j p 4 : | ŞAM POSTASI Meli ee rinit Madi | Masan Rasim Us İDARE EVİ: a Şer: Yakıt Matbaası” Hâdiseler EE Ve Tarih İdaniiİ PARA CEZALARI... Morfin kaçalıçılığından dolüyr mat. Sesine var mudır, varsa hünçileridir, Mümiyorum. Fakat Osursalı İsapana Merinfunda kamımlarn esiklirim ko yan onunen padişah Sultan Süleyma MER “ananem, sinde bu çeşit ole Mara tenadif ediyoruz. Bunlardan e sok dlkdemin Myık olanları — sirsliyim yanl, Osma, kuamuntanım birinci o madde; “Keli Şenla,,ya dairdi; Wi çeşit Mam işliyenler, senginlilderine gür w Sez algeden bin mkçeye kadar para mâ mahküm edilirlerdi. o Fakai| Oğimmum cariyesile yatan babu yarı sazmama mahküm edilermerdi, Av Ma, cariyeyi mal telli ediyar ve ba ağimmun malı kullanımla hah Çörçilin natku: Büyük işler başarmağa lâyık olduğu- muzu isbat edeceğiz italyadaki Nazi - Faşist dün vermiştik. Bu nutka dair ge daba mulsasal bir belgrnfi dereediy; üdra, 1 (A.A,) — Başvekil utkumpton'a yaptığı ında bir aralık va bir- pmiştir, Halk, bu ta- U alkışlarla mukebele erdisine refakat eden den bahsederek şunları demokrasinin ve hürri 1 olen büyük devlet ada- tin hnsusi mümesalli ve yakm bir ark şmi'r, Asmerikanin nüfuzlu kütlelerinin İngiltereye sunda gösterdiği zih. ardan lehindeki hareke- kâtindan bahsederek lemlstir: diseleri İtatyadakl nasi - Taçist re, İminin çürümüş olduğunu isbat et. miştir. Atina ve Kahire tüzerine muzafterane yürüyeceklöri yerde, faşistler, repimlerini idare edebil, mek için nasilerden yardım İste. mekte ve hattâ kendilerini onların idare etmesini bile göze almakta. dırlar, Bütün nlar, bize, önümüzdeki wn ve çetin hâdiselere karşi ko. yabilmek icin büyük bir cesaret tir, Biz, büyük işler ba- ırmıva"lâyık olduğumuzu isbet 8. dercağiz. No zaman ve nasıl yapa, cağımızı söylememekle beraber bu harpten muzaffer çikacağımıza © miniz, O güne kavuşunca İngiltere. nin uzun tarihinde €n serefli devre. Yi teşkil eden bir zamanda yaşa malta olduğumuzu söylemek hak. kini kazınmış olacağız. Filbakika bu devir, vazifelerin hakkiyle ya, pid: ve serefli işlerin başarıldığı ; Hp Bedi Büktaş esbak maliye nazırı ve Kyan talat Rıfat Menemeceloğlunun Anadolu ajansı umum midi Müvaftak 1'ye Ha. wemami kAtIbi Numan Menemen mişteleriydi, — Askeriiiten Mann harpte | memlekete hizmetler etmiş va daha sm. ân hetifa ederek inhisar idaresinde muntazam mesairi ve doğ Be kendisini herkese zevdir. , | olduj Yuyoslavyada cezalandırılan Amerikalı yazeleciler Belgrat, 1 (A,A,) — Röyter: İtalyanın şimalinde karışıklıklar haberini ilk verenlerin on. lar olduğu iddları ile cezalandırılan İki Amerika gazeteci İtaiyan el, iliğinin talebi ve Almanyanmda mudahrlesi üzerine ( cezâlandırı” mıslardır. Bu iki gazeteciye telefon kul. lanmaları bir hafta müddetle ve bunlardan birine de *eltiz telefon isallanması zoüddeisiz olarak ya, sak edilmiştir. Berlinde beyan olunduğuna göre Roni gevimli bir koltuğu oturtu ve; — Yorulmaymız - dedi - kendi, nize bakmalısmız. Bunu benim tavsiye etmeme hacet yok ya... Yüreğimde derin bir büzün &iz- Myordu, Kararmda taşıdığım bu yoksul, garip o yavrulardan başka bir şey değildi, Gözlerimi bulandı. tan iç acısını belli etmemeğe çalr yarak: — Çocukları görmek istiyorum, dedim, İYi Katpli genç kadm anlayışlı bir sossizlikle derhal dışarı çikti, Birkaç dakika sonra önünde kü i çük izeağız, kucuğnda O minimini bebek, kücük sarin oğlan tute- | rak içeri girdi. Küçük böbek artık kundaktan çıkmış ve serpilmişti, Yumuk göz İleri eşıl rl parldıyarak o yüzüme | gülüyordu. Onu kucağıma aldim. Fakat kalbimin üstünde sıkama — İ dn, Kız nazlı nazlı boynümu bü nezaketle bir “— Trabhsgarp vo Yunanistan hâ | -ViLKi “cehennem köşesi,, ni gezdi! İngiliz sahil müdafaa istihkâmlarını gördü | “istilâya yelecek "Almanların yerinüç oimak istemen, | | diyor Dowver, 1 (4.4,) — Ameri, kada son reisicumhur intihâ- raköbi olan Vilki dün Irgilterenin i mubu şarki sahilini ziyant | emiş ve bu münasebetle ne i. i çin Douvere o (Cehennem köşe / si) adımın verildiğini anlamış. i tir. İ Buseri gezintisi esnesmda | Vilki Alman (o akıncılarma sargı kara bataryalarının iki | defa faslivete geçtiğini görmüş tür. Vilk, Fransa işgale, dilen sahilden tam 20 mil me safede bulunan Douver lima, Binin gark kolu müntehasında bulunduğu bir sırada düşmanın bir Dornier tayyaâresi liman zerinden uçımugtur. Vilki, ODonver (o şatosuru gezmiş ve öğle yemeğini şatoda yemiştir. Kendisine mıntaka i kumandanı vis amiral Ramsay refakat < etmiştir. sonra Vilki, i#stilâya yerleştirilmiş olan topları retmiştir, Bu toplarm nasıl işlediği ken disine ve bir sey- oraya könulan ve başvekile iza, feten Vinnie adı verilen muaz- zam top gösterilmiştir. Vilki şatoya giderken Al man tayyarelerinin attığı bom, baların plâjdaki binalarda ve » HABER — Aksim postam | him nokta, artık Minhvere karsı ablükada ingiltere ile iş birliği yapacak Bazı malların ihracı kati surette menedilecek Londra, 1 (A.A.) — Burada simdi münakaşa iri en mü- a Süre.te temiu edilmiş bulunan Ameri, kan yardımı değildir. Foket A, merikanm mihvers W tatbik edilen ablukada İngiltareye na- gl iltihak edileceğini — bilmek dir, ork Times gazetesinin askeri muharriri binbaşı Fil ding Eliot, yazdığı bir mâkala- de bombardıman ve ablukanm Alman mubasarasına dahil un. surlardan bulunduğu ve bunun için Amerikanm tayyaçe vere ceğini kaydetmekle, “Alman si- lâh fabrikslarma gı bom. bardımanların artacağını tab. min etmekte ve Almanyanm mağlübiyeti gününe kadar Avrupa haricinde devam edecek olan ticari işlerde İngi, lizlerle Amerikalılar tarafından tatbiki elzem işbirliği oplânmı di etmektedir. Londramin Boktaj nazarına göre bu hususta (Amerikanın yapacağı şey Almahya sev, kedeceğinden şüphe edeceği bir millete her türlü ihracatı red, detmektir. Bilhassa bazı ihracatın kati surette men'i Almanyanm bun. lardan İstifadesini menedecek €n emin garantidir. Uzak şark piyasaları çift ablukaya tâbi tu tulacaktır. Bugünkü İneiliz -A, merikan münasebetleri muha, İl siyetlerine gö. cil bir ileri ha- Tekkeye mürit olan kalem efendisi, pir aşkına entari ve hırka ile V âleli csrsısında dolaşır.. Der- gâhta apdes'haneleri temizler — Kusadalı” halifelerinden Kızıl Dede Efendi — Bir m tekkelerden ve sevhlerden kurtarmak icir bulunan çare: Evlendirmek! 