Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
M ha M © - A.4.) .— Röyter:) ğ_%îmh Altmer oGyîî" bi Bütup HÜYO İle neşredi. N plir Ylemiştir. Krali h&wb“şhngacmdan' : biı'îlzfa.zlacıl- %my& milletleri, bu ı ğ:ğ&mdah lîuîwrrî:tlıe. a ar — İ Vd ) Ü, İi CA İ Ve D (0) O ©D _E ingiliz harp gemileri Sidi Barraniyi yeniden bombardıman ettiler İ Eahire, 24 (A. A.) — İngiliz u- “İ'mumi karargâhmın tebliği: Mısırda: Garp çölünde vaziyette hiçbir değişiklik yoktur- İskenderi" ye, Sidi - Haneş ve Matruh, düş. man tayyareleri tarafımdan bom - bardrman edilmiştir. Hasar pek e- hemmiyetsizdir. İki kişi ölmüştür: Kıbrısta, düşman, Marfu koyuna bir hücum yapmış fakat hiçbir ha" sarı mucip olmamıştır. Diğer cephelerde kayda değer ,bir şey yoktur: İNGİLİZLERİN BOMBARDIMANI Kahire, 28 (A. A.) — Röyter: - İngiliz deniz makamlarmın İs , 'kenderiyede neşrettiği tebliğ: Dün sabahm ilk saatlerinde de - niz kuvvetlerimiz Sidi - Barrani mmtakasmdaki düşman mevzileri « ne hücum etmişler ve iyi netice" yler almışlardır. !sıkmtılara ve tehlikelere katlar 'nanlarm hepsi de aynı tarzda şerefe lâyıktırlar. Bu tehlikeli fakat unutulmaz günlerde gös. s*terilen gecaat başarı, çoktur ve şanlıdır. Bütün başarıların derhal ve Ü hk“dav ü olduğunu | gerefli bir surette tanmması | enin oşrmm doğrur ||için, sivil her sınıftan erkek ve erdiş, Mak gözleri |!kadmlar için hemen derhal yeni 6 harp bir şeref nişanı ihdasma karar ha üt ten sonra, | verdim, Bu yeni nişana kendi 4 | âhaza ede .| ismimi vermek istiyorum. Bu d" K K nişan iki smıf olacaktır. Birisi, ) nho"" bir çok | Victoria haçından sonra ikinci İi '_ %-ıbüyük millet -! 1!.ııru-adıı gelen George haçı ve di Ha .d ancak derin- |"ğeri daha geniş Ssurette tevzi f ışiti!'bilec:eğ'l'm.ış #edilecek olan George madalyası. # h kahal'p. bugün.H | Etrafrmıza göz gezdirirsek, BK Pilarrmızdadır. | her tarafta şunu görüyoruz ki Ş Sahillerimizden;| ömtihan saatinde, Britanya Com- # y Stede, Manşırij| (mon Welthinin ana şehri, esa. » | I)um:îhşıt edilmiş | #sında müteaddit bir şehir olarak ? W% hava filo | ( uş olduğunu isbat etmiş” * İN d Mlar, Şhirlerimize y itir. Bir şehri teşkil eden surları ; Biy - Bizler, mirat Şdeğı.l, fakat o surlarınm içinde ya. 4 Döma Müa Priyetleri ve | (sayan insanlardır. Londranm î ı%h : w ceph€ |'surlarma biribiri ardına darbe * H % 'ler indirilebilir. Fakat Londralı, N bi teksip i muhare" | "azimkâr ve pervasız olarak kal - — İköüş Gsareş “Hiğimiz bu | maktadır. — 8a Yüin / Verecek bir | — Londrada olduğu gibi, İngil . i "'-.