3 Ekim 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Su sporları etrafında Bir hasbihail Deniz sporlarının faideleri.. Bu seneki yelken yarışları.. Bazı temenniler “Demirsporun” İstanbul şube. sinin denizcilik krsmı henüz iki se. nelik bir teşekküldür. Samatyada sahilde oldukça vasi ağaçlıklı bir mahal ile dört, beş parça talim ve. saitifederasyon tarafından pek ye- rinde bir yardmım olarak bu klübe tevdi edilmiştir. Genç sSporcuların bu. yeni açılan faaliyet sahasında muntazaman çalıştıklarını memnu. niyetle gördük.: Lokalin yıldızr, deniz sporları ile alâkadar olanların çok iyi tanıdık. ları “Feyyaz Tolaydır:. Geçen sene Türkiye yelken birincisi olan bu ehliyetli sporcumuz merbut olduğu klübün genç elemanları yetiştir- mekle meşgüldür- “Feyyaz diyor ki: “Ben her :spo. ru sevmekle beraber deniz sporla. rmmt hassaten yelkenciliği hepsine tercih ederim. 'Tozsuz, —mikrobsuz, saf bir hava içinde çırpıntılar, dal- zala.ı' üstünden aşmak, kâh okşa. yan, kâh hiddetlenen rüzgâra karşı beyaz kanatları idare etmek çok zevkli ve heyecanlıdır. Zemin, mu. hârrik kuvvet, rüzgâr; vasırta, tah- ta ve bezden ibaret küçük bir ke. lebektir. Bunu sevk ve idare bir bilgi ve teknik işidir. Yelken spor. ları dikkat ve sür'ati intikal hassa- larıni tenbih ederr Hava ve su gibi ikl kuüvvetli unsurla mübareze cesareti arttırır. Bü sporun bede, nen olduğu kadar fikren de fayda. sı.vardır. Mevsiminde yapılan ek- zersizler haricinde sporcu, tekne, sini Ve takrmlarını daha mütekâ. mil bir hale getirmek için bir takım resimler, plânlar tetkik ve böyle- ce teknik malümatmı tevessü eder. Yelken spörcülarından bir çokları | teknelerini bizzat inşaya heves e, derler: Daha iyi, day&url bir tek. | neye sahip olmak, enlerini biç: mek, teknenin daha kolaylıkla ida, resine, elverişli takımlar yapmak velhasıl her zaman bir yenilik bul. mak için uğraşırlar. Görülüyor ki W rişim her cihetçe ayut evsafı haiz tekneler arasinda yapılması şart. tır. Yarıştan evvel tekneierit husu. siyetleri gözetilir, yelkenler ölçü- iür, tekne ve yelkenlerde tam bir ahenk ve müvazene ararılır. — (3) Yarışa engel olan, çapariz veren ve arkadaşma çarpan müsabıkım derhal diskalifiye olması icabeder: (Sampiyona yarışlarının birinci gü- nü vaki olan bir çarpma hâdisesini protesto etmiştim- Meselenin ne suretle tetkik edildiğini ve hatayı yapan arkadaşımız Burhan hakkın. da ne muamele yapıldığımı bilmiyo. rum: (4) İyi derece alan müsabık- larm, teknelerinin tebdili suretiyle de yarıştırılmaları lâzımdır. (Bu seneki yarışlar teşvik mahiyetinde olduğu için ehliyet ve kabiliyetin tayinine medar olan bu usul tatbik edilmedi). Bu sene yapılan beş ya- rışm üçünde birinci bendim. Dör. düncüde Büurhan, beşincide Mah. mut oldular. Buna rağmen neticede Burhan gampiyon ilân edildi. İşte size birçok deniz sporcularını hay- rette bırakan gaheser bir sürpriz! Puvan verilmiş ise yarış veyahut tekne adedi mi hesap edildi; yoksa teknik itibariyle mi derece tayin olundu? Bu cihetler de anlaşılma- d Bazı gazeteler benim dördüncü olduğumu yazmışlar, şimdiye ka, dar bu hususta fazla malümat ve. rilmediği için arkadaşlarımız ten- vir edilemedi. Pek basit olmiyan bu işlerin gereği gibi incelenmesini kıiymetli arkadaşımız su sporları ajanmdan rica ederiz.” Feyyazın filhakika güzel müta. leaları var. Yarışların gaye ve mak sadı genç ve hevesli su s;;orculan. miızı teşvik ve onları her Sene daha müterakki bir hale ulaşttırmaklır. Deniz