7 Hatıraları yazan : Aşçı Dede İbrahim Bey Evden yatağı hazreti şeyhin hanesine nakletmiştik ya, kalem, den doğruca şeyhin hanesine ge- tip hemen eötre pantalonu çıkarıp, bir uzun entari üzerinde hırka, ba. şımda srakiye, üzerinde yemeni, ayağımda pabuç, derziha lüzumu olacak göyleri satınalmak üzere Lâleli enddesinde mecnun gibi gi dip gelirdim, kalem efendileri gö, j #üp ahvulime tascelb ederek hay- ran ve sergerdan bakarlardı, Ben asla aldırış etmeşdim, Kendimi bir âllenci şekline koymuştum. İ Aşk gönlümü o kadar alçaltmıştı İ ki büyüklülr ve ikibir değil, kendimi | insandan bile addetmezdim, Bir İ sabi dlicenakm — kapısınm kıtmiri İ olmak tsterdim, Akıbet yine gön. lüm arzusu üzere oldu, Gündüz bu hal ile, geceleri de © | dergühin dota hadsmesi gibi ih- i vanm bizmetleriyle meşgul idim, Hatti o derecede hizmet ederdim ki abdesthsnelere varıncaya ka. dar temizlerdim. Osman böy sure t şeyh efendiyle görüşmek vb a. sıl maksadı beni görmek için bezi | Cuma günleri mezkür haneye gelir. di, O geldiği zaman, hizmetim bir İ kat daha artardr. Şeyh Hasan esfndi o kadar de, Yin bir adam değildi, Beni asıl, aşk deryasmda Nuhun gemisi gibi Yüzdüren, şeyhin evinin bitişiği de ve Lâleli dcamlişerifinin karşı. ! sında olan ufak bir mescitti ki is mi, Kızıltaş Gemödir, işte o ies, bilhassa Grend Hotelde yaptığı Hidaki gözeliştlr.. ş A eşeği Vilki, ; sahildeki müdafaa (o mevzilerini siyaretine nihayet vermiştir. Londra, 1 (A, A.) — Ruzvelt askeri ve bahri hazırlıkları gör * düm, Bu adayı istilâya teşebbün eden bir Almanm yerinde bulun. böyle bir teşebbüse kalkacak olur arma ağır bir işle karşılaşmış ola, caklardır. ” Malyanm şimalikrde karışıklıklar ciktiğı hakkımdaki haberi bu iki ga- yeteci telefonla Nevyorka vermiş" lerdir. Şunu müşahede etmek gerektir ki, Alman Transocean ajansı, İsmi geçen bu İki muhabirin Yugoslav. yadan ihraç edildiklerini bildirmiş, ti, Belgrattaki Amerikan elçisi, bu iki gazetecinin mesleklerinin . ifa- #nda verilen bu cezsnin kaldırı ması için büyük bir gayret sarfet- mektedir, kerek gözlerini süzüyor, uzattığım hediyeleri eline alıp baktıkça mahzan gözlerinden bir sevinç işe ğı fışkırıyordu, Sarışm tombul oğ” lan eline verdiğim bir küçük ot0- mobilin zembereğiri hemen bos- muş ve artık yürütemediği için neredeyse ağlıyacak kadar masum bir kedere kapılmıştı, Onun yerine eline bir at verdim, Evirip çevirdi Üzerine binmeğe çalıştı, Atı kü - şük bulunca bir tarafa iterek ote mobili tekrar eline aldı ve hem - sireye: — Buru yap, bunu yap , diye sokuldu. -— Bir dnha sefere sana koca man bir at getireceğim - dedim.., «hı yaiiçin dünya hâkimiyeti