. tarafa gidiyor!... Hacı Murat onun gösterdiği ye- re baktı; ka Bi yırtabilmek |* vin gözleriıîiî zaman ayni “ne kadar işliyen bir ayaz çıkmış, aa a Şankayşek — hükümeti Çinde at yönkeşlikle mücadeleye geçti. Gazıe- telerde okuduğumuza — göre Şensi eyaletinin morkezi olan Siyam şeh rinde bir milyon dolar laüymeti olan afyon ve afyonkeşe nit eşya müsa:- dere edilmiş, milli hükümet tarafm- dan idare edilmekte olan mıntaka- larda, esrar içilmesini meneden ka- nunlarım tatbikine şiddetle devam olunuyormuş. ? Bu haber, bize Çin milli hükümet reisi Şankayşekin istilâcı Japon kuvvetlerile yaptığı kurtülüş müca- delesinin bir ikinci şeklini, — dahili sosyal tehlikelere — karşı da açmış bulunduğunu öğretiyor. Ötedenberi Çin milletini hariçten gelen bir istilâ kadar — hırpalayan onu iradesiz ve münzevi yapan geri bırakan afyon iptilâsına karşı açr- ı lan bu mücadelenin Çin kurtulusu (- üsündüğüm Gibi D CER . —. Ca Çinde alyuna Karşı mücadele çin ne kadar faydalı nhh!lemğ'lnl herkes takdir eder. Çünkü Şankayşek hükümeti af- yonla mücadele ederken ecnebi müs- tevlilerin ve onların Çindeki yerli- ajanlarının Çin istiklâline — karşı kullandıkları en küvyetli — silâhlar- dan birini de ortadan yok — etmek yolunu tutmüş olacaktır. Malüm ©- lan bir hakikattir ki, Çini — sömür- mek istiyenlerin elinde afyon, sade- ce çok kazançlı muzır bir — ticaret vasıtası değil aynı zamanda bu bü- yük milleti uyuşukluk ve şuurguzluk içinde de başma vurulan her darbe ye boyun eğecek kadar âtıl brrakan bir vasrtaydı. Çinde afyona karşı açılan müca- dele, Çin milli hükümetinin — milli kurtuluş mücadelesinin bir parçası olarak telâkki edilebilir. Suat Derviş GĞ ITT — Yazan Kadirca Kılıçtan, tüfenkten, toptan, dün yanm en büyük imparatorluğunun koca ordularından yılmamış olan Hacı Murat bu çamurdan yılryor- du; çünkü o kadar — didinmesine rağmen bir saattenberi otuz İırk adım kadar ancak ilerliyebilmişti; müritler daha geri kalmışlardı. Ya maca varmak için en az — birkaç yüz adım yürümek lâzımdı. Bu gi dişle oraya sabaha kadar bile ula. şamıyacaktı; meğer ki sürlmemiş olduğu için toprağı sert olan hen' deklerden birini bulabilsin! Şimdi böyle bir hendek arayor- du; müritler ne seslendi, İldar ce. vap verdi: — Burada var.. Fakat başka noktaya dikti; hendeğin biraz. ev- vel gördüğü tümseğe gittiğini an'” ladı, İldara oraya gitmesini em - retti; kendisi de atmı güclükle cçevirdi. Bir saat kadar sonra hep si de atları — tümseğin arkasma çektiler; yem torbalarmı onların bağlarma taktılar, sonra — ağacın altma, yumuşak çimenlere uzan . dılar, Hacı Murat etrafı dinliyordu. U- saktan ve derinden bülbüllerin gü” zel gesleri duyuluyordu; bir İs - hak yanık yanık ötüyordu; rüzgâr bir geyler fısıldıyordu; tâ uzak * ta, ormanlarda çakaller bağırıyor- lardı. Nereden nereye aktığı bi . Hnmiyen bir su, durmadan fışıldr yordu. Hepsi de çok yorgundular; fa * kat ümitsiz değildi: tarlalarım a- rasında enine boyna bütün vadiyi kesen birçok kanallar vardı; ora” lardan yürüyerek kolayca dağlara varabileceklerdi. Şimdi