Tah yat ba İİ Maç sarti, e Kya Slteüccek br Br kE, Mia, “da yi, vk i emmi dülnir, Mis en pişman o- Mk defa, bir kalıyor. 8, hayretle, acaba . Benç kızlar “Jan mu, diye sor- an Lakland” m bi O ay, 5 olduğunda da süp Mü Haka Mt,” Bördüzleri onu şa. e al p< Bakkında edindi- | Mn oluyordu: “Tan baş “iğer kadınlardan Odiyordu; tabi- İstikraratzlık var. & va mt çi lm ne söyliye- iş, Yl ag, Yapacağını kabil Pei, yor, ervelden kes, 4 # lar koparmağı hareketli olan in nef kar- Tank hayret Stimatte Muydu? Halbuki 9hün Yanımda idi. ak nasihat din Ha lerine göre kare iy, Bilmez mi idi? kaşı, a hareketlerinde Bü a iğ - sz e, Si 3 | giy li Srüthda kati hir “İDE ve istiyordu. tahil görünen bu da, onun er rencide edi. Ti Li dn j VE biç malâhi- “shul bir kadının AYİP, hem de yakı V O kadm Enam vahşi 4 z # 47 o AĞGIMI NASI m illi Roman Zan: iskender F. Sertelli ZO 9 e a e — ARA ASMAN. Amın BR EŞ EN a dağlarda in , Fakat, yormuş gi. 7 TE a. EZ a Yazan: Cek London iniltileri arasında rovelverini “E- rikaon” un boynuna dayadığı erte. si günü, Polinezyah gemicilerle denizden çıkıp gelmişti. İşte gimdi de Başmda kocaman kovboy şapkası ve belinde 38 çap- İa Uzun namldı Kolt tabancasile wdnda, kazazede bir gemici gibi yerleşmek iddiasmdaydr. İşin en acalp tarafı kırm vücut yaradılışı Mibariyle çok nazik olu” guydu. Böyle tegebbüsleri başara- bileceği katiyyen tahmin edile. mezdi. Saçları kısa, çenesi kalm, bazu- ları yerinde olsaydı neyse ne de- nilebilirdi. Bazı kadınlar vardır ki, cazip olmamakla beraber, iriyarı Ye erkek yapılıdırlar. Jan Lakland bunlardan değildi. İşte Şöldona Al lahallak dedirten bu genç kızım böyle zarif ve narin yapılı oluşuy- du Evet, Jan Lakland hiç de erke. ğe benzemiyordu. Bilâkis fevkali, de Iâtif bir mahlüktu. İ Şeldon genç kızın gür ve güzel | saçlarını büyük bir meftuniyetle | seyrediyor; narin endammı seyre bir türlü doyamıyordu. Genç kız kat'i ve Âmirane bir İ senle kayığın tekrar denize indi - | Filmesiri O emrederken Şeldonun | kalbine keskin bir hançer saplanır gibi oldu. Allarm boynuna kement atan ve bir anda eğerleyip üstüne at- yan bu genç her şeyde bilgiliydi: Sanattan, edebiyattan bahsede bildiği gibi, bir gemiye manevra yaptırabiliyor; cenup denizlerinde bir yelkenliyi o wükemmelen idare ediyordu. Doğrusu biribirine bu kadar gıt kabiliyetler arasında ga "ip bir tenaktz görmemek imkân. Sizd. Genç kız bütün kadırlığıyla Ma, layta sdasmdan zenci işçiler top- layıp getireceğini iddia ederken mensup olduğu cinse karşı haka- ret etmiş olmuyor muydu? Şeldonun evinde bir piyano var dr. Bu piyanoyu ölen zavsllı dos tu Hegi Drumord bin müşkülâtia getirebilmişti. Genç kız arasıra piyanonun Ö- nüne geçiyor; ve çok İnce bir zevk. le nefis parçalar çalıyordu. Sesi de fevkalâde güzeldi. Bu ses, tıp- kı berrak bir suyun akışmı andi- rıyor; İnsanda, yumuşak bir kadi feye temas edilirken duyulan bis leri uyandırıyordü. Genç kız, gitarada, Havay tür. külerini çalarken Şeldon, yantba. şinda, büyük bir vecd içinde onu dinlemeğe alışmış. Böyle