saha. reketi küğydetmekte ve Alman. sitte merhum Kuşadalının. helife- sında tam bir inhitat iade et, | Jerinden Kraldode efendi namm. mektedir. Şimdi Almanya dün, | da bir zat olup mescidin ufak bir yanın diğer kısımlarına nüfuz | odusında otururdu, Kes boylu, etmeğe çalışan ötrafr dalma | sarı kısa sukallı, etine dolgunca, mahsur bir millet halinde gö- vülmektedir. ingiliz ithalât ve ihracalı Denizaltı harbine rağmen eksilmedi, arttı Londra, 1 (A. A.) — 1940 se, nesi ilkkânun syindaki İngiliz it , halâtırida teşrinisani ayına naza * ran 644.549 ingiliz liralık bir faz lalık vardır. İhracat miktarnda da 2 milyon 780 bin 877 ingiliz Ura, uk bir £azsliik kaydedilmistir. 1940 senesi içindeki umum ingi. İiz ilba'âtı hir milyar ingiliz lira" #mdan fuzludır, Ru rakam 1929 danberi kaydedilen en yüksek Ta, kam olup 1939 senesine nazaran 214 milyon tnetliz lirsirk bir faz Jalık göstermektedir. -Ba rakam lar 1940 senesinde Alman de < harbinin İngiliz ithaldt ve ib recatını durdurmak şöyle dursun, yükselmesine Omüni olamadığını göstermektedir. Masom O gözlerini hayranlıkla gözlerime daldırdı, , — Kocaman bir at. Bahçede ü- terine binersin olmaz mı? Kirk otomobile bir defa daha baksrak yanma yaklaştı, Kırık o. yuncağı yere starak: — Bu kaka, koymuyor, dedi, At kaşar, çok koşar, Bon atı seve - tim - diyerek dizlerime yaslandı, Bir de k'liç getirir mia: ” Asker o" lacağım; Onun yumşek sarım saçlarını okşadım. İçim sızıyla dolu, Bağka duygular yer bulamıyacsk Okadar Aolu ve şişkin. Bu küçilk büğten ruhuma hicbir teselli gelmiyordu, Karşında bana derin bir kadm başında Kadiri tacı olup, yüzü kan gibi kırmızıydı, Ekseriya akyamia- ri mescidin kapısı önüne sandelye koyup otururdu. Gerek Beohâli ve gerek maliye ve sair dairelerden evlerine'dönön bazı riçal ve kibar dede efendiyi oturur görürler, der hal eflerm başın öbür duvar te tafma çevirip şöyle edibane huzu, rundan geçerlerdi. Zira bu zatm keşif ve kezametini görmüşlerdi. Lâkin kendisi gazaplı olduğundan öyle herkes aitan inip elini öpme- ğ8 eesnret edemezâi. Çünkü, hik. metini bilemem pek çok hiddetliy- di. İstemediği bir zat olursa, eli. ni öpmeğe gelse ona elini verme. Yip lekdir. ederdi, Bazan “Kör İsoytan" diye tekdir eder, ve br. zan pek büyük bir ricale: “Nami sm, me iİşliyorsun Deli Alımı derdi ki herkes ona Ahmet elen) hazrotleri, yahut Ahmet paşa haz, retleri derlemli, İşte Dede efondi- nin surrma ve ahvaline kimse vi, ruhuyla bakan hemşire küçüğü ku tağımdan yavaşça aldı: — Çok yorgun görünüyorsu. DUZ * dodi « Besim ateğ içindeydi, Yüreğimin aci see Burkulduğunu, sım w - um sızladığını duyuyordum, Dü şecek, bu yoksullar bucağında yı * kılıp kalacak bir dermansizlik i - zindeydim, o Halbuki yaşımak ve yaşatmak için cesaret ve irade Wi- “m, Cesaret ve irade,.. Gizli gizli sayıklıyarak yurddân şktım ve gelişişlzel yürümeğe bağladım, Bilmediğim (yollardan, tanka caddelerden, soğuk ve Ür, ertici bir boşluk içinde Xaybolmuş kıf olamamıştır. Ancak, Saatçizer de Bihem efendiyi pek çök seve, muhabbet ederdi. Daima odasmâa kabul eder, bazan taşralardaki Bi, vanma mektup o yazdırmdı. Halik “ücret vereyim kâtip sana!,, diye oturttuğu minderin altımdan elini #okup çil gil paralar çıkarıp Bt heri efendiye verirdi, Dede efendi her gece Şeyh Hasen efendinin Yanma gelir, ekseriya mukabele gecelerinde mevcut ( bulunurdu, Baonl âşk ve can ile hizmet eder görünce ziyado muhabbet etmeğe başladı, Hizmetine kabul etti, Şu, “aEPNE Uwayuz A romeo; pr OÜT raya buraya göndermeğe başladı, Validemin bana olan muhabbeti fevkalide olup hiçbir kere of de, memiştir ve bu ahvelime de ta- acelip etmemiştir. O zaman Seras" kor kapısında bulunan Jurnal kale" mi müdürü Cafer efendinin validesi validemi o ziyade sevdiklerinden kendi evinde birskmayıp birlikte otururlardı, Üç dört günde bir ke, re gidip validemi siyaret ederdim, İşte ahvulimir bir hayli zaman böy” le geçti, Babam, büyük valide, halam kizlariyle cümleten Kandil, Bide idiler, Bu sevda başımızdan git medikten manda günden güne faz. Halaşıyordu, Validemin korkusu: “Oğlum sonra bütün bütüm kale” mi terk İle sefil düşecektir nasıl e, delim?,, idi. Bazı zövatla müşave- re ödip beni evlendirmeğe karar vermişler, Bir gün bezi, Cafer e. fendinin Laaga Yenikapısında © lan konağma devetle ba #özü söy. lediler. Bu teklifi nesil işittimse. hemen O anda bunlardan nefret » ettim, Bir daha yanlarma gitme- meğe yomin ettim, Lâkin bu sözü Ethem efendiye hikâye eyledim, Onlar da dede efendiye arzetmiş. Dede elendi larafından da bana & mir ve irade ödildi, Valideme: “Sir bilirsiniz!..,, cevabını verdim, Va, Mdem hemen Kandiliye babama haber göndermiş. Büyük validem ve halam cümleten memnun ol muşlar,, Ben yine gündüzleri ka, lemde, #kşamları doğruca Şeyh Hasan Efendi hazretlerinin Kane sinde hizmet ©der, dede efndi hazretlerile de müşerref olurdum. Valim artık, eteği elinde olduğu balde ahbaplariyie hernher sırada * burada kız aramağı başladılar, Radvo hırsızı bir seneye mahküm oldu Vı'hası peccs Tahtnkalede Ha” “wm kahvesindeki radyoyu çalıp ayni gese Beyoğlunda birisine sa, tarak bu parayla eğlence yapan , Bicsyin, bir sene hapse mahküm edilmiştir. benliğimle sendeliye sendeliye ge «ip gidiyorduni, Benim gibi hayat” ta yolunun istikametini göremiyen derin, sihirli varlığıyla önüne dü » sen “İç kurdu benide arkasına takmış sürüklüyordu, Yavaş yavaş donmus kalbimin sıcak sıcak çarp, t beni oOurüğu bb. ei başindim, Şimdi geçtiğim yerler bana yahancı değildi. Ügü « müyordum artık. Bu sokaklar o » nunia beraber geçtiğim sokaklar. A, Bu dükkünler, bu evler, şu kö şobaşmedaki tek akasva ağac, bu gece lâmbasmin benimle candan tanışıklığı vardı, Adelâ neredey - din? Niçin şimdi görünmedin? Dİ yen bakışlarım seriyordum, Biribirimize gizli gizli gülümei « yerek, kimsenin anlayamıyacağı gönül diliyle zonüşarak kaybolam benliğimi buluyordum, Saski bora, daymış, şimdi katşılaşacakmışızm. (Devamı var)