her şey - den evvel gerek onların gerek atlarım dinlenmeleri lâzımdı. Gece yarısından &onra ilikleri - Tüzgür hızlanmış, gökyüzü karar- miştr. derinden, nal seslerine ben” ziyen bazı uğultular geliyordu, DAĞLI NASIL ÖLÜR?,.. Hacı Murat ilk ısıklarla beraber etrafa göz attı. Dağlarımn kendisi- ne umduğundan çok yakın olduğu- nu gördü, hattâ genişce bir hen . dek dosdoğrü oraya uzuyordu, U- yuyan ve ayazdan burunları mo - rarmış olan müritlerini dürttü: — Hamzat, İldar!,, Onlar da ötekileri pyandırdılar; Hanefi Hacı Muradın atmım özen. gisini Jyokladı. hepsi birden atla- rın bulunduğu yere gitmek icin doğruldular; ayni zamanda vadi . nin dağ tarafma baktılar; orası tarla değil çalılıktı; hafif bir me, yille yükselerek yamaçlara daya - nryordu. Hepasinin de gözleri ağar. dr. Lâkin ayni zamanda vüz adım kadar İlerde çalılıklarm ardımdan bir u: zabit doğruldu, Bu Karg'ı.n%_ — Hacı Murat, teslim ol!... Diye bağırdı. Müritler şeflerine - baktılar, Hacı Murat ata hbindi; Karga- nof kolunu kaldırınca öteki çalı ve tümseklerin ardımndan birçok ka « zaklar adetâ fışkırdılar; hepsinin de ellerinde ateş etmek için hazır tüfenkler vardı. Hacr Muradım ge. çeceği yolu üç sıra üzerinden ya- rım ay şeklinde kapamışlardı. Karganof ikinci defa bağrdı: ' — Hacr Murat, biz iki yüz ki- şiyiz, yol kapalıdır. Ölmek iste. mezsen teslim ol! Yoksa ateş ede- riz! ! Hacı Murat atma sıçradı ve sür- dü, O anda belki yüz tüfenk pat. ladı, Sahibini nice — tehlikelerden kürtarmısş olan kahraman ve ce - sur hayvan bir defa Şahlandı; kiş- nedi ve arka ayakları üstüne çö , küverdi., Boynundan ve karnmdan kan akıyordu. Müritlerin atlarm - dan ikisi de vurulmuş, ötekiler ür kerek hendeğe yahut pirinç tarla. sma sığınmışlardı. Hacı Murat hemen ağaç kütü . ğünün arkasima yattı; ateş etti; en yakm olanlardan bir kazak eli- ni göğsüne götürerek yere kapan- dı. Hanefi hemen Hacı Muradın yanı başma çömelmişti. Onun u . zattığı tüfengi alıyor; barutu namluya boşalttıktan #onra kuür « gunu da köyüyor, sonra demir har bi ile iyice sıkıştırıyordu. Böylece Hect Murat tüfengin biriyle ateş ettiği zaman ötekini ateşe — hazır buluyordu. Dağlılarm — siperlerine kurgun yağıyordu; fakat hiçbiri vurulma- miış, yalnız İldarım kalpağı delin . mişti. Hact Muradım gözleri harp baş- ladığı sırada Karganofu gördüğü yerlerden ayrılmıyordu, — oralarda bir barut alevi parlayımca hemen ayni noktaya ateş ediyordu, Her defasımda barut dumanları arasım- da bir kazağın devrildiğini, yahut vücudunun bir tarafmi tutarak geri çeklldığml görüyordu. Ham., zatla Kurban hiç boşa atmıyorlar dı, Daha acemi olan İldar yalmkı- liç saldırmak istiyordu. Hacı Mu- rat da ayni ihtirasla yanıyordu; lâkin ne yazık ki sevgili atı artık yaşamıyordu, Sağ kalan üc atı ba- tak halindeki tarladan yahut ka- zaklarm ateşine açık duran hen - dekten geçip de yakalamanın im. kânı voktu. Zaten onlardan bir ve ya ikisi şimdi yanmda olsaydı bile kullanamazdı, Çünkü müritlerin « den hiçbirini burada bırakıp gi - demezdi. Lâkin bu hal ne zamana kadar sülrecekti ? Son bir ümidi vardı: Aksşam o . lup da karanlık basmcaya kadar dayanmak, sonra ya batak tarla - lar arasımdan yahut muhasara hatümm bir tarafmdan — sızarak çıkmak, “* vak Parti Vilâyet * | kongreleri —| Busenemerkez vilâyet kongreleri de yapılacak Cumhuriyet Halk Partisi Ge- ! nel Sekreterliği yurdun her tara fında ikmal edilmiş ve bazı se- beplerle tehir edilmiş olanları da tamamlanmak üzere buluran kaza koöngrelerinden sonra vi- lâyet köngrelerinin günlerini de tayin ve tesbit ederek vilâyetle, re bildirmeğe başlamıştır. Parti Genel Sekreterliği evvelce oldu- ğu gibi bu sene vilâyet kongre, relerinin aynı günde olmalarıma lüzum görmüş ve vilâyet kong- releri için ayrı ayrı fakat hepsi bu aymn ikinci nısfında bir kaç güne sığan günler tayin etmiş, tir. Cumhuriyet Halk Partisi mü- fettişliklerinin — ihdasmdanberi bu sene ilk defa vilâyet kongre, leri yapılmakta olduğundan vi- lâyet kongrelerinden sonra bu sene merkez vilâyet kongreleri yapılması da tekarrür etmiştir, Merkez vilâyet köngre'eri Parti müfettişlerinin riyaseti altında her Parti müfetişine bağlı olan vilâyetlerin Parti mütahassısla, rimm iştirakile yapılacak ve Partiye taallük eden daha geniş ölçüde müzekereler cereyan e- derek Parti Umumi kongresine yapılacak teminler tesbit olu. nacaktır. İstanbul Parti Müfettişlik mımntakası istisnai olarak bir tek vilâyetten mürekkep olduğun- dan burada ayrıca bu şekilde bir kongre yapılmayacaktır. İngiliz ticaret mümessili iİzmirde İzmir, 8 (A.A.) — İngiliz — ticaret “korporasyonunun Türkiye mümessill Bu halde buraya gelmiştir. İngiliz kor- porasyonu mümessili muhitimizde çok iyi karşılanan yeni ticaret anlaşması | tatbikatı için alâkadarlar ile temaslar da bulunacaklardır. Polise hakaret ede.. sarhoş mahküm oldu Şehremininde oturan Mustafa, evvelki gece fazla rakı içtikten sonra, o civarda Alinin kapısı ö- nünde yıkılıvermiş, kapı açılmca Mustafa içeriye düşmüstür. Alinin şikâyeti üzerine Mussafa yakala - np karakola gö'türülmüş, Ali da, vasımndan vazgeçmiş, fakat Musta- fa karakolda komiser muayvi-i T; - lâtla polis Osmana hakaret etmiş- tir. Dün nöbetçi altıncı asliye ceza mahkemesinde yapılan muhake , me neticesinde AMustafa 36 gün hapse ve 36 lira para mahküm edilmisştir. Roğru _ Beğil mi? Beylerbeyi halkı Şirketihayriye tariresinden şikâyetçi Beylerbeyinde Küplüce cadde- sinde — oturan Niyazi Sonal, yaz saatinin tatbi- kından sonra Şirketihayriye va- pur tarifelerinde —tadkdât yapıl. maması dolayısiyle, karşılaşılan bazı güçlükleri anlattıktan sonra, bilhassa şu noktadan şikâyet et- mektedir: “Beylerbeyinden sabahları 7,31 de kalkan vapur 8.05 de köprüye varıyor. Vazifesi 9 da başlıyacak olan memur ve talebe en az ya- rım saatini soxaklarda üvüre do- iaşarak geçirmeğe mecbur kalı., yor. Çünkü bu saatte ne resmi daire, ne de mektep açılmıştır. Bundan sonraki vapurun tarifeye göre 8,45 te köprüye varması lâ- zım, Fakat bu vapur köprüye an- cak 9.05 te varıyor. Memur ve talebe bilmecburiye 7,81 de kal- kan vapura binerek sabah karan. lğında yarım saat -sokaklarda dolaşıyorlar, Buna bir çare bu- lunması için alâkadarlarm nazarı dikkatini çekkmenizi rica ederim,,, Okuyucumuz haklıdır. Tarifeye göre köprüye 8,15 te varması llâgelen vapur 9.05 te varı- yorsa bu nedendir? Vapurun sü- rati kâfi değilse tarifenin buna |ööre tanzimi veya daha süratli jbir vapurun o sefore tahsisi foap eder. Sabah seferleri tarifesin. de nazarı dikkate Aalmması İcap eden esas, Mmemur ve talebenin saat 9 da vazife ve mektebine yetişebilmesi olduğuna göre, bu- nu temin etmiyen bir tarifenin manası kalmaz, diyoruz. Doğru değil mi? b İLKÜÇUK HABERLER? * Muvaffakiyet gösteren vatmanla: ra verilen yararlık ikramiyelerinin art tırılmasına karar verilmiştir. * Eyüp kazası dahilinde yeni yapıl: makta olan yollara ilâveten Eyübün iki nahiyesinden biri olan Rami ile kaza merkezi arasındaki — yolun da süratle tamirine karar verilmiş ve ha zırlıklara başlanmıştır. * Ziraat vekâletinin Arifiyede teğiş etmiş olduğu elma istasyonunda bu- sene 28 bin muhtelif cins meyve fida- nr yetiştirilmiştir. Bu fidanlar miles- sesenin göstereceği fenni esaslar C-- iresinde meyve bahçesi tesis etmek şartile köylüle parasız olarak dağıtı- lacaktır, * Kilis halkt dün kurtuluşlarının 19 uncu yıldönümünü kutlamışlardır. Bu münasebetle şehit âbidesi önünde yapı lan merasimde Atatürkün aziz hatıra- sı taziz edilmiş — ve Milli Şefe karşı sonsuz bağlılık ve minnet duyguları izhar olunmuştur. Yeni Sabah Hüseyin Cahit Yalçın, İtalya ve Almanyanın Avrupa ve Afrikada kur- mak istedikleri “Yeni nizam,, hak kında Yugoslav ve İsveç başvekilleri- nin sözlerini tahlil etmektedir. Malüm olduğu üzere — Yugoslavya başvekili Zwetkoviç, yeni Avrupa ni- zamının kurulmasma Yugoslavyanın iştirak etmeğe hazır — bulunduğunu, beynelmilel bütün mümnasebet sahala- rında görüşme ve müzakerelere yo! olduğunu söylemiş, fakat Yugoslavya- nm emniyet, istiklâl ve hürriyetine halel gelmeyeceğine emin olunabile: ceğini ilâve etmişti. Hüseyin Cahit Yalçın bunu kayde- derek diyor ki: “Biz zannediyoruz ki, Yugoslavya başvekili hükümetinin hakiki ve sa- mimi düşüncelerini ifade — etmekten ziyade diplomatlık yapmayı düşünmüş ve müphem tabirler içinde her tarafı memnun etmeye ve biribirine zıt ga- yeleri telif eylemeye çalışmıştır. Bir kere, acaba Zvetkoviç (yeni ni- zanım ne olduğunu biliyor mu? İtiraf ederiz ki biz hâlâ buna akıl erdireme yecek kadar cahalet içindeyiz. Bütün dünya ile beraber sarih ve kat'i suret- te bildiğimiz — yalnız bir nokta var: Yeni nizamı Almanya ile İtalya sevk ve idare edeceklerdir: “Sevk ve idare, etmenin manası ne olacağını Yugos: Javya başvekili elbette anlar. Zvetko- viç vatanmın yeni nizama İştirak ede- ceğini söylerken Almanya ile İtalya- nın sevk ve idaresi nltına girmeğe rü- xr olmüş olüyor. Bunun ne demek ol- e p duğunu hakkiyle ölçmüş müdür? Zan- netmiyoruz. Çünkü nutkunu — Yugos- lavyanm emniyet ,istiklâl ve hürriye tine halel gelmiyeceği teminatiyle bi- tirmiştir. Yugoslavyanm — istiklâl ve hürriyetine halel gelmemek için yeni nizama girerken Almanya ve İtalya ile müsavi haklar dairesinde, müsavat esası üzerine bir iştirak mukayelesi akdetmesi icap eder. Halbuki Ücler misakı ile ruhu iHân edilen yeni nizam- da böyle bir müsavat yoktur,, Avrupa ve Afrika için Almanya ve İtalyanm sevk ve idaresi yanl nüfuz ve hâki- miyetl vardır. Zvetkoviçin zrt gaye- leri telife çalıştığımı söylerken işaret ettiğimiz nokta işte bu Idi , Yugoslavya başvekili kelimeler üze- rinde oynamak, hakiki zorluklara ve imkâünsizlıklara göz kapamak suretiy- Je belki nutkunu irat ettiği dakikayı hoşça atlatmış olabilir. Fakat Yugos- lavyanın marüz — bülündüğü — esaslı müşkülâtın hiç birini halledememiştir. Vakti gelince bu müşkülât kapıyı ca- lacaktır . “Zvetkoviçin Yugoslavyanın her me- sele hakkında görüşün müzakere ede bileceği haklımdaki beyanatınım vüsat derecesini ölçmekten âciz bulunuyo- ruz. Macarların, Yugoslavyodan ara zi taleplerini, Bulgarlarm — Makedon ya Üzerindeki iddislarını da müzakere - Vidkolâl ve ihracat enu Öğrenen | katil- doğruca Te _ g%;;[ efĞ | birlikleri Ticaret müdürlüğüne "bağlanmaları düşünülüyor İdhalât ve ihracat birliği umu- mi kâtibi Salih Bankuoğlu An. karaya gitmiştir. Öğrendiğimize göre Ticaret Vekâleti birliklerin vaziyeti ü- zerinde ehemmiyetle tetkikat yapmaktadır. Bu tetkikler dola. yısile umumi kâtibin Ankaraya davet olunduğu anlaşılmakta- dır. : Harbin başlangrcında ve o gü, nün icab ve şartlarma göre ku- rülmüsş olan ihracat ve idhalât birliklerinin bugünün şartları i, çinde devam edip edemiyeceği ehemmiyetle tetkik mevzuu ol- maktadır. Birliklerin büsbütün kaldırılmaktan ziyade yeni bir şekil verilmesi, bu arada mınta, ka ticaret müdürlüğüne raptı mevzuu Üzerinde meşgul olun- maktadır. Bu süretle birliklerin daha fazla faydalı bir şekle gi, rebileceği mesailerinin mmtaka ticaret müdürlüğü ile muvazi' olarak yürüyeceği ümit olun- maktadır. Maamafih kat'i karar bugünlerde Ankarada verilecek, Bir katil Mersin valisinin elini öperek teslim oldu Mersinden bildirildiğine göre, On gün evvel Tece köyünde Os, man Navalı tabanca ile öldüren Hasan Karakuş vakayı müteca- kip kaçmıştır. Bir müddet sonra, müddeiu. mumi Enver Ünalın valinin ya- nında ve muavin Vasıf Kısmetli, nin de muhâkemede bulunduğu, vali Salp Örge girerek Cumhürüyet müddeiumumisi ile valinin ellerini öperek kendisi- nin aradıkları Hasan Ka olduğunu söylemişstir. Katil, tev. kif edilmiştir. ——— —— Kaymakamlar arasında Ankara 9 — Biğa kaymakamı Feh mi Tanuk Çiıldır. kaymakamlığına, Bozöyük kaymakamı Hikmet Arar Bi- ga kaymakamlığına, Sungurlu kay- makamı Adil Denktaş Alanya kay- makamlığına, Mülkiye müfettişi Rol- lasg Bozöyük kaymakamlığına, Çıldır kaymakamı Şefik Erol Ağrı vilâyeti mektupçuluğuna, Birecik kaymakamı Nasuhi Korosman Çorlu kaymakam- lığına, Geyve kaymakamı Haşim Ko- van Şile kaymakamlığına, Şile kay:- makamı İhsan Altan Çatalca kayma- kamlığına tayin edilmişlerdir. yolu ile halletmeğe Yugoslayya razı mıdır? Müzakere yoluyla halletmek dö Gol'ün de sonuna kadâr Ze şeyler vermek demek — olduğunu Zvetkoviçe bizim hatırlatmamız pek münasebetsiz olur. Eğer Yugoslavya — bulunduğunu yazmaktadı” Sadri Ertem, Almanyanm gü haberleri üzerine bü V valin yıldızını biraz dahâ vesile olabileceğini, fakât ra İsveç başvekilinin beyanatmın ta- , ::u »e mwdenf:w, yi bu fedakârlıklara hazır değilse, mü- kabul ettiğini ilân etmenin ne mana- sı kalır?,, Hüseyin Cahit Yalçın, bundan son- mamen yeni nizamın aleyhinde oldu- ğunu fakat Yugoslavya — başvekilinin sözlerinin ise tevilli ve iki manalı bu: “Fakat Yugoslav fedakârlık yapıla- mıyacağı hakkımdaki beyanatı yeni nizam lehindeki sözlerinin daha ziya- de bir “rüşveti kelâmiye,den — ibaret olması kanaatini veriyor. — Herhalde Yugoslavya ile İsveç yeni nizama ka- zanılmış iki devlet savılamazlar..,, 'Vakil Sadri Erfem, “Laval devlet reisi o lursa,, başlıkltti makalesinde, Fransız mütarekesinden itibaren Lavalin takip' ettiği politika ile Mareşal Peten, Vey" gand ve dö Gol'ün siyaselleri arasm- da derece derece farklar bulunduğunu işaret ve bunları izah etmektedir, P,smmr—ı bir içinden mektup tumuz (Vâ - Nü) nun lar) başlıklı fıkrası sütun yazı gazeteden ©O kesilmiş ve yan çıkmtılarla bazı satırlar dilmişti. Okuyucum göndermiş buna dair ne bir kayıt. dık kalarak kaydediyoruni | Vâ . Nü demiş ki: Cevabım: Vâ.Nü da her gözlüklü Bti yatmak he yok ki gözlüksüz yadındadır. Kalktığı zamansi yopluğundan ve gözlüğe '”::; ğimdan şaşı değilse de şehlâ bakar, Fakat ve Vâ - Nü dewxdiş ki: pir ge “Mukadderatm her Gürüm W vesile, biçare bir genç, ler; yahut - işlediği tevkif olunur.,, vö di Okuyucum işaret ediyö” yor ki: “Biçare bir genç, yahut işlediği zannedilerek oluanur, Dıın:meli. M “.« Bir genç ya WW şev veya İişledi kif olunur.,, Demeli, Çünkü evvelki şekilde üÜ liyenin tevkif edilmediği, " işledi zannedilenin tevkif *” ğu manası çıkıyor, Okuyucun işaret ediyor! “Kim yapabilir? Falanct dıras yakalanır... Şöyle bir islintak edilir!e Demeli... ; Ceı:ıbmı :. a Bize hiç olmazsa demeli” gibi hem oğıog:';w faydalı bir yazı şekli bir dost yazısımda bir hâtfr Fçot” hatalar bulansa bile bın!“;“. yö” disi muhtacı himmet bir ÜT ggele rede kaldı gayriye diye karşılamamalı, hüsü bağışlamalı, â AU N Muharrir, — Lavalin Almanya ile birleşerek kırşıhırpıçmıkemow Peten ve Veygandın ise tan parça feda etmeden det nizammı tatbike, giliz nüfuzuna tabi aynı zamanda da Alman (Va-Nâ) da , şaşı mıi İı(_ııkmış' banti olabilir? Zarf ııh" ğildir, temin edebilirim. *Ğğ aldıli: yerine d Iduğü ona LA ge f Ka !_.; j B. 3 & N ile beraber harbe devâam almadan temin edilemi! iş birliği ve- sulh tezinö gand, dö Golün derece dert0?” aleyhtarlık ve düşml"”':'a f> düşmlüş olduklarmı yast ve askeri unsurlar ğil, millet kütlesi arn-îm;:" hal almakta olduğunu dir. Veygandm ceği haberlerinin şayan” ğunu kaydeden muh le bitiriyor: “Lavalin mevkil si mümkündür. Bu mevkli iktidar haherini Bölrti püvb dttt ğ ajanslar şunları da dir: Peten Afrikaya BöT gönd dö Golle birleşmiştir» K şimali mkü'“u ve W ti, Petonin Marsilyaya Wş_ Dü kümet merkezini H“’nyîıwt arrir yazıtıi iktidara geV " şülr$ z <e e) Dü KA yer YO Ka da Hİf ga 88T y A ça AC) gil