26 Eylül 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

hei 5n ai LK Türkiye Futbol birincil * w * ığı munase .. betile Demirspor - Fenerbahçe maçına dair m 1939— 1940 senesi Türkiye fut. bol şampiyonunu tayin etmek Üze- re Fenerbahçe ile Eskişehir Demir- gporu arasında Ankarada yapılan maçın tebarüz ettirilmeğe değer en mühim nöktası sarı-lâcivertlilerin bu kadar ehemmiyetli bir maçta göstermiş oldukları ihmal keyfiye. tidir: Eskişehirin bu mühim müsaba - kaya ne kadar iyi hazırlanarak çıktığı bir hakikat ise, Fenerbahçe nin de işi o kadar gevşek tuttuğu takımın tarzı teşekkülünden — der- hal göze çarpıyordu: Çok zayıf bir kadro ile Ankaraya gelen sarı-lâ. civertlilerin birinci maçta hasmın ihmal edilmemek lâzrm gelen bir kuüvvet olduğunu' müsabakanın sı- fir sıftra neticelenmesi ile anla- dıkları halde ikinci maça takımla. rmı büsbütün zayıf çıkarmaları, yaptıkları maçm ehemiyetini be - nimsememenin bir misali olarak gösterilebilir. Birinci günün tecrü- besinden sonra ikinci maç için İs- tanbuldan oyuncu getirtmek ça - releri düşünülmek gerekken bunu yapmayrp ta en iyi oyuncuları İs- tanbula iade etmek ve nihayet ta- kmmı mukadder mağlübiyete sü - rüklemek affedilmez bir hata ola. rak Fenerbahçe spor tarihine kay- dedilse yeri vardır. Bütün bir se- nelik futbol faaliyetinin en büyük mükâfatımı göreceği, semeresini iktitaf edeceği bir günde işi lâyık olduğu ehemmiyetle telâkki etme- mek cidde nacıdır. Ve Fenerbahçe. yi sevenler bu yüzden ne kadar mahzun olsalar haklıdırlar. Fenerbahçenin henüz başlayan İstanbul Hk maçlarında Beşiktaşla vapacağı müsabakaya daha fazla ehemmiyet vererek Ankaraya za - | yıf bir takmm göndermiş olması va binnetice yenilmesi bütün bir se - nepin emek ve gayretini heba et- miz gitmiştir. Halbuki nazarı dik. kate almak lâzımdı ki bu maçlar- dan biri başlangıç diğferi İse so - nuncudur- Başlangıçta —muvaffak olunamasa bile sonradan onu telâ- fi etmek imkânı olabilir. Fakat di. #erinde almacak netice son ve ka- tidir. Onu tamir etmeğe artık im- kân ve ihtimal olamaz. Bunu tıpkı, bütün bir sene derslerine sön de- rece dikkatle çalışan ve muvaffak olan bir talebenin nihayet imtihan günü yaklaştığı zaman' kendini koyverip imtihana hazırlıksız çıka, rak muvaffak olamayışma benzete- biliriz. Yahut ta bir bayrak yarı- şrmda bütün hasımlarınt gearide bırakarak son merhaleye yakla - şan bir atletin bayrağı elinden dü. şürmesine. Kaldı ki bir günde iki maç yap- mamağı kabul etmemekte Fener - bahçe serbestti de. Haber aldığı - mıza göre Fenerabahçeye istenil . diği takdirde bu maçlardan birinin tehiri cihetine gidileceği teklif e- dilmiş ve bu teklife sarr-lâcivert- lilerin ayrı ayrı takım çıkarmak suretile her iki maça da iştirak ©. | debileceği cevabı almmıştır. Bun - dan her halde Fenerbahçenin ra- kibinin kuvvetini ihmal ettiği an- laşılmaktadır. Acaba — hakikaten Eskişehir takımı , ihmal edilecek bir kuvvet midir? Hâdisat bunun aksini isbat etmiştir. Her iki ma- Çını 'da seyretmiş olmak itibarile söyleyeyim ki Eskişehir — Demir- &por takrmı hiç de 'fena futbol oy- namıyor: Takrm heyeti umumiye i. tibarile —mütecanistir. — Canlıdır: Genç ve hevesli elemanlardan te - şekkül etmesi dolayısile ' takrmm nefesi de yerindedir. Oyuncular maça nâsıl başlıyorlarsa oyünü öy- le. bitiriyorlar. Hepsi aynı âayar oyuncu olmakla beraber içlerinde bilhassa hazarı dikkati celbeden birinci sımıf oyuncular da vardır. Kaleci, sağ müdafi, merkez mua. ğin_ve sağ açık bunlar arasında Fenerbahçe gençlerinin de ölle- rinden gelen gayreti sarfetmekten çekinmediklerine işaret etmek is- terim. Hayatlarmda ilk defa bu derece ehemmiytli bir maça işti - rak eden bu gençler sön Bayret ve Onerjileri ile oynadılar. Sayanı tak dir bir metanet gösterdiler. Hat - tâ içlerinde başından yaralanarak içinde sahayı terketmek mec buriyetinre kalrp ta tekrar yine ba- ŞI sarıl! maça İştirak edenler bile oldu- ” Birinei maç nisbeten. mütevazin ctereyan etmiş olmakla beraber i . kinci maç Fenerbahçenin ara ci Fi S büm ei ülâhazalar... Yazan : Sadi KORSON bir saman ateşine benzeyen par. layışları müstesna tamamile Do - mirsporun hâkimiyeti altında cere- yan etmiştir. Teknik bakımdan De. mirspor. ağır basıyordu. 3—1İ oyu- nun normal bir neticesidir. Fener- bahçe takrmının tarzı teşekkülün- de de bazı hatalar da göze çarpı- yordu. Birinci —maçta hiç değilse Aytenin merkez muavin ve hücum hattmr sürükleyebilmesi için de Fikretin sol açık oynatılması daha muvafık iken bu cihet te düşünül - memişti. İkinci maçta Demirsporun en tehlikeli oyuncusu olan sağa. çıklarmın — karşısmdan almarak Mehmt Reşadımn merkez muhacim oynatılması da bir hata idi. Gönül arzu ederdi ki bu maç milli küme şampiyonluğunu bihak- kin kazanan Fenerbahçenin bu şam piyonluğu kazanan tam kadrosile Demirspor arasımda cereyan et - sin ve netice ona göre anlaşıl . sın- Her ne de olsa Eskişehir Demir- spör takımı kaazndığı bü parlak muvaffakıyetten dolayı ne kadar övünse yeri vardır: Takımlarımı çok iyi larından ve hazırladıklarından do. layı idarecilerini, her iki maçta da ellerinden gelen gayreti sar - fetmekten bir an farif olmayan 193940 senesi Türkiye futbol şampiyonu takrmı oyuncularmı can dan tebrik etmek bir vazifedir. Sadi Karsan Zafere kadar.. Spor, macera, aşk romanı Yazan: SACİT TUĞRUL ÖGET 34 — Dur ben de harita başma geleceğim, Ceyms ve gemici kılıklı adam yukarı çıktılar. Kemal, diğer beş kişi ile yal nız kalmca hepsinin yüzlerini gözden geçirdi. Hiç birisini ta. nımıyordu. Bunlarm.. İçlerinden ikisi gemiye mensup insana ben- ziyordu. İKemal bu adamların yüzlerini tetkikle meşgülken salona yine ibr başkası girdi. Kemale: — Haydi, kalk! dedi. Kama- ranı göstereyim, Merdivenlerden güvertesine çıktılar. Yelkenli