__ı kik terede her yerde, güzel ve tarihi Ç İN u'33[&1, muhare- | kırymette binalara bile hücum H Di beş Basiş y e bir milletiz. |'olunabilir. Daha az ailevi ve li | *_ b.q:!. hî'm:dı olursa ol. | daha az aziz olmryan küçük ev” Ve Dü & Bizim getirilen en | ler tahrip edilehilir. Fakat, bü. Ş eli eüzd'üî"p faaliye" | tün dünya önünde hürriyetin — KK : sembolü ve kalesi ve bizim ken" de tl.lnıü İince, î i. Mev- N kalmamağa ht ha mekteplîye ce' ' Üi R öyle - l »»W& sok F ç | SVhamlr idi, azem ih- a dimizin aziz ocağımız olarak a- .yakta duracak “daima hbir İn. " |/giltere mevcut olacaktır.., Burada kederdide ana baba: İ(lara, Atlantiğin ortasında haber n | çverilmeksizin torpillenen vapur. '|#daki çocuklarınm kaybından do layı duydukları kederi ne kadar derinden paylaşacağımızı söy - lemek isterim. Muhakkak ki dünya, mücadele ettiğimiz şer. rin bu menfur hareket kadar a çık delilini bulamaz. Fena günler yaşıyoruz, belki Mevlüde Ruşenin âkıbetine hiç aldırış etmedi. Fakat bir gün gebe olduğunu anladı, Deli” den de, delinin karnındaki yadi- gârımdan da iğreniyordu. Gizli gizli bir takrm ilâçlar, zehirler otlar tedarik ederek çocuğu dü. şürdü ve bu kanlı et parçasın? bir mezar çukuruna attı. Mevlüde çocuk düşürdükten sonra hastalandı. Harap medre" se odasında sefaletlerin en müt- hişini çekti. Bir kundüra boya. cısı imdadına yetişmeseydi şüp. hesiz açlıktan susuzluktan ölür" dü. Kundura boyacısı, Ali adında bir Harputlu oğlandı. Memleke- tinden İstanbula para kazanmağa gelmiş, başka bir iş beceremedi” ğinden kundura boyacılığında karar kılmıştı. O da harap medre, Benin bir odasında oturuyordu. GGündüzleri koltuğunun altında ufak bir iskemle, kayışından tut- Almanyanın nüfusu 9'7 milyona çıkarıldı Berlin, 82 (A. A.) —D. N. B: ajansı bildiriyor: Almanyanm istatistik ofisi, nü . fusun 89.634.000 kişiye baliğ ol- duğunu bildirmektedir. Şimdi Almanya ile birleşmiş or lan himaye altındaki bölgenin nü- fusu da ilâve edilecek olursa bu rakam takriben 97 milyona var” maktadır. Bu gsuretle Sövyet Rusyadan sonra, Âvrupada en ziyade nüfu. su olan memleket Almanyadir- * Atina; 28 (ALA.y) — Röyter: AL manya, Yunan olimpiyat federasyo- nuna 28 eylülde yapılacak olan Spor hareketlerine iştirak etmek üzere bu- raya gelecek olan 35 kişllik atlet ka- filesinin gönderilmiyeceğini — bildir- miştir. * Londra, 238 (ALA,) — Kral ve kraliçe dün London hastanesine gide- rek hava hücumları esnasında yara- larımış olanların bir çoğuyla — görüş- müşlerdir. Kral hastane — müdürüne yaralıların haleti ruhiyelerinin hari- kulâde olduğunu beyan etmiştir. * Noumeca, - Yeni Kaledonya * 28 (ALA.y — Müttefik kuvvetlerle bir- likte harbedecek olan yeni Kaledon:- yalı Fransızların âaskerlik şubelerine kayıtlarının bu hafta başlıyacağı tah- min edilmektedir. Bunların bir çoğu- nun Avustralyalılarla birlikte — kay- dolmak arzüsunda bulundukları ha- ber alınmaktadır. # Londra, 23 (A.A,) — Eden, 1500 yeni zabilin orduya ithal edilmiş ol- duğunu, halihazırda 2000 yeni askeri müessese, 376 sahra mutfağı bulun- duğu ve askerlere 3,000,000 kitap ve mecmua tevzi edilmiş olduğunu be- yan etmiştir. * Londra, 23 (A.A.) — Nevyork gazetelerinin Berlinden aldıkları ha- bere göre Almanyanım payitahtında teshin işi mutad olduğu — veçhile 165 eylülde başlamayıp 