onun, arkadaşlarile » “Viyana birahanesi,, nde ya gördülklerile de nlâ- “> 3 eylülde Madam Edit, & tarafımdan Novyork zabt.. iliğine yapılan bir müracant. | Bamsine'in tüliriri müracaatı. karş yea bumu derhal Rönara SL: O da, 30 ağustostan- pi üncü caddeye civar bir o- oturmakta olan genç kadı. Ene gitti, | ai Müracantmızı büyük bir dik- yy dum Madam, dedi. İlâve kay malümatınız var mı? | İ bir Ametiksl: olan kadm EN 1 tutmağa çalışarak. ce, | Verdi; » | > Hayır, < Naa halde ben ilâve edeyim. aj, Kocanızin kaybolması bâdi- < #özümlün önünde cereyan etti. Na Ne diyorsunuz? iz Evet Daha doğrusu bu kay- ila başlangıcını gördüm. ya, gıcımı g Vermer Renz odaya girdiği ra- man Şnsyder, bir masanın başm. dn gömlekle oturmuş, mekteydi. Ustabaşı heyecanlı bir sesle: — Merhâba Franç, dedi- $nayder, bu heyecandan haki - kati keşfeder gibi oldu: — Ah! getirdin mi yoksa? Ani sevinç ve heyecanla dizleri kesilmiş, yerinden o kalkamamıştı. Nefes nefesa koşuyordu. Vefner yüzü gülerek cevab ver ü — Evet — Fotoğraflarmı mı? — Hayır Bir kopyaları daha vardı. Onları aldım. Yarin aldığım yere korsam mesele yok, Kimse farkma varmaz. Bu gece foloğ - raflarını alır ve yarm bana tes - lim edersin. — Ah kardeşim! Kardeşim! Franç Şnayder o dakikada sami. mi surette minnettarlık duyuyor * du. Arkadaşınm boynuna sarıldı. Sonra sordu: — Plânlar nerede? — İşte! Ustabaşı, tulumunun düğmele - rini çözdü Ceketinin iç cebinden sarı renkte kalm kâğıttan büyük | bir zar? çıkardı. Zarfı bogalttılar. İçinde on iki kâğıt vardı, Her kâğıda motörün ve “gestapo” ajanile bir- a Birahane anlomundan çıkış -ü anlatarak ilâve etti: İki arkadaşımla beraber bu. dayi, masa, kocanizm iki ar. İman beraber oturduğu masanın ata, Yanı başmda idi. Bu adam- a biri ise o günden bir kaç Say benim şüphelerim! davet Baz durup düşündükten sonra: 2), Pmek o gündenberi kocanı, Taşa, da görmediniz? Ahbapla» | a, bu gören veya kendisinden » Herman Şlassingin dok. Üatş , Şu halde Herman | ay, :8 benim gözlerimin önünde “ay İde demektir. Tahkikata 0— duğu yerden ve kendi son beraber gördüğüm | ha N elerden şüphelenmek suretile MAt sonra Rönari, Conson Devi, 24 neti © caddedeki birahanesi,, o nden içeri " Eylülün dördü ve saat| 1835 çi. i TE, Ta ... anatte, tayyare fabrikası Vemer Renz, arkadaşı Wemuru Franç Şnayder'in ve hattâ fakir evine gir- ai Hil ii v7 $oayderin bayat me- Tile vaktinden evvel yaş, Ve ne güzelliği nedes# kalmış karsı Frederi Silüdr. Bu kadm Renzi hiç : Bunun (o beşlca sebebi nazi olması, bundan Otasını tembelliğe teşvik kanaatinde bulunmasıydı. Mik evlerine yemek yemeğe tamanlar parasını ver iletinde olduğu halde büe Şnayder, Renze, gok ye - Sihetle, arzu edilmiyen misa- Say, Selesi yapmak isterdi. Ko, İm yüzden yaptığı kavga 4 # " 1 £, 4 # g Vernerin burada yediklerini yese iki misli fazla para Üzimgelir deonun için "dan daha az dikkat ett selâmindıktan sonra doğ * ray