sporlarımnın yalnız. klüplere hasr ve tahsis edilmiyerek halkm bu sporlara ne süretle alâkası u- yandırılabileceğini, saniyen kürek sporlarında (Yağlı kürek) ile bida. yeten yapılacak talimlerin kavaldi- ni gelecek bir müsahabemizde taf. sil edecefğiz. Şimdilik sşunu ilâve edelim ki Beşiktaştan Çekmeceye kadar uzanan sahillerimizde Be, giktaş klübü dahili hesap edilmezse federasyona bağlı yegâne deniz te. gekkülü Samatyadadır ve bu sahi- lin pek vasi bir henterlandı vardır. Bu henterlandın heveskâr gençle- rini daha vasi mikyasta (Demirspo. tun) denizcilik teşkilâtmdan müs. tefit etmek çareleri düşünülürse büyük bir noksan tölâfi edilmiş olur: Hi imci Balkan oyunları Biletleri satışa çÇıkarıldı 11 inci Balkan oyunları duhuliye biletleri satışa çıkarılmıştır. İ50, 100, 7ö, S5S0, 25 kuruş Üzerinden sattlan duhuliye biletleri müsaba, kaların yapılacağı Fenerbahçe sta. dı gişelerinde, Beden Terbiyesi böl. ge binasinda, Karaköyde Yataklı Vagonlar bürosunda, Zeki Rıza Sporel ve Egespor mağazalarmda, Kadıköyde Merkez eczaneösinde ve Şekerci Muhiddin, Hacı Bekir mü, esseselerinde - piyasaya — çıkarıl, miıştir: bu işte yalnız sevk ve idarede me- f leke ve maharet değil, aynı za. manda bir fen ve bügi ciheti de l vardır. Genç sporcu, teşbih caiz ise, İB yalnız atımr sürmez, onun cins!ni islâh ile de meggul olur. At koşu. | larmdan maada kara sporlarında deniz için söylediğim bu iki cephe- li fayda yoktur. Memleketimizin güzel sahillerinden, kuvvet ve sıh. hat membar öolan bü vasi mer'a. dan, bu büyük nimetten azami de. recede istifade etmeliyiz. Şükranla görüyoruz ki hükümetimiz su spor. larma da lâyık olduğu himmeti ver. | j miş ve diğer sporlara nazaran alât ve odavatı hakikaten çok pahalı: ya mal olan ve bu yüzden müstaki gençlerimizden bir çoğunun mah, rum kaldiğı bu sporu teşvik ve tev. si etmiştir. -Evvelce yelken sporu ile yalnız hal ve vakti müsait olan hevesli- leri meşgul iken şimdi sahil şehir. » lerdeki spor klüplerinde denizcilik şubeleri açılmış ve havuzlarda in. şa ettirilen tekneler klüplere tev- zi edilerek yüzlerce gencin bu pek hayırlr spordan istifadeleri temin olunmuştur. Geçen sene olduğu gibi bu sene de.yelken yarışları bidayette heye, canir geçti. Şu kadar var ki bu yarışlarda pek çok hovesli gençle. rimizi Müteecssir eden ve şevk ve heveslerini kıran bazı noksanlar vardır: Bu sene ikisi teşvik ve üçü şam- piyonlük olmak Üzere beş defa ya, riş tertip edildi. Ben ilk iki teşvik yarışında birinci olduğum gibi şam. piyonluk yarışmmm ilk günü de bi.- rinci geldim. İkinci günü (teknemin çarmıhları koptuğundan yarışı ter. kettim.) arkadaşrmız Burhan — bu vaziyetten bilistifade birinci oldu Üçüncü günü sağnat halinde yağ. muürla başlıyan yarta, karışık bir vaziyet aldır Netirede genç arkada.- grmız Mahmut birinci sayıldı ve bu- na (sürpriz) dediler- Ve o gün mun. tazam bir yarış yapılamamıştır ki bunun bir sürprizi, bir fevkalâde. liği olsün- Hangi ahvale sürpriz derler? Bu cihet ayrıca tafsile muhtaçtır. Yarışlarda belli başlı teamül ve usuller vardır. (1) Fır- tmalarda, şiddetli yağmurlarda ve rüzgürsiz Havalarda yarıam tehiri usuldendir. Zira büyle zamanlarda yarışım İntizam ve tabii seyrinin bozulduğu-cok defa vakidir. (2) Ya- LAİ ZN " Viy, e balir 'w—w ğ 'N | de... Kendisi için, bir yumrukta bir mandayı öldürdüğü rivayet edi. liyor. İşte bu vaziyette iki boksörün karşılasmasmdan finale kalacak boksör seçilecek ve takım bir ay sonra finalist boksör Fransız boksörüyle karşılaşacak ve dün. ya şampiyonu belli olacak. Kur'a çekildikten sonra Ke- malin menecerleri Adnan ve E- sat derin bir teessüre kapıldılar. Çünkü Kemal, müsabakalara iştirak edebilmek İmkânmı bul. muş olsaydı bugün Fransızın karşısında dövüşecekti. Fransız iyi bir boksördü. Fa. kat Kemale nisbetle oldukca yaşlıydı. 16 ravuntluk bir mü. sabakada Kemal bu ihtiyar kur- du rahatça yorabilecek ve mağ- lüp edebilecek vaziyetteydi. Ve muhakkak dünya şampiyonluğu finaline kalabilecekti. Fakat şanssızlık, buna mani oluyordu işte... Talih istemiyor. du ki Kemal güzel bir şerefe u- laşabilsin. Halbuki, şampiyona- nan en zorlu rakipleri Amerikalı ve Alman boksörleri idi. Onları bırakıp da kur'ada Fransızm karşısına düşmek ne büyük şans idi!... Fakat bu şansı denemek imkânı olmadıktan sonra neye yarar? LELAR Şimdi Nevyorku bu vaziyette, maçtan bir iki saat terkedip ge. rilere, 35 gün evveline dönmemiz icabediyor. Hatırlıyorsunuz ki 35 gün ev- vel, Kemal, esrarengiz bir şekil- de, Boris isimli bir adam tara. fından “Yıldız., transatlantiğin. den kaçırılarak büyük bir yel- kenliye alınmıştı. Kemal - yelkenliye bindikten sonra bir fırtma başlamış ve en şiddetli şekilde ikindi vaktine kadar devam etmişti. Bu vakitten sonra, yavaş ya- vVaş dinmeye yüz tutan sert ha. va, yelkenliye tekrar yelkenleri. ni şişirerek yoluna devam et- mek imkânını vermişti. Şimdi, tayfalar, yelkenlinin i. çinde altüst olan eşyaları düzel- tiyorlar, dağılan Halatları, iple- ri, zincirleri toplayaorlardı. Kemal, Ceymisi ve Borisi hiç görememisti. Kamarada idiler onlar herhal. Fakat kendisini gözleyen adamların gemide mevcudiyeti muhakkaktı. Gemiden kaçması pek o ka. dar mümkün olmıyan bir şey değildi, çünkü... Uzaktan herhangi bir vapuru görünce bir can kurtaran simi- diyle denize atlaması ve vapura doğru yüzmesi İmkânsız bir şey sayılamazdı. Şüu halde bu noktayı düşünen Ceyms herhalde kendisini gözle- yen bir nöbetçi koymustu. Fakat neredeydi bu nöbetçi?.. & İ Görünürde kimseler yoktu. Belki bu vazifeyi yelkenlinin kaptanı yapıyordu. Uzaktan her hangi bir deniz vasıtası görür zörmez lâzımgelenleri haberdar edebilirdi. Kemal gemiden bu gekilde fi. N rarı imkânsız buluyordu. Fakat bu imkânsiız!itk kendi. LKS sini bu işe teşebbüsten alakoya- Avmpada İzadm!ar arasında yapılan sporla- rın en başta gelem tenistir. Resimde küçük topu “Röver,,le geri çavirmeğ e hazırlanan genç bir ka- dının atılışını goruyorsu NÜZ .. Kıraiık depolar Ankara caddesinde Orhanbey Han zemin katında ve makine erleri istiyenlerin Vakıt Matbaası İdâare memurluğuna müracaat stmeleri, mazdı. Birşeyler yapmalıyar... ? Dur bakalım, hele... Bütün gün hâdisesiz gecti. Kemal yemek zamanları tay- faların yemek yedikleri salona gidiyor ve yemek yiyordu. Gemide kendisiyle kimse alâ, kadar olmayordu. Sanki kendileri için yabancı bir insan değildi. Aksşam yaklaşirken, gemide herkesin hürmet gösterdiği ihti. yar, kir sakallı ve tayfabaşı ol- duğu zannedilen adam yanına sokuldu. Zafere kadal Spor, macera, aşk Tü0 Yazan: SACİT TUĞRUL ÖĞ Kemal, güvertede iplere yas- lanmış, günün ufka yaklaşışını seyrediyordu. — Evlât, nerelisin sen? Kemal bikdenbire burguldu! Bu türkçe cümleyi söyliyen kimdi? Hayretle geriye döndü ve ih. tiyar gemiciyi gördü. Göz bebeklerinin içi gülümse. yen ihtiyar, Kemalin hâlâ hay- retini yenememiş olduğunu gör- düğü için, sualini tekrarladı: — Evlât, nerelisin? — İstanbulluyum. Türk mu. sunuz