büyük bir kavis çize" rek geriye dönüyor... Dümenda biraz evvel Ceyms'i çağıran ge. mici ile Ceyms var. Ortalık yavaş yavaş ağarma- ga başlayor. Şimdi geminin git- tiği tarafta bir kizıllık neredey” se günün doğacağmı haber v.. mektedir. ' Geminin etrafında iri iri mar- tılar dönmektedir. Ceyms cebinden tabancasmı çıkararak ateş ediyor. Kemal ve kendisini götüren gemici, bu silâh sesini hiç bex- lemedikleri için geriye dönüyor” lar. 50 metre kadar uzaklarında bir matr, denize doğru düşmek. yelkenlinin Gemici Kemale mırıldanıyor: — FPatron, fevkalâde nişancı- dır. Bu sabah direğin tepesinde düğüm olan bir ipi tabancasmın bir kurşunile köpardı! Bü cümleyi söyledikten sonra | kahkaha ile gülüyor ve Kemalin yüzüne (yani biz seni pek öyle 'kolay kaçırır cinsinden değiliz) demek istiyor. Kemal kamarasma girdikten sonra gemici, masanın üzerinde duran bir kâğıdı okumasını tav- siye ederek çıkıyor. Kamara karanlık, basık ta: vanlı,-zift kokan bir yerdir. Bir kenarda alçak, örtüsüz bir ya. tak vardır. Yatağm karşısına düşen duvardaki rafta bir testi ve yanmımda çinko bir bardak durmaktadır. Kemal, masanın üzerlerinde duran uzun bir kâğı- dı alarak okumağa başlayor: “Gemi deniz üzerinde siyah bir hapishanedir. Nasıl hapishar neden kaçmağa teşebbüs daha ziyade ihtiyatlı bulunmağı icap ettirirse, bu yelkenliden de firar teşebbüsü, geminin içinde ser. best dolaşabilmek hakkını geri alır. Bir sandalla gemiden kaç - mağı düşünmek ancak bir inti- | har hareketi olabilir. Çünkü Ok. yanusun azgm dalgaları ve pat- ronun keskin nişanlr tabancası bu hareketleri affedecek kadar müsr nehakâr değildirler. Blna, y ç lam gea 4&% & kızkl Y L beraber yemek yerler. Arzu e denler yiyeceğini alarak gemi . nin herhangi bir köşesinde kar- nmı doyurabilir.., Altmda bir imza: i'Cers” Kemal yazıyı bitirir bitirmez raerak etti: Gemide acaba başka esir de var mıydı? Çünkü Ceyms, yazr sında “mahkümlar” diyordu. Kemal iyiden iyiye meraklan. mişti, Yoksa gemide Avrupadan bu- günlerde Amerikaya geçmesi lâ: sız.. boksörlerinden. biride . mi mahpustu? , Bunu ergeç öğrenecekti. Fa - kat şimdi yapılması lâzım gelen başka işler vardı. Evvelâ üstü başı sırsıklam 8- laktı. Bu vaziyette sabahm se . rinliğinde daha fazla dursa has- talanacağı muhakkaktı. İlk iş olarak, üzerindekileri çıkardı. , (Devamı var) İ na kalni olmâak ürere keyfiyet ilânen Rumelihisar idman birliğinin kongresi Rümelihisar idman birliği riyasetin ren: Klübümüz senelik umum! köngresi 29 eylül 1940 pazar günü saat 9.80 ra yapılacağından O gün ve saatte sayin azaların klüp binasına — teşrif- lerini bildirir, bu toplantıda ekseriyet olmadığı — takdirde 13 birinciteşrin 1840 pazar günü saat 9.30 da ekseri- yete bakılmaksızın toplanacağımızı gayın azalara bildiririz. - İstanbul dördüncü icra memurlu- Ahmet Nurettine; Beyoğlunda Ft çıkmaz sokakta Zekiyenin evinde |- ken- halen ikametgâhı moeçhül bulu- nan. Dairemizin 940-3465 numaralr dos- yasında Sultanahmette Akbıyık ma- hallesinde hamam sokağında Hatice | Müşvika tarafından İstanbul asliye dördüncü hukuk mahkemesinden iz- tihsal olunan 38-2042 esas ve 128 ilân numaralı ve 10-6-9d0 tâarikhli — ilâma müÜsteniden 168 lira 78 kuruşun —17 şubat 1938 tarihinden itibaren yüzde 5 faiz ve 10 lira vekâlet ülcreti 22 li- ra mâhkeme masrafınm icra masraf- larile, birlikte ve haciz yoluyla yap: tığı takip üzerine nammıza çıkarılan icra emri ikametgâhmızın — meçhül bulunması hasebile tebliğ - edilemedi- Bindean icra hâkimliğince icra emrinin bir ay müddetle ilânen tebliğine ka- rar verilmiştir. Bir ay içinde borcun masraflarile birlikte ödenmesi ve bu müddet içinde börç ödenmez, tetkik merelinden veya temyiz veyahut lade- yi muhakeme yoluyla alt olduğu mah- kemeden icranın geri brrakılmasına dair bir karar getirilmedikçe — cöbri Jera yapılacağı ve gene bu müddet 1- çinde İcra ve iİflâs kanununun 74 ilm- tü maddesi müucibince mal beyanmda bulunmanız ve bulunmazsanız alacak lmmn talebi Üzerine hapisle tazyik ©- lunacağınız ve hakikate muhalif be- yanda bulunursanız hapisle cozalan- dırılacağınız. malümünüz — olmak ve mezkür lora emrinin tebliği makamı- Çai .| , D aA ai G LA ça.hştn'dık.. Bu hafta yapılacak lik maçları İstanbul Futbol Ajanlığından: 29-9-940 tarihinde yapılacçak maçlar Şeref stadı: Süleymaniye * Beyoğluspor saat 18 te. Hakem: Adnan Akın. Yan hakem: Müuzaffer - Şekip. Beykoz - İstanbulspor, Saat 15 ta Hakem: Hüsnü Savman, Yan hakem: Fazıl - Bülend. Boşiktaş - Altıntuğ saat 17 de, Ha- kemi: Halit Galip. Yan hakem: Bahattin - Necdet. . Föoner stadı: | Şazi Tezcan, Yan bakem: Sadık - Tarık, Fenerbahçe - Galatasaray, Saat 17 de. Hakem; Samih Duransoy. Yan hakem: Ahmet Adem - Feri- dun, Topkapı - Vefa, saat 15 te. Hakem Üi sporcuydu. Evlenmezden evvel, yakın rabat atlarken görüyorsunurz. ı*':"m—“ İA SA ÜŞ LÜ İN gel TÜ ŞA T AA aA YU Dünyanın tanmmış tenisçi kadınla rından Süzan Louglef çek K vik hareketler yapardı. Yukarıki resimde kendisini, kortun - apeylr İ ' / zamana kadar teniİs ilüğü Hâdise malüm... O kadar ki maeş- hur yıln hikâyesi yanımda çok sönük kâlir.. 940 senesi nisan ayında — Mısirdan Fenerbahçe klübüne, Miısrr toprakla rında maç yapması tekllf — ediliyor. Fakat ©o sıralarda İstanbul, — Ankara ve İzmir şehirlerinde de Türkiye mil H küme birincilikleri vardır ve gene! direktörlükçe de milli küme talimat namesinde her ne sebeble olursa ölsun maçların tehirl calz olamıyacağı da katiyetle tasrih edilmiştir. Fakat yapılan temaslardan sonra direktörlükçe bu seyahatin yapılma sına karar veriliyor. Fener klübü ta kıramı takviye için Galatasaraya mü racast ediyor. Yarısı Galatasaraylı futbolculardan olmak ve başlarında gene Galatasaray klübünden bir ida reci bulunmak Üzere klüp buna razı oluyor. Tarih tesbit ediliyor ve maça temsili bir mahiyet verilerek kafile: ye de Fenerbahçe klübü ikinci — relsi ve futbol ajanı Hasan Kâmilin riyaset etmesi takarrür ediyor. Yalnız gide- cek kafilede dört mâarif müntesibi vardır. Galatasaray lisesi müdür mu- avini Müslih - bu zat Galatasaraylı futbolcularin Idarecisi olarak kafile ye İştirak edecektir. - CGalatasaray lisesi müâllim müavin- lerinden Salfm ve Enver ile Fenerbah çe klübünden ve Edirne lisesi müal- limlerinden Boncuk Ömer . Bunların sayahate iştirak adebilme- leri maarif vekilliğinin müsaadesine bağlıdır. Ve bu işle de Ankarada fut- böl federasyonu reis vekili — Danyal meşgul olacaktır. | K Kafile rıhtıma geliyor. Vapura bi- niyorlar. Ö esnada bu dört zata ve- kâletin izin vermediği — binaenaleyh seyahate iştirak edemiyecekleri kafl- le başkanma bildiriliyor. Bu vaziyet karşısında Muslih, Enver, Sâlime ka- rar tebliğ edilerek aseyahatten menedi- liyor, Ya Ömer., O, kaflile ile gidiyor. Federasyon reis vekili kafileye iltihak edemiyen bü üç arkadaşa İzin alımma- sının temini işini bölgenin burada a- Jâkadar memuruna havale ediyor. Bu rada kalanlar, âgonradan bu zata mü- racaat ettikleri zaman aldıkları cevap gu oluyor: — — Kafile gitmiştir. Esasen Miısırlır ların davet ettiği oyuncu — ve idareci adedi de giden arkadaşlar ile temin edilmiş ölüyor. Şayet siz gitmek ister seniz masrafı — klübünüz | öder gidersiniz. Ben başka bir şey - yapa- paam, diyor. Şayet gidecek adam adedi mahdut ise. Daha bidayetten ne için — fazla futbolcü çağrılmış veya pasapoört mü- amelemizi - hem de alâkadarlara ve- kâletten müsaade almmadığı halde * ikmal ettirilmişti. ! Kafile Mısıra gidiyor. Müsabakala: rint yapıyor ve yaptığı maçlarda da iyi dereceler alarak mümlekete dön- mek Üzere yola çıkıyor, Vapur Pire- “ye geliyor. Esas hâdise de — burada B ile . ar . hooıı Terbiyesi Genel Direktörlüğünün nazarı € '*_ i.' Tekrar hortlamağa başlıyan kulüpçülük ruht?” önüne geçmek İçin vakit kaybedilmeme Evvelce verdikleri beyanatta söylö’,.ğ—- lerini şimdi nakzederek geriye ";t_ etmek istiyenlerin maksatları Fakat bu derece aşikâr bir şe raftarlık tezahürlerine Genel Dires n müsamaha edemiyeceğine Yu gençleri başıboş bırakarak Atina- ya gidiyor. Çocuklar da, pek tabil o larak şehri gezmeğe çıkıyorlar, Bu meyanda Galatasaray klübü a zasından Boduri de Pirede — bulunan bir akrabasını ziyarete gidiyor, Fakat vapurun hareket saatinden haberdar olmiyan ve esasen kendileri de Pi- Fede pek ihmal edildiğinden vapuru kaçırıyor. Kaflle İstanbula — geliyor. İstanbulda milli kümenin ikinci devre maçları vardır ve iki hafta sonra da Galatasaray - Fener karşılaşacaktır Klüplerin vaziyetleri nazik her İkisinin de şampiyon olmak ihtimali kuvvetli O eanada bir sabah gazetesi Boduri nin Atinada kalmasının klübü aley hine kasten hazırlanmış bir şey oldü | ğundan bahsederek