15 teşrinievvelde başlayacaktır. * Vaşington, 23 (ALÂA.) — D.N.B. bildiriyor: Beyaz #aray umumi kâti- bi, relsicumhur Ruzveltin harbiye ne- zareti müsteşarlığı ihdasıma mütcal- lik harbiye nazırı tarafından yapılan teklifi kabul ettiğini bildirmiştir. # Cenevre, 23 (A.LA.) — D.NEB, a- jansı bildiriyor. Vişiden haber veril- diğine göre, hükümet harbiye nazırı general Huntzigere, mütareke şartla- rinın temini için icabeden bütün iş- leri tavsiye etmesi için emir vermiş- tir. Bu maksatla general Huntzigerin emri altında huüsusi bir büro teşkil e- dilmiştir. # Maksiko, 23 (A.A.) — Reiğg Car: denasın seyahat etmekte olduğu hu- Büsl tren, bir kaç kilometre — ilerde yoldan çıkmış olan bir marşândiz tre- ni yüzünden dün sabaha karşı ani o- larak tevakkuf etmiştir. — Cardenasa bir sulltast teşebbüsü olup olmadığı tahkik edilmektedir. de istikbal daha fena olacaktır. Soğuk ve mağmum, kış geliyor. Fakat cesur olalrım. Kışdan son. ra ilkbahar gelir. Bugünkü im'” tihanlarımızdan sonra da mu - hakkak zafer ve menfur şeyler. den kurtuluş gelecektir. Benim yaptığım gibi, Allaha ve Britan" ya milletlerinin mağlüp edilmez iradesine itimat edelim..,, Almanlar söyliyor: İngilizlerin kuvvei maneviyesi çok yüksek Londra, 23 (A. A-) — Völkişer Beobahter adındaki Berlin gazete, si, İngilizlerin kuvveimaneviyele - rinin pek yüksek olduğunu kabul ve teslim etmektedir: Bu gazete ez- cümle göyle diyor: “İngilizlerin alçak insanlar ol- madiklarmı biliyoruz. İngilizler di- siplini muhafaza etmesini pek âlâ bilirler. İngilizler memleketlerini derin bir hürmetle severler.,, BİR JAPON ŞEHADETİ Tokyo, 23 (A- A.) — Nişi Nişi gazetesi Japonyanın Londra se . fareti müsteşarmm aşağıdaki be- yanatmı neşretmektedir: “Londra ahalisi hayret verici bir sükünet göstermektedir. İngi - liz hükümetinin payitahtı terket- meği düşünmesi için hiçbir sebep yoktur.., Sovyet Rusyada askeri manevralar Moskova, 23 (A A-.) —D N. B. bildiriyor: ) Pravda gazetesi Kief hususi mıntakasımda dün manevralar baş- ladığını bildirmektedir. Harbiye halk komiseri mareşal Timojenko, genelkurmay başkanı general Mereskov, harbiye halk komiser muavini Chtjadenko ve Kiyef husust mmtakası kumandanı general Chukov manevralarda ha - zır bulunmaktadırlar- A, SN SULA Alman hariciye nazırı Hitlere raporunu verdi Berlin, 23 (A- A.) — D. N. B. Hariciye nazmı von Ribben. trop Romadan bu akşam Berline dönmüştür. Von Ribentrop raporu- nu vermek üzere derhal Führerin nezdine gitmiştir. “ Vali muavinleri Bazı tayin ve nakiller yapıldı Ankara 24 — Vali muavinlikleri a- rasından bazı tayin ve nakiller yapıl- mıştır: Ankara eski idare meclisi azasından Cevat Akımın, İzmir idare heyeti aza- lığına, Samsun vali muavini — Orban Güvenç Diyarbakır vali muavinliğine, Konya vali muavini Ali Rıza, Seyhan vali muavinliğine, Erzincan vali mua- vini İslâm Ferid Konya vali muavinli- ğine, Dahiliye vekâleti mahallt idare- ler müstakil şube müdürü Hâmi Arı- kan Erzincan vali muavinliğine, Bür- sa vali muavini Edip, Samsun vali müavinliğine, Erzurum vali muavini Hilmi Balcı Bursa vali muavinliğine Bergama kaymakamı Şevket, Erzu- rum vVvali Mmuavinliğine tayin edilmiş- lerdir. Adliyede yeni terfiler Ankara, $4 — Adliye vekâleti bu: lundukları maaşlarda iki — sene çalı- şanlardan terfilerine bir mani olmı- yanların listesini — hazırlamaktadır. Liste önümüzdeki — ay neşredilecek, bir ay sonra da ayırma meclisleri ter- fie hak kazananları ayıracaktır. SKİ zaman adamları, lezze- tini beğendikleri nebatları ve hayvanları tabiat insana gıda olsun diye yaratmış fikrile türlü türlü şeyler yerler ve kıtlık zaman, larile harp zamanlarından başka vakitlerde yemek cihetinden pek de büyük rahatsızlık çekmezlermiş- On dokuzunca asrın yarısımndan sonra mikropların keşfi vakıâğ has” talıkların tedavisi hususunda bü- yük, pek büyük fayda verdi. Fa- kat insanlarımn beslenmesi hususun- da haylice zararlı oldu: Mikroplar ilmini kuran büyük Pastör yemek yerken önüne konulan ekmek üze- rindeki mikropları yok etmek fik. riyle ekmeğini bıçakla kazırmış- Onun talebesinden bazıları daha ileri giderek hiçbir yemeği kaynat” madan, hararette mikroplarını te- lef etmeden yemezlerdi. Hattâ mik- roplar ilminde meşhur Meçnikof taze olarak yemek istediği yemiş« leri mikropları telef edecek zehir- H suyla yıkadıktan sonra , tabii tekrar bayağı suyla yıkayıp * yer- di.. Böyle yapmakla gıdalar mik- roplardan kurtulur, fakat ayni za« manda İnsana pek lüzumlu olan vi- taminlerden de mahrum kalırdı-« Daha sonra yemeklerdeki kimya maddelerinden hâsıl olacak kalori meselesi keşfedildi” Bir gram albü. min yahut şeker takriben 4, bir gram yağ da takriben 9 kalori ve- rirler. İnsanm da yaşma, boyuna ve enine, gördüğü işe nispetle şu kadar kalori almaya ihtiyacı var” dır- Demek ki ihtiyacına göre ka- loriyi hangi türlü gıdadan alırsa işi tamam olacak, sıhhatine halel gelmiyecek-«- Bu keşifle kendi ken dilerini — besliyen leler Üüzerine büyük tesiri ol. made Ancak — kalabalık — halde yemek yiyen müesseselerde ka- lori hesabmna büyük — ehem- miyet verildi: Her adama şu kadar kalori lâzım olduğuna ve giıdalardan herbirinin verecekleri kâlori malüm bulunduğuna göre bu kaloriler hangi gıdadan gelirse gelsin: et pahalr olursa onun ye- rine unlu yemek, yağ bulunamazsa şeker yahut kuru balık. Kalori hapları elde bulunduktan sonra-: Halbuki yediğiniz gıdalarm hep" si mutlaka ucu ucuna hazmedile- mez ki hepsinin kalorisinden istifa- de edilsin. Herkesin hazım dere- cesi hazım cihazınm işlemesine gö. redir. Zaten bu cihaz normal sayı- lacak halde bulunsa bile yenilen gıdaların az çok bir kısmı hazme" dilmeden çıkar- En çok İşe yarıyan şekerin bile kana karışarak kalori hâsıl edecek miktarı yüzde yüz değildir. Yemeklerdeki kalori hesaplarını o kadar inceden inceye tayin eden- ler yalnız kendi akıllarına güvene. rek tablatin insanlardan daha alıl- L olduğunu hiç düşünmemişlerdi: Vücudumuzda en hakir gördüğü., müz barsaklarımızın her yenilen gıdayı içeriye bırakıp bırakmadığı- nı bilmiyorlardı- Şimdi biliniyor ki barsaklarımız yediğimiz etlerden ancak vücuda lüzumlu olan mikta- rını içeriye bırakır: Demek ki et yemek şeker yemekle bir değildir: | İkisinin kalorisi ayni olmakla be- raber vücutta etin hizmeti başka, şekerin hizmeti başkadır. Et ye- mekleri vücudun şeklini tanzim © - derler, şeker vücudun hareketini temin eder, yağ da vücudun tabli .hararetini muhafazaya yarar: Bun. insanlar, ai » |- muvazene dan dolayı - birinci madde * kalori verecek gıdalar arasında üç türlü gıdanm yapacakları işlere göre bir muvazene lâzımdır.. Biz kendimiz bu muvazeneyi gözetmezsek vücut o gıdalardan bir türlüsünü başka türlü hale getirerek işini gene görür, fakat böyle yapmak vücu- dü zorlamak demektir. Gıda has- talıkları da vücudü böyle - muva. zenesiz yiyerek * zorlamaktan çı- kar- Gidalar arasındaki muvazene bu kadardan da ibaret değildir. Kalo- ri verecek yemekler arasında mu. vazene lâzım olduğu gibi vücudü koruyacak vitaminlerin ve maden. lerin biribirleri arasında, sonra ka« lori veren gıdalarla — vitaminler, madenler arasında da muvazene lâzımdır. Vücudün sıhhati, onu ter- kip eden kimya maddeleri arasın* da muvazene demektir.. O kimya maddelerini vücuda getiren de gr- dalarımız olduğundan muvazenenin yenilen gıdalar arasmda başlama. sI İcap eder: Hayat ilminde, bu muvazenenin kanunları henüz tam olarak tayin edilememiştir: Fakat şimdiye ka. dar öğrenilenleri de haylice işö yarıyacak, yani vücudün sıhhatinö hizmet edecek şeylerdir:. Bunlari sırayla anlatmaya çalışacağım. — | GAT Çocuk dolu vapurun torpillenmesi Amerikada teessür, nefret ve infialle karşılandı i Neyyork, 28 (ALA.,) — Kanadaya çocuk taşrmakta olan geminin torpil- lenmesi haberi, gerek — Vaşingtonun parlâmento mahafilinde gerekse Nev- dırmıştır. Birçok kongre azası bu ha- reketi çok şiddetli bir lisanla takbih etmişlerdir. Faclanm — hikâyesi beş sütun Üzerine yapılan başlıklar altın- da nakleden Nevyork gazeteleri, hü- cumün son derece ani olmasını İşaret etmektedirler. Nevyork Taymis gazetesi — birçok çocuğun uykuda iken — öldüğünü ve hücumdan evvel hiçbir Ihtarda bulu- nulmamış olduğunu işaret etmekte- dir. Bütün gazeteler çocuklarım göz- termiş oldukları kahramanlığı met«- hetmekte ve Assoclated Pressin mu- diye tavsif eylemektedir. ——-——-0———— Singapurda tevkif edilen Japonlar Singapur, 23 (A- A.) — Dün po- lis tarafmdan tevkif edilmiş olan Chimozaki isminde bir Japonyalrı ile diğer beş Japonyalımm vaziyet- leri hakkmda resmi tebliğ neşre " dilmiştir. Mevkuflardan birisi ser- best bırakılmıştır. İkisi kadım ol , mak Üüzere diğer beşi esrarı devle- te mütedair kararnamelere muha lif hareketle maznun olarak yarmı mahkemeye sevkedileceklerdir. Po lis tahkikatma devam etmektedir. Birkaç