SİZ? — Evet., — Na& arayorsunuz burada?... İhtiyar sağa sola acele nazar: lar atfettikten sonra elini du- daklarına götürerek Kemali sü. künete davet etti. ; — Sus.. Sanki benimle hiç ko- nüşmayormuş gibi hareket et... Ve önündeki gu halat kangalmı toplamaya başla... Kemal derhal yere eğilerek a- yaklarının dibindeki halatları toplamaya başladı. Bu faaliyete bir müddet devam etikten sonra ihtiyar gemici ağ" zımdaki piposunu dişleri arasına kıstırarak kesik bir sesle: — Seni niçin yakaladılar?... diye sordu. — Boksörüm ben.. Bir boksör hesabına çalışıyorlar. Beni maç. lara iştirakten men için yakala: mış olacaklar... — Menfaatleri ne? — Her halde mühim.. — Bu gece hiç uyuma... Bal- hassa gece yarısından sonra... Çünkü Portekiz sahilleri yakmı- na geleceğiz... Seni kaçırtaca. Çıldıracak gibi sevinmişti Ke. mal... Bu sevinç, önündeki ha- latları daha çabuk toplamaya sevketti kendisini... h * ox 5 Aynı gece yarısı... Kemal, zifiri yaranlık kama- rasında yatağınm içine girmiş, örtüyü de üzerine çekmiş, göz. lerini kırpmadan bekliyor... Üstünde güvertede nöbetçi tayfanın ağır ağır dolaştığı du. yuluyor. Ayak sesleri bazan u- zaklaşıyor, bazan da yaklaşı- yor, Bir aralık ayak sesleri değiş. ti. Biraz evvelki sert ve çabuk adımlar yerine şimdi ağır, hafif sesli ayakla dolaşıyor. Bir aralık bu aya'tlar merdi- veni inmeye başladılar.. Kemalin kalbi, göğsüne sığ- mayormuş gibi heyecanla çar- pıyordu. Bekledi... Bekledi... Nihayet, zifiri karanlık ka- maranın nihayetinde ince bir çizgi, beyaz bir cizei belirdi. Bu çizgi genişledi ve orta'ya kapmiın boşluğu çıktı. İçeri birisi giriyordu. Kemal her ihtimale karşı doğruldu ve gözlerini kapıya- rak tabit bir şekilde nefes al- mıya basşladı, Gelen herhangi bir nöbetci olabilirdi. Et" Tam bu sırada bir d dokundu. ;, F Kısık bir ses: iğ — Uyuyor mw!“ı, 101 ' Ü’;' Kemal ihtiyarm * rek derhal d — ÜÖyleyse Ç Güvertede nöbet b“'d' _' men buraya geldim. A | bir yoldan sonra W;M-' . cektir. Şlmd.l ellmd ı | kacağız. Beni bu sıkı sıkı bagl <3 ondan evvel, semn sandalı denize i i oğruW' | Kemal derhal sizce yatağından indi. Ve derhal, sessiz verteye çıktıla.r. Dümendeki nöbe meyen bir yerde idi İlk iş olarak seviyesine kada-r ra ihtiyar Kemal — Haydi beni da tıka... — BSen kaçtıktan sonrt bagja.. yere yatan ihtiyarm K yerisi ” Tam a.yaklarml vurdu. Ve çırpmm“y' M) Yavaş yavaş da f Devm'“ den şüphe etmeümw"gö Kemal, bu söz! W zını tıkadı. Sonra Ga W zere ilmiği hazırlar heyecanla bacag'm" nı—;—oğlundı- BAK Meysim münıwbew lerini zengin çeitlerl? Saym müşterilerinin v Mıaı f—' ... ' Erkek, kadın Ve 'w ' Trençkot, Kova"'“*' ve 8. den. Ğ | | FPARDESÜLER * ... Erkek ve çocuklüf — — ğ ;ıos-rtmw“ el ve genç İsmarlama l:ostüm' 1 5’ W EN ÂALA CİNS ıi[ll ... Rob, 'rayyör ve MAf YÜNLÜ Ii İPEKLİLER - ... | M ) ”;gg":?:rw .w ... Perdelik ve tetrmst İ | TÜLLER ve KU“:*Ş';;Ş' ; en son ve en Zen #a . ... | Kadınlar !SİP 411 ÇANTALAB ve muuı) | ...- "”4 h ' | Kadın, erkek Ve m Mektepbler açıl Şimdiye kadar olduğu gibi, bütün | kitaplarınızı “VAKIT,, kütı'.iı:)haııe"lı laylıkla tedarık edebilirsiniz . d V | —— MNişantaşında Karakol Karşısında IŞIK LiSESi ANA - İLK - ORTA « LİSE ( Kız - Erkek ) Dürkiyenin en eski hususi lisesidir. Kayıt ve tecdidi kayıt İçin her gün müracaat cıııı:.ııl:üi':reI Eski Feyziye b eylniz. Yâ ınıl":':ıf | | MUŞA nmAı.AB, MAN İA — e e 2W el ( af Eee S7 ae ye T S7 L bef Y 4 yan ge e A, L e e G ee

Bu sayıdan diğer sayfalar: