada koynunda sakladığı yüzüğü çıkardı: — İşte, Lukreçyanm verdiğ emanet., Haremağâasi kur-azlıkla yüzü ğü tembüraomm elinden aldı. Dikkatle baktı: — Ayol, bi sahte bir yüzük Tarların hepsi yalanci. Seni al datınışlar! Ömer içinden güldü. 0. bu yü riğün çarşı içindeki kuyumcu lar tarafından nasıl y--Idığım ve ne krvmet bicildiğini bilme miş olsaydı, bu hâdise karşısm da be'ki bir an için şüpheye dü gecekti, — beni aldatamazsın, a ğacığım' dedi - bu yüzüğü Luk reevava Padisah vermiş. O & ana verdi. Taşlar sahte değil