gün devam edecek büyük hikâye KANCA - Tn XYazan : BEKİR SITKI KUNT sandığını sallaya sallaya, Beya” zıdda, Şehzadebaşında, kahvele . rin Önünde dolaşarak iş arardı. Geceleri işık yanmayan odasın- da, karanlık bir in içerisindeymiş gibi, yorgun argm yatardı. Ali erken çıkıp geç döndüğü için, hiç yüzünü görmediği kom” şusunün hasta olduğunu anlayın. ca, hizmetine koştu. Destisini doldurur, kara, boyalı ellerile Mevlüdeye ekmek veriyor, ona, “usanmasın diye, memleketine i boya- dair hatıralar naklediyor, yahut - ei WWE .v&ı İA - _“y_'",:;yw T K CA hergün gördüğü sokak vakalarını anlatıyordu. Bir gün köşede du” ran eski boyasız kunduralarını görerekboyamış, onları aynaya çevirmişti. Mevlüde, başında çatkı, göz kapakları çürükler içinde, vücu- du hummalı, boyacınımn hikâyele” rini dinliyor, o yokken de demir parmaklıklı pencereden yegâne görünen manzarayı, yıkık bir dü- varın yosunlarını seyrediyordu. İyileşip ayağa kalktığı zaman, boyacınm yaptığı iyiliğe muka” C'T TÇ a1 ai—l 'e y SW0 — bele bekliyen teklifi ile karşılaş- mıştı. Bu sıska oğlanda hiç bir cinsi cazibe bulamıyordu. Yaptı. gı iyiliğe bu suretle karşılık bek” lemesine kızıyordu. Fakat oğlan belki haklıydı. Ona hiç bir yar- dım yapmayanlar bile ondan aynı şeyi istememişler miydi? Teklifi reddetmedi. Aradan bir zaman geçti. Aşk. tan ve temastan sersemliği artan boyacı Harputlu Ali, günün bi rinde, Beyazıdda Aksaray dura- giniın biraz ötesinde, tramvayın altında kalıp can verdi. Bt R Meylüde üç senedenberi de 'Tophaneli Arap Remzinin dostu olarak onun yanımda ve emrinde. dir. Kim kimin emrinde?.. Bunu herkes bilimez, Arap Remzi, Be şiktaşa kadar bütün Galata ve Tophane semtinin şirretliği, edeb sizliği ve külhanbeyliğiyle tanın. mış meşhür. bir sabıkalısıdır., Yağlı, kıvırcık saçlı, katil gözlü, bu esmer, zübbe V Hi .l lir e F R — — — —- rif.. Karabaşta, Boğazkesende Koltuklarının —altında — karpuz varmış gibi, kolları kabarık, ca- kalr cakalı dolaşır. O yalnız po. lislerden yılgındır, Bir polis gör" se, hele taharri memurlarından hemen yolunu değiştirir, yüz yü- ze gelseler temannayı çakar, ta. bakasından bir de cıgara ikram eder. Arap Remzi görünüşte emlâk dellâlı, mobilya alım — satımiyle uğraşan, yazlık kahve işleten, yani kazancını meşrü — gösteren bir adamdır, ama, kıvrıntılı so kaktaki gizli esrarhaneyi işleten de odur. Her türlü kaçakçılık yapar, tabanca alır satar, her kir- li ve gizli işte hissesi vardır. Arap Remzi boyalı, düzgünlü orospulardan hiç hoşlanmaz. On. lardan yaka silker ve her musibe tin bu kancıklardan gelebileceği- ne inanır. Ş (Devamı var) e C aedür * y _,' — geh 4 b _-“e"*:î';m, yörk efkârı umumiyesinde büyük bir "” teessür, nefret ve infial., hisslu-uyane- —— - habiri bu kahramanlığı “harikulâde,; tt Üti 2i TĞL Üü F ALER .i « — » Si ll dümimdüü İzli'dekrle Bülü aA Gükide. A : T id-ı—*ı-—.-—*—— —-—-H ae -. .a 4 LK V Veper , S A ai n gz — 5 y