kafile reisi olan futbol ajanına hücum ediyor. Ajan da gene bir sabah gazetesine beyanatta bulunarak: bunda ne kendisinin — ve ne de Bodurinin bir kasti olmadığını sadece vapuru kaçırdığını söylüyor. Esasen hâdisede kasit olmadığının eni büyük delili de Bodurinin hemen sefa rethaneye müracaat öderek — vapuru kaçırdığını ve kendisinin memleketi mize lâdesinin teminini rica etmesidir İş bu suretle kapandığı zannediliyor. Vakanın cereyan tarihi 17-20 mayıs- tadır; Bündan iki üç ay evvel Böduri mam lekete - geliyor. Kendisini — İstanbul bölgesi merkezine çağırıyorlar ifade- sini alıyorlar. Buna - alâkadarlar da mütalealarını ekliyerek genel direk- | törlüğe gönderiyorlar. 1040:1041 yılr lik fikstürü çekiliyor. Fenerbahçenin ilk hafta — Beşiktaşla ve ikinci hafta Galatasarayla karşı- laşması takarrür ediyor. Maçlar yapılı yor. Fenerliler Beşiktaşa yeniliyorlar ve'o gün de şehrimizde çıkan ve ser- mayedarlarından biri de-Fener idare- cilerinden olan bir spor mecmuasın:- da bir havadis görülüyor: Böduri Atinada kaldığından - teşki- lât kendisine bir sane ceza verecek- miş. Havadis mevsimsiz. Çünkü hâdi- senin cereyanı tarihi — ile havadişin çıktığı zaman — arasında 56 ay gibi bir fasrla var. Ve ceza da bu cezayı|' istiyenlerin klübü jile Bodurinin klü- bünün - yapacağı maçın ârifesinde tasavvur ediliyor. Akabinde Galatasaray klübüne şöy | l6 bir tebligat yapılıyor: *“Klübünüz falan sicil ve mmtaka- | nm falan sicil numarasmda mukay- yet futbolcülerinizden Bodurinin Mr- sır seyahatinden avdetinde — Atinada | kalmasmdan dolayı genel direktörlük | çe cezaya kadar nizamna- menin bahşettiği salâhiye- te istinaden kendisini müsabakalara iştirakten menediyorurz.,, Şimdi Üzerinde durulacak- — nokta- |. lar: Acaba ne için Boduri bundan üç |' ay evvel İstanbula geldiği — halde - şayet hareketi cezayı müstelzim idiyse kendisine veya klübe buğgüne kadâr | 17 de BGYOĞI““M İ E yapılacaktır. — — iggari9il çah 2 — İdare heyoh_ Ja ! ı em' :- Ve gene İstanbul rektörlüğün Bodüriy? | | ça vereceğini ve hem d€ menil sabakalara iştirakt€f penliğ ni nereden biliyor d.ğ yapıl dan böyle bir teblig& şurat ' cezayı Vermek İÇİN N y Ve titiz davranıyor; KER | mösl icap edenm:;'ı n9 L / dır. Bödüri te j derken Atinada k:ımı,uı | yapıldıktan sonra M Kaf G ken kalmıştır. AJâ? Mı,.p&“ . sinin de o zamanki K -' kalış kasten değildir- ayr İstanbul bölgesi YAP Do ga şey kaybetmemiştir- kendi klübüdür. Kaldı ki; bedeN cuya mükâfat veyâ Bahasında muvaff göre verir. ğ Bu — Atinadâ “::k,n“ oky sporumuz için ae Vöf ııllw gi? eden Hİi ty Z)| Jijı | i Çünkü kafile reiS katmamak için hiçDİr reisinin kafile ile ü Bu seyahat işinde, İ olduğu gibi yazdık) : Mmuhterem Ve : rümüz de geçmesine' imHt” , lerin cereyan tâ M bir. klüpçülük E* göylece gene kendimize Wi rl.'j tebligat yapılmamış ta bugün bu teb- || © —

Bu sayıdan diğer sayfalar: