9 vakit Japonun fırlattığı y bir kahkaha beni dondurdu. Film ajanı birdenbire siyah gör- İlkleri gözünden çıkarıp bütün iri dişlerini meydanı sek aran arsız bir gülüşle yüzüme doğru sırrtınca bayretle haykırdım: — Vay! Siz miydiniz? Aziz dos- tum, Nuşuki?., — Elbette ya!,. Sizi buraya gü- rültüsüzce davet için usulü beğenmediniz mi yoksa!.. — Yok, hakikaten parlak!', Cild. den çok mükemmel! Mesleki de- marlarımı iyi bilerek tatbik edilmiş ir usul doğrusu!,, Aksi takdirde, besi böyle bir anda hiç bir şekilde buraya getirmek mümkün olmaz. Ir, aziz dostum Nuşuki! Nuşukj tekrar gülerek — Bunu tahmin etmekte cidden isabet etmişim! Buyurunuz, otu- runuz?.. Diye bana yer gösterdi Filbakika ilk bayretimden ta - mamiyle sıyrılmış bulunuyordum, kulla: Nuşuki bir sene evvel Stokholmda* tanıştığım Japon ajanlarından, fa- kat film ajanı deği), istihbarat a- yanlarından, pek mahir ve Avrupa- gayet İyi tanıyan bir dostumdu, Filhakika beni ecibetmek için nasıt olmakla beraber şaşmaz bir usul kullanmıştı. — Maharetinizin daima takdir. kârıyım, muhterem Nuşuki!,, de. dim, Fakat, müsaade ederseniz, Varşovayı bu ziyaretinizi pek de hayra delâlet eder bir şey bulma- dığımı söyliyeceğim!.. Nuşuki dudaklarından dalma ek- #ik olmıyan o garip ve yapışkan te. vessümüyle sirtarak bana bir kok- teyl kadehi uzatırken: Fakat için, azizim7. diye sordu, Ben feliket kuşu rauyum ki Vargovaya gelişimi pek hoş bulmu- yorsun! — Berlinden geliyorsunuz, değil mi? — Eve, rateydim?... — Ya”... Demek Avrupanm ha kikaten siyasi filmini çeviriyorm- naz!.. Nusuki bu sözümle kastettiğim mansyı anlıyarak dişlerini daha go- nis gösteren daha bol bir tabes - süzrle güldü: - Fakat hiç de eğlenceli bir fir değil, aziz dostum!,. Cevabı verdi. — Varmovaya da filmin yarısın- da belki de t up alev alacağı «rada geldiğinizi her balde takdir sdiyorsunuz, zannederim!.. Nüşukinin ağımdaki tebessüm, bu sözüm üzerine, sanki ya; çanta gibi birdenbire kapanıverdi, Aziz dostum !,. Hakikaten bir rovelverin te inde yürüdü. Sümü hisseder gibiyim”, dedi Al manlarla aranız muhakkak ki pek fena!.. — Çok! — Evet, çok?.. Nuşiki, patlak ve uçları sivri sivri gözleri parıl piri Yanarak, bütün dikkatiyle yüzüme bakıyor. du, Japon ajanı son derece cidilileş- mişti. Berlinden!.. Fakat Pa- Tekrar: — Evet, çok, çok fena!.. Diye tekrarladı, İtiraf ederim Ki uşukinin bu manidar teessürü beni ürpertenisti, İçtiğim kokteyl kadehini masa - nin Üzerine bırakırken mümkün duğu kadar soğukkanlı ve met görünmiye çalışarak sordum: — Berlindeki imtibalarmız merkezdedir? aşuki eliyle dudaklarm: kaği- ne & Fenn!.. dedi, — Ne gibi?. — Almanlar fena kararlar vör. mişlert,, — Polonya hakkında mı?, — Yalnız Polonya değil, bü'ün Avrupa hakkında! — Ya? ahik Polonya Entellcens Serviş şeflerinde — Evet, Nuğuki ile » hekimi Japon casusu, yüzüme, Folonya ormuş gibi gayet tiraplı ankiyordu. eri He Japonun, bir Sart irk İnsani iletine nin bir Avrupa bu haeti yüreğimi aci acı burktu. Zannederim, gözlerim yasarmı; olacak ki Nusukinin yüzünü öbür bir yaprak si- k siga- m. fakat i yaptığını sesim titriyordu kat'i bir azimle Dostum, Polonya için merak etme!,, Çarpışacağız!.. Biz bazırız!,. Dedim. Nuşiki bana büyük bir yaprak sigarasını uzatırken önüne bakiyor, sanki beni daha fazla yaralamak- tap çekiniyor gibi davranıyordu. Fakat benim #us ©6 tekrar başımı kaldırdı: 2 Polon; ar çok vi versi Bunu yakından bilirim! dedi, İstiklâliniz için Ruslarla o ka- dar çarpışlınız!., Fakat, korkarım ki bu sefer daha üzün çarpışmıya mecbur o'acaksınız!,. — Biz çurpışmaktanı çekinmiyo- Tuz, aziz Nusuk Nuşiki act bir sesle — Eğer Ruslarla çarpmış ol. biz elbette ki çok mem- dedi, Fakat, , Polonya için saydınız, nun olurduk! bu se fer, maalesef Ru bir örs vazifesi görecek gibi görü nüyor!,. Almanlar, bu örs sıkıştırılmış olan memleket ithiş bir çekiç rolü £ tir! — Müthiş mi? Niçin” — Evet, müthiş!,, Çünkü, zan- Bederim, Polonya yeri Avrupa ta- rihi üzerindeki olscaktır?.. Almanlar bu armayı parçal yeni Avrupayı saçmak tasavv da görünüyorlar!., — Yeni Avrupayı ni Avrupa? arma , Nasıl ye Nuşuki derin ve esrarengiz ha- kışlarla yüzüme baktı. Sonra ağır ağır: — Biliyorsunuz ki Sovyet Rusya aleyhindeki santi komüü pokt suya düştü!., Bunun bir gö Vk olduğu anlaşıldr!.. dedi. Bu şid- detli bir hayal sukutudur yalnız Avrupa için değil, bilhassa Japonya için!,, Nitekim bu paktın sukutu Japonyayı bayli sarsmış Maamafik yine biliyorsunuz Japonya Çinde mühim harekâtla pek meşguldür!.. Bundan dolayıdır ki Rusya meselesi bugün Japonya için de ikinci plânda kalıyor! kat, — Japonya buna rağ Avrupada yeni kımıldanmaları fev- kalâde bir dikkatle takip ediyor! - Buna biç şüphem yok!, Ha- kat sizin Avrupa ile alâksnız yal nz Rüsya meselesi | başka meseleler de mi en — Nüşuki alevi Z#üme bakıyordu. Bi leriyle yü. 'denbire: — Bütün dünyaya hâkim bir Av- | dedi. | rupa hegemonyası vardır! Dünyayı Avrupa idare ediyor!.. O- Avrupada olan bitenlerle Japonların yakmdan alâkadar ol- maması kabil olabilir mi? — Siz anti komintern pekim etton düşmesinin biyük (bir nun içi müvazeneyi yıktığına mi kanisi - niz? — Evet", Buna ne cihetten yotsunuz?.. — Bu yıkılan müvazenenin yeri- ne yeni bir müvazenenin gelmesi Almanlar, dünya mü. vazenesinde eimdiye kadar paslfti. ler. Şimdi akif, hareketli bir roli üUmaktadırlar” — Demek siz Nazilerin Alman- yayı harekete geçirebileceğine kas hükmedi- cihetinden! misiniz? — Hem müthiş bir harekete!,, Ne gibi müthiş? “Devamı var) umu görün. | Hem | , | körfezinde Kimldenize müntehi Fa. | Akdenizin seviyesini iki yüz metre çıkarıl i>“dirde Akdeniz sahille Tunusa, Sardunya da Korsikaya te üçü kara haline gelecektir, Hari Sliveyş ve Panama kanalları» nın açılması ve insan emeğiyle meydana getirilen bu iki büyük deniz yolunun muvaffakiyet zanması, o zamandanberi hükü. metleri ve hususi teşebbüsleri maksıdile mesafeleri kisaltmak i ciddiyetle tedkik et meğe sevketmiştir. Süveyş kanclının, 1886 müuke. velenam: mucibince, sulh za. manında clduğu gibi harb zame. nında da deniz mülâkatına açık kalmasi teshhüd edilmtir.Harb zamanında kapatılması ahden iyı kânsızdır Bugün bir İtalyan ve- puru, hattâ harb gemisi Süveyş veya Port . Said önüne gelip ka. maldan geçmek istese, muayyen ücretleri verdiği takdirde, Sü. veyş kompanyası ona kanaldan geçme müsaadesi vermek mec buriyetindedir. Fakat İngiliz de | banmasi Akdenizde ve Kizilde. nizde bugünkü hâkim va a böyle bir. tin nalin İşte, bu sebeble bahri ve stra. tejik bakın'dan tamaile Britarya | elinde inci bir kanalla Akde- nizi Kızıldenize bağlamak proje. j si harbden evvel mevzuubas ol. İ muştu. Üzerinde çok durulan bu projeye göre kanal Akdenizde Hayfadan başlayacak ve Akebe İ olacaktı. Bu projenin ekonomik bakımdan da bir çok faydaları olacak, geçtiği çölü ihya edecek, $ bu mıntakada çok zengin olan | maden &ubalarının İstismayını | mümkün kılacaktı. Büy in kolaylık la başarılamayacağ tabi Çünkü ya kanalında oluğu gibi, kanalın çalışacak on binlerce İşçi zumlu ve iy: içeceğe varın. göle götü. | başka yeni İ mek de lâzimgelecektir. | altınış sene evvel, o devir için mu ndi ise biz en vesaitle Süveyş kana | ni açmak mümkün olduğunu göre bugün Akabe kanalının a çılması nisbeten daha kolay ola caktır. Ancak modern inşaatçı büyük bir müşkülle de karşılaşacı Süveyş kanalı açıldığı Mısınd İ Bi pek basit çi bul ardan bir çoğu bula | mesai 3 yerlerine baskalar 4 Şimdi Pitistinin nulabildi i i z yakıcı çülü teşkil eder mesele Akdeniz - Atlantik kanalı 1930 harbi çıkmasa idi, Fransa ladirmek projesi kuvveden © ti baştan haşa dı Sicilya lanmış olacak, Adriyatiğin dört tad. Akdeniz siyah, Maralar gi, Akdenize dair dört mühim proj Akabe, Cebe lüttarık ve Akdeniz - Atlantik kanalları Bir Alman mühendisi Akdeniz boğazlarını kapayarak bu denizi iki büyük göl haline getirmeyi teklif etmişti simdi bü asrın en büyük eserle. rinden birini teşkil edecek olan Akdeniz . Atlantik kanalını aç- mağa başlamış bulunacaktı. Fa. kat bütlin plânları bozmuş, rupayı alt Üst etmiş ve medeni, tin ilerleyişini er aşağı yirmi b»$ sene durdutmuş olan harb os İ- şe de mani olmuştur. Tamamlanmış olsa idi belki dı sy mağlül tecede mühim olan. bu kanal atlantikteki Bordo limarı- nı Garon nehri ıtasile Tul bağisyacak, orudan Akdenizde Narbona İnecekti. Garon nehri genişletilecek, tanzim edilecek ve büyük gemilerin z misaid olacak şekilde tirilecekti. o Kanalın Tuluz sonraki kısmı için ise me Midi kanalı ud büyütülmek ve de rilmek üzere işi ? - Atlantik xenalı sn. yesinde ticaret ve harb gem Portekiz ve İspanya sahili ve C Ültarıktan en ı Atlantikten Akdenize »bileceklerdi. Yine bu kans! 'esinde ssker ve malzeme ak- kolaylaşacak kanal tammalanmış olsaydı bel ki de bu yüzden Fransanın kur. tulması mümkün olacaktı, Kanalın açılması fasliy 10 da başlanacaktı, Bi olanlar lanmış ve kanal mak, sonra da işletmek İçi w sermaye İle bir Frans liz . Holanda şirketi kuzu #hn açılması altı yıl recek ve bu iş iki milyi çıkacaktı, Cebelüttarık tüneli Süveyş ve Panama kanalların- da olduğu gibi Cebelüttarık bo. ğazı altında bir tünel açmak fik. ri de ilk defa Fransızlar tarafın. din ortaya atılmistir, Bu fikri 1869 da ilk ileri süren kont de Vielldetil'di Süveyş kanalını seps de bu fikirle alâka- uş; proje bir aralık epi gü. rültü yaptıktan sonra unutulmuş WTerizin seviyesini iki yüz metre latak arazi parçaları ise siyah çir iinde gösterilmistir. Haritada Ağ gül mntakaları da işaret edilmiştir. 7 altından bir tü. İngiltere ile Fransayı karadar sirbirine bağlamak projesi gibi ra sıra tazelenmiştir. onra Me Frenaız kontunun projemi 1028 le bir Ispanyol albayı tarafın. dı ekrar ve ciddiyetle el mız, bu zat İspanyayı Afr 3 ak olan bu tünele mükemmel ak Madrid vermiştir. Altı sene $ mite kurulmuş ve dair lân ha hükümetine nra bir ko boğazda lâ. sondajlar o yapılmıştır. Bö sayede iç seneden daha kısa bir zamanda, kanalın takib ceği istikamet tayin edilmiştir. Cebsllittarık tüneli Cebelütta. k kayalığının garbinde Tarifa- dan sekiz kilometre mesafede İs panya & nde başlayacak ve "Tancade Afrika toprağında m tehi olacaktı Tünelin tuzünluğu 32 kilometre derinliği deniz sathından 370 metre olacak, tünelin üst kubb? kısmı ile denizin dibi arasında 88 gari 65 metre mesafe bulu k. tı. Meyiller yüzde dördü aşmayı cak, tünelde elektrikle ig..,en çin iki, otomabiller için de iki yol ayrılacaktı. Fransa, İspanyanın teşebbü. i tesvib, İngiltere ise evvelâ mu alefet eti Sonra tünelin Afrikada İspanyol F: sında munta ve bizza vt tünelin de “beyne Jai bir idareye tâbi tutulması şart larile muhalefetten vaz geçti. nis bazı tadilât yapıla. «da yeniden söndej ame girişildi. Bu ise İngiliz donanmasının yardum da temin edildi. Her şev yolunda giderken İspanya dahili harbi çıktı Fakat ekonomik, turistik v stratejik o ehemiyeti çok büyük olan Crbeliittarık tüneli unutul. mamıstı. Bu sefer İsi Almanlar ele aldılar. 1939 nlisanında. bir Alman şirketi general Frerko hükümetinden tünel inşaat başlamak müsandesini aldı. V harbi Tarifada basla- makta olen inşaatı durdurdu. En fevkalâde proje Akdenize dair projelerin en cü. rotküraresi Herman Soorzel is. minde bir Alman mühendi rafından ileri sürülmüştü 3. . Bir kaç sene evvel nazi sleyhtariğı suçu ile hir tecrid kampma k hulmuş olan bu mühendisin ik rinin üç kelime ile hülâsası şu. dur Aledenizi ortadan kaldırmak! Alman mühendisi Akd Kuvvetli barajlar vasıtasile civar denizlerle alâkasını kessrek se, viyesini indirmek ve böylece Ak denizi garbde ve sarkdz iki bü yük göl haline getirmek fikrin. indirmek suretile denizden Kayanı dlerle ayrılan beyaz şeritler sek mizden alınacak su ile sulanacak Bu Ökriniti esbabi muci. Dünyada zer'e müsniğ arazi gok değildir. Akdeniz seviyesini iki yüz metre indirmekle deniz. den 600.000 kilometre murabbaı aşağı yukarı İtalyanın iki m arasi kaz lacaktır, viyesini indirmek için Aku viz. den alınacak fazla su ise Sah. rayi Kebiri kiymetlendirmek 4. çin kullanılabilir. Bu takdi; > bu çöl sahası at mün- yi irva ve iska edilirse çam ör manları ve hay hususunda kabili istifade olu Bundan başka Akdeniz hk sında memleketlerinde kömür madeni pek azdır; Frasen bitin dünyada yüz elli sene sonra kö- mür, seksen sene sonra t rol madenleri tüketilmiş olucak. tir. Cebelüttarık, Çanakkale bo. gazlarında, NİL ve Ron £ yük nehirlerin menbelarında ku. rulacak elektrik santralları s3y sinde, Alman mühendisince milyon beygir kuvvetinde ola tahmin edilen, bir enerji tenin « dilecek, böylece kömür ve petrol buhranı kerşilaşacaktır. Alman mühendisinin pi $ dur: Atlaatiğin, Karadenizin Kizildenizin sularının o karıstı yerlerde Akdenizi kapamak, la suyu kanallar vasıtesile Sa! rayi Kebire akıtmak suretile Ak denizin seviyesini iki yüz metre indirmek, Sahrayi Kebire gidi suların tebehhurunu Akdenize a kan nehirlerin bir kısmı ile kar, şılamak, bu kâfi gelmediği 2: manlardla Atlantikten lüzu; dar su olmak. Projenin tatbikatında karşıla. şılacak <n büyük güçlük Cebelüt tarıkta 14 kilometra uzunluğun. da. 350 metre yüksekliğinde ve Atlantiğin muazzam tazyikin 200 met edecek kuvvet baraj inşa etmektir. Sotrgel projesi tatbik edilip de nizin seyiyesi 200 metre s)çsln ca Akdeniz sahilleri baştan b değişecek! Altmış kilometre iğinde bir Arazi parçası Si- ta bir ada olmaktan çıkacak, Kor sika. ile €nya adaları bi cek, Adriyatiğin dörtte üyü | ra halin: gelecektir. Bu projenin en büyü! leri jeologlarâir. O: i Soergel 3 bikatı Akde niz havzasında y iktisadi müvazer değil, #eolojik muva zeneyi »lt üst edecektir. İtalya #ahillerinin volkanik karakteri böyle bir oyuna müzaid değildir, müteaddid yanad dağların indifa esinin korkulur. Alman muhendisi 30 milyar mark sarf kabil olduğunu ta dir, projesinin LR « öf, EE, Ş,? badi