anlarda, Muamtmalı genç kızm zamun zaman geçirdiği garip nöbetler, basmdaki kovboy şapka- sı, uzun namlulu tabancası, vel hâsıl bütün bu teferristm heğgi unutuluyordu. (Devamı var) yak. Seni, onun kadar beti de se viyorum, Şinrdiye kadar saygı say- dım.. Yolunu kesmedim. Lâkin ar, tık tahammülüm kalmadı. Seni delice seviyorum, Ayşe! O serseri. yi gönlünden çıkar da, orun yeri- ne beni koy.. Beni sev! Görüyor. sun ki, ben ondan çök daha yakı. şıklı bir erkeğim. Aynı zamanda cebim de onun gibi delik değil. Ayşe köyünde ilk defa böyle bir tecavüzle karşılaşıyordu. Sür'atle geri çekilerek: — Sokulma, Osman! diye ba. İırdı. Sonra pişman olursun! Bu hakaret ve tecavüzün acım, on kat fazlasiyle çıkarı; > i , tmaca G Gözünü HABER -— Akşam Postası Şundan Bundan Yılanın en büyük düşmanı Yılanın en büyük düşmanı kim dir? Memleketimizde çek büylik ve tehlikeli (yılanlar bulunmadığı için bunu belki biz düşünmeğe ihti- Yâç duymamışızdır. Fukat Meksi . kalrlar için vaziyet böyle değildir. Meksika, zebirli yılanlar memle- ketidir. Meselâ çmgmaklı yanlar Sibi en tehlikeli yılanlar, çiftçile- | rin her an bayatlarmı tehlikeye sokmaktadırlar. Tarlada çalışanlar her sene birkaç kurban verirler ve her köylü tarlasını koskarsk #Ü- Ter. Bunun için cenubi Amerikanm İ bazı yerlerinde halk “Road rin- İner” aöl iroşa adeta tapar. Bu | kuş, uçmaktan ziyade yaya yürür. | Halk arasında adı, “Yol tepen” dir. Bir keklik büyüklüğündedir ve yı- ların birinci dilşmanıdır. Uzun gagası, pik tüyleri vardır. “Yol tepen” yılan görünce irki- Bir, başmdaki tüyleri diken diken Olur, kanatlarmı gerer, bir İleri, bir geri gider, sağa sola kaçar, yılana saatlerce yaşırtmasa verir, tâ ki yılan yorgunluktan bitap düş- sün- Yılan eninde sonunda yorulur. Yorulunca, kuş üstüne çullanır, w zur gagasile yılanı delik deşik 6- der ve bu deliklere kaktüs diken. leri saplar ve böylece işkence ya* ya yapa wlan öldürür. Suyun dibinde kalabilmek rekoru Suyun dibinde insanlar ancak 3 dakika durabilir. Kuşlar yirmi sa- en fazla duramazlar. Balina bir saat suyum dibinde ya - şar. Balinanm ciğerleri insan ciğe- rinden kuvvetlidir; az oksijen sar feder. Hayvan ne kadar şişman 0- lursa 6 kadar az oksijen sarfode- rek nefes alır. Balinanm vasıl! boyu 24 metre 172 ton - dür. Vücudü, harareti muhafaşa eden; soğuğun tesirini azaltan yağ” İnrin örtüMi olduğu için az mikler oksijen harcaması kabil olar. İnsanlara gelince, ne yapsalar suyun altında kalma rökorunu kı- ramıyacaklardır: Üç dakika!.. Müstahkem kasa Amerikanm milyarlarca dolar kıymetindeki altınlarını çelik, be * ton ve demirden yapılmış muaz. zam ve müstahkem bir kasada sak lanmaktadır. Bu kaza hiçbir topun yikamıya- cağı müthiş bir kale kadar sağ - lamdır. Bu kasanm içinde 12X20 metre eb'adında bir çelik çekmece var - dır. Altınlar bu oçeltmecenin için. dedir. Bu çelik, demir ve beton defi - Benin muhafazağı için ber türlü tertibat alınmıştır. Definenin et - rafı mitralyöz yuvasıdır. Mitral « yözlerin sroaşma zehirli giz tir leri konulmuştur. Nöbetçilerin 6 bir ayna vardır; definenin tekmil sathi mesahası bu sysnla. ra sksetmekte, nöbetçiler oldukla- rı yerden definenin her tarafını gözlemektedir. Eşeğin anırması Geçenlerde Ameriksdâ bir eyek Yarışı yapılmıştır. Çok eğlenceli geçen bu yarışm baglen hususiye- ti neşenin çokluğu ve eşeklerin a- nırmalarının hiç durmamış olması- dir. Anlaşılıyor &i nnırmakla eşek heyecan, neşe ve zafer ifade eder. Fakat Çinde savalir mah'iklers bunu da çok görürler ve anırması” na mâni olmak için kuyruğura bir taş bağlarlar. Sebebi de gu: Anırmaya başlar başlamaz eşek ilk hareket olsrak kuyruğunu Kal. dırir. Anırma bilinceys kadar kuy- ruğu dik vaziyette kalır. Eşek kuyruğunu kaldırmamayın - ca katiyyen anıramaz. Eşeğin #- nırmaması için kuyruğuna taş buğ lanmen hayvan adeti izzetinefsin- den rencide olur. Taş çıkarılır çı- karılmaz muzafferane bir surette bağırmağa başlar. Havale hastalığı Çocuklarda havale hastalığı den len bir nevi kemik hastabığı var - dın Eseri yavrulart alıp götürür, bezılarımı da felee uğramış gibi b'r hale getirir. Nevyorkiaki . Tap akademisinin son yaptığı araştır - malara İsamimak İâzrmeelirse, g0” cukların yüzde 95 ine küğüklükle- rinde bu havale illeti mutlaka ge. İirmiş. Fakot bazlarmda büyük tesirler göstermesine rağmen ek - seri yavrularda hissedilmeden ge - germiş. Ancak binde bir kü ölüme sebebiyet verirmiş Şükrede Mim ki vaziyet böyleymiş. Yoksa dünya Üzerinde insan nesli tüke * Beyoğlu birinci sulh hukuk hâkimliğinden: 040/307 Emniyet sandığınm İstanbul Bahçekspsda, bilâhare Galatada Kemankeş Karamustafapaşa mahallesinin Site Pransez ban 8 No, da Nazmi ve Türk ticaret bankasında inşaat memuru Nasmi seyhine âçtığı davanm cari du ruşmam sonunda iki yüz on Uranın yüzde yed! buçuk avukatlık ücretile tah alline dalr verilen 23.7.9040 taribii hükmin müddenleyhir ikametgalımın maş hiti; tipe binaen iineti tebliğine kazar verilmiş olduğundan müddeti kanu" niyesi zarfında itiraz ve temyiz etmeniz hülâsai büküm makamma kaim ol muk Üzere iin olunur, (9054) Teknik Okulu Müdürlüğünden : i — Mühendis kesm: giriş imtihanları İ Teşriniervel 940 Salı günü ya pilacalıtır, Kayıt olunanların karneleriyle O gün saat sekiz buçukta mektep. te hazır bulunmaları, 2 — Fon memuru kırmı imtihanları günü ayrıca ilân oluracağı, 9 — Todrisnta 2) Teşrimlevvel 0d Pazartesi günü başlanacağı, ân bana da Kaplan Ayşe derler, Seni köyün ortasında rezil eder ve mas- kara edi . Kahpece önüme çık. tı, beni arkamdan vurmak istedi, derim, Köyde kimsenin yanına gi. demez, kimsenin yüzüne bakamaz olursun! Arkadan bir araba sesi işiden Atmaca birdenbire kenara çekil. mişti.. Ayşe derhal köprüden geri şe ve koşarak kaçmaya başla- Ayşe ogün tarlaya gitmemişti. Almaca kararını vermişti: — Ben, bu kızı Mehmedin elin. den — ne pahasına olursa olsun — alacağım. Diyordu. O gün tarlaya gitmeden köye dönen Ayşenin peşinden gitti.. Ye, tişemedi, — Allahın günleri çoktur.Bugün değilse yarım, elbette seni bir da. ha böyle dar bir yolda kıstırınm. Diye söylenerek köye döndü. e Ayşe o gün tarla yolundan geri döner dönmez, arkadaşı Zeynebin (s07) İkisi de biribirlerine dertlerini açarlar, ve en gizli işlerini bile bi- e saklamazlardı. ynep, sabahleyin Ayşenin te. ve bahçeye girdiğini görtince şa. şirdr: var? Karşına kurt mu çıktı? Yüan imı çıktı? Hele otur şuraya da bir yudum su iç. Tıkanacaksın nerdeyse, Ayşe bahçede ceviz ağacının di. bine oturdu: , > Kurttan, yılandan daha müt- hiş ve korkunç bir canavar çıktı bu sabah karşıma, Zeynepçiğim! Ayşe kendini tutsmıyordu.. Gözleri ıslanmıştı. Ceviz ağacının dibine bir parça et ve kemik yığını halinde çökü- veri: Zeynep, arkadaşının yanına s0. kuldu: — Buner senedir seninle bera, ber tarlaya gider geliriz. Ne bir kurda, ne de bir yılana rastladık. Her zaman karşımıza sevimli tav» tee ve tarla farelerinden baş. a bir şey çıkmaz. Bugün nasıl ol. du da karşıma bir canavar çıktı? İ NADINLAR VM Ev - Kadınına Faydalı tâvsiyeler * Tavağin balık kokusunu çıkarmak için tavanm igerisine | bir miktar sirke koyarak ateşe koymalı, Sirke kaynaymcaya ka- dar âteşte bırakmalı. Sonra tx! vayı içerisinde şecak sirkeyle i ce oğmak, Balık kokusu tama- miyle kaybolur. * Pireye karşı her gün odayı sirkeli veya förmolu şu ile sildir” melidir. Odanın ötesine berisine taze nane yaprakları sermek fay. dalıdır. Nane kokusundan boş- lanmıyan pireler kaçarlar. Odada vazolar içine çiçek yerine taze nane konursa ve yatarken el ile yüz nane ruhu damlatılmış su ile yıkanırsa pirelerden kurtulmak kabildir, # Meyra mevsimindeyiz. Sof” ra örtülerinde sık sık meyva le. keleri olur, Bunları çıkarmak için kükürt buharına tutmak en iyi çaredir. Lekeli kısmı ıslatmalı ve ger- meli diğer birisi de lekenin ah tına bir huni tutmalı. Huninin dar tarafı yukarı, enli kısmı aşa, ğı doğru olmalıdır, Huni altma bir iki kibrit yak- malı, çıkan küki duman leke” yi ekseriyetle bit * Odun satın alınırken odunun yaş veya kuru olduğunu anlamak içi bir odun parçasım alarak ke. sik olan ucuna tentürdiyot, sör- meli, Sürülen yer sarı kahres odun bir sene evvel kesilmiş ve kurudur. Eğer tentirdiyot sürü” len yerde mor ve siyah çizgiler görülürse odunun yaş olduğu anlaşılır, * Kışın giyilen Jâstikleri yeni gibi muhalaza etmek için soğuk su ile yıkandıktan, yahut yaş bezle sildikten sonra kurumağa bırakmalıdır. Bundan sonra yün. İü bir bez veya fanilâ parçası ü- zerine az zeytinyağı damlatarak silip parlatmalı. Lâstik çatlamaz ve yeni gibi kalır. * Bazan halıların kenarları ve köşeleri bükülerek kıvrılır. Buna mâni olmak için, halının bükülen yerinin altma bir fırça ile yumur” ta akı sürmeli, ve kurumağa br rakmalr, Halı kat'iyen bilkülmez, İstanbal Asliye 6 neer Fukuk HA, kimliğinden: 9371/3813 Davacı Faik Haydar caddesinde Kaptanpaşa konağı 42 numarada otu, ran Nafız tarafından kocası, Fatih Binanağa mahallesi İmaret Atik #0, kak 38 numarali bünede oturmakta ike şimdiki oturduğu yeri beli al. mıyan Ahmet Refik aleyhine fkame eylediği boşanma davasmın müddef- «leybin gıyabında icra kitman muba, kamasi sonunda: Karr kocs oldukları Kaydı resmi fe arlaşılan iki taraf a, zasmda giğdetii geçimsizliğin sübutu, ma binen tarafların boşanmalarına dülr verilen 20 , 4 . 938 taribli hik. mün şmüdğdelsleybin ikametgihmm meçhuliyeline binaen tebliğ yerine geçmek Üzere on beş gün müğdetle | mahkeme divanhanesinde asılı butul. | masına karar verildiği Dân olunur, (15126) Ayşe biraz su içti. Gözlerinin yaşını sildi, Zeynep: — Çabuk anlat Ayşe! Nerdeyse meraktan çıldıracağım.. Diye yalvarıyordu. Ayşe geniş bir neles aldıktan sönra, hazin bir tavırla arkadaşına baktı: — Yeryüzünde insandan daha korkunç ve yırtıcı canavar var mi. dır? dedi ve acı acı güldü. Sonra, Sözüne devani etli: — Bu sabah tarlaya giderken, Çamurludere köprüsünün üstünde Atmaca Osmanla karşılaştım. Bu haydut, yolumu kesti ve bana ku- durmuş bir sırtlan gibi saldırdı. Güç kaçtım, Zeynepçiğim! Ayşe hiddetinden yumruklarını sıkıyor ve sık sık başını arkaya çevirerek: — Alacağın olsun, haydut! Diye bağırıyordu. Zeynep, Ayşeyi güçlükle teskin edebildi Zeynebin annesi de o sabah er. kenden tarla N Zeyneple # * Cilâk eşya üzerinde su le- kesi olduğu zaman temiz bir mantar (şişe tepası) alıp lekeye dairevi sürerek ovmak, Lekeler küçükse derhal çıkar, Leke bü | yükse o zaman bir fanilâ parçası üzerine bir İki damla ketenyağı damlatarak ve dalma fanilâyı daire şeklinde sürerek oval, dır. En âlâ cins saattir. Miknatişlenme suretile katiyen durmaz, çünkü bütün TİSSOT satleri miknatisten müte- 50 yaşlarındaki Kadın lar, nasıl 35 yaşında görünebiliyorlar2 Meşhur bir cit mütehassıs taze” fından kaşif, sağlam ve genç bir eli” din unsurlarına müşstih olarak genç hayvanların efit hüseyrelerinden ke- mali itina ile bstihasi ve (Biocel) ta bir edilen yeni ve kıymetli (cevher, cildin unsuru alan pembe renkteki Ter kalon kremi terkibinde o mevcuttur. Her ükşam kullanmız, uyuduğunuz ber dakika canasında cildiniz bu kay- metii cevheri massederek besler ve her sabah kalktığımızda cildinizin dar ba beyaz, daha taze olduğunu göre Geksin'z, Gündüzleri de beyaz (yağmz) Tokalon kremini kullanmız. Bu basit davi ve ilina sayesinde bütün ka- dınlar 1015 yay gençieşebilir ve gar yanı hâyret bir cilt ve tene malik 6- isbilirler, indi e yapacaksın, Ayşe? — İnti alacığım.. bıraksan, — Bu işi Mehmede daha iyi olmaz mm? — Mehmedin Bursadan dönme, si belki gecikir.. Ben o zamana ka. dar evde kapalı mı kalacağım? Demek ki, Mehmetçiğin Bur. sada çok kalacak, öyle mi? — Bilmiyorum, Zeynep! Şimdi. lik bir şey bilmiyorum. Fakat, yur, dumuzun her köşesini düşman Sar. mış. Böylebir zamanda Mehmedin çabuk döneceğini ummuyorum. — Giderken sana ne söyledi? , 7 Ben Mehmedin nereye gitti ğini bilmiyorum. Çünkü o, gider. ken bana görünmedi. — O halde kabalık etmiş. İnsan nişanlısına görünmeden köyden u. zaklaşır r01? » Hayır, Zeynep! O her şeyi dü. şünerek yapar, Bana görünmeden gidişinin elbette bir sebebi var- dır. Bunu sonra öğreniriz. Ben şimdi eve gideyim.. Annem bu va. kayı duyarsa, merakından ölür. — Seni bugün yalnız bırakmam.