S Siz ıp., &e“hanabuşekıldebırev- tavsiye ediyorsunuz, Ke- î hmnam FEndecığım elbette 1_ % böyle bir tavsiyede K | Yok, O adamı tanı - yetşamk bu sefalet ve | €N kurtaracak na. Ü n bi | ı_wq-um_u adamla evlenmenizi is - u'ai?medlğîm sevemti yeceğim a 531! mi, Kerim?  %H.Ğ Bi sözlerini İ | Cndenm bu a | .4"4:, Ün tan m*ll c'a bahsediyor- iğim. W:â,_ıde dalgın daîgm başını bqn tözl F- | &rine benziyen, ciddi ve büyük gözlerini Kerime l gibi, saadeti tatmış ve iri bu vaziyete dü- wW liği ve o zamana kadar , h% !C“Hen düşünüyor. €Tece yalnız ve kimsesiz b“&mz Kerim... Bu ne SEY, Yarabbil Yalnız — ve müdafaasız ilen fena insanlar isti- Stiyorlar. Geçen — gün gidiyordum. Bayan dostlarından bir a- %îîıunce yanıma — yak- yetimi bildiğini sa- N:&M&dlğl alâkadan müte Nh“m Fakat sonra halimi ne tarzda baktığı sıktığım görseydiniz, 'ısqîanabıne dese beğenirsi- SIDİ güzel ve genç bir- mur“bbwe olur mu? Bu ' ğlaqğ]“ Tiyatroya giriniz.. Si- W iniz oradadır. Bir gün de görüşelim.,, — dedi. Saat tayin — etmeğe Bense o anda onu to- ııu%k duyduğum nefreti yü- kt"lx icln çılgın — bir arzü Süz abit bunu yapamadım. *v "e 8Ölfllııferek uzaklaştım. Hı ağala, İ adammxş. yarabbi!.. ı?avnıcuğmn ne çirkin th%îîare ve yalnız bir ço- Ş:î“" » sizi himaye edecek D q,k"lnnn sözünü kesti. beni — himayesi %&Maînğlur Kerim. Ben Ve tecrübesizim. — Hayat Malümatım az ve sathi., % bazı insanların | Yirn Bulmuş AGRI Bay J. 0. C. Yazıyor: | | '*uyom Tedavi gö fakat. ALL> bahsedilince, | &ğ ."'ıımüb ğş değildir. Bir eg tatbik ettiği bir tevlit ederek ağrı. | etmiştir. ş%ggîhp olmuşlardır. akılarının — tevlit hpıu ALLCOCK Kırmızı daire ve  , 'Nğunhll. bir gece zar- #i —'Mk Böstererek ve de- | Romatizma, Lumr delikli ALLCOCK ""ı"l—a ““khk * OTOMATİK .&""ıı hemen ağrıyan ' Markasına dikkat de 27 buçuk İ J BURHAN BURÇAK L;f.; _ b 22 25 | VCV yorum/ | "'* değil mi? âdiliklerini gördüğüm zaman ha: i' I Wı_ bayntten yerinden sıç - | yattan iğreniyorum. Bir genç kız yadamla evlenmiş NAKLEDEN evleneceği adamı.çok pek çok sev- mezse onunla nasıl — yaşar? Buna benim aklım ermiyor. Ben ise kim | seyi sevmiyorum ve sevebileceğimi de sanmıyorum, O halde — evlene: mem, değil mi Kerim? — Kerim sözünü kesmeden din ledi. Bunları çok sade ve tadii, an cak masum çocuklara has bir tavır | la söyliyen Ferideye — bakrıyor ve | kendini mesut, son derecede mesut | buluyordu. Kerim, eskidenberi çocukları se- verdi. Küçük Feride de çok sevim: li bir çocuk olduğu için kalbinde | büyük bir yer tulmuştu. Zaman, bu oyun ve masal meraklısı kızca- | ğız ile işte düşkün ciddi adamı bi- ribirlerinden ayıracağı yerde ikisi- ni karşılaştırmıştı. Feride çocuk saffetie Kerimin kalbinde işgal et- tiği yeri genç kız salfetile de mu- hafaza etmişti. Kahraman dev, â | - ciz ve küçük sultanı her felâkettetn : ve teesslirden sıyanete şimdi de ha | zır bir vaziyetteydi. ; | — Feride ben maddi — şeylere çok ehemmiyet vermiyen bir hayal perestim dedi, Size hak veriyorum. Şimdi öyle hissediyorum ki siz o olsaydınız. ben hiç memnun olmıyacaktım. Sizin daha fazla mesut — olmanızı arzu ediyorum, Siz iyi kalblisiniz. Yolu- nuza böyle biri çıkacaktır. Size lâ- yık bir adam... Çok sevildiğiniz zaman siz de onu seveceksiniz, Fer ride... kendinizi bu müstakbel ar- kadaşmız için saklayınız. Siz çok kıymetli bir hazinesiniz. Kocanız | olacak mesut adamın sizi de mesut edeceğine şüphe etmiyorum. Emin | olün, onüu kanraman dev'de çok se* vecektir. Kerim müşfik gözlerile Ferıdemn ince yüzüne bakarak tebessüm ediyordu. — Fakat genç kız hâlâ mahzun ve ciddi duruyordu. — Ah Kerimciğim, — siz bana, bebeğini kıran bir çocuğa bir ye- | nisini vaadeder gibi bir şeyler söy- lüyorsunuz. Istikbal size yanıldı- Zınızı isbat — edecektir. Şimdilik benden yalnız sabırlı olmamı iste- | yiniz. Zira noter Salim — ailesinin en küçük kızları zannımı uyandır- dığımdan dolayı beni affetmiyece- ğini biliyorum, Buna güç taham: | mül edebileceklerini sanmryorum. Sizinle ne zaman görüşeceğiz? — Bilmiyorum, — yavrum.. Siz evime gelmezsiniz. Ben de birkaç zaman buraya gelemiyeceğim. Feride içini çekti: — O halde size mektup yazarım, | dedi. Siz de cevap verirsiniz. — Öyle yaparız. Genç kız sustu. Bir müddet son | ra gayet yavaş bir sesle ilâve etti: — Kertim, artık mademki hayat- ta ümidim kalmadı, Ölsem ne iyi LA olur! (Devamı var) — Payvlina, dedi. Bizim Führeri- mize hizmet etmek ister misin? — Evvelâ, yine bir şüphe aklı- ma geldi: “Belki, dedim, benim hükümete taraftar olup olmadığımı bu suali sorarak öğrenmek istiyorlar,, de- dim ve hiç tereddüd etmeden ce. vab verdim: — Maalmemnuniye, dedim: Hiç istemez olur muyum? Bu benim için büyük bir geref. Fakat.-. Kastner derhal sordu: , — Neye tereddüd ediyorsun? Tereddüt etmiyorum. — Yalnız düşünüyorum : Kastnerin — göyledikleri doğru muydu? Hitlerin yanma hizmetçi olarak alacak başka hiç kimse bu- lamamışlardı. da bir ben mi kal- mıştım? Niçin beni alacaklardı? Kastnerden bunu —onlar mı iste- | mişlerdi, yoksa o mu teklif ede- cekti? s&&RANİDAALSWÜ&mmy SanRemo'dan MAEZF Anlatan 1 Vahideddin'ın Törüncubaşısı Karserli SÜKRÜ, v BZ bi Padişah bu teklifi pek cazip buldu. İsviçredeki grandükün de bu işte alâkası ve parmağı vardı. Hattâ bu harekete lâzım olan bü . | yük parayı da bu adam temin &. | diyordu. Padişah bu adamlarla temasa yine Gümülcüneliyi memur etti. Bir müddet şeçince Romadan San | Remoya gelen Gümülcüneli “işin | | mükemmel b'r şekilde yoluna gir- - | mekte olduğunu” haber verdi. Bütün bir gün sabahtan akşama kadar padişahla başbaşa kalrp gö- rüştükten sonra Gümülcüneli asıl sermayedarla temas etmek üzere İsviçreye gönderildi. Gümülçüneli gider gitmez San Remoya bir Yunan miralayı geldi kümeti devirmek şartile Yunan hükümetinin Sultan Vahidettine her türlü yardımı yapmağa hazır olduğunu, bildirdi. Dirkaç gün geçince de, meşhur | İngiliz generali Harilton padişahı | | ziyaret etti. Harilton San Remoda | | üç gün kaldı ve bu müddet zarfın. E srnr bir müddet sotum, da mütemadiyen padişahla görüş- | tü. Padisşah pek keyifli görünüyor - du, Bana: — İngilizler de, Yunanlılar da nihayet harekete geldiler. İadei sal tanatım için ellerinden geleni yap. | mafa hazır olduklarını resmen bil. dirdiler. Doğrusu benim bu işlere hiç ak- İrm ermiyordu. Kendi kendime: “Atı alan Üsküdarı geçti..." di - yordum. Fakat padişah inanıyor. du. Ve bu inançla kabina sığamı. | yor, plânlar kuruyor, hayaller pe- şinde oyalanıyordu. | ve padişaha, Türkiyedeki milli hü., | Asıl parsayı toplayan Gümülcü neli İsmaildi. Padişahtan boyuna para çekiyor, iş peşindeyim, — diye İsviçre, Roma, San Remo arasın- da mekik dokuyor, geceleri de o kumarhane senin, bu — batakhane benim, vur patlasın çal oynasın | safa sürüyor, eğleniyordu, İsviçre- den döndüğü — zaman Grandükün sultan Vanidettini tekrar tahta ge- çirmek için 2 milyon İngiliz lirası tahsisine hazır olduğu haberini ge- tirdi. — Komisyondan bana racak miısım? diye takıldım. O ise ciddi bir tavırla: — Âyan azası — oluyorsun ya. | dedi. Ne tuhaf, ne madrabaz adamdı bu. Padişahı kafese koyduktan son: ra önüne geleni de aldatabileceğini | sanıyordu. ! Grandük ile sultan — Vahidettin esasta anlaşmış görünüyorlardı. Grandük, iki milyon İngiliz lira- yani zevce* | A faca ©ur da hisse ayır i Kristef Kolom ö'un Yumurtasına ÖÜ©ğru. Bilir misiniz” olyah renkli insanlardan en fazla tebaası olan devlet neresidir? — 44 — _ Yazan: Vasfi Rıza Zobu Siyah renkli insanlardan, | fazla tebaası olan devî»_.t. herha.l— âe, Habeşistandan sonra Amerika- dir. .ıw rörk ve V ı"’ ”'.*'ıı g,** büyü r, bDeya v ak U shirlerde bun ızlara ı bir kalabalıdk t sekil î' ror- ı.u I.Tr_ı r dalre, hir ll. hiçbir sokak yoktlür hi, 'mı siyah yüzlülerin akınlarına tesadilf edil- mesin: Görmedim ama, herhalde Adisababa buradan pek farklı ol- masa gerek. Çünkü Nevyork şeh- rinde bugün 365 bin zenci vardır. Bönim dadımım, Suültan Hamidin k Şı OBSCNE | haremağalarının, Puçkinin büyük dedesinin soyundan olan bu zenti- ler vaktiyle Afrikadan buraya, e- &ir pazarlarmda tatılmak İçin ge- tirilm'ş. Amerikaya hicret edip, İ zengin madenleri ellerine geçiren | si Amerikadan avdet edince vere- (DAvrunalı açık gözler, ocaklarda cekti. Bunun için pek yakında San | | Remoya gelecekti. Gümülcüneli padişahtan talimat alıp, tekrar İsviçreye döndü. Bu müzakereler cereyan ederken padi şah da programlar çiziyordu. Tür- kiye hudutları haricindeki — bütün muhalefet rüesası, gayrimemnun- lar, ve bütün Osmanlı — hanedanı azası San — Remoya dayet edile- cek, burada gayet esaslı ve gizli bir polis teşkilâtı, bir de muyvak- kat hükümet kurulacak. (Devamı var) Gayrimenkul satış ilânı İstanbul Emniyet Sanc'ığı Müdürlüğünden: Hilmi ve İlhaminin 17301 hesap No, sile sandığımızdan aldığtı (300) Hraya karşı birinci derecede ipotek edip vâdesinde borcunu vermediğinden hakkımda yapılan takip üzerine 3202 No, lı kanunun 4Ö mer maddesinin ma- tufu 40 ımcı maddesine göre satılması icabeden Kumkapıda Çadırcı Ahmet çelebi mahallesinde kafesçi sokağında esk! ve yeni 18 kapı, 197 ada, 19 par- sel numaralı kâgir evin tamamı bir buçuk ay müddetle açık arttırmaya koön- muştur. Satış tapu sicil kaydına göra yapılmaktadır. Arttırmaya girmek istiyen (100) lira pey akçesli verecektir. Milli bankalarımırzdan birinin temi- nat mektubu da kabul olunur, Birikmiş bütün vergilerie belediye — resimleri ve vakıf icaresi ve taviz bedeli ve teliâliye rüsumu borçluya aittir. Arttırma şartnamesi 16-5-940 tarihinden (tibaran tetkik etmek istiyenlera sandık hu- kuk işleri servisinde açık bulundurulacaktır. Tapu sicil kaydt ve salr lüzumlu izahat da şarinamede ve takip dosyusında vardır. Arttırmaya girmiş olan- lar, bunları tetkik ederek satılığa çıkarılan gayrimenlrul hakkında her şeyi öğrenmiş ad ve itibar olunur, Birinci arttırma 8-7-940 tarihine müsadif pa- zartesi günü Cağaloğlunda kâlin sandığrmızda saat 10 dan 12 ye kadar yapı- lacaktır. Muvakkat ihale yapılabilmesi için teklif edilecek bedelin tercihan alınması icabeden gayrimenkul mükeilefiyetlerile sandık alacağını tamamen | | cek, şimdilik avans olarak yarrm İ çalıştırmak için, bu güçlü kuvvet- milyon îsuçre frangı tediye ede—ılı zencileri satımalırlar, kamçıla- ya kamçılaya, dolap beygîrl gibi çalıştırırlarmış. Devlet sonradan e- sir ticaretini kökünden söküp a - tınca, bunlar da azad edilmiş. İş. te asıl bundan sonra kıyametler kopmuş- Bir siyah derililer, beyaz derililer mücadelesidir başlamış- Afrikadan gelen baba ve analardan doğma Amerikan toprağı mahsulü esir yavruları, kendilerinden ev- velkilerin çektiği esaret azabırım hmemı almak için olacak, intikam hırsiyle eski efendilerinin çolukço- cuğuna saldırmağa başlamışlar. Onlar bunlara, bunlar onlara der- ken senelerce kan gövdeyi götür- mlüş- Bir ara gelmiş kl az kalsın Amerikanm bir köşesinde istiklâl. lerini ilân edip, bir devlet kuracak kuyvvete sahib oluvermişler. Bu büyük zenci tehlikesi karşı- sında apışıp kalan Amerika hükü- meti, büyük bir ordu teşkil etmiş. Başlna da general Kırant isminde bir kümandanı geçirmiş: “Haydi bakalım, bütün Üümidimiz sizde!,, demiş- Bunlar da topları, tüfenkle. riyle siyahilerin üstüne çullanmış- lar| Ne olmuş, nasıl olmuş Sesi. yon harbi dedikleri bu boğuşma ne kadar sürmüş bilmiyorum ama, gö- neral nihayet zencileri mağlüb et. tikten sonra hepsini Ameriban devleti kanunları altına sgokuver - miş. Arablarm ne büyük bir tehlike teşkil ettiğini, bu zaferin de ne mühim bir hâdise olduğunu, Nev- yorktaki generalin muaszam tür - besinden anladım. Şehrin en mu- tena bir yerine mermerden, mü - geçmiş olması şarttır. Aksi takdirde son arttıranım taahhüdü baki kalmak | Femmel bir “anıt kabir” yapmış- şartile 23-7-940 tarihine müsadif salr günü aynı mahalde ve aynı saatto son arttırması yapılacaktır. Bu arttırmada gayrimenkul en çök arttıranın — Üz- tünde bırakmlacaktır. Hakları tapu sicillerile sabit olmıyan irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususile faliz ve masarife dair ld- dlalarmı ilân tarihinden itibaren yirral gün içinde evrakı müsbitelerile be- raber dairemize bildirmeleri lâzımdır. Bu suretle haklarını bildirmemiş olan- larla hakları tapu sicillerile sabit olruryanlar satış bedelinin paylaşmasın- dan hariç kalırlar, Daha fazla malümat almak istiyenlerin 938-520 dosya No. sile sandığımız hukuk işleri servisine müracaat etmeleri lüzumu iİlân olunur. DİKKAT Eminiyet sandığı, sandıktan alınan gayrimenkulü ipotek göstermek isti- yenlere muhamminlerimizin koymuş olduğu kıymetin yüzde d0 nr tecavüz etmemek Üzere ihale bedelinin yarısma kadar borç vermek suretile kolaylık göstermektedir. (3677) YANINDA ANLATAN: HİTLERİN ESKİ HİZMETÇİSİ PAULİNE KOHLER Vablarını Kastner kendisi verdi. Dedi ki: — BSeni tavsiye edeceğim. Çün- kü senin iyi bir Alman vatandaşı olduğunu biliyorum:. Führerimize hizmette kusür etmiyeceğine ve Aklımdan geçen bu suallerin ce, kendisinin senden memnun kala « üzlsi İA & A #a AA v dd üÜü di » 4 "W HİTLERİN l İ | | (ODA HIZMETCİSİ IDİM ni SÜi ÖD £ ddi L ada alükadarlar ve cağına eminim. Tabii, evvelâ Nazi partisine âzâ yazılacaksın. Çünkü, Führerin hizmetine girmek için muhakkak partiden olmak lâzım. Ertesi gün kapmmım önünde bir Nazi ötomobili durdu. Kastnerle i- ki Gestapo memüuru beraberdi. Eş- yalarımı otomobile koyarken ba, nâa yardım ettiler ve ben de bin- dim. Hep beraber yoal koyuldük. Beni evvelâ Augsbuürg karakolu- na götürdüler- Orada bir odaya al- dılar. Bir saat kadar bekledim. Bu müddet zarfında, hâlâ, beni niçin Hitlerin hizmetçiliğine aldıklarını düşünüp durdum. Hakikaten, o an- da buna akıl erdiremiyordum. Yok. sa Kastnerin evi bu iş için bir İm- tihan yeri olarak mı kullanılıyor- du da ben oradaki hizmetim esna- sında Nazi aleyhtarı olmadığımı lar. Paristeki Napolyonun türbesi- nin tam taklidi. O, vasıl büyük bir kubbenin altında, 'derin bir cukür- dan fışkirmış koyu renkli bir lâhit- te yatıyorsa, bu de öylen Onun, ordularının bayrakları nasıl duvar- lara asılmışsa, bununkiler de sıra- lanmış- Onun, nasil yarânı arka salonlara gömülmüşse, bununkiler de öylece defnedilmis. Yalnız, o zavallımnm karısı yanmda değil. Bu, öldükten sonra karısını da bırak- Mmamış; yahut karısı bundan kaç- Mmayıp, ayni çatmın altma girmiş | ve uzanmışlar.. Fransızların Na- polyon mezarmı tavaf edişleri gibi, Amerikalılar da bunu, milli bir kahraman sayarak, hürmetle ziya. ret eder dururlar. Napolyon türbesinin kapısındaki yazı gibi bir kitabe de bunun ka- pısında var: Manasmi Bordum: — Büyük bir söz!. — Kimin sözü? — Generalin: Amerikalılara va- siyet gibi bir şöyl — Na demiş? — “Harbetmeyin,, demiş. Ha bravo! Gördün mü kumanda- nı! İşte büyük söz de böyle olur: Elhak, Amerikalilar da bu vasiye- te rlayet etmeğe çalışır insanlar . dir. Geçen ümüm! harbde, milli kahramanlariınm bü arzusunu yeri- ne getiremediler ama, bu harbde emrini dinlemeğe çı.lıııyorlu- E- Ber Almanlar kızdırmazlarsa, ge - neralin ruhu şad olacak demektir. Lâft uzattık. Neyse, biz yine bah- Bımıza gelelim-. Zenciler üstündeki bu galibiyet- ispat ettiğim için Führerin hizme- tine muvafık addolunmuştum; ©o dakikada buna bir cevab veremi- yordum. ten sonra yine beyaz renklilerin kini sönmemiş. Vakıâ askeri müca- dele bitmiş ama, beyazlar ve si « yahlar kavgası bir türlü sona er « memiş. Halk, senelerce biribirile (Devamı var) boğusmuş durmus— Kantın afem- larr ve devlet memurları da be- yazlar cinsinden olduğu için ala- tak, çıkan her patırtidan Sonra let gözlinde zenciler Buçlu dü - | Şüp mlasadı ediimla. Amerikadan G Barât ticareti reamoön kalkmuş ole masina rağmean bu zavallı dadılar lalalar tamamen hürriyetlerine 8a- hib değillermiş ki-» “Siyah,, renk, bir damga gibi bunların vücuduna yapışmış. Kanunen, beyazlarla ay« ni hakkı halz olamamışlar gitmişa Bugün Hitlerin, yahudilere yaptı« ğini vaktiyle Amerikalılar da zem cilere yaparlarmış. Gel zaman git zaman devlet insafa gelmiş. Nihaa yet bu siyah kölelere insanlık haka kını vermişler. Şimdi bugün zenctl« ler de, beyazların bütün haklarma malik bulunuyorlar. Yalnız işittie ğime göre, cenuptakiler bu saadö- te daha erememişler. Oraya düşen | de söyliyenlerin yalancısıyım) hüm lâ kamçılanır dururmuş.. İşto, Nevyorkun şimaline, Sens tir park'ım öbür ucuna düşen, izmi« ne de “Harlem” denilen “mahal« le” görülmeğe değer bir yerdir. O yeri de sonra beraberce ııyım ederiz We — Vasfi Riza ZUBU Senelik yoklamaya O davet Eminönü Yerli As. Şubesinden: 1 — 1 Haziran 840 günü yedek su. bay ve askeri memurlarının senelik yoklamaları başlıyacaktır. Va bir ay devam edecektir. 2 — 22 Haziran 940 gününden 80 uncu gününe kadar her-bangibir gu. retle gününde yoklamaya gelmiyenle. j re tahsis edilmis'ir. &8 — Yoklamaya gelirken nüifus cüzdaniyle askeri bizmet vesikası, sıhhi subaylar için diplama ve ihtisas vesikaları ellerinde bulunacaktır. * — Ahvali aıhhiyeleri dolayısiyla raporları olanlar rapaorlarmı birlikte Betlreceklerdir. 5 — Yoklama smasmmda İstenilen malümatı şifaen veya mektupla bil.; dirmemiş ve şubeye gelerek kayıtla, rını yaptırmamıış olan yedek Bubay,, lar (60) lira para cezasına çarptırı.; lacaktır, 6 — Taşrada bulunanlar, bulunduk., ları mahallin askerlik şubelerine tir — dilekçe ila miürecaat edecekler Vaya., hut taahhütlü mektupla şubedeki def, ter sıra numarasile tercümel hal ve askeri vesika sureti gönderecektir. 7 — Yedek Subay yoklamay gün. leri aşağıda yazıldızı veçhile gmuf ve rTütbe sırası takip edecektir: 1 — 1Hariran ödü günü, General, kurmay piyade âlbaylar, 2? — 8 Hu, ziran P40 günü: P, Yarbay, binbaşı, yüzbaşılar, 8 — d—5—6—7 Haziran $40 günü: P. üsteğmen, teğmen, as. teğmenler, 4 — Haziran 940 günü: Süvari büyük ve küçük rütbeli su. baylar, 6 — lü—l1 Haziran 940 güu bü; Topçu büyük ve küçük rütbell . subaylar, 6 — 12 Eaziran 940 günü: NaNkliye subayları, T — 18 Haziran — 9d0 günü: İstihkâm —subayları, 8 -- 14 Haziran Sdü günü: Muhabere #ü. bayları, 9 — 16 Haziran D40 günü: Baytar, levazım, harp sanayi deniz subayları, l0 — 17 Haziran 840 günlü: Eczacı suübayları ve kimyügerler, ll — 18 Haziran 940 günü: Diş heki, mi esnaf, mızıka, lınamlar, 12 — 19 Haziran 940 günü: Hesap memur ve muamele memurları, 13 — 20 Hazi, ran 940 günü: Demiryol, jandarma, oto, tayyare subayları, l4 — 21 Ha. ziran 940 günü; Tabipler, barita, ölç. me, ışıldak subayları, 165 — 22—2d—4 25—26—27—28—29 Hizaran 940 gü, nü: Her hangi bir sebeple yoklamaya gelmiyen subaylar, Galatasaraylıların kongresi Galatasaray klüblünün fevkalâde köngresi dün klüb —merkezinde toplanmıştır. Yapılan İntihabatta riyasete Tevfik Âli, Umumi Kâ- Hpliğe Süleyman Âli, muhasibliğe Adaan, veznedarlığa Muslih, tek- üüü lünen K, odi zğlieinlük hei ZÖ L ei A ç K L eee RRO. n :d