odasma gitti, Sa der, Yemeklerden evvel ve » bankadan gelince ve oraya önce höp orada dururdu: in diğer odası yemek 0- aş kullanılıyordu. Terzilik m aç burada dikiş Kia dururdu. Mutfak ve kiler iğ yerlerdi. İ, aynalı dolabı da yemek |, bir kısmının teknik resim ve plân ları yapılmıştı. Kâğıtlarn kenarı- BA yapıştırılmış ince kâğıtlara da Jüzumlu izahat; eb'at, ağırlık, has cim ve kuvvete dair muhtelif ra, kamlar; velhasıl Amerikada keşfe" dilen yeni motörün Almanyada vü- cuda getirilmesi için bir Alman mühendisinin bümesi lâzmmgelem her şey kaydedilmişti. — Karmm yannda bundan bahsetme, Werner tasdik etti: — Tabii. — Rahatça konuşmak “işin be- rağerde gikalım. © — Sana anlatılacak çok bir şey yok ki.. Plânlarm, başka bir fab. Tikaya gönderilmek ürere hazir. lanmış birer kopyası olduğunu ve bunlarm bir masanm çekmesinde saklandığını tesadüfen öğrendim. Direktörler bunlarm, pek mühim olmiyan evrak arasına karıştırıla. rak gönderildiğini sanıyorlar. Çün” kü böyle mühim işlerde nagası dik- kati celbetmemek için bu şökilde hareket ederler. Bu işle meşgul olan ustabaşı fabrikanın kantinin” de arkadaşımdır. Onu masa başın- da uyur buldum, Anahtar çekme- nin üstündeydi. Mühim olmiyan evraka henüz karıştırılmamış olan plânlar zarf işinde duruyordu, 8). dm. (Devamı var) Güneş cigara iç | İ raya çevrilmesine karar verilmiştir. sü İ but 3 HARER — Akşam Postası müdürlü ra taşı pazarlıkla satın almacaktır. 2 — Pazarlık 15-7. 8 — Şrtnama sözü gaçen şubeden Yarı, 48881) ! | fstanbul 3 üncü İcra Memurlr ğundan: Dos. No: 987/923 Hasan Naminin o Fatma Zahide ve Nimet Şahine borcundan dolayı * mahcuz bulunan Çarşıyıkebirin Şe. rif Ağa Cevahir Bedesteni Deruni sokağında eski yeni 14 numaralı 1283 külük 2763 Ada ve 15.parselde kayıtlı kâgir dükkânın tamamını 2280 numaralı kanund tevfikan par Evsafı Umumiyesi, Dükkânı önünde peyke (satış mahalli) olup duvarın İç kısmına bir kapıdan girilen dükkân olup içinde syda 150 kuruşluk kiracı vardır, Mesahası: 12,50 metre murabbay- dır. Kıymeti : 150 liradır. İşbu gayrimenkul. 4: namesi 1/8/0940 fari ren 937/923 numara ile İstanbul 3 üncü icra dairesinin muayyen numarasında herkesin görebilmesi için açıktır. İlânda yazılı olanlar inhisarlar dan fazld malâmat almak istiyen. ler işbu şartnameye ve 937/923 dosya numarasile mermwriyetimize müracaat etmeli daki yazılı kıymetin yürde yedibu. çuğu nisbelinde pey veya milli bankanın teminat mektubunu tevdi edecektir, İpotek sâhibi o alacaklarla diğer alscakların ve irilfak hakkı sahip lerinin , gayrimenkul ürerindeki haklarını hususile fair ve masrala dair olan iddialarını işbu ilân W rihinden itibaren 20 gün içinde e rakımüsbitelerile birlikte memuri- yetimize bildirmeleri icabeder. Ak- si halde hakları tapu «iejlile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşık mesırdan hariç kalırlar, Gösterilen günde arttırmaya İştir rak edenler arttırma şartnamesini okumuş ve lüzumlu o malümatı al. mış ve bunları tamamen kabul miş ad ve itibar olunur gayrimen. kul 12/8/9040 tarihinde opazarlesi ünü saat 14 ve 16 ya kadar İstan üncü İcra. Me defa bağırıldıktan son lrana ihale edilir. Ancak arftırma bedeli muhammen kıymetin yüzde yetmiş beşini bulmaz voya satış is. fiyenin o alacağına ruçhanı olan diğer alacaklılar bulunup ta bedel bunların bu gayrimenkul ile temin edilmiş alacaklarının mecmuundan fazlaya çıkmarsa en çok arttıranın tsakhüdü baki kalmak üzere arttır ma 15 gün daha temdit edilerek 27/8/9040 tarihinde sal günü Sasi 14 ten 16 ya kada: İstanbul 3 öncü İcra Memurluğu odasında aritırma bedeli satış istiyenii alacağına rüçhanı olan diğer alacakların ba gayrimenkul ile temin edilmiş ola. câkları mecmuundan fazlaya çık” mak ve muhammen kıymetin yüzde yetmiş beşimi tutmak şartile en çok artisrana ihale edilir, Böyle bir be del elde edilmezse. ihale yapılmaz Ye satış 2280 numaralı kanuna tey. fikan geri bırakılır. Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse der- hal veya verilen mühlet içinde pa. yayı vermezse ihale kararı fesholu" Artırmaya iştirak için ani umum ğünden: 17- Şartname ve nümunesi mucibince 300 adet bileme makinesi eımpa- MO pazartesi günü, saat 16 ia Kabatayta Tavazım ve mübaysat şubesindeki alim komlayonunda yapacaktır. * parasız almabilir, 4 — İsteklilerin tayin olunan gün ve saatte teklif edecekleri fiyat Uzn- rinden yüzde 7,5 güvenme paralarile birlikte mezltür komlayona müraenat- 9.7.940 Salı 1.30: Program, Müz: Neşeli musiki, (Pİ) 8.00: Ajan, 6.10 Ev kan dini 8,20/8.30: Müzik, 1230; Program 3285: Müzik: Muhtelif şarkılar (P1) 12.00 Ajana, 13,05: Müzik: 18.20/14.00 Müzik: 1800: Program, 18.05 Müzik Cazband (PL) 1830: Çocuk saati, 1900: Müzik: Çocuklar için (PL) 10.15: Müzik Fasi heyeti, 18.45: Mem leket saat ayarı, ve Ajans, 2000: Ko» duşma, «Çiftçinin saati), 20.15: M0, zik, 20.50: Müzik: Körfezden sesler, 21,15: Konuşma: 7130: Konuşma (Radyo gazetesi), 2145 Müzik: Rağ- yo Salon orkestrası, Soprano Bedriye Tüzün'ün iştirikile, 2239: Memleket onat ayarı, Ajans, 22.45; Müzik: Rad. yo salon orkesirast programının de vamı, 2500 müzik: Cazband (PL), 23.26/23.30: Yarmki prograin ve ka, yanış. ağn RAŞİT RIZA TİYATROSU Bu akışam Bakırköy Mütiyadi bahçesinde “SAÇLARINDAN UTAN, vodril 4 perde Heyet her salı akşami o Bakırköy Mütiyadi bahçesindedir. Dr. NECAETTİN ATASAGUN Sabahları 8,30 a kadar, Ak işamları 17 den sonra Lâleli Tay. Ap. Daire 2; No.17de Yenisini alacağımdan eskisinin hük- ze yoktur. Balda Sungur ——— narak kendisinden evvel en yüksek teklifle bulunan kimse arzetmiş ol duğu bedelle almaya Fazt olursa 0- pa razı olmaz veya bulunmazsa hemen 15 gün müddetle arttırmaya çıkarılıp en çok erttırmma ihale edilir. İki ihale urasındaki fark ve geçen günler için yüzde beşten hesap olunacak fair ve diğer zararlar ay- rıca hükme hacet kalmaksızın me. müriyetimizce alıcıdan tahsil olu” Mur, Alıcı arttırma bedeli haricinde olarak yalnız tapu ferağ harcını 20 senelik vakıf taviz bedelini ve ihale karar pullarını vermeye me€“ burdur. Müterakim vergiler tenvi. rat tanzifat ve tellâliyo resminden mütevellit belediye ruşumu ve mü- terskim vakıf icaresi alıcıya ait ol. mayıp arttırma bedelinden tenzil olunur. , İşbu gayrimenkulun tamamı yur karıda gösterilen tarihte İstanbul 3 üncü İera Memurluğu odasında işbu ilân ve gösterilen arttırma şârinamesi odairesinde satılacağı Mön olunur. o (14890) Kezibanı azarlamadım N Babam bir kaza nelicesinde ölün” ce ben, annem ve kırkardeşim Ke- zibanla yalnız kalmıştım. Köyümüze bir yabancı geldi: E& hem ben yaşta bir delikanli. tatil günleri bize gelirdi. Daha sonra her gün gelmeğe başladı. Ben bu »iyaretleri dostluğa hamle- diyordum. Halbuki o; Keziban için geliyormuş. Annem bana dedi ki: Kırkardeşinle. evlenmek isti yor, , milesi bakkinda malüme! getir! Btheme bildirmeden Elhemin kö yüne gittim. Sonbahardı. Dönüşte anneme izahet verdi — Bizim şibi bir aile... Bir an- nesile Gülsüm adında bir kırkarde” şi var. Bir de genç biraderi: Hasan. Çobanlık ettiği için göremedim... Babaları ölmüş... Pekaz bir gelirleri var gelirrin ehemmiyeti yek... Bir cuma günü Ethem yemeği biz de yedikten sonra Sarıgüzel yoluna kadar ona refakat eltim. Ortalık kararmıştı. Kış yaklaşıyordu. İkaz ettim: — Hemşiremle evlensene!... — Evet, evet Kadir... Gülüşüne mağrurane bir bakışı mukabele eltim, Cuma günü gele cekti, Aramak için Sarışüzele git- tim. Çünkü Keziban ağlayordu. Pazarles! günü hareket ettiğini #5y- ediler. Nereye? Kasımlars.. Dehşetli kar yağmur. Dağları aş“ manın imkânt yok. Kışın geçmesini beklemek lâzım. > Kışın bende bazı şüpheler uyan- dı. Annemle Keziban yalnız kalınca görleri kıpkırmızı oluyordu. Ve ben eve döndüğüm zaman fısıltı ile gö” rTüşmelerine mana veremiyordum. Bir gün annem hastalandı, Beni yatağının başına çağırdı: — Ben ölürsem Keribana bak! — Fibet, anne, — Evet, ama onu ararlsma!- Sen” den başka kimsesi yok. Yalmr sen. — Merik etme, anae. gözel Müsterih ol Ve sonra öldü. Bana söylemela| istediğini anlamıştım. Kezibanı a- zarlamadım. Anneme Öyle vaad etmiştim. Tekrar geçitleri yoklamı” ia gittim. Üç defa aşmak istedim, Cok kar vardı. Üç defa da karlar içinde kalmaklan zor kurtuldum. Dördüncü de muvaffok oldum. Kr” sımlara varınca önüme çıkan bir kadına sordum: — Asker oldu, gitti, dedi, — Buraya usak mı? — Çok uzak Karsılı — Gelmiyecek mi? — Eylülde evlenmeye gelecek. — Evlenmeye mi* — Evet, Kâmillerin leniyor. — Ayşeyle evlenemez. Kızkardeşim Kezibanın yakında bir çocuk dünyaya getireceğini söyledim. Ağladılar, bağırdılar: — Ayşede öyle. Hem babası Etbemi tehdit ediyor. Ayşeyle ev« banyosu Güneş banyosu yapan insan, cildinin kararması neticesi olarak, güneşten gelebilecek zararlardan birçoğunr karşı koyabilir. Fakat ne de olsa, güneş banyosu fazla devam edince zarar verir, Fazla olduğuna en iyi alâmet, banyodan sonru hissedilen keyfin kaçması - dır, Güneş banyosundan sonra yorgunluk hissedilinee artık fazla olmaya başlamış demektin İnad ederek devam edilirse arkasmdan zayıflık gelir, daha sonra da sinir hastalığı. Bunu beklemeden ban- yodan sonra yorgunluk hissedilin- ce birakmak iyi giur.. Bazılarına güneş banyosu sayısı çok olmadan da rahatsızlık gelir. Bunlardan korkarak güneş banyosundan hemen vazgeçme” mek için ne olduklarını bilmek lâzım olduğundan, o rahatsızlıkları birer birer sayacağım: Cildin bir tarafında kararma yerine kırmızılık peyda olur..Kır- mızlik muntazam bir şekilde toplu, yahut eliğin birçok yerlerinde benek benek dağınık olabilir, yahut iki türlüsü birden gelir.- Bu kırmızılıklarla birlikte, yahut kırmızılık hiç olmadan cildin bir ta. rafında hassasiyet artar, insan oraya dokunamaz... Nabiz bizlanir, arada sirada çarpmtı gelir, arkasından vücudun sıcaklığı Yüz kızarır, gözlerin akı kırmızı olur.. Cild üzerinde darı tanelci gibi küçük küçük kabarıklar peyda ölur-, Başağrısı gelir, burun kanar,- Ter sikimi; verecek kadar artar. Banyodan sonra yor - gunluk, iştahsızlık, bazılarında insan xüneş kersısmda duram, Yürek sıkmtısı gelir, pıldığı günün akşamı kay gelir Banto fazla gelirse... Yazan Dr. G. A. uyku kaçar, insan &inirlenir, ağlamak ister, kimisine sinir nöbetleri gelir.. Bazısma da, aksine, uyku bastırır, kimıldamak istemez. “İlkin kızarmış olan cild sararır. Vücudun kızarmış olan yerleri biraz sonra birdenbire, fakat intiramsız şekilde kararır, Bunlar güüeş banyosundan büsbütün vazgeçmeğe sebep ola” bilecek şeyler değildir. Hepsi birden de gelir. Onlardan biri veya birkaçı meydana çıkarsa banyoyu muvakkat olarak bırakmak, iki Üç gün banyo yapmadan geçirmek, sonra tekrar başlamak iyi o- lar. İki defa tecrübeden sonra tekrar meydana çıkarlarsa büsbütün Yâzgeçmek zariridir.- Bu Arızaların çoğu bayanların o günlerinde çıktığından o günlerde güneş banyosu seydir. yapmamak ihtiyatlı bir Güneşin gözlere de zararları olduğunu herkes bilir. Bu tarar. ların da başlıcaları, insan bir yero baktığı vakıt tekmil sahayı gö- rememesi ve baktığı yerde parça parça lekeler görünmesi, bu da gözlerin #nünde sinekler uçuyormuş gibi küçük küçük parçalarla tekeler bulunması, Onun için güneş banyosu yaparken, bilhassa ilk zamanlarda, siyah camlı gözlük takmayı iamal etmemelidir. Güneş banyosunun en büyük zararı güneş vurması denilen de- recesidin. Orun şiddetli derecesinde ilkin benzi sararır, Üzerine a, ğırlik basar ve nihayet bayılır. O dereceyi beklemeden, benzinin sarardığını ihsan kendisi göremese de, ağırlik basmca, hemen kal- kıp gölgeye gitmek yapılseak en basit harekettir... Şiddetli başağ- rıst da, bilhassa güneş vurmasının bir alâmeti sayllm.. Alışık ölmıyanlar için, güneş Demek ki, güneş banyosunun fazla, zararlı olduğunu anlata” cak en mühim üç allmet vardır. Hararet derecesinin artması, yor- gunluk bissi ve başağrısı. Bu, güneş banyosu yazılar: da artik yorgunluk ve başağrısı verecek kadar dan buzün onlara #on veriyorum. akleden : Baki BAŞAK Kadınlar beni haklı buldular. Ayşe gebeymiş fakat çocuğun kim den olduğu belli değilmiş. Lâkin kadınlar Ethemden, Ethem de Ay- şenin babasından korkuyormuş.. Ethemin Ayşeyle evlenecekleri tarihi bildiğim için oraya tekrar gittim. Ethem; peynir, ekmek yi- yordu. Beni görünce gülmek, iâti- istedi. ya, dedi. Kendi evin” de gibi ye, iç, — Evet! Sen birde çok yedin, içtin ve. Yatlın. Kalk, kalk, haydi benimle beraber gel? — Nereye? — Bire... Kezibanla evlenmeye re miniminiyi görmeye. — Ah, bir çocuk mu var? Lâkin kimden? — Ethem, kendine gel! Bir daha bu bahsi açma. Keziban, Ayşe değil, Artık lülife etmiyeceğini göziyle anlattıktan sonra duvarda ası asker elbisesini gösterdi: — Gelemem. Askerim, dedi. — Sen gitmezsen o buraya gel sin. Dağyolundan getiririm. — Ben iki kadınla evlenemem. — Ethem, yalnız birisiyle erle neceksin.. — Yarın Ayşeyle evleniyorum. — Evlenmiyeceksin. — Herşeyimiz hazır. — Herşeyiniz nikâh değildir. Yar rın gitmiyeceksin., Dinle Ethem! Eğer Kezibaniz “gitmek istemiyorsan benimle gide- ceksin. — Nereye? — Diisizler yoluna. Golihisar kulübelerinin “üstünde güzel bir yer... Orada biribirinden elli metre uzak iki kaya var, yalmız iki kaya başka kimse yok. Sen tüfeğini al.. Benimki orada saklı. Biribirimire ateş edeceğiz!. Ağrı kulaklarına kadar açıldı. Bilmem bu cesaretine mi, yoks korkaklığına mı fşaretti? — Ne zaman? — Ba akşam, Erken, — Pekâlâ, Beni bekle. OGelece- ğim. Oraya mahalline gittim. Bekle dim. Gelmedi. Tekrar evine uğra- dım. Gece olmuştu. Ayşe evindey” miş. Ayşenin evi köyün nibayetin- da Bütün pencereler gözler kamaş- tirtct ışıklarla pırıl pırıl yanıyor... Den içerisini görebiliyorum: Masa- nın üstünde şişeler, bardaklar, ka dehler. Etrafında neşeli misafir. ler.., Ethem çalıyor, Ayşe oynağor. Gece yarısında Ethem kalktı. Dr şarı çıktı. Karanlıkta kolundan ya- kaladım. Korktu, çok korktu. — Dur, gürültü etmet dedi. Bilmem nedense ona itemi ettim. Yavaş sesle: — Hani Diisisleryoluna gelecek” tin? Niçin gelmedin? — Şaka zapnelmiştim. — Silâhla şaka olmaz. Eğer yarın bu yoldan Ayşe erine gidersem &- leceksin. — Dinleti... Buradaki teklifinden hiç bahset” miyeceğim. Ertesi günü Babamın tüfeği ile Ayşenin erine giden yol- da bekledim, Ethem bir erkadaşiy” le geliyordu. “Dur!” diye bağırdım. O kendisini bekliyen şeyi Mimi. yordu. Arkaya kaçacağı yerde ileri koşmağa başladı. Bir insan ne kaçabilir. Tetiği çektim. Düştü ve bir daha kımıldanmadı.. Meclis-i Meb'usâ 1293 —-1877 Hakkı Tarık Us ilk Devrenin müza- kereleri * tb sahifaisikk bir kitab. Her k tabcıda bulunur 4Dr Kemâl Özsan ta, idrar yolları hastalık- ları mütehassısı öl İstiklâl caddesi N 530" Bü Pazarı ütü Olenyas apartman. Tel 41235